MilesTeg

CHW
  • Mesaj sayısı

    2.404
  • Üyelik tarihi

  • Son ziyareti

  • Days Won

    65

Everything posted by MilesTeg

  1. Eğer müstakilde oturuyorsanız hiç umutlanmayın. Fiber altyapısı pahalı olduğu için sadece bloklara ve binalara altyapı getiriyorlar. Müstakillerde her haneye tek tek hat çekmek ve ayrı kutulara bağlamak gerektiğinden astarı yüzünden pahalıya geliyor onlar için. Çok ısrar ederseniz yüksek maliyeti yüklenmeniz karşılığında hat çekebilirler ama onu da siz kabul etmezsiniz/edemezsiniz büyük ihtimalle. Eğer apartman veya bloktaysanız @Omfs 'nin de dediği gibi iş bir tanıdığa bakar.
  2. Ağır depresyon belirtisi. Şaka değil. https://www.psikoterapi.pro/makaleler/umutsuzluk-depresyon-ve-intihar Kronik umutsuzluk depresyonun belirtisidir. Kendimize daima umutlanacak birşeyler bulabilmemiz lazım. Ne kadar çok umutsuzluk yaşarsak yaşayalım. Biliyorum çünkü ben de defalarca aynı yollardan geçtim. Çektiğimiz sıkıntının sebebi umut duyduğumuz ama hayal kırıklığı yaşadığımız olaylardır, umudun kendisi değil. Umudu tü kaka yapıp genele vurmak sadece bir başetme yöntemi. EK: Bu arada altını çizmem lazım. Bahsettiğim şey kişisel değil. Ülkede umutsuzluğa kapılan milyonlarca insan aynı durumda. Bu durum bizim gibilerin neredeyse hepsinde var. Bize yaptıkları en büyük kötülük de bu zaten. Elimizden umutlanma özgürlüğünü aldılar yıllar içerisinde. Belki de en büyük başarıları bu.
  3. Artık iyice ümüğünü sıkıyorlar vatandaşın. Yurtdışı alışverişlere yeni koşullar ve vergi oranları geldi. Yurt dışı alışverişlerde gümrük muafiyet sınırı 150 avrodan 30 avroya düşürüldü. Yurt dışından gelen eşyalara uygulanan vergiler ise yüzde 100 oranında artırıldı. https://anlatilaninotesi.com.tr/20240806/yurtdisindan-alisveris-yapmak-artik-neredeyse-imkansiz-sinirlama-geldi-vergiye-buyuk-zam-yapildi-1086531896.html
  4. Bu ifade de yenilgiyi kabul etmek veya başından beri zaten hiç yenmeyi istememiş olmak benim gözümde. Eğer tarih boyunca hiç bir zaman adam olamamış olsaydık kesinlikle katılırdım. O yüzden bu düşünceye çok uzağım. Türk halkının ihtiyacı olan şey yeni bir kurtarıcı değil kendi kendini kurtarabilme şevki ve inancıdır. Maalesef sizin gibi düşünen ve hisseden koskoca iki üç nesil yarattılar geçtiğimiz yıllar boyunca. Asıl savaşmamız gereken budur bence.
  5. Kesinlikle katılıyorum. Benim zorlu yol dediğim de buydu zaten. Ancak yine de umutsuzluğa kapılmak daha savaşmadan yenilmek demek. Gerekirse bizim de sahaya çıkıp ne gerekiyorsa yapmamız lazım ki böyle günler de gelecek korkarım. O vakit geldiğinde de hiç umudum yok diyip sıcak yatağımızdan kalkmazsak işte o zaman gerçekten kaybettik demektir. Kalbiniz kırılsın, umudunuz azalsın fakat tamamen umutsuzluk ölümle eş değer. Gerekirse o mal kitleyi bizim kalkıp bizim gütmemiz lazım.
  6. Umutsuzluğa düşülmesini, hayal kırıklıkları yaşanmasını elbette çok iyi anlıyorum. Senelerdir o kadar çok "bu seçimde çok güzel şeyler olacak", "bu sefer kurtulduk bu heriflerden" diyip diyip hayal kırıklıkları yaşadık ki bu kadar karamsar olmak çok anlaşılır bir şey. Fakat umutsuz da yaşanmaz arkadaşlar. Kurtuluş savaşını bu umutsuz kafa kazanmadı. Sizin kötümser umutsuz bakışınız o zamanki adamlarda olsaydı şimdi durum çok farklı olurdu. Şu an da yeni sürüm kurtuluş savaşı halindeyiz çünkü yeni sürüm bir işgal altındayız. Umudunuzu tamamen kaybettiyseniz sizin için üzülmekten başka bir şey yapamam maalesef. Ha benim elimden bir şey geliyor mu? Elbette hayır, ancak tünelin ucunda en ufak bir ışık göremezsem benim için zaten hayat bitmiş demektir. Dikkat ettiyseniz benim bir önceki mesajımda da öyle toz pembe bir tablo yok. Sadece filmin sonu için iyimser bir umut var. O sona ulaşana kadar ise acı ve sıkıntıyla döşeli uzun bir yol mevcut. Ki ben yakın çevremde negatifliğimle, herşeyin kötü taraflarını görmemle tanınırım. Kötümserimdir yani genel olarak. Fakat görüyorum ki geçmiş hayal kırıklıkları sizi benden de kötümser yapmış Sadece siz umudunuzu yitirirseniz bu savaşı kaybederiz. Onlara bunu tattırmayın lütfen.
  7. Ben öyle söyleyeyim sen anla Planlı bir yıkım var resmen. Artık eli kulağında, az kaldı bitmesine. Asıl macera da ondan sonra başlayacak. Henüz ülke hangi yöne gidecek o bile belli değil. Bir karmaşa süreci yaşanacak önce. Bunun ne denli can yakıcı veya uzun olacağı belli gruplara bağlı. Kafayı tekrar doğrultup en azından eski normale dönmek bile en az 10-15 yıl alacak. Hayırlısı artık.
  8. https://www.youtube.com/watch?v=gdYe-ekr_zQ
  9. Çin'den alınan şeylerin çoğu keyfi şeyler. Hobi vs işleri yatar artık. Milletin stresini artırmaktan, huzurduzluk ve mutsuzluk üretmekten başka bir amaca hizmet etmez bu uygulamalar. Adamlar ülkenin ve halkının düşmanı gibi hareket ediyor senelerdir.
  10. Fallout: London (Free) https://www.gog.com/en/game/fallout_london https://www.youtube.com/watch?v=TTNvr8TaOZo
  11. Daha önce konuşmuş muyduk hatırlayamadım. Sadece konuyla ilgili başlık da bulamadım. Belki de benim beceriksizliğim O yüzden bir başlık açayım dedim. Gördüğüm kadarıyla önümüzdeki günlerde bu konu giderek yoğunlaşarak gündemde olacak. Chat GPT vs. gibi şeylerin insanlık ve dünya üzerine etkilerinin ele alındığı bir video paylaşmak istedim. https://www.youtube.com/watch?v=azwt2pxn3UI Yuval Noah Harari tehlikelerinden bahsetmiş. Hiç de olmayacak şeyler değil. İzleyip göreceğiz neler bekliyor bizi gelecekte. Eğer daha önce bu konuyla ilgili bir başlık var idiyse oraya taşıyabilirseniz sevinirim. Yoksa buradan devam ederiz.
  12. Evde kıymetli ne kadar elektrikli cihaz varsa hepsinde bundan ve türevlerinden mevcut. Dediğin gibi en ufak ihtimali düşünerek güvenli tarafta olmak için takılan aletlerden. Neme lazım.
  13. Ayrıca uzun bir aradan sonra fizik motorunu da güncellemişler bu sürümle. Onun da performansa pozitif etkisi olmuştur tahminen.
  14. Şimdi bunu yazayım diye girdim
  15. Onun da mı en iyisi?
  16. ChatGPT-4o'nun becerilerine dair: https://youtu.be/8GAMyQgBzUw?si=uF8J0fd6P7hNaITe
  17. Yeni nesi AI için bir örnek daha. https://youtu.be/jZxV38uo6fE?si=iL195U1OCCfgmDO3 Artık öğretmenlik mesleği de müzelerde yerini alır yakında.
  18. Sanırım çok başarılı değillerdi ilk çıkanlar. Bu videoda konuşan AI neredeyse gerçek insan gibi tepki veriyor. Leb demeden leblebiyi anlıyor köftehor. Bir de öyle şu dilden şuna çevir diye ayar yapmanı gerektirecek bir arayüz de yok. Doğrudan karşında insan varmış gibi konuşup isteklerini iletiyorsun. Çok fena kolaylaştırmışlar işi. Bunu ev işlerini yapan, misafirleri karşılayan, konuklara iş yerini gezdiren veya seninle birlikte iş gezilerine çıkıp simultane çeviri yapan humanoid-bot'lara da koyarlar ki o zaman tadından yenmez. Yakında makinelere aşık olan, onlarla evlenen "makine sevici" insan türleri çıkmaya başlarsa şaşırmam. https://youtube.com/shorts/E0IMn-qa_B4?si=WiND4u7BpYumDFRV Bu da olayın ne kadar vahim bir yere gittiğini gösteriyor...
  19. Artık dil öğrenme ihtiyacı %90 ortadan kalkacak gibi. Çevirmenler de kendilerine yeni iş baksınlar bari... https://twitter.com/TechCrunch/status/1790071987953373280?t=y79cx43hNUlYLhhyyAphvw&s=08
  20. Preorder'a açılmış. Gerçi zaten yarın (13.05) satışa açılıyormuş. Ben çok oynamadım ama meraklısı çok biliyorum. https://www.homeworlduniverse.com/ Trailer: https://www.youtube.com/watch?v=tI-2p_jj6b0
  21. F serisi açık ara daha pahalı oluyor X serisine göre. Yine de fiyatı görmek lazım önce tabii.
  22. Bir kaç aydır X6 Pro kullanıyorum. Cidden sorunsuz ve performans konusunda kendi sınıfında eşsiz. Kamera ile ilgili ciddi bir beklentim yoktu zaten o yüzden bana yetiyor çektiği fotolar. 67W hızlı şarj cidden hızlıymış bu arada. Pili de iyi gidiyor. Rahat 1.5 gün benim ortalamam. Şarja da maks 45 dakika taksam doluyor zaten.
  23. Ram'ler ikili değil mi? Stickleri tek tek takarak dener misin? İkisinden birinde sıkıntı olabilir. Eğer denenmediyse daha önce tabii.
  24. Outer Range güzel dizi. Biraz Dark, biraz Lost havası var. İkinci sezonu da çekiliyormuş, yakında gelir tahminen.
  25. Yönetmen baharatın öneminden çok "liderlerin peşinden körü körüne gidilmemesi gerektiğinin ve liderlerin de birer insan olduğunun" altını çizmeye çabalıyor aslında. Kitapları okurken Herbert'in aslında vurgulamak istediği şeyin bu olduğu çıkarımında bulunmuş ve aslına bakılırsa yanlış da değil. Filmlerdeki tek sıkıntı, bütün konuya sadece bu gözlükle bakıldığında kitabın geri kalanının yeterince anlatılamaması. Evet insanlık tarihi boyunca peşine düşülen bir çok büyük lider insanların burnunu boktan çıkartmayan, insanlıktan nasibini almamış devasa acılara imza atmış liderler. Frank Herbert de bunu vurgulamak istiyor aslında Paul karakteriyle. Durum Paul'ün oğlu Leto II ile bambaşka bir noktaya evriliyor 4. kitapla birlikte ancak işin sadece bu kısmına odaklanınca da kitaptaki kanon bir miktar göz ardı edilebiliyor. Villeneuve'ün çekmek istediği son filmin 2. kitap yani Dune Messiah olmasının sebebi de bu. Bu kitapla birlikte (büyük ölçüde) Paul'ün acımasız Tiran rolü son buluyor. Arkasına dinin çahil ve acımasız gücünü alan büyük liderlerin insanlara ne büyük acılar çektirebileceğine dair örnek hikayenin en azından ilk bölümü bu şekilde son bulmuş oluyor. Bu da sanırım Villeneuve için yeterli. Yine de yönetmenin kitabı sinemaya aktarma çabası takdire şayan. Elbette eksikler veya kendine göre yorumlamalar olacak, bu kaçınılmaz, fakat gönül isterdi ki baharatın önemi daha net vurgulanabilsin. Villeneuve'ün diğer filmlerinden de gördüğüm kadarıyla konularda odak noktası olarak en ön planda aile ilişkileri, aile bağları ve bu bağların özellikle de soy, kan ve akrabalık değerleri ön planda. Burada da yine bu noktalara önem vermiş aslında. Kendi karakterini bu şekilde yansıtıyor filmlerine de tahminen. Baharatın Arrakis tekelinden kurtarılma çabaları, soluncanların başka gezegenlere taşınıp üretimin oralarda denenmesi uğraşları uzunca bir süre boyunca olumsuz sonuçlansa da hikayenin ilerleyen kitaplarında iş değişiyor. Aslında bu olayın emarelerine ikinci kitapta değinildiği için Villeneuve'ün de 3. filmde buna değinmesi, hatta altını kalın çizgilerle çizmesi bence kaçınılmaz. "Teknoloji bu kadar ilerlemişken neden kullanılmıyor" söylemlerine cevaben de şunu söyleyebilirim. Gelişmiş teknoloji dediğimiz şey uzayı büken ve büyük mesafeleri "hareket etmeden" kateden uzay gemilerine sahip olmaları mı? Eğer öyleyse bu teknolojiyi Profesör Holtzman'a borçlular. Holtzman da aslında Norma Cenva adında cüce bir kadının zekasına teşekkür etmeli bunun için çünkü aslında mucit o iken bunu ondan çalıyor resmen. Tıpkı Adison ve Tesla arasındaki hikaye gibi yani. Evet büyük bir önem arz ediyor ama aslına bakarsanız ellerindeki en büyük teknoloji de bundan ibaret. Lazer silahları bugün kullandığımız lazerden biraz daha fazla gelişmiş durumda. Konusu açılmışken ciuv ciuv ateş eden gerçek dışı lazer silahları yerine gerçekte nasıl olabileceğine dair son derece gerçekçi bir lazer teknolojisi resmedilmesi de filmdeki güzelliklerden birisi. Süspansörler, vücut kalkanları vs. gibi teknolojiler dışında çok da fazla bir şey görmüyoruz kitapta aslında. Sonuçta "insan gibi düşünen bilgisayar yapmayacaksın" düsturuna sadık kalınması yüzünden bilgisayar kullanımı yok bu evrende. Dikkat ettiyseniz ornithopterların kumandaları da tamamen düğmelerden oluşan analog bir yapıda. İşte bu yüzden de "teknolojiye dayalı olmayan" bir hayatları var aslında. Yoksa şu soru da rahatlıkla sorulabilirdi. "O kadar teknolojiyle baharatın moleküler yapısı analiz edilip neden sentetik üretim yapamıyorlar?" Sebebi bu işte. Aslına bakarsanız bu konuda da hikayenin ilerleyen safhalarında değişimler olacak tabii. Çok ileride olacak bunlar. Daha fazla konuşmayayım Eğer neden "insan gibi düşünen bilgisayar yapmayacaksın" diyor bu adamlar ve neden buna körü körüne bağlılar diyecek olursanız Butlerian Jihad'ı ve ondan sonraki iki kitabı okumanızı tavsiye ederim.