-
Mesaj sayısı
6.131 -
Üyelik tarihi
-
Son ziyareti
-
Days Won
612
İçerik türü
Profil
Forum
Blogs
Everything posted by Najaz
-
Pentium 3 500, i440BX, GeForce256 DDR sistemde Quake 3 Arena oynuyorum
-
Cyber-shot DSC-F88 Sony'nin tasarım konusunda çılgın attığı dönemden gelen, "Eniştecimle akşamüstü delirmeceler" tadında bir makine... Objektifi kendi ekseni etrafında 180 derece dönebiliyor ve tamamen metal gövdeye sahip... Karizma ve kalite bir arada
-
Halk ağır vergiler altında eziliyordu...
-
MicroMV kameramız 20 küsür senelik olduğu için, üzerinde gelen pili de haliyle geberik idi Sony'nin InfoLithium F serisi (NP-FF50) pillerini kullanıyor alet, ve doğal olarak piyasada ne orijinali, ne de muadili bulunuyor artık. Bu da bizi Zihni Sinir procelerine yöneltiyor. Sony'nin A6XXX kameralarında kullandığı güncel NP-FW50 pillerin voltaj değerleri ve kontak noktaları NP-FF50 ile aynı. Tek sorun, FW50 piller FF50 pillerden daha kalın. Ancak Sony zamanında FF50'nin 2 katı kapasite sunan bir NP-FF70 modeli de çıkarmış. Ve FF70'in ebatları FW50'den daha büyük. Tesadüfen Dolap uygulamasında orijinal ambalajı açılmamış bir FF70 pil bulup sipariş ettim. Elimde de kurban edebileceğim bolca FW50 pil vardı zaten Sipariş ettiğim pil geldiğinde şarja taktım ancak ilk birkaç denememde şarj almadı. Daha sonra Reddit'te okuduğum bir yorumda gördüğüm metodu denemeye karar verdim. Pili şarja takıyorsun, 5-6 saniye bekleyip şarjı kesiyorsun. Yine 5-6 saniye bekleyip tekrar şarja takıyorsun. Bu işlemi 10-15 defa artarda teklarladığımda pilin şarj almaya başladığını gördüm. Lakin pilin li-ion hücreleri de ömrünü çoktan tamamlamış olduğu için ancak 15-20 dakika şarj tutabiliyordu. Bu yüzden hemen kolları sıvadım ve FF70 pilin plastik kasasını maket bıçağı ile açtım. Hem FF70'in, hem de FW50'nin şarj devrelerine lehimli olan kontak noktalarını söktüm. Daha sonra 3 tane ince kablonun birer ucunu FW50 pilin şarj devresine lehimledim. Diğer uçlarını da kontak noktasına lehimleyip FF70'in kasasına yerleştirdim ve sıcak silikonla sabitledim. Pilin kasasını kapatıp şeffaf bantla güzelce sabitledikten sonra pili kameraya takıp denedim. Et Voila! 2 saate yakın kullanım süresi sunan yepisyeni bir FF70 pilimiz oldu Yaşadığım tek sıkıntı, pilin ilk açılışta nadiren "Infolithium battery only" hatası verip kapanması. Ancak kamerayı tekrar kapatıp açtığınızda sorunsuz çalışmaya başlıyor. Sanırım Sony'nin FW50'nin şarj devresinde kullandığı kontrol yongasını kamera bazen tanıyamıyor. DCR-IP7E kameranın orijinal kumandasını da buldum Dolap'ta. Kumandanın model kodu RMT-817; belki birine lazım olur bu bilgi diye ayrıca belirteyim dedim
-
Sene 2001... Sony, çük-size MicroMV kasede 60 dakika DVD kalitesinde MPEG2 video kaydeden kamera yapmış; şeytan icadı... Sony DCR-IP7E MicroMV Kamera
-
@stardust PS5 oyunlarında Denuvo falan olmadığı için PC'ye çıktığı günün akşamı kırılıyor O yüzden PC'ye gelen PS oyunlarını, hele ki güncel fiyatlarla orijinal almaya hiç gerek yok. Şimdi misal Days Gone Remastered çıktı; PS Store'da 1750 TL, Steam'de 40 dolar. Bende bu oyunun PS4 versiyonu var kutulu. Kimse kusura bakmasın, 2 yüksek çözünürlüklü texture göreceğim diye zaten sahip olduğum oyuna bu kadar para veremem. SE indirdim PC'de oynuyorum. Yine aynı şekilde Until Dawn Remake PS Store'da 2500 TL, Steam'de 60 dolar. 2014 yılında çıkmış orijinali var kütüphanemde. Yine indirdim SE, PC'de sırasını bekliyor.
-
Aslında normal TV izleme mesafesinde Pro'nun getirdiği artıları farketmek biraz zor gibi; monitörde oynanıyorsa başka tabii. Bende Pro yok, düz PS5 var. Lakin Last of Us Part 1, Horizon Forbidden West ve Horizon Zero Dawn Remastered'ı hem PS5'te hem de PC'de DLSS ile 4K'da oynadım ve gerek çözünürlük, gerekse de akıcılık anlamında arada çok bir fark hissetmedim. PC'de de ortalama 90-100 FPS alabiliyordum 4K DLSS upscaling ile; bu da PS5 Pro kalitesine denk geliyor. PC'ye bütçe ayıramayanlar, Pro'ya da fazladan para vermek istemeyenler gönül rahatlığıyla düz PS5 alabilir bence. PS5'in en kötü yanı oyunlar çok pahalı, SE opsiyonu yok PC'deki gibi. Daha önce hiç PS deryasına dalmayanları PS Plus kataloğındaki oyunlar 1-2 sene idare eder, ama sonrasında konsolu hiç açmıyor halde bulabilirsiniz kendinizi
-
S02E01'i açtım. Hangarın içinde pinpon topu gibi seken ama kaportasında en ufak bir çizik oluşmayan Tie Fighter'ı görünce "Yav bi'siktirin gidin" deyip kapattım...
-
Bence Tolga abinin hesabı hack'lenmiş, mesajı da AI Bot yazmış
-
Cafeler tıklım tıklım. AVM'lerin otoparkları full. Herkeşin altında son model araba. Telefonunu çıkar göster!
-
Abi Domates'i nasıl unutursun ya? Zida-Tomato aslı; bizim merdivenaltı PC toplayan esnaf direkt domates anakartı çakar geçerdi. Böyle Gigabyte'ı, Asus'u falan özel siparişle, üstüne basa basa isteyerek, ısrarlı takip sonunda getirtebiliyordun anca.
-
PSU konusuna girmişken... Elime geçen eski kasaların markasız güç kaynaklarına güvenmediğim için ilk önce bunları değiştiriyorum. İlk tercihim Aopen. 1 fincan kahve parasına 300-400Watt'lık Aopen PSU'lar bulunuyor piyasada. Bir de AcBel diye bir marka alıyorum. Lenovo'nun, ASUS'un OEM kasalarından çıkıyor bu PSU. En az Aopen kadar kaliteli ve ucuz. Geçenlerde 1 tane 300Watt Aopen, 1 tane de 350Watt AcBel PSU'yu toplamda 500 lira gibi bir fiyata almıştım.
-
Paragrafı "Bu da böyle bir anımdır" diye bitirmen gerekiyordu...
-
Öyle bir şey yok yahu, şehir efsanesi... Olan şu: Güç kaynağının üzerindeki kapasitörlerin belirli bir kullanım ömrü var. Atıyorum 100 derece sıcaklıkta çalıştığında 10 yıl ömür biçiyor üretici. Sıcaklık azaldığında öngörülen kullanım ömrü de artıyor. Bu bileşenlerin kullanım ömrünün sonuna yaklaştıkça, depolayabildiği, regüle edebildiği, filtrelediği akım kapasitesi de düşüyor haliyle. Bu da güç kaynağının verimliliğini (ve yerine göre kararlılığını) düşürüyor. Bakın 20-30 yıllık anakartlarla uğraşıyorum ve şu ana kadar kapasitörü şişen, akan pek azına denk geldim. Çok kötü şartlarda (yüksek sıcaklık ve rutubet) ve 7/24 yük altında çalıştırılmadıktan sonra, bileşenler de çok ucuz markalardan veya hatalı serilerden (ABIT'in başını yakan capacitor plague'ı hatırlayın) kullanılmadıktan sonra bunların en az 15-20 yıl ömrü var. Zaten şu an kullandığımız markalı PSU'larda da üreticiler en kaliteli bileşenleri kullanmaya dikkat ediyorlar.
-
Çalışıyorsa elleme... Eski köye yeni adet getirme... İcat çıkarma...
-
-
Çok güzel bir kasa denk getirdim. Aşağıdaki fotoğrafta sol tarafta gördüğünüz, retrobright işlemi için bekleyen kasaya, uzun zamandır aklımda olan sistemi kurmak üzereyim. 1997 yılında, Pentium II ve AGP teknolojisinin ilk çıktığı dönemde, PCWORLD Türkiye'de Niso Levitas'ın incelemesini yaptığı, Klamath çekirdekli 266MHz'lik Pentium II işlemci, i440LX yongasetli ASUS P2L97 anakart ve NVIDIA Riva128 işlemcili ASUS AGP-V3000 grafik kartından oluşan sistemi ayağa kaldırıyorum. Bu sistem, o dönemde CAD&CAM iş istasyonlarında kullanılan ultra-pahalı 3DLabs Permedia, Glint Delta işlemcili kartlara 3D performansında (Niso'nun deyimiyle) nal toplatıyordu.
-
Böyle çıkıyor:
-
Yassah! diyor
-
Bozulanlar duruyor mu? Duruyorsa 1 adet Findows tuşu rica edeyim
-
Paketten duvara sabitleme aparatı da çıkıyor ama üşendim valla Bu arada ilk retrobright denememin sonucu şöyle oldu: Bilirsin ne kadar görmek isterdim, Beyazlar içinde seni öylece…
-
Çantaların içinde kalmalarına gönlüm razı olmadı IKEA'nın eski seri cam vitrini olan DETOLF'un üretimi bitmiş, yerine bu modeli çıkarmışlar. DETOLF'un rafları hem daha genişti, hem de yekpare cam olduğu için 360 derece kesintisiz görüş sağlıyordu. BLALIDEN modelindeki siyah (veya beyaz) çerçeveler bu anlamda geriye gidiş olmuş. Tüm bunlara rağmen, piyasadaki en hesaplı cam vitrin olduğu için pek fazla alternatifi de yok. Bu arada BLALIDEN yurtdışında 80 dolara satılırken, Türkiye'de tayyip vergisi yüzünden tam 2 misli para ödüyoruz.
-
Fotoğraf makinalarımı sergilemek için IKEA BLALIDEN cam vitrin aldım:
-
Rengi de Diablo kırmızısı namıssızın...