the5thhorseman

en sevmediğim şeydir şu reklam panosu gibi plakalık mevzusu. şimdiye kadar hep düz siyah plakalık kullandım. bu kadar arabacı adamım şu custom plakalık işini anlayamadım. bazıları tc kimlik no isim soyisim ikamet falan yazıyor, araba uzaktan gelirken önce plakalığı görüyorsun. puhahahaha. 
 
servise gidildiğinde uyarmak lazım yanlız. söylemeyince çıkarıp tekrardan kendi plakalıklarını takıyorlar.
 
bu kadar tantaya ben mi ne kullanıyorum? almanya'da yaşayan bi arkadaşım gelirken kendi yetkili bmw servisinin plakalığından istemiştim. 2-3 yıldır o takılı. bi keresinde (6. kez arkadan çarpan) bi kadın çarpıp, indiğimizde geçmiş olsun demeden önce siz de mi mulhaymlısınız diye inmişti. ahahahaha. biliyorum felaket. çıkarmam lazım ama artık araba işleriyle o kadar uğraşasım yok ki yazdan beri sökeceğim güya.

Dostum herkes kendi gerçekliğinin asıl olduğunu söylüyor fakat değil. 32 yaşımdayım. 18 yaşımdan beri enthusiast olarak otomobillerle uğraşıyorum. (Ufak tefek para da kazandım.) 18 yaşımdan beri bilfiil sanayideyim. Hem ustalarla, hem de kendi sosyal çevremden olan olmayan otomobil severlere aşinayım.
 
Söylediğin -okuduğumdan anladığım kadarıyla- yanlış bi tespit. Sen çünkü bütün gün evde oturup hiç otomobil ve motosiklet kullanmayarak insanların sana anlattığından yola çıkarak bi ortalama oluşturmuşsun. Ben hergün aktif olarak ya otomobilin ya motorun üstünde sokaktayım.
 
Bir de hayatında motosiklet kullanmamış insanların kuralları ya da normları bilmeden gördükleri şeyleri kafalarına göre yorumlayıp güvenli ya da güvenli değil şeklinde ayırması da saçma. 1-2 araba macerasına karşı 10 tane motorcu sorunu ifadene ithafen söylüyorum. Muhtemelen motosiklet kullanmaktan ölesiye korkan ve/veya kullanmamış tiplerle konuşuyorsunuz.
 
Sorun şu sen motosiklet kullandın mı? Ya da o yorumları yapan tanıdıklar? Hayır. Ben ikisini aktif olarak kullanıyorum. 2'siyle de piste çıkıyorum. Söyleyebilirim ki küfrettiğiniz adamların birebir aynısı otomobil de kullanıyor. Hem de aynı şekjilde. Ama sizin gözünüze otomobil aşina diye yadırgamıyorsunuz. Aynı takımdansınız.... Ayrıca motosikletlilerin uymadığı kuralların hiçbirine yolda otomobiller de uymuyor. Ama normalleştirmişsiniz o durumu bi şekilde....
 
Tadsızlık çıkmaması adına söylüyorum. Tabiki istiyorsanız motosiklet kullananlara 7 göbek düz gidin. Şahsen umrumda değil. Şahsıma da küfredilse umursamam. Ama yanlış sebeplerden motosiklet kullanıcılarına kızıyorsunuz. Amacım onu belirtmek.
 
Duyduklarınızla ve/veya size anlatılanlarla değli, gördüklerinizle ve/veya bildiklerinizle fikir sahibi olun.
 
Motorun kaldırımdan gidebileceğini iddaa eden öküzle, her motosiklet kullananı bir tutarak haketmiyorsunuz demeni de hiç anlamadım. Hatırladığım kadarıyla Türkiye'deki azınlıklardan birine dahilsin. Sen böyle düşünüyorsan, bizim bu halde olmamız ne kadar normal onu düşündüm.....

Arkadaşlar sanırım artık herkes görmüştür ki yasaklayarak sorun oldugunu düşündüğünüz bi konudan kurtulamazsınız. Bizzat içinde yaşıyoruz hatta bu durumun.
 
17 yaşımdan beri motosiklet kullanıyorum. Bi kere emin olun tek teker arifmiş, ahmetmiş, mehmetmiş. O kask takmayan veya bana bişe olmaz diyen insanlar bir bir ölüyor. Ölecekler. Rahat olabilirsiniz. Yani abuk hareketleri yüzünden tutuldugunuz bütün motosiklet kullanıcıları motosiklet üstünde ölecekler. Şanslılarsa tek parça halinde gömülecekler.
 
Motosiklet kullanan adamın hele ki altında 600cc/70-80hp üzeri bi alet varsa yaptığı işi çok ciddiye alıp, elinin altındaki gücün sorumluluğunu idrak etmesi lazım. Motosiklet otomobil gibi anahtarı çevirdim pedala bastım gitti işte denebilecek bişe değil. Çok fazla insan bütçesinin neredeyse tamamını motosiklete ayırıp, 250 liralık kaskla gezip, 1 saat eğitime 400 lira verilir mi diye düşünüyorlar. İşte o arkadaşlar ölecek olanlar. Ben artık kimseyi uyarmıyorum. Dediğim gibi bence zaten ölünecek durumu kendi bilerek isteyerek yaratıyorsa ölmesi zaten toplum için daha hayırlı.
 
Motosiklet kullanmayı düşünen kişiler, önce eğitime para verin. (Ehliyet sınavını eğitim sanmayın.) Sonra ekipmanınızı düzün. Ondan sonra cebinizde kalan parayla motosiklet seçin. Motosiklet kullanmak ciddi bir iştir ve act'in kendisine saygı duymanız, yapacağınız herhangi bir hatada kendi canınız başta olmak üzere diğer canlılara zarar vereceğinizi her daim hatırlamanız gerekir.
 
Yanlız son zamanlardaki bu motosiklet düşmanlığı çok asabımı bozuyor. Gittiğim yerlerde valesiyle, otoparkçısıyla uraşmaktan, kavga etmekten bıktım. Türk insanında enteresan bi şekilde motosiklet kullanan gariban olur, otomobile parası yetmediği için motosiklet kullanır gibi bi inanış var. Mesela otomobilim olduğunu duyan çoğu çomar tipi insan şaşırıyor. Otomobil alabilecek gücüm varken neden motosiklet kullandığımı sorguluyor. Bütün sorunlar orda başlıyor zaten çünkü bu ülkede parası fazla olan parası az olana istediğini yapabileceğini düşünüyor. O eziklemeler. Emniyete gir motosiklet yolda mı gider demeler...... vs vs
 
Süreli yaşadığım hikayelerden bi tanesini anlatayım mesela. Başka bir motosikletli arkadaşımla restorana oturduk. Oturduğumuz yerin karşısında da yola dik yan yana ikimizin motosikletler duruyor. Adamdan sayılmadığımız için (!) kavga çıkmasın diye de asla otomobil parkını kapatmadık. Bomboş ama araba koyulamayacak bi yer. Bi müddet sonra etraf dolunca yandaki restoranın valesi oraya araba çekmeye karar verdi. Beyaz bi Audi A4 1.8t heralde 5-6 yaşlarında. Arabanın sahibi büyük başgan reyiz bu arada 20 inç çinin en ücra köşesinde üretilmiş jantları takmış. Bi havalar bi havalar. Görsen pezevenk Pagani'yle falan dolaşıyor sanırsın. (Küçümsemem kullandığı aracın fiyatından dolayı değil. Adamın kendi tavırlarından dolayı. Yoksa herkesin aracı kendine özeldir/güzeldir/değerlidir.) Vale de gel abi gel çekiyor. Ben de daha önce aynı şekilde 2-3 kere önceki motosikletime çarptıkları ve yenisinin darbe almasını istemememden dolayı izliyorum. Ulan baktım çıkcaklar bizim motosikletlerin üstüne koştum direk hop hop hop diye. Neyse şaka maka 5 cm falan kala durdurdum adamı. Hitap tarzımda en ufak bi terbiyesizlik yok bu arada. İndi ne var ne hop çekiyosun düzgün seslensene dedi. Dalga mı geçiyorsun ben burdan pardon beyfendi bi saniye diye kalksam oraya gelene kadar üstünden geçerdin motosiklerin dedim. Hop hop dedik niye anasına küfretmişim gibi davranıyor acaba diye düşünürken içimden, "Nolcak ya alt tarafı 2 tane motor devrilse nolur??" diye karşılık verdi. Zihniyeti anlatmak için yazdım. Gerisinde ne olduğu önemli değil. Bu arada motosikletlerin değerlerinin toplamı, bahsettiğim aracın ederinin min 10% üstünde. Parasını geçtim parçasını bulmak zor. Agusta'nın temmuz ayında parça ihtiyacı oldu. Hala bulabilmiş değiliz ki bu 2015 model motosiklet. Özenim ve dikkatim bundan sebep.
 
Geyiği geçersek. Hayatında gidon tutmamış olanların bilmedikleri bazı noktalar var: 
*Öncelikle başımıza bi iş gelmemesini istiyorsak -özellikle otobanlarda- akan trafikten 10-20% daha hızlı gitmemiz lazım. Aklınızda bulunsun Türkiye'de bir otomobilin arkasında güvenlik üçgeni oluşturarak gidiyorsanız, aynı gün arkadan biri çarpar veya benzer şekilde önünüzdeki bi anda geri vitese takıp üstünüze çıkabilir. Kesinlikle aralarda durun. Otomobil gibi davranmayın. Buna sebeplerden biri de otobanda hız kuralları dahilinde yolculuk yaparken arkadaki otomobilin sizi 3 metre arkadan takip etmesi.
* Biz de en az otomobiller kadar hızlı giden (Kurallar dahilinde düşünün.) bi makina kullanıyoruz. Evet bisiklete benziyor fakat frene basınca 2 metrede durmuyor. Kavşaklardan fırlarken düşünün ki o yönden aynı hızda bi otomobil geliyor. Otomobil durabilir mi önüne fırlarsanız? Duramaz diyorsanız biz de duramayız muhtemelen. Kavşaklarda öncelik kurallarını bilin ve ona göre hareket edin.
*Egzos sesinden şikayet edenler. Sizce belli bi hacmin üzerinde olan motosikletlerde niye default olarak otomobillerden çok daha yüksek sesli bi egzos var. Bi düşünün. Bunun farkedilmemiz ve güvenliğimiz için olduğunu anlayın. Bazı arkadaşların penisleri küçük ve susturucusuz düz boru egzos kullanmasını bize yıkmayın çünkü aynı istatistik otomobillerde de var. Biz kalkıp otomobil geçti egzos takmış piç yaşlım üzüldü, çocuğum ağladı demiyoruz.
 
Kaldırımda giden motosikleti kullananla, arabasının katını söküp, düz boru egzosla dolaşan adam aynı adam. Yoksa her motorcu zibidi değil.
 
Ha ben bunları özellikle sizlere değil bahsettiğim şekidle düşünenlere söylüyorum. Dolu olduğum bi konu görünce atladım öyle. Trafik kanunlarının motosikletle ilgili kısımlarının yenilenmesi ve modernize edilmesi lazım diyeceğim içinde bulunduğumuz durumu düşününce komik olacak. Demiyorum...
 
Ha bi de korkmayın. İçinizde motosiklet kullanma arzusu varsa eğitim alın ve defansif sürüş öğrenin. Aramıza katılın. Hep beraber trafiksiz ulaşımı büyük bir keyif eşliğinde yapalım.

Arkadaşlar sanırım artık herkes görmüştür ki yasaklayarak sorun oldugunu düşündüğünüz bi konudan kurtulamazsınız. Bizzat içinde yaşıyoruz hatta bu durumun.
 
17 yaşımdan beri motosiklet kullanıyorum. Bi kere emin olun tek teker arifmiş, ahmetmiş, mehmetmiş. O kask takmayan veya bana bişe olmaz diyen insanlar bir bir ölüyor. Ölecekler. Rahat olabilirsiniz. Yani abuk hareketleri yüzünden tutuldugunuz bütün motosiklet kullanıcıları motosiklet üstünde ölecekler. Şanslılarsa tek parça halinde gömülecekler.
 
Motosiklet kullanan adamın hele ki altında 600cc/70-80hp üzeri bi alet varsa yaptığı işi çok ciddiye alıp, elinin altındaki gücün sorumluluğunu idrak etmesi lazım. Motosiklet otomobil gibi anahtarı çevirdim pedala bastım gitti işte denebilecek bişe değil. Çok fazla insan bütçesinin neredeyse tamamını motosiklete ayırıp, 250 liralık kaskla gezip, 1 saat eğitime 400 lira verilir mi diye düşünüyorlar. İşte o arkadaşlar ölecek olanlar. Ben artık kimseyi uyarmıyorum. Dediğim gibi bence zaten ölünecek durumu kendi bilerek isteyerek yaratıyorsa ölmesi zaten toplum için daha hayırlı.
 
Motosiklet kullanmayı düşünen kişiler, önce eğitime para verin. (Ehliyet sınavını eğitim sanmayın.) Sonra ekipmanınızı düzün. Ondan sonra cebinizde kalan parayla motosiklet seçin. Motosiklet kullanmak ciddi bir iştir ve act'in kendisine saygı duymanız, yapacağınız herhangi bir hatada kendi canınız başta olmak üzere diğer canlılara zarar vereceğinizi her daim hatırlamanız gerekir.
 
Yanlız son zamanlardaki bu motosiklet düşmanlığı çok asabımı bozuyor. Gittiğim yerlerde valesiyle, otoparkçısıyla uraşmaktan, kavga etmekten bıktım. Türk insanında enteresan bi şekilde motosiklet kullanan gariban olur, otomobile parası yetmediği için motosiklet kullanır gibi bi inanış var. Mesela otomobilim olduğunu duyan çoğu çomar tipi insan şaşırıyor. Otomobil alabilecek gücüm varken neden motosiklet kullandığımı sorguluyor. Bütün sorunlar orda başlıyor zaten çünkü bu ülkede parası fazla olan parası az olana istediğini yapabileceğini düşünüyor. O eziklemeler. Emniyete gir motosiklet yolda mı gider demeler...... vs vs
 
Süreli yaşadığım hikayelerden bi tanesini anlatayım mesela. Başka bir motosikletli arkadaşımla restorana oturduk. Oturduğumuz yerin karşısında da yola dik yan yana ikimizin motosikletler duruyor. Adamdan sayılmadığımız için (!) kavga çıkmasın diye de asla otomobil parkını kapatmadık. Bomboş ama araba koyulamayacak bi yer. Bi müddet sonra etraf dolunca yandaki restoranın valesi oraya araba çekmeye karar verdi. Beyaz bi Audi A4 1.8t heralde 5-6 yaşlarında. Arabanın sahibi büyük başgan reyiz bu arada 20 inç çinin en ücra köşesinde üretilmiş jantları takmış. Bi havalar bi havalar. Görsen pezevenk Pagani'yle falan dolaşıyor sanırsın. (Küçümsemem kullandığı aracın fiyatından dolayı değil. Adamın kendi tavırlarından dolayı. Yoksa herkesin aracı kendine özeldir/güzeldir/değerlidir.) Vale de gel abi gel çekiyor. Ben de daha önce aynı şekilde 2-3 kere önceki motosikletime çarptıkları ve yenisinin darbe almasını istemememden dolayı izliyorum. Ulan baktım çıkcaklar bizim motosikletlerin üstüne koştum direk hop hop hop diye. Neyse şaka maka 5 cm falan kala durdurdum adamı. Hitap tarzımda en ufak bi terbiyesizlik yok bu arada. İndi ne var ne hop çekiyosun düzgün seslensene dedi. Dalga mı geçiyorsun ben burdan pardon beyfendi bi saniye diye kalksam oraya gelene kadar üstünden geçerdin motosiklerin dedim. Hop hop dedik niye anasına küfretmişim gibi davranıyor acaba diye düşünürken içimden, "Nolcak ya alt tarafı 2 tane motor devrilse nolur??" diye karşılık verdi. Zihniyeti anlatmak için yazdım. Gerisinde ne olduğu önemli değil. Bu arada motosikletlerin değerlerinin toplamı, bahsettiğim aracın ederinin min 10% üstünde. Parasını geçtim parçasını bulmak zor. Agusta'nın temmuz ayında parça ihtiyacı oldu. Hala bulabilmiş değiliz ki bu 2015 model motosiklet. Özenim ve dikkatim bundan sebep.
 
Geyiği geçersek. Hayatında gidon tutmamış olanların bilmedikleri bazı noktalar var: 
*Öncelikle başımıza bi iş gelmemesini istiyorsak -özellikle otobanlarda- akan trafikten 10-20% daha hızlı gitmemiz lazım. Aklınızda bulunsun Türkiye'de bir otomobilin arkasında güvenlik üçgeni oluşturarak gidiyorsanız, aynı gün arkadan biri çarpar veya benzer şekilde önünüzdeki bi anda geri vitese takıp üstünüze çıkabilir. Kesinlikle aralarda durun. Otomobil gibi davranmayın. Buna sebeplerden biri de otobanda hız kuralları dahilinde yolculuk yaparken arkadaki otomobilin sizi 3 metre arkadan takip etmesi.
* Biz de en az otomobiller kadar hızlı giden (Kurallar dahilinde düşünün.) bi makina kullanıyoruz. Evet bisiklete benziyor fakat frene basınca 2 metrede durmuyor. Kavşaklardan fırlarken düşünün ki o yönden aynı hızda bi otomobil geliyor. Otomobil durabilir mi önüne fırlarsanız? Duramaz diyorsanız biz de duramayız muhtemelen. Kavşaklarda öncelik kurallarını bilin ve ona göre hareket edin.
*Egzos sesinden şikayet edenler. Sizce belli bi hacmin üzerinde olan motosikletlerde niye default olarak otomobillerden çok daha yüksek sesli bi egzos var. Bi düşünün. Bunun farkedilmemiz ve güvenliğimiz için olduğunu anlayın. Bazı arkadaşların penisleri küçük ve susturucusuz düz boru egzos kullanmasını bize yıkmayın çünkü aynı istatistik otomobillerde de var. Biz kalkıp otomobil geçti egzos takmış piç yaşlım üzüldü, çocuğum ağladı demiyoruz.
 
Kaldırımda giden motosikleti kullananla, arabasının katını söküp, düz boru egzosla dolaşan adam aynı adam. Yoksa her motorcu zibidi değil.
 
Ha ben bunları özellikle sizlere değil bahsettiğim şekidle düşünenlere söylüyorum. Dolu olduğum bi konu görünce atladım öyle. Trafik kanunlarının motosikletle ilgili kısımlarının yenilenmesi ve modernize edilmesi lazım diyeceğim içinde bulunduğumuz durumu düşününce komik olacak. Demiyorum...
 
Ha bi de korkmayın. İçinizde motosiklet kullanma arzusu varsa eğitim alın ve defansif sürüş öğrenin. Aramıza katılın. Hep beraber trafiksiz ulaşımı büyük bir keyif eşliğinde yapalım.

Arkadaşlar sanırım artık herkes görmüştür ki yasaklayarak sorun oldugunu düşündüğünüz bi konudan kurtulamazsınız. Bizzat içinde yaşıyoruz hatta bu durumun.
 
17 yaşımdan beri motosiklet kullanıyorum. Bi kere emin olun tek teker arifmiş, ahmetmiş, mehmetmiş. O kask takmayan veya bana bişe olmaz diyen insanlar bir bir ölüyor. Ölecekler. Rahat olabilirsiniz. Yani abuk hareketleri yüzünden tutuldugunuz bütün motosiklet kullanıcıları motosiklet üstünde ölecekler. Şanslılarsa tek parça halinde gömülecekler.
 
Motosiklet kullanan adamın hele ki altında 600cc/70-80hp üzeri bi alet varsa yaptığı işi çok ciddiye alıp, elinin altındaki gücün sorumluluğunu idrak etmesi lazım. Motosiklet otomobil gibi anahtarı çevirdim pedala bastım gitti işte denebilecek bişe değil. Çok fazla insan bütçesinin neredeyse tamamını motosiklete ayırıp, 250 liralık kaskla gezip, 1 saat eğitime 400 lira verilir mi diye düşünüyorlar. İşte o arkadaşlar ölecek olanlar. Ben artık kimseyi uyarmıyorum. Dediğim gibi bence zaten ölünecek durumu kendi bilerek isteyerek yaratıyorsa ölmesi zaten toplum için daha hayırlı.
 
Motosiklet kullanmayı düşünen kişiler, önce eğitime para verin. (Ehliyet sınavını eğitim sanmayın.) Sonra ekipmanınızı düzün. Ondan sonra cebinizde kalan parayla motosiklet seçin. Motosiklet kullanmak ciddi bir iştir ve act'in kendisine saygı duymanız, yapacağınız herhangi bir hatada kendi canınız başta olmak üzere diğer canlılara zarar vereceğinizi her daim hatırlamanız gerekir.
 
Yanlız son zamanlardaki bu motosiklet düşmanlığı çok asabımı bozuyor. Gittiğim yerlerde valesiyle, otoparkçısıyla uraşmaktan, kavga etmekten bıktım. Türk insanında enteresan bi şekilde motosiklet kullanan gariban olur, otomobile parası yetmediği için motosiklet kullanır gibi bi inanış var. Mesela otomobilim olduğunu duyan çoğu çomar tipi insan şaşırıyor. Otomobil alabilecek gücüm varken neden motosiklet kullandığımı sorguluyor. Bütün sorunlar orda başlıyor zaten çünkü bu ülkede parası fazla olan parası az olana istediğini yapabileceğini düşünüyor. O eziklemeler. Emniyete gir motosiklet yolda mı gider demeler...... vs vs
 
Süreli yaşadığım hikayelerden bi tanesini anlatayım mesela. Başka bir motosikletli arkadaşımla restorana oturduk. Oturduğumuz yerin karşısında da yola dik yan yana ikimizin motosikletler duruyor. Adamdan sayılmadığımız için (!) kavga çıkmasın diye de asla otomobil parkını kapatmadık. Bomboş ama araba koyulamayacak bi yer. Bi müddet sonra etraf dolunca yandaki restoranın valesi oraya araba çekmeye karar verdi. Beyaz bi Audi A4 1.8t heralde 5-6 yaşlarında. Arabanın sahibi büyük başgan reyiz bu arada 20 inç çinin en ücra köşesinde üretilmiş jantları takmış. Bi havalar bi havalar. Görsen pezevenk Pagani'yle falan dolaşıyor sanırsın. (Küçümsemem kullandığı aracın fiyatından dolayı değil. Adamın kendi tavırlarından dolayı. Yoksa herkesin aracı kendine özeldir/güzeldir/değerlidir.) Vale de gel abi gel çekiyor. Ben de daha önce aynı şekilde 2-3 kere önceki motosikletime çarptıkları ve yenisinin darbe almasını istemememden dolayı izliyorum. Ulan baktım çıkcaklar bizim motosikletlerin üstüne koştum direk hop hop hop diye. Neyse şaka maka 5 cm falan kala durdurdum adamı. Hitap tarzımda en ufak bi terbiyesizlik yok bu arada. İndi ne var ne hop çekiyosun düzgün seslensene dedi. Dalga mı geçiyorsun ben burdan pardon beyfendi bi saniye diye kalksam oraya gelene kadar üstünden geçerdin motosiklerin dedim. Hop hop dedik niye anasına küfretmişim gibi davranıyor acaba diye düşünürken içimden, "Nolcak ya alt tarafı 2 tane motor devrilse nolur??" diye karşılık verdi. Zihniyeti anlatmak için yazdım. Gerisinde ne olduğu önemli değil. Bu arada motosikletlerin değerlerinin toplamı, bahsettiğim aracın ederinin min 10% üstünde. Parasını geçtim parçasını bulmak zor. Agusta'nın temmuz ayında parça ihtiyacı oldu. Hala bulabilmiş değiliz ki bu 2015 model motosiklet. Özenim ve dikkatim bundan sebep.
 
Geyiği geçersek. Hayatında gidon tutmamış olanların bilmedikleri bazı noktalar var: 
*Öncelikle başımıza bi iş gelmemesini istiyorsak -özellikle otobanlarda- akan trafikten 10-20% daha hızlı gitmemiz lazım. Aklınızda bulunsun Türkiye'de bir otomobilin arkasında güvenlik üçgeni oluşturarak gidiyorsanız, aynı gün arkadan biri çarpar veya benzer şekilde önünüzdeki bi anda geri vitese takıp üstünüze çıkabilir. Kesinlikle aralarda durun. Otomobil gibi davranmayın. Buna sebeplerden biri de otobanda hız kuralları dahilinde yolculuk yaparken arkadaki otomobilin sizi 3 metre arkadan takip etmesi.
* Biz de en az otomobiller kadar hızlı giden (Kurallar dahilinde düşünün.) bi makina kullanıyoruz. Evet bisiklete benziyor fakat frene basınca 2 metrede durmuyor. Kavşaklardan fırlarken düşünün ki o yönden aynı hızda bi otomobil geliyor. Otomobil durabilir mi önüne fırlarsanız? Duramaz diyorsanız biz de duramayız muhtemelen. Kavşaklarda öncelik kurallarını bilin ve ona göre hareket edin.
*Egzos sesinden şikayet edenler. Sizce belli bi hacmin üzerinde olan motosikletlerde niye default olarak otomobillerden çok daha yüksek sesli bi egzos var. Bi düşünün. Bunun farkedilmemiz ve güvenliğimiz için olduğunu anlayın. Bazı arkadaşların penisleri küçük ve susturucusuz düz boru egzos kullanmasını bize yıkmayın çünkü aynı istatistik otomobillerde de var. Biz kalkıp otomobil geçti egzos takmış piç yaşlım üzüldü, çocuğum ağladı demiyoruz.
 
Kaldırımda giden motosikleti kullananla, arabasının katını söküp, düz boru egzosla dolaşan adam aynı adam. Yoksa her motorcu zibidi değil.
 
Ha ben bunları özellikle sizlere değil bahsettiğim şekidle düşünenlere söylüyorum. Dolu olduğum bi konu görünce atladım öyle. Trafik kanunlarının motosikletle ilgili kısımlarının yenilenmesi ve modernize edilmesi lazım diyeceğim içinde bulunduğumuz durumu düşününce komik olacak. Demiyorum...
 
Ha bi de korkmayın. İçinizde motosiklet kullanma arzusu varsa eğitim alın ve defansif sürüş öğrenin. Aramıza katılın. Hep beraber trafiksiz ulaşımı büyük bir keyif eşliğinde yapalım.

Arkadaşlar sanırım artık herkes görmüştür ki yasaklayarak sorun oldugunu düşündüğünüz bi konudan kurtulamazsınız. Bizzat içinde yaşıyoruz hatta bu durumun.
 
17 yaşımdan beri motosiklet kullanıyorum. Bi kere emin olun tek teker arifmiş, ahmetmiş, mehmetmiş. O kask takmayan veya bana bişe olmaz diyen insanlar bir bir ölüyor. Ölecekler. Rahat olabilirsiniz. Yani abuk hareketleri yüzünden tutuldugunuz bütün motosiklet kullanıcıları motosiklet üstünde ölecekler. Şanslılarsa tek parça halinde gömülecekler.
 
Motosiklet kullanan adamın hele ki altında 600cc/70-80hp üzeri bi alet varsa yaptığı işi çok ciddiye alıp, elinin altındaki gücün sorumluluğunu idrak etmesi lazım. Motosiklet otomobil gibi anahtarı çevirdim pedala bastım gitti işte denebilecek bişe değil. Çok fazla insan bütçesinin neredeyse tamamını motosiklete ayırıp, 250 liralık kaskla gezip, 1 saat eğitime 400 lira verilir mi diye düşünüyorlar. İşte o arkadaşlar ölecek olanlar. Ben artık kimseyi uyarmıyorum. Dediğim gibi bence zaten ölünecek durumu kendi bilerek isteyerek yaratıyorsa ölmesi zaten toplum için daha hayırlı.
 
Motosiklet kullanmayı düşünen kişiler, önce eğitime para verin. (Ehliyet sınavını eğitim sanmayın.) Sonra ekipmanınızı düzün. Ondan sonra cebinizde kalan parayla motosiklet seçin. Motosiklet kullanmak ciddi bir iştir ve act'in kendisine saygı duymanız, yapacağınız herhangi bir hatada kendi canınız başta olmak üzere diğer canlılara zarar vereceğinizi her daim hatırlamanız gerekir.
 
Yanlız son zamanlardaki bu motosiklet düşmanlığı çok asabımı bozuyor. Gittiğim yerlerde valesiyle, otoparkçısıyla uraşmaktan, kavga etmekten bıktım. Türk insanında enteresan bi şekilde motosiklet kullanan gariban olur, otomobile parası yetmediği için motosiklet kullanır gibi bi inanış var. Mesela otomobilim olduğunu duyan çoğu çomar tipi insan şaşırıyor. Otomobil alabilecek gücüm varken neden motosiklet kullandığımı sorguluyor. Bütün sorunlar orda başlıyor zaten çünkü bu ülkede parası fazla olan parası az olana istediğini yapabileceğini düşünüyor. O eziklemeler. Emniyete gir motosiklet yolda mı gider demeler...... vs vs
 
Süreli yaşadığım hikayelerden bi tanesini anlatayım mesela. Başka bir motosikletli arkadaşımla restorana oturduk. Oturduğumuz yerin karşısında da yola dik yan yana ikimizin motosikletler duruyor. Adamdan sayılmadığımız için (!) kavga çıkmasın diye de asla otomobil parkını kapatmadık. Bomboş ama araba koyulamayacak bi yer. Bi müddet sonra etraf dolunca yandaki restoranın valesi oraya araba çekmeye karar verdi. Beyaz bi Audi A4 1.8t heralde 5-6 yaşlarında. Arabanın sahibi büyük başgan reyiz bu arada 20 inç çinin en ücra köşesinde üretilmiş jantları takmış. Bi havalar bi havalar. Görsen pezevenk Pagani'yle falan dolaşıyor sanırsın. (Küçümsemem kullandığı aracın fiyatından dolayı değil. Adamın kendi tavırlarından dolayı. Yoksa herkesin aracı kendine özeldir/güzeldir/değerlidir.) Vale de gel abi gel çekiyor. Ben de daha önce aynı şekilde 2-3 kere önceki motosikletime çarptıkları ve yenisinin darbe almasını istemememden dolayı izliyorum. Ulan baktım çıkcaklar bizim motosikletlerin üstüne koştum direk hop hop hop diye. Neyse şaka maka 5 cm falan kala durdurdum adamı. Hitap tarzımda en ufak bi terbiyesizlik yok bu arada. İndi ne var ne hop çekiyosun düzgün seslensene dedi. Dalga mı geçiyorsun ben burdan pardon beyfendi bi saniye diye kalksam oraya gelene kadar üstünden geçerdin motosiklerin dedim. Hop hop dedik niye anasına küfretmişim gibi davranıyor acaba diye düşünürken içimden, "Nolcak ya alt tarafı 2 tane motor devrilse nolur??" diye karşılık verdi. Zihniyeti anlatmak için yazdım. Gerisinde ne olduğu önemli değil. Bu arada motosikletlerin değerlerinin toplamı, bahsettiğim aracın ederinin min 10% üstünde. Parasını geçtim parçasını bulmak zor. Agusta'nın temmuz ayında parça ihtiyacı oldu. Hala bulabilmiş değiliz ki bu 2015 model motosiklet. Özenim ve dikkatim bundan sebep.
 
Geyiği geçersek. Hayatında gidon tutmamış olanların bilmedikleri bazı noktalar var: 
*Öncelikle başımıza bi iş gelmemesini istiyorsak -özellikle otobanlarda- akan trafikten 10-20% daha hızlı gitmemiz lazım. Aklınızda bulunsun Türkiye'de bir otomobilin arkasında güvenlik üçgeni oluşturarak gidiyorsanız, aynı gün arkadan biri çarpar veya benzer şekilde önünüzdeki bi anda geri vitese takıp üstünüze çıkabilir. Kesinlikle aralarda durun. Otomobil gibi davranmayın. Buna sebeplerden biri de otobanda hız kuralları dahilinde yolculuk yaparken arkadaki otomobilin sizi 3 metre arkadan takip etmesi.
* Biz de en az otomobiller kadar hızlı giden (Kurallar dahilinde düşünün.) bi makina kullanıyoruz. Evet bisiklete benziyor fakat frene basınca 2 metrede durmuyor. Kavşaklardan fırlarken düşünün ki o yönden aynı hızda bi otomobil geliyor. Otomobil durabilir mi önüne fırlarsanız? Duramaz diyorsanız biz de duramayız muhtemelen. Kavşaklarda öncelik kurallarını bilin ve ona göre hareket edin.
*Egzos sesinden şikayet edenler. Sizce belli bi hacmin üzerinde olan motosikletlerde niye default olarak otomobillerden çok daha yüksek sesli bi egzos var. Bi düşünün. Bunun farkedilmemiz ve güvenliğimiz için olduğunu anlayın. Bazı arkadaşların penisleri küçük ve susturucusuz düz boru egzos kullanmasını bize yıkmayın çünkü aynı istatistik otomobillerde de var. Biz kalkıp otomobil geçti egzos takmış piç yaşlım üzüldü, çocuğum ağladı demiyoruz.
 
Kaldırımda giden motosikleti kullananla, arabasının katını söküp, düz boru egzosla dolaşan adam aynı adam. Yoksa her motorcu zibidi değil.
 
Ha ben bunları özellikle sizlere değil bahsettiğim şekidle düşünenlere söylüyorum. Dolu olduğum bi konu görünce atladım öyle. Trafik kanunlarının motosikletle ilgili kısımlarının yenilenmesi ve modernize edilmesi lazım diyeceğim içinde bulunduğumuz durumu düşününce komik olacak. Demiyorum...
 
Ha bi de korkmayın. İçinizde motosiklet kullanma arzusu varsa eğitim alın ve defansif sürüş öğrenin. Aramıza katılın. Hep beraber trafiksiz ulaşımı büyük bir keyif eşliğinde yapalım.

Arkadaşlar sanırım artık herkes görmüştür ki yasaklayarak sorun oldugunu düşündüğünüz bi konudan kurtulamazsınız. Bizzat içinde yaşıyoruz hatta bu durumun.
 
17 yaşımdan beri motosiklet kullanıyorum. Bi kere emin olun tek teker arifmiş, ahmetmiş, mehmetmiş. O kask takmayan veya bana bişe olmaz diyen insanlar bir bir ölüyor. Ölecekler. Rahat olabilirsiniz. Yani abuk hareketleri yüzünden tutuldugunuz bütün motosiklet kullanıcıları motosiklet üstünde ölecekler. Şanslılarsa tek parça halinde gömülecekler.
 
Motosiklet kullanan adamın hele ki altında 600cc/70-80hp üzeri bi alet varsa yaptığı işi çok ciddiye alıp, elinin altındaki gücün sorumluluğunu idrak etmesi lazım. Motosiklet otomobil gibi anahtarı çevirdim pedala bastım gitti işte denebilecek bişe değil. Çok fazla insan bütçesinin neredeyse tamamını motosiklete ayırıp, 250 liralık kaskla gezip, 1 saat eğitime 400 lira verilir mi diye düşünüyorlar. İşte o arkadaşlar ölecek olanlar. Ben artık kimseyi uyarmıyorum. Dediğim gibi bence zaten ölünecek durumu kendi bilerek isteyerek yaratıyorsa ölmesi zaten toplum için daha hayırlı.
 
Motosiklet kullanmayı düşünen kişiler, önce eğitime para verin. (Ehliyet sınavını eğitim sanmayın.) Sonra ekipmanınızı düzün. Ondan sonra cebinizde kalan parayla motosiklet seçin. Motosiklet kullanmak ciddi bir iştir ve act'in kendisine saygı duymanız, yapacağınız herhangi bir hatada kendi canınız başta olmak üzere diğer canlılara zarar vereceğinizi her daim hatırlamanız gerekir.
 
Yanlız son zamanlardaki bu motosiklet düşmanlığı çok asabımı bozuyor. Gittiğim yerlerde valesiyle, otoparkçısıyla uraşmaktan, kavga etmekten bıktım. Türk insanında enteresan bi şekilde motosiklet kullanan gariban olur, otomobile parası yetmediği için motosiklet kullanır gibi bi inanış var. Mesela otomobilim olduğunu duyan çoğu çomar tipi insan şaşırıyor. Otomobil alabilecek gücüm varken neden motosiklet kullandığımı sorguluyor. Bütün sorunlar orda başlıyor zaten çünkü bu ülkede parası fazla olan parası az olana istediğini yapabileceğini düşünüyor. O eziklemeler. Emniyete gir motosiklet yolda mı gider demeler...... vs vs
 
Süreli yaşadığım hikayelerden bi tanesini anlatayım mesela. Başka bir motosikletli arkadaşımla restorana oturduk. Oturduğumuz yerin karşısında da yola dik yan yana ikimizin motosikletler duruyor. Adamdan sayılmadığımız için (!) kavga çıkmasın diye de asla otomobil parkını kapatmadık. Bomboş ama araba koyulamayacak bi yer. Bi müddet sonra etraf dolunca yandaki restoranın valesi oraya araba çekmeye karar verdi. Beyaz bi Audi A4 1.8t heralde 5-6 yaşlarında. Arabanın sahibi büyük başgan reyiz bu arada 20 inç çinin en ücra köşesinde üretilmiş jantları takmış. Bi havalar bi havalar. Görsen pezevenk Pagani'yle falan dolaşıyor sanırsın. (Küçümsemem kullandığı aracın fiyatından dolayı değil. Adamın kendi tavırlarından dolayı. Yoksa herkesin aracı kendine özeldir/güzeldir/değerlidir.) Vale de gel abi gel çekiyor. Ben de daha önce aynı şekilde 2-3 kere önceki motosikletime çarptıkları ve yenisinin darbe almasını istemememden dolayı izliyorum. Ulan baktım çıkcaklar bizim motosikletlerin üstüne koştum direk hop hop hop diye. Neyse şaka maka 5 cm falan kala durdurdum adamı. Hitap tarzımda en ufak bi terbiyesizlik yok bu arada. İndi ne var ne hop çekiyosun düzgün seslensene dedi. Dalga mı geçiyorsun ben burdan pardon beyfendi bi saniye diye kalksam oraya gelene kadar üstünden geçerdin motosiklerin dedim. Hop hop dedik niye anasına küfretmişim gibi davranıyor acaba diye düşünürken içimden, "Nolcak ya alt tarafı 2 tane motor devrilse nolur??" diye karşılık verdi. Zihniyeti anlatmak için yazdım. Gerisinde ne olduğu önemli değil. Bu arada motosikletlerin değerlerinin toplamı, bahsettiğim aracın ederinin min 10% üstünde. Parasını geçtim parçasını bulmak zor. Agusta'nın temmuz ayında parça ihtiyacı oldu. Hala bulabilmiş değiliz ki bu 2015 model motosiklet. Özenim ve dikkatim bundan sebep.
 
Geyiği geçersek. Hayatında gidon tutmamış olanların bilmedikleri bazı noktalar var: 
*Öncelikle başımıza bi iş gelmemesini istiyorsak -özellikle otobanlarda- akan trafikten 10-20% daha hızlı gitmemiz lazım. Aklınızda bulunsun Türkiye'de bir otomobilin arkasında güvenlik üçgeni oluşturarak gidiyorsanız, aynı gün arkadan biri çarpar veya benzer şekilde önünüzdeki bi anda geri vitese takıp üstünüze çıkabilir. Kesinlikle aralarda durun. Otomobil gibi davranmayın. Buna sebeplerden biri de otobanda hız kuralları dahilinde yolculuk yaparken arkadaki otomobilin sizi 3 metre arkadan takip etmesi.
* Biz de en az otomobiller kadar hızlı giden (Kurallar dahilinde düşünün.) bi makina kullanıyoruz. Evet bisiklete benziyor fakat frene basınca 2 metrede durmuyor. Kavşaklardan fırlarken düşünün ki o yönden aynı hızda bi otomobil geliyor. Otomobil durabilir mi önüne fırlarsanız? Duramaz diyorsanız biz de duramayız muhtemelen. Kavşaklarda öncelik kurallarını bilin ve ona göre hareket edin.
*Egzos sesinden şikayet edenler. Sizce belli bi hacmin üzerinde olan motosikletlerde niye default olarak otomobillerden çok daha yüksek sesli bi egzos var. Bi düşünün. Bunun farkedilmemiz ve güvenliğimiz için olduğunu anlayın. Bazı arkadaşların penisleri küçük ve susturucusuz düz boru egzos kullanmasını bize yıkmayın çünkü aynı istatistik otomobillerde de var. Biz kalkıp otomobil geçti egzos takmış piç yaşlım üzüldü, çocuğum ağladı demiyoruz.
 
Kaldırımda giden motosikleti kullananla, arabasının katını söküp, düz boru egzosla dolaşan adam aynı adam. Yoksa her motorcu zibidi değil.
 
Ha ben bunları özellikle sizlere değil bahsettiğim şekidle düşünenlere söylüyorum. Dolu olduğum bi konu görünce atladım öyle. Trafik kanunlarının motosikletle ilgili kısımlarının yenilenmesi ve modernize edilmesi lazım diyeceğim içinde bulunduğumuz durumu düşününce komik olacak. Demiyorum...
 
Ha bi de korkmayın. İçinizde motosiklet kullanma arzusu varsa eğitim alın ve defansif sürüş öğrenin. Aramıza katılın. Hep beraber trafiksiz ulaşımı büyük bir keyif eşliğinde yapalım.

Arkadaşlar sanırım artık herkes görmüştür ki yasaklayarak sorun oldugunu düşündüğünüz bi konudan kurtulamazsınız. Bizzat içinde yaşıyoruz hatta bu durumun.
 
17 yaşımdan beri motosiklet kullanıyorum. Bi kere emin olun tek teker arifmiş, ahmetmiş, mehmetmiş. O kask takmayan veya bana bişe olmaz diyen insanlar bir bir ölüyor. Ölecekler. Rahat olabilirsiniz. Yani abuk hareketleri yüzünden tutuldugunuz bütün motosiklet kullanıcıları motosiklet üstünde ölecekler. Şanslılarsa tek parça halinde gömülecekler.
 
Motosiklet kullanan adamın hele ki altında 600cc/70-80hp üzeri bi alet varsa yaptığı işi çok ciddiye alıp, elinin altındaki gücün sorumluluğunu idrak etmesi lazım. Motosiklet otomobil gibi anahtarı çevirdim pedala bastım gitti işte denebilecek bişe değil. Çok fazla insan bütçesinin neredeyse tamamını motosiklete ayırıp, 250 liralık kaskla gezip, 1 saat eğitime 400 lira verilir mi diye düşünüyorlar. İşte o arkadaşlar ölecek olanlar. Ben artık kimseyi uyarmıyorum. Dediğim gibi bence zaten ölünecek durumu kendi bilerek isteyerek yaratıyorsa ölmesi zaten toplum için daha hayırlı.
 
Motosiklet kullanmayı düşünen kişiler, önce eğitime para verin. (Ehliyet sınavını eğitim sanmayın.) Sonra ekipmanınızı düzün. Ondan sonra cebinizde kalan parayla motosiklet seçin. Motosiklet kullanmak ciddi bir iştir ve act'in kendisine saygı duymanız, yapacağınız herhangi bir hatada kendi canınız başta olmak üzere diğer canlılara zarar vereceğinizi her daim hatırlamanız gerekir.
 
Yanlız son zamanlardaki bu motosiklet düşmanlığı çok asabımı bozuyor. Gittiğim yerlerde valesiyle, otoparkçısıyla uraşmaktan, kavga etmekten bıktım. Türk insanında enteresan bi şekilde motosiklet kullanan gariban olur, otomobile parası yetmediği için motosiklet kullanır gibi bi inanış var. Mesela otomobilim olduğunu duyan çoğu çomar tipi insan şaşırıyor. Otomobil alabilecek gücüm varken neden motosiklet kullandığımı sorguluyor. Bütün sorunlar orda başlıyor zaten çünkü bu ülkede parası fazla olan parası az olana istediğini yapabileceğini düşünüyor. O eziklemeler. Emniyete gir motosiklet yolda mı gider demeler...... vs vs
 
Süreli yaşadığım hikayelerden bi tanesini anlatayım mesela. Başka bir motosikletli arkadaşımla restorana oturduk. Oturduğumuz yerin karşısında da yola dik yan yana ikimizin motosikletler duruyor. Adamdan sayılmadığımız için (!) kavga çıkmasın diye de asla otomobil parkını kapatmadık. Bomboş ama araba koyulamayacak bi yer. Bi müddet sonra etraf dolunca yandaki restoranın valesi oraya araba çekmeye karar verdi. Beyaz bi Audi A4 1.8t heralde 5-6 yaşlarında. Arabanın sahibi büyük başgan reyiz bu arada 20 inç çinin en ücra köşesinde üretilmiş jantları takmış. Bi havalar bi havalar. Görsen pezevenk Pagani'yle falan dolaşıyor sanırsın. (Küçümsemem kullandığı aracın fiyatından dolayı değil. Adamın kendi tavırlarından dolayı. Yoksa herkesin aracı kendine özeldir/güzeldir/değerlidir.) Vale de gel abi gel çekiyor. Ben de daha önce aynı şekilde 2-3 kere önceki motosikletime çarptıkları ve yenisinin darbe almasını istemememden dolayı izliyorum. Ulan baktım çıkcaklar bizim motosikletlerin üstüne koştum direk hop hop hop diye. Neyse şaka maka 5 cm falan kala durdurdum adamı. Hitap tarzımda en ufak bi terbiyesizlik yok bu arada. İndi ne var ne hop çekiyosun düzgün seslensene dedi. Dalga mı geçiyorsun ben burdan pardon beyfendi bi saniye diye kalksam oraya gelene kadar üstünden geçerdin motosiklerin dedim. Hop hop dedik niye anasına küfretmişim gibi davranıyor acaba diye düşünürken içimden, "Nolcak ya alt tarafı 2 tane motor devrilse nolur??" diye karşılık verdi. Zihniyeti anlatmak için yazdım. Gerisinde ne olduğu önemli değil. Bu arada motosikletlerin değerlerinin toplamı, bahsettiğim aracın ederinin min 10% üstünde. Parasını geçtim parçasını bulmak zor. Agusta'nın temmuz ayında parça ihtiyacı oldu. Hala bulabilmiş değiliz ki bu 2015 model motosiklet. Özenim ve dikkatim bundan sebep.
 
Geyiği geçersek. Hayatında gidon tutmamış olanların bilmedikleri bazı noktalar var: 
*Öncelikle başımıza bi iş gelmemesini istiyorsak -özellikle otobanlarda- akan trafikten 10-20% daha hızlı gitmemiz lazım. Aklınızda bulunsun Türkiye'de bir otomobilin arkasında güvenlik üçgeni oluşturarak gidiyorsanız, aynı gün arkadan biri çarpar veya benzer şekilde önünüzdeki bi anda geri vitese takıp üstünüze çıkabilir. Kesinlikle aralarda durun. Otomobil gibi davranmayın. Buna sebeplerden biri de otobanda hız kuralları dahilinde yolculuk yaparken arkadaki otomobilin sizi 3 metre arkadan takip etmesi.
* Biz de en az otomobiller kadar hızlı giden (Kurallar dahilinde düşünün.) bi makina kullanıyoruz. Evet bisiklete benziyor fakat frene basınca 2 metrede durmuyor. Kavşaklardan fırlarken düşünün ki o yönden aynı hızda bi otomobil geliyor. Otomobil durabilir mi önüne fırlarsanız? Duramaz diyorsanız biz de duramayız muhtemelen. Kavşaklarda öncelik kurallarını bilin ve ona göre hareket edin.
*Egzos sesinden şikayet edenler. Sizce belli bi hacmin üzerinde olan motosikletlerde niye default olarak otomobillerden çok daha yüksek sesli bi egzos var. Bi düşünün. Bunun farkedilmemiz ve güvenliğimiz için olduğunu anlayın. Bazı arkadaşların penisleri küçük ve susturucusuz düz boru egzos kullanmasını bize yıkmayın çünkü aynı istatistik otomobillerde de var. Biz kalkıp otomobil geçti egzos takmış piç yaşlım üzüldü, çocuğum ağladı demiyoruz.
 
Kaldırımda giden motosikleti kullananla, arabasının katını söküp, düz boru egzosla dolaşan adam aynı adam. Yoksa her motorcu zibidi değil.
 
Ha ben bunları özellikle sizlere değil bahsettiğim şekidle düşünenlere söylüyorum. Dolu olduğum bi konu görünce atladım öyle. Trafik kanunlarının motosikletle ilgili kısımlarının yenilenmesi ve modernize edilmesi lazım diyeceğim içinde bulunduğumuz durumu düşününce komik olacak. Demiyorum...
 
Ha bi de korkmayın. İçinizde motosiklet kullanma arzusu varsa eğitim alın ve defansif sürüş öğrenin. Aramıza katılın. Hep beraber trafiksiz ulaşımı büyük bir keyif eşliğinde yapalım.

bu tarz bi sistemi 1 cpu, 1 gpu soğutacak şekilde ne kadara mal edebiliriz? hangi markalara/modellere bakmam lazım? Bahsettiğim setup'ta 240 ya da 360mm radyatör kullanmam ciddi bi fark yaratır mı?
günlük olarak 4.7 kullandığım 4790k işlemcim var halihazırda buna kısa bi süre sonra 1080 ya da 1080ti ekleyeceğim duruma göre. h80i ile kullanıyordum ama geçenlerde salona bi htpc toplayıp h80i'yi ona aktardım (silverstone gd05'in içine h80i'yi ve rx480'i nasıl soktum ne siz sorun ne ben söyliyeyim.) çünkü sessizlik benim için çok önemli ve ilk günden beri o sessizliğin içinde duyulan pompa sesi midir nedir lık lık lık deli ediyordu. tek tecrübem bu olduğu için su soğutma artık hiç sempatik gelmiyor. bu sorun aio'ların ortak bi sorunu mu? ya da corsair ile mi ilgili?
maliyet çok saçmalamadıkça önemli değil. dead silent çalışacak bi sistemin soğutmasına 900 lira 1000 lira civarlarını harcayabilirim. bu şartlar altında al bi noctua heatsink kafan rahat kullan mı dersiniz yoksa girişeyim mi böyle bi işe? yorumlarınızı su soğutma konusunda büyük bi noob olduğumu göz önünde bulundurarak yaparsanız sevinirim. 

Bugüne kadar uyguladığım ve hep faydasını gördüğüm basit çözüm: Fransız arabası almamak.

Beyler aman diyeyim bu gibi ürünleri kullandıktan sonra yağınızı bi süre sık kontrol edin. Ben subaru'yu enjektör ve kurum temizleme ürünleri yüzünden kırmıştım. Arabanın ederi 25-30 liraydı. 10 lira motor masrafı cıkmıştı. Kurum temizlendiği zaman bu temizliğe (ve tabiki önceki kurum durumuna) bağlı olarak direk bi şekilde yağ yakıyor araç. Kullandım, yağı değiştirdim. Bi değişik geliyordu ses, olur öle kurumlar gitti dediler. 3 gün sonra yolda giderken krank, kol piston ne varsa birbirine girdi.  Karteri açtığımızda yarım litre yağ ya çıktı ya çıkmadı. O günden beri katkı maddelerine töbeliyim.

geçen gün update'i yaptım. 23 mart'ta çıkmış. bu zamana kadar nası auto update edim mi abi demedi anlamadım. android 5.0.1 -> 5.1.1 oldu. haliyle ciddi bi değişiklik yok ama sanırım netflix sorunu çözüldü. dün baya bi 4k içerik izledim sorunsuz.

Valla daha önce de konuştuk ama bi daha yazma gereği hissettim. FE'larda fena bi coil whine var. Gerçi araştırınca yabancı forumlarda, nerdeyse her markanın her tip 1080ti'ında olduğunu okudum ama en azından FE kadar değildir diye düşünüyorum. 1080ti alan adamın da görüntüye önem vereceğine katılıyorum. Birbirimizi kandırmayalım fonksiyonu ne olursa olsun, donanımlarımızda form da arıyoruz.  Bahsettiğin Evga modeli de fenna duruyor. 

@pentaman Evet ben de işletim sistemi yüzünden olduğunu düşünüyorum. 2016 Kasım'da en son versiyon çıkmış o yüklü. 5.0.1 olması lazım. 4-5 Gündür hiç açamadım tv'yi ama arkadaşım da 2016 yılı modeli bi Philips 4k kullanıyor. haftasonu onda yeni update geldiğini gördüm. Sürümüne ya da içeriğine bakamadım. İlk fırsatta yükleyip buraya yazacağım sorunun çözülüp çözülmediğini. 6.0 Gelmiş midir bana acep meraktayım. 2015 Yılı modeli benimkisi.

Benim işim uzun, Ryzen sistemi de beraber kuracağım, artı olarak tüm sistem elden geçecek, rezervuar değişecek, ikili pompa düzenine geçeceğim. İşler çok, üç adet ekran kartına tekrar hava soğutma heatsink'lerini montaj işlerim falan da var.
 
Parçaların gelmesinden sonra rahat iki haftaya falan yayılır süreç.

65pus8700 kullanıyorum. Netflix izlerken 4k videolarda bazen görüntünün sadece sol üst çeyrekteki görüntüsünü veriyor. Sanki ekran full hd de 4k videoyu scale edemiyor gibi. Böyle bi sorun yaşadınız mı? Bikaç kere silip yükledim falan ama random gene oluyor ara sıra. Youtube'daki videoları 60fps izletiyor bu arada. Kodi de yüklü öğrenmek istediğiniz bişe varsa bakar kurcalarım.

Ooo biraz geç oldu ama kazasız belasız masrafsız (ya da mümkün olduka az ) kullanmanı dilerim. Çok trip alet almışsın. E39 çok güzel bi kasa. V8 mevzusuna zaten girmiyorum.
 
Kaplama olayını ben de seviyordum. Mat olanlar çok fazla ayağa düştü ve belli bazı hani audici ya da estorilci tayfa var ya onlar yüzünden bende artık çok düşük kalite algısı yaratıyor.
 
Yanlız dedikleriniz çok doğru. 2007 ya da 2008 yılında subarumu beyaz kaplattım. 3m. Zamanla sağı solu bozulmaya başlıyor malzemenin. İstediğiniz kadar kaliteli malzeme ve işçilik kullanın durum bu. O yüzden benim kadar obsesyon derecesinde alakadar olanlara kesinlikle tavsiye etmem. O kenar kalkıyor arkadaş. Isıt gerdir, ısıtma gerdirme geniş geniş ypaıştır. Ya da yuvarlak içbükey yerlerde kalkıyo hava doluyor vs vs. Ön tamponu kaç kere gidip kaplattım yeniden sayamadım.
 
Hepsini geçtim 1 sene kullandıktan sonra sıkıldım. Söktük. Kaplayan adamlar kendisi söktü usulünce. Önceden boyalı olan yüzeylerin istisnasız hiçbiyerinde boya kalmıyor. Kaplmayla birlikte vernik ve boyayı da söküyosunuz. Benim boyasız olan bazı yüzeylerdede yer yer vernik ve boya bozulmaları oldu ama o konuda kesin olur diyemiyorum acıkcası. Neticede söktüğüm gibi kaplamam gerekti çünkü komple boya gerekiyordu arabaya. Uzunca bi sürede kaplama olayına uyuz ama arabası mat siyah kaplı biri olarak dolaştım. Komple boya için bütçe planları yaparken zaten 7 arabalı bi zincirleme kazanın 6. arabası oldum.   Pert.
 
Tabi geçen 10 senede malzeme geliştiyse ve daha verimli uygulama şekilleri bulunduysa belki kurtarmışlardır mevzuyu. Çevremde hiç motorlu taşıt enthusiastı olup aracını kaplayan kimse kalmadı için takip edemedim.

Ooo biraz geç oldu ama kazasız belasız masrafsız (ya da mümkün olduka az ) kullanmanı dilerim. Çok trip alet almışsın. E39 çok güzel bi kasa. V8 mevzusuna zaten girmiyorum.
 
Kaplama olayını ben de seviyordum. Mat olanlar çok fazla ayağa düştü ve belli bazı hani audici ya da estorilci tayfa var ya onlar yüzünden bende artık çok düşük kalite algısı yaratıyor.
 
Yanlız dedikleriniz çok doğru. 2007 ya da 2008 yılında subarumu beyaz kaplattım. 3m. Zamanla sağı solu bozulmaya başlıyor malzemenin. İstediğiniz kadar kaliteli malzeme ve işçilik kullanın durum bu. O yüzden benim kadar obsesyon derecesinde alakadar olanlara kesinlikle tavsiye etmem. O kenar kalkıyor arkadaş. Isıt gerdir, ısıtma gerdirme geniş geniş ypaıştır. Ya da yuvarlak içbükey yerlerde kalkıyo hava doluyor vs vs. Ön tamponu kaç kere gidip kaplattım yeniden sayamadım.
 
Hepsini geçtim 1 sene kullandıktan sonra sıkıldım. Söktük. Kaplayan adamlar kendisi söktü usulünce. Önceden boyalı olan yüzeylerin istisnasız hiçbiyerinde boya kalmıyor. Kaplmayla birlikte vernik ve boyayı da söküyosunuz. Benim boyasız olan bazı yüzeylerdede yer yer vernik ve boya bozulmaları oldu ama o konuda kesin olur diyemiyorum acıkcası. Neticede söktüğüm gibi kaplamam gerekti çünkü komple boya gerekiyordu arabaya. Uzunca bi sürede kaplama olayına uyuz ama arabası mat siyah kaplı biri olarak dolaştım. Komple boya için bütçe planları yaparken zaten 7 arabalı bi zincirleme kazanın 6. arabası oldum.   Pert.
 
Tabi geçen 10 senede malzeme geliştiyse ve daha verimli uygulama şekilleri bulunduysa belki kurtarmışlardır mevzuyu. Çevremde hiç motorlu taşıt enthusiastı olup aracını kaplayan kimse kalmadı için takip edemedim.

Otomobilime de, motosikletime de bi aksilik olmadığı sürece Shell'den (belli 2 şubeden) alıyorum. Eğer kullandığınız araç donanımı veyahut yazılımı nedeniyle o pahalı olan benzinlere ihtiyaç duymuyorsa veya o benzinlerin ekstra getirisinden faydalanamıyorsa tabiki verilen para lüzumsuz. Çok nadir bikaç kere depo boşalınca karşıma çıkan istasyonlardan shell'e gidecek kadar benzin aldım.
Ayağım ve elim hassastır. Deneyimlerimi yazayım: 2 Litre atmosferik impreza gdb-f ve mt-07'ye po'dan alınan benzini koyunca özellikle alt ve orta devirde inanılmaz güç düşüşü olurdu. mt'ye ilk koyduğumda motosikletin sesi ve performansında öyle bi değişim olduki bozuldu sanıp sağa çekmiştim noluyor yahu diye. Bms stg1 piggyback'li n20 320i'm var. Peak boost 12psi ayarlı. (Konuya aşina olmayanlar belki anlamaz. 215-220hp arası bi güç veriyor. Çok abartı bişe değil yani öyle özel benzinler falan gerektiren.) N20'nin 320i olan varyasyonunun kompresyonu 11 bu arada. Bakmayın türkiye gibi yerde benzin kumarı oynamak, bu sıkıştırma, bu boost aslında çok da sağlıklı değil. Shell'in normal 95 oktanı dahil, v-power nitro koymazsam tarifi zor bi lag oluyor motorun çalışmasında. muhtemelen oktan ya da bi katkının oranı yüzünden ecu kendini bişeyleri kısarak korumaya alıyor. Aylık ortalama benzin tüketimim 2-3 depo arası. Diyeceğim o ki fark placebo değil fakat ödenen fiyat farkının getirisi herkese başka olacağından motorun tepkilerini takip edip boşe para harcamamak lazım tabiki.
 
Standardından pahalı benzinlere ödediğim farka acımam fakat tabi en ucuzunun litresine ödediğimiz bedel de gücüme gitmiyor değil.

@tiestorn
 
maslak atatürk sanayi'de bahsettiğin şekilde yanarlı dönerli boya yapan ustam var. ben yaptırmadım tabi öyle bişe ama kendisinin aracı vardı. S14 olması lazım. O araç candy red boyalıydı ve kalite dev duruyordu. başka biçok araca da benzer uygulamalar yaptığını gördüm. 

Selam Beyler,
 
Ben eski panodan Kerem (Aynı kullanıcı adını aldım). Dhw'de süper aktif bi kullanıcı olmasam da sanırım 2001-2002 yıllarından kapanana kadar her daim homepage'imdi. Hatırlarsanız belki, genelde her konuya muhalif ve kulp takan tavrımla ya da yıllarca panoda satmaya çalışıp satamadığım Jackson Kelly gitarımla hatırlayabilirsiniz.
 
Dhw kapandıktan sonra kullanıcıların girişimleriyle başka panolar açıldığını hatırlıyorum ama hesabı açana kadar CursedHardware diye bi forum kurulduğunun farkında değildim. Yeni çıkan donanımlarla birlikte kaşıntılar tutunca ulan nerden bulsam da güvenilir 2. el parça alsam diye bakınırken rast geldim. Eski dosta denk gelmişçesine mutlu oldum. Bundan sonra sık sık takip edip muhabbetlerinize dahil olurum. 
 
Konu başlığında yazdığım gibi elimde hali hazırda bulunan Strix 970'in yanına, SLI için, 2. el Asus Strix 970 arıyorum (STRIX-GTX970-DC2OC-4GD5). Elinde olup da satmak isteyen olursa Km atar ya da buraya yazarsa sevinirim. Kutusu, garantisi vs. önemli değil. Stabil ve sorunsuz çalışsın ve görsel bi defosu olmasın yeter.
 
(Özellikle elimdekiyle birebir aynı kart arıyorum.)

Selam Beyler,
 
Ben eski panodan Kerem (Aynı kullanıcı adını aldım). Dhw'de süper aktif bi kullanıcı olmasam da sanırım 2001-2002 yıllarından kapanana kadar her daim homepage'imdi. Hatırlarsanız belki, genelde her konuya muhalif ve kulp takan tavrımla ya da yıllarca panoda satmaya çalışıp satamadığım Jackson Kelly gitarımla hatırlayabilirsiniz.
 
Dhw kapandıktan sonra kullanıcıların girişimleriyle başka panolar açıldığını hatırlıyorum ama hesabı açana kadar CursedHardware diye bi forum kurulduğunun farkında değildim. Yeni çıkan donanımlarla birlikte kaşıntılar tutunca ulan nerden bulsam da güvenilir 2. el parça alsam diye bakınırken rast geldim. Eski dosta denk gelmişçesine mutlu oldum. Bundan sonra sık sık takip edip muhabbetlerinize dahil olurum. 
 
Konu başlığında yazdığım gibi elimde hali hazırda bulunan Strix 970'in yanına, SLI için, 2. el Asus Strix 970 arıyorum (STRIX-GTX970-DC2OC-4GD5). Elinde olup da satmak isteyen olursa Km atar ya da buraya yazarsa sevinirim. Kutusu, garantisi vs. önemli değil. Stabil ve sorunsuz çalışsın ve görsel bi defosu olmasın yeter.
 
(Özellikle elimdekiyle birebir aynı kart arıyorum.)

Selam Beyler,
 
Ben eski panodan Kerem (Aynı kullanıcı adını aldım). Dhw'de süper aktif bi kullanıcı olmasam da sanırım 2001-2002 yıllarından kapanana kadar her daim homepage'imdi. Hatırlarsanız belki, genelde her konuya muhalif ve kulp takan tavrımla ya da yıllarca panoda satmaya çalışıp satamadığım Jackson Kelly gitarımla hatırlayabilirsiniz.
 
Dhw kapandıktan sonra kullanıcıların girişimleriyle başka panolar açıldığını hatırlıyorum ama hesabı açana kadar CursedHardware diye bi forum kurulduğunun farkında değildim. Yeni çıkan donanımlarla birlikte kaşıntılar tutunca ulan nerden bulsam da güvenilir 2. el parça alsam diye bakınırken rast geldim. Eski dosta denk gelmişçesine mutlu oldum. Bundan sonra sık sık takip edip muhabbetlerinize dahil olurum. 
 
Konu başlığında yazdığım gibi elimde hali hazırda bulunan Strix 970'in yanına, SLI için, 2. el Asus Strix 970 arıyorum (STRIX-GTX970-DC2OC-4GD5). Elinde olup da satmak isteyen olursa Km atar ya da buraya yazarsa sevinirim. Kutusu, garantisi vs. önemli değil. Stabil ve sorunsuz çalışsın ve görsel bi defosu olmasın yeter.
 
(Özellikle elimdekiyle birebir aynı kart arıyorum.)