stardust

Süper Moderatör
  • Mesaj sayısı

    7.571
  • Üyelik tarihi

  • Son ziyareti

  • Days Won

    461

Everything posted by stardust

  1. Konunun gidişatına göre bakarız Tolga abi. PSU çok popüler bir konu olmadığı için bence genel başlık olsa daha iyi.
  2. tomshardware elinin hamuru ile erkek işine karışmasın: http://www.jonnyguru.com/
  3. @Hugh Bullet Aman hocam filmi bırak, akla ve mantığa bile ara verdiler burda, mümkünse yolunu düşürmemeye çalış
  4. descartes seni bilseydi, "görüyorum öyleyse harakiri" derdi. @Narcissus
  5. yoğun olmak bilfiil sürekli işe gitmeyi gerektirmiyor, çalışmadığım zamanlarda da düşünüyorum. sen sadece "sürüngen beyin" kullandığın için düşünen beynin yoğun olmasını anlamlandıramıyorsun tabii ki. sana şimdi bunu anlatacağıma doğuştan kör birine renkleri anlatırım daha iyi.
  6. şu baba oğul dayanışmasına bak! gözlerim yaşardı. sizi hep böyle ailecek kenetlenmiş görmek istiyorum ama hatrınız için de kötü filme iyi diyemeyeceğim. güzel bulduğum filmleri ilgili başlığa yazıyorum zaten. boş adamlar olduğunuz için anlayamıyorsunuz ama bir gün benim gibi yoğun olursanız anlayacaksınız ki 2 saat bir filme ayrılıyorsa belli kriterleri karşılamak durumunda, bu senin adınla özdeşleşmiş it ise film demeye bile bin şahit, en fazla TV çocuk filmi olabilir, asla sinemada gösterilmemesi gereken bir garabet.
  7. rahat dur evladım, sinemaya gitmiyoruz dedik diye film izlemiyor muyuz sandın. Hayır zaten biliyorsun ne anlatmak istediğimi de illa bir laf atacaksın yani yoksa yani senin dünya üstünde yaşadığın gün kadar ben film izlemişimdir evlat. o filmeleri adını zaten beni sinemaya gtimekten soğuttukları için özellikle yazdım, ama sen her zamanki gibi yazının ana temasını kaçırmışsın malesef. daha sinemaya gitmeden sana hangi filme gideceğimizi söyledim, adam olsaydın da "o filme gitme, bak arkadaş bu yüzden bu film sana hitap etmiyor" falan deseydin o zaman bıdı bıdı yapmana katlanır hatta "gel seni bir alnından öpeyim evladım, beyhudar ol" derdim ama bu yaklaşımla benim takdirimi kazanman zor.
  8. videoları yarın izlerim de, diyeceğim bende bahsedilen iki işlemci de var ve oyun oynarken kullandım. Ryzen'i ciddi seven ve bu konuda amd'nin tarafını tutan biri olarak malesef şu bir gerçek ki şuan hiçbir oyunda 7700k nın eline su dökemiyor ryzen işlemciler. Yüksek tazeleme hızlarında, yüksek FPS değerlerine çıkınca, ortalama fps yerine, minimum fps daha çok önem kazanıyor. malesef ortalama fps aynı bile olsa (ki 7700k genelde önde) ryzenin dip yaptığı çok nokta oluyor, o dip yapınca da akıcılık düşüyor bir anda oyunda performansa negatif etkisi daha farkedilir oluyor. kısaca ryzen çok daha yetenekli bir işlemci ama zamane oyunları sadece yüksek saat hızından anlıyorlar şimdilik. 8700k çıkınca bu konuşulanların anlamı da kalmayacak, çünkü tam aradaki açığı kapatmaya yönelik, derde deva, hastalara şifa babında bir işlemci geliyor gibi. O yüzden 350 dolara işlemci alacak adama şuan itibariyle ne R7 1700x, ne de i7 7700k öneririm, 2 rekaat bekle derim.
  9. Bunu sanıyorum ki Battlefield 1 için yazdın. Çünkü oyunların %99'unda durum böyle değil malesef.
  10. 21:9 iyidir. fazlası delikanlıyı bozar.
  11. Polis çağırdım, olay mahalinden ayrılma. En başta hesap hatan var, bu 81 değil, 92 PPI yapıyor.
  12. ps: şu mesajımı paylaşayım da baştan, kimse gereksiz bir tartışma çıkarmaya niyetlenmesin sonuçta acımam harcarım demişim peşin peşin. Mesajı okuyup PPI hesaplamayı gördüyseniz bu monitörün PPI değerine gelelim. 49" 3840*1080 = 81.41 PPI kısaca çöp.
  13. bu en son 1080p değil diyen narcissus adlı kullanıcının başına hışmım yağmıştı. O yüzden ilk ona sor, hele bir sana yaşadıklarını anlatsın, ondan sonra tekrar bu monitör 1080p değil de ki boşuna acılara gark olma. yatay düzlemde 1080 tane piksel çizgisi var, bu yatay çizginin içinde isterse 1920 isterse 3840 tane piksel olsun. dikey çizgide, yakından bakmak için tasarlanmış olan bu büyüklükteki bir monitörün dikey çizgisinde 1080 tane piksel olması, çamur göreceğiniz anlamına gelir. benim gibi 27" boyutta hem 1080p hem de 1440p monitör kullanmış olan arkadaşlar biliyordur ne demek istediğimi. zaten artık çözünürlükten öte PPI diye öne çıkan bir kavram var, bu bahsettiğimiz monitör tahmin ediyorum piyasadaki en kötü PPI değerine sahiptir. O yüzden piksel yoğunluğu ne demekmiş bir dersinizi çalışın, öyle gelin konuşalım.
  14. 1080p dediği anda videoyu kapattım, bu büyüklükte monitöre 1080p olarak bakacağıma gider çöplük manzarası izlerim daha iyi.
  15. bizim cinebench testerine bakarsanız zaten normalde r7 1700 ile Tolga abinin 1800x'ni, aynı işlemci saat hzılarında geçmiş olmama rağmen, sonradan Tolga abi bu ram timing'lere el atınca puanını arttırabildi. baştan beri dediğimiz gibi bu infinity fabric doğası gereği, çekirdekler birbiriye haberleşirken ram veriyolu genişliğinden faydalandığı için ryzen'de ram seçimi çok önemli bir durumda. Samsung B-die falan diyordu Tolga abi tam olarak ne olduğunu bilmesem de
  16. 1800x gereksiz malesef, 1700x fiyatına inmediği sürece alınmaz. Neden derseniz biostan 3 tane ayar değiştirecek kadar overclock yapmayı bilen herkes için 1700-1700x ve 1800x aynı işlemciler, hepsinin gelip dayandığı sınır 4ghz. Tecrübe ile sabittir.
  17. Şimdi özellikle bir giriş bölümü yapacağım ki, yazacağım yorumun samimiyetini tüm şiddetiyle aktarabileyim. En son sinemada film izlemeye, -o zamanlar nişanlım olan- eşimle, 2013 senesi mayıs ayında "Iron Man 3" ve yine 2013 haziran ayında da "Celal ile Ceren" fimlerine gittik. Eşim zaten aksiyon filmleri ile pek ilgili değil, hele çizgi roman uyarlaması tipinde aksiyonları ise hiç sevmiyor. O yüzden doğal olarak Iron Man 3 ona kötü gelmişti. Celal ile Ceren ise, aslında adını bile anmaktan nefret ettiğim, kusmuk gibi film, büyük oranda unutmuş olmama rağmen yaşattığı iğrenç tat hala aklımda. Zaten insanımızın sinema kültürü olmaması, salonda çatur çutur bir şeyler yemesi, telefonla ya da başka biriyle konuşması, cep telefonu ışığını açması, arkadan ayakla dürtülmek vs. şeyler yüzünden sokarım bir daha da sinemaya falan gitmem, alırım 165 dev ekran, blu-ray'i çıktıkça bulur izlerim filmleri demek oldu. Ve yaklaşık 4 sene 4 aydır da bu kararımı hiç esnetmeden uyguladım. Şimdi gelelim bu geceye... Popüler kültür işte, bir aşamada yakalıyor, kaçamıyorsun. Akşam yemeğe çıktıktan sonra sinema afişlerinde gördük o filmi. Ne bahtsızlık ki "gelsin hele, gideriz olmadı" falan gibi yarım ağızla da bir laf söylemiş bulunmuştum önceden. Eşim görünce afişini gidelim diye ısrar etti tabii ki verdiğim sözü unutmayıp. Ben de kaçacak bir yer bulacağım ya, IMDB'yi açtım 7.9 puan, tutunacak bir dal arıyorum hemen rottentomatoes %85, denize düşen yılana sarılır bari metacritic'e bakalım 70 puan, kullanıcılar da 10 üzerinden 8.0 vermiş ortalama. Artık basiretimiz bağlandı bir kere. Bu kadar puan almış heralde çok kötü olamaz dedi bana iç sesim. Kitabını okumadım, yazarı biliyorum sadece. Hiçbir önyargım da yok, tamamen nötr bir şekilde bu gecede böyle olsun artık dedim. Afişi gördüğümüz yerde film Türkçe dublajlı, abi beni zincirle bağlasanız yine de dublajlı film izlemem. ilkokul 3. sınıfta ingilizce öğrenmeye başladığım andan itibaren de izlememişimdir heralde. Fimi orjinal ingilizce gösteren civardaki en kaliteli, koltuklarının rahatlığıyla ve projektörünün teknolojisiyle ödül almış bir sinema salonuna internetten bilet aldım, hani zaten bilet fiyatları kazık değilmiş gibi 4 lira da "hizmet bedeli" almayı ihmal etmediler. Neyse salona girdik, cidden rahat falan, bir de fazla seyirci yok, yarısından fazlası boş, keyifle izleriz umarım dedim ama salon nasıl havasız, adamlar film arasında tasarruf olsun diye klimayı mı kapıyorlar ne, onu da gittim ben açtırdım hemen. 20 dakika da fragman, reklam falan. Yani bu çağda insan zaten açar izler merak ettiği filmin fragmanını ama ona da eyvallah dedik, izledik. En sonunda film başladı. Hani ilk baştaki 5 dakkalık sahne ne olduğunu belli etmese, yanlış salona girdik oturduk diyeceğim. Çocukluğumuzdan bildiğimiz, hafta sonu sabahları yayınlanan, mahalle çocuklarının toplanıp sahildeki bir mağaranın içinde korsan gemisi bulunca yaşadıkları maceraları anlatan çocuk filminin aynısı. İşte zorba "bully" tipler, ezikler, arkadaşını savunmalar, ilk öpücükler falan. Ama abi biz bu filme korku filmi diye gelmiştik, ne bir gerilim, ne bir korku diye düşünürken ara oldu. Bu "film arası" olayına da amerikadan döndüğümden beri hala alışamadım, noluyoruz amk diyorum hala her seferinde. Çünkü ara falan olmaz orda filmlerde, başlar ve biter. Bence ışıkların yanması, milletin ayaklanması falan iyice sıçıyor filmin içine ki, zaten film sarmayı başaramadıysa o noktaya kadar vay haline. O aşamada bir çift pılını pırtını topladı ve gitti, geri de gelmediler. Ordan feyz almalıydım ama işte puanlar hala aklımda ya, ulan dedim bu yönetmen şimdi bizi ilk rahatlatıyor bir şey yokmuş gibi, 2. yarıda taşşaklara yan bastıracak kesin... Abi 2. bölümde de çocuklar gittiler, sağdan soldan emanet topladılar, işte efendim korkuluk demiri, baseball bat, kızılcık sopası falan. palyaçoyu dövdüler, öldü mü ölmedi mi o bile belli değil, film bitti. İlk yeminimi 4 yıl sonra bozdum, sanırım bu yeminimi 40 yıl sürdürürüm o kadar ömrüm olursa. Bu aralar kendinize bir kötülük yapıp sinemaya gitmek isterseniz filmin ismi: it
  18. şu durumdaki tabloya bakarsak, 6 çekirdekten optimum bir şekilde faydalanacak oyunlar çıkmadan ben 7700k'yı değiştirmem. görünen o ki 4 olmuş, 6 olmuş, hatta 8 olmuş, mevcut oyunlar için hiçbir şey farketmiyor, olay tamamen saat hızına bakıyor. oyun oynarken aynı zamanda streaming yapanlar için falan çezbedici olacaktır 8700k ama onun dışında güncel 4 çekirdekli bir işlemciye sahip adamı etkileyecek rakamlar değil bu görünenler. 2600k kullanıp da ryzen'e geçmemiş olan arkadaşlar ilgi gösterir sanıyorum 8700k'ya. Ben coffee lake'in sunduğu 6 çekirdekli işlemcileri es geçip, direkt olarak cannonlake'e ve 8 çekirdeğe geçiş yaparım sanıyorum. Çünkü zaten 6700k'dan 7700k'ya geçişim heralde dünyanın en lüzumsuz upgrade'i oldu bir de üstüne anakartı beğenmeyip değiştirmemden dolayı. Kendi rekorumu kırmak istemiyorum 8700k alarak değişen hiçbir şey olmayacaksa. Artık umarım cannonlake gelene kadar 4 çekirdek üstü işlemcileri de adam gibi kullanacak oyun motorları çıkar... Belki AMD ryzen 2 ile bir süprize imza atar da bu 4ghz'e takılı kalan saat hızlarını şöyle bir 4.5 seviyesi üstüne çıkarırsa, fiyat da ryzen gibi uygun olursa, neden olmasın...
  19. o linkte ve sitenin sayfasında o ürün çıkmıyor şuan, 1 stok vardı bitti heralde.
  20. o zaman MSI alın bence. benim geçmiş tecrübelerim ışığında hep uzak durduğum bir marka ama son dönemde kaliteli işler yapıyor ve seveni var. Ben ikisini de almazdım ama zotac mı msi mı deseler, yine msi seçerdim. - bu koçpa denen site necidir kesinlikle bilmemekle beraber çok daha uygun fiyatlar görüyorum teknofiyat.com'dan arattığımda: http://www.kocpa.com/msi-gtx1080ti-gaming-x-11g-352bit-pmu24151 http://www.kocpa.com/asus-strix-gtx1080ti-o11g-gaming-oc-11gb-352bit-pmu23009
  21. Doğru seçim bence, Corsair alıp da pişman olan yok Logitech zaten istesen kendin de yaparsın, semt pazarından git plastik leğen al, onu ateşte erit kalıba dök, al sana logitech klavye.
  22. performans açısında bir fark yok, gtx 1080 ti zaten çipin üst limitlerine dayandırılmış bir gpu, iyi soğutulan bir kasanın içinde hepsi maksimum boost değerlerine çıkar. Asus'un strix soğutucusu diğerlerine göre 1 tık üstün, ama yani sağlayacağı performans farkı 1-2 fps olduğu için gözardı edilebilir. Ayrıca Asus'un marka değeri diğerlerinden daha yüksek, garanti/servis gibi problemlerde daha kullanıcı dostu gibi bir izlenim var. O yüzden de 2. el olarak satması her zaman daha rahat olan bir marka. Tabi ben illa gidin Asus alın demiyorum, o fiyat farkını hakedecek bir "performans" getirisi yok, sadece diğer arttılarından bahsetmek istedim. Ayrıca benim eskiden açtığım başlığı da inceleyebilirsiniz, belki arattıysaniz "gtx 1080 ti" diye görmüşsünüzdür:
  23. Farklı tablarda açınca forumu bu hata yapılabiliyor, Tolga abi "hangi ekran kartlarını kullandınız" başlığına yazacağına buraya yazmış
  24. o zaman 5 sene sonra fiyatı 3.75 liraya düştüğünde oynarsın demek.