ZvAnA

Ön yargıyı bu kadar hakeden başka oyun var mı? Gayet normal.

Normalde bedava olan güneş yerine şu kadara ampul al, bununla bitki büyüt diyor ya, işte pazarlama böyle birşey.

Yanlış oldu. Ama MoH'ın bu oyunu da çok eskimiş be.

Emin olmamakla birlikte bu tarz tuşlu klavyelerinde tuşları çıkarılabiliyor olması lazım. En azından benim ofiste aşağıdaki eşimin kullandığı klavyenin tuşları da benzer ve normal tuşlu klavyelerdeki gibi çıkarılabiliyor. Ancak çok az boşluk olduğu için araya birşey sokup yukarı doğru kanırtınca tuşlar zedelenebiliyor. Eğer çok yoğun bir kahve dökülmemişse tuşların altındaki delikten membran ve altındaki şeffaf yüzeye kahve geçmemiş olabilir. Bu durumda sadece tuşları çıkartarak yuvaları bulaşık deterjanı ve suyla nemlendirilmiş bir bezle silmek yetebilir. Geçmiş olsun.

Ehehe adam belki de yeni ürünleri alıp youtuba'da kanalında inceleyip iade ediyordur.

Bu akşam fırsatını bulup yukarıda bahsettiğim dönüştürücüyü ve elite-pro ses kartını tekrar denedim. Sata konnektörünü oturtamadığım sata güç girişine bu sefer biraz da maket bıçağıyla girişerek, plastik kısmını biraz kerttim ve ses kartını oturtmak mümkün oldu. O şekilde önce pci yuvalarından birine taktım, en azından dönüştürücü ve ses kartının ışığı falan yandı. Normalde tüm bağlantılar olması gerektiği gibiydi. Ama windowsta hiç bir aygıt bulunmadı. PC'yi kapattım ses kartını bu sefer diğer pci slotuna takıp deneyim dedim. Ama pc'yi açmamla bir yanık kokusu ve pci slotlarının olduğu dönüştürücüden duman gelmeye başladı anında kapattım pc'yi. Böylece pci x-fi ses kartlarını pci express sistemlerde çalıştırma sevdasını da bir daha açılmamak üzere kapattım. Sanırım @@Najaz 'ın linkini verdiği ilandaki arkadaştan titanium hd kartı alacağım artık. Gerçi TiHD'de de aynı anda hem speaker hem kulaklıktan ses alınamıyormuş. Bir de analog 5.1 bağlantı da yapılamıyor. Ama bu iki eksik dışında eksikliğini hissetiğim diğer özelliklere kavuşabileceğim. Yalnız kartı satan arkadaşla görüştüm kutu içeriği vs. yok sadece kart var. Kartın kendi fotosu da yok ilanda. Başka satan da yok. Alıp geçsem mi kararsız kaldım. Ulan çok mu zordu bir tane pci express elite pro hd yapmak...

Aynı kişinin dh'deki ilanını da görmüştüm. Henüz karar vermedim ama başka türlüsü olmazsa tek seçenek de TiHD almak gibi görünüyor.

Ya bir de bu benim aldığım dışında daha değişik dönüştürücüler de var. Ama bunlardan birinde biri x-fi ses kartını düzgün çalıştırmayı başaramamış. Zaten senelerdir x-fi extreme music, elite pro gibi ses kartlarıyla ilgili olarak dönüştürücüyle kullanan bir kullanıcı henüz bulamadım. Ben bir umutla bu dönüştürücüyü aldım ama açıkçası sata güç kablosuyla birlikte bağlantıyı sağlasam bile kartın çalışacağından da ümitsizim. O yüzden belki de ikinci el temiz bir creative titanium hd bulabilirsem alabilirim. Çünkü xi-fi elite pro, xi-fi extreme music ile kullanılan software(arayüz vs) titanium hd ile de devam etmişti. En azından elite pro'nun i/o external konsolunu kullanamayacak olsam bile yazılım olarak eksikliğini hissettiğim özellikler titanium hd'de var diye biliyorum.

@@sgi evet hocam ses kartının üzerinde eski floppy'lere taktığımız 4 pinli küçük molex girişi var. Ses kartını normalde pci slotuna taktıktan sonra oradan güç beslemesi yapılması gerekiyordu. Bu benim aldığım garip dönüştürücüde de ayrıca sata güç girişinden beslemesi var. Sata güç girişine sata güç kablosunu takınca yaptığı yükseltiden dolayı ses kartını pci slotlarına oturtamıyorum. Sata güç girişini yapmadan da hiçbir şekilde pc herhangi bir şey algılamıyor. Pci slotlarının olduğu kartı direk usb3.0 çıkışlarına takıp denemedim. Bir ara denerim ama pek işe yarayacağını sanmıyorum. Açıkçası bu dönüştürücünün normalde çalışıp çalışmadığını bile bilmiyorum. Çinli işi ne de olsa. Dünyanın da parasını vermiştim bu dönüştürücüye.

Benzer birşey için ben de başlık açacaktım. Bu konuyu görünce buraya yazayım dedim. Ben de pci ses kartını pci-express slotta kullanmak için bir çözüm aradım aylar önce. Kullanmak istediğim kart xi-fi elite pro. Şuan sistemin onboard çözümünü kullanıyorum. Kullandığım anakartta Creative ZxR ses kartının onboard çözümü sunuluyor. Aynı işlemci vs. ZxRi olarak adlandırılıyor. Ses kalitesi, dipses, parazit vs. bu konularda bir sıkıntım olmamasına rağmen eski ses kartımın birçok özelliğinin yeni ses kartlarında bulunmaması canımı çok fazla sıkıyor. Kardeşimde ZxR var, eksikliğini hissettiğim şeyler aynen onda da mevcut. Ben de epey önce bu dönüştürücüyü aldım. Bu dönüştürücü ile pci kartların pci express ile kullanılabileceği iddia ediliyor. Pci express slotuna taktığınız ufak bir kartı usb 3.0 kablosu ile 2 adet pci slotundan oluşan başka bir karta bağlıyorsunuz. Takacağınız pci kart, harici güç beslemeli bir kart ise (nitekim xi-fi elite pro öyle) üzerindeki sata güç girişine güç kaynağının sata kablolarından birini takıp öyle kullabileceğiniz söylenmiş. Ama ben maalesef beceremedim. Çünkü geri zekalı Çinlilerin koyduğu o sata güç girişinin yeri ses kartını takmanıza engel oluyor. Sata güç kablosunu oraya takınca yükseklik yaptığı için ses kartını takamıyorsunuz. Fotoğraflarda görünen salak durum yüzünden ses kartını çalıştırmayı beceremeyip, daha sonra farklı bir sata güç kablosu ile denemek üzere rafa kaldırdım. Eğer becerebilirsem Xi-fi elite pro ile devam edeceğim. Dediğim gibi ses kalitesi vs. anakartın onboard çözümü hiç fena değil, zaten öyle olmasa benim gibi sese oldukça önem veren adam aylarca onboard çözüme katlanmazdı. Lakin eski ses kartımın birçok özelliğini arar oldum. Sıkıntılarım bu olmayan özelliklerle ilgili. Bir kere xi-fi'deki environments eax effectleri çok arıyorum. Jazz club, Recital Hall, Stone Hall,Amphitheater vs. dinlediğim müzik türüne göre devamlı kullandığım özelliklerdi. Benim onboard Creative ZxRi veya kardeşimin kullandığı ZxR'de bu yönde bir effect vs söz konusu değil. Yazılım ile dolanbaçlı çözümler olsa da bunlar beni hiçbir şekilde tatmin etmedi. Yine eski ses kartımda hem Z5500'den 5.1 surround ses alırken, aynı anda kulaklıktan da ses alabiliyordum. Ama ZxRi ile maalesef aynı anda ikisinden birden ses alamıyorum. Ki bu durum onboard ses kartından dolayı da değil. Kardeşimdeki ZxR ses kartında da durum aynı. Ya hoparlörleri ya da kulaklığı tercih etmek gerekiyor. Bu da benim sistemimde oyunlarda kulaklıklardan, hoparlörlere geçmek istediğim anlarda çoğu zaman sıkıntı yaratıyor. Gerçi bazen yapıp bazen yapmama gibi durum olsa da Creative'in yazılımından geçiş yaptığım zaman çoğu zaman sesin komple gitmesi durumu ile karşılaşıyorum. Oyunu tekrar kapatıp açmam falan gerekiyor. Youtube vs. video izlerken de bu durumla karşılaşabiliyorum. Yine eski ses kartımın mikrofon performansı da oldukça ilerideydi. Mikrofon açıkken aynı anda what you hear'den gecikmesiz olarak mikrofon sesini hoparlörlerden alabiliyordum. Şuan ZxRi'nin mikrofon için sunduğu tüm geliştirmeleri kapayınca gecikmeyi giderebiliyorum ancak ses kaydı asla eskisi kadar iyi olmuyor. Kardeşimin ZxR ses kartında da yine durum benzer. Bazı arkadaşlar usb mikrofon falan kullan diyebilirler. Elimde zaten bu konuda oldukça iyi olan Samson C01U usb mikrofon var. Ancak onun kullanım alanı farklı. PC'de herhangi bir sesi alırken aynı anda mikrofondan gelen sesi de what u hear olarak almam gereken kullanım senaryolarım var. Bu da ancak kullandığım ses kartının analog mikrofon girişinden bağladığım anaolg bir mikrofonla yapılabilecek birşey. Xi-fi elite pro ile sennheiser pc360 kulaklığından bile neredeyse stüdyo kalitesinde mikrofon sesi alabiliyordum. Şuan bu konudaki performans oldukça üzücü. Bu bahsettiğim durumlara çözüm üretmiş olan bir ses kartı olsa hemen alıp olayı kapatacağım ama ben bulamadım.

Yani bence de öyle pahalı birşey olmaması lazım. Ben Almanya'ya değil ama Amerikaya iki kere ürün yolladım ptt ile. Ki bence Amerika daha pahalıdır muhtemelen. Birinde kablo gönderdim 30m'lik hdmi, bayağı da ağırdı, karadan 40 küsür liraya mı ne gitti. Birinde de biraderin bozulan kulaklığını gönderdim. Onu da havadan 70tl'ye göndermiştim. PTT'de öyle bir ayrım var. Karadan; kara yolu ve deniz yolu ile, havadan; uçak ile.

normal kasa fanlarındaki düzenek gibiyse o beyaz halkaya fanın piminin geçmesi lazım. Fanın yerinden çıkmamasını o sağlıyor. Bu arada benim de rma süreçlerinde yurtdışından intel işlemci, logitech fare ve z5500 control podu gibi donanımlarla tecrübem olmuştu. Ben gümrük falan hiçbir sıkıntı yaşamamıştım.

Vaay Vikings'teki ragnar mı oynuyormuş, daha da ilgimi çekti.

İlk oyunu steam'e göre 29 saat oynamışım. Tabi %100 bitirdiğimi söyleyeyim. Multiplayer dışında ıvır zıvır achievment falan ne varsa yapmıştım.

Benim de amacım zaten max. 1,38 civarı voltajda mümkün olan en iyi mhz. değerine çıkıp günlük kullanabilmek. Şuan için 4700mhz limit gibi görünüyor. 1.40v. 4800 için yeterli olmadı.

@@T800 i7 6700k için konuşursak aynen dediğin gibi çok kötü örnekler de var, iyi voltaj değerlerinde 4800mhz kullananlar da var. Benim sisteme bakarsak şuan günlük olarak 4700mhz'de kullanacağım gibi görünüyor. 4700mhz için ayarları iyi tutturdum gibi. Ama şuan ki ayarlarla yaşamadığım fakat çeşitli mhz değerlerinde oc denemelerinde karşılaştığım performans düşüşü sanırım işlemcinin power limitleri ile alakalı bir durum. Yani düşük voltaj ile uğraşacağım derken yapılan ince ayarlar işlemcinin bir şekilde power limitlerini değiştiriyor ve bu durum performansı düşürebiliyor. İşlemci istediği kadar stabil olsun. Örnek verdiğim 1500'lük xtu puanı üzerinden daha detaylı açıklayayım; 4500mhz'de voltaj vs. biosta çoğu ayar auto şekilde 1507 puan aldığım stabil bir işlemci sonucu var. Tabi anakart kontrolünde çoğu şey otomatik olduğu için gereğinden fazla voltaj verme durumları oluyor. Bunu engellemek için ince ayarlar ile uğraştığım zaman(LLC vs.) atıyorum 1,28-1,30 vcore ile stabil göründüğü halde, test sonucu 600 çıkan durumlar oldu. Ama bios'tan yine offset(adaptive) voltaj ayarları ile denemeler yapıp daha düşük voltaj aralığında(1,24-1,28v) yine 1519 puan alabildim. Yani max 1,28v. ile 1519 puan alabildiğim 4500mhz'de, 1,30v ile 600puan da aldığım bir durum söz konusu. Hatta düşük skor alan ayarlarda voltajı elle 1,35 verdiğimde bile sonuç değişmemişti. Sonuçları daha dikkatli incelediğimde şunu farkettim. 1519 puan aldığım 4500mhz ayarlarda işlemci 100watt gibi tdp değerlerine çıkarken, 600 puan aldığım ayarlarda işlemcinin max 60w civarına kadar çıktığını farkettim. Vcore falan ne kadar voltaj artırsam da işlemci tdp değeri olarak fazla güç harcamıyor gözüküyordu. Buna da yaptığım ayarlar neden oluyordu. Ama sorun şu ki buna hangi ayar veya ayar kombinasyonu neden oluyor onu henüz tam olarak belirleyemedim. Çünkü biosta çok fazla değişken ayar var. Bu olaydan sonra tdp değeri, bir nevi sistemin performansının ne durumda olduğunun sağlaması gibi görünüyor. Cpu TDP değeri stress testlerde 100watt'lara çıkıyor ve stabil de oluyorsa işlemci gerçek performansında ve istenen durumda oluyor. Ama tdp değeri düşük kalırsa işlemci stabil olsa da performansı düşük oluyor. Bu demek oluyor ki, atıyorum 4600mhz'de stabil olan bir işlemci kullanıyorum derken aslında sistemi 4500mhz'de alabileceğin performanstan daha düşük performansta çalışıtırıyor olabilirsin. Çoğu kullanıcı da bu durumu farketmeyebilir. O yüzden skylake sahipleri benchmark ve stress testlerinde mutlaka işlemci tdp değerini kontrol etmeliler. Özellikle XTU puanının düşüklüğünde hemen tdp değerine göz atmakta fayda var.

Sistem salt soğutma performansı yaklaşık 15 derecelik düşüşle epey artmış oldu. Normalde kasanın içinde görünen LCD'lerden hep sıvının sıcaklığını takip ederim. Radyatörler eklenmeden önce soğutma sıvısının sıcaklığı uzun stress testlerinde 45-49 dereceleri bulmaktaydı. İki gündür sistemi ne kadar zorladıysam da soğutma sıvısının sıcaklığı LCD'lerde 30 dereceyi geçmedi. Idle durumda zaten oda sıcaklığını gösterir oldular. Daha önce oda sıcaklığından 4-5 derece daha fazla gösterirlerdi. Salt performans dışında işlemci sıcaklıkları üzerinden gidersek radyatörler eklenmeden önce 4500mhz'de yakaladığım ideal sıcaklıkları, 4700mhz'de yakaladım. Şuan sistem 7/24 4700mhz günlük kullanıma hazır. 3 saatlik aida64 stress test, 12 saatlik intel xtu stress test ve 2 saatlik prime95 testerinden sonra çekirdek sıcaklıkları en yüksek 70 dereceyi gösterdi. 70 dereceyi de aida64 testinde gördü. Intel xtu ve prime95'de çok daha düşük sıcaklıklar elde ediliyor. Bu yüzden stabilite için aida64 stress testi öneriyorum. Bu testler yapılırken radyatör üzerindeki fanlar 800rpm civarındaydılar. 4700mhz'de siege ve battlefield oynarken (ekran kartı da 180mhz oc'lu iken) ekran kartının 40'ı geçtiğini zor gördüm, işlemcilerde 60 derece civarında kaldılar. Skylake'in zaten yeni bir işlemci olması ve gigabayte biosuna da yabancı olmam nedeniyle 4600mhz ve 4700mhz'e yoğunlaşmıştım. Bu mhz değerlerinde en uygun adaptive voltajları belirlemek ve diğer ince ayarlar ile uğraşmak epey zamanımı aldı. Bu yüzden henüz daha ilerisi ile uğraşmadım. Ancak soğutma performansı ve 4700mhz'de ulaştığım sıcaklık değerleri düşünüldüğünde 4800mhz'de günlük kullanım belki mümkün olabilir. Ayrıca özellikle intel xtu testleri ve 3d mark testlerinde skylake ile ilgili olarak birşey farkettim. Mümkün olan en düşük voltajla yüksek mhz değerlerine ulaşmak için uğraşırken stabilite yakalansa bile işlemci performansının düşük kaldığı durumlar oldu. Bu benim bios ayarlarından kaynaklı oluyor muhtemelen. Ama uzun süreli stress testlerinden geçmiş olması işemci çakılmasa bile performansının iyi olduğu anlamına gelmiyor. En azından işlemcinin performansı ulaşılan mhz değerinin karşılığı olmuyor. Bunu haftalardır çeşitli ayarlar kurcalarken yaşadım. Throttle falan da olmuyor, farklı bir durum bu. Mesela yeni radyatörleri eklemeden önce 4500mhz'de o anki bios ayarlarıyla xtu benchmarkta 1500 puan alan işlemci, aynı aralıklardaki voltaj değerlerinde fakat farklı bios ayarlarında aida64 vs stress testlerinde stabilliğini kanıtlamış olmasına rağmen 600 puan alıyordu. Hatta 4600mhz'de bile stabil gözüken işlemci 4500mhz'le alınan skordan çok fazla düşük puan alıyordu. Yine ayarlarını iyi oturttuğum 4500mhz'de yaptığım 3DMark testi sonucu, aynı gpu ayarlarıyla fakat işlemci 4600mhz'de iken yapılan testten epey daha yüksek çıktığı oldu. Öyle 10-50 puan değil yaklaşık 200-300 puan daha düşük sonuçlar aldım. 4600mhz'de de işlemci stabildi oysa. Eğer bu benim ankarttan kaynaklı ya da biosla alakalı bir durum değilse skylake kullanan arkadaşlar işlemcilerinin performansını da gözden geçirsinler. Çünkü eski işlemcilerdeki gibi stabil görünüp voltaj düşüklüğünden kaynaklanan performans düşüşü gibi bir durum değil. Daha yüksek voltajda daha düşük performanstan da bahsediyorum. Ivy bridge, Haswell'de falan benzer durum var mıydı, kullanmadığım için bilmiyorum. Ama skylake'te ben böyle birşey gözlemledim.(Dediğim gibi benim ankart ya da bios ile alakalı bir durum da olabilir, beta bios kullanıyorum) İşlemci ömrü açısından intel speed step, eist vs. ile güce gerek olmadığında güç tasarrufu yapmak istediğim için işlemciye direk voltaj vermek yerine, Adaptive veya offset modunu kullanarak iyi voltaj aralıklarını tutturmaya çalışıyorum. Böyle olunca çok daha fazla detayda ayarlarla uğraşılmak durumunda kalınıyor. Neyseki şuan biosu biraz daha kavradım. Son yaptığım ayarlarla yük durumunda 1,24-1,27 v. aralıklarında 4500mhz, 1,32-1,34v. aralıklarında 4600mhz, 1,35-1,38v. aralıklarında 4700mhz değerlerini bahsettiğim performans düşüşleri olmadan kullanabiliyorum. Ama bir ara 4800mhz ve yukarısı için ayrıca uğraşacağım.

@@T800, 140'lık değil ama tahmin ettiğin gibi ikisi de EK-Coolstrem PE serisi radyatörler. Biri 360'lık, diğeri 120'lik. Tabi bunları sisteme eklemek başlı başına iş oldu. Kasa da zaten mevcut olan 140'lık single monsta(80mm) ve 360'lık triple Alphacool (35mm) radyatörler dışında radyatör ekleyecek yer yoktu. Bir tek önceden düşündüğüm gibi PE 120'yi egzoz fanının oraya koyabilirdim. Öyle de yaptım zaten. Ancak PE 360 için kasa dışı bir çözüm üretmem gerekiyordu. Onu da kasanın tavanının üzerine güzelce yerleştirdim. Fena da olmadı. Zaten 11-12 yıl önce kullandığım Thermaltake Armor kasada da aynı uygulamayı yapmıştım. Neden böyle birşey yaptım? Çünkü i7 6700k işlemcili sistemimde aida64 stress testleri yaparken(gpu stress ile birlikte) 4600mhz'den itibaren çekirdek sıcaklıklarım çok rahat 75-80 derecelere ulaşıyordu. Gerçi oyunlarda 10 derece daha düşük sıcaklıklar oluyordu ama yine de bu nedenle ne olur ne olmaz diye günlük kullanım için 4500mhz tercih ediyordum. Sistemin potansiyeli olmasına rağmen daha yüksek değerlere gönül rahatlığıyla çıkamamak canımı biraz sıkıyordu. Bu nedenle sisteme daha fazla radyatör eklemeye karar verdim. Nihayetinde bu akşam radyatörlerin ve haliyle yeni düzen için akrilik boruların montajını bitirdim ve şu an sistemin havasını alıyorum. Yeni düzende döngü şöyle; Rezervuar--->1. Pompa--->360 Alphacool Radyatör--->2.Pompa--->Aquaero 6XT blok--->140 Monsta Radyatör--->Gpu Blok--->120 EK Rad.--->360 EK Rad.--->Cpu blok--->Ram Blok--->Rezervuar. Şuan daha kasa üstündeki 360'lık radyatörün fanlarını daha takmadığım halde bile farketti. Ama uzun bir stress testi yapamadım henüz. Sistemin havasını aldıktan sonra fanları da takıp teslere başlayacağım bakalım.

Sistemi biraz daha geliştirmek adına ekleyeceğim yeni radyatörler ve ihtiyacım olan bir kaç ıvır zıvır elime ulaştı.

@ Oled mükemmel teknoloji falan durumunda değil daha. Bir sürü sıkıntısı var. Bir kere yavaşlar ama en önemli problemlerden biri daha önce plazmalarda yaşanan kanal logolarının ekranda kalması olayının farklı bir türü ama daha beteri oledlerde yaşanıyor.

Tüm yorumlarımın başında bence diyerek şahsi görüşümü ve tercihimi belirttim. Ben oyuncu adam mükemmel contrast ya da siyaha bakmaz demedim, mümkünse tabi bakar. Lakin ghosting, trailing, smearing, siyahdan griye geçişlerdeki yavaşlık vs. gibi oyunun içinde performans düşürücü, dikkat dağıtıcı bir sıkıntı varken oyuncu mükemmel siyah değil görüntünün netliğini tercih eder dedim. Nitekim benim için de durum böyle. Ki bu yönde şikayetler dile getirilmiş bir monitörü oyuncu olarak almak istemem. İsterse bana bugüne kadar en güzel siyah resim performansını versin. Tabi ki hiçbir panel teknolojisi mükemmel değil ve hepsinin bir sıkıntısı var. Ancak bana şu ana kadar kendi kullanım senaryomun içinde en düzgün görüneni ips panelli monitörler. Ama şahsen bir sıkıntı illa olacak ise ips glowu tercih ederim. Evde zaten ips ekranda gözlemlediğim bir durum. Ama simsiyah ekran dışında farkedilecek bir durum olmuyor ips glow'da. Bugün ips glow nedeniyle, ips almazsın, başka panelde backlight bleeding yakalar. Bunca sene ips paneller yavaş diye dert ederdim, artık hızlı da olabildiklerine göre benim için ideal olanı şuan için ips panel bir monitör. Ve yine arzuladığım özellikler düşünülürse PG279Q gayet severek kullanacağım bir monitör olurdu. Ama şimdilik 120hz TN panel ile bir süre daha devam edip başka ne gibi ürünler çıkacak bekleyip göreceğim.

Z35'in 200hz olmasına pek bakmamak lazım. OC ile ulaşılan, panel için standart olmayan bir değer. 144hz native olması gayet yeterli zaten. Aynı pg279'q'da olduğu gibi. Z35 için konuşursak bence ön plana çıkan özellikler 21:9, 35" , g-sync olması. Ayrıca 35" olmasına rağmen sonuçta 1080p bir ekranı olması çözünürlük olarak çok yeni birşey de getirmiyor. Özellikle 21:9 monitör aranmıyorsa ve pg279q gibi ips, 1440p bir monitör varken bence pek alınası değil. Ayrıca şahsen VA panelin siyah ve contrast başarısına karşılık ips'e göre fiziksel dezavantajları yine benim adıma daha önemli. Oyuncu adam, daha iyi siyah vs uğruna ghostingle uğraşmak falan istemez. Smooth şekilde akmaya bakar. Fiziksel dezavantajları derken de daha önce bir video izlemiştim, onu bulursam koyayım. IPS ile VA panelin fiziksel olarak yapıları hakkında iyi bir kıyaslamaydı. VA panel açıkçası bana sakat bir teknoloji olarak görünüyor. EDIT:

Intel ve anakart üreticileri skylake için 1.45v.'ın geçilmemesi gerektiğini söylüyor. Skylake için konuşursam test vs. için çok iyi bir su soğutmayla 5.ghz yapılabilir. Satbilite için voltaj 1.45'in üzerine çıkacaktır diye tahmin ettiğimden günlük kullanılabileceğini sanmıyorum. Kullanılsa da işlemciyi çok çabuk tüketir muhtemelen. Kendi sistemimde Gigabyte'ın biosuna epey yabancı olduğum için voltaj vs yönetimini anakarta bırakıyorum. Ama anakart normalde ya işlemcinin istediğinden daha fazla bir voltaj veriyor ya da işlemci geçekten yüksek voltaj istiyor. Çünkü durumu anakarta bırakırsam 4.6ghz'de bile rahatlıkla 1.40v. verebiliyor. Kendim direk voltaj verdiğimde 4600mhz için 1,35v. civarı sıkıntısız çalışıyor gibi görünüyor. Hatta aida64 stress test falan sorun yok stabil görünüyor ama hiç beklemediğim bir an oyunun içinde çökebiliyor. O yüzden kontrolü şimdilik anakarta bırakıyorum. Böyle olunca da anakartın kendisinin max 1,35v verdiği mhz değerlerinde kullanıyorum işlemciyi. O da 4500mhz şuan. Gerçi benim işlemcide de bir tuhaflık olabilir. Takoz bir tanesi denk gelmiş olabilir, bilmiyorum açıkçası. i7 2600k'yı 5.0ghz günlük kullanabiliyordum oysa. Çekirdek sıcaklıklarını kontrol edebilmek de sandybridge sonrası işlemcilerde epey güçleşti. Çekirdekler çok daha fazla ısınıyor.

aliexpress'te doluydu böyle premium gözüken kablolar da. Tırt olduklarını düşünüyorum ben.

Vay anasını, meğer ofiste bizim hanım benim windows için oluşturduğum flash belleğe kamera ile çektiği videoları atmış. Çok pardon @@RFID. Onu silince 3 küsür gb'a düştü kullanılan alan. Ama dediğim gibi 4gb'lık flash belleğe yeterli alan yok deyip kurmadığını hatırlıyorum. 8gb ideal olan görünüyor.