Whooosh

Elbet günün birinde bir cihaz bunu gösterir de peki biz bunu görebilir miyiz? 8 bit panelde her ana renk 256 tona bölünüyor ya 10 bit panelde ise 1024 tona bölünüyor. Düzgün 8 bit panelli monitörünüz var ise aslında 10 bit monitöre ihtiyacınız olup olmadığını test etmek oldukça kolay. MSpaint'i tam ekran açın, bütün ekranı 255,0,0 renk ile boyayın, sonra kalem rengini 254,0,0 olarak değiştirip az önce boyadığınız zemin üstüne bir resim çizin. Eğer çizdiğiniz resmi görebiliyorsanız gidin 10 bit monitör alıp 10 bit filmler indirip seyredin. Eğer göremiyorsanız sallayın gitsin.

Gerçek HDR'ı görmeden aslında HDR'dan bahsetmek biraz zor ama bence çok muazzam bir şey olmasa gerek. Benim monitörde de sözde HDR var ama kullanmıyorum. Kullanmamamın tek sebebi de monitördeki sözde HDR'ın kötü yada yetersiz kalmasından değil, yazılımların HDR desteklememesi yüzünden masaüstünde falan çok çirkin bir görüntüye sebep olması. Youtube'da falan HDR'ı açınca HDR desteklemeyen videolar falan seyredilmez oluyor. Çünkü zaten renkli ve siyahlı olan görüntünün üstüne bir de monitör renk ve siyah basıyor, saçma sapan bir şey ortaya çıkıyor. Youtube da HDR destekli video oranı 10000000000/1 falan, o 1 tane de HDR demo videosu. "Düzgün HDR" da olsa sonuç aynı olacak çünkü monitör neresi HDR neresi HDR değil ayırt edemiyor.HDR'ı açınca akrana giden her şeye HDR muamelesi yapıyor. Oyun desen orada başarım konusunda biraz daha umut var. MassEffect'i baştan sona HDR olarak oynadım ama isteseydim monitör ayarlarından renk falan basarak HDR olmadan da o görüntüyü yakalardım. Fakat oyun yok. HDR'I Toplasan 5 oyun destekliyor, onların da kaç tanesi sizin zevkinize hitap edecek? Kaç tanesini oynayacaksınız? Yani hem içerik sıkıntısı var hem destek sorunları var. Bu gün 10 numara HDR'lı mobitör de alsan hiçbir türlü tatmin etmeyecek. Geçen sene çıksa ayıla bayıla alıp kullanacağınız bir monitörü bu sene üreticilerin yeni uydurdukları bir özellik yok diye omuz silkmek bana çok doğru gelmiyor. Vahşi kapitalizm böyle bir şey işte, bu adamlar her sene yeni bir şey uyduruyorlar biz de elimizde o uydurdukları yeni şey yok diye üzülüyoruz. Hani 3D'li televizyonlar alıyorduk, 3D olmayan televizyonlar kakaydı. Nerede 3D televizyonlar şimdi? 3D ayağına sattılar millete televizyonları sonra bitti gitti. 5 sene sonra bu monitörün düzgün HDR'lısı çıkacak ama o zaman da o monitörde X özelliği olmadığından yine mutsuz olacağız yada 5 sene sonra düzgün HDR'lısını alıp sonuçtan yine tatmin olmayacağız. Lafın özü, şu hayatta şunu öğrendim ki "teknolojinin peşinden koşmayacaksın! Bırak teknoloji sana gelsin". Bekle HDR bi standart olsun, her eve girsin, her türlü içerik oluşsun git ondan sonra HDR'lı monitör al. Zaten bu şartlar oluştuysa o gün pazarda HDR'sız monitör bulamazsın. Bunu yaparsan hem paran cebinde kalıyor hem de o ürünü aldığın gün hemen ürünün etinden sütünden faydalanmış oluyorsun. Akıllı telefonlar ilk çıktı ilk koşup alan yine ben oldum. Yazılım sorunları donanım sorunları, donanım yetersizliği hepsini ben yaşadım, bütün çilesini bütün dertlerini ben çektim. Şimdi sefasını 83 yaşındaki dedem sürüyor. Çünkü o teknolojinin peşinde koşmadıi teknoloji ona geldi. Adamın telefonu şimdi 5 vakit ezan okuyor, çok mutlu. Beklemeyip sürekli en son çıkan ürünleri alırsan bir ton para verip hem kobay oluyorsun, hem de mutlu olmuyorsun.

2060 ve 2070 Super kartlar hakkında bir iddia var. Deniliyor ki 2060 Super ve 2070 Super'lerin bazı örneklerinin Süper olmayan üst modelin yazılımsal olarak kırpılmış halı olma ihtimali varmış. Yani teorik olarak bios güncellemesi ile 2070 Super 2080'e, 2060 Super'in 2070'e dönüştürülebilme ihtimali konuşuyor.

Almaya alacak da o vergiyi vermek içine sinmediğinden alamıyor bence.

Hort mort, ne yapaydım başka başlık mı açaydım? Herifler 4 senelik oyuna DLC çıkarıyorlar, hortlatan ben değil onlar

Yıllardır aradığım oyun buymuş oysa. Grafiktem, sesten, senaryodan bahsetmeyeceğim. Ben sadece oynadığım sunucuda başıma gelenleri, gördüklerimi, öğrendiklerini yazacağım. Sunucuya bağlandığınızda askeri üssün içinde spawn oluyorsunuz. Öyle direk savaşa falan dalmak yok. Üssün meydanında rütbeli bir amca sizi duvarın kenarına diziyor. Diziyor derken "duvarın orada bekleyin, oradan takımlara ayrılacaksınız" diyor. Orada 50 tane adam varsa 50'si de duvarın yanına geçip bekliyor. Sonra rütbeli amca "içinizde takım liderliği yapmak isteyenler bir adım öne çıksın" diyor. Öne çıkanlara tek tek "sen, alfa takımına geç" "sen, beta takımına geç" "sen çarliye geç" diye takım liderlerini ayırıyor. Sonra kalan adamları sınıfına göre ayırıyor, "sniper'lar şöyle, medic'ler böyle geçsin" diye diye ayırıyor. Sonra bu adamları takımlara verilen görevlere göre dağıtıyor. Bir yerdeki tankları imha etmekle görevli takıma daha fazla anti-tank askeri veriyor falan. Ha bu arada kılık kıyafetin de düzgün olacak. Oyunda bir sürü kıyafet aksesuar seçeneği var, istersen bermuda şortla da oynayabilirsin, teknik olarak bu mümkün ama o kıyafetle kimse seni takımına almıyor. "Git üzerine düzgün birşeyler giy" diyor. Düzgün birşeylerden kasıt da NATO askeri standartı. Herkes takımlarına ayrıldığında Komutan takım liderlerine görevlerini veriyor. Tabi bu muhabbetlerin hepsi sesli görüşme ile geçiyor. Görevlerini alan takım liderleri tek tek takım üyeleriyle selamlaşıp ne yapacaklarına dair brifing veriyor. Techizatlar kontrol ediliyor, kim ne aldı, ne taşıyor konuşuluyor, gerekirse yeniden hazırlanıyor. Techizat hazırlamak da ayrı bir iş. Oyun başlarken size seçtiğiniz sınıfa göre hazır bir kit veriyor ama düzgün olması için ince ayar şart. Örneğin BF'deki support gibi sınıf var. Öyle yere bir mermi çantası atayım, herkes hangi mermiye ihtiyacı varsa oradan alsın yok. Takım arkadaşlarınızın kullandığı silahlara göre çantana şarjörler almanız lazım. Diyelim sıhhıyesin, öyle ilkyardım çatasını aldım çıktım yok, tek tek yara bandı ayarlayacaksın. Her askerin taşıyabildiği yük vs olaylarını herhalde tahmin etmişsinizdir. Herşey hazır görev yerine intikal etmeniz lazım. Öyle atlayım jipe gideyim yok. Orada helikopterler ve pilotlar var. Pilotlar ayrı bir sınıf, pilot sınıfında olmayanlar helikopter uçuramıyorlar. Zaten pilotlar helikopterleri alıp o meydandaki helikopter pistlerine indiriyorlar, motoru durduruyorlar, inip helikopterinin yanında bekliyorlar. Takım lideri pilotla konuşup anlaşıyor, sonra size dönüp "Alfa takımı herkes şu helikoptere binsin" diyor. Hurraa koşup helikoptere biniyorsunuz, o sırada takım lideri helikopter pilotuna nerede inmek istediğini anlatıyor yada haritada çiziyor. Helikopter sizi oraya götürüp bırakıyor, sonra başkalarını almak için üsse geri dönüyor. Yani pilotların işi bu. Adam bütün gün takımları oradan oraya taşıyor. Kara araçları, deniz araçları falan da var ama öyle kimse kafasına göre istediği araca atlamıyor. Helikopterden indiniz, takım liderinizin direktifleriyle görev yerine doğru ilerliyorsunuz. Öyle Allah Allah Allah koşmak yok, nizami şekilde ilerliyorsunuz. Düşman mı gördün? Öyle hemen dadadadada tetiğe abanmak yok, hemen siper alıp sesli görüşmeyle takımına ve liderine bildiriyorsun. Zaten bilgisayara karşı bile oynasan birazcık dikkatsiz davransan şak diye alnının ortasından çakıveriyorlar. O yüzden yürürken falan dikkatli olmak gerekiyor. Düşmanı gördüğünde şu koordinatta şu derecede saat bilmem kaç yönünde şu kadar adam bu kadar tank vs vs şeklinde bilgi veriyorsun. Görevinizi yaptınız üsse geri dönecek yada başka bir göreve mi geçeceksiniz? Helikopter çağırıyorsunuz, o sizi gelip alıyor. Tabi helikopteri çağırmadan önce iniş bölgesinin güvenliğini sağlamanız yada güvenli bölgeye çağırmanız gerekiyor. Pilot sizi görebilsin diye meşalenizi falan atıyorsunuz, o sizi gelip alıyor. Kısaca böyle bir şey. Buram buram RPG.

Contact DLC'si geldi, uzaylılarla etkileşime geçiyoruz. DLC ile birlikte yeni silahlar yeni ekipmanlar ve yeni bir harita da geldi. Daha önce çıkan Apex DLC'si ile Tanoa isimli yeni bir harita (ada) oyuna eklenmişti ama çok sık orman örtüsü nedeniyle pek yüzleri güldürmemişti. Oyunun kendi ana haritası Altis ise fazla çorak bir haritaydı. 162km2'lik yeni Livonia haritası ise tam ayarında olmuş. Tanoa'nın sık ormanları ai tanklar için sıkıntı çıkarıyor ve bir yerlerde sıkışıp kalıyorlardı. Oyuncular ise 2m'den ötesini göremediği bir haritada oynamak istemiyorlardı. Bu yüzden oyun Altis'e sıkışıp kalmıştı. Bu arada DLC'nin senaryosu da gayet güzel olmuş bu sefer, oynattırıyor kendini. https://store.steampowered.com/app/1021790/Arma_3_Contact/

Acaba sunucu ile alakalı olabilir mi? BF'de nasıldı pek hatırlamıyorum ama bazı oyunlarda multi'deki fps'i sunucunun performansı etkiliyor. Ayrıca HT açık iken işlemci kullanım yüzdesi tam olarak gerçeği yansıtmıyor. 4/8 işlemcili bir sistemde HT açık iken toplam işlemci kullanım yüzdesi %60'larda ise 4 fiziksel çekirdeğin 4'ünde tam yük altında olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü işletim sistemi toplam işlemci kullanımını hesaplarken sanal çekirdekleri de gerçek çekirdekmiş gibi varsayarak toplam işlemci kullanımını gösteriyor, halbuki gerçekte bu böyle değil, işletim sisteminin işlemci 1'e verdiği iş ile işlemci 0'a verdiği iş aynı gerçek çekirdekte işlenmek için sıraya giriyor. Dolayısıyla gerçek çekirdek %100 yük altında bile olsa windows sanal çekirdeği boşta olarak gördüğünden toplam işlemci kullanımını %50 olarak varsayıyor.

Bir tane mobil klima aldım. Evde bir tane büyük 24000 BTU klima mevcut fakat yaşadığım yerde elektrik sıkıntısı çok fazla, elektrik sürekli kesiliyor. Apartmanın kendi jeneratörü var ama jeneratör daire başına sadece 6 amper sağlayabildiği için evdeki büyük klimayı jeneratörle kullanamıyoruz. Klimasız da yaşanmadığı için mecburen bir de portatif klimalardan aldım. İnanılmaz gürültülü ve hortumu ayak altında geziyor fakat en azından oda sıcaklığını tahammül edilebilir seviyede tutabiliyor. Güzel tarafı sadece 3 amper çektiği için jenaratör ile de kullanabiliyorum. Fakat gelin görün ki salak alet elektrik gidip gelince otomatik çalışmıyor. Çoğu klimada bunun ayarı var. Belli bir tuş kombinasyonu ile elektrik geldiğinde en son çalışma modunda otomatik olarak çalışmasını sağlayabiliyorsunuz fakat bu salak portatif klimada böyle bir şey yok. Muhtemelen devresinde hiçbir hafıza donanımı mevcut değil çünkü her elektrik gidip gelince siz elle çalıştırdığınızda default ayarlarda açılıyor, her çalıştırdığınızda tekrar elle ayarlamanız lazım. Ben de şöyle bir şey yaptım. Elimde bir sürü boşta duran Attiny85 vardı. Bunlardan birine eski bir kumandadan söktüğüm IR led'ini lehimledim ve klimanın kendi kumandasından kopyaladığım komutlarla da her elektrik kesilip geldiğinde klimayı çalıştıracak şekilde programladım. Bu zımburtıyı da eski bir telefon şarj cihazına takarak klimanın alıcısının görebileceği bir yere de sabitledim. Çiçek gibi oldu #include <IRremote.h> IRsend irsend; void setup() { delay(3000); irsend.sendNEC(0x8E700FF, 32); //on delay(1000); irsend.sendNEC(0x8E728D7, 32); //cool delay(1000); irsend.sendNEC(0x8E76897, 32); //High delay(1000); for (int i = 0; i < 10; i++) { irsend.sendNEC(0x8E7B04F, 32); //minus delay(40); } } void loop() { }

Ben de hiç oynamadım ama bildiğim kadarıyla PUBG'nin PC'de iki farklı oyunu var. Biri normal Pubg diğeri Pubg Lite. Pubg Lite adından da anlaşılacağı gibi daha düşük konfigrasyonlu bilgisayarlarda akıcı şekilde oynanabilsin diye yapılan oyunun hafifletilmiş versiyonu. Oynanış menüler falan normal PC versiyonu gibi ama görsel olarak mobil versiyonuna daha yakın. Her sürümün kendi sunucuları var. Galiba lite sürümünün oyuncu sayısı ve harita büyüklüğü de normal oyundan daha düşük. Lite çıkmadan önce bilgisayarı oyunu kaldırmayanlar android sürümünü emulatör ile bilgisayarda oynuyordu, tabi bu da adil olmayan bir durum oluşturuyordu. Lite ile hem bunun önüne geçtiler hem de oyunu oynayamayan uçan kuş bile kalmadı.

2080 Super bir taraftan da en tırt Super. 2060 ve 2070 kartların Super versiyonları Super olmayan versiyonlarına göre %15-20 gibi elle tutulur bir performans avantajı sağlarken 2080 Super'de bu oran %7-8 civarında.

Altuğ kaç veriyorsa ben 1 lira fazlasını veriyorum

Fragman beklediğimden iyi görünüyor yalnız yine dizi de bir türlü kabullenemeyeceğim kast seçimleri mevcut. Filmin yapımıları işlerine gelince "kitapta böyle olduğu için şöyle yaptık" diye mazeret üretiyorlar ama eminim kitapta elflerin zenci olduğu yazmıyordur.

Yalnız bu Navi'lerde göz ardı edilen bir şey var o da yeni sharpening olayı. Testlerde hiçbir negatif performans etkisi göstermeden Nvidia'nın öve öve bitiremediği donanımsal destekli DLSS'inden kat kat iyi sonuçlar veriyor ayrıca herhangi oyun desteğine de ihtiyaç duymuyor. Özetle bu sistem şöyle çalışıyor, aslında temelinde yıllardır gördüğümüz bildiğimiz post sharpening filtresi ama objelerin kenarlarına keskinleştirme uygulamıyor. Böylece aliasing oluşturmadan sanki daha yüksek çözünürlükte oynuyormuşsunuz gibi bir etki sağlıyor. Tek dezavantajı su gibi yada parlak zemin gibi fiziken düz ama üstüne yansıma bindirilmiş objeleri ayırt edemediğinden bu alanlara da keskinleştirme uyguluyor ve bu da yansımalarda nispeten kötü bir görüntü oluşmasına sebep oluyor. https://youtu.be/7MLr1nijHIo

Bilmiyorum şuan fiyatları ne durumda ama Viper/Venom fanlar uygun fiyatları da düşünülürse piyasadaki en sağlam radyatör fanlarıydı bir ara. Akasa'nın bu güne kadar ürettiği en iyi şey olabilir.

7 sadece benchmark listelerinde AMD adı geçsin diye yapılmış bir şeydi. Görevini tamamladı, artık varlığının bir sebebi kalmadı.

Aslında değişen tek şey bios çipi olacak ama ayrı bir isimlendirme ile (isminin sonuna Max eklenecek) yeniden piyasaya surecekler. Satılmış olanlar birkaç fonksiyon özellik eksik şekilde kullanılmaya devam edecek. Spi soketli olsaydı misal kullanıcı kendi bile upgrade edebilirdi ama MSI anakarta lehimliyor bios çipini.

Bu zorunluluktan böyle olmuş. MSI 3000 serisi desteği verebilmek için 16megabyte'lık SPI rom üzerinde yer açması gerekmiş, bu yüzden fazla bellek alanı kullanan görsel özellikleri devre dışı bırakmak zorunda kalmışlar. Hatta bu bile tam yetmemiş olacak ki aynı anakartların (256Mbit/32mb) bios spi bellekli versiyonlarını çıkaracakları söyleniyor. https://www.techpowerup.com/257240/msi-scampers-to-launch-new-amd-400-series-motherboards-with-256mb-bios-chips

@Narcissus Kafa gitti iyice, idare edin beni. Sonra ararsınız.

Nanometre tanımı biraz firmadan firmaya değişiyor. Aslında Amd'nin 7nm'si Intel'in standartlarında 7nm değil, Intel'in 14nm'si de AMD standartlarında 14nm değil. Gerçekte iki mimari arasında çok büyük bir uçurum yok. Misal TDP meselesi de böyle. Intel'in TDP kavramı AMD'nin TDP kavramından farklı. Ikisi de x işlemcisinin 65w TDP olduğunu iddia ediyor ama iki işlemci farklı sonuçlar veriyor.

Önce mevzuyu bilmeyenler için olayı hatırlatalım. Organize İşler 2 filmi sinema salonlarında yayınlanmaya başladıktan çok kısa bir süre sonra Netflix'de yayınlanmaya başladı, yani aynı anda hem sinemalarda hem de Netflix'de yayınlanmış gibi oldu. Bunun böyle olmasının sebebi şu, film ilk planda önce sinemalarda gösterime girecek, sinemalarda haftalarca oynadıktan sonra Netflix'de yayınlanmaya başlanacaktı. Bu plan dahilinde de tarihler belirlenip Netflix ile masaya oturuluyor, imzalar atılıyor, paralar alınıyor, film teslim ediliyor ve Netflix gün saymaya başlıyor. Fakat başka sebeplerden ötürü filmin sinemalara girme tarihi gecikiyor, film planlanandan haftalarca sonra anca sinemaya girebiliyor. Tabi bu durum Netflix'i bağlamadığı için Netflix filmi elindeki imzalı belgelerde yazan anlaştıkları tarihte filmi oynatmaya başlıyor. Olayın arkasında öyle derin mevzular falan yok, biraz talihsizlik diyelim.

Gigabyte son zamanlarda VRM ve soğutma konusunda çok güzel şeyler yapıyor. Gidip en verimli en pahalı VRM'leri falan kullanmaya başladılar. Lakin pasif soğutmalı X570 işi ne kadar başarılı olur şaibeli. Aynı işlemci ile X570 yük altında X470'den 30 ile 50watt arasında daha fazla enerji tüketiyor. https://www.extremetech.com/computing/294596-amds-x570-chipset-draws-so-much-power-its-warping-cpu-comparisons Kendinden sıvı soğutmaya uygun hybrid soğutmalı anakartlar çok güzeller fakat fiyatları haddinden fazla. Aradaki fiyat farkına zaten full cover anakart/işlemci bloğu alabiliyorsunuz.

@ZvAnA 45$ çok iyiymiş. Ben bir kaç sene önce yine başka bir dükkanda görmüştüm, hatta girip fiyatını da sordum o zaman bana 65$ demişlerdi. Ben de "bunu benden başka kimse almaz, sonra gelir alırım" diye düşünüp almadan çıktım fakat bir daha o dükkanın oralara yolum düşene kadar adamlar dükkanı kapattılar. Tabi aradan geçen zamanda sağolsun hanım üstüne vazo düşürüp ekranını da kırınca kıvranıp duruyordum, iyi oldu çok güzel oldu.

Netflix standart olmayan bir codec falan kullanmıyor, h264 ve VP9 kullanıyorlar fakat şöyle bir avantajları var; filmlerin ve dizilerin en iyi durumdaki orjinal kopyaları ellerine geliyor. Bizim internetten indirerek izlediğimiz diziler televizyon yayınlarından çok da yüksek kalitede olmayan cihaz ve yazılımlarla yakalanmış görüntülerdi. Ayrıca televizyon kanalına bir dizinin bölümü ulaşana kadar defalarca medya değiştirebiliyor, misal her kanalın kullandığı uydu bant genişliği aynı değil, kimi kanal 1.5mbit çıkış yapıyor kimisi 4-5 mbit çıkış yapıyor. Bunların haricinde kanal içerisinden çıkmadan o görüntü ve ses onlarca görüntü ve ses işleme cihazından geçip insanların evine ulaşıyor.

Logitech G13 Son zamanlarda sıfır G13 bulmak oldukça zorlaştı, bulduğunuzda da bir servet istiyorlar. Dün akşam lokal bir bilgisayar dükkanının vitrininde kutusunu görünce hemen daldım içeri, ufak bir pazarlıkla 85$'a sıfır hiç açılmamış cillop gibi bir G13 sahibi oldum.