ChipArchitect

Bugun Amazon'da soyle bir kupon var; bu marka icin $9 cok iyi bir fiyat. Turkiye'ye gonderirlerse bakmaya degebilir,. http://bensbargains.com/bargain/poweradd-pilot-2gs-10000mah-external-battery-pack-8-99-at-amazon-121070/

Yapmayin ama - "tamam zaten varmis, benim zamanimdan onceydi" deseniz neyse ama "kac kisi biliyordu" demek hic olmadi simdi. Sektorde binlerce, belki onbinlerce kisi kullaniyordu bunlari. Biz 1994'te Bilkent'te ogrenci iken Windows uzerinde Emacs ile kod yaziyorduk. Simdi var midir bilmiyorum ama Sumerbank diye bir banka vardi, 1995'te Windows sistemleri uzerinde kompleks C shell scriptleri ile yonetilen buyuk uygulamalar calistiriyordu. Keza Aselsan'da stajda gordugum birkac tane yuksek profilli uygulama vardi ama hakkinda konusmam uygun olmaz. Ustelik bunlar Turkiye'den ornekler, 1997'den sonra ABD'ye goctukten sonra gordugum sayisiz ornekten bahsetmeyeyim bile. Bash gelmis, ELF seviyesinde compatibility gelmis; bunlar son kullanici ya da sistem yoneticisi icin cok da devrimsel gelismeler degil. Uzun lafin kisasi Windows uzerinde Unix CLI uygulamalarina ya da Unix dosya sistemi semantigine ihtiyaci olan profesyonel birisini durduran bir sey zaten 20 yildir yoktu. Apt-get yapamiyordunuz ama gidip cygwin versiyonunu indiriyordunuz, aslanlar gibi de calisiyordu. Simdi elbette onemli bir kolaylik getirip daha cok sayida insan tarafindan erisilebilir hale getirmisler. Artik ozel bir Windows portuna gerek kalmamasi vs. guzel. Burada MS'in temel amacinin sistem yoneticilerinin ya da son kullanicilarin hayatini kolaylastirmaktan cok Windows'un cloud app development/deployment icin sadece MS teknolojilerine gobekten bagli olan kesim icin degil, OSS / free software stack kullananlar icin de gecerli bir alternatif olmasini saglamak oldugu anlasiliyor. Bunu yapmalari gerekiyordu ki Azure gercek anlamda AWS ve Google cloud platformu ile esit sartlarda, MS'in kendi isletim sistemlerini calistirarak rekabet edebilsin. Bu baglamda masaya bir suru onemli yenilik getirdikleri dogru ama yeni olan sey Windows'da grep degil. Taze kana elbette ihtiyac var - ama MS'in aciklamasinda cok da yeni bir sey yok gibi. Bakalim gelistiricileri uygulamalarini Windows container ya da VM instancelarinda deploy etmeye ikna icin yeterli olacak mi?

Iyi de hemen hemen tum GNU araclari zaten nereden baksaniz 20 yildir Windows uzerinde calisiyordu; hepsinin portu vardi; gnuwin32,ondan once cygwin; hatta Microsoft'un bizzat kendisinin gelistirip destekledigi SFU (Windows Services for Unix) ile hemen hemen butun onemli GNU CLI uygulamalari eksiksiz calisiyordu. SFU zaten Microsoft tarafindan desteklenen, OS seviyesinde calisan bir cozum. Calismasa dunya chip endustrisi cokerdi zaten ;-) Bundan once Interix / OpenNT gibi ticari alternatifler de vardi (Microsoft bunu 1990'larin sonunda satin alip SFU yapti). Gercek Linux binary'lerinin degisiklik olmadan kullanilabilecek olmasi ve bash scriptlerinin vs. calisacak olmasi guzel (C shell 1999'dan beri calisiyordu) ama Windows altinda emacs, grep, wget falan yeni degil - el insaf, gencler! Tezimdeki bir hatayi duzeltmek icin 1996'da Windows 95 uzerinde catir catir awk ile, grep ile butun gece calistigimi hatirliyorum ben. (Win32'ya port edilmis GUI versiyonlarindan degil, direk cygwin / SFU ile Windows icin compile edilmis Unix versiyonlarindan bahsediyorum) Boyle seylere cok heyecanlanmayin, yasiniz belli oluyor ;-)

Google Nik Collection yazilimini bedava yapmis : https://www.google.com/nikcollection/

Bu anket sonuclarina gore Turkiye'de Stack Overflow'u takip eden yazilim muhendislerinin ortalama yillik gelirininin $33K (yaklasik yilda 100 bin TL, ayda 8000 TL) oldugu sonucu cikiyor; Turkiye'deki isler ve maaslar hakkinda en ufak bir fikrim olmamasina ve Turkiye'de hic calismamis olmama ragmen duyduklarima gore bu rakamin gercek seviyelerden yuksek oldugunu dusunuyorum. Dogru oldugunu varsayarsak buradan Turkiye'de en azindan Stack Overflow'u takip edip yararlanabilecek kalibrede yazilimci maasinin ortalama yillik gelirin 3 kati oldugu anlami cikiyor. Gelismis ulkelerin cogunda yazilimci maasi ortalama yillik gelirin 3 kati degil, dolayisiyla en azindan gelir anlaminda neden sikayet edildigini anlamakta gucluk cekiyorum. Sayet bu rakamlar gercek ise (ki oldukca supheliyim) kari-koca yazilimci bir ciftin patlamalardan uzak durmayi basardiklari surece Turkiye'de oldukca yuksek hayat standardlarinda krallar gibi yasayabilmesi gerekir. Bunu dusunmek icin anket sonuclarini gormeye gerek olmamali ;-) Yillardir soyledigim gibi birkac satir kod yazabilen herkesin 25 yasina gelmeden oralari terk etmesini hararetle oneriyorum. Temelli olmasi sart degil, en azindan profesyonel gelisim icin bir sure yurtdisinda calismak oldukca onemli.

Bunlarin Turkiye'deki gereksiz derecedeki kati radyo/telsiz kurallarina gore kanuni olup olmadigini bilmiyorum. Ama bu derece sofistike ve iyi tasarlanmis bir telsizin cifti $22 gibi neredeyse oyuncak fiyatina denilebilecek bir fiyata satilmasi inanilmaz. Uyesi oldugum bir hiking/doga yuruyusu ekibi ile bu telsizleri yuruyuslerimiz sirasinda kullaniyoruz ve cok memnunuz. Uretim kalitesi olarak tank gibi olmalarinin yanisira cok guvenilir ve yuksek performansli telsizler. Ihtiyaci olan varsa hararetle oneririm. http://www.amazon.com/BaoFeng-BF-888S-Two-Radio-2pcs/dp/B00ECW9DB4/

Ben AWS'i 2009'dan beri kullaniyorum ve calistirdigim iki SaaS sisteminin temeli oldugu gibi sattigim butun app'lerimin backend'leri de AWS uzerinde calisiyor. Ben ya da gelistiricilerim gereken server ortamini kurup calistirdiktan sonra AWS'e uygun sekilde bir VM imaji hazirlayip dakikalar icinde AWS'da gerekirse yuzlerce makinede calistirabiliyoruz, inanilmaz bir sey. Zaten en azindan burada hemen hemen butun kucuk ve orta boy ticari SaaS'larin ve app backend'lerini Amazon sagliyor, uzun yillardir pazarin lideri. Belirttiginiz temel ozellikleri disinda AWS'in yuzlerce degisik ozelligi var, uygulama uygun yazildiysa talebin yogun oldugu periyodlarda otomatik olarak yeni VM'ler baslatip servis kalitesini dusurmeden hizmet verebilmenizi sagliyor, sonra kapatiyor vs. Simdi AWS konusmaya baslarsak sayfalara sigmaz.

Dogru, FreeNAS ile headless VBox VM'ler de calisiyormus. Ev kullanimi icin donanim konusunda biraz daha secici olan VMWare ESXi'a gore daha iyi bir alternatif olabilir. Gerci benim izlenimim Virtual Box'in surekli acik olmasi gereken server VM'leri icin yeterince stabil olmadigi yonunde. Turkiye is piyasasinda nasildir bilemiyorum ama VMware becerisi piyasada aranan, istenen bir sey. Kendi server'iniza ESxi kurup Udemy vs. gibi bir yerden uygun fiyatli bir VMware sertifikasyon kursu almak genc arkadaslar icin is konusunda yeni imkanlar getirebilir.

Haha, cok guzel bir siralama olmus. Ben 6. evredeyim ;-). Garajimdaki bir server rack'de butun VM'lerimi calistiran bir VMware ESxi hizmet birimi ve sadece ona dosya/backup servisleri sunmak icin calistirdigim bir NAS4Free (bana gore mevcut FreeNAS'dan daha iyi olan orijinal acik kaynak FreeNAS kokenli baska bir NAS) var. Evin muhtelif baska yerlerinde ise resim, dosya vs. yedeklemek icin kullanilan, hazir alinmis baska 2 NAS var (Synology ve Western Digital). Butun bunlardaki kritik veriler iki katmanli bir cloud storage (Dropbox ve Amazon Glacier) backup stratejisi ile yedekleniyor. Synology ve NAS4Free sistemi dual-redundant (Synology'de RAID1, NAS4Free'de ise ZFS mirroring). 32GB RAM'li giris seviyesi Xeon islemcili Dell server ayni anda 10-12 tane VM'imi hic zorlanmadan, %20-25 CPU yuku ile rahatlikla calistiriyor. Bunlarin onemli kismi sadece zaman zaman kullanilan TWiki, Git server vs. gibi seyler ama yogun olarak kullandigim bir Ruby-on-Rails gelistirme VM'im ve yine gelistirme amacli bir iki Linux VM'im de var. Zaten 1994'den beri evde Linux kullandigim ve kariyerimin tamaminda bir sekilde gecimimi Linux kullanan sirketlerde calisarak sagladigim icin evde esimin kullandigi bir Windows sistem ve iOS gelistirmek icin kullanilan Macler disinda pek fazla Windows makinesi de yok. NAS4Free sisteminde ise 16GB RAM var ve Pentium G3220 islemcisi yine hic zorlanmadan ZFS mirroring, bir suru NFS ve Samba share'ini rahatlikla calistiriyor. Bu G3220'li sistemi almadan once ise bir AMD Sempron vardi ve ayni konfigurasyonu 8GB ile yine rahatlikla calistiriyordu. O kadar memnundum ki evden AMD urunu tum islemcileri silme girisimimi sag atlatan tek sistemdi ;-). Anakart en son SATA standardini destekleseydi hala calistiriyor olacaktim. Kisacasi diyecegim o ki ZFS atla deve degil, kendiniz toplayacaginiz bir ev NAS'i icin mevcut Atom gami bile isinizi gorur. Avoton'a gerek yok yani ;-) Gerci benimki hobi sayilmaz, ek is olarak yaptigim ve bana para kazandiran iki SaaS'im ve 50'den fazla iOS app'imin backend'lerini bu sistemler uzerinde gelistiriyor ve test ediyorum. Not: Bu arada cok deginilmemis ama FreeNAS, NAS4Free gibi NAS cozumlerinin ayrica BSD jail mekanizmasi ile VM benzeri container'ler calistirma opsiyonu da var. Bu ise ayrilmis bir ESxi (ya da Windows esidinin adi her ne ise) server ile ugrasmak istemeyenler icin o ozellikleri ile de dusunulebilirler.

Ben de kendi adima isinlama ve zamanda yolculuk bekliyorum. Ama maalesef fizik kanunlari ortada. Benzer sekilde "performans bekleyen insanlar" maalesef silikon teknolojisinin sonu yaklastikca beklediklerini o kadar cabuk bulamayacaklar. Sozkonusu konusma yanlis yorumlanmis, orada soylenmek istenen sey mevcut silikon teknolojisinin yerine kullanilmaya baslanmasi beklenilen (daha ortada bir sey yok) spintronics, karbon nanotupler vs, gibi egzotik teknolojilerde ilk etapta silikona orana performans olarak biraz geriye gidilecegi soyleniliyor. Ancak silikondan farkli olarak bu teknolojilerin onu acik. Yillar gectikce bu teknolojiler uzerindeki hakimiyetimiz de artacak ve muhtemelen silikonla elde edebildigimiz performansin cok otesine gececegiz, ancak bu boyle birkac yilda olmayacak. Performansa ihtiyaci olduguna inanan kullanicilar icin elbette bir ara cozum olacaktir. O pazar sandiginiz kadar buyuk olmamakla birlikte Intel icin cozumsuz birakip baska sirketlere kaptirilmayacak kadar buyuk.

Bu adamlar birkac ayda bir, yeni finansman gerektikce ortaya cikip ayni iddiayi atip susuyorlar. Eski forumda da siz ya da bir baskasi ayni sirketin baska bir iddiasini sormustu, soylemistik. Ortada urettikleri, calistirdiklari, "budur" diye piyasaya surdukleri bir sey yok. Su ya da bu kriterde mevcut mimarilerden daha iyi oldugunu iddia eden mimarinin, akademik makalelerin, teknik fikir ve konseptin bini bir para. 2016 yilinda herhangi bir sirketin cikip yepyeni (ARM ya da x86 olmayan) bir mimariye musteri bulmasi, pazarda hatiri sayilir bir yer edinmesi ihtimali acikcasi oldukca kucuk. Alti ay sonra yine paralari bitmeye yuz tuttugu zaman baska bir duyuruda bulunurlar. O zaman ortada bir sey olursa tartisiriz.

http://stahlworks.com/dev/swiss-file-knife.html

O Ebay'deki ucuz buck converter'lar oldukca duzgun, zaten bu isi yapmanin cok fazla yolu olmadigi icin degisik urunler arasindaki tek fark kullanilan DC-DC converter chip'inin markasi. Ebay'den alacaginiz $1 - $2 'lik bir buck converter modulu isinizi basit uygulamalar icin fazlasiyla gorur. Ben bir suru degisik tasarimda basariyla kullaniyorum. Giris ve cikis voltajlarini gormeyi kolaylastiran soyle bir tane buldum, kullandigi chipler de yillardir bilinen, kendisini ispatlamis komponentler. Kendim de iki tane siparis ediverdim hatta. http://www.ebay.com/itm/DC-DC-Digital-Display-Step-Down-Step-Up-Boost-Board-Buck-Converter-Power-Module-/361341423501?hash=item5421a08f8d:g:59EAAOSwu4BVm0n7

Onlu sistemde calisan CPU'lar zamaninda varmis, o yeni bir sey degil. Bu arkadas "sekar" adi altinda uclu mantikla calisan bir islemci tasarliyordu, hatta tasarimi bitmisti, urettirmek icin yollamisti soyledigine gore. Kuran'daki 19 mucizesi ile falan da bir ilgisi vardi ama hatirlamiyorum. Asagidaki videoda islemci tasariminin arkasindaki matematigi ve mantigi uzun uzadiya anlatmis. Her gencin, dusunen her insanin seyretmesi ve ibret almasi gereken ornek bir calisma. Ben maalesef hayatimi Batinin carpik matematik ve muhendisligini ogrenip uygulayarak harcayip gidiyorum, ama genc nesil icin cok gec degil.

Bana sehir efsanesi gibi geliyor. 1998'den (PayPal oncesi, cek gonderilerek alim-satim yapilan Paleolitik cag) beri Ebay'de alim-satim yapiyorum, 2000'den fazla islem yapmisim, cogu alimdir. BIr kez bile boyle bir seyle karsilasmadigim gibi teslim aldigim malin tanitildigi gibi olmadigi birkac durumda Ebay istisnasiz olarak saticiyi sorumlu buldu.Ancak aldigim bir seyin icinde tas cikmasi gibi ekstrem bir sey de yasamadim.

Begenmiyorsaniz okumayin, konu basligindan cikis butonu yukarida. Kibitzer buralarda yillardir su ya da bu sekilde fikir alisverisinde bulundugum birisi ve kirilmasi ya da ne dusundugu acikcasi beni ilgilendiriyor. Bunun herkes icin gecerli oldugunu soyleyemeyecegim. Yukarida alinandan - gucenenden ozur dilemisim. Yanlis anlasilabilecek, kirici olabilecek bir seyler soylenmis, ozur dilenmis, bitmis. Zaten az kisinin oldugu bu ortamda bunu uzatmanin ne geregi var. Simdi sabaha kadar her sinirlenen, her garezi olan siraya girip birer birer mesaj yazip sovecekse isimiz uzun. Dolayisiyla siradakine de pesinen gelsin: dunyanin "maddi manevi kanini emen" bu ulkede soyledigimiz gibi "talk to the hand". Konuya donelim.

Lenovo N50. Bunun fiyat/performans oraninda baska mouse yok bana gore. Cok daha pahali mouse'lari denedim, ne guvenilirlik, ne saglamlik acisindan hicbirisi bunun eline su dokemez. Kendi adima isyerinde, evde bundan baska mouse kullanmiyorum ben. Uretimden kalkar falan diye Ebay'de gidip 4-5 tane alip bir kenara attim hatta. Emekli olana kadar baska mouse kullanmamayi dusunuyorum ;-) Oyun oynamadigim icin oyun performansi konusunda yorum yapamayacagim ama diger her amac icin cok iyi bir urun. Amazon yorumlarina da bir goz atin. http://www.amazon.com/Lenovo-Wireless-Mouse-Black-888014322/dp/B00A2UOFWM

Burada icerlenilen "yasadiginiz yerde" ifadesi ise orasi benim de dogup buyudugum, okula gittigim, dilini konustugum yer. Cenevre'de falan dogma sansimiz olsaydi degerlendirirdik ama kismette Ankara Altindag varmis. En azindan ben yasamayi tercih ettigim diyarlarin (bol miktardaki) eksikleri, gedikleri, carpikliklari dile getirildiginde ani tepkilerle klavye yumruklamak yerine zamanim/niyetim varsa dusunup tartismayi tercih ediyorum. Netflix, Spotify gibi servislerin oraya gelmis/geliyor olmasi ortalama kullanici icin net olumlu bir gelisme. Ozellikle TV'de zaman zaman tekrarlandiklari zaman elde edilen telif gelirleri disinda surekli maddi gelir getirme imkanina sahip olmayan icerik ureticiler icin onemli bir firsat var burada. Sadece TRT son 40 yilda yaptigi kaliteli belgeselleri, dizileri Netflix gibi bir servise lisanslasa ihya olur, daha kaliteli yapimlar icin taze kaynak elde eder. Ancak ortada diger kullanicinin belirttigi gibi bir "korsani cikmis filmi bulamiyorsam neyleyim" mentalitesi de var. Ben de bunu dile getirip sonuna da smiley ekleyince "BU NE YA!" geliverdi. Neyse artik. Bu tartismaya eklemek istedigim bir sey kalmadi; alinandan, gucenenden af dileyerek gideyim.

Burada asagilama nerede beyefendi, dikkat ederseniz yukaridaki (duzeltilmemis) mesajin sonunda ";-)" var. Mesaj yukarida "torrenti cikmis filmi bulamayacaksam ne yapayim" diye yazan insana, ben de tepkimi dile getirdim. Her mesajin basina "Bu mesaj spesifik olan filanca kisiye" falan diye mi yazmak lazim? Lutfen o pazarda ortada bir korsan kullanim gercekligi var mi yok mu dusunun, yazdigimi bir kere daha sakin kafayla okuyun, ondan sonra boyle rencide edici cikislarda bulunun. Sizinki ile ayni dogrultuda olmayan fikirler okumak hosunuza gitmiyorsa soyleyin, ben de bos yere burada zamanimi harcamayayim.

Yahu "istedigin filmi bulmak" ne demek, akliniz aliyor mu? Yeni cikan filmler var, studyonun politikasi geregi Netflix'e filmlerini vermeyen studyolar var, bir suru istisna var. Kainatta yapilmis butun filmleri falan bulmayi bekliyorsaniz girmeyin bu ise, elbette legal olarak sunulabilecek filmlerde bir limit var. Siz yasadiginiz yerde yillardir torrent korsanligina alismissiniz anladigim kadariyla, birisi size ayda $10'e gecen ay cikan filmleri seyrettirsin istiyorsunuz. Hak-hukuk ve medeniyet alemine hosgeldiniz ;-)

Ben Netflix'in posta ile DVD servisi olarak basladigi 1999'dan beri kesintisiz uyeyim, streaming'e basladiklari 2007 yili basindan beri de streaming servisini kullaniyorum. 2007'de ilk basladiklarinda ABD'de bile ciddi bir suphe vardi; "nasil olacak bu is", "internet bunu kaldirmaz", "kesintisiz rahat seyretmek mumkun olmaz" vs. gibi bir suru ses cikiyordu. Nitekim butun teknik problemleri astilar, her gecen gun daha iyi hizmet sundular. Simdi cok saglam bir altyapiya sahipler ve kendi dizilerini-fimlerini cekiyorlar. Netflix neredeyse 50 milyar dolar piyasa degerine sahip (neredeyse General Motors kadar), dev bir sirket ve Turkiye'de de iyi bir hizmet saglayacaklarindan kimsenin suphesi olmasin,

Ne olur yapmayin simdi; belki 20'lerinde, vakti parasindan cok birisi icin yada ideolojik sebeplerden dolayi ("ABD'ye para gitmesin aga, vs.") pratik olabilir. Mesela ogrenmek falan degil, benim ogrenemeyecegim herhangi bir teknik prosedur oldugunu sanmiyorum, Benim acikcasi bes dakika zamanim yok Web'den torrent arayip yok TV'ye gondermek icin ugrasmaya. Netflix ne seyrettigimi biliyor, seyrettigim fimlerden yola cikarak bana begenecegim fimler tavsiye ederek normalde asla denemeyecegim bir suru filmi kesfetmemis sagliyor. Hemen hemen her yeni TV'de standard fonksiyon olarak geliyor, gelmiyorsa Roku, Amazon Fire TV gibi basit ve ucuz kutularla calisiyor. Ayda birkac kurus verip evdeki butun cihazlarda ayni sekilde ve kusursuz calisan, bir suru cesidin bulundugu, cocugum icin dogru durust ebeveyn kontrolleri olan, onceki gun salondaki TV'den seyredip yatmadan once pause ettigim yerden ertesi gun cep telefonumdan seyretmeye devam edebildigim, legal bir sistemi kullanirim, olur biter. Ortada mukemmel calisan, ABD'de 43 milyon kisinin kullandigi profesyonel bir cozum varken baska bir seyle ugrasmaya gerek yok. Ayrica film studyolarinin, TV kanalllarinin emegini ayda iki kahve parasi ($8) vermemek icin neden calayim, o da ayri bir soru. Simdi vaktinizi harcayip "efendim filan streaming server'i kurup falanca app'e baglayip fismanca scriptle bunlarin aynisini evde yapiyorum" falan muhabbetine girmesin kimse, gidip once bir Netflix'in nasil isledigine, ne kadar cok icerige ne kadar kolay erisim sagladigini bir gorsun; sonra gelsin. Ikisinin karsilastirmasi yok acikcasi. Ben bazen ABD'de herhangi bir sekilde legal olarak seyredemedigim Kore, Rus, Fransiz filmleri vs. icin torrent kullaniyorum ama Amazon ya da Netflix'de alabiliyorsam asla. Kisacasi desteklemek lazim. Turkiye'den yeterince abone olursa icerik de zamanla artar eminim. Fonksiyonelliginden, kalitesinden emin olabilirsiniz, soyledigim gibi ABD aile hayati Netflix etrafinda donuyor denebilir ;-)

Hadi bakalim, hayirli olsun. Bana kalirsa (en azindan buradaki haliyle) insan hayatini zenginlestiren ve kolaylastiran bir servis. Ozellikle cocuklar icin cizgifilmler ve dizi filmlerin komple seri halinde sunulmasi, korsanla, torrentla falan zaman kaybetmeden her zaman seyredecek birsey bulunmasi buyuk kolaylik. Ailece herhalde bir 15 yildir oturup normal TV yayini seyretmis degilim, kucuk kizim TV'de bir seyi sadece belli bir saatte seyredilebilmesi kavramini anlayamiyor ve sacma buluyor. Yillardir Amazon Prime ve Netflix olmadan nasil yasayacagimi dusunemiyorum. Ama ben de Turkiye'deki yari diktatorluk rejiminde Netflix gibi servislerin nasil calisacagindan emin degilim. Acaba Netflix'den de sigara, icki, cinsellik iceren sahnelerin sansurlenmesi istenecek mi? Tayyip TV'ye cikip "Netflix haddini bilsin" falan gibi seyler diyecek mi? Bekleyip gormek lazim.

Linuxgizmos'da oldukca uzun bir hobi board'lari lsitesi cikti. Aslinda bu tip hobi donanimlari icin ayri bir alt konu basligina ihtiyac var ama ilgilenenler gorsun diye buraya yaziyorum, ilk defa duydugum bir suru ilginc kart var: http://linuxgizmos.com/ringing-in-2016-with-64-open-spec-hacker-friendly-sbcs/

Ortalama anne(*) icin konusursak Android ya da Windows temelli bir sey almak gereksiz stress kaynagi olusturup omurlerini kisaltiyor. Lutfen bir kez paraya kiyip bir Apple urunu ya da Chromebook alin. (*): Artik "ortalama anne" diyorum, cunku gectigimiz yil Turkiye'ye geldigimde kardesimin isyeri arkadaslarindan birisinin annesi ile tanistim. 70 kusur yasindaki teyze Turkiye'nin ilk bayan programcilarindanmis, IBM'de uzun yillar calismis. "Ben sizin yasinizdayken Algol ile devletin butun doviz kuru hesaplarini yapan programi yazmistim"'dan baslayip System 360 mainframe'lerin Turkiye'deki ilk musterilerinin komik hikayeleri ile biten iki saatlik bir sohbetle aklimi basimdan almisti. Boyle anneler de var yani, tavsiye verirken dikkat etmek lazim ;-)