Sahte/fake microSD kartlara dikkat!
0

Bu konuda 8 mesaj var

Merhaba arkadaşlar,

 

Yakın zamanda 64 GB kapasiteli bir SD kart edinmem gerekti. Fiyatları araştırırken Gittigidiyor ve Sahibinden gibi sitelere de göz attım. Bu sitelerde listelenen SD ve microSD kartların büyük çoğunluğu sahte/fake ürünler. Örneğin aşağıdaki ilanda listelenen SanDisk Ultra serisi 256 GB kapasiteli microSD kart:

 

http://urun.gittigidiyor.com/cep-telefonu-ve-aksesuar/256-gb-mikro-sd-hafiza-karti-197135166

 

SanDisk'in web sitesine baktığınızda, Ultra serisinde en yüksek kapasiteli microSD kartın 200 GB kapasiteli olduğunu görüyorsunuz. SanDisk'in sadece SD formunda 256 GB kapasiteli bir hafıza kartı var.

 

Aşağıdaki bağlantıda, HappyBison rumuzlu bir kullanıcı, piyasada sahte olduğundan şüphelendiği birçok microSD kartı satın alıp kartlar üzerinde çeşitli denemeler yapmış. Sonuç, 128, 256 ve 512 GB kapasiteli bu kartların hepsi sahte, gerçekte 8 GB kapasiteye sahip kartlar. Sayfada ürünlerin ambalajlarından ve ürünler üzerindeki yazı/logolardan yola çıkarak nasıl gerçek/sahte ayrımı yapabileceğinizi gösteren güzel bir rehber mevcut. microSD'ler için hazırlanan bu rehberdeki ipuçları, diğer hafıza kartlarını kontrol etmek için de kullanılabilir.

 

How to check and spot fake Micro SD card

 

İhtiyacım olan kartı Hepsiburada'dan satın aldım. HB'nin fiyatları piyasa geneline göre daha hesaplı; hafıza kartı alacakların buraya da göz atmasında fayda var. Ancak şu konuda bir uyarıda bulunayım. HB sanırım satış sistemini değiştirmiş, artık site altında hem kendi sattığı ürünler, hem de siteye üye olarak dükkan formatında satış yapabilen farklı firmaların ürünleri var. Bir nevi n11, Gittigidiyor tarzı bir siteye dönüşmüş Hepsiburada. O yüzden satın alacağınız ürünün sayfasında, satıcı bölümünde "Hepsiburada" yazmasına dikkat edin, listeleme yapan 3. parti firmaların orijinal ürün satıp satmadığından emin olmak çok zor.

MilesTeg, TatanQa, MaverocK and 1 other beğendi

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Benim ultra zeki bir arkadaşım bu tuzağa seneler önce düştü, üstelik kendisini uyardığım halde. Gittigidiyor'u keşfetmiş, memleketin doğusunda "kaçak" malzemeler satan abiler varmış, fotoğrafçılık malzemelerini çok uygun fiyatla satıyorlarmış. Yanlış hatırlamıyorsam Sandisk'in 64GB kartını almak istiyordu. O bunu sorduğunda Sandisk'in kendi global sitesinde bile en büyük kartı 32GB kapasiteliydi. Arkadaşa o kartın sahte olduğunu, Sandisk'te böyle bir kart olmadığını söyledim. Bana "Kaçak oğlum bunlar, burada yoktur ama belki başka yerde vardır, sen daha görmemişsindir" dedi. Ben de "iyi ne halt yersen ye, bana ne" dedim. Kart tabii ki sahte çıktı.

 

Ben esas insanların neden böyle anormal büyük kartlar almak istedikleri meselesini çözemiyorum. Ya bu kadar büyük kartlara ihtiyacı olan zaten yaptığı işin profesyonelidir. O adam gidip saçma sapan yerden varlığı üreticisi tarafından reddedilen kartı almaz. O 256GB kartları aslında gerçek ihtiyacı 16GB filan olan adamlar alıyorlar. Hem kazıklanıyorlar, hem de saçma sapan adamlara para kazandırıyorlar.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

 

 

Ben esas insanların neden böyle anormal büyük kartlar almak istedikleri meselesini çözemiyorum. 

 

Çünkü gerçek ihtiyacının ne olduğunu bilmemekle birlikte, amaç "en büyüğe" sahip olarak hava atmak. Ego.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Çünkü gerçek ihtiyacının ne olduğunu bilmemekle birlikte, amaç "en büyüğe" sahip olarak hava atmak. Ego.

 

Çok saçma şeyler bunlar, ama işte millete anlatmak çok zor. Mesela o arkadaşta para çoktu, adamın çocuğu oldu, çocukların fotoğraflarını çekmek için gitti Canon 5D aldı. Birsürü lens, flaş, tripod filan (hepsi de pahalı şeyler, gidip bulabildiği en pahalısını alıyor) aldı. Arkadaşın daha önceden fotoğrafçılık tecrübesi yok. Ara sıra tatile gittiğinde kompakt makineyle sağı solu çekmek haricinde deklanjöre basmışlığı yok yani. Sonra bilgisayar almak istedi. Bana geldi, kafasında bir sistem tasarlamış. Core i7'nin en pahalı modeli, GTX 680 (o zaman en üst model oydu), 32GB ram ve "5760x1080" çözünürlüklü monitör istiyormuş. Bu monitörün ne olduğunu çözmem biraz zaman aldı. Eleman gidip Steam istatistiklerinden bulabildiği en yüksek çözünürlüklü monitörün özelliklerini yazmış. O zamanlar 4K filan da yok. Öyle bir monitör olmadığını, üretilmediğini söylüyorum, kabul etmiyor. Sonradan çözdüm tabi olayı, 3 tane standart 1080p monitörü yanyana koyunca sistem 5760x1080 olarak gösteriyor çözünürlüğü. Bunu anlatınca vazgeçti.

 

Neyse, sonra bellek meselesine geldik. 32GB belleğin hiçbir işine yaramayacağını, 8GB ile zaten herşeyi çok rahat yapabileceğini anlattım. Adam bana "fotoğrafçılar böyle 32GB bellekli makineler kullanıyorlarmış" dedi. Yav kullanıyorlar da, onlar günde 1000 tane fotoğraf işliyorlar, bir fotoğrafın birkaç saniye daha erken açılması onlar için çok önemli. Eleman üç beş tane fotoğraf işleyecek, kendini profesyonel fotoğrafçı sanıyor. 16GB ile önümüzdeki yıllarda da sıkıntısız herşeyi yapabileceğine ikna ettim uzun uğraşlar sonunda.

 

Neyse, konuyla alakası yoktu, öyle içimden geldi anlattım. :)

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Bir ayda 3 tane SanDisk microSD kartın bozulduğuna şahit oldum. Banim, babamın ve yeğenimin telefonlarındaki kartlar bozuldular. Daha önce bu kartları ben alıp onlara hediye etmiştim. Orjinal olduğundan emin olmak için bilindik büyük firmalardan almıştım. Şimdi içime şüphe düştü acaba hepsi sahtemiydi diye... 

"Artık o kadar güzel sahtesini çıkarıyorlar ki orjinalden farkı kalmıyor demek ki" dedim kendi kendime. Bu nedenle yeni kartları bu kez Samsung marka aldım belki o kadar popüler değil de sahtesi yoktur düşüncesiyle.

Ne hallere düştük yahu! Ya SanDisk üretim kalitesini bozdu, ya da kopya ürünler artık çok başarılı ki dışardan farkedilmiyorlar. Ya da çölde kudup ayısı misali bendeki şans...

Acaba diyorum MicroSD kartlar yapısı gereği SD kartlar kadar uzun ömürlü olamıyorlar mı?

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Hocam sahte korkusu varsa Samsung da doğru seçim değil bence. Microsd kart denince akla gelen ilk 3 marka Samsung, Sandisk ve Kingston. Sahte olmasın diye bir marka seçilecekse Team falan seçilebilir.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Çok saçma şeyler bunlar, ama işte millete anlatmak çok zor. Mesela o arkadaşta para çoktu, adamın çocuğu oldu, çocukların fotoğraflarını çekmek için gitti Canon 5D aldı. Birsürü lens, flaş, tripod filan (hepsi de pahalı şeyler, gidip bulabildiği en pahalısını alıyor) aldı. Arkadaşın daha önceden fotoğrafçılık tecrübesi yok. Ara sıra tatile gittiğinde kompakt makineyle sağı solu çekmek haricinde deklanjöre basmışlığı yok yani. Sonra bilgisayar almak istedi. Bana geldi, kafasında bir sistem tasarlamış. Core i7'nin en pahalı modeli, GTX 680 (o zaman en üst model oydu), 32GB ram ve "5760x1080" çözünürlüklü monitör istiyormuş. Bu monitörün ne olduğunu çözmem biraz zaman aldı. Eleman gidip Steam istatistiklerinden bulabildiği en yüksek çözünürlüklü monitörün özelliklerini yazmış. O zamanlar 4K filan da yok. Öyle bir monitör olmadığını, üretilmediğini söylüyorum, kabul etmiyor. Sonradan çözdüm tabi olayı, 3 tane standart 1080p monitörü yanyana koyunca sistem 5760x1080 olarak gösteriyor çözünürlüğü. Bunu anlatınca vazgeçti.

 

Neyse, sonra bellek meselesine geldik. 32GB belleğin hiçbir işine yaramayacağını, 8GB ile zaten herşeyi çok rahat yapabileceğini anlattım. Adam bana "fotoğrafçılar böyle 32GB bellekli makineler kullanıyorlarmış" dedi. Yav kullanıyorlar da, onlar günde 1000 tane fotoğraf işliyorlar, bir fotoğrafın birkaç saniye daha erken açılması onlar için çok önemli. Eleman üç beş tane fotoğraf işleyecek, kendini profesyonel fotoğrafçı sanıyor. 16GB ile önümüzdeki yıllarda da sıkıntısız herşeyi yapabileceğine ikna ettim uzun uğraşlar sonunda.

 

Neyse, konuyla alakası yoktu, öyle içimden geldi anlattım. :)

 

Aşkolsun Emre niye ifşa ediyorsun beni :D 

 

şaka tabi bu ben değilim :P

 

Bende uzun yıllardır fotoğraf çeken biri olarak hız > kapasite diyenlerden biriyim. Benim için hız daha önemli. Eskiden çok fotoğraf çeker daha sonra eleme yapardım. O zamanlar kapasite daha önemliydi. Şimdi ise daha az fotoğraf çekip az eleme yapıyorum. Genelde fotoğrafçılar günde 300 fotoğraf çekse 5 tanesi kullanır. İçinden en iyilerini alırlar. Ben ise 30 fotoğraf çekiyorum ve eleme yapmadan 30'unu da kullanıyorum. ( Aynasızların avantajı ) 

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Yorum yazmak için üye olun veya giriş yapın

Yorum yazmak için üye olmanız lazım

Üye ol

Üye olun ve sitemizin tüm avantajlarından yararlanın!


Yeni bir hesap oluştur

Giriş yap

Zaten üyemiz misin? O halde giriş yap


Hemen giriş yap
0

  • Bu sayfadaki üyeler   0 üye

    Şu an bu sayfayı görüntüleyen bir üye yok