pentaman

CHW
  • Mesaj sayısı

    2.473
  • Üyelik tarihi

  • Son ziyareti

  • Days Won

    75

Everything posted by pentaman

  1. Hocam prestij sembolü olması olayı tamamen eğitim düzeyiyle ilgili, aracın az bulunması veya algının halen bu yönde olmasıyla ilgisi yok bence. Bakın ben Paris'ten değil Strasbourg'tan örnek veriyim, Strasbourg'da hiç trafik olmuyor , koskoca şehirde her yere metro/tramvay ağı kurulu, herkes bunu kullanıyor haliyle. Araba sayısı görünürde çok, pek çok yerde şarj noktaları var, şarja bağlanan araç sayısı da çok, ancak petrol istasyonu sayısı çok az (Türkiye'ye göre). Tramvay vs. kullanmayanlar zaten ya yürüyor ya bisiklet kullanıyor. Strasbourg zaten Avrupa başkenti, eğitim düzeyi vs. yüksek insan dolu, ancak aynı zamanda da Türk dolu:) Eğitim düzeyi belli bir yere ulaşmış her bölge ister istemez bir düzen oturtuyor, o düzende de insanlar seve seve yaşamaya başlıyorlar. Kendi çevreme bakıyorum, çevremde doğru dürüst pahalı araç kullanan yok, istese herkes pahalı araç alır, ancak almıyorlar, buna ben de dahilim. Ben uzman doktor olarak bizim hemşirelerin büyük kısmından daha ucuz bir araca biniyorum Hatta bu kışa girerken bir ara Sancaktepe-Kartal arası otobüs kullanmayı düşündüm, bıktım otopark mevzusundan ve ceza ödemekten (yeni vergi sistemi her yerde ceza kesmek üzerine kuruldu diye tahmin ediyorum, 70'le git ceza, 80'le git ceza, her yer ceza). Olayı bir adım daha öteye götürerek bizim halkımızın hiçbir şeyden ders çıkarmaması da prestij olayında bir etkendir diyorum, malum sürekli vergiler vs. artıyor, ancak araç fiyatları artmasına rağmen millet habire daha pahalı araç almaya çalışıyor, bu hayatın her alanında böyle, elindekiyle yetinmediği için sürekli borç batağı içine giren insan dolu etraf. Bahsettiğiniz iPhone mevzusu da bu çıkarılmayan derslerin tekrarlamasından başka birşey değil.
  2. Yazın bir hafta kadar kiralamıştım dizel otomatik A3 sedan, start stop vs. pekçok şey vardı, aracın o dönem fiyatı 107.000 TL'miydi neydi, görünce şok olmuştum. Bu paralar mantıksız, gerçi memlekette her araç 100.000 sınırına dayanmış sonuçta.
  3. Siparişi verdim bakalım, kaç ayda gelir bilemiyorum, umarım arada kaybolmaz.
  4. Tucson dizel otomatik görünüyor Hyundai fiyat listesinde,getirmiyorlar mı acaba ?
  5. Hocam şu traş kasesini göstermeseydiniz keşke, çok iyi göründü gözüme:)
  6. Tekrar hayırlı olsun, kazasız belasız günlerde kullanın.
  7. Uzunca bir süredir çalışma koltuğu arıyorum, odamda şu anda Adore'nin 3-4 sene önce aldığım o dönem popüler olan bir koltuğu var, kolçağındaki ve oturma kısmındaki süngerler çok çabuk deforme oldu maalesef, bir de yönetici koltuğu olarak satılan modellerden (sırt desteği kafaya kadar uzanıyor). Seneler önce Adore Türkiye'de ilk defa hepsiburada üzerinden koltuk satmaya başladığında en ucuz modelinden alıp senelerce kullanmıştım hiçbir şikayetim olmadan, sadece sırt desteği vardı ve kürek kemiklerime kadar destek veriyordu, çok rahat ettiriyordu beni. Şimdi o modeli Adore üretmiyor, üreten yerli firmalar mevcut ancak alıp beğenmem diye korkuyorum. Geçenlerde Ikea'da gidip birkaç koltuk baktım, sadece sırta destek verip kafaya kadar uzanmayan modellerin hepsi hoşuma gitti, özellikle de tamamen tahtadan yapılan ve kısmen sert olan bir model var : http://www.ikea.com.tr/urun-katalogu/calisma-alanlari/sandalyeler/79006693/vagsberg-donen-sandalye.aspx bunun kolçağı yok maalesef, bu konu biraz sıkıntılı. Bir de çalışma koltuğundan ziyade misafir koltuğu gibi olan bir model vardı bu da çok rahattı : http://www.ikea.com.tr/urun-katalogu/calisma-alanlari/sandalyeler/80280030/skruvsta-donen-sandalye.aspx bunun da oturma kısmındaki sünger 1-2 dakika oturunca altındaki tahtanın ve bileşenlerinin hepsini hissettiriyordu. Şu anda halen koltuğumu alabilmiş değilim ve sıkıntıdayım, özellikle sadece sırta destek verip kafaya kadar uzanmayan, kolçaklı, kaliteli malzemeden üretilmiş bir koltuk arıyorum, böyle bir ürün alıp da kullanan var mı acaba ?
  8. Hayırlı olsun, bu araç qashqai ile aynı segmentte galiba değil mi ?
  9. Hocam ogs umarım kalkmaz, bu rfid içeren kağıtlar ciddi anlamda sıkıntılı okuma konusunda. Bu arada benim babam da 5 stentle geziyor son 10 senedir. Çok ciddi sıkıntı yaşamıyoruz çok şükür, tabi yiyecek içeceğe dikkat ediyoruz, özellikle Canan Karatay ne diyorsa tersini yapıyoruz, bir de kolesterol ilacı kullanıyoruz rutin. Halalarım ve amcalarım hep erken yaşta vefat ettiler, hep zeytinyağı ve tereyağı kullandılar, köyde yaşadılar, herşeyin doğalını tükettiler, sonu da çok hoş olmadı maalesef. Haliyle o dönem kolesterol ve tansiyon ilaçlarına ulaşımları da mümkün olmadı çok, şimdi imkanlar çok fazla çok şükür, umarım sıkıntısız atlatırsınız bu süreci.
  10. Jackjoker geçmiş olsun, o radarların kazaları önlemekle zerre kadar ilgisi olmayan yerlere kurulması, tuzakçılık insanın kanına dokunuyor zaten. Pendik sahilinde 78'le ceza geliyor, E5'te adamlar zigzaglar çizip gidiyor tık yok, çünkü E5'le uğraşmak zor iş, sahile koy bir araç, trafik yok birşey yok.
  11. Geçenlerde benzer durum babamın başına gelmiş, TTnet işyerindeki ADSL hattını kapatmamış, birebir sizin yaşadığınız durumun aynısı olmuş. Tabi babam avukat olmasının da verdiği rahatlıkla gitmiş hiç üşenmemiş o 20-30 TL için gelen icra kağıdına itiraz etmiş, mahkemeye dökmüş olayı, yaklaşık 2 sene süren bir süreçten sonra 300 TL civarında tutan masrafları da geri alarak konuyu halletmiş. Yani öyle icranın son günü vs. gibi şeyler sizi korkutmasın, biraz işi ciddiye alırsanız adamlar ters köşeye yatıyorlar. Babam da 75 yaşında adam, işyerine sadece gazete okumaya gider, arkadaşlarıyla otururlar emekli muhabbetleri vs yaparlar, bir dönem ADSL'i ben bağlatmıştım arada internete girersin vs. diyerek:))
  12. Benim kaset koleksiyonu halen duruyor, arada dinlemek istediğimde bir tane panasonic mini kasetçalar var takıyorum dinliyorum, halen çok hoşuma gidiyor. Bu arada Trail Blazer'ın kaset versiyonundan ayrı olarak sadece Avrupa'da basılmış cd versiyonu da var bildiğim kadarıyla, bende kaseti duruyor. İstiklal'de Ada Müzik (Kültür) kasetleri temizlemek için ucuza satmaya başlamıştı, Anthrax Among The Living, Slayer Undisputed Attitude almıştım neredeyse bedavaya, bir de Bakırköy D&R aynı temizliği yaparken bir sürü almıştım, hey gidi günler. Her birini ayrı ayrı ezberlemişimdir, şu anda Spotify'dan bir sefer dinleyip sıkıldığım şeylerin yanında komik geliyor gerçi
  13. Hocam araba bu, biraz keyif işi. Sadece işe gidip gelmek için kullanacaksanız zaten suv-c almanıza gerek yok gerçekten, bu tarz araçlarda masrafsızlığı çok ön planda tutamazsınız ondan bahsetmek istemiştim sadece. Garanti kapsamında olmayan balata değişimi vs. pahalı bu aracın ve bu tür değişimler oluyor çok uzun aralıklar dolmadan, muhtemelen aracın ağır olmasıyla ilgili. Eşim yaris kullanıyor 2 senedir biz çok mutluyuz, bakımları da ucuz, aracı kullanmak keyifli arada ben alıp kullanıyorum trafikte çok rahat ettiriyor. Cvt şanzıman rahat, benzin çok harcamıyor araç, eşim "ben bu aracı kısmetse 7-8 sene daha kullanmak istiyorum" diyor ix 35'in masrafından sonra
  14. Amiral gemisi Windows, hello kitty apple yanında gerçekçi örnekler vermek istedim.
  15. Konu oldukça eski bir yerden hortlamış Kartal eğitim araştırmada yaklaşık 7 sene önce alınan iMac'ler halen çatır çatır windows çalıştırırken diğer bütün bilgisayarlar bitmiş durumda, yeni gelenler de 1 sene içinde tükeniyor. Apple donanım olarak da güzel seçenekler sunuyor aslında, sağlam aletler sonuçta, hele ameliyathanenin içinde bulunan mac mini'ler süper çalışıyor kaç senedir üzerlerinde windows olmasına rağmen. Tabi windows gibi sürekli şişen bir sistem ister istemez format gerektiriyor, bunu sadece HBYS'lere bağlamak yanlış olur. Microsoft'u amiral gemisi yapıp Apple ürünlerini Hello Kitty'e benzetmek bence hata, ben Microsoft'un kendi Office programını Windows'tan daha iyi bir şekilde OS X üzerinde aynı anda 10-15 pencere açıp, bir de arada pdf'ler arasında dönüp dururken, resim kırpıp ayar çekip ana yazıya eklerken sadece bir elimi kullanıyorum ve bunu Apple'ın sağladığı donanım üzerinde çalışan OS X sayesinde yapıyorum. 4 GB bellek fazlasıyla yetiyor, artıyor hatta, en ufak bir takılma yaşamıyorum. Sadece 1 kg tutan bir donanımla yapıyorum hem de, üstelik alet 4. seneyi doldurdu. 4 sene önce aldığım windows çalıştıran herhangi bir alet bunu yapabiliyor olsaydı onu da tercih ederdim, ancak yok böyle bir alet, en azından 4 sene sorunsuz çalışmaz, bir süre götürür sonra ilk işletim sistemi güncellemesinde patlar, patlamasa fiyat farkı çıkar vs.
  16. Hiçbir bakımdan 570 TL'ye çıktığımı hatırlamıyorum, mutlaka bir sorunlu parça oluyor değişiyor vs. 2 litre dizelin lastiği daha ucuz değil tabi ki, sadece aynı masrafı yaptırıyor size bari performanslı olanı tercih edin demek istemiştim. 1.6 olan alet gerçekten de yavaş, hızlanmak isterseniz çok sağlam benzin harcıyor, bakımları birebir aynı fiyatlara çıkıyor. Vergi konusunda da 2. elde senelik 1000 TL fark edecektir en fazla. Sıfır araç alacaksınız tabi ki arada uçurum var ÖTV farkı yüzünden, ancak 2. elde güzel fiyatlara 2.0 dizel bulup kullanabilirsiniz.
  17. Bu değişimi Eylül 2014'te yapmıştım, o dönemlerde şu an adını anmak istemediğim bir forumda resimli olarak anlatmıştım, normalde fotoğrafları yedeklememiştim ancak her ne hikmetse iPhoto yerine Fotoğraflar uygulamasıyla bu fotoğrafları tekrar bulunca yazıyı da tekrar yazmak istedim. Öncelikle iMac'in mıknatısla tutturulmuş olan ekran koruyucusunu iki tane vantuz kullanarak çıkarıyoruz, vantuzları her iki üst köşeye yapıştırıp kendinize doğru çekmeniz yeterli, bu işlemi birkaç defa yapınca ister istemez bir süre sonra tırnaklarınız araya giriyor ve tırnaklarınızla yapıyorsunuz benim gibi. Çıplak haliyle bilgisayarımız bu şekilde : Ardından 8 tane T8 vidayla tutturulmuş olan monitörü söküyoruz : Monitörü söktükten sonra iki tane ataç bulup bunların uçlarını L kanca haline getiriyoruz. Bu kancaları da gösterdiğim şekilde köşelere takarak monitörü yaklaşık 10 cm havalandırıyoruz, burada önemli nokta aniden monitörü yukarıya sonuna kadar kaldırmamak çünkü bağlantıları sökmek için bir el aralığı mesafe olması lazım. 3 tane bağlantı mevcut, monitör sıcaklığı, ekran kartı bağlantısı ve güç bağlantısı. Bunları sırasıyla dikkatlice tek elinizi sokarak çıkarmanız lazım, aksi halde incecik kablolar hasar görebiliyor. Bu nedenle çok dikkatli olmalısınız. Alttaki ikinci fotoğrafda üst ortadan sol alta uzanan kablo ekran kartıyla bağlantıyı sağlayan kablo ve en ince kablo bu, sökerken lütfen nazik olun. Üçüncü fotoğrafta güç, dördüncü fotoğrafta ise ısı için kullanılan sensörün bağlantısı, bunları da sırasıyla söküyoruz. Daha önce superdrive'ın bozulması neticesinde optik yuvaya uygun parçayı alıp taktığım ve halen birincil disk olarak kullandığım OCZ agility 3 halen duruyor. Western Digital Black Caviar serisi 1 GB bu hdd aslında çok ciddi problemli bir hdd, Apple'ın hareketli hiçbir parça barındırmaması gerekiyor, her ne hikmetse ısrarla yeni iMac'lerde bile hdd mevcut. SSD'nin tamamen standart olması gerekiyor artık. HDD'ye takılı olan bu kablo son derece sıkıntılı bir probleme neden olan ısı sensörünün jumper'ı. Buradaki problemin çözümü çok kolay, sata kablosunu çıkarıp, HDD'yi söktükten sonra bu kabloyu yanlışlıkla bir yere atmayın, lazım olacak. Seçtiğim SSD o dönem için 120 GB OCZ Vertex 460, şu anda kafamı duvarlara vurmak istiyorum, aklım olsa en azından 500 GB bir SSD alırdım. Şu anda WD MyBook 1 GB ile yedeklemede de sıkıntı yaşadığım için keşke paraya kıysaymışım diyorum. Bu modeli seçmemdeki en büyük neden 3.5"-> 2.5" dönüştürücü aparatla gelmesiydi. Alet dönüştürücüyle geldi, ancak Apple sağolsun bu dönüştürücü ilave bir modifikasyon gerektiriyordu. Şu anda bunu yapıyor olsam daha güzel malzemeler kullanırdım ancak o dönem aklıma gelen eski pci kartların yuvalarını kapatmaya yarayan kasa parçasıydı. Bunun üzerinde delikler açarak dönüştürücüyü sabitleyebileceğim bir uzatma parçası yarattım. SSD'yi ters döndürerek yerine monte ettim. Ardından ısı sensörü kablosunun HDD'ye giren kısmını kesip çıkardım, her iki kabloyu birbirine bağlayıp bantladım. Bu kısa devre sayesinde ısı sensörü devre dışı kalmış oluyor ve HDD ısınması gibi birşey algılamadığı için fan 4000 devirde dönmüyor ve gürültüden canınız sıkılmıyor. Bu problem HDD -> SSD dönüşümünde en sık yaşanan problem olduğu için çözümü bu şekilde bulmuş Macrumors forumcuları. Tüm yaptığımız işlemleri tersine çevirerek kasayı kapatıp açıyoruz ve ardından Utilities/İzlenceler, Disk İzlencesi/Disc Utility uygulamasından formatlayıp kullanmaya başlıyoruz SSD'mizi.
  18. Ben Ziraat'ten aldım OGS'yi, gişede numara alırken OGS seçeneğine tıklayınca 2 dakika içinde sıra geliyor ve işlemler de 5 dakika civarında sürüyor. Pili biten OGS ilk 3 sene içindeyse garanti kapsamında köprü girişinde bir yerde değiştiriliyormuş, ben 4-5 sene sonra pil bitince eski aldığım şubeye gidip eskisini iade etmiştim, yenisini alırken yine depozito vermiştim, eski depozitoyu 2 hafta kadar sonra gidip aynı şubeden almıştım, öyle bir sistemleri var. Ama HGS gibi kolay bozulma olasılığı olan bir sisteme göre 10 kat daha iyi. Bizim siteye girip çıkarken bile HGS benzeri etiketler birkaç ayda bozuluyor, bazen sistemden siliniyor vs. Üstelik bu bunu yaşadığım 2. site:)
  19. Hocam ix35/sportage aynı fabrikada üretilen aynı araçlar. 2 litre dizeli ne kadar iyiyse 1.6 benzinlisi o kadar feci, otomatiği daha feci. Tamam araç uçsun istemiyorsunuz ancak gittiğiniz tüm yollar düz olmayacaksa çok canınızı sıkar. Forumlarda bahsedilen 7-8 litre/100 km değerini ancak sabit 80 km ile giderseniz yakalarsınız, günlük kullanımda 10-12 litreye hazır olun. Kış lastiklerinde 2000 TL civarında masraf, her bakımda 800-1000 TL masraf sizi isyan ettirebilir. Kısacası bu aracı alacaksanız 2 litre dizel ikinci elini almaya çalışın. 1.6 maalesef görüntüye aldanma durumundan ibaret. Ben 4 sene 2 litre olanını kullandım, çevremde 1.6 kullanan 2 kişi var ve sürekli masraftan yana dert yanıp duruyorlar.
  20. Asus Türkiye akıllı telefonların yeni çıktığı dönemde P525'in anakartı bozuldu diyerek 2 ay tamirde anakart bekletmesiyle ünlüdür benim gözümde. O günden beri en ufak bir parçalarını almadım.
  21. Griffon tıklama için ben de dokunmayı tercih ediyorum mekanik olarak basmak yerine, çok uzun zamandır böyle kullandığım için çok alıştım. Yani tuş basma ihtiyacım olmuyor hiç. Henüz almadım, iMac başına geçemiyorum evde, sürekli 11" ekran başındayım.
  22. Ben kullanışlı olmadığını düşünüyorum, tabi kullanışlı olduğunu düşünebilirsiniz ancak olmazsa olmaz bir ürün değil dediğim gibi. Bizim evde bu tür öğütülecek pek bir çöp olmuyor, hatta bozulmuş çorbadan bahsetmişsiniz ya, ben son birkaç sene içinde bozulan çorba gibi birşey hiç hatırlamıyorum. Sulu içerik barındıran çöpleri atma konusunda hiçbir sıkıntımız da olmuyor. Bunları öğütmekle vakit kaybı oluyor bence, çorbayı dök, düğmeye bas, o arada su akıt. Bir de plastik yoğun aksamı bulunan bu alet plastik koksun arada. Belki de Franke'ye özgüdür, ben memnun kalmadım, çocuk açısından da düşüneceğinizden çok daha tehlikeli maalesef.
  23. Çok kullanışlı olmadığı konusunda ısrarcıyım, takılı durduğu müddetçe her an meraklı bir çocuğun oyun alanı olup tehlike yaratma olasılığı da var. Çöpün sürekli alındığı, her katta çöp kutusu bulunan bir sitede oturunca zerre kadar gerekliliği de olmuyor. Hatta şu an oturduğumuz sitede her blokta çöp odası var, daha büyük rahatlık. Bence mutfakta filtre kahve makinesi daha olmazsa olmaz birşey.
  24. Seramik olanlarla indüksiyon karışmış sanırım. Yaklaşık 2 yıl seramik olanı kullanmak zorunda kaldık Afyon'da, kesinlikle uzak durulması lazım. İndüksiyon işi de bir dönem DHW'de tartışılmıştı, tencere tava alırken uyumlu olması gereken ürün alma zorunluluğu problem olarak ifade edilmişti o dönem.
  25. Hocam benim kiraya verdiğim evde bir sene oturduk, takılı gelmişti Franke marka, evde çocuk olduğu için korkudan 3. ay söktüm, o ana kadar da hiç kullanmamıştık zaten. Kiracıya da hiç kullanılmamış haliyle teslim ettim isterseniz kullanırsınız diye. Sonra öğrendik ki sitedekilerin yarısından fazlası söktürmüş kullanımı kolay olmadığı için. Yeni taşındığım evde yok yine eksikliğini yaşamıyorum, mutlaka olmalı türü bir alet değil kabaca. Kişisel olarak bir görüş olabilir tabi ama olmazsa olmaz türü birşey değil.