Yazlıktayız. Birine misafir bir eleman gelmiş, kuzeniymiş. Elemanda mavi Saxo VTS var. Yeni almış, onunla tatile gelmiş. Havasından geçilmiyor. Ben pek takmıyorum da, millet sırf o araba için elemana mahallenin tek topunun sahibi çocuk muamelesi yapıyor. Bizden yaşça büyük olup normalde bize çocuk muamelesi yapan abiler bile herifin götünü yalıyor. Biri diyor "gel akşam diskoya gidelim, ben hatunları ayarlarım", biri diyor "gel bizim tekneyle gezmeye çıkalım, kızları da çağırırız", böyle şeyler. Eleman taşra takımına gelmiş Brezilyalı futbolcu gibi havalarda tabi. Kim olsa havaya girer.
Bir gün yine bunlar tekne gezisindeyken o elemanın ev sahibi olan kuzeni geldi telaşla. Bana nerede diye sordu. Tekneyle açıldılar filan dedim. Noldu diye sordum. Elemanın babası ölmüş. Ani kalp krizi, küt diye gitmiş adam. İstanbul'dan telefon gelmiş. Cep telefonu var ama çekmiyor Altınoluk'ta. Kız sahile gitti, bekledi. Söylemiş herhalde. Eleman önümden bitik halde geçti. Bir saat önceki haliyle öyle bir kontrast vardı ki, içim duble burkuldu. Citroen Saxo hiç hatırlanacak araba değildir ama sırf bu olayla hatırlıyorum ben onu.
- Read more...
- 1 comment
- 1.192 views