Thustu

Eğer yüksek boyutlu video, ses dosyaları üzerinde çalışıyorsanız, NVMe SSD'ler kayda değer bir fark yaratacaktır.
 
Tabii bir de özellikle mini ITX sistemlerde, veri ve güç kablosu kullanımı gerektirmeme gibi bir avantajı oluyor NVMe SSD'lerin.
 
Bu iki durum haricinde, ev kullanıcısı için tercih her zaman "kapasite > performans" yönünde olmalı bence. Bu noktada da SATA SSD'ler hala bir adım önde. Misal, geçen ay 1 TB SATA SSD'yi 600 TL'ye satın almıştım.

Vestel Desibel SBA400 Soundbar nihayet elime ulaştı ve dün gece kurulumunu yaptım. Önce birkaç fotoğraf...
 



 

 
Ürünün malzeme kalitesinden bahsedeyim. Kasası fırçalanmış aluminyum ve üstteki Vestel logosunu yok sayarsak, çok şık bir görünümü var (logoyu asetonla silmeyi düşünüyorum). Cihazın ağırlığı, metal kasası sebebiyle 3.7 kg. Internet üzerinde giriş/çıkışlarıyla ilgili çok az bilgi olduğu ve hiçbir görsel de bulunmadığı için, özellikle arka kısmını fotoğrafladım. Gördüğünüz gibi cihazda 1 adet HDMI girişi, 1 adet de ARC özelliği taşıyan HDMI çıkışı bulunuyor. Bu fiyat seviyesindeki (350-800 TL bandı) hiçbir soundbar'da HDMI giriş-çıkışı yok; bu yüzden diğer cihazlardan bir adım öne çıkıyor SBA400. Aklıma gelmişken yazayım; cihaz Vestel'in Manisa'daki tesislerinde değil, Çin'de üretilmiş.
 
ARC destekli HDMI neden önemli? Çünkü TV'niz ile soundbar arasında ARC destekli HDMI portları aracılığıyla bağlantı yaptığınızda, TV'nizin kumandasından soundbar'ı da kontrol edebiliyorsunuz. Soundbar TV ile birlikte otomatik olarak açılıp kapanıyor. Optik, coax ve RCA bağlantı kullandığınızda, cihazı kendi kumandasından açıp kapamak ve ses seviyesini de yine kendi kumandasından ayarlamak zorunda kalıyorsunuz. HDMI/ARC bağlantısı, sizi bu dertten kurtarıyor.
 
Cihaz açıkken, bize göre sağ taraftaki ufak bir alanda 1 adet beyaz LED, aktif olan giriş portunu belirmek için de bunun hemen yanında farklı renklerde 1 adet LED yanıyor. HDMI/ARC bağlantı için açık yeşil, optik giriş için koyu yeşil, Bluetooth için mavi gibi farklı renkler belirlenmiş. Ben HDMI/ARC girişini kullandığım için beyaz/açık yeşil renkte yanan LED'ler gözümü rahatsız etmedi; cihazla ilgili olarak en çok bu duruma sevindim diyebilirim
 
HDMI/ARC bağlantısını için en başta ufak bir sorunla karşılaştım. TV'yi stand-by konumuna aldığımda soundbar da kendini kapatıyor, ancak 2-3 saniye sonra tekrar açılıyordu. TV'nin yazılımından kaynaklandığını düşündüğüm bu sorunu, TV'ye yazılım güncellemesi yaparak aştım. Şu anda bağlantı, birlikte açılma-kapanma sorunsuz durumda.
 
Ses kalitesine gelince... Soundbar'la birlikte TV çağ atladı diyebilirim. Cihazın tiz ve orta frekanslardaki ses üretimi çok başarılı; çok net ve pürüzsüz ses alıyorsunuz. Alt frekanstaki seslerde pek tabii ki harici subwoofer'lı cihazlar kadar iyi değil, ama yine de tatminkar ve tok bass sesler üretebiliyor. 30 kademe ile ayarlanan ses seviyesinde zaten 19-20. kademeden sonra sesi daha fazla açamıyorsunuz konu-komşuyu rahatsız etmemek için  Ancak bu seviyelerin üzerinde bile seste herhangi bir çatlama, netlik kaybı yok.
 
Cihazla ilgili hoşuma gitmeyen tek husus şu oldu: Girişler arasında seçim yaparken hangi girişte olduğunuzu bir kadın sesiyle söylüyor ve bu kapatılamıyor.
 
Sonuç: Malzeme kalitesi, şık tasarımı, ses çıkış gücü, ses kalitesi, giriş-çıkış özellikleri ve en önemlisi HDMI/ARC desteği sayesinde, 378 TL'lik fiyatının kat kat üzerinde performans veren, kıyıda köşede kalmış bir "hidden gem"  
 

 
Eğer sağ şeridin boş ise ve inatla soldan gidiyorsan hata yapıyorsun hocam. Sağın dolu ise ve araç sollamak için sol şeride geçtiysen ve o anda senden daha süratli biri sana yaklaşmaya başlayıp sellektör falan çakıyorsa o zaman kimse sana birşey diyemez, arkandan gelen yavaşlar, senin aracı geçip sağ şeride geçmeni bekler. Bu işin normali budur.
 
 
Aynen abicim. Ben de en sol şeride geçtiğim zaman arkada hızla yaklaşan bir araç oldu mu hızım onun fren yapmasına neden olacak bir süratteyse bir anda gazlayıp atıyorum kendimi sağa. Kendimin sinir olduğu birşeyi başkasına yapmaya hakkım yok.
 

Madem uyuz olduklarımızı yazıyoruz:
- 3 şeritli otobanda sağ seritte yer varken orta şeritte tın tın gidenler. Ciddi bir tehlike yaratıyorlar. Özellikle limit olmayan bölgelerde 150 km/s üstü hızlarda bunlardan biriyle karşılaşmak hoş olmuyor.
- 2 şerit otobanda 90 ile giden kamyonu 95 ile sollayan kamyonlar. 5 dakika süren sollama gördüm.
- yukarıdakini yapan karavanlar. Madem emeklisin ve zamanın var ne b.k yemeye sollamaya uğraşıyorsun. Madem solluyorsun azcık gaza bas be adam. 
- Büyük bir dağ geçidi vb öncesi düz yolda sollamayı zorlaştıran karavanlar. Biraz sonra 20 km/s ile gideceksin, azcık yavaşla da geçelim. Çoğu iyi karavanın motoru güçlü ve düz yolda limitin üstüne kolayca çıkıyor, mesela 110 gidiyor istediğinde. Haliyle sollamak zorlaşıyor ve yakalanma riski taşıyor. Dağ yolunda viraşları dönemiyor tabii ve arkasında yürüyerek ilerliyoruz.  
- Dağ yolunda yol verme ceplerini kullanmayan karavanlar. Bize lazım olan şeyleri taşıyan kamyonlara lafım yok, hakediyoruz
- Yoğun ama akan trafikte solda milleti taciz eden ve dibine giren yavşaklar. Polis yakaladı mı ehliyeti alıyor 3 aylığına ama bu puştları durdurmak ne mümkün. 
- Sıra beklemeyen inekler. Otobana çıkıyoruz mesela, 3 araba peşpeşeyiz. Giriş rampasından hızlanarak sağ şeride katılırken en arkadaki hur çocuğu kaptırıp sağa geçip yanımıza geliyor. bizim aklımız kesmiyor mu amigo? Rampa bitiminde çıkıyorum üstüne tabii. Araba bisiklet parasına olunca kıymak kolay
- Bir de sollama yaparken asla hızlanmayanlar. Teyzecim tamam orta şeritten 110 ile gidiyorsun. Soldan milletin 150-250 vb ile geçtiğini de görüyorsun. Önüne 100 ile giden bir araba çıkınca sola ustaca atlamayı da biliyorsun. Gaza yüklenip olabilecek en kısa zamanda sollamayı bitirip şeridine ni,ye geçmiyorsun. Kurallar öyle diyor. Sorsan 10 numara sürücüdür. Sol tarafta kısa süreli bir mezbaha tecrübesi yaşanıyor sayesinde. 
 
Bak gene sinirlendim
 
 
 

+1
 
ben solda gidiyorken arkadan birinin geldiğini görsem adamı bekletmemek için gaza basıp kendimi sağa atıyorum ki frene basmasına gerek kalmadan geçsin. sol babasının şeridiymiş gibi gidenlerdeki rahatlık nedir anlamıyorum, insan utanır.
 
bazılarının gerekçesi de şu oluyor: ben zaten hız limitinde & üstünde gidiyorum daha hızlı gidemezsin. dangalak sol şeridin hız limitinde gitmek için değil sadece sollama için olduğunu kavrayamamış hala. sen istersen 150 ile git, ben 180 ile geliyorsam çekileceksin mal !

%25 siyah %75 beyaz. Siyah aşırı hızlı kusuru bu ve tali yol çıkışı olan bir alana gelirken en azından kontrollü şekilde hız düşürmek lazım. Sürati çok aşırı. Ama diğer araç şoförü için konuşursak ne olursa olsun tali yoldan ana yola hem de karşı şeride geçeceksen hem gelen aracın hızını kestirecek yeteneğin olacak hem de öyle uyuz uyuz, kararsız hareket etmeyeceksin. Çünkü siyah araç o kadar hız yapmamış olsa yine muhtemel bir kazaya sebebiyet verecek bir hareket. Maalesef bizim ülkede de bunun gibi uyuz şoförler gırla. O beyaz aracın siyah aracı bakıp da görmemesi gibi birşeyin olduğunu sanmıyorum, görüş alanı gayet açık gözüküyor. Olsa olsa gelen aracın hızını kestirememiştir. Bunun gibi uyuz tipler herkesi kendi gibi sandığı için oluyor bu tip kazalar.
 
Geçenlerde benim başıma da benzer birşey geliyordu. Tek yönlü ana yoldan sol şeritten süratli şekilde giderken tali yoldan soldan böyle bir dangalak karşı tarafa geçmek için çıktı önüme, ben kadını çok net gördüm, normalde çıkmaması lazım, durdu durdu biranda çıkıverdi. Yol çıkışında gördüğüm andan itibaren ne olur ne olmaz bu salak çıkar diye hız düşürmeye başladığım için durabildim. Hayır sağ şeritte de yol çalışması var ve bunun geçmek istediği karşı yolun girişinin yarısını belediyenin kamyonu kapatmış halde, giriş dar. Buna rağmen sanki sağdan ben gelmiyor muşum gibi uyuz uyuz çıktı bir de geçemeyeceğini anlayınca kaldı boylu boyunca bütün yolu da kapatmış oldu.  İşçiler abla napıyon falan dediler, benim aracı işaret ettiler de kadın anca farketti beni. O zamana kadar o kadar selektör yapmama, kornaya basmama rağmen kadının bir kere sağına baktığını görmedim. Tüm bunlar iki bilemedin üç saniyelik olay. Duramasam çarpsam bana aşırı sürat karşı tarafa da kontrolsüz ana yola çıkış diyecekler. Oysa olay herşeyden önce karşı tarafın sağını adam gibi kontrol etmesine bağlı. 
 
Trafikte nefret ettiğim ikinci olay da aq ülkesinde herkesin gittiği hıza bakmadan orta, sağ şerit boşken inatla en sol şeritten gitmesi. Her gün onlarcasına sövmekten bıktım. Bazısı sen anca dibine girinnce, selektör yapınca uyuz uyuz geçer sağa, bazısı buna rağmen inatla devam eder aynı şeritte, sen sağlamak zorunda kalırsın. Bir gün valla dalacam bunlardan birine.

 
Bazı araçlardan sökmesi çok kolay (teyp gibi arabanın içine girmene, lastik gibi uzun uzun sökmekle uğraşmana gerek kalmıyor), led olanlar pahalı ve ikinci elleri bile iyi para ediyor, yedek parça olarak günümüzün boktan trafiğinde sık hasar gören ve aranan parçalardan.
 
(Bu işi yapıyormuş gibi yazmışım...)

Bu düzenlemeyi yapanların ben hay.... 
 
Yurtdışında dna dizilenmesi ve sonra verilerin geri alınması için firmaya ait harddiski gönderdik hızlı gelmesi için (birkaç tb tutuyor veri). Saolsunlar hddyi gümrüğe çaktıkları gibi dönüşte bir de soruyorlar içerisindeki veriyi kaça aldınız ona göre vergi düzenleyecez diye.
 
İnsanların genomları yüzünden gümrük vergisi ödeyeceğiniz tek ülke sanırım Türkiye. 
 
 

oha artık ya, anneme o farı sökülen leonlardan almıştım LED. benim arabanın farları en az 15-20 bin vardır, bu ne abi sokağa araba bırakamayacağız artık memleketin geldiği hale bak...
 
şimdi borusan'dan Jaguar I-PACE test sürüşünden geliyorum. çok ısrar edildi test sürüşü yapmam için. satış temsilcisi arkadaşı korkuttum biraz geldim 
 
yani araba cidden kesintisiz ve çok yüksek bir tork ile hızlanıyor. ona diyecek bir şey yok.
 
440 km menzil falan diyordu. 5 km içinde menzili 280 km'ye düşürdüm, yani benim gibi kullanan biri eletrikli araç kullanamaz. Pil teknolojisinin daha çoooook gelişmesi lazım bu aracın kullanışlı hale gelebilmesi için.
 
%15 ÖTV üstü %18 kdv uygulanıyor bu araca, aracın fiyatının %80'i pil zaten. 580 gibi fiyatlardan başlıyor benim istediğim donanımla fiyat anahtar teslim 690'a çıktı.
 
valla jaguar da borusan da üzülmesin ama o arabaya 690 veren... neyse bişey yazmayacağım ayıp olmasın.
 
herşey bir yana, ya arkadaş, eğer bu fiyata benzinli olsa bu performası anca 3000 motorlu bir araba verir ve o ÖTV uygulansa bu aracın fiyatı 1.500.000 liraya çıkar.
 
bu segmentte bir araç, malzeme kalitesini görmeniz lazım. LEŞ OĞLU LEŞ ucuz sert plastik. bişey değse anında çizilecek piano blackler. 
 
ne diyeyim. gerçekten yolda, kırmızı ışıkta vs. benim diyen arabaların eline verir ama işte pili su gibi akıyor gidiyor öyle kullanınca da, bana gelmez. ama güzel bir pilli oyuncak araba...

 
https://austin.craigslist.org/cto/d/austin-1975-vw-bus-westfalia-camper/6947570596.html
 
Adam gercekten de cillop gibi restore etmis aleti. Her asamasini fotograflamis, belgelemis falan. Koca bir klasor dolusu resim gosterdi vs.
Yillardir boyle birsey istiyordum ama muhtemelen hic kullanmayacagimi ve evde bir ton laf isitecegimi bildigim icin o kadar da alici gozle bakmadim. Belki baska bir hayatta. Ama meraklisi vardir, iyi restore edilmis bir ornek gormek ister vs. diye buraya atiyorum.

Gelenek bozulmadı ve yorum yaptığım her ilan gibi bu da 1 günde satıldı.
 
@stardust özelden IBAN atıyorum %5 komisyon için

beğenirsiniz umarım, güle güle kullanın.

mantıken dediklerinize katılmakta birlikte, anladığınız üzere ihtiyaçtan değil keyif için alacağım aracı. 2. el olması benim alacağım keyfi büyük ölçüde kaçırır. kendimi tanıdığım ve başıma gelecekleri bildiğim için uzak duruyorum 2. el kavramına. çok küçük şeyleri bile kafaya takıp kendime zehir etme potansiyelim var.
 
bir başka açıdan da yaklaşırsak, benim arabamı almak için hazırda bekleyen, satacak olursan mutlaka haber ver diyen insanlar var. yani belli bir değerin üstünde, temiz kullanıldığı bilinen araçlar pek yabancıya gitmiyor. ben şimdi kafama yatan bi 2. el bile bulsam, böyle temiz iyi durumda bir arabaysa niye satıyor vs. çok takıntı yaparım. Hayatımda ObiWan'dan ram, T800'den monitör almak dışında hiç 2. el eşya/mal almadım. bilmiyorum belki biraz da babamdan gelen bir huy ama araştırır, kampanya kovalar, gerekirse almadan haftalarca bekler ama yine sıfır alırım
 
en son da şu var, alacağım araç 300 km/s yapıyorsa ben onla çıktım mı 300km/s yaparım. o yüzden güvenebilmem lazım. ekpertizde bile ne oyunlar dönüyor, tam olarak emin olamayacağım bir araçta öyle hızlara çıkmakta imtina edebilirim
@Thustu
 
 
belli bir yaştan sonra çok da abartı değil vergisi. Dizel konusunda da 2012'de 320d ile test sürüşü yapmadan önce ben açıktan aşağılıyordum dizelleri. Düşük devirde, 400nm tork, v8 falan dışında hiçbir benzinliden alamıyor. anlatılmaz yaşanır bir his. ben çok alıştım yüksek torka, kaptan arkadaşım geçen sene sıfır 520i aldı. hesapta 170 beygir ama hiçbir his yok motorda, bunu kendiniz deneyimlemeden anlayamazsınız. kabin içinde de ses yok. vites geçişleri de misal ZF'nin konfor modda bir acaip hem ses, hem vites geçişi hissedilmediği için binen insanlar elektrikli mi bu araba diye soruyor çoğu zaman
 
bu vergiler böyle anlamsız olmasa alacağım araba direkt 540d x-drive olurdu. yüksek tork apayrı bir olay.

ağır gerizekalılık. zaten size yol vs. yapın diye maaşımızın yarısını vergi olarak veriyoruz, bu daha neyin ücreti. ulan tamam ücret koyacaksan da göstermelik bir şey koy 10-15 TL. 100 TL'ye bir otobandan & köprüden geçmek nedir? arka arkaya 2 otoban bi köprüden geçtin gitti 250-300 TL. benzin alırım lan o paraya.
 
bu yolların tek iyi tarafı radar olmaması. istersen 300km/s ile git sallayan yok. "parayı verdim babalar gibi basarım" durumu geçerli buralarda.

istanbul anadolu yakasindan yola cikan biri olarak bu yeni otoyol+osmangazi koprusune verecegimiz para herhalde 500 liralarin uzerini bulur. o paraya sabihadan ucakla giderim daha ucuza gelir.
 
ya da okuz aliriz o paraya ?
 
ne sacma sapan bir ulkedir bu

Perşembe günü TV'yi teslim aldım. Aynı gün kurulum randevusu için Vestel servisini aradım. Ücretsiz kurulumla ilgili ufak bir sorundan sonra, TV'nin seri no'sunu bildirince ücretsiz kurulum hizmeti teyit edildi ve bugün saat 11 için randevu verildi.
 
Servis tam saatinde geldi, gelmeden 15-20 dakika önce telefonla arayıp haber veriyorlar zaten. Kurulum yapılması 15 dakika sürdü. Önceden hazırlayıp USB diske attığım 4K çözünürlükte 6 renkten oluşan PNG dosyalarını oynatıp panelde ölü piksel testi yaptık, panel sorunsuz çıktı. Garantisini onaylatıp servisi yolladım.
 
Hemen One X'i bağladım. Açılışta "4K'ya geçeyim mi?" diye sordu. "Geç anasını satayım" dedim  XBOX'ta görüntü ayarları kısmından temel kalibrasyonu da yaptıktan sonra hemen Forza 7'yi açıp bir iki turladım. Hissedilir bir input-lag görmedim ama daha detaylı bakmak lazım tabii.
 
Youtube'dan indirdiğim birkaç 4K 60 fps HDR videoyu da oynattım; TV'nin dahili medya oynatıcısı sorunsuz ve akıcı bir şekilde oynattı videoları.
 
TV'nin kasası çok şık ve ince. Çerçeveler de neredeyse yok gibi.
 
1 saatlik ilk izlenimler bu kadar. Akşama biraz daha kurcalayayım şunu...
 



 

CANON MAXIFY MB2150 çok fonksiyonlu yazıcı aldım.
 
Daha doğrusu olay şöyle gelişti: Baskı işleriyle uğraşan bir abimiz bu yazıcıyı almış ama daha sonra kartuşları çok pahalı diye kullanmamış yazıcıyı. Bana söyledi işine yarayacaksa al, yoksa çöpe atacağım diye. Ben de abi çöpe atılır mı, milli servet bunlar, en azından tarayıcısını kullanırım diyerek aldım eve getirdim.
 
n11'den 90 TL'ye muadil kartuş seti alıp kartuşlarını da değiştirdim. Şu an sorunsuz çalışıyor alet. Tam da eve wi-fi özelliği olan bir yazıcı alayım diye düşünüyordum, güzel denk geldi zamanlaması.

yanlış... bakımı tam olduktan sonra ne kadar eski olduğununu bir önemi yok. ancak ne yazık ki eski araçlara hakkıyla bakım yapabilen kişi sayısı çok az.
 
not: bakımdan kastım yağ&filtre değişimi değil. gerçek bakım.

 
beklenenden fazla çıkarır, iyi arabalar ama öyle kalitenin sembolü değiller yani. Ha kalitenin sembolü araba kaldı mı bilmiyorum, belki bazı Toyota ve Lexus modelleri falan. 
Kullan at modeline doğru gidiyoruz. 
 

bu upgrade olmuyor ki.
 
starın derdi sadece daha güncel model bir arabaya bineyim değil ki, benim kafada o konuda, imkanlar dahilinde olabildiğince yüksek motor ve beygir istiyor.

Almaya alacak da o vergiyi vermek içine sinmediğinden alamıyor bence.

Yaşadıkları ülkelerde sol, sosyalist, yeşil partilere oy verip, senede 1 defa 10 günlüğüne geldikleri ülkede sağcı-islamcı partiye oy atan kafa, kullandığı her türlü araç-gerecin de ırzına geçer.

Ellerindeki bütün parayı arabaya ve yolda alacakları yakıta harcadıkları için bakıma pek kafa yormamışlardır muhtemelen. "Mersedes sonuçta ağbi, nolcak ki" tadında bir yaklaşımları olabilir.

 
Ne kadar gurbetçi varsa topunun a....

Beş hafta önce Ryzen 5 3600 ile kullanırım diye MSI B450 Tomahawk anakart aldım. Henüz işlemciyi almadım. Son durum: