OnLyTNT

@@JardeL
 
yuh artık ya, ben de diyorum "yapı kredi amazon'dan her harcamamı otomatik 3'e bölerdi, bunları niye bölmedi acaba" diye...
 
çer çöp bir sürü şey üçe bölündü, ne zamandır yaptığım en büyük harcama tek çekim girecek şimdi 
 
@@infestor
 
Visa, master card, ya da american express olduktan sonra istediğiniz bankanın kartı ile alışveriş yapabilirsiniz.
 
Kendim başlarda yaşadığım ve genel olarak yaşanan bazı sorunları yaşamamanız için anlatayım.
 
1- Hesabınıza ilk kez kart tanımladığınızda amazon kartı eklemek ve sorunsuz çalıştığını görmek için karttan 1 dolar çeker ve geri yatırır, eğer kullandığınız kart sanal kart ise ve limit "0" ise parayı çekemez, sonra o kartı eklemek için uğraşır durursunuz. Mutlaka limit olduğundan emin olun.
 
2- Amazon mal tedarik edilip, kargoya verildiği ana kadar kattan herhangi bir tahsilat yapmaz, yani "sanal kartın limiti günün sonunda sıfırlansın seçeneğini" seçerseniz ürün kargolanırken çekemez yine sorun yaşarsınız.
 
3- Billing adresiniz bankaya verdiğiniz il ve ilçe ile aynı olmaz ise sorun yaşayabilirsiniz.

Bir süre araştırdıktan sonra özellikle .pdf formatında makale okuyabilmek ve kitap okuma alışkanlığımı geri kazanabilmek adına Kobo e-okuyucu almaya karar verdim. Kindle alıp reklamı kaldırtmak, uyumlu e-kitap aramakla uğraşmak vb. gibi aslında basit ancak benim uğraşmak istemediğim şeyler için biraz da bu kararı aldım. D&R'ın (haliyle Doğan Medya'nın) arkasında olduğu bir ürün, yine babil.com tarafından satılan Calibro da mevcut ancak aradığım bazı özellikle Calibro'da olmadığı için Kobo daha mantıklı geldi. Kobo'nun kendi mağazası aracılığıyla milyonlarca kitaba ulaşılabildiği ifade edilse de resmi olarak Türkiye'de D&R ve idefix.com (yine Doğan Medya) tarafından satılan Türkçe kitaplarla sınırlıyız diyebiliriz, resmi olmayan kitaplar için bir sınır yok elbette
 
Bu haftasonu D&R'da bütün cihazları tek tek inceleme fırsatım oldu, aslında Aura H2O almak istiyordum ancak gördüğümde ciddi bir hayal kırıklığına uğradım, ekran boyutu küçük olmasına rağmen su geçirmezlik için yapılan modifikasyonlarla alet büyümüş ve arkası gerek aura one'da gerekse de aura'da bulunduğu gibi zarif değil. Bu zariflik kısmına takılmıyorum diyenler için de kötü bir haber, elde rahat durmuyor bu haliyle. Yine de D&R'a gittiğimde Aura H2O'yu 100 TL indirimle görünce alasım geldi, 549 TL fiyatı oldukça uygundu, fiyat uygunluğu aklımı çelemedi ve 800 TL'ye Aura One aldım.
 
Kutusu çok zarif güzel bir ürün, kutu içerisinden sadece micro usb kablosu çıkıyor, adaptörü yok. Bu haliyle neden adaptör koymazlar anlayamıyorum, adaptör olmadığı için ilk başta taşınabilir pile taktım ve açma tuşuna bastım, alet açıldı, wi-fi ağına bağlandı ancak güncelleme aşamasına gelince pil seviyesi %30 altında olduğu ve yeterli şarj edemediği uyarısı verdiği için açılmadı. Ben de iphone adaptörüne bağladım ve hemen açıldı, normalde iPhone'u çok rahat şarj eden taşınabilir şarj cihazıyla bir uyumsuzluk yaşadım yani. Gerçi bu bir sorun yaratmaz diye düşünüyorum, adaptörle şarj ettiğimde yaklaşık 1-1,5 saatte %100 doluluğa ulaştı ve ilk kitabı okuduğumda %95'e ancak inmişti ki bu sürede wi-fi üzerinden Osmanlıca-Türkçe sözcükleri de google üzerinden arattırdım, .pdf'ler yükledim vs. Adaptörü yanında gelseydi iyi olurdu.
 
İlk kurulum anında hangi hesap üzerinden bağlanmak istediğinizi soruyor, ben yeni bir Kobo hesabı açtım, kredi kartı istemiyor, bu hesabı da idefix.com hesabımla ilişkilendirdim (internet sitesinden çok kolay halledilen bir işlem ve Türkçe), hatta ilk ilişkilendirme anında Peyami Safa'nın Fatih-Harbiye kitabını da satın aldım. Satın alma işleminin hemen ardından Aura One kendiliğinden wi-fi üzerinden güncelleme yaptı ve kitabı indirdi. 
 
Kobo Aura One'ın en büyük özelliği maviden koruyucu olarak adlandırdığı doğal ışık özelliği, başlangıçta bunu otomatik olarak açık bırakıyor ancak bu özellik otomatik modda çok sinir bozucu oluyor, aynı oda içerisinde bile sürekli ışık ayarı değişip duruyor, bu nedenle bunu otomatik modda bırakmamak lazım. Parlaklık %10 civarında fazla fazla yetiyor, aydınlatmasız ortamda göz yormadığı gibi loş ortamlarda da çok iyi bir görüntüsü var. Ekranı büyük olsa da çözünürlüğü yüksek olduğu için .pdf dosyalarındaki resimleri de anlaşılabilir şekilde görebiliyorsunuz (ki çok iyi birşey)
 

 
Elde tuttuğunuzda nasıl olduğuna dair birkaç foto aldım, arkadaki Blackberry'nin elde durmasına benzer his yaratan yapı çok hoşuma gitti benim, yine ele tam oturuyor oluşu da güzel. Ana ekrandan istediğiniz herşeye ulaşabiliyorsunuz. DRM'siz .pdf dosyalarını direkt olarak bilgisayara usb üzerinden bağlayarak atabiliyorsunuz.
 

 
Mac üzerinde usb bellek olarak görünüyor, attığınız .pdf'ler direkt olarak açılıyor, genel olarak makaleler için %125 büyütmede daha rahat okunuyor, çünkü tam sayfa büyüklüğünde yazılar okunabiliyor olsa da çok küçük kalıyorlar. Bunu ayarlamak da gayet kolay. Bellek tam 8 GB değil bu arada, 7,23 GB olarak görünüyor. 
 
Bugün biraz kurcalayarak okuma fırsatım daha oldu, ekran kalitesi çok çok iyi, büyüklük olarak da 6"'lik modeller bana küçük geldiği için çok iyi geldi, ancak .pdf formatında makale okumayı planlamıyorsanız 6" olan versiyonu aura da fazlasıyla yeterli gelir. Bu ürünlerin çok uzun seneler kullanılabiliyor olması nedeniyle bir kere alırken en iyisini almak ve sonrasını unutmak gerekli diye düşünenlerdenim. Aura H2O halen 550 TL, yine Glo HD modeli de D&R'da satışta, internet üzerinden stokta yok görünüyor ancak Maltepe Carrefour'da mevcut. İnternet üzerinden makale takibi için pocket üyeliği gerektiriyor, henüz kullanmadım, onu da kullanınca buraya ekleme olarak ilave ederim.
 
 

Önemli bir gelişme değil. Şu saçma sapan streaming olayına Microsoft'ta girmiş, çünkü bir o kalmıştı.
 
Oyun oynayan adamı izlemek nedir abi?

Şöyle bir durum var:
 
1080p 800 dpi kullanıyorsanız atıyorum, 1440p' ye geçince aslında "1080 piksel genişlik" için bir ucdan öbürüne götürürken hemen hemen aynı mesafede fareyi sürüklüyorsunuz. Fakat geri kalan 360 piksellik mesafeyi almak için fareyi biraz daha çekmek gerekiyor. Bu "psikolojik" olarak yavaşlık hissi veriyor. Düşük sens kullanan oyuncuları izlerseniz özellikle bu hissiyat oyunlarda uzun bir kalası hareket ettirmek gibi bir şey , adam pad üstünde 20 cm yol alır, ekranda 5 cm kayma olmaz .
 
Ya padi genişleteceksiniz ya da ayarlardan katsayıyı arttıracaksınız veya dpi yükselterek aynı mesafede daha çok pikseli tarayacaksınız. Yukarıdaki örneklerde görüleceği üzere herkes nasıl rahat ediyorsa o şekilde ayarı vermiş .

Geldiler hele şükür
 

Geçen cuma akşamı Amazon'dan siparişini verdiğim monitör ayağım bu sabah elime ulaştı;
 
https://www.amazon.com/gp/product/B00YJEQ83G/ref=oh_aui_detailpage_o00_s00?ie=UTF8
 
Ayak gayet güzel, kurulumunu yaptım. Ortamı bi toparlayayım paylaşacam fotoğrafları.

2. campaign uçak bölümü mest etti beni...
 
bu arada i7-2600k ile şuan 2560x1440p bütün ayarlar ultra 100-120 fps arası alıyorum. o min specs. de yazan i5-6600k olayı biraz yalan heralde.
 
valla helal olsun şu 2600k'ya yahu, 5 sene sonra bile bf1 gibi oyunda üzmedi beni, i7-6700k almasam da olurmuş resmen...

http://www.dx.com/p/xiaomi-w1n-portable-usb-2-0-powered-wi-fi-access-point-adapter-white-322131#reviews
 
allahtan ingilizce programını yapmış eleman.
 
Adamlar yanında bir tane tıraş bıçağı da yollamışlar.
 

 

Carmack' ın teknoloji öngörüleriyle, tamamen finansal odaklı gidişatın birbirini tutması mümkün değil zaten. Carmack' ın 3D' nin ilk emekleme zamanından kalan kafa yapısına günümüz kapitalist düzeninde yer yok. Acı ama gerçek...
 
Async kodlama süresini kısaltıyor mu? Performans artışının kodlama zamanına göre kazancı nedir? Tüm bu uğraşın tüm projeye ne kadar finansal artısı var? Bu sorular önemli, yoksa yemişler yaptığı uçan kaçan hesaplamaları. Yapımcılar haticeye değil neticeye bakıyor.

D2 çelik, scandi namlu, macassar ebony ve volkanize fiber kabza, mozaik pimler... Bülent Çakır ustanın eseri. Namlunun öbür yüzünde adım yazıyor .
 

Kimsenin haberi olmadı veya kimse sallamadı sanırım . Fena olmamış ama Kirk' ün wahlı iğrenç solosu olmasa daha iyi olabilirdi. Kusturdun artık be Kirk... Sound ve tarz olarak Death Magnetic ile yakaladıkları dalgaya sıkıca sarılmışlar...
 

https://www.youtube.com/watch?v=dBHSvxG-F_k

Android özgürlüğünü sadece 2-3 icon değiştirmek olarak görmek ne kadar yanlışsa, Apple'ın kapalı sistemini de "güvenli" olarak tanımlamak o kadar yanlış. Bkz: celebrity icloud hack skandalı. Benim başıma gelmez diyorsanız sorun yok tabi.
 
Konu yine gereksiz yerlere doğru gidiyor. O yüzden android vs apple olayına daha fazla girmeyelim. Note 7 hakkındaki görüşüm bu başlıktaki iki önceki mesajımda görülebilir.

Kanun değişmedi, tüketicine leyhine olan karalar duruyor. Yani bunların alayı üç kağıtçı. Sırf bu yüzden fibere geçmedim.
 
Hepsinin sözleşmesinde kanunlara aykırı maddeler var. Hukukun düzgün işlediği memleketlerde o sözleşmelerin üstüne 100 milyon imza atın, geçerliliği yok.

Ev alacaksanız kesinlikle emlakçıdan ev almayın. Sahibinden satılık evlere bakın, doğrudan ev sahibiyle oturup pazarlığınızı yaparsınız.
 
@@Lightning McQueen 'e ekleme yapmam gerekirse, 1+1, 1+0 evlerin çoğunlukta olduğu sitelerden, binalardan ev alırken iki defa düşünmek lazım. Birçok apart sahibi bu apartları günlük kiralama yoluna gidiyor, böyle olunca da o evlere, sitelere giren çıkan kim belli olmuyor. Günlük kiralanan apartların hemen tamamının da fuhuş maksadıyla kiralandığını göz önüne alırsak, eşiniz, çocuğunuzla böyle bir ortamda oturmak istemezsiniz diye düşünüyorum.

ben evde yokken noel baba gelmiş 
 
    
Kutuyu henüz açmadım, bi unboxing videosu mu çeksem acaba 
 
paketlemedeki kalite göz yaşartıcı düzeyde, birazdan duyacağım ses hakkında bana iyi bir fikir veriyor.
 
    
 
ps: comfortably numb dinlerken de kendini jiletlemek mümkünmüş...

Bariz haksız olduğu halde sorunu çözmeyip tüketici hakem heyetlerini veya mahkemeleri meşgul eden firmalara yaptırım uygulanmadığı sürece sorun çözülmez. Firmalara yaptırım uygulamasını ise bizimki gibi kapatalizmin acımasızca yaşandığı, tüketicinin de en az firmalar kadar dangalak olduğu ortamlarda yapamazsınız.
 
Bir de SanalMarketim' i tavsiye edenler henüz orayla bir sorun yaşamamış sanırım .

Bariz haksız olduğu halde sorunu çözmeyip tüketici hakem heyetlerini veya mahkemeleri meşgul eden firmalara yaptırım uygulanmadığı sürece sorun çözülmez. Firmalara yaptırım uygulamasını ise bizimki gibi kapatalizmin acımasızca yaşandığı, tüketicinin de en az firmalar kadar dangalak olduğu ortamlarda yapamazsınız.
 
Bir de SanalMarketim' i tavsiye edenler henüz orayla bir sorun yaşamamış sanırım .

Anlaşıldı hocam iade edilecek

O yee man o yeee!!
 
Gearbest' ten aldığım ilk parti ürünler geldi. Normalde bayramdan önce gelmişti hatta 15 gün içerisinde teslim edilmiş olacaktı ama PTT sağolsun , neyse buna da şükür
 
Çanta on numara beş yıldız, çakı zaten fiyat/performans canavarı herkesin beğendiği/aldığı bir model (Sanrenmu 7010 merak eden varsa).
 
Gearbest' teki kankalarıma puanım 9.
 

 

 

kredi kartınızda ve limitinizde sorun yoksa normal, sorduğunuzda verdiğimiz teslim tarihine yetişecektir diyecekler.
 
1 hafta sonra hala gönderilmediyle chat ve mail yoluyla sorabilirsiniz ama onun da şöyle bir riski var. aldığınız ürün 85 dolardan pahalı ise yani import fee alındıysa hiç sormayın, bırakın i-parcel ile göndersinler.
 
çünkü şikayet ederseniz hemen kargolayıp ya UPS'e ya da DHL'e veriyorlar, bu durumda %95 gümrüğe giriyor ve import fee'niz geri gelmiyor, i-parcel'de ise %50 gümrüğe girmeme şansı var.
 
misal ekran kartım 650 dolar + 120 dolar import fee'si vardı, i-parcel ile gümrüğe girmeden geldi, 120 doları geri yatırdılar. DHL zaten kesin sokuyor gümrüğe, UPS'de de giriyor çoğunlukla o yüzden hiç ellemeyin.
 
85 dolar altındaysa sorabilirsiniz, bazen shipping ücretini geri yatırıyorlar hemen kargoya verilmedi diye, ama diyecekleri şey "estimated delivery date" tarihine yetişecektir.

Samsung ile Google arasinda da benzer bir sey oldu. Samsung dunyadaki en buyuk android isletim sistemli telefon ureticisiyken durduk yere kendi OS'unu duyurdu. Uretip satacagindan degil ha "bak ben sana mecbur degilim, istesem yaparim" demek icindi. Isin bir de bizim bilmedigimiz kismi var.
 
Steam OS'u olayini da ben buna benzetiyorum. Valve Microsft'un planlarinda bizim bilmedigimiz seyleri biliyordu belki.
Benim dusuncem Microsoft'un xbox for windows (xbox oyunlarinin da windows'da calismasi) seklinde bir dayatmaya gitmeyi planladigi DX12 (Amd Mantle) nin ise bunun bir parcasi olacagi bilgisini aldilar. Mantle uyumlu donanim sahipleri xbox marketten satin aldiklari xbox oyunlarini Windows 10 yuklu bilgisayarlarindan oynayabileceklerdi. Oyun ureticileri ise xbox icin hazirladiklari oyunu iki tik ile Windows'a port edebileceklerdi.
Yani Microsoft oyle birsey yapacakti ki windows uzerinde oyun oynatan adamlar Microsoft'un kucagina oturmak zorunda kalacaklardi.(Ayrica bkz. Nvidia'nin Valve ile yakinlasma tarihi.)
 
Steam OS bir mesajdi ve muhtemelen yerine ulasti ki Valve uzerine fazla dusmedi. Eminim mesaj yerine ulasmasaydi Valve Steam OS'u cok daha one cikarirdi diye dusunuyorum.
Steam OS icinde "sozde" gizlenmis HL3 kodlari mevzularina hic girmiyorum.(Bkz. Save the best for last)
 
Steam aslinda Microsoft'un hayaliydi ama beceremedi. (Bkz. Games for Windows)
 
Buyuk oyunu goren Gabe.

Yukarıda verilen linkten müsadenizle alıntı yapıyorum.
 
 
Bu adamın açıkça sayısal haberleşme ve genel olarak bahsettiği USB tanımlamaları konusunda bir halt bilmediğini veya bilerek çarpıttığını görebilirsiniz. Diğer bölümlerde de "yes but however" kalıbı sıkça kullanılıyor ve "however" ibaresinden sonrasında bilimsel olarak bir dayanağı olmayan laf kalabalığından ibaret.
 
Normal olarak 3.3 V CMOS için lojik 1 "en basit manada" 2.4 - 3.3 V arası kabul edilir ve bu vatandaşın söylediği gibi 2.4 altı logic 0 olarak kabul edilmez. Lojik 0, için seviye 0-0.5 V aralığıdır. Yani bu iki aralığın dışında kalan gerilim değerleri tanımsızdır. USB' de veri iletimi bundan biraz daha karmaşık olup D+ ve D- olmak üzere iki ayrı hattın arasındaki gerilim farkı ile gerçekleştirilir. Yani 3.2 V lojik 1, 2.9 V lojik 0 gibi bir mantık işleyişi hiç bir sayısal haberleşme sisteminde yoktur (benim bildiğim). Lojik seviyelerin doğru algılanması, data aktarımının doğru gerçekleşmesi için uygulanan bir çok teknik var ve bunların hepsi iletim hattında oluşacak sıkıntıların elenmesi için geliştirilmiştir. USB teknolojisinde D+ ve D- şeklinde iki ayrı hattın kullanılmasının sebebi temelde budur ve USB tanımlamalarında yer alan şartlar yerine getirildiği sürece veri transferi konusunda en ufak sıkıntı yaşanmaz, çünkü bu tanımlamaların ve standartların ortaya konuş amacı zaten veri iletimini sorunsuz ve doğru gerçekleştirmektir....
 
İsteyen dilediği kabloyu kullansın kimse karışamaz ama kablo satmak için bilimsel gerçeklerin çarpıtılması bambaşka bir şeydir. Bu tip şeylere dikkat edin yeter ki...

Yukarıda verilen linkten müsadenizle alıntı yapıyorum.
 
 
Bu adamın açıkça sayısal haberleşme ve genel olarak bahsettiği USB tanımlamaları konusunda bir halt bilmediğini veya bilerek çarpıttığını görebilirsiniz. Diğer bölümlerde de "yes but however" kalıbı sıkça kullanılıyor ve "however" ibaresinden sonrasında bilimsel olarak bir dayanağı olmayan laf kalabalığından ibaret.
 
Normal olarak 3.3 V CMOS için lojik 1 "en basit manada" 2.4 - 3.3 V arası kabul edilir ve bu vatandaşın söylediği gibi 2.4 altı logic 0 olarak kabul edilmez. Lojik 0, için seviye 0-0.5 V aralığıdır. Yani bu iki aralığın dışında kalan gerilim değerleri tanımsızdır. USB' de veri iletimi bundan biraz daha karmaşık olup D+ ve D- olmak üzere iki ayrı hattın arasındaki gerilim farkı ile gerçekleştirilir. Yani 3.2 V lojik 1, 2.9 V lojik 0 gibi bir mantık işleyişi hiç bir sayısal haberleşme sisteminde yoktur (benim bildiğim). Lojik seviyelerin doğru algılanması, data aktarımının doğru gerçekleşmesi için uygulanan bir çok teknik var ve bunların hepsi iletim hattında oluşacak sıkıntıların elenmesi için geliştirilmiştir. USB teknolojisinde D+ ve D- şeklinde iki ayrı hattın kullanılmasının sebebi temelde budur ve USB tanımlamalarında yer alan şartlar yerine getirildiği sürece veri transferi konusunda en ufak sıkıntı yaşanmaz, çünkü bu tanımlamaların ve standartların ortaya konuş amacı zaten veri iletimini sorunsuz ve doğru gerçekleştirmektir....
 
İsteyen dilediği kabloyu kullansın kimse karışamaz ama kablo satmak için bilimsel gerçeklerin çarpıtılması bambaşka bir şeydir. Bu tip şeylere dikkat edin yeter ki...

Corsair M65 Pro RGB mini inceleme/ görüşler:
 
- Janjanlı fare sevmem aslında, oyunculuğa bir katkısı yok, bebelere balon tarzı bir şey bu renk olayı. Arayüzden kapatılabiliyor olması iyi ama bir yandan da güzel gece lambası vazifesi görüyore
- Fare oldukça ağır. Ben farenin zeki, çevik ve aynı zamanda ağırını severim. İlk defa aldığım farenin içine kurşun eklemedim .
- Yandaki "snipah" butonu işlev olarak güzel ama parmağım tam olarak yetişmedi, alışmam lazım.
- Sineğin üstünde dpi değiştirme olayını hiç kullanmam, gereksiz. Kapatılabiliyordur umarum, henüz basmadım ama yanlışlıkla basılabilir sanki.
   (Ek: Sonradan baktım detaylı ayarları var butonların vs.. arayüz gayet iyi durumda, her türlü ince ayara müsait, 10 numara 5 yıldız)
- Tekerin gayet güzel hissiyatı var, kıvırtması hoş, gürültüsüz
- Teflon ayaklar, alumn (bu arada aircraft grade dediği nane sert eloksal kaplama anasını satim evde bile yaparsınız biraz kimya bilgisi ile) taban güzel
- Yan gripler çok iyi ama sol tarafta baş parmağın oturduğu kanat fazla geniş, alışamazsam ufak bir modifikasyona giderim orda, acımam 
- Farenin genel üretim ve malzeme kalitesi gayet iyi. Tuş hissiyatını çok beğendim. Kablo biraz kazık gibi
- Bunca yıldır 400-800 dpi oynamışım, 360 derece dönüşüm 15 cm. 12000 dpi gereksiz ama koyuyorlar işte, numara yükselince bir halt olmuyor. Bu yorum ve yukarıda yer alan bir kaç yorum bu fareye özel değil elbette...
- Fare büyüklük olarak Salmosa ve MX300 kasasına oturtulmuş Logilere vb. tüm claw grip profildeki genel farelere göre az biraz daha etli ama ergonomisi, tutuş hissiyatı açısından çok yabancılık çekmedim. Çünkü yan profilden baktğınızda bu fare direk Mx300 profilinde ama azcık daha büyük, eli dolduruyor. Daha da alışacağımı düşünüyorum. Fare ne büyük ne küçük bana göre, tam ortada. WMO 3.0 bana büyük geliyor mesela, Deathadder da buna benzer bir profile sahip.
 
Şimdilik bu kadar...