Dune Part 1-2
4 4

Bu konuda 187 mesaj var

boşuna bekliyorsunuz gayet izlenebilir bir versiyon zaten en az 2-3 kez izlenecek film. 4K HDR gelsin o vesile ile tekrar izleyeceğim ben :D

 

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Leth the linch begin!! Dune 2'de bazı sahneler ve olaylar fazla hızlı gelişmiş. Mesela kızkardeşi doğmalıydı. Bene Gesserit rahibesinin a......k....   o olmalıydı "ses" ile... savaşta çok mantık hatası vardı.. çok aşırı basitleştirilmişti.. "kendine aşırı güvenen imparatorun ve eşrafının küçümsemesi" ile açıklanmayacak kadar mantıksız derecede bir hazırlıksızlık vardı..

2 saat 46 dakika mıydı neydi ikinci film.. ama sanki "bunu 3 değil de 2 film yapın" zorlaması var gibiydi..

birinciyi yayıla yayıla çekmişler.. ikinci filmin sonuna doğru alelacele 3. filmi sıkıştırmışlar gibin..

o teknolojide tüm gezegeni kum tanelerine kadar haritalayacak kameralar yok mu .. nasıl görmüyorsunuz güneydeki dağa oyulmuş tapınakları, filmin sonunda kerhen söylediler..

Ya bir de.. güneye inemiyoruz inemiyoruz.. BSG. uzaya çıkıp ta mı inemiyorsunuz..

Bir de neredeyse "unlimited" kaynak var.. evrenin hakimi bir imparatorluk var.. o gezegende kum yılanları haricinde yaşayan sivrisinek bırakmayacak güç var.. bu ne birkaç çöl bedevisine kaybediyorsun.. Old Style Artillery ile gezegeni %100 kum haline getirebilirsin.. bir tek kaya parçası kalmaz çakıl taşı kadar.. Hani milyarlarca kişinin öldüğü Warhammer 40K savaşları gibi ezip geçersin acımadan..

Hani hiç bilmedikleri bir "büyüsel" güç falan çıksa karşılarına, hadi neyse diyeceğim.

Buyrun dalın!

Kibitzer tarafından düzenlendi

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş
55 dakika önce, Kibitzer said:

Bir de neredeyse "unlimited" kaynak var.. evrenin hakimi bir imparatorluk var.. o gezegende kum yılanları haricinde yaşayan sivrisinek bırakmayacak güç var.. bu ne birkaç çöl bedevisine kaybediyorsun.. Old Style Artillery ile gezegeni %100 kum haline getirebilirsin.. bir tek kaya parçası kalmaz çakıl taşı kadar.. Hani milyarlarca kişinin öldüğü Warhammer 40K savaşları gibi ezip geçersin acımadan..

Hani hiç bilmedikleri bir "büyüsel" güç falan çıksa karşılarına, hadi neyse diyeceğim.

Buyrun dalın!

Bende ikinci filmle ilgili mesajımda aslında üçleme olmuş olsa daha iyi olabileceğini söylemiştim, orada hemfikiriz. Ama "orbital bombing" tarzı bir şeye girişemezler, çünkü spice bütün evreni döndürüyor. Bilgisayar, AI vb. yasak olduğu için Spice olmasa gezegenler arası güvenli seyahat bile edemezler vs. Hatta PA "sizi de kendimi de yakarım, tüm spice'ı yok ederim ha" diye tehdit edince herkes "aman abi, sensin" diyor.

 

wazzap and MilesTeg beğendi

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Filmi beğenmeyene hiçbir şey diyemem, tamamen kişisel bir şey. Ama ne yazık ki bir kitabı her ne kadar kusursuz bir şekilde film yapmaya çalışılırsa da çalışılsın bazı şeyler kaçıyor. Ben yeni okudum sayılır, hatta şu an kindle'ı kızlığını ingilizcesi ile bozuyorum. Benim bile kaçırdığım şeyler var, bunu film yapanlar da mutlaka biliyordur ama dediğim gibi bazı şeyler mükemmel olmuyor. Ne yazık ki herhangi bir şeyi tam anlayabilmek için kitabını okumak gerekiyor. Tabiki de hiçbir kitap mükemmel değil, eminim kitapta da açıklanan ama açıklaması bazı kişileri tatmin etmeyebiliyor. Mesela Martian kitabında fırtına anında roketle kaçıyorlar ama gerçekte öyle bir şey söz konusu olamaz. Mesela bu bir bilimsel yanlış ama sırf bu yüzden de kitaba ve filme kötü demek de bence doğru değil. Ha sırf bu sebeple de kitabı/filmi beğenmeyen olursa da bir şey diyemeyiz. Sonuçta tamamen kişisel. :)

Ama iki filmde de baharatın tam olarak önemi düzgün anlatılmıyor, bu konuda hak veriyorum.

MilesTeg beğendi

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş
2 saat önce, wazzap said:

Ama iki filmde de baharatın tam olarak önemi düzgün anlatılmıyor, bu konuda hak veriyorum.

Budur! Baharat o kadar önemli ki koskoca imparatoru ayağınıza getirebiliyorsunuz. Bildiğim kadarıyla filmde yok ama kitaptan hayal meyal hatırlıyorum o solucanları çok benzer gezegenlere götürüp deniyorlar, olmuyor. Yani alternatifi olmayan bir gezegen Arrakis. 

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş
2 hours ago, Kibitzer said:

Budur! Baharat o kadar önemli ki koskoca imparatoru ayağınıza getirebiliyorsunuz. Bildiğim kadarıyla filmde yok ama kitaptan hayal meyal hatırlıyorum o solucanları çok benzer gezegenlere götürüp deniyorlar, olmuyor. Yani alternatifi olmayan bir gezegen Arrakis. 

Yönetmen baharatın öneminden çok "liderlerin peşinden körü körüne gidilmemesi gerektiğinin ve liderlerin de birer insan olduğunun" altını çizmeye çabalıyor aslında. Kitapları okurken Herbert'in aslında vurgulamak istediği şeyin bu olduğu çıkarımında bulunmuş ve aslına bakılırsa yanlış da değil. Filmlerdeki tek sıkıntı, bütün konuya sadece bu gözlükle bakıldığında kitabın geri kalanının yeterince anlatılamaması. Evet insanlık tarihi boyunca peşine düşülen bir çok büyük lider insanların burnunu boktan çıkartmayan, insanlıktan nasibini almamış devasa acılara imza atmış liderler. Frank Herbert de bunu vurgulamak istiyor aslında Paul karakteriyle. Durum Paul'ün oğlu Leto II ile bambaşka bir noktaya evriliyor 4. kitapla birlikte ancak işin sadece bu kısmına odaklanınca da kitaptaki kanon bir miktar göz ardı edilebiliyor. Villeneuve'ün çekmek istediği son filmin 2. kitap yani Dune Messiah olmasının sebebi de bu. Bu kitapla birlikte (büyük ölçüde) Paul'ün acımasız Tiran rolü son buluyor. Arkasına dinin çahil ve acımasız gücünü alan büyük liderlerin insanlara ne büyük acılar çektirebileceğine dair örnek hikayenin en azından ilk bölümü bu şekilde son bulmuş oluyor. Bu da sanırım Villeneuve için yeterli.

Yine de yönetmenin kitabı sinemaya aktarma çabası takdire şayan. Elbette eksikler veya kendine göre yorumlamalar olacak, bu kaçınılmaz, fakat gönül isterdi ki baharatın önemi daha net vurgulanabilsin. Villeneuve'ün diğer filmlerinden de gördüğüm kadarıyla konularda odak noktası olarak en ön planda aile ilişkileri, aile bağları ve bu bağların özellikle de soy, kan ve akrabalık değerleri ön planda. Burada da yine bu noktalara önem vermiş aslında. Kendi karakterini bu şekilde yansıtıyor filmlerine de tahminen. 

Baharatın Arrakis tekelinden kurtarılma çabaları, soluncanların başka gezegenlere taşınıp üretimin oralarda denenmesi uğraşları uzunca bir süre boyunca olumsuz sonuçlansa da hikayenin ilerleyen kitaplarında iş değişiyor. Aslında bu olayın emarelerine ikinci kitapta değinildiği için Villeneuve'ün de 3. filmde buna değinmesi, hatta altını kalın çizgilerle çizmesi bence kaçınılmaz.

"Teknoloji bu kadar ilerlemişken neden kullanılmıyor" söylemlerine cevaben de şunu söyleyebilirim. Gelişmiş teknoloji dediğimiz şey uzayı büken ve büyük mesafeleri "hareket etmeden" kateden uzay gemilerine sahip olmaları mı? Eğer öyleyse bu teknolojiyi Profesör Holtzman'a borçlular. Holtzman da aslında Norma Cenva adında cüce bir kadının zekasına teşekkür etmeli bunun için çünkü aslında mucit o iken bunu ondan çalıyor resmen. Tıpkı Adison ve Tesla arasındaki hikaye gibi yani. Evet büyük bir önem arz ediyor ama aslına bakarsanız ellerindeki en büyük teknoloji de bundan ibaret. Lazer silahları bugün kullandığımız lazerden biraz daha fazla gelişmiş durumda. Konusu açılmışken ciuv ciuv ateş eden gerçek dışı lazer silahları yerine gerçekte nasıl olabileceğine dair son derece gerçekçi bir lazer teknolojisi resmedilmesi de filmdeki güzelliklerden birisi. Süspansörler, vücut kalkanları vs. gibi teknolojiler dışında çok da fazla bir şey görmüyoruz kitapta aslında. Sonuçta "insan gibi düşünen bilgisayar yapmayacaksın" düsturuna sadık kalınması yüzünden bilgisayar kullanımı yok bu evrende. Dikkat ettiyseniz ornithopterların kumandaları da tamamen düğmelerden oluşan analog bir yapıda. İşte bu yüzden de "teknolojiye dayalı olmayan" bir hayatları var aslında. Yoksa şu soru da rahatlıkla sorulabilirdi. "O kadar teknolojiyle baharatın moleküler yapısı analiz edilip neden sentetik üretim yapamıyorlar?" Sebebi bu işte. Aslına bakarsanız bu konuda da hikayenin ilerleyen safhalarında değişimler olacak tabii. Çok ileride olacak bunlar. Daha fazla konuşmayayım:8

Eğer neden "insan gibi düşünen bilgisayar yapmayacaksın" diyor bu adamlar ve neden buna körü körüne bağlılar diyecek olursanız Butlerian Jihad'ı ve ondan sonraki iki kitabı okumanızı tavsiye ederim.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

batililar icin bisi diyememde iste ortadoulu yada osmanli topraklair gibi bolgelerde bu tamamen arap ve musluman etkisi beni yiyip atiyo giremiyorum icin

fişödem ğpek etkilenmezdim cok da sevmedim ilk eski film o donem olmasi kitaptan daha cikip daha ilgic seyler yapmasi ses silahi falan gibi seylere ragmen atla deve farki yok

bence muziyten sting bundan daha iyi yegen daha piskopat bir ptre cizmisti.ben daha etkielnmistim mıuzisyen adamin oyunculgundan

o devirdeki flop olmus butceli yapim olmasina ragmen teknolhi zordu ondan insanlar bugun ters bakabilirler misal o keseli enetgy kalkanlarina

 

bence lotr gibi epic etkileci degil.

ustelik ktap anlatilanlara gore cok cins kurgulanmis durmadan bir anlatici ve aciklaci durum var ve bu film yapmaya hic bir musaiyt yapi degil degil 3 10 filme de yapsan ktabi 1:1 yapmak pek imkanli degil

film eskindekine gore teknik acidan cok iyi ama bazi oyuncular ve bence iyi degil.

bana olmadi ama o kiznin maci gozleriytle chucky gibi bazi insanlarin kabusu cocuklarda hele duytmuslugum var kiz kardesi diyom el kadar boyu ile posta koydugunda falan

 

bence gelecekte unutulacak gidilecek bir film olucak.

twlight falan gibi olur demiyorum tamam ama iste olsada olur olmasada bence

kac senedir moda zati 80-90larda ne kadar gise yapmis film varsa reboot oluyo o seviyyede kalir anca

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Yorum yazmak için üye olun veya giriş yapın

Yorum yazmak için üye olmanız lazım

Üye ol

Üye olun ve sitemizin tüm avantajlarından yararlanın!


Yeni bir hesap oluştur

Giriş yap

Zaten üyemiz misin? O halde giriş yap


Hemen giriş yap
4 4

  • Bu sayfadaki üyeler   0 üye

    Şu an bu sayfayı görüntüleyen bir üye yok