Kibitzer

CHW
  • Mesaj sayısı

    550
  • Üyelik tarihi

  • Son ziyareti

  • Days Won

    6

Mesajlar posted by Kibitzer


  1. Bu platform 159'da da kullanıldı. 1.9 Dizel 150hp'lik motor ucu ucuna yetiyor, zaten 159 dizel alıp da eğer yoksa anında chipletmeyen yok gibi bir şey. 190hp olunca çekilir hale geliyor. Bir de 1,8 140hp benzinli motor ile de çıktı. Düşünemiyorum ne kadar hantal olacağını. Çok ama çok ciddi derecede ağır bir platform. Öyle böyle değil yani.


  2. Orda ki durum şu hocam:

     

     

    Sarah ve Kyle insan olduklarından ötürü seneler geçerken yaşlanacaklar vs. hatta belki o yıla kadar yaşayamacaklar zaten. Arnold robot olduğu için normal süreç geçirilerek o zamanı bekliyor. Hatta vurgulama yapmak içinde 2 öğe ele alınıyor filmde. 1 tanesi dedektif olan adam çocukken bunları görüyor sonra büyüdüğünde hatırlıyor, 2. vurgulamada arnoldun biyolojik yapısında insan dokusu kullanıldığı için seneler sonrası yaşlı görünmesi durumu.

     

     

    Bunun dışında zevkler ve renkler elbette ama bence seri için gayet güzel bir filmdi.

     

    Spectrum'un bahsettiği konu o değil tahminimce şu;

     

     

    İlk Arnold nereden geldi. Yani Sarah'ı çocukluğundan beri koruyan Arnold'u kim gönderdi?

     


  3. Sinema kültürüm pek yoktur. Dun kanal 360 da denk geldi.http://m.imdb.com/title/tt0052618/

    Film 1970 yapimu falandir belki dedim ama 1959 mus. Agzim acik kaldi, o kadar genis bir cast ekibi vardi ki, sahneler vs. Muthisti...

     

    Ben Hur sinema tarihinin en iyi filmlerinden zaten. 11 Oscar rekoru halen kırılamadı. MGM'i batmanın eşiğine getiren, ardından kurtaran, neredeyse 4 saatlik çok çok büyük bir yapım.

    Hamso beğendi

  4. Marslı'yı halen izlemedim. Kitabını tabii ki okudum. Zaten kitapta aşk unsuru yaratabilecek bir öğe yok. İlla ki birşeyler uydurmak istersek "Elemanı dünyada bekleyen sevgili/eş" uydurulabilirdi veya "gemidekiler arasındaki aşk" veya "gemidekilerden birinin marstaki eleman ile aşkı" uydurulabilirdi. BENCE bunlar hikayenin bütünlüğünü ve güzel basitliğini bozacak öğeler olurdu. Derli toplu, güzel bir kitap Marslı. Başka bir mesajımda da belirttiğim gibi muhteşem bir kitap değil fakat iyi bir kitap. Filmine de yüksek beklentim yok, daha çok kitapta anlatılan teknolojik ıvır zıvırı görmek için gideceğim.


  5. Kadjar çok fazla incelemesem de lansman fiyatı ile ciddi avantaja sahip. Hemen hemen aynı araba olan Qashqai çok daha yüksek fiyata satılıyor. Bir gidip bakılmalı ve lansman fiyatı ile gelen araçlar tükenmeden bir tane kapılmalı derim. Çünkü şu anda yüksek donanımlılar kaldı ve fiyatları sizin limit civarında.


  6. Bütün markaların çeşitli hileler yaptıklarını biliyoruz. Fakat kabak VW'nin başına patladı. Ülkemizde bu kadar sevilen ve bu kadar nefret edilen başka bir marka yok. Nasıl ki şike olayında Fenerbahçe bütün tepkiyi üzerine çektiyse ve hala taraftarları ile bu yolla dalga geçiliyorsa VW ile de yıllarca dalga geçilecek.

     

    Satış temsilcisi olayı ayrı bir dünya zaten. Zamanında Amiga bilgisayarıma joystick almaya gitmiştik. Edirne'de zaten bilgisayar mağazası az, olanlarda da çeşit yok. O zamanların zincir mağazası Yimpaş'da bulduk aradığımız ürünü. İki çeşit var, biri apache, biri python. Pythonda autofire falan var, üst model. Apache daha basit, düz model. Eleman düz modeli üst model fiyatından çakmaya çalışıyor, "bunlar farklı" dediğimizde de "hayır aynı" diye ısrar ediyor. Tartışmanın sonuna doğru "Biz bunları satıyoruz, bizden iyi mi bileceksiniz?" dedi. Sinirim zaten tepeme çıkmış patladım "Ulan biz bunları kullanıyoruz, tabii ki senden iyi bileceğiz, bak şunların resmine, şunun üzerinde mavi autofire düğmesi var, diğerinin düğmesi yuvarlak, bunun altı şekilli, diğeri dümdüz " diye başladım saymaya. Neyse bağırış çağırışa müdür geldi, istediğimiz ürünü indirimli aldık. Tabii mağaza o sırada tenha olsaydı o kadar iyi davranmazdı müdür.


  7. 35.000 USD işte, Model S'in yarısı neredeyse. Tesla BMW7, Mercedes S ve Audi A8'e rakip, sanırım bu da BMW 5, Audi A6 ve Mercedes E sınıfına rakip olacak.

     

    Tesla doğru yapıyor, kapasitesi sınırlı ve bu kapasiteyi en fazla kar edecek ürüne harcıyor. Sonuçta Model S yerine daha küçük bir araç üretse, üretim hızı çok değişmeyecektir ama cirosu azalacaktır. Kapasitesi arttıkça da, yeni ürünlere geçiyor.

     

    2020 yılında param olursa, bu sınıf da Türkiye'de yaygın olursa düşünebilirim :D

    Bmw3, audi a4 ve mercedes c'ye rakip olacaktır bence.

    Yaygın ve çabuk şarj işi halledilmedikçe zor bu sadece elektrikli araba işi. Hybridler bir derece de, elektriklide şarj bitti mi kaldın.


  8. Bu bir satış stratejisi aslında. Mesela "müşterilere karşı üstten alınca 'Sen benim bu ürünleri alamayacak kadar fakir olduğumu düşünüp beni aşağılıyorsun' psikolojisine sokulup kendini ispatlama ihtiyacı ile ürünün satılması" gibi bir durum var. Tabii o sınırı çok iyi ayarlamak lazım. Birçoğu ayarlayamıyor. Mesela ben arabamı almadan önce VW bayisine gidip Golf için fiyat almıştım(Beni tanıyan birçok arkadaş "hadi canım, yalan söylüyorsun" diyor olabilir ama gerçekten). Jetta'yı hiç beğenmemiştik, Passat ve Golf için "işte bu iyiymiş" demiştik hanımla. 2014 Ekim ayında Comfortline+Sürüş(görüş) paketli dizel manuel golf için 75, Highline dizel manuel için 81bin TL fiyat almıştık. Bizimle ilgilenen satış temsilcisi arkadaş biraz önce bahsettiğim sınırı iyi ayarlıyordu. Aşağılanır gibi hissetmedik ama arabayı almamız için "ister al ister alma, nasıl olsa alacak var" psikolojisine de girmiştik.

     

    Şehir efsaneleri var böyle satış stratejileri hakkında. Şehir efsanesine göre iki kişi iş kıyafetleriyle bir sitenin satış ofisine gidiyorlar. Satış temsilcisi "bunlar işçi" gibisinden davranıp fazla ilgilenmiyor. Müşterilerden biri sinirleniyor ve "sen bizi bu kıyafetler içinde görüp fakir mi zannettin, ben işinin başında duran bir işyeri sahibiyim" gibisinden bir atar yapıp iki tane ev birden alıyor. Tabii bu durumda esas kazanan kim oluyor? Satış yapmış olan satış temsilcisi ve inşaat şirketi :)


  9. 52km önceki sensör aracın plakasını okuyor ve merkezi sisteme bildiriyor. İkinci sensör okuduğunda ise hemen aradaki süreye göre kaç km hızla gittiğini hesaplıyor. Yani arada aracı sürekli takip eden bir sistem yok. Mesela o 52km'lik mesafede bir dinlenme tesisi vardır ve oraya gidip vakit geçirirseniz ortalama hız düşer. Her şeritte sensör olduğu için ilk ve ikinci sensörlerde bulunduğun şerit farketmiyor.


  10.  

    Dizel motorlar veya genel olarak içten yanmalı motorlar istedikleri kadar darbe alsınlar, yakın gelecekte (şöyle kafadan 10 yıl diyelim en azından) elektrikli veya hibrid araçların tam anlamıyla yaygınlaşması mümkün değil. İşin içinde yine siyaset var. Elektrikli arabalarda kullanılan pil ve motorların üretiminde nadir toprak mineralleri (rare earth minerals) kullanılıyor. Bu nanenin de rezervinin büyük çoğunluğu Çin'de. ABD ve AB otomotiv endüstrilerinin kontrolünü Çin'e bırakmayacaklardır. Elektrikli arabaların ciddi oranda yaygınlaşması, hatta dizel ve benzinli arabaların yerini alması durumunda Çin'in eline bakacaklar bu maddeler için. Yarın Çin herhangi bir krizde "satmıyorum, vazgeçtim" dediği anda GM, Chrysler, Mercedes, Ford, BMW ve Volkswagen gibi dünya devleri fabrikaları kapatmak zorunda kalabilir. Amerika gerekirse petrol fiyatını düşük tutmak için aradaki farkı kendisi kompanse eder, Avrupa gerekirse içten yanmalı motor fiyatlarını düşük tutmak için üreticilere vergi indirimi yapar, ama asla kontrolün Çin'in eline geçmesine izin vermezler.

     

    Üreticiler şu an elektrikli veya hibrid araba üretiyorlar, hatta sırf bu tip araba yapan markalar var (Tesla gibi) ama bunların üretim hacimleri "normal" araba üretimine göre çok düşük. Yukarıda bahsettiğim gibi bir kriz olması durumunda Tesla kapansa bile ABD'de kimse araba sıkıntısı çekmez, çünkü Tesla'nın üretimi belki de ABD'nin toplam üretim hacminin %1'i filan. Şu an firmaların yaptığı şey bir nevi ön hazırlık. Olur da ileride yeni motor ve pil teknolojileri gelirse ve bu minerallere olan bağımlılık ortadan kalkarsa, veya ABD bir punduna getirip Çin'i devirip madenleri ele geçirirse filan açıkta kalmamak, hazırlıksız yakalanmamak için şimdiden başladılar üretime ve geliştirmeye. Hacimler düşük, ama en azından işte şarj istasyonlarını yaygınlaştırıyorlar, arabaları hafifletmek üzerine çalışıyorlar filan.

     

    Elektrikli arabalar er geç yaygınlaşacak, fosil yakıtların sonu gelecek, ama dediğim gibi daha buna zaman var. İşin çevrecilik boyutuna bakarsak da elektrikli arabalar göründükleri kadar masum değiller zaten. Evet, karbon monoksit veya herhangi bir başka gaz üretmiyorlar, ama işe yaramayan, doğaya bırakıldığında çevreyi fena halde kirleten ve geri dönüştürülmesi oldukça masraflı bitik piller üretiyorlar. Elektrikli araba sayısı şu an oldukça az, bir de yeni teknoloji olduğundan henüz arabalar o kadar eskimedi. Şöyle 3-5 yıl sonra bitik pillerin ne olacağı meselesi tartışılmaya başlanacak. 3. dünya ülkelerine gömmek isteyecekler filan.

     

    Ayrıca, pil sorunu halledilse bile elektrikli arabanın çalışması için gereken elektriğin üretilmesi ve taşınması meselesi çıkacak önümüze. O elektrik de bir şekilde üretiliyor, o üretimin de maliyeti var ve doğaya zararı oluyor. Hidroelektrik santrali kursalar ağaçlar gidiyor filan, termik santral içten yanmalı motordan beter, nükleerde atıkların tasfiyesi meselesi var, sızdırma riski var filan. Sonra bir de enerjinin taşınması sıkıntısı var. Geçtiğimiz aylarda Fransa'da dizele karşı bir hamle oldu. Biliyorsunuz Avrupa'da devlet dizel motorlara vergi indirimi yapıyor. Zaten bu yüzden normalde üretimi pahalı olan dizeller Avrupa'da benzinli muadillerine yakın fiyattan satılıyor. Fransa'da bu indirimi iptal edip bunun yerine dizel arabasını satıp elektrikli araba almak isteyenlere vergi indirimi yapma önerisi geldi. Hatta kabul ediliyordu bu öneri, haberlerde "artık Paris'te dizel araba kullanılamayacak" gibi şeyler yazdı. Sonra birisi çıkıp şebekenin bunu kaldıramayacağını söyledi. Eğer planlanan şekilde dizel sahipleri elektrikli arabaya geçerse bunların şarj için gerek duydukları enerjiyi Paris'in elektrik şebekesi taşıyamıyormuş. Hemen vazgeçtiler, dizelle devam ediyorlar eskisi gibi.

     

    Kısacası, olay öyle vergi indirimine filan bakmıyor, daha alınması gereken çok yol var. Elbet o noktaya geleceğiz tabi. Bir ufak detay daha ekleyeyim bununla ilgili. Uzmanlara göre elektrikli arabaların içten yanmalı motora sahip arabaların yerine geçmesi durumunda bile son kalan içten yanmalı motorlar dizel olacak, çünkü benzini sentetik olarak üretmek çok zorken dizeli üretmek daha kolay (biodizel). Adamlar "binek ve gündelik arabalar elektrikli olacak, ama spor ve egzotik arabalar dizel olacak, hatta motor sporlarında dizel kullanılacak" diyorlar. En azından mevcut teknolojide durum böyle görünüyor.

     

    Ben kimsenin fakirliğini yüzüne vurmuyorum, hatta bu konuda yorum da yapmıyorum. Kimsenin maddi durumu kimseyi ilgilendirmez. Ben onları yazarken Türkiye'de insanların tepkilerinden bahsediyordum. Kibitzer'in de dediği gibi VW aşığı bir grup var, ama onun karşısında VW düşmanı bir grup var. Nasıl aşık olanın neden aşık olduğunun sebebi çok saçmaysa, nefret edenin de sebepleri böyle çok saçma şeyler. Sizin anlayacağınız şekilde anlatayım. Adam sistem toplamak için bilgisayarcıya gidiyor, aslında kafasında Intel var ama parası AMD'ye yetiyor veya daha iyi bir ekran kartı almak için Intel'den AMD'ye geçiriyor sistemi. Sonra koyu bir AMD fanatiği ve Intel düşmanı oluyor. Avrupa Birliği anti tekel muhabbetinden Intel'e ceza kesince seviniyor, AMD'nin sürekli hakkının yendiğini filan düşünüyor. Halbuki Intel'in fiyatı az daha makul olsa o da Intel alacaktı. Aslında bu adamın ne Intel'in neden iyi olduğunu, ne de neden ceza aldığını açıklayacak bilgisi yok. Sadece gazetede Intel'in ceza aldığını okumuş, o bilgiyle Facebook'ta paylaşımlar yapıyor filan. Türkiye'de Volkswagen emisyon skandalının yansıması maalesef bu.

     

    Asıl olması gereken yansımayı ise sona sakladım. NOx gazı yüksek devirlerde ve yüksek sıcaklıkta daha fazla üretiliyor. Volkswagen zaten bunu kullanıyor hilesinde. Motor hacmine göre vergi belirlenen çok saçma bir vergi sistemimiz var. Diğer yandan büyük arabaları da seviyoruz. Türkiye'de çoğu kişi için en ideal araba olabilecek en büyük kasaya ve en küçük motora sahip araba. Büyük ve ağır kasa + küçük motor kombinasyonu o motoru sürekli zorlamak, daha sık yüksek devirlere çıkmak, daha devirli sürmek demek. Bu da NOx üretimini coşturuyor.

    Eğer bir devrim olacaksa bizim vergi sistemimizde olmalı, çünkü herhangi bir Avrupalının tercih ettiği 2.0TDI motorlu Passat bizdeki 1.6TDI motorlu Passat'tan çok daha az NOx salgılıyor.

     

    İşte bu çok çok önemli bir nokta. Nice emisyonu düşük dizel motor ülkemize giriş bile yapmıyor bu nedenle. Örneğin Mazda'nın 2,2 dizeli.


  11. Konuya başka bir noktadan yaklaşayım. Zamanında dizel motor standartları belirlenirken neye göre belirlendi? Dizel motorun yaydığı gazların kabul edilebilir sınırında baz alınan nokta ne oldu? Bilmediğim için soruyorum. Dizel motor icat edildiği zaman "bu motorun yaydığı gaz sınırı şu olmalıdır" şeklinde bir standart konuldu diyelim. Sonradan Euro1-6 arasında belirlenen sınırlar neye göre belirlendi. Mesela bundan sonraki EuroX için imkansız bir sınır konulsa ve üreticiler bunu yapamasa ne olacak?


  12. @@ChipArchitect "Volkswagen'e parasi yetmedigi icin laf atan adam" yaftası diye bir şey yok. Konuşulanlardan böyle bir şey çıkardınız ise o sizin kendi alınganlığınız olmuş. Onlarca VW alabilecek durumunuz olduğunu zaten biliyoruz. Bizim bahsettiğimiz güç bela VW alıp da ölümüne sahiplenenler. VWyi bir otomobil markası olmaktan çıkarıp tapılacak bir nesne statüsüne yükseltenler. VW alamayıp laf atanlar ülkemizde bol bol bulunmakta. Yaşadığınız yerde ortalama geliri olan bir insanın hayallerini süsleyen bir araç değil VW, ama burada öyle.


  13. Sevdiğini elde edemiyorsan, elde edebildiğini sev. Tüm açıklama bu cümlede. Asla alamayacağı, direksiyonuna bile ancak şu fırsat sitelerindeki kampanyalar ile son zamanlarda geçebildiği aracın nesini sevsin ki ilk cümledeki motto ile yaşayan halkımız. E alabildiği en iyi arabaya da aşık olacak tabii ki. Herkes Enzo Ferrari gibi alfisti değil ki Ferrari'nin sahibiyken Alfa 164 ile poz versin.

     

     

    m79fti.jpg

     

     

    Hayallerini büyük tutma, hayal kırıklığına uğrarsın. Ulaşabildiğin şey ne ise ona tamah et.

     

    Neyse konuyu fazla uzatmayayım. VW'nin tercih edilmesinin bir nedeni daha ülkemizde istediğin kombinasyonda araç bulmanın zor olması. Ben de dizel otomatik almak istiyordum ama sevdiğim markada yoktu, dizel otomatik almak isteyen birisi benim gibi fanatik olmadıkça gidip sevdiği markadan dizel manuel almıyor. Gidiyor ya tek kavramalılardan alıyor, ya da üstüne ekliyor, krediyi fazla çekiyor sarsıntısız geçişli DSGli bir dizel alıyor. DSG sorun çıkarsa bile onu savunmaya devam ediyor çünkü zaten o sürede markayı sahiplenmiş oluyor, DSGyi tamir ettiriyor, bir şekilde devam ediyor. Aracını yenilerken de yine o konforu arıyor artık. Çünkü rahatlığa çok kolay alışılır, çok zor vazgeçilir.


  14. VW'nin ve VW kullanıcılarının burnundan kıl aldırmayan tavrıdır VW'den nefret edilmesindeki ana neden. Marka fanatikleri neden bir Renault'dan, Fiat'tan, Opel'den bu kadar "nefret" etmiyor? Çünkü VW özellikle ülkemizde öyle bir yere konuluyor ki, hani araba değil uzay mekiği zannedersin.

     

    VW başarılı bir marka mı? Evet

    VW iyi arabalar mı üretiyor? Evet çok iyi arabalar üretiyor.

     

    Marka fanatiği de olsam yukarıdakileri ben de kabul ediyorum ama VW piyasa aracı üreten diğer markaların belki bir iki tık üzerinde araç üretiyor. En nihayetinde otomobil bu yahu!

     

    VW'nin bu yaptığı çok ama çok büyük birşey. Mercedes'in 1,6 motorlu arabaya X180 demesi ile asla karşılaştırılamaz. BMW de 3.20i modelinde kullandığı motoru 3.28i 'de de kullanıyor üzerinde oynayıp. "2800 motor gücünü artık ben 2000 motordan alıyorum ve bu modelime X.28i diyorum" diyor ve aracın teknik verilerinde de bunu belirtiyor. Buna kim ne diyebilir ki? VW'nin yaptığı resmen sahtekarlık. Kataloğunda "Ben bu arabadan A miktar zehirli gaz salıyorum" derken aslında 40xA miktar zehirli gaz salınmasının nesi savunulabilir ki?

     

    Tekrar belirteyim. Asla diğer markalar sütten çıkmış ak kaşık demiyorum. Kurcalasan büyük küçük mutlaka bir hile bulursun. Fakat bu VW'nin yaptığının savunulmasını asla gerektirmez. Hile hiledir ve yapan da cezasını çekmelidir. Bu kadar basit. Şike soruşturmasındaki gibi "E ama herkes yapıyor". İşin arkasında VW'nin önünü kesme gibi bir amaç olma ihtimali mümkün tabii. Avrupa'da da birçok Amerikan firmasına ceza kesilmedi mi?


  15. Terminator Genesis bence güzel olmuş. T2 gibi klasik olacak film değil ama o evrende yeri var. Senaryo kötü değil, beklenenin dışında belki. T2 ile karşılaştırmalar zor oluyor. O zamanlar Special Effects bu düzeyde değildi. T2 ilk örneklerinden biriydi. 

     

    Arnold da tam dönmüş. Filmde kesinlikle sırıtmıyor. Tam yerini bulmuş. 

    İzlenir.

     

     

    Sarah oconnor , kaset çaların başına geçtiğinde. "You could be mine" çalar belki diye heyesan yaptım ama çalmadı . :( . Biraz daha önceki filmlere referans olabilrdi.

     

     

     

     

    Kasetçalar 1984'ten kalmaydı. Zaten ilk sahnede de Ramones çalıyordu. Tekrar başına geçtiğinde yine aynı şarkı çaldı. İlk sahnede You could be mine çalamazdı, o şarkı o zamanlar yoktu.