kaptanpedal
CHW-
Mesaj sayısı
529 -
Üyelik tarihi
-
Son ziyareti
-
Days Won
8
Everything posted by kaptanpedal
-
Almanyada çok iyi durumdaki 150k üstü kilometre yapmış olanları 15k civarına gidiyor. Aynı arabanın iyice yenmiş olanları 2-4k civarına gidiyor. Çok az km yapmış olanı çok nadir, genelde M5 çok az km ile bulunabiliyor. TR'de çok iyi durumda araba yaratmanın zorluğu %20 eklese 18k piyasası olması lazım. 100 bin TL falan ediyor, bir ilan açılıp gelen mesajlar ve aramalar kaydedilirse harcadığının yarısını Youtube reklamlarından çıkarabilir.
-
düzeltmeler veya eşitlenmeler büyük olaylardan sonra olur diyor büyükler. Bu hem bir toplüm içindeki bireyler arasındaki eşitlenmeler hem de farklı toplumlar arasındakiler için geçerli. Yani Fransız ihtilali, dünya savaşı, meteor düşmesi, büyük felaketler vb tüm düzeni değiştirip toplumları benzer seviyelere çekebilir. Başka türlü el yordamıyla seviye değiştirebilenler istisnai insanlar veya toplumlar ve genelde çok şanslı olarak bunu başarmışlar.
-
ben önce kahveyi fazla kaçırdım, sonra da alamancı yandaş denilince kızdım. Ötekileri bilmem.
-
Ties, vergileri savunmuyorum. ekonomi iyi gidiyor falan demiyorum. 3. defa yüksek vergi almazsa sabaha çıkmaz diyorum. Bu ne demektir? Kur çok önemlidir, buna göre karşılaştırılır diyen benim. İlk mesele zaten sizin sokarım paritene demenizden başlamıştı. Ülkeler kazanç, alım gücü ve kur ile karşılaştırılabilir diyen yine bendim. Orda 20 birim burada 110 birim diyen önce videodaki dayı sonra da sizdiniz. Durumu %200 vergiyle düzeltirsin demiyorum. Savaşı göze alarak düzeltirsin diyorum. Dik duruşun alası odur yani. Durumu yanlış anlatıyorsunuz, ortada içine sıçılan güzel bir ortam yok, hastalanan bir sömürge var. Benim Almanya'da yaşadığımdan daha uzun süre Amerika'da yaşamışsın. Ben senin Türkiye'de yaşadığından daha uzun süre Türkiye'de yaşadım. Bunları da anlamayıp hala ama durum çok kötü, içine sıçtılar, dolar 5tl oldu falan derseniz beni çok pis trollüyorsunuz demektir. Şapka çıkarıyorum.
-
Dur içimi dökeyim: vermemiz gereken savaş ekonomik bağımsızlık savaşı. Bunun için ülkede ne kadar para kazanan veya değer üreten oluşum varsa ulusal/yarı ulusal hale gelmeli, dışarıdan gelen ve katkısı bariz olmayan tüm girdiler kontrol edilmeli, yani bu topraklardan fayda elde eden her oluşum en az yarı ulusal olmalı. Bu da o alamancı düdük makarnasının şikayet ettiği malların daha da pahalanması hatta hiç bulunamaması demektir. Ekonomik abluka altında uzun yıllar geçirmek demektir. Ve büyük ihtimalle askeri saldırıya uğramak demektir. Dünya bunu deneyen ülkelerle dolu. Mesela Çin. Yerel ortaksız iş yapamazsınız. Belli getirilerden sonra üretimi Çin'de yapmak zorundasınız. Lüks sayılan malları direk satıyorsanız sürekli saldırı ve kontrol altındasınız. Bariz katkısı olmayan bir malınız varsa -sosyal medya vb- hiç giremeyebilirsiniz. Bunların sonucu sürekli savaşa hazır yaşamaktır. Yani bırak iyi fiyata bmw sürüp rakı içmeyi, canımızdan olmayı göze almamız lazım. O %150 verginin %500 veya %imkansız olması lazım. Yoksa özgürlük olmaz. Etrafınıza baktığınızda bu işe beraber kalkışırım diyebileceğiniz kaç kişi görüyorsunuz? Star'ın da dediği gibi bu sayı çok düşük ve başımıza gelenleri de bu yüzden hakediyoruz. Bir alamancı da çıkıp dese ki: bakın arkadaşlar, buralarda işlerini iyi yaparlar, kimsenin hakkını yemezler, kendi mallarını daha pahalı ve kötü olsa bile alırlar, kritik iş dallarını -çiftçilik, öğretmenlik- savaşa girme pahasına korurlar, her yetki sahibinden hesap sorarlar, çok tutumludurlar. Siz de üreticinizi tutun, birbirini tutun, yabancıya mecbur kalmadıkça para kazandırmayın, yetki sahibini sorgulayın, paranızı koruyun... Ama yok, Almanya'nın bugünkü halinde bir payları varmış gibi, sistemde bir sözleri varmış gibi bakın domates bu para, bakın yollar kaymak, bakın bmw 10 bin birim. İyi verelim birer bmw problem çözülsün. Zaten öyle oluyor da herkesin beklentileri elit olmadığından bmw yerine patates, soğan vb verip çözüyorlar.
-
Madem buraya kadar uzadı şunu da söyleyeyim: karşılaştırma yapan alamancı videolarına uyuz olmamın sebebi içeriklerinde akıl mantık olmamasının yanında Türkiye gibi sömürge olmaktan kurtulma savaşı vermesi gereken bir ülke ile Almanya gibi modern sömürgeci bir ülkeyi aynı kefede tartma mallığı. Türkiye'nin Almanya ile aynı standartta yaşaması gerekirmiş de hede ve hödö yüzünden olmuyormuş gibi konuşmaları. Almanya ile Türkiyenin en ufak ortak noktası yok, ikisi de 50 sene uğraşsa yine ortada buluşamazlar. Almanya'ya bakarak kendimize uzun vadeli plan yapmamız ve bunları tutturmamız mümkün değil. Boş politikacı yarıştırmaları. Şimdi buna bakıp ne kulp takacaksınız merak ediyorum.
-
biz de onu diyoruz.. problem düzgün cümle kurmakta anladığım kadarıyla. Okuyup anladın mı benim dediklerimi? Birim para diyor adam, vergi çok diyor. Problem bunlar diyor. Ben de diyorum ki salak salak konuşmayın. Arabadan %150 vergi almasa sabaha çıkmaz diyorum adamlar troll diyorlar. Birşey olmuş bu millete ama çözemedim. Beklenen akıl geldi. Star Ties'e laf çakıp duruyordu da ben şaka zannediyordum. Star'ın dediği gibi bence de sorumlu 1950'lerden beri herhengi bir yetki sahibi olanlar ve onları destekleyenlerdir. Nadiren temiz birileri yetki sahibi olmuştur. Bunun bedeli keşke %200 vergi ödemeyle ödenebilseydi. Anadolu çoğrafyası insanını cahil bırakmanın bedelini ödemektedir. Vergi olarak. Birim para ile.
-
yok mu forumda aklı başında birileri!? Araba başlıklarını okumuyorlar sanırım. Bir yol gösterin bu çocuklara. Şimdiye kadar yaptığım yorumlar: Birim para yoktur, parite vardır. Vergilerin yüksekliği ekonominin ve genel olarak sistemin temel problemlerinin bir sonucudur. Vergileri kaldırmak problemi çözmez, sona daha çabuk gelinmesine sebep olur. Türkiye ve diğer ülkeler çok çalışıyor, tembellik vb sistemin problemlerinden biri değil (ama işsizlik ve haliyle çalışamama dolaylı bir sonuç). Zengin ülkeler ve özellikle kuzey Avrupa az çalışıyor (sömürge zamanlarından gelen zenginliği harcıyorlar bedelini ödeyecekler, güney Avrupa ödüyor bile). Bunların nesine takıldınız? Sistemin temel problemlerine odaklanın, sonucuna değil. Lazere atlayan kedi gibisiniz. okuyor musunuz yoksa kafadan siz mi trollük yapıyorsunuz belli değil. Daha neden-sonuç ilgisi kuramayıp temel ekonomik verileri yorumlayamıyorsunuz. Korkulacak halimiz var gerçekten.
-
tembellik olduğunu iddia eden olmuyor pek, ancak şaka olarak söylenebilir. Biz ve bizim gibi ülkeler genelde çok çalışıyor. En çok çalışılan coğrafyalar yine en fakirleri. Zenginler fazla çalışmaz genelde ki Kuzey Avrupa vb pek çalışmıyor, genelde birikimden yedikleri ve 1-2 kuşak sonra bunun bedelini ödeyecekleri düşünülebilir.
-
Vergiler bir sonuç, kaldırırsanız ekonomi sabaha çıkmaz. Sebeplerin en büyüğü anadolu coğrafyasının insanını eğit(e)memesidir. Eğitilmemiş insan üretemez, üretemeyince de diğerlerinin ürettiğini rahat tüketemez. Bir süre sonra kendi ürettiğini de tüketemez zira başkası daha çok para verir. X vergisi niye var vb anlamsız bir soru zira o vergiyi kaldırmak veya 5 katına çıkarmak problemle alakasız. Ha bu adamlar ne yapsın, 500 yıllık probleme çözüm sunacak değiller ya gündelik problemlerden bahsediyorlar diyebilirsiniz. Ben de birşey demiyorum zaten adamların videolarına da bir yorum yapmıyorum. Burada paylaşınca yorumladım, arkasından saçmaladığım ve birim paranın bilimselliği vb işin içine girince cevap verdim. Her ağzını açana bu kadar kolay yandaş çomar vb diye bağırmadan önce biraz durup düşünürseniz bu basit diyaloglar uzayıp gitmez.
-
Japonya batmış o zaman, herşey birkaç milyon. Alım gücü karşılaştırılabilir şekilde hesaplanıp ortak bir para birimine çevrilir, örneğin amerikan doları. Ondan sonra da bu tip karşılaştırmalar yapılır. Temel mal ve hizmetlerin fiyatı ile asgari ücretler veya ortalama getiriler hesaba katılır. Şimdi sen Japonya örneğine bakıp kardeşim orada asgari ücret de birkaç milyon diyorsun ya, o işte. Atıp tutma kısmını göster bakalım? Vergiyi falan savunduğum yok, verginin sebebine bakın diyorum. Eskiden insanlar okuduklarını daha iyi anlarlardı, artık şöyle bir bakıp bu benden, bu benden değil diye geçiyorlar sanırım. Neyse, bu bir tartışma değil, bariz bir durumun sebebi ve sonuçlarından hangisine önem verdiğimizle ilgili. Bence sebepler daha önemli ve onlara odaklanılmalı, bu video gibi temel sebebi hava atma olan almancı videolarına göre ise tüm problem araba ve domates fiyatları. Ankara'da bmw 20bin birim para olunca düze çıkacağız. 6 sıfır iyi ki atmışlar, büyük ilerleme sağlanmış. Artık ana dilimizde iletişimi kapalı yakın çevremizle sınırlamamız gerekiyor, yorum yapmam yanlıştı. Bak bu da bir sonuç ama yukarıdaki arkadaşlara göre bu problemin çözümü olumsuz cümleler kurmak. Hep olumlu cümle kurarsak tartışma da olmaz.
-
Birim para üzerinden karşılaştırma olmaz. Parite diye birşey var. Alım gücünü karşılaştırmanın binlerce yolu var, araba fiyatı gibi ülkelerin üretim ağırlıklarına bağlı bir malla karşılaştırma olmaz. O zaman yakıt Almanya'da çok pahalı iken Kuveyt'te ucuz, ne biçim iş diye saydırıp gidelim. Farkında olmayanlar için Almanya dünyada en pahalı elektrik fiyatlarından birini uygulamakta. Saçma lafını çok kolay kullanıyorsun. Saçmalayanlar asıl bu bomboş karşılaştırmaları yine anlamsız ölçümlerle yapanlar. Kafalar arabadan başka birşeye basmıyor demek. O mallar olduğu fiyattan girse TR'nin ekonomisi sabahı görmez. Üretmediğin birşeyi o kadar rahat tüketebilmek için başka birşeyleri çok iyi üretiyor olmak lazım. Astronomik vergiler bir sonuçtur, odaklanılması gereken şey niye üretemiyoruz ve astronomik vergilerin arkasına saklanmamız gerekiyor olabilir mesela. Herkes istediği videoyu yapar, yanlış anlaşılmasın da bu kadar da sonuç odaklı bakış açısı olmaz. Vergiler kalkıp arabalar avrupa ile aynı fiyat olunca çözülecek bir problem yok ortada. Hayır, geçerli olmamalı, olamaz. Teknik olarak mümkün değil. Ama o teknik olarak mümkün olamamasının sebepleri bizim alamancılar için fazla karmaşık ki pek video görmüyorum o konuda. Not: Birim para diye birşey yoktur.
-
Bu gibi videoların anla(t)maya çalıştığı durum nedir? Türkiye niye bol araba üret(e)miyor? Almanya'da araba bu kadar ucuzken Türkiye'de niye pahalı? Zengin ülkenin niye daha çok parası var? Mal sahibi niye o malı daha ucuza kullanabiliyor? Sanki adam Fransa için çekiyor bu videoyu da bizde de fabrikası var, bizde de büyük ekonomi var ama niye temel bir ihtiyaç olan araba bu kadar pahalı diye dert yanıyor. Ucuz araba göstermek istiyorsanız Almanya kasmayın bari Fransa, İtalya çok daha ucuz. 25k euroya satılan ikinci el arabaya ucuz diyor adam, Roma'da döverler bunu. O gösterdiği arabalar 100km ötede arka planda gelip geçen insanlar tarafından üretiliyorlar, semt pazarı gibi makul fiyatlı olmalarının sebebi de o. Tüm videoyu 30sn içinde bitirebilirmiş. Türkiye niye bu kadar zengin değil sorusunun cevabı aranıyorsa böyle galeri videolarıyla biraz zor cevaplarsınız onu.
-
Henüz bir yasak yok, bu yapılan yasak koymayı şehirlerin yetkisine vermek ve genel olarak da mümkün hale getirmek. Daha önce şehir kurulları bu tip yasaklar koyamıyordu. Eski dizel dedikleri ilk etapta Euro 5 öncesi, 2019-2020 civarında da Euro 6 öncesi denebilir. Şu an zaten şehir merkezlerine yeşil pulu olmayan araçlar giremiyor ki Euro 4 ve üstü demek bu. Bu son değişiklik bu limitleri sertleştirmeyi veya tamamen yasaklamayı mümkün hale getiriyor. Son dizel hile hurdalarından sonra euro 5-6 motorların alsında euro 3 bile olmadıkları anlaşılınca şehir yönetimlerinin eli güçlendi yoksa normalde çok zordu gerçekleşmesi.
-
Önemli bir gelişme: http://www.bbc.com/news/business-43211946 Otomotiv sanayisinin çok güçlü olduğu memlekette beklenmeyen bir karardı ama şehirler bunu uygular mı bilinmez. Yine de yakın vadede olmasa da dizellerin geleceğini etkileyecektir.
-
dedik zamanında, hala oradaki ustalar burada da var diyor adam. Arkadaşım haftasonu gezerken evinin önünde arabasını lifte kaldırmış altında uğraşan 70'lik amcalar var burada. Öngörülemeyen mekanik arıza diye bir ifade kullanana yarım akıllı muamelesi yaparlar.
-
Bu aralar yeni araç bakıyoruz, araç derken otomobil değil de gezmek için kullanmak istediğimiz yarı karavan bir minibüs arıyoruz. En uygun model tabii bu piyasanın patronu VW California serisi. Neyse, bu araçlar 30000'den başlayıp tam karavan donanımında 90000'lere kadar çıkabiliyorlar. Bize lazım özellikler ve 150 beygir motor, otomatik vites vb ile az kullanılmış bir tane 50000 civarına gidiyor. mesela: https://www.autoscout24.de/angebote/volkswagen-t6-california-beach-4-sitzer-navi-led-klima-standhzg-einparkhi-diesel-weiss-2f972ba1-f745-42ca-8f88-f14f9394d632?cldtidx=4 bunlara bakarken acaba aynı paralara normal otomobil neler bulunabiliyor dedim ve olaylar gelişti: https://www.autoscout24.de/ergebnisse?fregfrom=2010&pricefrom=40000&priceto=50000&cy=D&fuel=B&kmto=35000&powertype=kw&offer=U&offer=J&offer=D&offer=S&ctf=9&ctf=7&ctf=8&ctf=4&atype=C&ustate=N%2CU&sealor=162&sealor=18%2C90%2C92%2C102%2C108%2C117%2C124%2C125%2C127%2C140%2C141%2C144%2C154%2C159%2C160%2C180%2C196%2C218%2C224%2C242%2C243%2C244%2C251%2C251%2C256%2C257%2C275%2C274&ctf=5&ctf=9&ctf=7&ctf=8&ctf=4&ctf=5&ctf=9&ctf=7&ctf=8&ctf=4&ctf=5&ctf=9&ctf=7&ctf=8&ctf=4&ctf=5&ctf=9&ctf=7&ctf=8&ctf=4&ctf=5&ctf=9&ctf=7&ctf=8&ctf=4&ctf=5&ctf=9&ctf=7&ctf=8&ctf=4&ctf=5&ctf=9&ctf=7&ctf=8&ctf=4&ctf=5&sort=power&desc=1 40k-50k arasına satılan, üreticiden veya bağımsız denetleyiciden sertifikalı, maksimum 35k yapmış 2010 model ve sonrası araçları beygir gücüne göre listeledim. Yarı fiyatına bunlar var: https://www.autoscout24.de/angebote/audi-a4-3-0i-s-line-sportpaket-plus-quattro-leder-autom-benzin-schwarz-564f32d7-8524-4a7c-b8ef-bb70aa97ebe4?cldtidx=2 Ben de diyorum otobanlarda gazlayan tipler bu arabaları nasıl alıyor. 3 apaçi toplanıp M3'e girerler duruma bakılırsa. https://www.autoscout24.de/angebote/bmw-m4-coupe-dkg-m-performance-5xkamera-head-up-voll-benzin-silber-d89d7416-87ca-46d1-b468-86b81c792012?cldtidx=11 Zaten yollardaki trafiğe bakılırsa bu "kelle başına bir araba" kafasının fazla ömrü kalmamış.
-
parçası, servisi vb paralı adam işi. Buralarda bile VW açık ara hakimi piyasanın, Vito çok çok nadir görüyorum o da genelde otel, filo vb aracı olarak.
-
Ties, arabayı yurtdışına çıkarma şansın yok mu? Sürüp Münih'e gitsen mesela, hem tatil hem de oradaki onlarca bmw uzmanı servisten birinde komple bir elden geçirme operasyonu. Araba servisteyken yapacak epey iş var, araba kiralayıp otobanlara da açılabilirsin. Münih havaalanından saatlik egzotik araçlar da kiralanıyor
-
anladım, bu işten para almadıktan sonra hepimiz hobiciyiz. Off topicteki konuda hangarı açarız madem, pek hoşlaşmıyorum public forumdan
-
güle güle kullan. Bisikleti ne amaçla kullanıyorsunuz? Yarış vb. Alanının en yüksek modellerinden biri de o yüzden merak ettim. Buralarda (almanya) bile pek kullanan olmaz fiyatından dolayı. Daha doğrusu bu model piyasaya hakim üreticiler tarafından çok az kullanıldığından pek görünmüyor. Ancak 6000 euro üstü bisikletlerde oluyor ki onlar da çok az satıyordur. Varsa yoksa Fox.
-
değil, avatarının aksine Ties'deki 540. Ama fikir verebilirler zira bmw deposu gibi adamlar.
-
Koca memlekette bir arabayı becerip tamir edebilecek usta yok benim anladığım. Ties'in bir suçu yok, piyasanın boktanlığı. Adam heves edip almış, 2000 model ve ciddi üretim hacmine sahip bir araba yürütülemiyorsa öyle sanayinin ortasına sıçmak lazım. 70 model Plymouth olsa anlarım da. Ben kullanımlık arabadan anlamam, sadece temel teknolojilerine ilgi duyarım. Hikayeleri dinledikçe de araba almadan kira yöntemiyle yaşamaya karar vermiştim. Tam 10 sene oldu hala kiralık veya şirket arabasıyla devam ediyorum. Kiralamayı da sadece büyük kurumsal şirketlerden yapıyorum: Avis, Budget, Sixth. Onlarda bile başıma ne işler açıldı. Balon yapmış lastiği karanlıkta iteleyen, kışın ortasında bitmiş yazlık lastikle arabayı veren, arapların karadeniz yaylalarında sktiği debriyaj balatasını bize iteklemeye çalışan... Var oğlu var. Şimdi geldik arabanın tanrı olduğu memlekete adamların dilini anlamıyoruz ki şöyle ağız tadıyla dalalım bu işlere. Melek gibi arabalar 10-20k'dan gidiyor, parçası bol, her mahallede ustası var ama vakit ve dil yok. Mecbur hala şirket arabasıyla devam. Bisiklette de benzer bir durum var. İyi malzemeyi bırak tamir etmeyi bakım yapacak adam bulamazsın. Ben de mecbur orta malzeme kullanıp işi bitince atıyordum. Burada ustası çok tabii ama işçiliğin saati 100 euro olunca kendim uğraşıp yapıyorum. Artık aktif yarıştığımdan ucuz malzeme şansım yok; ters bi durumda kalır altında, kafayı yararsın
-
Bence de. Bu saatten sonra internette bulup gelecek olanların pozitif katkı ihtimali %5 falandır. O %5 zaten referans, tavsiye vb ile gelir.
-
Kofti değil de fiyatını sormadan alacak kadar kalantor değilsen bulaşılacak araç değil deniyor sanırım.