AranelSurion

Denuvo 'yu diyorsanız o galiba Avusturyalıların. Çok uzun ömürlü olacağını düşünmüyorum yine ama şimdiden etrafında mini bir sektör oluştu bile. $0.5 veya $1 'a aktivasyon satan yerler türedi.

Exsi 'de NV oyuncu kartları sıkıntı çıkarıyor gibi hatırlıyorum ama karıştırıyor olabilirim, KVM daha iyi olabilir bu iş için. Kendim daha önce denemedim ancak sistemi VT-d uyumluluğu önplana alarak kurmuştum. Performans açısından; YouTube 'da yaklaşık 2 senelik bir Fire Strike 1.1 benchmarkı gördüm, puanlar 7435 (OS), 7303 (VM). Okuduklarımla da örtüşüyor, %95 performanslı diyorlar. Ciddiye alınacak bir kayıp yok gibi eğer hemen her senaryoda sağlayabiliyorsa bunu. Bir de YouTube 'da LinusTechTips 'de canavar makinelerde 7 oyuncu bir arada Crysis falan oynadıkları VM 'ler var, ilginç

Hah işte, çekindiğim mevzu tam olarak bu. Windows 'un bu derme çatma yapısına hep uyuz olmuşumdur, isteyen uygulama istediği yere kısayol ekler, çıkarır, shell extension yapar, sistemi kendine göre eğer büker, neredeyse hiç bir uygulama kendini doğru düzgün kaldırmaz vs. En basitinden sandbox kurayım dedim dün, gitmiş kendi driverını kurmuş sisteme (bunun neden Win10 ile bile standart özellik olmadığı ayrı bir dava), VMware kullanıyorum, VM'i hibernate edip uygulamayı kapattığımda "tamam yaptım ben onu" efekti yapıp, arkada vızır vızır diske hibernate edilen sistemi geçirmeye çalışıyor. UAC 'e "Tamam" dedirten at koşturuyor, her şeye hayır derseniz hesap makinesi bile kurup kullanamıyorsunuz. Sistemde zaten neyi kimin yaptığı, neden yaptığı ancak tahmin yürüterek bulunuyor. Vesaire, vesaire, saymakla bitmez. Win8.1 'den bu sebeplerle pek memnun değildim, şimdi Win10 ile bu durumun daha fena olacağından kuşkulanıyorum. En basitinden adamlar Win7/8.1 kullananlara Win10 'u "recommended" diye çaktırmadan giydirmeye başlamışlar, üç gün sonra updateleri mecbur kıldıkları Win10 'a da böyle kimseye sormadan neler neler -hatta sık sık yaptıkları, abuk sabuk hatalı updateleri- push etmeleri, veya telemetriyi etkisizleştiren patchleri bozmaları mümkün. WiFi Sense 'i varsayılan olarak açık yapmışlar, çözüm: "SSID 'nize _optout ekleyin". Yahu sen kafana göre özellik yapmışsın, ben niye kablosuz ağımın adını değiştireyim ki? Updateleri p2p dağıtacağım ayağına kullanıcının bandwidth 'ını sömürmek de ayrı bir tatsız olay. Apple 'a laf ederdim böyle icatlarından ve kapalı ekosisteminden, Microsoft bazı açılardan solda sıfır bıraktı adamları. DX12 ile mecbur kalınca, sanırım çözüm ya Debian hosta geçip Win10 'u VT-d destekli oyun VM'i yapmak olacak, ya da eski güzel zamanlardaki gibi bütün bu ayrıntılarla tek seferde uğraşıp, "Win10 L33T EDITION" diye imaj kaydetmek gerekecek.

Microsoft, Windows 10 'u "önemli güncelleştirme" olarak Win8.1 ve Win7 updateleri arasına sıkıştırmış, güncellemeleri otomatik alanlara büyük sürpriz. Bu Win10 'u itmek için ne uğraştılar ha. Hazırda Win10 kullananlara sorum: a. Memnun olmadığınız bir şey var mı? Kısıtlanan bir özellik, sormadan yapılan bir şey, FPS kaybı vs? Özellikle "power user" kitlesini rahatsız edebilecek şeyler? b. Sanırım updateleri sormadan kuruyor. Benim için kabul edilemez bir olay bu, derme çatma olmayan bir yöntemle bu olayı tamamen kapatabiliyor musunuz?

Ucuz Oyun Avcısı 'na yazmıştım da görmeyen olur; Windows Store 'da lokasyonu Ukrayna yaparsanız oyun $9.

Windows Store 'da lokasyonu Ukrayna yaparsanız, mağazadan $9 'a Rise of the Tomb Raider (son çıkan) alabiliyormuşsunuz

Oyun tarzınızı bilmiyorum ancak 950 çoğu AAA modern oyunda 144hz vermez, sadece CS:GO vs. tarzı oyunlarda verebilir, ya da ayarlardan epey kısmak durumunda kalırsınız. Yeni oyunları yüksek ayarlarda oynayacaksanız, yüksek hz 'li monitör pek bir şey ifade etmeyebilir.

Ürünü bilemiyorum, bileşenlerin ayrı ayrı hesabını tutmaya üşendim, bir de anakartta, SSD 'de vs. ultra dandiğe kaçmaları olası. Yalnız diyeceğim şu ki, "Marka güven vermiyor" cümlesinin daha iyi oturduğu bir ürün daha zor bulunur.

Cryptolocker 'ın çözümü AV değil. Hatta bu son dönemde pek de başarılı bir tablo çizmedi AV 'ler bunları önlemede, virüs çalışıp bir şeyleri kriptoladıktan sonra da zaten iş işten geçmiş oluyor. Bu işin çözümü, yerel ağda ya da cloud-tabanlı olarak, sisteminizden bağımsız (RAID falan olmayan) yedekleme sistemleri kullanmak. Yedeklemeniz sürümleme/delta mantığı da kullanmalı ki bir ihtimal kriptolanmış veriler yedeklenirse, önceki orijinal kopyaların yerine geçmesin. Crashplan 'ın ücretsiz böyle bir çözümü var NAS 'lar için. Hem kafanız da rahat olur, disk dediğinizin sağı solu belli değil, her tür veri kaybından korunmuş olursunuz. Cryptolocker daha çok mail ve dosya paylaşımı üzerinden geliyor diye biliyorum, ancak flash belleklerden bulaşan çok farklı tarzda başka virüsler de var, Cryptolocker 'ın da -belki şimdiden yapıyordur- bu yöntemi repertuarına eklememesi için bir sebep yok.

Vodafone 'da faturasız hep daha uygundu, faturalıya nadiren doğru düzgün tarife çıkarıyorlar. Sebebini bilmiyorum ama büyükçe bir genellemeyle "faturasız = öğrenci, faturalı = çalışan/memur/parası var geçirelim" gibi baktıklarından kuşkulanıyorum.

Önceki sayfadaki Linux/OpenGL muhabbeti üzerine: http://i.imgur.com/Ql1dsZC.jpg

Bence hiç bir mantığı yok, direkt chargeback.

İlk hafta iade ederseniz daha kolay oluyordu, hemen geri alabiliyorlardı diye hatırlıyorum, gerçi bu da keyfidir mutlaka. Ben online aldıklarımı dahi Vatan 'ın herhangi bir mağazasına iade ediyordum, iki ayrı mağazadan aldıklarınızı birine iade edebiliyor olmanız lazım.

Eski forumda sanki grafikle ilgili konuşmaya çok yetkin birkaç kişi vardı, isim hatırlamıyorum ama buradalarsa yazarlar sanırım. Duyduğum/okuduğum kadarıyla OpenGL, pek çok sebepten oyun firmaları için iyi bir seçenek olmuyormuş, özellikle de AAA oyun firmaları zaten Windows ve konsollar dışında bir platformu zaten pek önemsemiyorlar, onlar için cross-platform olup olmadığı, gelecekte nerede çalışıp çalışmayacağı pek bir şey ifade etmiyor olmalı. Steam 'ın bu Linux desteği mevzusunda başta çok hevesli girişmesine rağmen başının çok ağrıdığını okumuştum. Hatta bunun vendorların suçu olduğunu düşünenler de var: http://www.extremetech.com/gaming/182343-why-we-cant-have-nice-things-valve-programmer-discusses-wretched-state-of-opengl Tek sebebi bu değilse bile, haksız bir eleştiri gibi gelmiyor bana. -- Win10 konusunda, linkte o kadar da kötü bir şey göremedim. Haswell ve öncesi için değişen bir şey yok, Skylake kullanıcıları için de Temmuz 2017 'ye kadar destek vereceklermiş, daha sonra Skylake-compatible herhangi bir update, Haswell ve öncesinde sıkıntıya sebep olacaksa, Haswell tercih edilecekmiş, bana ölme eşeğim ölme senaryosu gibi geldi. Win10 'e geçişi hızlandırmak için ortaya atıyor olabilirler.

Sürekli değiştire değiştire oynuyorum ama bu hafta özellikle Dishonored. Kaç zamandır oynayacaktım fırsat olmadı, bir ara heveslendim, Definitive Edition gelecek dediler yine oynayamadım, meğer o da PC 'ye yokmuş yeni öğrendim. Bu hafta başladım bende. Oyun övüldüğü kadar var, atmosfer çok hoş, kenara köşeye serpiştirilmiş lore güzel, oynanışı çok sarıyor, yalnız türlü çeşit özel güç falan verip "bence hiçbirini kullanma" diye akıl vermesi bir acayip. Thief 'i oynadığımda neden bu kadar kötülendiğini anlamamıştım, bunu oynayınca anladım.

http://www.independent.co.uk/life-style/gadgets-and-tech/news/netflix-unblockers-to-be-banned-making-users-unable-to-access-content-outside-of-their-own-country-a6812711.html Tam olarak önüne geçilemeyecektir ama bir miktar zorlaştırabilirler VPN ile içeriği değiştirme olayını.

Bahaneyle şöyle bir göz attım forumlara, Türkiye 'de öyle firmalar, öyle verilerini tek bir yedeği bile olmadan saklıyorlarmış ki aklım almadı. Biri diyor 800 lira ödedim, diğeri diyor BTC kuru arttı 2300 lira para aldılar, valla inanılacak şey değil. Bunda antivirüslerin de suçlanacak yanı pek yok açıkçası, OS tasarımının hepten değişmesi gerekiyor böyle "güncel" metodların önüne geçilebilmesi için, ya da zihinlerin değişmesi lazım.

CryptoLocker 'ın bazı varyasyonlarının kriptosunda açıklar vardı, kırıldı diye hatırlıyorum. Bir araştırmanız iyi olur. Bunlardan biri değilse verileri kurtarmanın bir yolu kalmamış olabilir en azından şimdilik, yine de Linux live cdsi gibi güvenilir bir kaynakla boot edip, dosyaların şifrelenmiş hallerini bir kenara saklayın bence, belli olmaz bakarsınız gelecekte bunlarda da bir açık olduğu ortaya çıkabilir. Bu bahaneyle bir kez daha yedek almanın önemine vurgu yapmakta yarar var.

Bugün Reddit 'te okudum, Udacity işleri kızıştıracak gibi. Aylık $299 olan Nanodegree Plus programlarından mezun olanlara kariyer desteği hizmeti ve 6 ay içerisinde iş garantisi iddia ediyorlar. Bu garantiyi yerine getiremedikleri taktirde %100 para iadesi olacakmış. Şimdilik sadece “Android Developer,” “iOS Developer,” “Machine Learning Engineer” ve“Senior Web Developer" programları için geçerli ve sadece US vatandaşları yararlanabiliyorlar. Detaylar: http://blog.udacity.com/2016/01/a-new-job-guarantee.html

Keepass lokal çalışıyor, kendiniz clouda yüklemez/ilgili pluginleri aktifleştirmezseniz database'i istediğiniz yere (mesela kriptolu bir partisyona) atıp, şifreyle açıyorsunuz. Mobilde nasıl bir desteği oluyordur onu bilmiyorum tabii.

TrueKey, 15 paroladan fazlasına aylık para istiyor. Çok incelemedim ama bana cloud-tabanlı gibi geldi, lokal olarak tutmak isteyenler sevmeyecektir.

Origin, Origin Access hizmetini başlatıyormuş. PSPlus tarzı, ayda 4 euroya içlerinde BF4 vs. bulunan bir paketi, abone kaldığınız sürece oynayabiliyorsunuz. Yalnız şimdilik sadece bazı ülkelerde var, Türkiye 'de VPN olmadan yok.

HUD'lu, kamerali motorsiklet kaskı. Tabelaları da okuyabiliyor.

Non-profit deseydiniz bari hocam. Sırf insanlık yararı için kurulmuşlar, fakirlere ekmek dağıtıyorlar gibi anlatmışsınız. Yanlış bilmiyorsam bu firmalar kar amaçlı firmalar, kurulmalarındaki en büyük amaç para kazanmaktır, artık bu işlerde bir inovasyon ihtiyacı gördülerse demek. Konu yine korsanın etikliği eksenine gidiyor, Netflix 'ten uzaklaşıyorsunuz. ResetButton 'un bu konuda açtığı yeni bir başlık var, isterseniz buraya taşıyalım. Mesela en klasik argümanla "you wouldn't download a car" diyorsunuz özetle, ben de size derim ki fikri mülkiyetle, maddi mülkiyet aynı şey değildir. Arabamı çalarsanız üzersiniz beni. Kopyalarsanız üzülmem, imkanınız varsa yapın. Herhangi bir X işi/fikri almak, kopyalayıp ucuzunu (bedavasını değil elbette, zira maddi dünyada maddenin de gideri var) üretmek fiziksel dünyanın da parçasıdır. Bu yüzden çay bardağının 100 farklı üreticisi var, kırk kez dava da açılsa, dokunmatik telefonu ilk yapmış olmak sektörü domine etmek ve at koşturmak anlamına gelmiyor, Apple 'ın lightning kablosunun üç kuruşluk olanları pazarda satılıyor vesaire vesaire. Teknoloji bir gün el verirse merak etmeyin, arabaları da kopyalayacaktır insanlar. Şahsi kanaatim, "iyi ki de var" yönünde, bu sizi bağlamaz tabii. Demek istediğim, Fikirler ve fikri ürünler kopyalanabilir, maddi mülkler kopyalanmaz, alır götürürsünüz, sahibinden bir eksilir. Bu ikisini birbirine karıştırmamak lazım. Gelir mevzusunda; Türkiye için konuşursam, BIM'de 3-5 liraya 500gr sosis alan (sosis aldığını düşünen) tüketicilerin ülkesiyiz. Kaldı ki ben size 30 lira çok pahalı, insanlar bunu alamaz demiyorum, hatta bu başlıktaki ilk yazımda dedim ki "Netflix 'in sorunu fiyatı değil". 30 lirayı orta sınıf Türk insanı daha önce böyle servislere ödedi, yine ödeyebilir. Ben dedim ki, Netflix 'in şuanki ve tahminimce yakın gelecekte verdiği hizmet 30 lira etmez insanların gözünde (ve benim gözümde, bu kısmı önemli olmak zorunda değil), ya fiyatta ya da hizmette -muhtemelen her ikisinde- ciddi revizyonlar gerekir. Bunlar yapılır, Netflix ciddi bir alternatif haline gelirse -ki gelinebiliyor demiştim- insanlar kullanır, yapılmışı var dedim. Ancak sadece "legal olmak" ile bu işin olmayacağını ifade ettim. Olabilir, o da sizin görüşünüz tabii. Ben kıyaslanmalarını mantıklı, ve hatta bu servislerin açısından zaruri görüyorum. Bu yüzden de kıyaslıyorum, siz isterseniz kıyaslamayın.