Whooosh

Konu ile alakasız, ben en son inventus'dan birileri ile görüştüğüm zamanlar inventus Kadıköy'de home-ofis bir apartman dairesinde karı koca ve bir de çalışandan ibaretti. Eve girdiğinizde zaten bütün çalışanlarla görüşmüş oluyordunuz. Şimdi "genel müdür" falan denilince tuhaf oldum.

Başlığı pek okumadan cevap yazıyorum; iki modemi birbirine bağlamak ve kullanmadığınız eski modeminiz ile kablosuz ağınızı genişletmek için internete çıkışı olmayanın dhcp sunucu özelliğini kapatıp modemleri lan portlarından normal ethernet kablosu ile birbirine bağlayın, bu kadar. "Not: iki modemin de ip adresi aynı olmaması gerekiyor.

Ray tracing'den geri dönüş yok, illaki RT olacak ama RT işinde ipler AMD'nin elinde. Nvidia isterse RT performansını 4'e katlasın anca quake 2 Yi Minecraft'ı falan 4K RT oynarsınız. Konsollara RT gelene kadar RT'ye yatırım yapılmaz.

2000mb/s bilmem ama benim 240GB Toshiba RC100 sıralıda 1600mb/s okuyup 1100mb/s yazıyor ki kendi iddaları da birebir bu rakamlar. Anladığım kadarıyla, arada değişik marka sata kontrolcüleri, farklı bios firmware'leri, değişik sürücüler vs vs olmadığı için NVMI SSD'ler takıldıkları her sistemde aynı performansı verebiliyorlar. Öyle Sata SSD'ler gibi AMD anakarta 300mb Intel anakartta 350mb, marvell kontrolcü ile 280mb gibi durumlar yok. 1000 diyorsa 1000, 800 diyorsa 800'ü görüyorsunuz.

Nvmi yaması çok basit bir şey, istersen kendin de yamayabilirsin anakartinin biosunu. Bence hiç çekinme yamalı biosu yükle gitsin.

240GB Toshiba OCZ RC100 aldım, Kargo dahil 240 lira'ya falan geldi. Minnacık bir şey ama 1600mb okuma hızı falan var, fiyatı da gayet uygun. Bence kaçırmayın. https://www.toshiba-memory.com/tr/products/rc100/

Ramler il ilgili şöyle bir durum var, anakart üzerine takılı bütün ramlerin saat hızı gecikme zamanı gibi ayarlarını ilk ram soketine takılı ram modülünün değerlerine eşitliyor. Dolayısıyla farklı saat hızlarında çalışmak üzere programlanmış farklı marka ve model bellekler ilk ram soketine takılı bellek modülünün çalışma hızlarında çalışmaya zorlanıyor ve bu durum bazen sorunlara sebep oluyor. Belleklerin sitesinde yada kutusunun üzerinde yazmayan 30'a yakın çalışma değeri var ve bunları satın almadan önce bilebilmeniz yada bu değerlerin toleranslarını ögrenebilmeniz mümkün değil. En iyisi alırken bir seferde aynı marka model ve aynı seriden bellekler almak. Aksi taktirde sistemin karma ramlerle sorunsuz çalışması tamamen şans meselesi.

Ben yaklaşık 1-1.5 senedir motorumda kullanıyorum çok da memnunum (arabanın farları xeon olduğundan kaldı öyle). Odak sorunu falan biraz aldığınız led ampul ile alakalı, her led ampul birebir halogen aslının ölçülerini karşılamıyor ve tuhaf sonuçlara sebep olabiliyor çünkü 1mm bile ışık kaynağının yeri değişse tamamen başka bir sonuç ortaya çıkıyor. Bazı led ampullerde ampulu ileri geri sağa sola haraket ettirerek ince ayar yapma şansınız olabiliyor ama benim öyle bir şeye ihtiyacım olmadı, takar takmaz şak diye oturdu. Burada dikkat edilecek konu led ampuldeki ışık kaynağının yeri ve şekli. Yani led hücrelerinin konumlandığı pozisyon halogen ampulün içindeki filamentin olduğu pozisyona yakın olması gerekiyor çünkü farın ayna tasarımı bu filamentin yeri ve boyutuna göre yapılıyor. Ben H4 kullanıyorum, uzun kısa olayı olmadığı için H7 de led'e geçmek H4'e oranla çok daha sorunsuz olacaktır. Direnç olayı benim bildiğim sadece sinyal lambaları için geçerli. Flaşöre bağlı (sinyal) halogen ampuller daha az watt çeken ledler ile değişirse bu aradaki watt farkı direnç ile yükseltilerek dengelenmesi gerekiyor aksi taktirde ampul patlamış gibi hızlı hızlı yanıp sönüyorlar. Tabi led sinyaller için özel flaşörler var ve kaç watt çekildiğine bakmadan sabit hızla yanıp sönüyorlar, sinyallerde led'e geçtiğinizde isterseniz direnç falan kullanmadan sadece flaşörü değiştirerek kullanabilirsiniz. (Hatta bazı flaşörler modlanabiliyor, devresi üstünde ufak bir lehim ile sabit hızda çalışmaya başlıyorlar) Modern araçların hata arıza algılama mevzularını bilmiyorum ama farlar bazında en azından sorun olmayacağını söyleyebilirim. Eğer aracınızda patlak far ampulu algılama gibi bir şey varsa bile led ampulün bunu tetiklememesi lazım. Şu tip ampullerden uzak durun, böyle ampullerde ışık kaynağı/kaynaklarının yeri halogen ampuldekinden çok uzak yerlerde. Dolayısıyla otomobil üreticisinin tasarladığı ışık projeksiyonunu bozuyor. Böyle salak ampullerle hem aydınlatma profilini bozarsınız hem de karşıdan geleni kör edersiniz. Aydınlatma profilinde bir değişiklik olmamasını ve karşıdan gelenleri kör etmek istemiyorsanız kullanmanız gereken led ampulün şekli aşağıdaki örneğe benzemeli, çünkü bu tip ampullerde ışık kaynağının yeri ve boyutu halogen ampule çok yakın ve dolayısıyla üreticinin tasarladığı aydınlatma profilini bozmuyorlar.

İzolasyonlusu satılıyor onun.

Klemansde birleşen hat nötr hattı. Kaçak akım rölesi çift girişli ana sigorta ile birleşik, ana sigortanın üstünden kahverengi kablo ile faz siyah kablo ile nötr giriyor, kaçak akım rölesinin altından kahverengi faz, siyah nötr olarak çıkıyor. Yanacaksa 16A ile de yanar. Önemli olan 16 amperin ne kadar sağlıklı şekilde gücü çeken alete ulaştığı. Misal elektrik sobasının fişi tam temas etmiyordum fiş yanar, kablo bir noktada zayıftır oradan yanar.

Elektrikçi değilim ama bu bilgi bana biraz yanlış gibi geldi. Ne kaçak akım rölesi yangına engel olur ne de 300mA ile 30mA arasındaki 270mA tölerans farkının yangına sebep olacak bir kısadevrenin yanında esamesi okunur. Eğer hattın nötr hattı kaçak akım rölesinden geçen nötr hattı ise kablolar kısa devre de yapsa cayır cayır kor gibi yanıp da tutuşsa kaçak akım rölesi atmaz. Kaçak akım rölesinin görevi bu değil. Kor gibi yanıp tutuşan kabloların izolasyonu eriyip başka bir şeye temas eder ve elektriğin bir kısmı bu "şey" tarafına akmaya başlar o zaman kaçak akım rölesi devreyi keser. Kaçak akım rölesinde mA ile ifade edilen değer tölerans değeridir ve bunun standartı 30-40mA'dır. Bunun üzerinde töleranslara sahip kaçak akım rölesinin üretilmesinin tek nedeni de 40mA'in en ufak şeyden nem kapıp tehlikeli olmayan durumlarda bile devreyi kesmesinden dolayı hassasiyeti daha düşük (bu mA rakamı arttıkça rölesinin hassasiyeti düşer) biraz daha töleranslı röleler üretilmeye başladı. Yaparsın, zaten önceden yapılmış çalışan bir şeyi söküp, onunla aynı değerlerde aynı ölçülerde aynı bağlantılara sahip başka bir marka zımbırtı ile değiştireceksin. Yeter ki işe girişmeden önce binanın girişinden dairenin ana sigortasını indirmeyi unutma! Gerisi çocuk oyuncağı.

Nvidia Amd'nin anti-lag'ını ve sharpening filtresini birebir kopyalamış fakat bu ne ayıp ne de yanlış çünkü AMD bu iki teknolojiyle çok doğru bir şey yaptı ve Nvidia mühendislerinin bunu biz niye düşünemedik diye saçlarını yolduklarına eminim. Zaten Nvidia'nın bu iki tekniği kopyalaması bu iki tekniğin de çok iyi olduğunun kanıtı. Arayüz konusunda Nvidia çok daha başarılı, sharpening filtresini oyun içinden açıp kapatabiyor ve % cinsinden ayarlayabiliyorsunuz, bunlar AMD'de yok. Fakat şu bir gerçek ki AMD Sharpening'i Nvidia'nın DLSS'ine alternatif olarak lanse etti ve hem görüntü kalitesi hem de performans olarak daha iyi olduğunu da gösterdi. Nvidia'nın DLSS alternatifi bir tekniğe destek vermesi DLSS'i öldürdü şeklinde gayet yorumlanabilir çünkü DLSS kullanmak için hiçbir neden kalmadı.

https://www.reddit.com/r/nvidia/comments/cvmku4/its_over_dlss_is_dead_new_nvidia_sharpening/

Epic keşke bu exclusive'ler için harcadığı enerjinin bir kısmını daha iyi daha güvenilir bir platform olmak için harcasa. Yoksa Gabe babamın oğlu değil, nerede ucuz nerede iyi hizmet alabilirsem oraya kayarım ama Epic Store'un bu spyware rezilliği gibi bir şeye asla göz yumamam. Ayrıca bu 1 sene exclusive olayı inanılmaz antipatik bir şey. İsterse 5 liraya satsın elim gitmiyor bir türlü. Böyle çok beklediğim çok istediğim bir oyun olması lazım Epic'e bulaşmak için. Yoksa 1 sene bekleyip belki daha fazla para vermeye bile razıyım. Origin gibi yapsa ona da tamam. Bu oyunu sadece ben satıyorum dese yine kabulum ama 1 sene mevzusu çok çirkin bir şey.

Nvidia bu arada sessiz sedasız öve öve bitiremediği donanımsal DLSS'i çöpe atıp AMD'nin yeni kartlar ile birlikte duyurduğu sharpening tekniğinin bir kopyasını en son sürücülere ekledi.

Raylı sistem işi biraz zor. Öncelikle madenler sürekli kazildigi için sürekli şekil değistiriyor. Her seferinde rayları taşımak sıkıntı olacaktır. Ayrıca raylı sistemler genelde eğer bir kablo ile cekilmiyorlarsa rampa tirmanamiyorlar. Bu makineler bir nevi para basma makinesi ve çalıştıkları her dakika şirketine para kazandırıyorken durdukları her saniye ki buna yakıt almak da dahil şirketler için kayıp demek. Tabii ki pahalı oyuncaklar ama kazandırdıkları düşünüldüğünde maliyeti pek önemli değil. Çalışırlarsa maliyetlerini fazlasıyla karşılıyorlar. Tabi bataryaların bir süre sonra yenilenmesi gerekiyor ama bataryalar hem geri dönüştürülebilen bir şey hem de elektrikli araçlarda hareketli oynar parça sayısı çok az. Oynar parçanın az olması demek bakım ve arızaların daha az olması demek.

2080 GTI GTX Super ti limited edition

Otomobiller artık eskisi kadar uzun yıllar kullanılacak şekilde üretilmiyor. Avrupa'da hurdaya gönderilen araçları görseniz içiniz acır. Miss gibi arabaları eskidi bunlar diye geri dönüşüme gönderip parçalıyorlar ve elde edilen ham maddelerle yenilerini yapıyorlar. Çünkü adamların kurduğu sistemde bu daha avantajlı. Bir kaç Japon firma dayanıklılık konusunda hala diretiyor, misal Toyota Supra örneği vereyim. Yeni Supra BMW Z4 ile aşağı yukarı aynı araba ama Z4 Supra'dan 50HP daha güçlü. Aynı motor aynı şanzıman neden 50hp fark var? Çünkü Toyota'nın mühendisleri motor gücünü 50HP düşürdüklerinde aracın anca Toyota standartlarında dayanıklılığı karşıladığını tespit etmişler.

Amaç gurbetçi gömmek mi yoksa otomobillerle ilgili bilgi almak mı? Gurbetçilerden daha sinir bozucu bir şey varsa o da gurbetçi kompleksi olan tiplerdir herhalde. Otomobil ise gider, 3000'de gider 5000'de gider 100.000'de gider. Eğer bakımları düzgün yapılmış ise düzgün kullanılır ise 7/24 çalışabilen bir makinedir otomobil. Gurbetçilerin servise gitme sebebi ise arabalarının bozulmasından dolayı değil, "yola çıkmadan önce aracın her tarafı iyice kontrol edilsin, yolda başımıza bir iş gelmesin"dir. Ayrıca inanmayacaksınız ama Türkiye'de aracının bakımını yaptırmak, arızalı bozuk kırık parçaları değiştirtmek çoğu durumda daha uygun oluyor.

Hadi len.. Arabanın boyası gidiyor diye tazikli suyla yıkamayana ben ne desem boş zaten.

Yine otomobillerle ilgili bir konuda "overthinking" yapıyorsunuz. Boya mevzusunda da aynısını yaptınız. Yeter ki motorda yağ olsun, yağsız bırakmayın gerisi çok mühim değil. Günlerdir yatan bir arabanın sabah hava 15+ derecede motorunu çalıştırdığınızda 1 -2 saniye içinde bütün parçaları yeteri kadar yağlanmış oluyor zaten. Kavurma yağı muamelesi yapmayın motor yağına. Çok pipirikliyseniz ve motoru yeterince ısıtmadan kullandığınızı düşünüyorsanız yaz/kış farketmeksizin düşük viskositili kış yağlarından kullanın.

Nasıl oluyor bu iş? Ben GTX1060 ve mayıs ayı sürücüleri ile 60hz'de 10 Bit YcbCr4.4.4 kullanabiliyorum. Windows 10'da çok güncel değil. https://pasteboard.co/IrYEb9n.png upload

Benim için üst sınır 300$. Bir monitöre 300$'dan fazla veremem herhalde.

Bu güne kadar ihtimal dahilinde değildi çünkü uzun zamandır gpu üreticileri gpu'nun kullanılmayan (yada bozuk) kısımlarının lazerle fiziksel olarak bağlantısını keserek alt model olarak üreticilere gönderiyorlardı. 2060 ve 2070 Super'de ise üreticilere ayrıca bir opsiyon daha bırakılmış. Üretici doğrudan 2060 ve 2070 Super yongası kullanabildiği gibi isterse elindeki sağlam 2070 yada 2080 yongalarını bios ile yazılımsal olarak kapatarak 2060 yada 2070 Super olarak kullanabilirler deniliyor. Bu bir pazarlama taktiği de olabilir. Eğer 2060 ve 2070 Super kartların satışları Nvidia'nın beklediği şekilde gitmiyor ise ve AMD'nin fiyat konusunda Nvidia'ya attığı çalım işe yaradıysa Nvidia 2060 ve 2070 Super kartları daha cazip hale getirmek için fiyat kırmaktansa böyle bir oyunun içine girmiş olabilir.

Yok abi onu anladım da HDR ile ilgili yorum yapamıyorum. Öyle 1000+ nit HDR monitörde HDR içerik izleyip sonra yorum yapmak lazım. Ben henüz öyle bir monitörde HDR içerik izlemedim, yorum yapamıyorum. Belki 1000+ harbi HDR'lı monitördeki görüntü de çakma HDR'lı monitörlerden farklı değildir. HDR'ın kendisi büyük bir hüsran olabilir. Biz işyerinde Canon C100'lerle C300'lerle, Blackmagic'lerle HDR görüntüler çekiyoruz. Elde ettiğimiz görüntü renksiz tatsız tuzsuz siyah beyaz gibi bir görüntü. Sonra biz bu görüntüyü montajda istediğimiz gibi renklendiriyoruz. HDR olarak çektiğimizde montajda daha rahat daha esnek çalışabiliyoruz renkler üzerinde. Benim anladığım kadarıyla HDR monitörlerde bizim montajda yaptığımız reklendirme işlemi monitör tarafından yapılıyor. Tabi monitörün parlaklık ve kontrast seviyesi yüksek olunca özellikle siyah tonlarını çok daha geniş bir sıkala ile gösterebiliyor, yani normalde karanlık gölge yerlerde kaybolan detaylar harbi HDR monitörlerde görülebiliyor. Fakat tahminimce bu öyle aman aman bir şey olmasa gerek.