allreadydead

CHW
  • Mesaj sayısı

    1.050
  • Üyelik tarihi

  • Son ziyareti

  • Days Won

    15

Everything posted by allreadydead

  1. teşekkürler ben oyunu oynadıktan sonra almışım bunların hepsini.. muhtemelen humble bundle la geldi.. Başka isteyen varsa alabilir
  2. alan olmadıysa alayım
  3. Hikayesini King'in yazdığı, JJ tarafından yönetilen yeni bir dizi geliyor; castle rock. İsmin yabancı olmaması normal çünkü King'in favori mekanlarından biri Castle Rock. Salem's Lot ve Needful Things gibi romanlar hep burada geçiyor. Kalanını da Maine'de geçiriyor, kendi yaşadığı yer Stranger Things'in başarı üzerine diye geliyor haberler genelde. Yani 80'ler tadı beklemek yanlış olmayacaktır. Hulu orginal deniyor, nasıl izleriz bilemiyorum Kaptanın seyir defterine ek: https://www.engadget.com/2017/02/18/jj-abrams-stephen-king-create-new-hulu-show/ atlamışım, Pennywise ve Shawshank State Prison falan da geçiyordu trailer'da
  4. ses konusundaki çakma çözümüm sonunda son nefesini verdi sanırım. sesi xonar DSX den alıp, vestel müzik sesinin anfisini kullarak, eski pioneer hi-fi setinin hoparlörlerine veriyordum. Vestel'in sesin içine sıçmasına rağmen (cızırtı ekliyor) hoparlörlerin ses derinliği ve netliği herşeyi unutturuyordu. Eh, zaten mp3 vs dinliyorum, yeni bir çözüme de bakmıyordum (if it aint broke, dont fix it). şimdi, patladık oyunları %90 oranında kulaklıkla oynuyorum. Bu hoparlör setini film ve müzik amaçlı kullanacağım. 2 veya 2+1 düşünüyorum. griffonur la bir kaç audioengine muhabbetimiz oldu ama onlar da pahalı geliyor bana (fakirim ). 500 TL gibi düşünebilriz sınırı, Ama yumuşak bir sınır sonuçta, iyi bir ürün için aşılabilir. ne önerebilirsiniz ?
  5. https://arstechnica.com/gaming/2017/02/star-wars-the-last-jedi-its-definitely-plural/
  6. (dönmedi) 15inde yola çıkan Edifier 17sinde UPS tarafından teslim edildi. Eve biraz geç gelmem nedeniyle şu saate kadar devreye alma işi sarktı. Hepimizin özellikle Hakancez hocamın dediği gibi belli bir wow factor bekliyordum. Ama ilk parçadan itibaren olanlar tamamen şu şekilde: Ses derinliği ve ayrışması, daha önce kullandıklarıma ve dinlediklerime oranla çok iyi. Her detayı duyabiliyorum, bozulma olmuyor. Daha önce Hi-Fi bir sistemde kulaklıkla plak dinlerken aldığım tadı hatırlattı. Kötü olarak nitelendirebileceğim yanı bass biraz daha baskın gibi olması (üzerindeki ayarlarla düzeliyor) ve benim MP3 koleksiyonumun bütün defolarını anında yüzüme vurmuş olması
  7. Bunlar eğer satılabilir parçalar, engineering sample değilse, o ryzen 3.8 veya daha üstüne gidebileceği gibi, Kaby'nin turbosu da devreden çıkarılıp, 4.2 GHz de sabitlenmiş olabilir. Bilinmezler yüzünden fark bana göre fazla, ama gerçek testleri görmek gerekiyor. 2 hafta sonra da görürüz her türlü. Duruma göre cannonlake beklerim veya, 1700x alıp geçebilirim. Bakalım.
  8. Single Thread performansı konusunda 7700k'dan %25-30 fark yemiş ? 7700k 4.2 GHz de hemde. Physics konusunda da kafa kafaya gitmişler. 16 Thread olmanın avantajını diğer benchmarklarda görüyoruz zaten. 8/16 altyapısının bana ne getireceği iyice kritik hale geldi. Zamanında da biliyorsunuz hiç kmisede yokken Phenom'da 6 çekirdek vardı. O phenom sahipleri çok sıkıştırırsanız CPUMark sonuçlarını koyarlardı....
  9. Ben tabiiki olaya kendi açımdan bakıyorum. CPU teknoloji olarak yerinde durmuyor ama totalde beni ilgilendiren performansı değişmiyor bile denebilir. Intel bunun farkında ve olan mimariyi optimize etmekle uğraşıyor. Bir yandan da üretim prosesi güç tüketimini azaltıp, performansı yukarı çekiyor. Bana daha çok güç tüketimine önem veriliyor gibi geliyor çünkü o alanda olan optimizasyonlar gerçekten devrimsel denecek kıvamda. Ultrabook müşterisi olsaydım çok mutlu olurdum. İlk zamanlarında 3-4 saatlerden bu süreyi daha ufak pillerle 2 katına hatta üstüne çekti Intel. Ama benim kullanım senaryomda evdeki pc çoğu zamanını oyunla geçiriyor. Kalan zamanında browsing, film dizi vs zaten kasan işlemler değil. Oyun alanında ki gelişmeler belli kalıpların dışına çıkmadığından halen [email protected] GHz ile devam edebiliyorum. Ryzen'ın, özellikle anakartlarının stabilite ve performanslarına göre Ryzen'a veya daha önce defalarca dediğim gibi Cannonlake/Icelake nesline geçmeyi değerlendireceğim.
  10. Tekrar sordum, 16-24ü arası anca alırız sonra kargo diyorlar... presonus a mı dönsem acaba ?
  11. Peki AMD gümbür gümbür, bağıra bağıra 5 yıl boyunca ZEN'e kasarken Intel ne yaptı ? Manzara Ağustos Böceği diyor ama yeni gelecek neslin (cannonlake ve icelake) yepyeni bir mimari ve 10 nm üzerine kurulu olacağı da biliniyor. Bu durumda Intel 1 senelik kaybı göze aldı diyebilir miyiz ?
  12. Önemli olan o 8 çekirdeğin ne yapabildiği ve kullandığınız uygulamaların 4 yerine gerçek 8 çekirdek ve 16 iş parçağı işletmeyi ne kadar becerebildiği. yoksa 8 çekirdeği Qualcomm da sunuyor.
  13. onu yayınlayan intel mi amd mi ?
  14. ucuz atlatılmış, geçmiş olsun
  15. Supo, çuvalladığı kısım, Louise dili öğrenince hemen onların zaman algısına sahip oluyor. Kadın 30 sene lineer zaman algısıyla yaşamış, 10 dil öğrenmiş birşey değişmemiş, sonra bir anda dili çözüyor, ki onu da tam çözemediğini kitabını 18 ay sonra yazınca anlıyoruz, ve zaman algısı uzaylılarla aynı oluyor. Louise has weapon yerine We taught Louise Weapon deselerdi iş değişirdi.
  16. Ben spoiler'e alayım da..
  17. Bi... Binary ? Sen misin Binary ??
  18. sky satarsan haberim olsun
  19. kaç tane var supo
  20. Körelmeyen arkadaşlar var işte, Mace Windu gibi.. Hoş kendisi Jedi olmasa kasap olurmuş muhtemelen
  21. Otomatik vites ??
  22. Kötü haber bugün geldi, kargom amazon'a geri dönmüş :\ 5inden beri beklemeyle geçen süreç, hüsranla sona erdi. UPS en başından itibaren yani ilk kargoyu teslim aldığından itibaren takip sistemine giriş yapmamıştı. 21'inde sorduğumda please have some more patience demişlerdi. Şimdide paket bize geri döndü sebebini bilmiyoruz ama para iadesini yapacağız diyorlar :\ Para iadesi iyi güzel ama bana bu süre içinde UPS den bilgilendirme falan olmadı. Takip numarasıyla birşeyi takip edemedim. Bunlar hiç böyle yapmıyordu, her seferinde adım adım bilgilendiriyorlardı... Ayın 17si civarında Vergi kısmı olan 20 euro yu da geri ödemişti amazon. Ne oldu bilmiyorum ama benle temasa geçmeden, hatta temasa geçmeye yeltenmeden geri gitti gibi duruyor paket. Sonuç, yeniden seçme şansım var. 200 Euro civarında bir paraya geliyor Edifier R1800BT. Steljes NS3 de o civarda. Veya başka öneriniz yoksa, Amazon özür babından bir sonraki siparişini en hızlı kargo yaparım dedi, gene aynısını alacağım. Ama beniim aldığımı Amazon gönderiyordu, şimdi SEDIVA diye bir firmadan gönderiliyor... Bilemiyorum, bütün hevesim kaçtı ama ciddi anlamda hoparlöre ihtiyacım var. Eve geldiğimde en büyük keyfim iyi kalitede sevdiğim müziği dinlemekti. neredeyse 2 aydır minicik saçmasapan mono çıkışlı şeyle idare ediyorum.....
  23. Yahu tarikat işte. Aynı şeye inanıyorlar ama yöntemleri farklı. Naz'da okuduğum kadarıyla bunu söylüyor. Jedi Order içinde light/dark side ayrımından rahatsız olanlar var. Mace Windu ve Qui-Gon bunlardan bizim gördüklerimiz. Bu ikisinin olaya bakışı "Aydınlık, Karanlık taraf yoktur, sadece güç vardır. Güç neyi nasıl isterse öyle olur" şeklinde. Bu yüzden Sith öğretilerini, onların dövüş taktik ve güç kullanma şekillerini de çalışıyorlar. Mace Windu'nun kılıcı bu yüzden o renk. Hani Samuel L. Jackson istemiş de, o renk olmuş falan işin pazarlaması. Windu, Vaapad tekniğini kullanan, Jedi Order tarihinde sayılı Jedi'dan biri. Kesinlikle çok agresif bir stile sahip ve en iyi savunma saldırıdır taktiğini benimsemiş bir yaklaşımı var. Sith öğretilerini ve tekniklerine de bir Jedi'ın hayal bile edemeyeceği kadar hakim. Normalde bunların hepsi Jedi Order'da yasak. Qui-Gon'un "There is only force" yaklaşımı ve bütün güç kullanımlarına ilgisi yüzünden konseye almıyorlar. Almaya kalktıklarında da Qui-Gon istemiyor zaten. En başta dediğim gibi, her "Dark Side" Sith olmadığı gibi, her "Light Side" da Jedi değil. Ahsoka ve Kyle Katarn yanında, sonraki dönem Maul da bunun en temiz ispatı.
  24. O midichlorian muhabbeti hayran kitlesi tarafından çok hoş karşılanmadı. Bu konuda daha önce hiç kaynak olmaması, bir anda ortaya çıkması, böyle bir evrende kolay yutulur lokma değildi... Lucas "Damar benim kan benim, var işte" deyip geçti ama.. Ben de sevdim aslında Sith, yani gücün karanlık tarafının kullanıcıları olarak biliniyor. Aslında bu da bir tarikattan öte birşey değil. Bir öğreti. Sorunları sabır ve barış içinde çözmeyi hedefleyen Jedi tarikatına alternatif bir yaklaşımla gene gücü kullanıp sorunları şiddet, nefret ve agresiflikle çözmeyi hedefleyen bir öğreti. 2 kuralı, bu öğretinin takipçisi Sith için geçerli; 1 usta 1 çırak olmak zorundalar. Genelde çırak'ın ustayı öldürmesiyle sonlanan bir ilişki Sith'lerin arasındaki... Çırak eziyet edilerek eğitiliyor, kıvama geliyor, ustayı gebertip kendine çırak alıyor. Sonra o da eziyet ederek çırağını yetiştiriyor. Her güç kullanıcısı Jedi veya Sith olacak diye de bir şey yok. En son yayınlanan ve halen devam eden Star Wars: Rebels çizgi dizisinde de görüyoruz ki, güç kullanıcısı olup, Jedi veya Sith olmayan karakterler var ve her 2 taraftan da daha tehlikeli ve güçlüler. Gerçekten güç, gücün mutlak hakimiyetine inanan Jedi Order üyelerini, kendini kullanarak ölümsüzlüğü yakalamaya ramak kalmış olan Sidious'u yok etme konusunda rehberlik ediyor. Yani "ah be yanlış sapaktan döndük, hani güç herşeye muktedirdi" değil olay Tam anlamıyla kaderci bir yaklaşım var Jedi Order'da. Aynen Ti Dabılyunun dediği gibi. Ben sürekli tarikat ve din vurgusunu boşuna yapmıyorum Jedi ve Sith, uzay dinleri. Güce inanan, onu kullanabilen ama Jedi/Sith olmayan çok fazla karakter var bu dünyada. Aslında bu olaya da açıklık getirmek gerekirse, Rey, muhtemelen bu gelecek filmde gerçek anlamda Jedi olamayacak. Evet, Luke'u ikna edebilirse, resmen tarikata dahil olabilir, Ama tam bir Jedi olması için, eğitimini tamamlayıp, testleri geçmesi gerekiyor. Bu filmde ne kadar ilerler bilemem ama teorik olarak halen Last Jedi Luke. Kendine bir çırak aldığında, resmi olarak Jedi Order da devam ediyor olacak. Şu anda da var denebilir ama Sith'lerin kuralı gibi Jedi'da 2 genelde. Luke, Vader ile karşılaşırken Jedi Knight değil, sadece çırak. Eğer bir karşılaşma daha olursa Rey ve Kylo arasında, Rey büyük ihtimalle ya Luke tarafından yeni kabul edilmiş veya kabul etsem mi acaba noktasında ve gene eğitimsiz olacak. Yani Kylo bu sefer doğrasa Rey'i, Jedi öldürmüş olmayacak. Gene alıntı yapmak gerekirse; Yoda: Told you I did. Reckless is he. Now, matters are worse. Obi-Wan: That boy is our last hope. Yoda: No. There is another. Ortada Leia gerçeği var. Luke daha sonra kendi iç huzurunu bulsun diye (EU da öyle) Leia'ya da eğitim veriyor. Bu durumda, Leia'da bir nebze Jedi Order'a dahil oluyor. Belki Carrie Fisher ölmeseydi (huzur içinde yatsın..) Rey'e ufak tefek eğitimleri de o verecekti yeni filmde Vader ilk karşılaşmada Luke'u kuşbaşı doğrayıp, akşam karavanasına ekletse bile, Sidious'u durdurmak için Yoda/Obi-Wan Leia'dan devam edebilirlerdi. Leia eğitilene kadar birşey değil, sadece force sensitive. Eğitimini alınca Jedi olur ama olmasa da, yeterli kılıç sanatı ve genel güç kullanımı eğitimiyle Sidous'u inderecek kadar güçlenebilecek genetik mirasa sahip.
  25. Jedi, kelimesi aynı zamanda çoğulda kullanılıyor. Aslında bir tarikat ismi (Kısaca Jedi ama aslen Jedi Order) ama aynı zamanda üyelerine de aynı isim veriliyor (Jedi Apprentice, Jedi, Jedi Knight, Jedi Master gibi.. kısaca Jedi). Bu durumda "The Return of The Jedi" denince, imparatorlukla yok oldukları sanılan bir tarikatın yeni bir üyeyle tekrar varolmaya başlaması kastediliyor. Yani bir eleman çıktı gücü kullanabiliyor ve bu da Jedi değil, Jedi Order geri döndü anlamında. Çünkü Luke tam olarak trials'ı tamamlamış ve Jedi olmuş değil. Ama Jedi öğretilerini takip ediyor ve bu yüzden Jedi Order,yani Jedi geri dönüyor. Sonunda, testleri tamamlanıyor ve Jedi Knight olarak İmparator ve Vader'a karşı savaşıyor. The Last Jedi ise, benim umudum, Expanded Universe'e bir atıf. Çünkü orada Luke, Cumhuriyet kurulduktan sonra senatoda yer almıyor ve kendi Jedi Order'ını kurup, öğrenci almaya ve eğitmeye başlıyor. Solo ve Skywalker ailelerinin çocukları da bu öğrenciler arasında. Bu çocuklar etrafında çok hikaye geçiyor ama 7 ile bunların tamamını silip atmış gibiler. Sadece, Luke ve Jedi Order'ı almışlar. Bunun izleri zaten 7de vardı. Biliyoruzki Kylo Ren, Luke'un öğrencisiyken Dark Side'a geçiyor. Daha fazla detay yok ama az çok tahmin edebiliyoruz. Eğer böyleyse, The Last Jedi, gene Jedi Order'a atıf. Yani Jedi Order'ın son üyeleri demek daha doğru olacak tahminimce.. Sümüklü Jedi konusunda da Atrin'den farklı düşünüyorum. İlk filmde tek parlak karakter Qui-Gon'un bir lafını hatırlatayım: Qui-Gon Jinn: I can only protect you, I cannot fight a war for you. Jedi, savaşcı bir kabile değil. Zorunda kaldıkları için savaşıp, öldürüyorlar. Normalde barışçıl yolları tercih ediyorlar. Zaten bütün yeteneklerine rağmen, İmparatorluğa karşı savaşmaları mümkün değil, çünkü sayıları yeterli değil. Korumak zorunda oldukları ve kaybetmemeleri gereken bir öğretileri var. Yoda'nın zaman ötesi kavrama yeteneğiyle, dağılmaları gerektiğini söylüyor. Revenge of the Sith ve Attack of the clones'da görüyoruz ki, Yoda, Mace Windu, Obi-Wan ve bütün konsey üyeleri gayet yetenekli ve etkili öldürme makinaları. Anakin'den bahsetmeye gerek bile yok. İstedikleri takdirde Anakin ve Palpatine'in üzerinden geçerler ama bunların başlattığı hareketi, ellerindekiyle durdurmaları mümkün değil. Bu yüzden kendilerini dağıtıp, saklanıyorlar. Ta ki zamanı gelene kadar. Obi-Wan Skywalker'ı eğitiyor, Yoda işi tamamlıyor. Çünkü güce denge gelmeli ve bunu Anakin yapmalı. Sonunda da o yapıyor; ölümü aldatmış, ölümsüz ustasını öldürmüş Darth Sidious'u öldürüyor. Bütün eğitimine rağmen Luke, ve onu eğiten Jedi, Sidious ile baş edebilecek seviyede olmadığını biliyor. Luke anca onurlu bir ölümle çıkabilir o savaştan. Ama Anakin öyle değil, o hem mental hem fiziksel olarak Sidious'la baş edebilecek kapasite ve seviyede. Exile muhabbeti de en başından beri, güçle bir ve barış içinde olma isteğinden geliyor. Sorunları bu şekilde çözmeleri gerektiğine inanıyor Jedi Order üyeleri. Bu yüzden güçle bir olabilecekleri, yoğun hayat ve gücün bulunduğu yerlere gidip bir süre orada yaşayıp, kendilerini soruna çözüm bulmaktan çok, gücün onları yönlendirmesini bekliyorlar. "Gücün dediği olur" gibi bir inanış zaten Jedi Order'ın temelini oluşturuyor. Gene Qui-Gon'dan gidersek; Jar Jar Binks: Where wesa goin? Qui-Gon Jinn: Don't worry. The Force will guide us. Jar Jar Binks: Ohh, maxi big da Force. Well dat smells stinkowiff. Star Wars hikayelerine bakarsak, bu sümüklü taktik her seferinde işe yarıyor