stardust

Süper Moderatör
  • Mesaj sayısı

    7.519
  • Üyelik tarihi

  • Son ziyareti

  • Days Won

    460

Mesajlar posted by stardust


  1. Gattaca (1997)

    Sanırım bunu TV kanallarının birinde türkçe dublajlı izlemişim, hayal meyal kalmış aklımda. @wazzap hatırlatınca bir tekrar izlemek istedim.

    Ethan Hawke, Uma Thurman, Jude Law'ın gençliklerini görmek için bile izlenirmiş zaten.

    Bu sefer orjinalinden ingilizce izledim, 1997 senesi için cidden sağlam bir film. Şimdilerde biraz yaşını belli etse de rahat rahat izlettirdi kendini.

    Takım elbise ile hepsi aynı odada çalışan astronot konsepti soğutsa da kendinden yine de irdelediği konu ve felsefesi açısından gayet iyi bir film.

    7/10

     

    Contact (1997)

    Heralde sinemada izlediğimden beri evde ilk kez izleyişim.

    İlk izlediğimden de fazla etkiledi diyebilirim.

    İlk izlediğimde filmdeki "bilim ve inanç" arasındaki ilişkiye atıf yapılmasını muhtemelen yaş itibari ile idrak edememişimdir.

    Jodie Foster'ı zaten hepimiz bilirdik de, Matthew McConaughey o zaman öyle çok tanınmış bir oyuncu değildi, şimdiki başarılarını bilerek gençliğini de görmek herifin güzel oldu.

    Günümüzde bile rahatlıkla oturup izleyebileceğiniz, zamansız, fevkalade güzel bir film.

    Eğer bir şekilde kaçırdıysanız ben mutlaka izlemenizi tavsiye ederim.

    9/10


  2. Moon (2009) izledim şimdi 2. kez, ilk izlediğimde de oldukça beğenmiştim. Hikayeyi hatırlamama rağmen 2. kez de hiç sıkmadan izletti.

    Dune serisi ile tanışmam benim Dune 2 ve sonrasında Dune 2000 oyunu ile oldu, ilk kitabı Türkçe, sonra ilk 3 kitabı ingilizce okudum ama 4. kitapta artık entrikanın boku çıkınca bayıp yarıda bırakmıştım.

    Pandemiden önce kitap okumak için kendime boş vakitler bulur, özellikle uzun gece uçuşlarında ve kaldığım otellerde mümkün olduğunca kindle'dan kitap okurdum.

    Pandemi'de ilginç bir şekilde boş vakit arttıkça kitap okuma alışkanlığım azaldı. Elim gitmiyor pek ama film çıkmadan bir tekrar başlasam güzel olurdu.

    Benim sevdiğim filmlerden biri de Judie Foster'ın Contact filmidir. Bakırköy Carousel'de izlediğim günü bile hatırladığıma göre etkilemiş beni.


  3. 6 hours ago, jackjoker said:

    @stardust ın üstüne basa basa Steelseries mouse'ları taş gibi, muhteşem, leğen plastiği değil demesinden ötürü, sırf elimde ki Logitech G502 mouse da hiç bir problem olmamasına rağmen gittim Steelseries Rival 710 siparişi verdim. Bakalım gelince yorumlarımı yaparım. 

    https://tr.steelseries.com/gaming-mice/rival-710

    beğenmezsen bana hediye edersin sıkıntı yok :lol:

    jackjoker beğendi

  4. bizzat g15'i deneyimlememiş olsam uzun uzun yazdıklarının hatrına inanırdım ama malesef g15 rezil gibi olmuştu... hatta sattığım insan itiraz eder geri yollar diye endişe etmiştim.
    klavyede mekanik mi membran mı diye tartışmanın anlamı yok, bütçe uygun olduktan sonra mekanik tek tercih olmalı. 

    kullanıp kullanmamış olman farketmez o membranın silikonu zamanla sertleşir, "stiff keyboard" diye aratın bütün membran kullananlar bunu yaşar ama bazısı alıştığı için hissetmez.


    marka konusunda da logitech'in dandikliğinin eline su dökebilecek tek marka razer'dır heralde.

    benim everest, a4tech, monster gibi markalara sonsuz saygım var çünkü kaliteli olmak gibi bir iddaları yok, al işin görülsün, kullan at tarzı şeyler, fiyatları da ona göre uygun.

    ama logitech ve razer sanki kaliteli bir mal satıyormuş gibi fiyat çekiyor... kesinlikle parasını hakeden ürünleri yok.

    öte yandan şuan corsair, steelseries ve asus çevre birimlerine bakıyorum, ciddi anlamda taş gibiler.

    şu BİM'de 219 liraya satıldı diye olay olan Steelseries Rival 3 Mouse merak ettim, aldırdım yurtdışından. kendinden 2 misli pahalıya satılan razer mouselardan çok daha kaliteli, zaten daha kullanmadan hissediyorsun.

    razer feci bozdu, logitech ile yarışır dandiklikte. deathadder'ın her versiyonu var elimde, yahu arkadaş hepsinin mi mouse 3 tuşu bozulur çalışmaz, adamlar 5 kez yenilediler aynı kasayı ama gel gör ki aynı sorun hepsinde de var.

    arabada pejo neyse, oyuncu ekipmanında da razer o, bütün parayı reklam ve gösterişe harcayıp, teknik ve malzeme olarak  3 kuruşluk ürün yapan bir marka oldu.

    benim anlamadığım insanlar bir de bunlardan yüksek meblağlara kulaklık alıyor, yahu kulaklık ciddi iştir. hani ucuz olsa anlarım da öyle paralara razer, logitech kulaklık mı alınır, "hiç mi bir mukayese yapma yetiniz yok arkadaş" diye isyan edesi geliyor insanın.

    misal corsair'in K serisi klavyeleri ile adam öldürürsün. razer'ı kutusundan dikkatli çıkarmasan daha açarken kırılıp çatlayabilir. logitech ise zaten %50 ihtimalle bozuk gelmiştir.

    neyse çok uzatmayayım, kıyasladan anlayamazsınız, aradaki farkı bilmeyince iyi sanırsınız ama şuan yıllardır mekaniğe alışmış biri olarak membran kullanmak zul gelir.


  5. yenisiyle kıyaslama imkanın olsa farkedersin, 10 senelik membran kurumuş ve sertleşmiştir kesinlikle.

    benim g15 takoz gibi olmuştu, logitech gibi ürünlerinde leğen plastiği kullanan bir markanın sertleşmemesi imkansız, zaten 10 sene sonra hala çalışıyorsa ufak bir mucize olmuş o noktada üstüne zemzem suyu falan dökülmüş olabilir.

    genelde logitech 2-3 sene içinde bozulacak şekilde tasarlar ürünlerini.,

    bu markadan klavye dışında, mouse ve kulaklık bile alan insanlar bile var ilginç bir şekikde.


  6. seneler içinde kaçırdığım ve izlemediğim filmlere bakıyorum ara ara, genelde yorum okuyup izlediğim için yaş tahtaya pek basmam.

    eXistenZ (1999)

    Hani filmin kötü olmasını geçtim, gerçekten çok kötü ve olabilir de.

    ama imdb'de 20 sene önce yazılmış yorumlarda, The Matrix sadece özel efektler içeren boş bir filmken sanki eXistenZ müthiş senaryosuyla çok daha iyi bir filmmiş gibi lanse edilmiş.

    o yorumları yazanların kafasına sıçayım.

    The Matrix zamanın testinden mükemmel bir şekilde geçmişken bu film zavallı bir şekilde başarısız olmuş.

    bunca zaman izlemeyerek hiçbir şey kaçırmamış olduğumu acı bir şekilde olsa da görmüş oldum.

    imdb'deki 6.8 puanı o kadar abartılmış durumda ki, hayatımda ikinci kez kafa patlatıp imdb'ye yorum yazdım insanlar benim düştüğüm hayata düşüp vakitlerini ziyan etmesinler diye.

    3/10


  7. cherry mx brown switch'li bir klavyede ses sorunu olmazdı, "blue" olanlar gece rahatsız edecek kadar ses yapıyor. cherry daha da sessiz switch'ler çıkarmış fakat brown kendini kanıtlamış durumda...

    hayırlı olsun, ben takılıyorum zaten sana. kendim LG evime sokmam diyordum şuan hem monitörüm, hem televizyonum LG.

    Klavye de şuan bozulsa yenisi 1500-2000 lira olmuş, ben de uygun bir membran deneyebilirdim Türkiye'den almak zorunda kalsam.

    ben bu kaliteli çevre birimleri alırken fiyatlar acıtmıyordu yani corsair K70 alırken çok da düşünmemiştim, şuan bu fiyatlardan almak istemem.

    jackjoker and RFID beğendi

  8. 4 hours ago, jackjoker said:

    Mekanik klavye tamamen gereksizlik. Sürekli sorun. Hangi marka olursa olsun bir süre sonra gidiyor. Arıza oranlarında da mekanikler tepe noktada. 
    ayrıca bundan 5 yıl öncesine kadar tüm dünya membran kullanıyordu. Ne sıkıntısı varda mekanik ihtiyacı doğdu? Bende kandım kabul ediyorum. Ama geri döndüm membran a. Çok da mutluyum. 

    çakma switch'ler kullananlar sorun yaşıyor doğrudur, cherry mx marka switch kullananlarda sorun yok.

    aile ve arkadaş çevremde 20 tane bilgisayarın bakımı bende, ister istemez membran da kullanıyorum. kendi klavyemden sonra parmaklağım ağlıyor resmen yazamıyorum.

    yeni nesil membran'lar mutlaka iyidir güzeldir de, bir süre sonra sertleşiyor tuşları. kaliteli bir mekanik hala doğru yatırım, şuan benim bilgisayarımın en eski parçası klavye, 5 senedir kullanıyorum daha da en az 5 sene gider.


  9. 1 hour ago, wazzap said:

    Kaptan efendi, sen ilk önce witcher'ı %100 yap. :baba:

    yaparım onu sıkıntı yok zaten çer çöp, combat ile alakalı achievementlar kaldı yoksa hikaye vs. açısından yapılmadık iş yok.

    3. kez oynayacağım witcher ama rtx 3080 lazım önce :D