NoFlyZone

işten güçten zaman bulabildiğim durumda ps4'de call of duty ww2.. evet rezil durumdayım.. ahhh good old days gerçi geçtiğimiz günlerde bir gayret ve enerjiyle tekrar baldur's gate, icewind dale serilerini falan bitirdim.. çok iyi geldi.. ama o zaman anladım artık oyuna ayrılacak vaktin ne kadar da zor yaratıldığını..

Ben şu pop-up kamera olayına bir türlü güvenemiyorum.. hadi düştüğünde sensörü sayesinde kapanıyor vs ok.. görsel olarak da hoş.. ekranda yer kaplamıyor falan.. peki o kayan mekanizmadan içeri dolacak toz ileride nasıl etki edecek acaba kameranın işlevine orası tam bir muamma benim için.. o nedenle en iyi pop-up kamera yerine çentikli ekran daha bir sıcak geliyor bana..

uzun yıllardır iphone kullanan birisi olarak yakın zamanda mükemmel performans aldığım iphone 6s cihazımı emekliye ayırdım.. çok bakındım apple modellere ama günün sonunda eşek yüküyle para vermenin gereksiz olduğunu düşünerek xiaomi redmi note 9 pro modeliyle adım attım ben de android dünyasına.. telefonun öküz kadar ağır olması dışında herhangi bir problemi yok.. daha alışma sürecindeyim ama öyle şok moduna da girmedim.. gayet güzel telefon.. kendi stock kamerası yerine de google camera yükledim hakkaten inanılmaz fotoğraflar çekiyor alet kendi fiyat seviyesindeki telefonlara göre.. amazon'dan 2.800 TL gibi bir rakama aldım.. yanında bir de 128 GB hafıza kartı alıp taktım.. şimdilik gayet işimi görüyor.. dediğim gibi tek sıkıntısı telefonun ağırlığı.. onun da sebebi 5.000 küsür mah seviyesindeki pili sanırım.. şarjsız falan 2 gün gidiyor alet.. quick şarj özelliği ile 1 saatte falan da dolabiliyor.. ayrılan bütçenin altında bir fiyatı var ama ben az daha tasarruf edeyim derseniz öneririm.. he tabi bu telefon 2 sene sonra ne olur donar mı ağırlaşır mı kilitlenir mi destek almaz mı onu bilemiyorum.. öyle bir durumla da karşılaşırsam atar yenisini alırım

dhw'den sonra çok şey değişti.. hayat değişti biz değiştik büyüdük vs.. ama değişimin yanından bile geçmediği şeyleri görünce yüzümde bir tebessüm oluşuyor..

yalnız nick nostaljiadam olup eski bir çizgi film vardı 2005-2010 arası demek de epey ironik olmuş

simetri hastalarını resmen kusturacak bir tasarım.. yalnız ilginç olan hem nefret edilebilecek hem çok beğenilebilecek bir yapıda.. yani ben şu an ne hissettiğimi tam anlayamadım.. bakıyorum oha lan çok güzel diyorum.. yarım saat sonra açıp bu ne amk eğri büğrü, o çıktılar ne ya falan diyorum.. 1 saat sonra tekrar bakıyorum güzelmiş yaw diyorum.. anlayamadım yani.. beğendim mi beğenmedim mi ?!

2 sene sonra gelen öneri..

yanlış yere üye olmana mı şaşıralım, c64 buldun da kafa ayarlısını istemene mi şaşıralım yoksa donanım ihtiyacı ile başlayıp yerde sopayla yürütülen peluş köpek aramana mı şaşıralım.. kimsin hocam nesin ne istiyorsun bizden açıkça söyle

the platform (netflx filmi) akıcı sürükleyici biraz kan revan bir film.. sistem eleştirisi güzel.. ancak öyle bir son var ki ne izledim lan ben oluyor insan.. şahane bir başyapıt mıydı yoksa gereksiz zaman kaybı mı tam anlayamadım filmin sonunda.. zaman bol ise izlenebilir..

Ben olsam bunu asla değiştirmem.. Bunun karşısında çitlenen çekirdek, içilen çay, bunu izlerken yazlık terasında, ev balkonunda geçirilen dakikalar, bununla oynanan commodore 64... peh peh peh.. hiçbir lcd hiçbir led veremez bu keyfi.. valla ben gittiğim evlerde bunu görünce televizyon izleyesim geliyor...

jojo rabbit.. muhteşem bir film olmuş.. başrol oyuncusu küçük dostumuz da takdire şayan oynamış.. izleme önerisidir..

Ford v Ferrari'ye bir artı da benden.. muazzamdı..

valla yalan söylemeyeyim ben de hiç beğenmedim bunu.. dizinin yapımcı ve yönetmeni emre şahin'de arkadaşım üstelik.. yani taraflı olmama rağmen beğenmedim.. netflix seviyesi bir yapım değil bence.. anlatım, kurgu, işleyiş, kesinliği tartışılan olayların gerçekmiş gibi anlatılması vs. gibi bir sürü problemi var.. yani dizi mi izliyoruz belgesel mi bunlardan birisi seçilmeli ve ona göre bir anlatım olmalıydı.. ikisi bir arada olunca gerçek ile efsaneyi harmanlarken dikkatli davranmak lazım.. bu kadar ses getirmese izlemezdim açık söyleyeyim.. he ama bir türk yapımının daha netflix'de olması tabi güzel.. böyle böyle daha iyi içerikler sokarız netflix'e..

yazıldı mı bilmiyorum ama netflix platformunda making a murderer son dönemlerde bu kadar vurucu bir yapım izlemedim.. çok spoiler vermek istemiyorum ama bir insanın başına bu denli şeyler filmlerde gelir sanıyordum.. gerçek olduğuna inanmak çok güç.. bu arada daha beşinci bölümdeyim.. sonunu merakla bekliyorum bakalım steven'ın akibeti ne olacak...

ben de bir uyarı yapayım.. benzersiz en düşük teklif aranıyor, en düşük teklif değil.. duyduğum bir çok kişi heyecanla girip 1 TL yazıp çıkmış... atıyorum 561,56 TL ile benzersiz en düşük teklif sahibi olabilirsiniz.. hee ben mi kaç TL teklif verdim.. 1 TL şaka tabii ki.. 613,71.. ben rakamımı yazayım da hem kendinizi hem beni yakmayın

keşke yapılsa.. keşke bu tip projeleri hayata geçirsek, başarılı olsak, kalkınsak.. ancak iş maalesef öyle değil gerçekten de.. şu ana kadar bütün girdiğimiz araba serüvenlerini elimize yüzümüze bulaştırmışız.. bize ait olmayan sularda yüzmeye çalışıyoruz.. araba üretmek maalesef şu an ki türkiye'nin işi değil.. şu an beyine yatırım yaparsın.. know-how için çabalarsın.. belki bir 30 yıl sonra o seviyeye ulaştırırsın kendini.. oturur o zaman yaparsın arabanı.. ama bizde de o vizyon olmadığına göre bu araba meselesi hayalden öteye gidemeyecek maalesef.. kısa bir hatırlatma ve hüsran dolu başlangıçlar için geçmişteki araba serüvenlerine kısaca bir bakılabilir webtekno linkinden.. https://www.webtekno.com/yerli-otomobil-h69120.html

başıma bir şey gelmeyecekse the irishman... tamam ustalara saygımız sonsuz.. diyaloglar, replikler, oyunculuk, filmde kullanılan gençleştirme teknolojisi vs. şahane... ancak konu anlatımı ve işleyiş biraz sıkıntılı geldi bana.. filmin uzunluğu da üzerine eklenince hakikaten bir noktadan sonra artık hikayeyi bir kenara bırakıp diyaloglar ve oyunculuk için izledim filmi.. hatta bazı yerlerde o kadar koptum ki filmden al pacino'nun, de niro'nun bazı diyaloglarında lan şu filmde de böyle sahne vardı deyip filmi durdurup youtube'dan ilgili filmlerin o sahnelerini açıp izledim falan.. filmden sonra 20 dk'lık ustalar sohbeti daha keyifliydi.. günün sonunda izlemesek de olurdu diyemem, mutlaka izlenmeli ama bir başyapıt beklememek gerektiğini düşünüyorum.. bundan ziyade film kadrosuna bir saygı duruşu, bir veda gözüyle izlense daha keyifli olur kanımca..

aile mi .. dipsiz karanlık kuyularda el feneri ışığında karşıma çıkan zombi kılıklı bir yaratığın ailesini tanısam ne olur tanımasam ne olur.. beni yerimden zıplattıktan sonra anam babam olsa farketmez valla

şu oyunları nasıl oynuyorsunuz anlamıyorum.. ilk çıkan doom oyununu şu an o grafiklerle falan oynasam bile 1 hafta uyuyamam geceleri.. böyle resident evil'lar falan.. cidden manyak olmak lazım

casa candır diyeceğim ama taşlanırım muhtemelen.. casa ne diyen fakirler zaten yorum dahi yazmasın şaka bir yana 2008 yılında aldığım koltukları halen sorunsuz kullanıyorum.. biraz pahalı ancak inanılmaz performanslı ürünler.. görsel ve tasarım olarak da bir şekilde her sezonu yakalıyor adamlar.. yani 10 yıl önce aldığınız koltuk halen günün modern tarzlarında oluyor.. tek handikapım alırken bir koltuğu kreme yakın tonda bi gri almıştım.. tabi haliyle kirleniyor ve her sene bir yıkamadan geçiyor.. ton olarak gri tonları veya koyu/mat tonlar tercih etmek bu açıdan faydalı gibi..

black friday kapsamında D&R'dan JBL Flip 5 hoparlör aldım.. bayağı da iyi fiyata.. piyasa fiyatı 750-800 arası dolanırken 613 lira'ya kapattım.. geç oldu biraz ama ilgilenenlere duyurulur.. seneye tetikte olun

benim de pek bir bilgim yok ama halı olayı çok fena bir olay yaw.. 40m2 salonda duran 2*3 halı bile büyük bela oluyor evde.. aman kola döküldü, aman bira şişesi devrildi, aman kahve sıçradı.. yok efendim kedi sıçtı.. bak orası sehpanın kenarına takılmış lif atmış.. kenarı kıvırılır gece yatağı giderken takılır düşersin.. 6 ayda bir yıkatmazsan akar olur kokar olur.. olur da olur.. demem o ki siz halıyı geçin hocam.. mis gibi parkede polar çoraplarınızla kaydır kaydır gezin evde...

Şu ana kadar bütün online alışverişlerimde hep 3d secure kullandım.. eğer bu hizmeti alamıyorsam kesinlikle o siteden ürün almıyor 3-5 lira fazlasıyla başka web sitesinden yapıyorum alışverişimi.. buna rağmen geçtiğimiz yıl kredi kartımdan 800 küsür lira amerika'dan bir spor giyim mağazasından alışveriş yapıldığını gördüm.. tabi hemen banka itirazı vs vs.. hatta amerika'daki dükkanın telefon numarasını bulup adamları arayıp telefonla bile görüştüm.. biz bilemeyiz kim aldı ne aldı, ayrıca sen kimsin nereden bilelim kart sahibisin falan diye konuşmalar yaşadık.. günün sonunda uzun uğraş ve ispat çalışmaları sonunda işlem iptal edildi kart değiştirildi vs.. özetle bu dolandırıcılık esnasında ne mesaj aldım ne banka kayıtlarında gördüm.. meğer işlem açık provizyonda bekleyip extre tarihinde karta yansımış.. yani o kart bilgileri çalındıysa ve kötü ellerin elindeyse kuvvetle muhtemelen dolandırıcılık yaşanacaktır.. ne 3d secure korur ne cep mesajı ne de başka bir şey..