Volkswagen skandali
0

Bu konuda 198 mesaj var

Sıkıntının o olduğunu idrak edemeyen halk için bu açıklama yeterlidir zaten. Adamlar Türkiye'deki araçlarda böyle bir yazılım yoktur diyemiyorlar, Türkiye mevzuatına uygundur diyorlar. Allah ıslah etsin, halkı, devleti, ilgili kurumları aldatmanın adı mevzuata uygunluk olmuş.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Bizdeki yasal sınırın Avrupa'dakine oranla 200 kat daha fazla olduğunu duymuştum ama sallamasyon da olabilir. Eğer öyleyse yazılıma falan gerek kalmıyor tabii.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

 Showroom ukalalığı bir çok markada var ama şimdiye kadar VW'den hiç adam gibi ilgi göremedim desem yeridir. Her araba alma sürecinde VW uğraması yapayım derim, kimse ilgilenmeyince "bu adamlar daha satacakları zaman bu kadar ilgisizse ilerde problem çekildiğinde hiç işe yaramazlar" diyorum, ne yalan söyleyeyim, biraz da VW düşmanlığı bende de oluştu bu gerizekalı havaları yüzünden. 

 

 Ha yapan diğerleri de var. Zamanında Honda'ya uğramıştım, oradaki satışçı eşime (muhtemelen taktik olarak) "sizin bu arabayı alacak paranız var mı sanki?" demişti, olay benim duyup müdürünün önünde arıza çıkartmamla, başkalarının önünde de kişiye "alt tarafı asgari ücret alıp dolmuşla gidip gelen birisi değil misin neyin havasındasın" gibi cümleleri içeren bir konuşma yapmamla sonuçlanmıştı. Gene son gittiğim mazda showroom'undaki hırto çok farklı değildi. Zaten konuşmaktan çok keyif aldığım birisi değildi, mazdadaki ikinci el değer kaybından bahsettiğimde "zevk alıyorsan umursamayacaksın, mesela karıya verdiğin paraya acıyor musun" şeklinde hiç bir satışçının hiç bir müşteriye yapmaması gereken bir muhabbet yapmıştı.  En son gene bi satış taktiği olarak (ya da öküzlüğünden) "sen fiyat soruyosun ama hiç almıyorsun, ciddi değilsen hiç bakmayalım" gibi hayvanca bir muhabbet de yapabildi.

 

 VW sattığı için böyle davranabiliyor... Sebepleri konuşulmuş... Mazda bayi başı yılda 5-10 araba veriyor, öyle ya da böyle satılıyor, o adam da bir şeyin ispatı için uğraşmıyor. Ama belli ki bazı psikolojiler üzerinde bu tok satıcı psikolojisi, neredeyse aşağılamaya varan satış teknikleri işe yarıyor. Bu forumdan bir arkadaş anlatmıştı, bir arkadaşı ile Oran'daki pahalı evlere bakmaya gitmişler, satıcı kız gene aynı şekilde "sizin alabilecek paranız var mı?" demiş, eleman da "iki tane alırım seni tekinde metres tutarım" demiş.. (Güzel laf kapatma, takdir ettim) Ama bu taktikler genele karşı tutmasa yapılmaz, merak ettiğim bu teknikler tüm dünyada mı yapılıyor yoksa kendini ispat ihtiyacı olan 3. dünya ülkelerinde mi var sadece?

 

 Bu yaklaşımın bir şekil engellenmesi lazım. Gönül isterdi ki bu tip şeylere tepki verip almayan bir ülke olalım, kendi kendine azalarak bitsin, ama görülen o ki yok. Nasıl trafikte herkes saygısızsa ve herkes bununla alakalı sinir küpü oluyorsa bu da öyle... E doğal olarak da insanlarda markaya karşı bir kızgınlık oluyor. Hani en azından kendimi "alamadığı için markaya kızan" biri olarak görmüyorum. Mazda'yı muhtemelen alacağım ama şimdiki arabamdan memnun olduğu için, dahası belli ki o satıcıdan değil Türkiye'deki başka bir yerden, muhtemel en iyi fiyatı vereninden alıcam. 

 

 Da kızgın olmak başka bir şey, rekabet ortamının zarar görmesi başka bir şey. En büyük oyunculardan bir tanesinin batmasının bana pratik faydası ne ki ? Mazda amerikan pazarına alıştığı için avrupayı umursamıyor, Türkiye zaten iplerinde değil. VW gitse de boşluğu japonlar doldursa zaten yılda 200 tane satan firma bizi mi sallayacak? Tabela kalsın diye yüksek fiyattan devam edecek, ister al ister alma diyecek. Motor teknolojilerindeki rekabet azalacak, o da elimizde patlayacak. 

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş
Da kızgın olmak başka bir şey, rekabet ortamının zarar görmesi başka bir şey. En büyük oyunculardan bir tanesinin batmasının bana pratik faydası ne ki ? Mazda amerikan pazarına alıştığı için avrupayı umursamıyor, Türkiye zaten iplerinde değil. VW gitse de boşluğu japonlar doldursa zaten yılda 200 tane satan firma bizi mi sallayacak? Tabela kalsın diye yüksek fiyattan devam edecek, ister al ister alma diyecek. Motor teknolojilerindeki rekabet azalacak, o da elimizde patlayacak. 

 

Öyle deme. Volkswagen'e kesilen cezadan Peugeot, Citroen, Renault ve Opel kullanıcılarına komisyon verilecekmiş. Her gün bir yenisi gelen "filanca ülke Volkswagen dizel araba satışını durdurmuş" haberlerini asgari ücrete zam haberi gibi sevinçle duyuruyorlar.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Ben bu konunun gereğinden fazla büyütüldüğünü düşünüyorum. Milletimiz taraf tutmayı seviyor, biraz da ondan olsa gerek. VW ucunda milyar dolarlar olsa dahi her türlü cezasını çekip üretime devam edecektir.

Asıl tartışılması gereken olası muayene tarzı değişimiyle muayene bedellerinin ne kadar artacağı. Zaten anormal tutarlar ödüyoruz, devlet olası pistlerin yapılması, muayene istasyonu alanlarının büyümesi, cihazların değişimi, personelin eğitilmesi vb maliyetleri bizlere yükleyecektir. Umarım bu tip işlere hiç girişmezler.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

O showroom ukalalığını Seat'ta yaşamıştık biz. Gittik Leon'u soruyoruz falan, showroomdaki kadın umursamamıştı bile. Sonra zar zor konuşturduk kendisini. Temmuz sonu muydu neydi gittiğimizde, kadın "Beyaz isterseniz var da başka renk istiyosanız en erken Ekim ayında gelir" demişti. Sadece renk için o bekleme de. Ne opsiyonel donanım seçtik ne başka bir şey.

 

Kia'da daha iyi ağırlanmıştık mesela. En azından bizi dinlediler. Ama en iyisi Toyota'ydı. Ne sorduysak cevaplamıştı ordaki temsilci. Hatta kimseden alamadığımız indirimi de onlardan almıştık (ama kısmet değilmiş, alamadık araba henüz :) ).

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Doğuş otomotiv açıklama yapmış, araçlar Türkiye mevzuatına uygunmuş. Yani sıkıntı yok, Amerika'daki araçlar sadece yanıltıcı yazılım yüklenip satılmış, Türkiye'de araçlarda böyle bir yazılım yokmuş:)

Biraz yasalara falan goz attim.

1- Bizimkiler zaten sadece CO karbonmonoksit ve renk olcumu(berraklik) yapiyormus.

Dolayisiyla NOx konusunda herhangi bir hileye gerek yok. Isterse Amerkadaki cikan gercek rakamin 10000000000000 kati ciksin, hicbir sikinti yok. Bizimkiler NOx'a bakmiyor.

2- Co konusunda da bizim yonetmeliklerde "Taşıt üreticisinin belirlediği bir CO miktarı yok ise" gibi bir ifade var.

Yani benim anladigim kadariyla diyor ki eger uretici %5 diyorsa bak bakalim dedigi rakamin altinda mi? Eger demiyorsa max 0.5 olmalidir.

 

Kisaca araclar mevzuata gaaaaayet uygun. Hatta mevzuat araclara daha da uygun.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Sadece bizde değil, Avrupa'da da NOx konusunda bir sıkıntı yok. Orada da Karbondioksit'e bakıyorlar. Yani salgılanabilecek NOx konusunda bir kısıtlama vardır mutlaka ama VW o kısıtlamanın altında kalır. VW motorlarının rakip motorlardan bir fazlası veya eksiği yok sonuçta. Hatta, hacmine göre çoğu rakibinden düşük güç verdiği için avantajlı bile olabilir (özellikle 1.6L motorlarda). Avrupa ülkelerinin takıldığı şey başka. NOx emisyonunu düşürmek için devreye giren "hile sistemi" aynı zamanda CO2 emisyonunu da düşürüyor. Haliyle bu sistemle donatılmış arabalar emisyona göre vergi alan ülkelerde düşük dilimden vergilendirilmiş oluyor. Kimsenin öyle çevre kirliliğiyle filan ilgilendiği yok, o tamamen işin kılıfı. Hepsinin derdi olması gerekenden az vergi almış olmaları.

 

Herkes herhangi bir markayı, firmayı sevebilir veya nefret edebilir. Kişisel hissiyat sonuçta. Ben de Apple'ı pek sevmem mesela. Ancak Apple herhangi bir sebepten ceza alınca sevinmem. Ha, mesela ben Apple'ın bir konuda haksızlık yaptığını düşünüyorsam, daha sonra bir otorite (işte bir ülkenin mahkemesi veya o meseleyle ilgilenen kurumu) Apple'a o konuyla ilgili ceza keserse o zaman sevinirim, çünkü resmi bir kurum benim savunduğum şeyi ispatlamış olur. Mesela ben Apple'ın "kenarları yuvarlatılmış dörtgen" gibi osuruktan patentler alabilmesine ve bunlarla rakiplerine dava açabilmesine gıcık oluyorum. Avrupa Birliği çıkıp "öyle saçma patent mi olur, davalardan aldığın tazminatı faiziyle öde" diye ceza kesse Apple'a (olmaz ya, hani örnek olsun diye diyorum) o zaman sevinebilirim. Bizim insanımız Volkswagen'e neden gıcık oluyor? Pahalı diye, kuyrukta bekletiyor diye, bayiler ilgilenmiyor diye, insanlar aşırı ilgi gösteriyor diye. ABD veya herhangi bir ülke Volkswagen'e haddinden pahalı sattığı, müşterileri kuyrukta beklettiği, bayilerindeki çalışanların kaba olduğu veya gereğinden fazla popülerleştiği için mi ceza kesti? Ülkemizde neredeyse hiçkimsenin umursamadığı emisyon yüzünden ceza kesti. Şu olay patlayana kadar kimsenin "Bu Volkswagen'lerin egzost gazı çok kirli" gibi şeyler dediğini hatırlamıyorum.

 

Defalarca yazdım, tekrar yazayım. Volkswagen ABD'deki kısıtlamalara arabalarını uydurabilmek için hile yaptı. Volkswagen'in motorları Avrupa'daki muadillerinden daha kirli veya daha temiz değil. Bizim burada gördüğümüz rakipler de (Renault, PSA, Opel, Fiat filan) dizel motorlarıyla ABD'deki emisyon testine girseler onlar da aynı kısıtlamalar yüzünden testten geçemeyecekler, çünkü kullanılan teknoloji aynı. ABD'deki emisyon yasaları benzinli motora göre düzenlenmiş, AdBlue gibi NOx filtreleme sistemleri kullanmayan tüm dizel motorlar o testte takılır, çünkü tüm dizel motorlarda NOx emisyonu benzinli motorlara göre daha yüksek. AdBlue kullanmak da hem ekstra zahmet, hem de ekstra masraf demek kullanıcı için. Keşke tüm ülkelerde bu ölçümlere bakılsa da keşke atmosfere daha az NOx salgılansa. Ben bunu isterim, ama şu an için bu pek mümkün gözükmüyor. ABD de bunu rakiplerin önünü biraz olsun kesmek için yapıyor, çünkü sıkı karbondioksit kısıtlamalarıyla Avrupa da ABD arabalarının önünü kesiyor. Kimsenin çevreyi, insan sağlığını filan öyle çok taktığı yok. Herkes alacağı vergiyi, kendi üreticisini, rakiplere misilleme yapmayı filan düşünüyor. Tüm bunlar Volkswagen'in hile yaptığı gerçeğini değiştirmez, ama cezayı kesenin neden kestiğini, cezayı alanın neden o suçu işlediğini düşünerek yorum yapmak lazım.

ObiWan and Chronos beğendi

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Bayilerin saygısızlığı denince aklıma Ankara'daki Skoda bayisi geldi. Megane ST'ı aldığım dönemde Superb de seçeneklerim arasındaydı, test sürüşü yapmak istediğimde görevli bayan "Octavia ile yapabilirsiniz" dedi... Maalesef böyle durumlarda taşı gediğine koyan bir adam değilim; keşke "yok canım, Octavia'ya yazık olur, kapının önünde bir Favorit falan varsa onunla test yapayım" deseydim... "Öyle saçmalık mı olur" dedim, döndüm çıktım... Kadın poposunu bile kaldırmıyor sandalyeden... İlgi alaka mükemmel...

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Bunlar firma politikası değil ama. Mesela önceki mesajlarda bahsettiğim, CC'ye bakmak için VW showroom'una gitme hadisemden bir hafta sonra filan Skoda'nın Kartal E5'teki bayisine gittim. Üstelik orası Yüce Oto, yani Skoda'nın ithalatçı ortaklarından biri. (Yüce Oto Skoda'nın ithalatçılığını henüz Skoda VW çatısı altına girmeden önce almış, daha sonra Doğuş'la ufak bir şirket hisse değişimi sonrasında Skoda'yı birlikte getirmeye başlamışlar) Haftasonu gitmiştim, bayi gayet kalabalıktı, ama ilgi alaka şahaneydi. Sanırım her bayi bulunduğu çevreden gördüğü ilgiye göre davranıyor. Tabi bunların bu kadar yazılıp içzildiği halde denetlenmemesi ve düzeltilmemesi firmanın suçu, ona birşey diyemem.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Konu VW ve Bayilerin Tutumu diye iki ayrı koldan ilerliyor. Kendi içinde mutasyona uğradı. :)

 

Bence konu bu sektörde satış temsilcisi olarak çalışan kişilerin gelir durumuyla ilgili olabilir. Sonuçta gelir paketi ile doğru orantılı profil gelip o işi yapıyor. Bu gelir paketi düşük olduğu için o işi yapanlar da sokakta limon satan adam kadar bile esnaf değiller, kurumsal bir süreçten geçmedikleri için öyle bir duruşları da oturmuyor. Bu kadar yıldır bir yada iki tane düzgün satış temsilcisi ile karşılaştım, geri kalanı genellemeye uygun olarak ya laubali tiplerdi yada neden buradayım ben diye kendine sorup müşteriye de bunu yansıtan karakterlerdi.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Peugeot'da bir bayan satış temsilcisiyle sohbet etmiştim, gelirleri pek düşük değil. En azından bir garsonluk vb işlerde çalışanlara göre ciddi fazla gelirleri var.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

@

Kıyaslama yaparsak bir çok iş kolundan fazla para alıyor olabilirler. Ancak bir de işin müşteri beklentisini karşılayacak eğitim düzeyi ve kalitesi bakış açısı var. Bu açıdan bakınca sorun var diye düşünüyorum.

 

Bu arada ücret analizini kişisel olarak konuştuğum bir iki satış temsilcisine göre değil de 2 yıl önce gördüğüm sektör ücret analizleri ile ilgili bir rapordaki verilere göre yorumladım. Belki de istisnaları vardır ama ortalamada benim gördüğüm rapor hiç iç açıcı değildi.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Aldıkları ücreti bilmiyorum da, araba bayisindeki satış görevlisinin bana göre en azından meslek yüksek okulu mezunu olması lazım. Sonuçta müşteriyle bire bir ilişkisi olan adam, müşteri mağazaya girdiğinde o markanın yüzü oluyor. Diksiyonu düzgün olmalı, nasıl davranacağını bilmeli, arabaların teknik detaylarına az da olsa hakim olmalı, her markanın aynı teknolojiye kıçından uydurduğu kendine has isimleri düzgün telafuz edebilmeli. Bu kalitede adam da çok ucuza çalışmaz. Garsonluk da çok zor iştir ama ilkokul mezunu adam da alaylı yetişerek garson olabilir (zaten genelde öyle oluyor).

 

Bu arada, garsonlar genelde asgari ücretle çalışıyorlar ama işlek biryerde çalışıyorlarsa bahşişler sayesinde maaşlarından çok daha fazlası geçiyor her ay ellerine. Bizim kiracımız vardı, karı koca lüks ve popüler bir cafe'de garsonluk yapıyorlardı. İş saatlerinin saçmalığı haricinde gayet güzel bir yaşamları vardı, yani öyle pek geçim sıkıntısı çekmiyorlardı.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Bütün markaların çeşitli hileler yaptıklarını biliyoruz. Fakat kabak VW'nin başına patladı. Ülkemizde bu kadar sevilen ve bu kadar nefret edilen başka bir marka yok. Nasıl ki şike olayında Fenerbahçe bütün tepkiyi üzerine çektiyse ve hala taraftarları ile bu yolla dalga geçiliyorsa VW ile de yıllarca dalga geçilecek.

 

Satış temsilcisi olayı ayrı bir dünya zaten. Zamanında Amiga bilgisayarıma joystick almaya gitmiştik. Edirne'de zaten bilgisayar mağazası az, olanlarda da çeşit yok. O zamanların zincir mağazası Yimpaş'da bulduk aradığımız ürünü. İki çeşit var, biri apache, biri python. Pythonda autofire falan var, üst model. Apache daha basit, düz model. Eleman düz modeli üst model fiyatından çakmaya çalışıyor, "bunlar farklı" dediğimizde de "hayır aynı" diye ısrar ediyor. Tartışmanın sonuna doğru "Biz bunları satıyoruz, bizden iyi mi bileceksiniz?" dedi. Sinirim zaten tepeme çıkmış patladım "Ulan biz bunları kullanıyoruz, tabii ki senden iyi bileceğiz, bak şunların resmine, şunun üzerinde mavi autofire düğmesi var, diğerinin düğmesi yuvarlak, bunun altı şekilli, diğeri dümdüz " diye başladım saymaya. Neyse bağırış çağırışa müdür geldi, istediğimiz ürünü indirimli aldık. Tabii mağaza o sırada tenha olsaydı o kadar iyi davranmazdı müdür.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Bütün markaların çeşitli hileler yaptıklarını biliyoruz. Fakat kabak VW'nin başına patladı. Ülkemizde bu kadar sevilen ve bu kadar nefret edilen başka bir marka yok. Nasıl ki şike olayında Fenerbahçe bütün tepkiyi üzerine çektiyse ve hala taraftarları ile bu yolla dalga geçiliyorsa VW ile de yıllarca dalga geçilecek.

 

Aynen öyle, ama işte arada bir fark var. Şike davasında zaten önceki senelerde Fenerbahçe başta olmak üzere büyük takımların bazı maçları çok kolay aldıkları, aynı performansı Avrupa kupalarında gösteremedikleri filan konuşuluyordu. E zaten takımlar arasında "biz sizden daha iyiyiz" iddiası var. Bir takımın aslında o kadar da iyi olmayıp da şike yaptığı ortaya çıkınca (en azından resmi bir kurum tarafından onaylanınca) diğer takım taraftarları coştu tabi. Volkswagen davasında ise durum daha farklı. Diğer üreticilerin veya onların kullanıcılarının "biz daha çevreciyiz, siz aslında çevreyi daha fazla kirletiyorsunuz" gibi bir iddiaları yok. Bu konuda bir kapışma yok zaten. Haliyle markalardan biri bu konuda ceza alınca başkalarının sevinmesi saçma oluyor.

 

Ha, mesela Volkswagen çok acaip bir motor teknolojisine sahip olduğunu söylese, 1.6L motorla 160HP filan güç verse, rekabette bu şekilde öne geçse, rakipleri de sürekli "bu işte bir hile var, olamaz, olmamalı" filan dese, sonra da bu olay patlasa o zaman herkes herşeyi diyebilir. Ortada böyle bir durum da yok, Volkswagen'in dizel motorları sektör ortalamasında güce sahip. Rakiplerden daha farklı bir teknoloji kullanılmıyor. Dizeller konusunda hiçbir zaman motor gücüyle öne çıkmış, ona dayanarak satış yapmış bir marka değil. Haliyle böyle bir şüphe uyandırmamış kimsede, şikayet gelmemiş bu yönde. O yüzden rakiplerin (veya onların müşterilerinin) sevinmesi saçma oluyor.

 

Apple örneğine geri dönelim. Ben Apple'ın bazı yönlerini sevmediğimi, bazı konularda haksızlık yaptığını yazdım zaten. Diğer yandan, mesela Apple'ın birkaç sene önce patlayan Foxconn fabrikasında çocuk işçi çalışması skandalına da sevinmedim. Zira biliyorum ki Çin'de bir çocuk işçi gerçeği var, Çin malı hemen her üründe bir şekilde ucundan da olsa çocuk işçi emeği kullanılmış oluyor. Acı ama gerçek. Motorola da alsam, Samsung da alsam, LG de alsam üretiminde çocuk işçi çalıştırılmadığını iddia edemem. Bu skandala ancak insanların bazı şeylere uyanmasına vesile olduğu için sevinebilirim, çünkü belki böyle şeyler gündeme gelirse ülkelerin yasaları değişir, denetimler sıklaşır, önlemler alınır. Volkswagen'in meselesinde de durum böyle. Volkswagen ne kadar darbe alırsa o kadar sevinmek yerine bu olay sayesinde insanlar NOx gazından haberdar oldu, emisyon ölçümleri artık daha sıkı yapılacak, belki Avrupa'da da NOx için bazı önlemler alınacak diye sevinmek daha doğru geliyor bana. Sonuçta Volkswagen'in batması veya parçalanması kimsenin işine yaramaz, ama insanların bu konuya uyanması çok işe yarar.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Edit : Konuyla ilgili yazmaktan bunalmışım onu fark ettim son yazdıklarımda, bu nedenle siliyorum yazdıklarımı.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Türkiye'de bildiğim kadarıyla NOx ile ilgili bir mezvuat yok. Haliyle o hile olsun veya olmasın her türlü mevzuata uygun oluyor VW motorları. Ha, sağlıklı olup olmadığı, çevre dostu olup olmadığı kısmı tartışılır. Ancak yukarıda da yazdığım gibi diğer firmalarla arasında fark yok.

 

NOx gazının atmosfere salınmasını engelleyen iki temel sistem var: AdBlue (veya muadili sıvı) kullanan sistem ve NOx Absorber denen sistem. AdBlue sisteminde bu sıvı sürekli tüketiliyor ve dolduruluyor. Kullanıcının yakıt haricinde bir de onu takip etmesi gerekiyor yani. NOx Absorber sisteminde özel kimyasallar kullanan bir filtre nitrojeni hapsediyor. Bu filtre de pahalı birşey, yani bunu kullanan arabalarda da bakım maliyetleri çok artıyor. İkisi de kullanıcıya dert yani.

 

Bu sistemler normalde ağır vasıtalarda kullanılıyorlar. Binek araçlarda NOx seviyesine yakın zamana kadar kimse bakmıyordu. ABD 2010 yılında çıkardığı yasayla NOx için sınırlama getirdi. Avrupa'da da sınırlama var ama ABD'nin oranının 8 katı kadar. Yani özel bir filtre gerekmeden tüm modern dizel motorlar o sınırın altında kalıyorlar zaten. Bu kısıtlamalar öyle bir günde gelmiyor tabi, geleceği önceden haber veriliyor üreticiler kendilerini hazırlasınlar diye. 2006 yılında Mercedes kamyonlardaki sıvılı sistemini binek arabalarda kullandığı motorlara uyarlıyor, teknolojinin ismini de BlueTec koyuyor. Volkswagen'le anlaşma yapıyorlar, Volkswagen de aynı dönemde BlueTec kullanan dizel Touareg satmaya başlıyor Amerika'da. Tabi VW rakibiyle ortaklık etmekten huylandığı için alternatifleri de düşünüyor ve Amerika'da sattığı dizel Jetta'yı da NOx Absorber sistemiyle donatıyor. Daha sonra VW kendi TDI markasının rakip firma teknolojisiyle birlikte anılmasından rahatsız olup 2007'de bu ortaklıktan çıkıyor. Mercedes BlueTec filtreli motorları kendisi kullanmaya devam ediyor. VW ilk başlarda NOx Absorber ile yola devam edip sonra bir noktada bundan vazgeçiyor ve malum hileli yönteme dönüyor. İşin kırılma noktası o yani. Avrupa'da NOx için bu kadar sıkı bir kısıtlama olmadığından orada (ve bizde) satılan modellerde NOx Absorber filan hiç olmuyor. Tüm bunlar Amerika'ya özgü yani.

 

Diğer üreticiler kısmı biraz karışık. Amerika'ya dizel motor satan 3 temel firma var: Mercedes, BMW ve VW (Audi'yi buna dahil ediyorum, aynı motor sonuçta). Bizim burada gördüğümüz çoğu firmanın dizel motorları ABD'ye ayak basmamış bile. Bu üç firmadan sadece Mercedes geçerli bir NOx düşürücü sistem kullanıyor. VW zaten patladı. BMW eğer biryerlerden kimsenin bilmediği bir teknoloji bulmadıysa büyük ihtimalle o da ABD'nin sınırlamasının üzerinde kalacak testlerde. Yani haksızlık olmuşsa Mercedes'e olmuş. Diğer firmalar yukarıda da dediğim gibi o teste hiç girmediklerinden buna karşı herhangi bir önlem alma gereği de duymadılar. Onların NOx ölçümlerinin de VW'den çok farklı olacağını sanmıyorum.

 

Benim aklıma daha başka bir haksızlık geliyor. Malum, NOx için kullanılan bu hile aynı zamanda çoğu Avrupa ülkesinde vergilendirme amacıyla ölçülen CO2 seviyesini de düşürüyor. Yani hileye karışmış VW modelleri olmaları gerektiğinden daha düşük vergiyle, yani daha ucuza satılmış oluyorlar. Bu da rekabette haksızca öne geçmesine sebep oluyor. O vergi ne kadardır, ne kadar etkilemiştir, kaç kişinin tercihi bundan etkilenmiştir bilmiyorum ama (atıyorum) Ford Mondeo 45000€ ise, muadili Passat da 44000€ ise, ama aslında o Passat'ın 47000€'ya satılması gerekiyorsa ve bu durum müşteri tercihlerini etkiliyorsa (mutlaka etkiliyordur) VW Ford'a haksızlık yapmış oluyor. Örnekte Ford'u kullandım, hemen her üreticinin o segmentlerde arabası olduğundan hepsi için geçerli bu.

eldrun beğendi

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

NOx gazının atmosfere salınmasını engelleyen iki temel sistem var: AdBlue (veya muadili sıvı) kullanan sistem ve NOx Absorber denen sistem. AdBlue sisteminde bu sıvı sürekli tüketiliyor ve dolduruluyor. Kullanıcının yakıt haricinde bir de onu takip etmesi gerekiyor yani. NOx Absorber sisteminde özel kimyasallar kullanan bir filtre nitrojeni hapsediyor. Bu filtre de pahalı birşey, yani bunu kullanan arabalarda da bakım maliyetleri çok artıyor. İkisi de kullanıcıya dert yani.

 

Aslında bu AdBlue sıvısı binlerce km ömrü olan bir sıvı (Linke göre 10.000 mil). Yani yağ değişimi gibi bir şey, bu yüzden de kullanıcılara pek dert çıkaran bir durum değil. Yine  bazı büyük hacimli VW dizel araçlarda da AdBlue kullanılıyor.

 

http://ask.cars.com/2012/11/why-do-some-volkswagen-diesels-use-adblue-and-others-do-not.html

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Aslında bu AdBlue sıvısı binlerce km ömrü olan bir sıvı (Linke göre 10.000 mil). Yani yağ değişimi gibi bir şey, bu yüzden de kullanıcılara pek dert çıkaran bir durum değil. Yine  bazı büyük hacimli VW dizel araçlarda da AdBlue kullanılıyor.

 

http://ask.cars.com/2012/11/why-do-some-volkswagen-diesels-use-adblue-and-others-do-not.html

 

Doğrudur, eyalete göre değişiyor da olabilir. ABD bizim gibi yekpare, tek parça bir devlet olmadığından farklı eyaletlerin farklı sınırlamaları olabiliyor. Mesela California'da emisyon kısıtlamaları daha sıkı. Emisyon konusunda en zorlayıcı yasalara sahip olan California'nın aynı zamanda Tesla'nın da memleketi oluşu ise tamamen tesadüftür, kesinlikle tüm bu kısıtlamalar çevreyi koruma amacıyla koyulmuştur.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

 BMW eğer biryerlerden kimsenin bilmediği bir teknoloji bulmadıysa büyük ihtimalle o da ABD'nin sınırlamasının üzerinde kalacak testlerde. Yani haksızlık olmuşsa Mercedes'e olmuş. Diğer firmalar yukarıda da dediğim gibi o teste hiç girmediklerinden buna karşı herhangi bir önlem alma gereği de duymadılar. Onların NOx ölçümlerinin de VW'den çok farklı olacağını sanmıyorum.

 

 

 BMW en az bes yildir ABD'de sattigi butun dizel araclarinda (temelde 335d ve X5'in bir dizel modeli sanirim) "kimsenin bilmedigi bir teknoloji" degil, Mercedes'in kullandigi ure enjeksiyonu (SCR) metodunun ta kendisini kullaniyor. Mercedes'in ustun pazarlama stratejisi ile "AdBlue" dedigi ve gorunuse gore herkesin boyle bildigi kimyasal da kirk yillik urenin bir solusyonundan ibaret. BMW de kendi kullandigi ure solusyonuna "diesel exhaust fluid" (DEF) diyor.

 

BMW sitesinden:

 

 

 

 

In 2009, BMW embarked on a new chapter of its EfficientDynamics story with the introduction in the United States of two models equipped with the BMW Advanced Diesel with BluePerformance technology – the X5 xDrive35d and the 335d Sedan. ....

 

To optimize emission management, Advanced Diesel with BluePerformance incorporates an oxidation catalyst placed just downstream of the exhaust manifold with a diesel particulate filter housed in the same unit and a Selective Catalytic Reduction catalyst with urea injection ....

 

Since all BMWs sold in the US benefit from The BMW Maintenance Program, the refilling of the DEF tanks will be a no-charge service for the first 4 years or 50,000 miles. 

 

Mesajinizdan kisaca "BIr tek Mercedes bilinen bir NOx azaltma teknolojisi kullaniyor; BMW ve Volkswagen degil. Volkswagen hileli-hurdali olduguna gore BMW de oyle" diye dusundugunuzu cikarttim; ancak bu dogru degil. Aksine;  bilinmeyen , sihirli bir NOx azaltma teknolojisi kullandigini iddia eden tek marka Volkswagen idi. Volkswagen'in California NOx standardlarini ure enjeksiyonu kullanmadan karsilayabildigini iddia eden tek marka olmasi daha once ABD otomotiv basininda da islenmis, dikkat cekmisti. Isin sirrinin ne oldugu gectigimiz gunlerde ortaya cikti.

 

Bu arada yukarida da soylemistim ama dikkate alinmamis: VW'in hilesinin ortaya cikarildigi calismada denenen araclardan bir digeri de dizel bir BMW x5. Ayni testte bu aracin emisyonunda bir problem bulunamiyor, arac hilesiz-hurdasiz olarak California standardlarini karsiliyor. Dolayisiyla BMW'nin benzer testlerde cuvallamasini beklemek icin bir sebep yok.

 

http://blog.caranddriver.com/how-volkswagen-got-busted-for-gaming-epa-diesel-emissions-standards/

 

 

 

Armed with several of its Portable Emissions Measurement Systems (PEMS), CAFEE hit the road in a number of VW diesels—as well as a diesel BMW X5, according to a report in Bloomberg—to compile some real-world road-test emissions numbers for comparison with the CARB numbers, which fell fully within the accepted levels of NOx emissions. Before long, it was obvious that something was terribly wrong: The Jetta exceeded the U.S. nitrogen-oxide emissions standard by 15 to 35 times, and the Passat by 5 to 20 times. The X5 passed.

 

 

 Bunun disinda kalan BMW, Mercedes, ve bu baslik altinda alabildigine alay edilen Amerikan dizel kamyonet motorlari California standardlarini karsilamak icin ure enjeksiyonu/SCR metodunu kullaniyor, hepsi AdBlue/DEF muadili  ure solusyonu sivilara ihtiyac duyuyor. Amerikan kamyonet/kamyon soforlerine AdBlue'nin ne oldugunu sorsaniz bilmezler,  burada genelde bu sivi icin en yaygin Amerikan markasi olan "TerraCair" ismi kullaniliyor.

 

 California'nin diger eyaletlere gore daha kisitlayici yasalara sahip olmasinin sebebi Tesla ya da su-bu sirketin memleketi olmasi degil; son 30-40 yildir cevre kirliligi, global isinma ve genel olarak vatandaslarinin hayat standardlari konusunda hassas, ilerici bir eyalet olmasi. Dogayi kirlettigi icin koskoca eyalette (nufus: 38.8 milyon) plastik posetleri yasaklamaya kalkan bir yonetimden bahsediyoruz. California'da bir suru konuda (silah satislari, GMO gidalar vs.) ulkenin diger eyaletlerinden cok daha farkli, Avrupa standardlarina daha yakin uygulamalar var. Hatta bu nedenden dolayi ABD'nin sag egilimli eyaletlerinde saka yollu "People's Republic of California" (California Halk Cumhuriyet) diye isimlendirilerek  "sosyalist" (ABD standardlarina gore) bir eyalet oldugu ima edilir. Keske ulkenin geri kalani da benzer standardlara sahip olsa.

 

 Avrupalilar halklarinin sagligi icin ineklerin saldigi metan gazindan tutun da domatesin rengine kadar her seye (cogu zaman yerinde) kisitlamalar ve kurallar koyarken "cevre dostu", "medeni",  "insan hayatina deger verilen yeryuzu cenneti" oluyor. Amerika'nin bir eyaleti benzer kurallar koyunca neden "Tesla'nin memleketi" oluyor arkadaslar?  Yoksa uygarlik sadece Evropa'da mi var? ;-)

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

  Avrupalilar halklarinin sagligi icin ineklerin saldigi metan gazindan tutun da domatesin rengine kadar her seye (cogu zaman yerinde) kisitlamalar ve kurallar koyarken "cevre dostu", "medeni",  "insan hayatina deger verilen yeryuzu cenneti" oluyor. Amerika'nin bir eyaleti benzer kurallar koyunca neden "Tesla'nin memleketi" oluyor arkadaslar?  Yoksa uygarlik sadece Evropa'da mi var? ;-)

 

lawnmower adına ben cevap veriyim; o ifadede ironi yok, lawnmower da California'nın bu konulardaki hassasiyetinden bahsetmiş ve Tesla'nın memleketi olmasının gerçekten tesadüf olduğunu söylemiş.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Aynen öyle. Belki de Elon Musk çevreci yaklaşımın bu kadar yaygın olması yüzünden California'yı tercih etmiştir işe başlamak için.

 

Bazı modellerde DEF kullanmak tüm modelleri kurtarmıyor işte. Eğer BMW'nin ABD piyasasında başka dizel modeli yoksa sıkıntı yok, ama eğer varsa sadece o iki modelde kullanması pek birşey ifade etmiyor. Vega da yazmış, Volkswagen de bazı modellerinde kullanıyor, ama işte kullanmayanlar patladı.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Aynen öyle. Belki de Elon Musk çevreci yaklaşımın bu kadar yaygın olması yüzünden California'yı tercih etmiştir işe başlamak için.

 

Bazı modellerde DEF kullanmak tüm modelleri kurtarmıyor işte. Eğer BMW'nin ABD piyasasında başka dizel modeli yoksa sıkıntı yok, ama eğer varsa sadece o iki modelde kullanması pek birşey ifade etmiyor. Vega da yazmış, Volkswagen de bazı modellerinde kullanıyor, ama işte kullanmayanlar patladı.

 

BMW'nin 2015 itibariyle ABD'de sattigi butun dizel binek araclari  SCR/ure enjeksiyonu kullaniyor.  Esasen ABD'de dizel motorlarin benzinin gorece ucuzlugu nedeniyle oralarda oldugu kadar populer olmadigini da tekrarlamak lazim; dizel urun gami o kadar genis degil. 

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Yorum yazmak için üye olun veya giriş yapın

Yorum yazmak için üye olmanız lazım

Üye ol

Üye olun ve sitemizin tüm avantajlarından yararlanın!


Yeni bir hesap oluştur

Giriş yap

Zaten üyemiz misin? O halde giriş yap


Hemen giriş yap
0

  • Bu sayfadaki üyeler   0 üye

    Şu an bu sayfayı görüntüleyen bir üye yok