Kibitzer

CHW
  • Mesaj sayısı

    547
  • Üyelik tarihi

  • Son ziyareti

  • Days Won

    6

Mesajlar posted by Kibitzer


  1. 2 saat önce, wazzap said:

    Ama iki filmde de baharatın tam olarak önemi düzgün anlatılmıyor, bu konuda hak veriyorum.

    Budur! Baharat o kadar önemli ki koskoca imparatoru ayağınıza getirebiliyorsunuz. Bildiğim kadarıyla filmde yok ama kitaptan hayal meyal hatırlıyorum o solucanları çok benzer gezegenlere götürüp deniyorlar, olmuyor. Yani alternatifi olmayan bir gezegen Arrakis. 


  2. Leth the linch begin!! Dune 2'de bazı sahneler ve olaylar fazla hızlı gelişmiş. Mesela kızkardeşi doğmalıydı. Bene Gesserit rahibesinin a......k....   o olmalıydı "ses" ile... savaşta çok mantık hatası vardı.. çok aşırı basitleştirilmişti.. "kendine aşırı güvenen imparatorun ve eşrafının küçümsemesi" ile açıklanmayacak kadar mantıksız derecede bir hazırlıksızlık vardı..

    2 saat 46 dakika mıydı neydi ikinci film.. ama sanki "bunu 3 değil de 2 film yapın" zorlaması var gibiydi..

    birinciyi yayıla yayıla çekmişler.. ikinci filmin sonuna doğru alelacele 3. filmi sıkıştırmışlar gibin..

    o teknolojide tüm gezegeni kum tanelerine kadar haritalayacak kameralar yok mu .. nasıl görmüyorsunuz güneydeki dağa oyulmuş tapınakları, filmin sonunda kerhen söylediler..

    Ya bir de.. güneye inemiyoruz inemiyoruz.. BSG. uzaya çıkıp ta mı inemiyorsunuz..

    Bir de neredeyse "unlimited" kaynak var.. evrenin hakimi bir imparatorluk var.. o gezegende kum yılanları haricinde yaşayan sivrisinek bırakmayacak güç var.. bu ne birkaç çöl bedevisine kaybediyorsun.. Old Style Artillery ile gezegeni %100 kum haline getirebilirsin.. bir tek kaya parçası kalmaz çakıl taşı kadar.. Hani milyarlarca kişinin öldüğü Warhammer 40K savaşları gibi ezip geçersin acımadan..

    Hani hiç bilmedikleri bir "büyüsel" güç falan çıksa karşılarına, hadi neyse diyeceğim.

    Buyrun dalın!


  3. Dxracer koltuğu 2016 sonunda almışım. Hatta önceden "amaaan hepsinin iskeleti aynıdır" deyip en ucuzunu sipariş edecektim. Ankara'da Adore mağazasına denk geldik. Bir baktım bana en büyüğü dışında olmuyor. Ondan sonra Ekim sonunda sipariş ettim. 8 Yıla geliyor, halen iskeleti taş gibi. Fakat yapay deri kaplama mahvoldu. Bu ayarda bir koltuğu mahvetmeden kaplayacak yer arıyorum.


  4. 3 dakika önce, MilesTeg said:

    Hocam şu yorumu okumasam dizinin yüzüne bir daha bakmazdım. Aynı sebeplerden dolayı fena soğumuştum diziden. Bir şans daha vereyim o vakıt:thumbs:

    Hocam dediğim gibi henüz gemiyi tam döndürememişler ama dümene geçmiş gibiler. Çok beklenti ile izleme derim. Sadece biraz yola gelmeye başlamış dizi. Hala "hade len orası öyle değildi" denilen çok sahne var.

    MilesTeg beğendi

  5. On 06.10.2023 at 02:48, Deathknight said:

    Amazon Prime yapımı olan The Wheels of Time izleyeniniz var mı? Fantastik kurgu severlere tavsiyem olunur. Zaten kitaplarını okuyanlar iyi kötü biliyordur. Aslında elden tutulur bir yapım olsa oyuncusu vssi Game of Throne' u bile sollardı belki.

    İlk sezon biraz sönük sayılırdı ama olayların girişini vs ele aldığı için aslında çok birşey beklememek o anlamda da doğru, şimdi 2. sezon mevcut bende yeni izlemeye başladım sayılır 3. bölümü devirdim. Aslında kütür kütür gidiyor, ilk sezona göre daha da hoşuma gitti. Oyuncular random Rosamund Pike ablamızı saymazsak, ki rolüne güzel oturmuş bir mature mage diyebiliriz :zuh:

    Zaman Çarkı serisini 4 kere okumuş biri olarak ilk sezon ne kadar kötü ise ikinci sezon o kadar güzel diyebilirim. İlk sezon "bakın karakterler bunlar, hikaye şöyle bir şey, kafanıza göre yazın" denilerek kitapları hiç okumamış bir lise öğrencisine yazdırılmış gibiydi. Burada muhabbeti pek dönmedi ama çok sert eleştirildi. Ben de lanet olsun diyerek izledim çoğu bölümü.

    İkinci sezonda ellerinden geldiğince kitaba dönmeye çalışmışlar. Bütün işi kurtaran da bu olmuş. Fakat yine de gerektiği kadar kitaplara dönememişler. Mesela kitabın temel direklerinden biri olan Aşık Thom Merrilin ilk sezon sadece bir bölümde 3-5 dakika gösterildi. ikinci sezonda ise hiç yoktu. Hikayedeki üç ana karaktere(filmde girl pawaaa deyip 5'e çıkarmışlar sıkıntı değil çünkü kitapta gerçekten çok güçlü kadın karakterler var) çok önemli eğitimler veren, gelişimlerinde çok önemli nüanslara sahip bir karakter. 

    Bütün bunlara rağmen dizinin rotasını baya bir düzelttiler. Bu şekilde devam ederse başarılı olacaktır.


  6. 12 saat önce, TiesTorN said:

    trifecta lights.jpg

    2 haftadır şu sorunla uğraşıyorum... araç normal yolda giderken bir anda sanki kayıyormuş gibi saçma salak tepkiler verdi sonra da arıza ışıklarını yaktı. esp & abs ne varsa devredışı kaldı, araba tofaş'a dönüştü. hata kodunu okuttum "sol ön teker sensörü açık devre & sağ ön teker sensörü istikrarsız çalışma" hataları vermiş.

    arabanın soketinden tesisatına, direncinden iletkenliğine, sensörlerin temizliği vs bakmadığım şey kalmadı. arabanın tesisatına bağlı olan soketleri kestim kablolarını yeniledim falan... :2no:  sonradan hatırladım ki bunun geçen yaz sol ön tekerdeki sensörü açık devre hatası vermişti zaten, kabloyu yenileyip sorunu çözmüştüm ama hatayı silmeyi unutmuşum o yüzden sanki yeni bir hataymış gibi düşündüm.

    geriye kaldı sadece sağ ön teker... onu da multimetre ile yaptığım ölçümlerde sorun göstermediği için sensörden olabileceğini düşünmedim, alakasız her şeye baktım. direksiyon açı sensöründen gelen verilere kadar her şeyi inceledim. bir süredir kafayı sıyırmak üzereydim yine abs beyni mi bozuldu acaba diye - ki bu konuda da yazmışım, 2018'in başında yeni modül alıp taktırmıştım eskisi bozulduğu için (~235k km) yenisi bu kadar çabuk bozulamazdı heralde? tekrar yeni almaya kalksam 20k ücreti var, verilmez o para.

    her neyse... dün gece saat 10 gibi kafamda kurdum kurdum beynim yandı sinirlendim atladım gittim dükkana, elimde sıfır abs sensörü vardı 2 tane. sağ ön tekerdeki sensörü çıkardım yenisini taktım ve sorun düzeldi... beynimi s.keyim dedim en baştan şunu değişsem bu kadar şeyle uğraşmama gerek kalmayacakmış.

    fazla bilgi bazen gereksiz noktalara sürüklüyor adamı. ilk denenmesi gereken şeyi en son deneyerek kendimi aştım.

     

     

    Eskiden TRT'de küçük çocuklar için eğitici videolar yayınlanırdı. Ben de o zamanlar tam daha yeni yeni aklımın erdiği yaşlardaydım. Bir videoda amcanın biri üç çocuğa ayrı ayrı para verip bakkaldan bir şey almalarını istiyordu. En erken gelene ödül verecekti. Üç çocuk ta farklı yerlerde olan bisikletlerinin başına gittiklerinde ön lastiği inik buluyordular.

    Birincisi hemen bisikleti ters çevirip ön lastiği jantı ile yerinden çıkarıp iç lastikte delik aramaya başladı.

    İkincisi jantı sökmeden iç lastiği çıkarıp döndüre döndüre iç lastikte delik aramaya başladı.

    Üçüncüsü oturup biraz düşündü ve sibobu kontrol etti. Baktı sibop gevşemiş, hemen sıkıştırıp lastiği şişirip bakkala gitti ve en erken döndüğü için ödülü kaptı.

    Evet çok basit bir hikaye, fakat derslerde hep anlatırım bu hikayeyi çünkü teknik eleman yetiştiriyoruz(en azından uğraşıyoruz) ve arıza tespiti ve tamirine en basit yerden başlanması gerektiği bilincini vermeye çalışıyoruz. Yapılan iş hakkında çok bilgi sahibi olunca maalesef basitten önce çok çetrefilli yollara sapabiliyor insan.

     

    Not: Bu arada @TiesTorN yıllar önceden kalma "gelip ziyaret edeceğim bir çayını/kahveni içeceğim" sözümü unutmadım ve gelemediğim için mahcubum :icon_redface:  Bizim küçük kozmetik dokunuş isteyen Kuga rahmetli oldu. Motor arızası ile akıl almaz bir fatura çıkardı karşıma. Ben de o ara ev yenileyeceğim için onu satıp bütçeme ekledim. Kardeşimin verdiği borç ile de çooook fazla kozmetik problemi olan bir fiYat bravo aldım. Getirip gösterip dükkanın karizmasını çizmeye utanıyorum açıkçası :facepalm:

    TiesTorN and Mono beğendi

  7. Selamlar.

    Aracım 1.6 dizel ve günlük kullanımım çok çok az. Toplam 6-8 km yol yapıyorum ve bunu 4-5 seferde yapıyorum. Yani sabah çocuğu okula bırak 1.5km, oradan kendi okuluma 1km, öğlen çocuğu al 1km, eve bırak 1.5km, kendi okuluma dön 1.2km, akşam eve dön 1.2km. Bunların neredeyse hepsinde motor duruyor. Böyle olunca haliyle dpf çok çabuk doluyor. Temizlik çare değil, çok nadiren bundan uzun yolum oluyor ve ne kadar temizlersem temizleyeyim çabucak doluyor.

    Araç kendi kendine dpf temizliği yapsa bile kısa süre sonra duman atmaya başlıyor. Ara ara aracın arkasında sarımsı beyaz bir duman ile geziyorum ve çok rahatsız edici bir kokusu var. Kimi iyi niyetli insanlar "Yağ yakıyorsun" falan diyor camı açıp ama biliyorum ki dpf tıkalı, yağ yaksa sürekli duman atar. 

    DPF temizliği için gittiğim egzozcular komple sökmek istiyor, hadi tamam desek direkt içindeki parçayı almak istiyor. Vermediğin zaman "biz öyle çalışmıyoruz" diyorlar. Bu durumda vazgeçip dönüyorum. Avrupa yakası, özellikle Beylikdüzü-Avcılar-Küçükçekmece civarlarında dpf temizliği/iptali yapıp içindeki parçayı bana verecek egzoz servisi bilen var mıdır?

    Teşekkürler


  8. 17 saat önce, Erwin said:

    Cem Yılmaz'ın son 5 senedir yaptığı işlerin tamamı "ineği sağmak" üzerine kurulu olduğu için şaşırmadım. Bir de dikkat edin sağda solda kötü demeyin beyimiz kızıyor. :D

    Cem Yılmaz ilk çıkan Bir Tat Bir Doku'da yerden yere vurduğu, üzerinde tepindiği "mesaj kaygılı mizah"ın kralını yapıyor Diamond Elite Platinum Plus gösterisinde. Filmlerinde de işin sonu hep futbola, güreşe falan bağlanıyor. Bir de sonrasında konuşmalar yapıyordu. Sırf onlar yüzünden yeni filmlerini izlemedim.

    MilesTeg beğendi

  9. 4 saat önce, ZvAnA said:

    Açıkçası kablo ile yedeklemede program falan bilmiyorum ama biz eşim için sandisk'in iXpand flash belleğini kullanıyoruz. Flash diski iphone'a takıp flash belleğe yedekliyoruz. Oradan da pc'ye. Bir araştır abi istersen.

    Yazmayı unuttum. O da var ama 32'lik. Lanet olasıca Sandisk o bilmemnaaptığımın flash belleğini daha büyük hafızası olan cihazlar için kullanılmaz şekilde yapmış. Onu iphone'a taktığımızda kopyalamak istiyor, tamam diyoruz kopyalamaya başlıyor ve hafızası doluyor ve işlem yarıda kalıyor. Hani yazılımına "beni taktığın bu bilmemnaaptığımın iphone'unun hafızası yüksek, iki seferde taşıyalım" gibi bir seçenek koymamışlar. Direkt çakılıyor hafıza dolunca.


  10. Merhabalar.

    Bir iphone 11'imiz var. İçi neredeyse son byteına kadar dolu. Çoğu da foto-video ve bunları windows bilgisayarımızda yedekleyip telefonun içini boşaltmak istiyoruz. Buraya kadar her şey normal. Gelgelelim iş bundan sonra zorlaşıyor. Sıkıntılar;

    *Kablo ile direkt bağlayıp windowsun "bu cihazdaki fotoları vs alayım mı" sorusuna "evet" dediğimiz zaman içerdeki foto-videoları alıp hepsini komple tek bir klasörün içine tıkıyor. Hadi buna eyvallah dedik. Fakat o dosyaları tarihe göre sırala dediğimiz anda bir disk işlemi başlıyor. Windows dosya yolu-adres satırı yeşil bir bar olarak dolmaya başlıyor ve SAATLER sürüyor. Gece bırakıp sabaha ancak sıralanmış buluyorsunuz ve en ufak bir dosyayı açmak-taşımak isterseniz o yeşil bar tekrar SAATLERCE işlem yapmaya başlıyor. Bu işlemi 1TB'lık Samsung 980 pro üzerinde yapıyor. Hadi yavaş bir ssd veya hdd olsa tamam diyeceğim.

    *itunes ile yedeklediğimizde ne o yedek dosyasını bulabiliyoruz, ne içindeki dosyalarda gezebiliyoruz, ne o dosyanın kopyasını aldırıp başka bir yerde saklayabiliyoruz. Apple sitesinde "itunes üzerinde yedeklemeye sağ tıklayıp başka yerde kopyasını oluşturabilirsiniz" falan diyor ama o sağ tıklamada sadece "yedeklemeyi sil" seçeneği çıkıyor.

    *Dosyaları heic diye bir formatta kaydettiği için onları çevirmeye çalışıyoruz. Ayarlardan dosyaları jpeg olarak kaydetmesi ayarını seçtik ama fotoların çoğu heic olarak duruyor.

    *Bir sürü ayrı program ile dosyaları kopyalamaya çalışıyorum, kimisi günde 20 dosya sınırı koymuş. Benim almam gereken dosya sayısı 9000'e yakın. Dosyaları bir şekilde windowsa attık ama ne kategorize edebiliyoruz, ne tarihe göre klasörleyebiliyoruz, ne de içlerini hızlıca görebiliyoruz. Her adım için uzun uzun uğraşmamız gerekiyor. Bir de bazı dosyalar img_3072.jpg gibi isimler ile kayıt edilmiş ama bir kısmı windows keyi gibi 20-25 karakterlik isimlerden oluşuyor. 

    Bu dosyaları aktarıp, istediğimiz gibi klasörlere ayırmamıza, içeriğini görmemize yardımcı olacak bir program veya yöntem önerisi olan var mıdır? 


  11. On 23.02.2022 at 12:07, Erwin said:

    Reacher çok iyi olmuş yav.

    Başroldeki eleman önce kas yığını bir odun gibi gelse de senaryo ve işleyiş çok hoşuma gitti. 8.5/10 alır benden.

    Reacher beklediğimden iyi çıktı. Başroldeki öküz ise genetik öküz, sırf çalışma ile o omuzlar kollar öyle olur mu ya? Genetiğinin de yatkın olması lazım. Dizide zaten bol bol adamın aşırı iri olması esprilerinden kendileri de bıkmış olmalı ki "yeter artık" sahneleri koymuşlar.


  12. 33 dakika önce, Coppermine said:

    @Kibitzer gayet güzel görünüyor, tekrar hayırlı olsun. M34WQ yerine G34WQC mi alsam? 😁 PiP veya PbP gibi ekranı bölme ayarları nasıl? Hiç denediniz mi iki farklı kaynağı?

    Yandaki monitöre de Mibox bağladığım için hemen söküp baktım pip ve pbp nasıl diye. Fotoları ekliyorum. Pip küçük orta ve büyük var, ben sadece küçük ve büyük çektim, orta tahmin edilebilir.

    IMG-7437.jpg

    IMG-7434.jpg

    IMG-7435.jpg

    Coppermine beğendi

  13. 11 saat önce, Coppermine said:

    Hayırlı olsun @Kibitzer güle güle kullanın. Konuyu açan ben oldum, siz benden önce aldınız 😂 Biraz daha detay versenize, hatta bir iki de foto da iyi olur. Şuan Türkiye’deyim, haftaya da ben -kısmetse- Gigabyte M34WQ’yu alacağım.

    CYJRwq.gif

    Birkaç foto ekledim ama çok da iyi çekemedim, ortam karanlık olunca bozuk çıktılar.  Çok çok daha güzel gözüküyor canlısı :mrgreen: Sol tarafta emektar T240HD gözüküyor. Hala canavar gibi çalışıyor.

    fassf.jpg

    fdg.jpg

    IMG-7433.JPG

    yarimpower, Coppermine, SEP and 1 other beğendi

  14. 10 saat önce, Coppermine said:

    Hayırlı olsun @Kibitzer güle güle kullanın. Konuyu açan ben oldum, siz benden önce aldınız 😂 Biraz daha detay versenize, hatta bir iki de foto da iyi olur. Şuan Türkiye’deyim, haftaya da ben -kısmetse- Gigabyte M34WQ’yu alacağım.

    CYJRwq.gif

    Hocam çok teşekkürler. Şu ana kadar hala "vay anasını" modunda olduğum için objektif değerlendiremem sanırım. Bu benim ilk VA monitörüm sayılır, laptopun paneli de öyle ama bu 144hz ilk VA monitörüm. Dün biraz film izledim, oyun oynadım. Herhangi bir ölü-parlak piksel göremedim, birkaç tanesi yan yana olmadıkça da pek fark edeceğimi zannetmiyorum. Standart incelemelerde bahsedilmeyen pek bir özellik fark etmedim. 3080 ekran kartına bağladım, G-Sync çalışıyor gösteriyor. Oyunlarda bir problem görmedim. 16/9 filmler ortada kalıyor, güncel çekilmiş birçok film daha geniş ekrana yayılıyor. Parlaklığı bana baya bir fazla geldi, oda çok aydınlık olmadığı için biraz kıstım. Bir sorun yok şimdilik, gayet memnunum. 

    Coppermine beğendi

  15. 20 saat önce, Najaz said:

    Dyson'ları çifter çifter aldığın gibi, monitörü de hem 49" hem de 34" olarak alabilirsin aslında :D

    :kayik:

    2 saat önce, Coppermine said:

    Benim yukarda paylaştığım Gigabyte’da PiP (picture in picture) yada PBP (picture by picture) var, 49’da hayli hayli vardır.

    20 bin liraya çıkmış 49" monitörler. Şimdilik hayal :mrgreen:

    41 dakika önce, RFID said:

    Kısım kısım çözünürlük sanırım yok çünkü yekpare. O zaman 2'li 27" alınmalı sanırım.

    Ona bütçe yok sanırım. Yoksa var mı :icon_think: Bir 34" fiyatına 2x27" alınabilir mi. Yok yok yapmamalıyım bunu :facepalm:

    yarimpower and RFID beğendi

  16. On 15.02.2022 at 09:25, Pablo 'Definitive' Vader said:

    34" Ultrawide düşünürken ne kadar büyük o kadar iyi diye düşünüp 49" almaya karar verdim. Duvara monte ettim ve o şekilde kullanıyorum. İnanılmaz memnunum. O kadar büyüğü zor olur diye düşünüp uzak duran varsa bir daha değerlendirsin derim.

    Tam da dün bir avmde 49" monitör gördük. Hanıma 34" alacağım diye gösterecekken 49" denk geldi. Fakat oyun sırasında komple kontrol edebilmek zor olmuyor mu?