MilesTeg

Daha bu hafta şundan aldım ve çok memnunum. Aynı performans ve sessizlik çok daha ucuza. https://www.amazon.com.tr/gp/product/B08PZJNKWD/ref=ppx_yo_dt_b_asin_title_o01_s00?ie=UTF8&psc=1

Ama 'sıcak' diyor. Çok önemli bir kriter Bir "Ohhhh" daha çekiyorum ben.

İndirim yaptıkları gün burada dolar artacağı için pek bir şey değişmeyecek nasıl olsa

Aynen, hedef işlemci budur artık.

Ohhhhh

Eylül 2023 diyorlar vizyon tarihi için.

Kitabı okumadan, filmi hikayeyi hiç bilmeden izleyerek tam olarak anlamak mümkün değil. Yine de bu film kitabına en yakın versiyonu olmuş diyebilirim. Yer yer ağır bir tempoda ilerlemesi kitaba sadık kalındığı içindir. Karamsarlığı, seçilen renk paletinin solgunluğu, geniş plan çekimler ve büyük sahneler, hepsi kitabı gerçekten özümsemiş bir yönetmen tarafından çekildiğinin göstergesi. Bilindik bilim-kurgu filmlerindeki lazer silahları, ışık hızına geçen yakışıklı uzau gemileri, birbirinden tuhaf uzay yaratıkları bu filmde olmaz, olamaz. Bilim*kurgu denilince akla gelen öğelerin bir çoğunu burada bulamazsınız. Burada bulabileceğiniz şey ise bilim-kurgu fonu üzerinde derinlemesine insan analizleri ve iç dünyasıdır. Elbette bu kadar derinliği kitapta bulabilseniz de perdede bulamama durumu çok doğaldır. Lynch bu ihtiyacı "dış ses" kullanarak gidermeye çalıştı, kendince de başarılı oldu ama bu sefer de örneğine az rastlanır bir şekilde fazla dış ses kullanmak durumunda kaldı. Denis Villenueve onun yerine oyuncuların yüz ifadelerini, müziği, renkleri, atmosferi ve sahnelerin ağırlığını kullandı ve bence çok da başarılı bir sonuç elde etti. Elbette kitabı okumak çok önemli. Özellikle de böyle yarıda(havada) bırakılmış bir hikayeyi anlayabilmek için bence şart. Çok fazla karakteri içinde barındıran bir hikaye ve onları tek tek tanımak için çok az zaman var. Kitapta her biri derinlemesine anlatılan karakterleri burada yüzeysel olarak geçemek zorunlu oluyor bir yerde. Kitabı hiç okumayanların gözünden baktığımda gerçekten de çok çekici gelmiyor. Evet farklı bir sinematik deneyim, değişik bir film ama Dune'un ruhunu kitabı okumamış birine aktarabiliyor mu orası tartışılır. Genellikle Yüzüklerin Efendisi serisi ile karşılaştırılıyor ve evet ondaki sinemaya aktarım eksiklikleri bu filmde de bolca var. Fakat yine söylemem gerekirse Dune gibi zor bir kitabı perdeye böylesine güzel bir şekilde aktarabilmek çok büyük bir başarı. Neredeyse bir mucize benim gözümde. Özellikle ikinci bölümün de gelmesiyle hikaye hakettiği yere oturacak. İki filmi arka arkaya izlemek ayrı bir keyif verecek. Onun için de iki yıl beklememiz gerekecek maalesef.

Habere bakılırsa filmin 2. bölümü için onay verilmiş. https://variety.com/2021/film/news/dune-part-2-sequel-1235094974/

Bununla bitse yine iyi https://www.gazeteduvar.com.tr/cumhurbaskani-erdogana-otvyi-3-kat-artirma-yetkisi-haber-1539650

Dün IMAX ilk seansta izledim. Aksi durum düşünülemezdi benim için

Tüm seriyi 10 kere okumuşumdur tahminen. En azından ilk kitaba bir şans vermek lazım. Asıl olaylar 2. bölüme kalmış. Bu bölüm tadımlık olmuş. WB ikinci bölümün çekimine onay vermiş. Çok açmasalar bari arayı.

Dune için bu riski alırım, diğerlerine değmez. İki yıldır bunu bekliyorum, hasta da olsam gitmem lazım

İlk olarak IMAX'te izlemeden olmaz. Sinemada bile birkaç kez izleyeceğimi tahmin ediyorum. Sonra arşiv işlerine bakarız.

Şunu yedek klavye olarak kullanıyorum yıllardır ve bütün kriterleri sağlıyor. https://www.amazon.com/LOG920001771-LOGITECH-INC-Wireless-Keyboard/dp/B002MUYP3E Logitech K340 Eski bir model olduğu için sıfırı bulunur mu bilmiyorum ama cidden tavsiye ederim.

Adamın karizma tam böyle roller için. The Boys'dan sonra belki tekrar gündeme gelir Dredd

Evet arada kaynadı o film ama cidden daha çok sevgiyi hakediyor

Garanti önemli tabii. Öncelik onun. Benim yapmam mümkün değil çünkü C1'im yok neyseki. Yoksa kesin şeytan kanıma girerdi.

C1 sahiplerine gelsin: https://youtu.be/1WHYRvwhDUE

Hala açık ara izlediğim en güzel filmdir. Net! Herşeyden önce bu film gelir. Denizi, denizin altını, insanı, insanın içini bana sevdiren filmdir. Ama merak etme 32 kişiden daha fazlayız. Benim bildiklerimi de eklersek 47 falan oluyor

Luc Besson'dan bir tek Le Grand Bleu ve Leon bana yeter. Gerisi fasa fiso. Böyle muhteşem filmler yapabilen bir adamın çıtası çok aşağılarda geziyor son yıllarda. Belki bir de belgesel tadındaki Atlantis. Bulmak zor gerçi bunu.

Eğer düşük tüketim ve iyi bir aydınlatma istiyorsanız powerled seçeneklerini tavsiye ederim. Salonda aşağıdaki ürünün bir türevisi kullanıyoruz. Resmen gündüz gibi aydınlatıyor. Doğrudan ampul şeklinde görünen bir parça yok ama şeritler üzerinde elbette aydınlatma açık bir şekilde görülebiliyor. Nokta aydınlatma değil tüm şerif boyunca homojen olarak dağılan bir ışık var. https://www.ciceksepeti.com/lunalighting-modern-powerled-luxury-gold-led-avize-ledli-avize-ad68-fgdd-kc1128810 Bunun tüketimi 57w. Şeritlerin toplam uzunluğuna göre değişiyor.

Avize konusunda ilk kural: Almadan önce mutlaka görün, deneyin. Sizin de dikkat çektiğiniz gibi bu tip sitelerde fotoğraflarda görüldüğü büyüklükte olmuyorlar. Aydınlatma becerilerini de gözle görmekte fayda var. En iyisi önce bir kaç avizeci gezmek, fikir almak. Bu tip yerler genelde bir arada olurlar. Birinden çıkar diğerine girersiniz. Mutlaka bir fikir oluşur. Pazarlığı da sağlam yapın çünkü kar marjı çok geniş olan bir sektör. Hiç olmadı model beğenip internette fiyat araştırması yaparsınız. LED de olsa ampülleri veya şeritleri kolay bulunup değiştirilebiliyor mu(eğer değiştirilebilen tipse) sorun mutlaka.

Katılıyorum. Contact'ta Hollywood etkisi daha fazla. Gattaca ise daha çok indie havasında bir film. Çekiciliği daha az o yüzden.

Orgazmik retikulum

Evet hatta Trinity'nin yüzünü de bitirmemişler, çok bariz belli oluyor