AranelSurion

Üye
  • Mesaj sayısı

    323
  • Üyelik tarihi

  • Son ziyareti

  • Days Won

    7

Everything posted by AranelSurion

  1. Sanırım bu switchler daha çok ses çıkarıyordu, daktilo gibiler. Ses bana rahatsız edici değil hoş geliyor ama evde sıkıntı olacaksa iki kez düşünmekte fayda var. Videodan anladığım yazı yazmak için harika oldukları, oyunlarda umarım çok sorun olmaz bu durum.
  2. Black Friday muhabbetine Battlefield Hardline €12 (36 TL), ve Starcraft II 'nin ilk iki paketi de $10 olmuş. edit. HotS paketini kaptım.
  3. Ben aldım bu G710 'u bakalım, Aralık ortası gibi gelecekmiş. G15v2 'den geçiyorum. Mekanik klavyeler arasında fiyatı şuan çok uygun, klasik Logitech özellikleri yine korunmuş olması da güzel. Yalnız estetiği daha iyi olabilirmiş, G15 'i tasarlayan adamların bu adamlar olduğuna kimse inanmaz. Küçük enter tuşuna bir şekilde alışılır diye düşünüyorum. Mekanik G15 yapsalar onu alırdım ama.
  4. ARX 'ı diyorsunuz sanırım. Onu kendi telefonumda denemiştim, evde türlü çeşit farklı OS (Maemo, MeeGo, hatta Tizen vs.) telefon var ancak fazladan Android/iOS 'um yoktu. Bu şekilde kullanınca da telefonu alıp gitmek, her oturduğumda geri ARX 'ı açıp, şarja bağlamak bir iki seferden sonra üşeniliyor. Klavyenin LCD'si ise 7/24 hep açık, önümde. Bir de ben ARX 'ı denediğimde -muhtemelen hala- özelleştirme söz konusu değildi, LCD için geliştirilmiş appletler var, hemen her işi yaptırmak mümkün. Mesela ağ kullanımını göstermesi, ya da aynı ekrana tarih/saati yazması, donan yazılımları sonlandırabilmesi (LCDSirReal 'in özelliği) gibi özellikleri sonradan eklemek mümkün değildi. Bunun dışında LCD her platformda bir şekilde destekleniyor. ARX 'ın güzel tarafı ise tabii ki eldeki telefonla yapılabilmesi, ve renkli/büyük ekrana daha fazla ayrıntı ve grafik sığdırabilmesi, bundan şimdilik feragat etmiş oldum. Mutlaka Logitech bu yazılıma eğilip ileride daha çekici hale getirecektir ama bugün için alıştığım ekrandan vazgeçemedim.
  5. Amazon yine şaşırtmadı sağolsun. Provizyonu direkt almışlardır diye düşünüp kartımı yurtdışına kapatmıştım, kargoya verirken alıyorlarmış sanırım, alamamışlar. Hemen hallettim ama ödemeyi tekrar ettirince de kargo süresi uzamış oldu. Supporta yazdım, iki dakikada çözdüler, üstelik sanırım kargoyu bir üst sınıfa almışlar, önceden Aralık 10 - 17 diyordu, şimdi 3 gün - 1 haftaya (27-30 Kasım) gelecek görünüyor Amerika 'da yaşasam herhalde ev ihtiyacımı, mümkünse domatesi patlıcanı bile almam, biriktirir donumu bile Amazon 'dan alırım. Biz alışık değiliz böyle hizmete.
  6. Kaptım bir tane, 130 liraya geliyor. Fiyat şimdi tekrar 200 civarına çıkmış. Aletten çok bir beklentim yok, belki RTS oyunlarında kullanırım ya da masaüstünde bir kaç kısayol atarım diyorum, benim için asıl özelliği G15'teki LCD ekrandan bunda da olması. Böylece ilerleyen zamanda artık klavyemi mekanik bir alternatifle değiştirebileceğim.
  7. LCD ekran için benim favorim LCDSirReal. G15'te kullanıyorum, G13'te de çalışıyordur muhakkak. Çok hafif bir yazılım; saat/tarih, CPU, MEM, NET gibi temel veriler dışında desteklediği üçüncü parti yazılımlardan kutular halinde bilgi gösterebiliyor. Mesela Teamspeak 'da o an konuşan kişinin ismini görebiliyorum, ya da GPU-Z ile GPU frekansı ve ısısını (ve istenirse tüm diğer GPU-Z verilerini) anlık olarak gösterebiliyor. Aida64 kadar kapsamlı olmasa da özelleştirme desteği mevcut, hangi bileşenleri nereye koyacağınızı, neyi nasıl göstermesini istediğinizi seçebiliyorsunuz.
  8. Oyun için çok buglu deniyor ancak *tahtaya vur* ben çok rastlamadım, yalnız "stay" demediğime emin olduğum halde şimdiye kadar 2 companionum yanımdan kayboldu, ne Sanctuary ne de bulduğum yerlerde görünmediler, respawnlamak durumunda kaldım. Şimdiye kadar bir Bethesda oyununda olsun konsolu açmadım diyecektim, olmadı. Bu da bana şunu merak ettiriyor: bu oyunu konsollarda oynayanlar, terminal ekranı da olmadığında göre, nasıl kazasız belasız bitiriyorlar yahu?
  9. Yanlış hatırlamıyorsam daha önce TTNET ile yaptığım böyle bir 24 aylık taahütte, TiestorN 'un açıkladığı gibi şöyle bir madde olduğunu hatırlıyorum: "Taahhütnameyi imzaladığınız tarihten itibaren iptal ettiğiniz döneme kadar tarafınıza sağlanmış tüm indirim ve faydalar toplanarak, taahhüt kapsamında henüz tahsil edilmemiş hizmet bedellerinin toplamı ile karşılaştırılarak, düşük olan tutar faturanıza yansıtılacaktır." Yani mesela 24 ay taahütün 22. ayında iptal ettirirseniz, son 2 ayın ücretini ödüyorsunuz, geçen 22 ayın indirim bedelleri toplamını değil. Ha bu şekilde taahütü iptal ettirmektense ben sürenin bitmesini tercih ederdim yine.
  10. @@ionian Doğru elbette, yalnız özellikle kendi fikrim, subjektif olduğunu vurgulamaya çalıştım, şahsen modern temadan ve FO4 tarzından daha fazla keyif alıyorum. Witcher 3 ile Fallout 4 'ün karşılaştırılmasını-- ya da şöyle diyeyim yukarıdaki sayılan oyunlardan belki Ori ile Mario karşılaştırılabilir, onun ötesinde karşılaştırılamayacak oyunlar olduklarını düşünüyorum. Benim için bu iki oyun farklı keyifler sunuyor ve ikisini de beğendiğim için yarışır diyorum. Fallout 4 'ün oyun mekaniklerini Witcher 3'ten daha çok beğeniyorum, mesela; Özelleştirme opsiyonları, karakter geliştirmeleri. Mesela Charisma ayrı bir ağaç olduğunda güzel, W3 de detaysız bir sign sadece, örnekler çoğalabilir. Yan aktiviteler, Gwent iyi hoştur ancak ben Wasteland 'i parça parça yeniden inşa etmeyi daha keyif verici buluyorum. Combat mekanikleri. Bu ikisi elbette kıyaslanmaz, VATS&FPS oyun mantığı Witcher 3'ün kılıç/sign tarzı hack&slash 'inden çok farklı, benim kendi zevkim FPS yönünde ağır basıyor. Zaten söylediğim gibi, modern temalı dünyalar daha çekici benim için. Loot sistemi, Witcher 3'de beni heyecanlandıran çok eşyam olmadı, FO4 'teki loot sistemi bence çok daha yaratıcı, sadece efsanevi eşyalar/silahlar vs. için söylemiyorum, alüminyum kutu bulup, daktilo bulup sevindiriyor, çöp loot yok neredeyse oyunda. Karakterin üzerinde bir kontrolüm olması. FO4 ham bir karakterle başlarken Geralt resmen kadayıf olmuş. Sakalı üzerinde kontrol sahibiyiz sadece, Geralt-olmamak mümkün değil. Çevredeki dünyayla etkileşim -- çalıp çırpabilmek, hemen her gerilimin birden çok çıkış yolu olması. FO4 'te kararlarımın daha net, etkili sonuçları olduğunu düşünüyorum. Yine mesela FO4 'te neredeyse kimsenin suyuna gitmem gerekmiyor, gerektiğinde hemen herkesi karşıma alabiliyorum. W3 'te içime sinmeyen ancak Geralt ve W3 dünyasının gerçekliği içinde eyvallah etmem gereken durumlar oluyordu, bu bana bir kısıtlama gibi geliyor açıkçası. Çok daha kapsamlı craft sistemi. Silah/zırh modifikasyonları bence W3'ten çok ötede. Yine ana hikayeden ayrıldıkça FO4 'ün mekan tasarımı ve hikaye anlatımı olarak aradaki farkı kapatmaya başladığına, W3 'ün bu noktada zayıf kaldığına inanıyorum. Öte yandan Witcher 3 'ün atmosferine, dünyasının güzelliğine, senaryo derinliğine, hitap ettiği kitleye "yetişkin" bir dünya sunabilmesine, grafiklerine ve stabil, bitmiş bir ürün olduğunda sunulup takdir toplamasına da diyecek yok. Witcher 3'ün daha inandırıcı, sinematik diyebileceğim bir fantezi dünyası var, Fallout 4'ün daha ironik, karikatürize, "sandbox" bir modern dünyası var. Bu oyunlardan herhangi birinin ötekisine kolaylıkla tercih edilebileceğini bu sebeple kabul etmiyorum, her ikisi de RPG olmaları dışında birbirinden çok farklı dünyalar, oynanış ve amaçlar içeriyor, farklı kulvarın oyunları.
  11. Super Mario Maker ile Fallout 4'ü, Witcher 3 ile MGSV 'yi kıyaslayıp "yılın oyunu budur" nasıl deniyor ben de onu anlamadım, subjektif bir mevzu, GOTY diye sıfat verilmesini çok anlamsız buluyorum o yüzden. Şahsi kanaatim, SMM'i oynamadım ancak oynadığım diğer tüm Super Mario 'lardan (NES'ten SM Galaxy 2'ye) yola çıkarak yine mükemmel olduğunu tahmin ediyorum, yalnız sanırım SMM daha çok topluluk desteği eklenmiş bir Super Mario bundle 'ı gibi orijinal bir oyundan çok. Onun dışında, FO4 'e çok sallanıyor ancak benim için W3 ile yarışır, Witcher burun farkıyla alabilir belki, o da geliştiriciye sempatim ve "bitmiş ürün olmak" açısından sektöre ders verir nitelikte olduğu için. Not: bahsedilince bu yıl çıktığını farkettim, Ori de çok mükemmel oyundu, AAA 'ların arasında görünmez kalacak tabii ama yılın en iyilerinden.
  12. @@MilesTeg doğru tahmin etmiş, Power Armor olayına çok takılmayın, lore açısından tuhaf geliyorsa anlarım ancak oynanış/denge açısından çok da kötü etkilemiyor. İlk başta bir "ne oldum" diyorsunuz, ancak kullanımı için gerekli Fusion Core en azından başlarda nadir ve pahalı, PA kalıcı olmuyor yani, mecburen çıkarıp güvenli bir yere bırakıyorsunuz. Erkenden veriyor olmaları iki sebepten hoş, hem oyunun "Power Armor 'u kapıyım da" tabusu yerine yeni bir şeyler geçirme şansı olmuş, hem de en başta aldığınız PA 'yı oyunun her aşamasında geliştirip, özelleştirdiğiniz için oyunun zaten güçlü "crafting" ve özelleştirme sistemine ek bir seçenek katmış oluyor, oyun başı aldığınız PA ile oyun sonu PA arasında ciddi fark mevcut. FO4 zaten "kasaba yapayım elektrik direkleri döşeyeyim, ev düzeyim, silahımı modlayayım alev çıkartsın, zırhıma cep dikeyim" olayına çok çok fazla eğilmiş, bu işlerden zevk alıyorsanız süper, sevmiyorsanız kötü. Benim asıl merakım oyunun ilk saatlerinden PA, Minigun, Fat Boy vs. efsanevi bir sürü şeyi topladım, başlarında sayılırım oyunun, acaba sonrasına yeni neler eklediler de oyun başı bunların hepsini elde edebiliyoruz, yeni bir şeyler olmazsa sırf bunları upgrade/craft sıkabilir çünkü. Bir de oyunu Witcher 3 ile karşılaştırmayı çok hatalı buluyorum, ikisi de kendini RPG diye pazarlıyor, onun dışında benzerlikleri olmayan bambaşka iki dünya, combat mekanikleri olsun, hikaye işlenişi olsun, seviye alma/özelleştirme/karar mekanizması vs. olsun W3 ve FO4 apayrı iki yaklaşım. Ben ikisini de çok beğenip keyifle oynuyorum. BONUS: http://i.imgur.com/k7TFTKx.jpg
  13. Teşekkürler deneyeceğim bunu da, Spotify istemcisi de fena değil gerçi ama daha atik olur bu. Bahsettiğim Spotify istemcisi de şu, yalnız henüz çok erken aşamalarda: http://www.sconsify.org/
  14. Daha bu yakınlarda ben de böyle bir işe giriştim, çok da iyi oldu. Lenovo S10-3T (1GB RAM, Atom N450) vardı boş yatan, onu değerlendirdim. SSD bence bu aletler için biraz ölü yatırım olur, ancak 30-50 lira civarına 2GB belleğe terfi etmek çok daha mantıklı. Açıkçası Atom 'ın kötü ününe bir sebep de bu diye düşünüyorum, mesela N450 en fazla 2GB belleği destekliyor ve yetmeyince 5400rpm diskten swap yapmaya başlıyor ki bu da CPU 'nun inanılmaz I/O beklemeye başlaması ve "en ufak işte %100 oluyor işlemcisi" durumuna yol açıyor ister istemez. Belleği yetirmeyi başarırsanız SSD çok da şart değil ve pahalı kalır gibime geliyor eski netbooklar için. Bu işin ilacı Windows 'tan vazgeçmek, daha açılışta netbookun RAM'ını tüketiyorlar, efektler, milyon tane arkaplan servisleri falan derken cücük kadar bellek ve zayıf Atom işlemcinin işi bitiyor. Kendim Debian üzerinde LXDE kullanıyorum, olabildiğince hafif bir kurulum. Üstelik bence Debian/Linux araçları netbookla kullanım için daha ideal, gereksiz herşeyi atabiliyorsunuz. Daha hafifletmek için AwesomeWM de tercih edebilirdim gerçi ama gereksinim duymadım, zaten düşük çözünürlüklü ekranda "tiling wm" güzel olmuyor bence. Boşta yaklaşık 150 MB RAM tüketiyor, 1GB belleği yetirme noktasında çok iyi bir başlangıç bu. Kıyas için şimdi tertemiz bir Win10 Pro VM'i açtım, boşta 850MB diyor. Her açıdan hafif, ideal bir çözüm, Lenovo için konuşursam donanımla da sorunsuz bir uyumu oldu, hiçbir ekstra çaba göstermedim. Kullanıma gelirsek; 1. ben Chrome kullanıyorum Internet için, kurulu gelen Iceweasel sanırım daha hafif. Chrome 'u The Great Suspender gibi bir eklentiyle kullanıp 3-4 den fazla sekme aktif tutmazsanız güzel kullanırsınız, fazlasında swape girdiği an sistem ciddi yavaşlıyor, 2GB bellekte belki bu sınırı ikiye katlayabilirsiniz. CPU kullanımı Internet 'te gezinirken %50 civarı oluyor. YouTube da 480p birkaç video izledim, sorun yok ancak 720p denemedim, YT 'de sorun olsa bile indirip izlerseniz kasacağını düşünmüyorum. Yine de tabii en azından benim elimdeki cihazın ekranı falan (1024x600) bu işlere yatkın olmadığından film izlemiyorum. Ayrıca bir 3G bağlantısı kurmadım, dışarıda iPhone 'dan hotspot paylaştırıyorum. 2. Bunu komple bilmediğimden atlıyorum, yine de bence o netbookta Windows kullanmayın. 3. Ben şu amaçlarla kullanıyorum şimdilik, hepsini aynı anda değil tabii, en fazla bir ikisini aynı anda yapıyorum: Google Chrome E-Kitap & PDF Okuyucu: Süper çalışıyor, Lenovo 'nunki gibi dokunmatikli, dönebilen falan bir ekranı varsa kesinlikle kullanılır. Spotify: Web arayüzü hantal kalıyor, Linux için istemcisi var onu kurup kullanınca iyi. Bir de CLI uygulaması yapmış biri ama henüz Alpha, hızı olağanüstü tabii grafiksiz olduğundan, ileride ona geçmeyi düşünüyorum. Sublime Text: Git, Gist ve Linter ile birlikte kullanıyorum, masaüstü kurulumum tabii daha rahat ama (ekran, klavye vs) bu da sorunsuz ve hızlı çalışıyor, balkonda bir iki kod karalamak, ya da sıkılıp bir şeyler yazmak için ideal. Genel ofis uygulamaları, Word ağırlıklı: LibreOffice ile hallediyorum, memnunum. Tabii altı üstü düz yazı yazıyorum o yüzden de olabilir. SSH ve VNC istemcisi: Sunucularıma bağlanmak için kullanıyorum, VNC'yi de VMware ile birlikte kullanıyorum, kas gücü gerektirecek işlerde masaüstümdeki VM'lerime bağlanıyorum balkondan, uzaktan hallediyorum, nadiren ihtiyaç oluyor gerçi. (GameStream da denedim, çalıştı ama performanslı olmadı o. Biraz daha iyi bir model olsa götürecek ışığı gördüm ama) Oyun oynamıyorum hiç, zaten ne ekranı ne donanımı o işlere imkan tanıyor. Yine de arada bir sıkılırsam Alter Aeon diye bir MUD var, text-tabanlı olayları seviyorsanız Telnet 'ten bağlanıp gayet güzel oynanıyor. Onun dışında zaten üç kuruşa Android telefonlar, 100 liralık ikinci el PSP 'ler suya götürür susuz getirir bu aletleri oyun konu olunca. Ben evde çöp gibi boş boş yatan netbookumu böyle canlandırdım, şimdilerle elimden düşmüyor, gittiğim yere de yanımda götürüyorum, öneririm size de.
  15. iOS için kaynak koddan derleyip Cydia 'ya koyan bir arkadaş var, denedim son derece başarılı çalışıyor. Şurada kurulumunu ve deneyimimi yazmıştım daha önce.
  16. Ubisoft 'un MMO-umsu yarış oyunu The Crew Steam'da 34 liraya düşmüş, aldım. Fiyatının 1 senede buraya yüzlerce liralardan geldiğini düşünürsek daha düşmez gibi.