SEP

Tabii ki güncelleme yapacaksınız. Sonra berbat pil ömrü yüzünden "Eeeeh, yeter be!!1" diyerek Ayfon 18 Pro Max Ultra Mega'ya geçeceksiniz. Kural bu.

Bu zam sonrası yurtdışında çoğu kişinin aboneliğini iptal etmeye başladığı söyleniyor: https://www.techspot.com/news/109717-xbox-game-pass-users-may-canceling-subscriptions-record.html https://www.reddit.com/r/xbox/comments/1nv9b0j/comment/nh75x37/

Türkiye'de hayatta alınmaz diyecektim ama US topraklarındaysanız sıkıntı çıkacağını sanmıyorum. Çıksa da arabanın parçası oranın bakkalında bile bulunduğu için tamiri nispeten rahat olur. En fazla @infestor'un bahsettiği SUV veya pickup truck yoğunluğu yüzünden trafikte küçük kalma sorunu olur, o kadar.

OD https://youtu.be/eHCqxLtwy5g

Mandaloruylan Grogu'nun filminin fragmanı: https://www.youtube.com/watch?v=_pa1KLXuW0Y 22 Mayıs

Şu elemanın videolarını beğeniyorum. Tavsiye ettikleri bizde astronomik fiyatlarla satılıyor olsa da beğendiği bazı cihazlar yine alınabilir düzeyde çıkabiliyor: https://www.youtube.com/watch?v=PsbORx6iNyk

Klipsch verelim?

Aslında daha önce bahsettiğim şeyi şu başlık altında açıklamış: Surround deneyimi veremeyen soundbar kadar berbat şey azdır TV konusunda. Ortalamanın çok üstünde olanları saymazsak ben hala son seçenek olarak görüyorum maalesef. Atmos konusunda şöyle bir yorum da var gerçi: https://forum.donanimhaber.com/soundbar-ana-konu--83289199-1359#155939993 (Hadi Q990F'e gidiş yolundan puan vereyim)

Test edip kullanmadım maalesef fakat bir ara bakmıştım. Her kulede 2 bass, 1 tweeter olması lazım. A28'le ilgili az önce bir video izledim (linkini de vereyim hatta: https://www.youtube.com/watch?v=csAQej5ezto), burada söylenene göre cihazın DTS veya Dolby kodek desteği olmadığı için MKV dosyalarından film falan izlerken ses alamadığını söylemiş videonun sahibi. "Streaming uygulamalarında veya TV yayınında muhtemelen sorun olmaz ama network cihazından MKV izliyorsanız ses gelmeyebilir" demiş. Link verirken yanlış şey gösterip kafa karıştırıcı olmayayım.

Şu tam olarak ideal görüntü bence: https://www.zuhalmuzik.com/audio-pro-a38sw-10-siyah-21-aktif-multiroom-akilli-ev-hoparloru-seti Ama işin içine "Telefondan da bağlanayım, arada müzik dinlerim" veya "dur konsolu açayım, ses hoparlörden gelsin" işleri girince o tv ünitesinin etrafı sürekli bir şeylerle dolmaya başlıyor. Gerçi linkini ve görselini verdiğim bu arkadaş hepsini yapabiliyor. Bluetooth 4.2 olması dışında pek bi eksisi yok gibi. https://audiopro.com/products/a38?variant=45588574798092 EK: O olmazsa standın üzerinde dur(a)mayan küçük kardeşi de var: https://www.zuhalmuzik.com/audio-pro-a28sw-10-beyaz-21-aktif-multiroom-akilli-ev-hoparloru-seti https://audiopro.com/products/a28 Tabii Zuhal'deki paketlere subwoofer da dahil. SW gerekmiyorsa daha ucuza da alınabiliyor.

Benim kullanım durumumda tam karşıdan gelen düzgün bir stereo çözüm çoğu senaryoda bana yeterli geliyor. O yüzden TV'nin her iki yanına, birbirinden olabildiğince uzakta duran ve Edifier'da olduğu gibi 2.0 çözümlere daha yatkınım. Hoparlör üzerinde optik giriş olduğundan hem TV, hem konsol bağlantısı kurulabiliyor. Zayıf bass durumu mevcutsa bazı Edifier modellerinde subwoofer bağlantı seçeneği oluyor, gerekirse bu eksik kapatılabilir. 4.1 veya 5.1 seçeneği, kablosuz olmadığı sürece tam anlamıyla kablo karmaşası ve kaos. Soundbar'lar her ne kadar aksini iddia etse de sesi tam merkezden verdiği için o stereo imagery denen daha genişletilmiş sesi çoğu zaman pek verecek durumda olmuyorlar (bence). En azından şimdiye kadar denediğim soundbar'ların çoğundan o verimi alamadım. Belki daha üst modellere bakmak lazım (Sennheiser Ambeo Max gibi) ama fiyatları aşırı pahalı. Amfi konusunda da kaliteli pasif sürücü edinip (gerekirse bir de subwoofer alıp), hepsini ona bağlayıp, sonrasında da bluetooth, optik veya başka şekillerde bağlayıp kurulum yapılacak. Bir de amfi nasıl olsun konusu çıkıyor (network player/streamer/DAC mi olacak yoksa daha sade bir çözüm mü olacak) ki amfi + hoparlör vs dünyası dipsiz kuyu. Bendeki pasif hoparlörleri elimden çıkarmamış olsaydım Argon Audio SA2 gibi nispeten ucuz yollu bir çözümle ilk bahsettiğim 2.0 yolundan devam edebilirdim aslında ama hoparlörleri yenilemek istediğim için oradan gitmedim. Amfi işine hiç giresim yok (çünkü biliyorum ki girersem çoluk çocuğun rızkını yerim ).

Pump out olana kadar bir süre idare edecektir. Eksik vidalar çok sorun çıkarmaz muhtemelen ama eksik termal pad, bellek yongalarından bazılarının fazla ısınmasına sebep olabilir. Mümkünse yerine koymakta fayda var.

Güzel oyundur. Başta biraz karmaşık gelebilir ama sonra açılıyor, yarıdan bırakmadan dayanıp devam etmek lazım.

Genellikle burn-in konusu. Uzun süreli testlere bakıyorum, yeni nesil paneller artık bu sorunu türlü yöntemlerle aşmış (ya da en azından oluşmasını ötelemiş) gibi ama OLED'ler artık 7-8 sene dayanır olduysa ciddi düşünmenin zamanı gelmiş.

Bunu yıllardır kullanıyorum. Benim kullanım amacım genelde basit universal kısayollar yaratmak. Özellikle üzerinde herhangi bi kontrol seçeneği olmayan klavyelere custom shortcut atayıp ses, mutimedya vs. kontrol edebilmek gibi.

Ben hala OLED'lerden çekiniyorum, "3 sene sonra kucağımıza alırsak" diye QN90F baktım geçen haftasonu. Hatta neredeyse bayiden 1/4'e yakın ek indirim yaptırarak alıp çıkıyordum ama son anda vazgeçtim. Aynı ayarda TV'ler değil elbette, S90F çok çok daha iyi ama yurdum insanı tüketici mantığını hala söküp atamadım.

Quantum Break oynamaya başladım. Ne zamandır oynamak istiyordum ama sürekli başka bir oyun bulup erteliyordum, nihayet başlayabildim. 2. bölümdeyim, şu ana kadar hem oynanış hem de görsellik olarak gayet başarılı. Biraz optimizasyon sorunu var ama çok can sıkacak bir durum sayılmaz. Zamanında bu oyunu çok gömdüler ama bir de ben bakayım ne durumda.

Ürün kalitesi olarak ortalamanın biraz üstünde denebilir, güzel modelleri var (özellikle orta-üst segmentte). Servis konusundan çok emin değilim. Kimisi çok memnun, kimisi aşırı şikayetçi. Servis konusu bizim ülkede genel olarak sorun gerçi. Mesela ben de LG servisinden çok çektim. Doğru düzgün muhatap bile olmuyorlar, bir de üstüne seni enayi yerine koyuyorlar falan. Problemini gidip kendin çözüyorsun sonra.

Bizim ülkedekilerden bahsedersek bunların yanına TCL'i ekleyebiliriz. Onun dışında bizde bulunmayan Sony ve Hisense var. Philips'in seveni de var sevmeyeni de var (ben sevemedim). Geriye Arçelik, Vestel falan kalıyor ama onlardan en fazla mutfak / otel odası televizyonu olur.

https://youtu.be/1gcLrfx5XMs

Bizim aldığımız dönemde HyperX hala Kingston markasıydı (İstanbul o zamanlar Osmanlı toprağıymış). HP satın alınca onun da içine etmiş demek ki.

@Whooosh Güzel günlerde kullan hocam. Bu kulaklık ilk çıktığında şirketteki herkese aldırmıştım, hem ses kalitesi hem de mikrofon kalitesi olarak o dönem piyasadaki en iyi kulaklıklardan biriydi. Tasarımını beğenmesem de mikrofonu çok iyi olduğu için ben de almak istemiştim ama sonra vazgeçmiştim. Bu arada, bahsettiğin kablo şu değil mi? Eğer buysa bununla ilgili (hunharca kullanım yüzünden kopması dışında) hiç sorun yaşamamıştık. Kimse 7.1 özelliğini kullanmadığı veya yazılım falan kurmadığı için de olabilir. Ya da belki üretim sırasında v2 olarak güncellenip içine edilmiş de olabilir, bilemedim. @T800'ün bahsettiği durum bi süre sonra can sıkıcı oluyor ama kulaklık uzun zaman sonra genel olarak yıpranınca ortaya çıkıyor çoğunlukla. Termal plastik malzemenin kötü olmasına bir çözüm değil tabii ama oralar yapışkan hale gelince izopropil alkolle o kısımları silip kaplamayı sökmek mümkün. Keşke o kaplamayı artık kullanılmasa firmalar.

@allreadydead Nokian Snowproof karda çok başarılı. Birkaç ay boyunca yerde en az 3-4 cm kar kalıyorsa düşünülebilir. Sadece yağmurlu havalarda fren performansı çok çok iyi sayılmaz, ben de o yüzden değiştirmiştim. Belki yeni hamurlarla düzeltmişlerdir.

Kışlık olarak Bridgestone Blizzak LM005 almıştım 2 yıl önce, Nokian Snowproof'tan sonra çok memnun kalmıştım ki Snowproof kar üzerinde çok iyi bir lastikti ama düşük sıcaklık ortamında ıslak zeminde o kadar da başarılı değildi. Blizzak LM005 testlerde de sevilen bir lastik ama LM006 şeklinde güncellendi mi, son durumu nasıldır pek emin değilim.

Olmaz olsun öyle farz, günaha bile girmeyi tercih ediyor insan. Dyson denen şeyin ne malzemesi kaliteli, ne servisi düzgün çalışıyor, ne yedek parçası uygun. Her şekilde aşırı pahalı ve sosyal medya ünlülerine para akıtıp mal sattırıyolar işte. Haftasonu halı başlığının tekeri başlığa bağlandığı yerden kırıldı. Gugıl hazretlerine Dyson kırık teker yazınca yüzlerce şikayet çıkıyor ve hepsinin (ilginç şekilde) aynı yerden kırılmış olması acayip (belli ki tasarım hatası). Geçen hafta da lazer başlığın altındaki peluş şeritler yerinden çıktı (daha önce de çıkmıştı ama bi şekilde yapıştırıp halletmiştim). Aletin garantisi biteli 2-3 ay oluyor, haliyle geri de gönderemiyosun. Mecburen aliexpress, Temu gibi yerlerden bi şekilde malzeme arıyosun. Bi kırık teker, bi peluş şerit için de bütün başlıkları değiştirip 4-5bin verecek halim yok. Kısacası Dyson'a kafam girsin... Not: Bi de şimdi saç düzleştiricisi tantanası çıktı, kovuşturmak için canla başla mücadele veriyorum. Evlenmeyin...