Whooosh

Euro Truck 2'ye sardım bu ara, uyumadan avrupa'nın yer yerine yük taşıyorum. Gelecekteki mesleğim için alıştırma oluyor. Bu arada ETS2'nin SDK'sı varmış, oyun verilerine harici yazılım ile ulaşmanızı sağlıyor. Monitörün yaptığım custom bir amblight var, (ekrandaki görüntüye göre monitörün arkasına renkler veriyor) Onu modifiye ederek oyundaki kamyonun sinyal ve fren lambaları ile senkronize çalışması sağladım. Sağa sinyal verince monitörün sağından, sola sinyal verince solundan sarı ışık yanıp sönüyor vs. G13'ün ekranına da yakıt, hız, mesafe, vites gibi verileri gösterecek şekilde ayarladım. Değişik oldu. https://jmp.sh/s/VDo3x6RgUJ0dZmHrZzd2

Bu açıktan faydalanıp malware yüklenebilmesi için kernel seviyesinde erişim gerekiyor. Kernel seviyesinde sisteme girebildikten sonra zaten milyon tane şey yapılabilir. Soru: Saldırgan kernel seviyesinde nasıl erişecek sisteme? Evet, büyük bir güvenlik açığı ama eve koşup oyun oynadığınız, film izlediğiniz, webde gezindiğiniz bilgisayara bios güncellemesi yaptıracak kadar değil.

Sadece Zen5 değil, hiçbir zen sadece desktop için tasarlanmadı. İlk Ryzen'den beri AMD sunucu işlemcisi / desktop işlemcisi diye çok keskin bir ayrım yok. Bütün desktop Ryzen'lerde ECC Ram desteği var, bütün Threadripper'lar EPYC'ler çarpan kilitsiz çıktı. Aynı extension'ları destekliyorlar. Sadece Threadripper ve EPYC'lerin chiplet sayısı genelde daha fazla olduğundan yada daha kallavi bi IO çipleri olduğundan desktop versiyonlarına oranla daha fazla bellek ve PCI-ex bağlantısına sahipler. Yoksa çekirdekte aynı işlemciler.

512bit yapınca AVX de rahatladı, dümdüz girip çıkıyor. O huni olayı kalmadı. Kutudan çıktığı hali ile AVX512'de 7800X3D'yi falan ezip geçiyor, %50 uplift var. En kötü 12 çekirdekli Zen4'ler ile kafa kafaya sonuç veriyor. Windows işinin acil düzeltilmesi lazım, heba olmasın güzelim işlemciler.

Linux'de az yakan çok kaçan 7700X gibi sonuçlar vermiş 9700X. Windows'da ise bam başka bir hikaye var. Bios ve Windows güncellemelerinden sonra tekrar görmek lazım.

Evet öyle bir şey var, hatta çok sağlam teknik destekleri de oluyor. Gerek uzaktan gerek gelip yerinde teknik destek hizmeti de veriyorlar. Bir de bu firmalardan bağımsiz leasing şirketleri de sunucu workstation kiralama işi yapıyorlar. Arkasında "Koç leasing" yada "bilmemne şirketinin malıdır haczedilemez" etiketli sunucular gördüğümü hatırlıyorum.

Otomobiller bu şekilde kiralanıyor, bilgisayar neden olmasın? 40.000$'ıl arabaya 4000 peşin verip ayda 300$ ödeme ile 3 sene kullanıyorsunuz, 3 sene sonra anahtarı iade edip çıkıp gidiyorsunuz. Aynı sistem 5000$'lık PC'lerde neden yürümesin?

Tesla'nın kaputu ile şöyle bir detay var. Normalde araçların önden açılan kaputu çift kilitlidir, arabanın içinden kaput düğmesine bastığınızda (yada kolu çektiğinizde) birinci kilit açılır, sonra kaputun altından elinizi sokarak mandala basarsınız yada kolu çekersiniz vs o zaman tam açılır. Tesla'da ikinci mandal yok tek kilit var. Yani o kilit açılırsa yada açık kalırsa rüzgar ile kaput direkt açılır. Bagaj kapağı gibi tek kilitli yapmışlar orayı ki teknik olarak bagaj kapağı orası. O yüzden kapağın açık kalması ve sürücünün bu konuda uyarılmaması normal araçlara göre bir tık daha fazla önem arz ediyor.

Hata nedeni ile kaput falan açılmıyor. Kaputun kapalı/kilitli olduğunu gösteren uyarı sistemi ile ilgili bir sorun var. Yani siz kaputu tam kapatmadan aracı hareket ettirdiğinizde araç size "dikkat kaput açık" uyarısı veremeyebilir diye bu recall. Yoksa kaputu normal kapatınca kendi kendine açılma diye bir şey yok

Roket üretmenin 2 yolu var, birincisi yüzbinlerce parçayı tek tek labaratuarda o parçanın gerçek kullanım sırasında yaşayabileceği etkenleri simule ederek test etmek, bütün parçalar bütün vidalar bütün paneller bu testleri tamamladıktan sonra uçuş testleri yapmak. Nasa ESA falan bu modelle çalışıyor. İkinci yol ise eldeki birmiş bitmemiş bütün parçaları farklı versiyonları ile birlikte bir rokete takıp, yanlarına binlerce sensör, kamera, veri kaydedici bağlayıp fırlatıp ne olacağını görmek. İkinci yöntem çok pahalı ama ilerleme çok hızlı. Space X'de böyle çalışıyor. Nasa ise her sene senatörlere şirinlik yaparak para koparmaya çalıştığı için öyle onlarca fırlatma yapabilecek yada her biri milyonlar değerinde parçaları yeniden üretecek bütçeleri yok. Diğer tarafta SpaceX için 100 milyon $ çerez parası. Adamlar motorları rokete bağlayıp fırlatıyor, öyle atmosfere girip çıktığında, kapatıp tekrar açtığında ne yapıyor nasıl tepki veriyor canlı canlı test ediyorlar. Bazen motorlar geri çalışmıyor ve roket çakılıyor fakat adamlar gerekli veriyi toplamış oluyorlar. Space X bu yöntem ile Nasa'nın 50 yılda katettiği aşamayı sadece 5 yılda tamamlıyor. Space X roketinin test sırasında düşmesi patlaması çatlaması bir başarısızlık değil, geliştirme sürecinin bir parçası. Elon Musk'ın mottosu bu sanırım. "Bi yapalım da, bir şey çıkarsa düzeltiriz" Adam twitter'da bile böyle yapıyor, bir şeyi değiştiriyor, tutarsa devam, tutmazsa geri çekiyor. Kervan yolda düzülür. Tesla'da da benzer bir şey var. Tesla otomobiller üretim sırasında güncelleniyor. Fabrikadan ilk çıkan Model S ile bugün çıkan Model S aynı araba değil, fabrika da aynı fabrika değil. Araçlar parça bazında sürekli güncelleniyor. Hafta hafta ay ay bile parçalar değişiyor. Yani bir parça geliştirdiklerinde yeni sezon yeni model facelift falan beklemiyorlar. Yeni parçayı o an üretim hattındaki ilk araca takıp yolluyorlar. Parçanın kendisi değişmiyorsa bile o parçayı üretme teknikleri değişiyor. Sonra gelen feedback'lere göre hayati bir risk varsa geri çağırıyorlar, değil ise bazen öyle bırakıyorlar yada araç servise girdiğinde değiştiriyorlar. Yani Tesla'nın geri çağırması falan çok sıradışı bir şey değil.

3. dünya ülkeleri hariç "boş" araç kalmadı zaten. O sayılan özelliklerin çoğu yurtdışındaki araçlarda birkaç senedir standart. 2024 yılında Türkiye'de bir direksiyon 1 vites topuzu ile araba satılıyor. Ayrıca bu donanımlar zannettiğiniz gibi fiyatları çok değiştirmeyecek. Sonuçta far gibi fren lambası gibi emniyet kemeri gibi aracın trafiğe çıkması için olmazsa olmaz kalemler olacakları için paket içeriklerinde telafuz bile edilmeyecekler. Siz gördünüz mü hiç arabanın broşüründe "farı var" yazdığını? Bu donanımlar da öyle olacak. Giren donanım zorunluluğundan önce satılan araçların ikinci el fiyatına girdi. Yoksa sıfır fiyatı değişmez. Normalde 3-5 liralık şeyler zaten, siz bakmayın firmaların X paket diye 250.000tl fark istemelerine

Amerika'da Avrupa'da yaşasan çok sıkıntı değil, her türlü RMA süreci ile bir sonuca varırsın ama Türkiye'de bu işler biraz sıkıntılı. Distribitörler falan çok şerefsiz. Bozuk bu diyip geri götürsen, "biz denedik çalışıyor" diye iade ederler. Sonra tüketici mahkemesi falan uğraş dur. AMD de kıllandırdı şimdi. 9000 serisinin çıkışını 15 gün erteleyip ilk parti malı geri toplattı adamlar. 15gün çok bir şey değil ama insanın içine kurt düşürüyor.

Intel'in açıklamaları kullanıcıların deneyimleri ile pek örtüşmüyor. Hali hazırda ortada çok büyük bir kriz var ve doğal olarak Intel gibi hisseleri borsada işlem gören koca bir şirket bu durumdan en az hasarla çıkabilmek için ufak tefek yalanlar yada şehven eksik açıklamalar yapabilir. Bunun gibi örneklere defalarca şahit olduk. Ben de olsam aynısını yapardım. Basın açıklamaları, gazetecilerle yazışmalar falan özel seçilmiş, onlarca yüzlerce kişinin elinden geçen redakte edilmiş kelimelerle yapılıyor. Şu durumda kaynak olarak Intel çok güvenilir değil, çok baz almamak lazım. Intel yüksek voltaj yüzünden zamanla degradasyon oluşması gibi bir savunma yapmış ama sosyal medyada kutusundan çıkardığı gibi sorun yaşayan insanlar var. Belli ki durum degradasyon ile açıklanabilecek kadar basit bir şey falan değil, o götüm ayağı. Belki de ortada birden fazla sorun var ama bu sorunlar sanki tekmiş gibi bir resim çizilmeye de çalışılıyor olabilir. Yani zamanla stabilite sorunları yaşayan voltaj muzdaribi kullanıcılarla, kutudan çıkardığı gibi stabilite sorunları yaşayan korezyon yada hatalı üretim mağdurları olabilir. Bir de bios güncellemesi ile mikrokod güncellemesi ile çökmeleri engelleyen ama performansı düşüren çözüm ürünün reklam edilen tanıtımlarında kullanılan performans değerlerine son kullanıcının erişmesine engel olacağı için orada da yasal bir sürece kapı açıyor. "Ben zaten undervoltlu kullanıyorum, bana bir şey olmaz" diyebileceğimiz kadar bilgiye henüz sahip değiliz, çünkü sorunun belki de voltajla falan hiç alakası yok, belki voltajı düşürmek sorunun ortaya çıkışını biraz erteliyor yada kısmen baskılıyor da olabilir. Biraz kenardan izlemek lazım..

iGpu olayını laptopta (intel+Nvidia) denedim ama düzgün çalışmadı, aynı harici gpu'dan çalıştırınca daha iyi sonuç veriyor. Yazılımın güncellenmiş hali ile denemedim, belki düzelmiştir. Ayrıca çift monitörünüz varsa atıyorum birinci monitörde native, ikinci monitörde hızlandırlmış ve upscale edillmiş şekilde çalıştırabiliyorsunuz, hatta yazılımın tam ekran çalışması bile şart değil, pencere modunda çalışan bir yazılımı bile tam ekran yapabiliyorsunuz.

Herkesin elinde RTX3080 - 4090 falan yok, insanlar SteamDeck ile cücük kadar ekranda cücük çözünürlükte en düşük ayarlarda 24-25 fps ile oyun oynamaya çalışıyor. Bu programı çalıştırınca şak diye 25'den 50fps'e çıkıyor. Evet, hızlı hareketlerde artifactleri çok net görüyorsun, görmemek elde değil ama karşılığında verdiği akıcılık hissi artifactlerin canını sıkmasının önüne geçiyor. Görüntüde bozulmalar oluyor ama akıcıkta hiçbir sıkıntı yok. Native 60hz nasıl bir akıcılık hissi veriyorsa, bununla 30'dan 60'a çıkarınca da aynı hissi veriyor. Sihirli değnek mi bilmem ama sıkıntılı oyun yada sıkıntılı donanım için büyük nimet. Diğer taraftan özel donanım gerektirmiyor, oyun desteği gerekmiyor, ayarları kurcalaman, oyun dosyalarını kurculaman gerekmiyor. Programı çalıştırıyorsun, 25fps'den 50'ye çıkıyor, 40'dan 80'e çıkıyor.

Chrome, Firefox, Notepad, Paint.... her şey ile çalışıyor. Kendi kullandığım şeyin internetten videosuna mı bakayım? Peregrine zaten yazmış, DLSS, FSR falan var ise zaten onu kullan, "Görüntü kalitesi olarak elbette FSR, DLSS, XeSS gibi uygulamalarla karşılaştırılamaz" yazmışım oraya. DLSS, FSR modern oyunlarda standart, Eski oyunların çoğunda da gerek olmuyor çünkü bu oyunları modern donanımla zaten yüksek çözünürlüklerde yüksek hızlarda oynayabiliyorsunuz. Bu kümelerin dışında kalan nadir durumlarda bu program fark yaratıyor. Örneğin 30fps kilitli 60 fps kilitli bir oyun var, o oyunda kullan.

Lossless Scaling diye bir yazılım var. Tamamen yazılımsal frame generation ve scalling yapabiliyor. Görüntü kalitesi olarak elbette FSR, DLSS, XeSS gibi uygulamalarla karşılaştırılamaz ama her yazılımda her oyunda kullanabiliyorsunuz. Özellikle en son güncelemesi ile gayet kullanılabilir hale geldi. Lossless Scaling'in frame generation'ı çok ilkel, televizyonlardaki motion fluid, 100hz, true motion gibi isimlerle anılan motion interpolation teknikleri gibi çalışıyor. Misal ben Arma 3 oynuyorum ve Arma'nın antika motoru yüzünden xeon işlemcili masaüstü bilgisayarımda oynarken fps yer yer 20'lere kadar düşüyor çünkü fps'i sunucu ve bilgisayarınızın tek çekirdek performansı belirliyor. Tahmin edeceğiniz üzere fare ile oynanan bir fps oyununda 20fps 30fps falan öyle tahammül edilebilir bir şey değil. Lossless Scaling Arma'ya ilaç gibi geldi. Steam'den 3.50$'a satın alınabiliyor. https://store.steampowered.com/app/993090/Lossless_Scaling/

Ben güneşte kararan camlardan kullanıyorum. Çerçeve zaten senelerdir aynı çerçeve (rayban 3447). Her sene göz muayenesi yaptırıp gözlüğü komple değiştiriyorum, eskileri çekmeceye atıyorum. Çerçeve modelini değiştirmediğim için eski çerçeveyi yedek parça olarak kullanabiliyorum. Çerçeve ile birlikte gelen siyah camların hepsi de duruyor. O camları eski çerçevelere taksam da kullanamam ki, gözüm görmüyor

Önceki oyunda böyleydi. O fısıltılar, içsesler falan kulaksızsız olmaz bu oyun. O içses sürekli sağ kulaklıktan sol kulaklıktan falan ikilemler yaşıyor. Animasyonlar, motion capture falan daha iyisi yoktu, bu yine devam ediyor. Yürüme simulasyonu meselesi de biraz oyunu anlamamakla alakalı. Bu oyun doom değil, öyle bam güm canavar avlayasın, öyle bir beklentisi olan bu oyunu oynamasın. Ortada balataları sıyırmış Donkişot gibi bir karakter var, onun o psikolojik travmalarına krizlerine ve mücadelesine tanık oluyoruz. Biraz kısa sürüyor, herhalde en haklı eleştiri bu olacaktır.

10 senedir biri 2005 diğeri 2008 model 2 tane Honda Forza kullandım/kullanıyorum, şimdiki 60.000'e geldi. Çukurlarda fren yapma işini zaten ilk 6 aydan sonra salıyorum, hatta bir keresinde hız tümseğine(en büyüklerinden) 130 ile girip yerden bir adam boyu havalanıp inmişliğim bile var, Hiç böyle bir şey görmedim duymadım. Bu kadar mı bozdu bu herifler? Ha, aldığımda ön fren diski yamuktu, zamanla kendi kendine asimetrik aşınarak düzeldi

Modern cihazların çoğu oldukça esnek, değil 229'dan 223'e inmek, 90'a inse bile çalışır.

Rize'de Trabzon'da kuzey ışıkları görünüyor. İşte etkisi bu kadar

Cuda'yı AMD kartlarda çalıştıran bir wrapper vardı ama Nvidia avukat ordusu ile o işi yok etti.

Yeni sürücüler eski donanımlara yeni bir şey getiriyor muydu ki? Change log'a bakmak lazım ama sanmıyorum ki eski donanımlar için bir değişklik içersin sürücüler. Muhtemelen yıllardır gereksiz yere sürücü güncelliyor insanlar. İyi yapmışlar, keşke herkes yapsa.

Bu arada daha teslim edilmeden boyaları dökülüyormuş