jackjoker

Gelen gideni aratır lafı ne kadar da doğru. Çizgi'yi çok eleştirdik, yerdik ama ASUS Türkiye'nin üstlendiği servis operasyonları daha beter çıktı.

 

Masaüstü bilgisayar kasalarının üzerine "yırtılırsa garanti dışı kalır" diye etiket yapıştırıp akıllarınca kasanın açılmasının önüne geçebileceğini zanneden zihniyetin geçtiğimiz yüzyılda kalması lazımdı; demek ki bir yerlerde hortlamış tekrar.

 

Kısmen ilgili olduğu için ben de bir servis maceramı anlatayım. Dizüstü bilgisayarımın fanı bozulunca Lenovo/IBM çağrı merkezini aradım. Kullandığım cihaz, ertesi gün yerinde servis garantili. Ancak benim yaşadığım şehirdeki yerinde destek personeli izinli miymiş neymiş. Gerekli parçayı gönderin, kendim halledeyim dedim. Hay hay dediler, adresimi ve cihazımın seri numarasını aldılar. Lenovo'nun hazırladığı, dizüstünün içindeki hemen her bileşenin nasıl sökülüp takılacağını gösteren videoların bulunduğu Youtube kanalına da yönlendirdiler beni. Nasıl yapılacağını izledim, arızalı fanı da ertesi gün elime ulaşan fanla değiştirip servise geri yolladım. Bu sürecin hiçbir evresinde bana "şuraya dokunursanız garantiniz biter" ve benzeri hiçbir şey söylenmedi. Müşterisine güvenen firmaları seviyorum

Lenovo / IBM konusunda bir tecrübemi bende paylaşıyım. 

Lenovo Cep telefonum vardı. z2 Pro modeli. Arabadan inerken asfalt zemine kamerası üzerine gelecek şekilde düşürdüm ve kamerası çıkıntılı olduğu için tüm darbeyi ora alınca camı ve hatta içinde ki mercek taraflarıda tuzla buz oldu. Haliyle kamerası gitti. Vatan bilgisayara götürdüm ama Lenovoya kendiniz gönderirseniz daha hızlı çözüm alırsınız dediler ancak ücret talep ederler çünkü kullanıcı hatası olduğu açık olarak görünüyor dediler.

iyi peki dedim Lenovoyu aradım. İstanbulda ki adrese kargolayın bakalım dediler.

süreç aynen şu şekilde.

1. gün kargoladım.

2. gün kargo ulaştı ( sabah )

Öğlen serive alındığını belirten bir sms aldım.

3. gün servis bakım devam ediyor ( sabah )

Öğlen Servis den çıktı ibaresi aldım. ( değişim )

Akşam müşteriye kargoya çıktı. 

4. Gün Kargo bana ulaştı.

Hemen açtım. 

Cihaz tertemiz bir şekilde bana geldi.

Teknik servis formunu da eklemişler. orada aynen yazılı olan kısım.

Kamera arazısı ( kırık ) Değişti. Müşteriye yollanacak. 

İşte loyality budur. Kargoyu saymazsak 2 gün de hiç bir para talep etmeden sorun çıkarmadan ürünü adresime düzgün şekilde yolladılar. Hatta kargo kutusunu bile özel ambalaj yapmışlar açana kadar uğraştım. Sebebi de ne olursa olsun kargo da problem darbe olmasın diye yapmışlar.

2D oynatan sinema yok mu ya Ankarada?

saçma sapan 3D türünden nefret ediyorum hiç keyif almıyorum filmden.

heryer 3D oynatıyor.

sırf bu yüzden izlemedim ve 2D oynatan yoksa da izlemiyeceğim.

ama kesinlikle gerizekalı işletmenin 3D olayına para vermem.

evde izlerim daha iyi.

bilen kişi fikrini belirtsin demişsin. belirtiyorum ve yıllardır bu tarz araçlara biniyorum ben.

o zaman sorma git hazır kit taktır. 

ama sonra gelip piston dağıldı,

motor yağ içiyor.

şanzuman dağıldı vs deme burda.

çok gördüm çevremde çünkü bu hazır işlere kalkıp sanayiden başını alamayan.

arabayı sat 

yeni bir araba al

ciddiyim

o arabanın istediğin düzeye gelmesi için harcayacağın para ile civic'i satıp performanslı bir  araba alabilirsin.

egzantirik , silindir değiştirerek hacim artırımı öyle basit bir olay değil.

aracın bir çok parametresi değişeceği için çok farklı noktaların da değişmesi gerekiyor.

aktarma organlarından tut, şanzıman vs her şey değişecek.

üstelik hazır kit olarak bulamazsın bu parçaları.

forged olarak ayarlanması gerek ki bu da sana ekstradan maliyet demek.

custom turbo bile yapsan yine bir çok parçayı değştirmen gerekiyor.

yazılım yapacaksın

downpipe yapacaksın.

turbo back egzos olacak.

motor değişecek.

filtreler değişecek.

şanzıman ayarlanacak ya da değişecek.

vs vs

üstelik bunların hepsini de yapsan %50 alamıyacaksın.

alsan bile bunun rodajı olacak

rodaj sonrası problemler yaşayacaksın

sürekli sanayiye gideceksin.

supercharger önerisi olmuş. supercharger alt devir de canlı tutar aracı. üst devir de ölü hale gelirsin.

o yüzden supercharge kullanan araçlar da üst devir de turbo kullanılır. örneğin benim arabam turbocharge. 

altta supercharger üstte turbo devreye girer.

artı supercharger çok cabuk ısınır. biraz gazlayım dersin daha sonra gazlasan da güç eğrisi düşmeye başlar.

eskiden miniler supercharger dı ancak ısınma problemlerinden dolayı artık turbolu olarak geliyor. 

yani kısaca sen o arabayı sat. turbolu bir araba al. hem masraf yapmamış olursun hemde rahat edersin. 

bu sürecin en keyifli yani sanayi merkezinde yediğin köftelerdir.

hazır konusu açılmışken sorayım

elimde 750Watt LC8750II V2.3 Prophecy 2  PSU bulunmakta

+3,3V 20A

+5V 20A

max. combined 120W

+12V1 30A 

+12V2 30A

Şuan GTX 980 OC kullanıyorum. 2 x 980 kullanmayı kaldırır mı? yoksa 750 üzerinde bir psu'ya mı geçmem gerekir?.

Çok saçma şeyler bunlar, ama işte millete anlatmak çok zor. Mesela o arkadaşta para çoktu, adamın çocuğu oldu, çocukların fotoğraflarını çekmek için gitti Canon 5D aldı. Birsürü lens, flaş, tripod filan (hepsi de pahalı şeyler, gidip bulabildiği en pahalısını alıyor) aldı. Arkadaşın daha önceden fotoğrafçılık tecrübesi yok. Ara sıra tatile gittiğinde kompakt makineyle sağı solu çekmek haricinde deklanjöre basmışlığı yok yani. Sonra bilgisayar almak istedi. Bana geldi, kafasında bir sistem tasarlamış. Core i7'nin en pahalı modeli, GTX 680 (o zaman en üst model oydu), 32GB ram ve "5760x1080" çözünürlüklü monitör istiyormuş. Bu monitörün ne olduğunu çözmem biraz zaman aldı. Eleman gidip Steam istatistiklerinden bulabildiği en yüksek çözünürlüklü monitörün özelliklerini yazmış. O zamanlar 4K filan da yok. Öyle bir monitör olmadığını, üretilmediğini söylüyorum, kabul etmiyor. Sonradan çözdüm tabi olayı, 3 tane standart 1080p monitörü yanyana koyunca sistem 5760x1080 olarak gösteriyor çözünürlüğü. Bunu anlatınca vazgeçti.

 

Neyse, sonra bellek meselesine geldik. 32GB belleğin hiçbir işine yaramayacağını, 8GB ile zaten herşeyi çok rahat yapabileceğini anlattım. Adam bana "fotoğrafçılar böyle 32GB bellekli makineler kullanıyorlarmış" dedi. Yav kullanıyorlar da, onlar günde 1000 tane fotoğraf işliyorlar, bir fotoğrafın birkaç saniye daha erken açılması onlar için çok önemli. Eleman üç beş tane fotoğraf işleyecek, kendini profesyonel fotoğrafçı sanıyor. 16GB ile önümüzdeki yıllarda da sıkıntısız herşeyi yapabileceğine ikna ettim uzun uğraşlar sonunda.

 

Neyse, konuyla alakası yoktu, öyle içimden geldi anlattım.

Aşkolsun Emre niye ifşa ediyorsun beni  

şaka tabi bu ben değilim

Bende uzun yıllardır fotoğraf çeken biri olarak hız > kapasite diyenlerden biriyim. Benim için hız daha önemli. Eskiden çok fotoğraf çeker daha sonra eleme yapardım. O zamanlar kapasite daha önemliydi. Şimdi ise daha az fotoğraf çekip az eleme yapıyorum. Genelde fotoğrafçılar günde 300 fotoğraf çekse 5 tanesi kullanır. İçinden en iyilerini alırlar. Ben ise 30 fotoğraf çekiyorum ve eleme yapmadan 30'unu da kullanıyorum. ( Aynasızların avantajı ) 

BIM de daha önce satılan bazı tekstil ürünlerinde ÇİN den ithal edilen olanlarını kapsayan ve kanserojene sebep olan boya maddesi kullanıldığı görülmüştü. o yüzden BİM den alınan bu tarz tekstil ya da renkli bardak gibi ürünlere her zaman şüphe ile yaklaşıyorum.

bence hiç gereği yok... yıllardır mse & defender dışında birşey kullanmadım, çok rahatım. lüzumsuz yere sistem de yavaşlamıyor hem. bir kaç ayda bir sisteme tarama yaparım malwarebytes ile falan, hiçbirşey çıkmaz.

 

ama gel gör ki şirkette o kadar firewall, anti virüs güvenlik önlemleri falan varken (ve kullanıcılarda program kurma yetkisi bile yokken) nasıl oluyor da her gün virüs bulaşmış bir sürü bilgisayar ile uğraşıyoruz anlamıyorum... nasıl başarıyorlar arkadaş.

çok basit.

yaşadığım bir olay.

telefonum çalar

S: Evren merhaba. maile Natalie diye bir hatundan posta geldi. Tıklıyorum Tıklıyorum açılmıyor.

E: Geçmiş olsun

S: Bilgisayarımda bir garip çalışıyor

E: ...

cevap bu.

@@Najaz teşekkür ederim. evet z170 e yabancılık diyelim ilk başlar. ama şimdi voltaj yerine oturdu.

prime95 de ve aida da epey beklettim ama tabi 4-5 saat kadar değil. yalnız bi noktadan sonra sıcaklık artmadı sabit kaldı.

diğer testlerden de sorunsuzca çıktı. intel burn test yapmadım. bir de onunla bakmak lazım.

evet biraz kurcaladım ve bios da epey bir ayarı manuel değiştirdim. 

iki ayrı hız profilinde test ettim

4000<4500Mhz 

Voltaj: 1.280v

Yaptım.

Sonuçlar oldukça iyi.

Hem Prime95 de hemde Aida da stres teste soktum.

ikisinde sıcaklıklar görüldüğü üzere.

prime95: 43 Derecede sabitledi

Aida Stres testte: 47 Derece de sabitledi.

4200Mhz de test ettim ( Günlük Kullanım ) 

4000<4200mhz

Voltaj: 1.260v

Prime95 de 40 Derece sabitledi.

oda sıcaklığı 22-23 derece arasında değişiyor.

Zalman Sıvı soğutma işini yapıyor. Bir daha ne olursa olsun sıvı soğutmadan gideceğim. Ferahlık önemliymiş.

Not: 4500Mhz Default olarak seçeceğim sıcaklık farkı yok ve stabil çalışıyor. Günlük seçimim insanlara fikir olması açısında koydum. Bir çok insan turbo boost ile 4200Mhz kullanacaktır 6700k'ları.

@@T800 Yavaş yavaş birşeyler çıkmaya başladı. Bitince çok güzel olacak eminim.

 

@@jackjoker hocam, yeni z170 Asus anakartlarda durum nasıl bilemiyorum ama auto oc yaptığın zaman bios'da loadline calibration ayarı varsa onu regular ya da medium yaparsan anakart daha az voltaj verir diye tahmin ediyorum. Gerçi z170 ile yeni bioslar değişmiştir muhtemelen. Anakartın daha az voltaj vermesini ayarlayabileceğin bir yer vardır ama. Çünkü 4.2ghz için 1.42v fazla bir değer.

merhaba hocam

açıkcası daha bende yeniyim z170 de.

şimdi baktım dediğin ayar var

aslına bakarsan orada Auto da ve şuan Turbo da 1,360 görünüyor max.

Aida dan baktım evet 1.360v da sabit.

ancak stress teste sokunca voltaj 1.420v a çıkıyor. ama normal kullanımda 1.360v u geçmiyor. 

@@jackjoker hocam %5 hızaşırtma için 1.424 voltaj, güvenli sınırların epey dışında kalmış. Eğer böyle ise işlemciye hiç hızaşırtma yapmadan kendi voltaj değerlerinde kullanmak daha sağlıklı olacaktır.

merhaba

aslında ben bir şey yapmıyorum. asus anakart'ın kendi verdiği değerler onlar. aslında şuan 1.360v da çalışıyor. 4.2ghz e ayarladığımda kendi 1.424v a çıkarıyor. kendi veriyor değerleri yani. kendim manuel olarak kurcaladığımda 4.8ghz de her türlü testleri başarıyla geçmiştim stabil kullanıyordum. ama günlük kullanımda 4.2ghz e ayarladım.

hazır konusu açılmışken bende yazayım birşeyler

Noctua D14 kullanıyordum. Biliyorsunuz çok iyi bir kit ancak ağır. Ne zamandır aklımdaydı yeni bir soğutucuya geçmek. Teknoseyir ve iki milyar siyede Skylake işlemciler ağır soğutucular altında zarar girebilme riski taşıdığı haberleri yayılınca bu da bana gaz oldu gidip Zalman LQ315 Ultimate Sıvı Soğutma aldım. İncelemeleri ve yorumları oldukça iyiydi. Noctua'yı çıkarıp bunu takınca sanki yeni bir bilgisayar toplamış gibi oldum. Resmen Anakartı kaplayan ağır bir gülleymiş Noctua. Tamam çok iyi bir soğutma ve hala hava soğutma da lider durumda ama gerek ağırlık gerek görüntü açısından kabaydı.

Burada yayınlanan prof. sıvı soğutmalar gibi bir performans elbette beklemiyorum. Ancak hazır kitler arasında çok iyi yorumları olduğundan Zalmanın bu modelini tercih ettim. Gerçekten ferahlık çok önemliymiş. Noctua ile normal kullanımda çok ciddi farklar yok. 3-4 Derece arasında farklar var ( Zalman Lehine ) 

Ancak OC da sistem kararlık testine göre Zalman arayı az biraz daha açıyor Noctua'ya göre. Uçuk farklar olmasa da daha memnunum şuan ki durumdan. 

Zalman ile gelen termal macuna ellemedim ( Blok üzerinde hazır sürülüydü ) O yüzden macun farkı olur mu bilmiyorum ama ileride harici bir termal macun alıp deneme yaparım. 

Ekran Görüntüsü 

%5 OC da 

1.424Cpu Core Voltaj da

aldığım 

Sıcaklık Değerleri.

sıcaklık 55-59 derece arasında değişiyor. daha da çalıştırsam değerler değişmeyecekti.

oda sıcaklığı 20-22 derece

ben 2017 de izlemek istiyorum desem kaç kişi beni döver?

evet Çağrı, adam ile aynı mahellede oturuyorduk bu bahaneyle görüşmüş olduk. foruma da üye oldu bu arada

ya patron

bende Noctua D14 vardı devasa. onu çıkarıp Zalman LQ315 Su sogutmaya geçtim. dünya varmış be. ne öyle devasa 1kg lık kasada gülle.

bence sende böyle bişi yap. ferahlık harika bir olaymış.

merhaba

arkadaşlar gerekli cevapları vermişler.

ortamın ışık durumuna göre diyafram değeri ayarlanır. genelde lenslerin en keskin aralıkları f8 - f10/11 arasında değişir. ancak bu demek değil ki her manzara çekiminde bu f değerlerini kullanmak gerekir? hayır kesinlikle.

bulunduğunuz ortama, çekim saatine, güneşin yeryüzüne düşen ışığın açısı gibi durumlar çekim parametrelerini değiştirir.

genellikle ama en keskin sonuç için f8 civarı tercih edilir. 

bende küçük ( 120gb ) ssd den büyük ( 480gb ) ssd ye clone yapamadım. daha doğrusu macrium başarılı şekilde clone yaptı ancak 480gb ssd yi 120gb ( system ) 360gb ( gbt ) olarak ayırdı. bende birleştirmek istemedim sıfırdan kurulum yaptım içime sinmedi.

ƒ/4.5

60.0 mm

1/125 

iso: 800

DSCF2664 Misumena vatia by evren unal, on Flickr

ƒ/5.0

60.0 mm

1/250

iso: 200

DSCF2601 by evren unal, on Flickr

ƒ/5.6

50.0 mm

1/250

iso: 200

DSCF3333 by evren unal, on Flickr

ƒ/3.2

60.0 mm

1/250

iso:200

DSCF2679 by evren unal, on Flickr

Fujifilm X-T1
Fujinon xf60mm Macro
ƒ/5,6 
60.0 mm 
1/125 
iso: 320

DSCF2326 by evren unal, on Flickr

Fujifilm X-T1
Fujinon xf27mm
ƒ/2,8 
27.0 mm 
1/1400
iso: 400

DSCF2708 by evren unal, on Flickr

Fujifilm X-T1
Fujinon xf60mm Macro
ƒ/8
60.0 mm 
1/180 
iso: 200

DSCF2096 by evren unal, on Flickr

Fujifilm X-T1
Fujinon xf60mm Macro
ƒ/5
60.0 mm 
1/125
iso:320

DSCF2305 by evren unal, on Flickr

Fujifilm X-T1
Fujinon xf60mm Macro
ƒ/5.6
60.0 mm 
1/250
iso:400

DSCF2021 by evren unal, on Flickr

DSCF3119 by evren unal, on Flickr

• Fujifilm X-T1

  Carl Zeiss Touit 2.8/50M
  • ƒ/2.8
  •  
  • 50.0 mm
  • 1/1250
  •  
  • iso: 400

@ teşekkürler

f10 da çektiğim karede reflektörlü bir diffuser kullandım ve flash ile çekim yaptım. bu bir nevi dolgu flash metodu olsada reflektör ile alan derinliğini korudum. genelde dolgu flashlarında kısık diyaframda arka plan simsiyah olur. ancak reflektörlü bir diffuser kullanırsanız ışığın daha homojen ve farklı açılardan yansıması ile arka plan korunur. böylece kısık diyaframda olsa konuya yakınlık dan dolayı bokeh etkisi kuvvetli olur.

@

o zaman fark kesin alırsın. şimdiden hayırlı olsun. zaten samsung şuan ki en uyumlu ve sorunsuz kontrolcü'ye sahip üretici. hatırlarsın o bizim ilk ssd ler çıktığında ki zamanın sabit kafalı hdd'lerini düşünüyorum da bu hızlar ne çılgın gelmiş bize. şimdi güncel ssdlerin performanslarını görünce burun kıvırıyoruz ama hala çok hızlı fiziksellere göre. 

 

Sonunda ben de fırsat bulup topladım sistemi.

 

Eski sistemdeki HDDleri kullanmayı düşünüyordum fakat çok uzun süredir kullandığım için nalları dikme zamanlarının yakın olduğunu düşünüp bir tane de HDD aldım, eskiden kullandığım ZALMAN CNPS9500 fanın da yeni sisteme montaj için anakart arkasındaki parçasının değişmesi gerektiğinden fanı da değiştirdim (Türkiye de yok, yurt dışında da zor bulunuyor).

 

Intel Skylake Core I5 6600k 3.5ghz 1151 6mb

Silverstone AR01 775/1155/1156/1150/1151 AM2/AM2+/AM3/AM3+ Uyumlu İşlemci Soğutucusu (SST-AR01)

ASUS Maximus VIII Ranger Z170 LGA1151 DDR4 M.2 USB 3.1 

KINGSTON HyperX Fury 16GB(2x8GB), DDR4-2666MHz 

WD 3,5" 1TB Caviar Blue Sata 3.0 7200Rpm 64MB Sabit Disk (WD10EZEX)

 

Bunlara ek olarak eski sistemden gelen SSD yi taktım.

SDSSDX-120G-G25 SanDisk Extreme SSD 120GB SATA 6.0 

 

Geriye bir tek ekran kartı kaldı, onu da 1-2 ay içinde uygun fiyata GTX 970 denk getirirsem alacağım, şu anda çok ihtiyacım yok. Tabi anakart değişince Windows un aktivasyonu gitti, bi ara da onunla uğraşacağım. 

 

hayırlı olsun öncelikle. anakartımız ve kullandığımız 1tb disk aynı. anakart dan memnun kalacağınıza eminim. 

ben de eski işlemci soğutucumu kullanmaya devam ediyorum çok da memnunum. noctua nh-d14 

eski hdd'leri kullanmamanız yerinde olmuş. güncel bir ssd takviyesi yapmışsınız. yerinde bir hareket. 

güle güle kullanın.

duymak istediğim buydu 

 

ben de 120lik 850 evo'ya terfi ettim (oyun için ayrı bir 250lik evo) ama daha elime ulaşmadı. mevcut takılı olan emektar ssd'den sonra bakalım ne kadar fark hissedicem

hissedeceğin kesin bence. gerçi şuan kullandıkların sata 3 mü bilmiyorum ben 2 den ve ikinci nesil ssd den terfi ettim seninkiler zaten mevcutta iyiydi diye biliyorum. 

samsung a bende geçmek istedim ama hem bulamadım hemde bulduklarım uçuk pahalıydı. misal 850 pro 560 liraydı vatanda 256gb olanı. 512gb olanı zaten hiç bulamadım. sahibinden de bir tane 660 liraya kapalı kutu samsung 850 pro 512gb satan adam var ama güvenemedim. kapalı kutu diyor faturası kayıp. garanti için bir şey diyemiyor felan. ilanlarına baktım hep uzak dogudan ssd satıyor. fason olabilir diye düşündüm.

kingston'un bu savage modeli kafamı karıştırıyordu. kutu içeriği de hoşuma gidince karar verdim. fiyat da indirime gitmiş 766 liraya 480gb olanını aldım. performans olarak 850 pro ya rakip tutuyorlar. bazı anlarda samsung önde bazılarında kingston. ancak bu tabi sentetik uygulamalar çok ifade etmiyor. seninde bahsettiğin gerçek kullanım değerleri önemli onda da zaten memnunum.

gerçi klonlama da biraz sorun yaşadım. içinden çıkan acronis klonladı ancak makinayı yeni ssd ile açtığımda masaüstü ekranı gidip gidip geliyordu.

uğraşmak istemedim sıfırdan windows 10 yükledim. zaten ssd de yükleme hızları uçuk olduğundan 5dk da işletim sistemi hazır oldu.