TiesTorN

hıhı evet ilk günkü sağlığındadır... kesin... program yanlış ölçüyor belli ki. 4 senede sağlığından hiç bir şey kaybetmemesi zaten lityum teknolojisinin doğasına aykırı o yüzden bir kere onu geçiyoruz. bataryası ölen laptoplarda da bu programlar batarya öldü demiyor zaten, yine böyle kapasite kaybı %10 gibi şeyler yazıyor ama fişi çıkarıp kullanmaya başladığında hızlıca iniyor ve %40 altına indiğinde hoop kapanıyor pat diye. ölmekten kastım bu. bu arada bazı markalar %100 şarj ettiğini söylese bile aslında arka planda daha düşük şarj ediyorlar, bunlar da sağlığı olumlu etkiliyor. bence google'dan biraz araştırın bu olayı. koskoca markalar neden bu olaya önem vermeye başladılar son yıllarda? ayrıca ben bunu 1-2 tane laptopa bakarak söylemiyorum, kendi işimi kurmadan önce devasa bir firmanın IT bölümündeydim ve elimden yüzlerce dell marka laptop geçti. laptop kullanan kişilerin neredeyse tamamı taş çatlasın 2 sene sonra bataryam öldü diye gelirken, ayar yaptığım hiç kimse bu sorunu yaşamadı. neyse. isteyen bu bilgiyi alır, isteyen kafasının dikine gider. ben diyeceğimi dedim kendi bataryanız banane. not: bu lityum pil kullanan her cihaz için geçerli bu arada sadece laptop değil ama sadece laptoplar genelde sürekli elektriğe bağlı olduğu için sorun çok daha hızlı ortaya çıkıyor.

bazı markalarda vardı...

yeni laptop için tavsiye edebileceğim tek şey (eğer o özellik varsa) bios'dan max pil şarj yüzdesini %80 ya da daha altını ayarlamak olacaktır. böylece batarya 1 senede gebermez, 10 sene gider. ben kendi laptopumun bataryasını %75'e ayarladım (3 sene önce) o kadar sürede toplam kapasite sadece %12 gibi bişey düşmüş. kaydadeğer bir düşüş değil. %75 ile ortalama 6-7 saat dayanıyor zaten, daha fazlasını ne yapacağım.

valla o kadar çok zam geliyor ki bu aralar hiç yazasım bile gelmiyor... dizele gelen zamları zaten sallamıyorum, en azından benzini yazayım; https://www.ntv.com.tr/ntvpara/benzine-zam-geliyor-14-subat-2024-guncel-benzin-ve-motorin-fiyatlari,me3RhuyEp0KLId7KaAqZEg dün de dizele 2.5 tl gibi bişey gelmişti zam. daha bunlar iyi günlerimiz, seçimden sonra hep beraber s2 tutacağız.

"fast startup" açık halde shut down. masaüstünde fast startup kapalı halde shut down. farkını bilen bilir...

bu aletler aküye bağla bırak tarzı, araba garajdaysa sürekli şarjlı tutmak için idealler ama desulfasyon özelliği ne kadar etkilidir bilmiyorum. genelde yüksek voltaj vermek kadar ya da pulse veren desulfator devre kartları kadar etkili olmuyorlar. bu tarz cihazların en kralları ctek ve noco markadır ama çok pahalılar, hayatta almam sendekini imkan varsa bir before after test etmek lazım merak ediyorum ne kadar işe yaradıklarını. bendeki şarj aleti de programlanabilir, bütün pil tiplerini şarj edebiliyor ama desulfasyon özelliği yok. sürekli şarjlı tutma özelliği de yok. onun için trafo kullanıyorum. edit: şimdi linki inceledim "pulse repair" yazıyor. ilginç. gerçekten işe yarıyor olabilir

akü takmak dümdüz bir işlem, hangi ustaya götürsen yapar yani çok da üzerine düşünülecek bir konu değil işçilik olarak araç nedir? güncel araçlarda yeni aküyü beyne register etmek gerekebiliyor ama eski araçlarda gerek yok.

ne manyak adamsın akü mü stokluyorsun diyenleri duyar gibiyim... kartalın aküsünü de geçen yaz mevcut akü öldü sanıp almıştık. arabayı bir kaç gün sürmedik, farlar açık halde unutup bırakmışım, akü gebermiş haliyle. sonra aktarma yapıp çalıştırdık ama yarım saat çalışmasına rağmen marş basacak kadar bile şarj olmamıştı. öyle olunca da bu akü geberdi heralde deyip yeni akü siparişi verdim. ben tabi her zamanki gibi dayanamadım, "ben bitti demeden bitmez" kafası ile geberen aküyü çıkarıp ekipmanım ile çok kısa süreli gerekli işlemlere tabi tutmuştum. baktım biraz adam oldu, arabayı bir süre daha çalıştıracak kıvama geldi, geri taktım. o günden beri hala onu kullanıyorum sorunsuz yeni aküyü de geri göndermedim nasıl olsa bir gün geberecek bu o zaman takarım kafası ile. neyse, aynı boku yine geçen hafta yedim, farları açık unutup bırakmışım. akü yine pert. yine aktarma yaptım, yine şarj olmadı. baktım yine bi işlem gerekecek gibi, çıkardım eskiyi taktım yeniyi, ama bu sefer gördüm ki yeni akü ile de çalışmadı araç. çalışmayı bırak kadran ışıkları bile gelmedi. haydaaa... neyseki bu ihtimali düşünüp yokuşa park etmiştim. vurdurarak çalıştırdım, gittim oto elektrikçiye, baktı alternatöre giren kablonun kafası yanmış. muhtemelen boş aküyü şarj etmeye çalışırken geçen aşırı akım neticesinde yanmış. muhtemelen biraz da gevşekti heralde, normalde o kolay kolay yanmaz öyle. kafayı değiştirdi, her şey düzeldi. ondan sonra ben yine eski aküyü şarj edip onu taktım, onunla devam. aylardır yatan yeni aküyü de bu vesile ile depodan çıkarıp full şarj etmiş oldum, tekrar depoya geri gidecek. not: kurşun asit aküleri full şarjlı ve soğuk bir ortamda tuttuğunuz sürece neredeyse ölümsüzdür. 5 sene sonra da taksanız performansından neredeyse hiç bir şey kaybetmez. yani kampanyalı vs. bulursanız ucuza alıp kenara koyabilirsiniz. sıfır akü alırken hep mümkün olduğunca yeni üretim tarihli olsun, 1 seneden eski tarihli aküleri almayın derler, buna ben de dahilim. bunun sebebi akünün durduğu yerde bozulması değil, sıfır paketli akülerin fabrikadan geldiği şarj ile durmalarıdır. hiç bir satıcı rafında duran aküyü (doğal olarak) şarj etmediği için 6-7 aydan sonra şarjı eşik değerinin (12.6) altına düşer ve kendini yemeye başlar, sülfatlaşma oluşur. sıfır diye aldığınız aküyü %70-80 kapasiteli olarak alırsınız. ama periyodik şarj edilen aküde bu olmaz.

baktım o kadar emek verip bir sürü mesaj atmışım, şuna ayrı bir konu açayım dedim adam ettiğim aküyü bmw'ye geri taktım, hiç bir sorunu yok mükemmel çalışıyor. yeni aküler full şarj edildi ve depoya kaldırılmaya hazır, şöyle bir resim koyayım alttaki bmw'nin, üsttekide kartalın sıfır aküsü. onun macerasını da yarın anlatırım

evet comnete geçeli tam 1 yıl olmuş... toplamda 2-3 defa (1'er saat) bağlantının comnet kaynaklı olarak kopması dışında hiç bir sorun yaşamadım. kablonet ve ttnet fiber kullanan arkadaşlarımla oyun oynarken her zaman en düşük ping bende oluyor. her yönden memnunum. parayı bastım 12 aylık daha aldım geçtim. herkesin bölgesine göre farklılıklar olacaktır ama benim açımdan diğer firmalara 2-3 katı para vermek enayilik resmen bu varken.

aynı şey evine doldurduğun antikalar için de söylenebilir zevkler, renkler ve öncelikler... bir switch taktığında en az 5 yıl gidiyor, tüm günü pc başında geçen biri için en iyisini bulmaya çalışmak çok da abes değil.

bu kadar kargo taşımaya niyetliyseniz aras kargoda işe falan girin tüm gün taşırsınız kargo

cdpr için de aynı şeyi diyorduk sonradan oldu ama, ilk başta çöptü...

bok gibi. bütün görüntü dengemi bozuyor. bir kaç defa kullandım, geçen star'a gittiğimde de oyun falan oynadım. curved'e para vermem. curved'ün bir anlamının olması için monitörün baya uzun olması ve bir taraftan bir tarafa bakarken kafamı falan çevirmem lazım, diğer türlüsü anlamsız.

bir sorum olacaktı ama... bunun otomobil ile ne ilgisi var

evet akü işlemim bugün itibari ile bitti. akünün fabrika ağırlık verisi 26.5 kg olarak belirtilmiş. ben ilk ölçtüğümde 26.1 kg çıkmıştı, yani kabaca 400 gr'lık bir su kaybı sözkonusu demek. günlerdir trafo ile sabit 16.1v vererek çaydanlık gibi kaynatıyorum. suyu bittikçe ekliyorum. toplamda 1 lt falan saf su yedi sanırım. değerlerin daha fazla iyileşemeceğini anladıktan sonra tüm hücrelerin ıslaklığını eşit miktarda ayarlayıp kapakları kapattım. son halini ölçtüğümde 26.4 kg olmuş. artık 0.1 kg de tartının ayarsızlığıdır dedim çünkü ondan daha fazla su alamazdı. ilk günlerde akşam yatarken trafoyu bağlayıp sabah baktığımda hücrelerdeki sıvının azalmak yerine arttığını görüyordum. ilk başta anlam veremesem de sonradan olayı anladım. plakalarda sülfatlaşmış olan asit çözünüp elektrolitin içine geri karıştığı için sıvı miktarı artıyordu. plakalar tüm asidi saldıktan sonraki günlerde elektrolit azalmaya başladı. bu işlemlere başlamadan önce açık devre voltajı şarj ettikten sonra hızlı bir şekilde ~12.50 civarlarına iniyordu ki bu geberik bir akünün göstergesidir. sağlıklı bir agm akü en az 12.7v ve üstü olmalı. işlemlerden sonra artık şarj ettiğimde uzunca bir süre 13v üzerinde kalıyor, 1 gün falan dinlendikten sonra da 12.9v'un altına inmiyor ve yük altında da sağlam duruyor, eskiden yüke bindiği anda bütün voltaj çökerdi. o da düzeldi. neredeyse sıfır akü kıvamına geldi. şu da düzeneğin resmi; (şırınga saf suyu eklemek için ) bu akünün değeri şu anda 7500-8000 tl civarında. böylece bu parayı çöpe gitmekten kurtarmış oldum.

evet dün gece zam gelen mazota bir zam daha geliyor + olarak benzine de 2 tl geliyormuş; https://www.dunya.com/sektorler/enerji/15-milyon-hanenin-dogal-gazi-filyos-tesisinden-karsilanacak-haberi-716844 ver mehteri...

sonunda adam gibi curved olmayan 32" modeller gelmeye başladı mı... şunlara verebilecek param olsa bile sırf curved olduğu için almazdım.

yangın çıkma olasılığı neredeyse sıfır. araç akülerinde yangın çıkarabilecek hiç bir şey yok. akülerdeki en büyük risk yüksek voltaj verirken (overcharge) hücre içinde elektroliz sonucu oluşan gazın eğer dışarı atılamazsa sıkışıp aküyü patlatmasıdır. ben zaten kapakları açık halde bu işlemleri yaptığım için o risk de yok.

görünüşe göre kurtulacak gibi duruyor. tüm hücrelere 30ml su ekledikten sonra full şarj edip içine baktım, 2 hücreki sünger matlar fazlasıyla ıslak gözüküyordu onları bir daha ellemedim. hala kuru gözükenlere 10-20ml daha su ekledim onlar da kıvama geldi. hatta hücrenin biri o kadar kurumuş ki içindeki mat büzüşmüş. o baya bir su içti, üstüne ekstra 50ml daha su ekledim nerdeyse, en sonunda o da diğerleri gibi şişti ve ıslak bir görünüme kavuştu. nemlendirme işlemi sonrasındaki doldur boşalt seansları + yüksek voltaj seansı sonrası açık devre voltajı ve yük altındaki voltaj değerleri ciddi anlamda iyileşti. biraz daha işlemden geçirip arabaya takmayı düşünüyorum. geberene kadar devam, yeni aküyü de çıkarıp full şarj edip koyarım köşeye. (100ah) bir akü olmuş 4000 tl. hatta agm alırsanız 8000 tl. gönül isterdi ki böyle gereksiz işlerle uğraşmayıp yeni akü alıp geçelim ama maalesef durum ortada... gerçi alım gücümüz yüksek olsa bile ben yeni akü almak yerine eskiyi canlandırmayı tercih ederdim heralde. bunu yapabilecek bilgiye ve alet edavata sahipsem neden gidip gereksiz yere yenisini alayım.

konudaki yorumları okudum, benzer şeyleri yazmaya gelmiştim ortalık yanıp kavruluyor bu oyunun haberleriyle, yorumlarıyla vs. steam notları da çok iyi de ben bu oyunun bu kadar ilgi görecek neyi var hakkaten hiç anlamadım. saçma sapan bir oyuna benziyor videolardan gördüğüm kadarıyla.

o zaman bir kaç ufak bilgi daha vereyim 12v nominal değerdir, full şarjlı bir akünün ölçümde vereceği değer 12.6v ile 13v arasında değişir. 14v-14.5v arası sulu akü için ideal şarj voltajıdır, zaten araçların alternatörlerinin verdiği voltaj da bu aralıktadır. (agm tipi için 14.8v'a kadar normal sayılır) daha üstü voltajlar kapalı bakımsız aküleri kurutur ve ömrünü erken bitirir, ama dediğim gibi kapak açılabiliyorsa sorun olmaz.

yüksek volttan kastım tabi ki şebeke voltajı falan değil öyle gibi durmuş. akü şarj cihazları malum 14.5v gibi değerler ile şarj ederler, normal şarj için ideal değer budur zaten. sülfasyonu kırmak için biraz daha yüksek voltaj gerekir bunun için de manuel ayarlanabilen trafo gibi cihazlar lazım. bir kaç saat 16v vereceğim. teoride yapılması gereken şey bu, ama pratikte ne kadar işe yarayacak göreceğim. sulu aküler ile bu yöntemi çok denedim, kapasite bir miktar arttı onlarda. ama agm ile hiç denememiştim. (kapakları açılmış olan) aküye herhangi bir zararı yok, sadece elektroliz yaptığı için su kaybına neden olur. ekstra 10ml daha su eklersin olur biter

evet o ağır sıçıyor ya, bende de opengl olarak ayarlı. opengl'de o saçmalık olmuyor ama bu da dx11 kadar smooth değil scrolling vs. durumlarında. neyse, saçma sapan siyah kareler görmekten iyidir.

uzun uzun anlatacak sabrım yok, "yağ siglonu"nu ve onunla beraber çalışan parçaları araştırabilirsin... (crankcase ventilation valve) özet olarak yanma esnasında silindirlerde oluşan yağ buharını siglon süzüp kartere geri gönderiyor, yağ haricindekiler ise atmosfere salınıyor. damıtma yöntemi ile temizleme gibi... bu tabi eser miktardaki yabancı maddeler için geçerli. gidip de yağın içine şişeyle su dökersen onu temizleyemez. aracın normal kullanım süresince (motorda sorun yoksa) yağa karışan maddeler eser miktarı geçmez zaten.