Whooosh

Need For Speed (2015) Zamanında Steam'den almışım, öyle duruyordu. Geçen gün sistemi yeni kurduğumda indirilecek oyun bakarken görüp indirdim. Açıkçası pek umudum yoktu. Abi oyun güzelmiş. Evet, sürekli internet bağlantısı gerektiriyor, yüklenme süreleri fazlasıyla uzun, Anti Aliasing çok sıkıntılı fakat tam bir NFS oyunu. Underground ile Carbon arasınnda bir yerlerde benzerlikler olarak. Underground 3 oynuyormuşsunuz hissi veriyor. Oyun çıkalı 10 yıl geçmesine rağmen görsel olarak eksik kalır bir tarafı yok. Müzikler bi Underground serisi kadar vurucu olmasa da Heat kadar da sikko değil. Fazla bug ile de karşılaşmadım. Bir kere motor sesi kayboldu ve yeniden başlatana kadar geri gelmedi. Fakat Frost Bite motorunun kemiği olan bir bug zaten bu, BF serisinde de vardır. Controller çalışmadı falan demişler ama ben XBOX Controller for Windows ile bir sorun yaşamadım. Steam'den 3 puan almasına şaşırdım.

Yok değil. Normal plastik, kaplama falan yok. Herhalde tasarımı değiştirmişler sonradan.

4 atışla duvar yıkıyor.

Evet, bahsettiğim sorunlu kısım bu. İnternette bulabildiğim bilgilere göre bu parçanın (usb ses kartı) iki versiyonu var, biri HP üretimi diğeri HyperX. Bendeki HP olan. Normalde mikrofonu oldukça iyi ses veriyor ve açıkçası uluslar arası bir turnuvada binlerce seyirci önünde oyun oynamıyorsanız herhangi bir gürültü önlemeye de ihtiyacı yok. Sıkıntı bu özelliğin olması değil , kapatma opsiyonunun olmaması. Nasıl 7.1 açılıp kapatılabiliyorsa bu gürültü önleme de açılıp kapatılabilmeli. 7.1 özelliğini Arma 3'de denedim ve genel olarak kabul edilebilir bir sonuç veriyor fakat sesin geldiği yönü tespit etmek imkansız hale geliyor. Normalde Arma'da çok kolay ve isabetlidir sesten düşmanın yerini tespit etmek, 7.1 tamamen öldürüyor bunu. Type-c kulaklık adaptörü ile güzel bir takım oldular, muhtemelen böyle devam ederim. Teşekkürler. Termal plastik dediğin yeri neresi bilemedim hocam. Çok dikkatli bakmadım ama akşam kontrol ederim. Termal plastik dediğin şu tırnakla kazıyınca altından parlak plastik yüzey çıkan mat lastik kaplama mı?

Hyper X Cloud II kulaklık aldım. Eski kulaklığım kırıldığından bu yana telefon kulaklıkları ile idare ediyordum ama onda da karşı tarafa benim sesim hariç evdeki bütün sesler gidiyordu. Bende işimi görecek basit bir kulaklık alayım dedim. Genel olarak kulaklığı beğendim, ses kalitesi, kulağıma oturması, malzeme kalitesi güzel fakat kulaklığın elektronik kısmı patates. Kulaklığı beraberinde gelen usb kablosu ile kullanırsanız mikrofonunun ses seviyesi ve kalitesi çok düşüyor çünkü "yapay zekalı gürültü önleme" adı altında mikrofona 35 tane filtre koymuşlar ve bunlar kapatılamıyor. Mikrofonu ağzıma sokmam lazım ki karşı tarafa ses gitsin. Normal kulaklık ses seviyesi de evdeki diğer usb kulaklık adaptörlerinden geride ve 16bit. En son ne zaman bir 16bit ses aygıtı gördüğümü hatırlamıyorum bile. Bit kadar "type-c usb" adaptöre takınca hem daha yüksek ses veriyor hem de mikrofunu düzeliyor. Bir de extra olarak monitör özelliğini açıp kulaklıktan kendi sesinizi duyabiliyorsunuz. https://hyperx.com/products/hyperx-cloud-ii

Hile videoları internette bolca var. O securom falan götüne girsin EA. 2 günlük beta'da hal böyle ise oyun çıktığında olacakları düşünemiyorum bile.

Bana da fazla kaotik geldi. Çok fazla detay, obje, yüzey, partikül, kıvılcım, toz... Ekranın bu aşırı detaylarla çamur gibi olması yetmezmiş gibi oyun çok hızlı, oyuncular böyle pire gibi böyle pitipitpiti koşuyor,atlıyor,kayıyor.. Yaşlandım galiba.. Bir ara "çocuğum koşmayın, bak başım dönüyor" diyesim geldi

Secureboot'u aktive etmeden oynayamazsın dedi bana. İşin en can alıcı yanı benim anakartta secureboot yok.

İzlediğim videolardan görebildiğim kadarıyla Bilgi sistemlerinde sıçtığınızda ekrana çıkan "bilinen en son kararlı sürüme geri dönmek ister misiniz?" sorusu vardır ya, EA/Dice işte bunu yapmış. BF4'ün backup'ına geri dönmüşler. BF4'de bıraktıkları yerden seriyi alıp biraz cilalayıp çıkarmışlar. Uçurumun kenarından döndü seri.

Başlık açılalı neredeyse 1 yıl olmuş hala beta bioslardan bahsediliyor. Konuyu çok ama çoook uzaktan takip ediyorum ama ne bileyim yani tuhaf geldi bu mevzunun bu kadar uzaması

Bende 2 cihaz var, biri ilk mesajdaki gibi ekranlı düğmeli tak kullan bir cihaz. Hata gösterme silme gibi şeyler yapıyor. Diğeri bluetooth ile telefona tablete bağlanılarak kullanılan cihazlardan. Bana ikincisi daha kullanışlı ve başarılı geliyor. Zaten 7/24 obd'ye takılı duruyor. Akü ile ilgili bir sorun yaşamadım. Telefon yazılımı ile kullandığınız için sürekli güncelleniyor, hataları açıklamasını doğrudan internetten aratıp görme şansınız var. Hata görüntüleme silme vs işlerin yanı sıra anlık sürat, motor devri, mesafe, yakıt, trim miktarı vs gibi verileri telefon ekranından görme şansınız var. Yazılım seçme şansınız var. Aynı cihazı bir sürü ücretli ve ücretsiz yazılım ile kullanabiliyorsunuz. Plug&play cihazlar telefon ile kullanılan cihazların yanında biraz basit kalıyor. Bir de kablosu falan derken eşek kadar alet, öyle arabada yer kaplıyor. Ötekisi yarım sigara paketi kadar bir şey.

4 senedir TS80P kullanıyorum, geçen indirimde görünce yanına bir de TS101 aldım. TS101, TS80 ile TS100'ün birleşmiş hali gibi. Fiziksel olarak TS100'e çok yakın ve onun uçlarını kullanıyor ama TS80 gibi USB-Type C girişi de var. PD uyumlu usb kaynaklardan da çalışabiliyor, tek sıkıntısı Quick Charge (QC) desteklemiyor. QC desteği sayesinde TS80'in çalışmadığı adaptör ve powerbank yok gibi bir şeydi, en kötü durumda yavaş da olsa bir şekilde çalışıyordu, bu PD yoksa çalışmıyor.

Chrome kaldırmaya çalıştı ama dedim "bırak kalsın" Hani ne kadar daha süre bu şekilde kullanabilirim bilmiyorum ama ne zaman Chrome'da ublock yada benzeri bir reklam engelleyici kullanamam o gün Chrome benim için biter.

Peki sorun chipsette mi?

Amd anakart mı yapıyor?

Anladığım kadarıyla CPU (software) physx etkilenmiyor. Yani oyunda ekran kartı isteyen physx yoksa yada mevcut islemciniz o zamanın ekran kartları kadar physx yapabiliyorsa sıkıntı yok.

Geçen lazım oldu, Anydesk kullandım, çok pratikmiş.

PD3.0/2.0, QC3.0/2.0 destekleyen şarj aletleri yada powerbank'lardan 9/12/15/20 volt çıkış almayı sağlayan dummy adaptörlerden aldım. Evde her yerden usb şarj aleti fışkırırken 9v ile 12v ile çalışan cihazlara uygun adaptör bulmakta zorlanıyordum, yarın öbür gün ihtiyaç olursa modemi bile powerbank'tan çalıştırabilirim. 11" tablet pc var ve ben bunu arabada kullanmak istiyordum. İnverter ile falan hiç uğraşmadan bu dummy adaptörlerden biri ile 20V kablosu yaptım, şimdi çakmaklığa takılan şarj aleti ile bu tableti arabada kullanabiliyorum. Doğrudan usb şarj aleti 20V sağladığı için enerji verimliliği de çok iyi oldu. İnverter taksan 12V>220v>19V dc-ac-dc bir sürü kayıp olacaktı. Extra olarak şimdi tableti herhangi bir şarj aleti yada powerbank ile de şarj edebilirim, kendi şarj aletini taşımama gerek kalmadı. Bunların kendinden kablolu "tak-kullan" olanları yada düğmelerle voltaj seçebildiğiniz daha kullanıcı dostu modelleri de var ama ben biraz daha DIY şeyler seviyorum. 10'lu seti 13.9$'a aldım. https://www.amazon.com/dp/B0BY25F4YW

AMD upscaling işini çözmüş gibi görünüyor. https://www.youtube.com/watch?v=RVQnbJb_vjI

Eğer çok ılıman bir iklimde yaşamıyorsanız koltuk ısıtma ve soğutma deri koltuklu araçta bir lüks değil, zorunluluk.

Bir ara profesyonel kartlar ile ev/oyun kartları arasındaki tek fark ECC bellekti. Bellek miktarı pek değişmiyordu, ecc'de çok kritik bir iş yapmıyorsanız pek bir şey ifade etmiyordu. Nvidia sonra bu bellek miktarı olayını getirdi ve pro ile ev kullanıcısını birbirinden net şekilde ayırdı. Çünkü öncesinde gerek modifiye sürücülerle gerek custom bioslar ile oyun kartlarını pro işlerde kullanabiliyordunuz. Bu bellek ayrımı ile bu sefer biraz oyun biraz iş yapan yarı profesyonelleri kızdırdı. Onların gönlünü almak için Titan'ları çıkardı. Sonra baktı bu sefer profesyoneller de Titan kullanıyor, Titan'ları da rafa kaldırdı alın dedi size 6GB 4090

Nvidia sponsorlu Silent Hill 2'de RTX4090 4K max ayarlarda 30fps'in bile altına düşüyor. Oyunun grafikleri de 99 yılından kalma. Oyun donanımsal RT olmadan zaten çalışmıyor. Bu RT'nin Nvidia'nın ekran kartı sattırmak için uydurduğu bir şey olduğunu düşünüyorum. RT'den önce 200-300 fps'lere çıkmıştık, şimdi DLSS ile falan 60 görürsek kendimizi şansı sayıyoruz.

Stalker 2'yi bitirdim. 99 saat diyor Steam ama bu 1.5 oyun sayılır. İlk oynayışımda %50'lere geldiğimde ilerleyişimden çok memnun kalmadığım için yeniden başladım. Çok oyalanmazsanız side'larla birlikte 60 saat oyun süresi var dersek yanlış olmaz. Tam bir devam oyunu. Oynanışı, hikayesi, mekanlar, karakterler her şey önceki oyunda kaldığı yerden devam ediyor. Önceki oyunlarda kısmen böyleydi, bütün hikaye zone denilen bölgede geçtiği için serinin önceki oyunlarında da aynı mekanları tekrar tekrar başka açılardan ziyaret ediyorduk. Bu oyundaki harita ise bütün stalker serisinin haritalarının bütününü kapsıyor. Sürekli serinin önceki oyunlarındaki yönettiğimiz karakterlere göndermeler var ve hatta ikisi NPC olarak ana hikayenin önemli bir parçası. Mekanlarla birlikte önceki oyunlardaki karakterler de bu oyunda mevcut. Atıyorum Clear Sky'da oynarken yaptığımız bir görevi bu oyunda şehir efsanesi olarak dinliyoruz. "New game plus" yok, yani ana hikayeyi bitirdiğiniz yerde oyun bitiyor. Öyle biriktirdiğiniz silahlarla zırhlarla devam etme gibi bir şey yok, bitince bitiyor. Oyunun motoru öve öve bitirilemeyen Unreal Engine 5 olmasına rağmen biraz hayal kırıklığı yaratıyor. Hem performans çok kötü hem de görsel olarak bir numarası yok. Sözde RT falan var ama el fenerinin gölgesi bile yok, yada muzzle flash yok. Genel olarak ışık çok statik. Halbuki oyun bu tarz ışık oyunları için çok müsait. Oyunla ilgili olumsuz eleştrilerin hemen hemen hepsi motor ile alakalı gibi görünüyor. Hali hazırda çıkmasını beklediğim bir çok oyunun UE5 kullanacak olması da bu manada biraz endişe verici. Hayvan gibi karanlık. Silent Hill'deki sis gibi bu oyunda da karanlık görüş mesafenizi belirliyor. Gece görüşü yok, fener burnunuzun ucunu aydınlatmaktan aciz, düşmanın silahından ışık çıkmıyor. Sürekli karanlık size ateş ediyor oyunda. Adamlar o kadar içmekanlar falan tasarlamış ama mod kullanmazsanız göremiyorsunuz. Çünkü iç mekanlarda çok az ışık kaynağı var, onlar da geçeceğiniz kapıyı falan göstermek için. En azından silahlar için güçlü bir el feneri eklentisi fena olmazdı. Yeni motorun getirdiği en büyük değişiklik ara yüklemelerin ve ara yükleme noktalarının olmayışı. Bu durum oyunun akışına çok güzel etki etmiş. Bütün haritayı boydan boya hiçbir ara yükleme olmaksızın yürüyerek geçebiliyorsunuz. Önceki oyunlarda bu ara yükleme olayı yüzünden bölgeler geçilmez çitlerle duvarlarla çevriliydi ve yalnızca ara yükleme noktalarından bölümden bölüme ışınlanabiliyordunuz. Bu ortadan kalkınca haritaya bir bütünlük gelmiş. Önceki oyunlarda girişine geldiğinizde çıkışına ışınlandığınız askeri kontrol noktasını bu oyunda yürüyerek hatta düşmanlarla çatışarak geçiyorsunuz. İsterseniz etrafından da dolanabilirsiniz tabi. Özellikle önceki oyunların geçtiği yerlerde devamlılık için yine yüksek duvarlar, derin sular var ama haritanın bütünlüğünü bozmuyor. Çünkü bir kutu sürükleyip o atlayamadığınız duvarın üstünden atlayıp geçebilirsiniz. Bu sefer teknik bir zorunluluktan değil tasarım tercihi olarak koyulmuş o duvarlar yada uçurumlar. Her Stalker oyunu gibi bu oyunun uzun sürmesinin en önemli sebebi de bu yürümek. Oyunun %90'ı A noktasından B noktasına yürümekle geçiyor. Kısmet olursa aylar yıllar sonra yamalar modlar falan iyice otursun komple bir Stalker serisini baştan sona oynarım. Bu arada oyun bittiğinde sandığımda onbinlerce mermi, birer ikişer artifact'ler bir sürü silah hiç kullanılmadan bekliyordu. Oyunu baştan sona standart pistol ve iyi bir shotgun ile bitirebilirsiniz. Oyunun ilerleyişini bozacak 1-2 bug ile karşılaştım, onlar da en son kaydı geri yükleyerek çözülen şeylerdi. Örneğin birinde hikayenin devam etmesi için öldürmem gereken boss dövüş sırasında kayboldu. Mecburen en son kaydı geri yükledim. Diğerinde ise bir item'i almam gerekiyordu, o yere gittiğimde item yerinde yoktu, save load ile tekrar odaya girince belirdi. Nihayetinde bug'lı bir oyun diyemem, biz neler gördük.

Apple çok telefon satıyor. Geriye 2 seçenek kalıyor, Apple ya Samsung'dan tedarik edebildiği ekran kadar telefon satacak yada ufak kalite ve teknik farklılıkları göze alıp ikinci bir üreticiden de mal alacak. Görünen o ki Apple finansal olarak çok daha mantıklı olan ikinci yolu seçmiş. Tabi Apple'ın imajı için sıkıntılı bir durum ama göze alınabilir gibi görünüyor. Zaten kaç kullanıcı o iki ekran arasındaki farkı görebiliyor? Apple kullanıcılarının muhtemelen %99.9'u bunun farkında bile değil.