Otomobil Hakkında Her şey
6 6

Bu konuda 3.892 mesaj var

Arkadaşlar Clio'da bile 7" R-Link ekran var, bu ekran da gayet güzel gelir Türkiye'ye... Muhtemelen baz donanımda bile bu ekran olacak.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

69.000 TL'ye 20 ay önce aldığım Corolla üzerinde zerre kadar değişiklik olmadan 94.400'e satılıyor. Birileri enflasyon %7-8 mi diyor hala ? Hiçbir şey yapmadan 100.000'lik arabaya biniyor olacağım günler geliyor hadi hayırlısı:)

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

@@pentaman

Sen arabayı alırken 1 Euro = 2.3 TL civarlarındaymış. Şimdi 3.36 TL

Vergiler değişti mi bakmaya üşendim, doğaldır bu fiyatlar. Biraz döviz artışı ile fiyat yükseliyor, biraz da hazır onu yapmışken giydiriyorlar. Öyle öyle gidiyor işte.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Hocam ben arabayı aldım 1 hafta sonra ÖTV zammı geldi, sonra kur farklılıkları başladı. Burada bulunan sıkıntı yakında lüks araba diye bir kavram kalmayacak olması. Devalüasyon dillendirilmiyor ama artık normal bir aile arabası 100 binden satılıyor. Böyle giderse aynen Mr. Smith'in bahsettiği duruma geliriz :)

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Volvo V40 icin ne dusunuyorsunuz?.. Benim kafami bagaj ve arka koltuklar karistiriyor... Bulursam 80 civarina 2. el almayi dusunuyorum, deger mi ne dersiniz?.. 

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Opel kullanıcıları arasında sanırım marka fanatizmi hastalığı çok yaygın.

 

Dikkatimi çekti; bugüne kadar arabam.com, otopark.com veya diğer otomobil sitelerinde ne zaman Opel ile ilgili bir eleştiri olsa, ne kadar mantıklı ve objektif de yapılsa onlarca negatif  puan alıyor. Astra SW'nun arkası dar dedim diye 20 tane negatif oy almışlığım "Astra spor araba tabii arkası dar olacak" cevaplarıyla muhatap olmuşluğum var :) Allah akıl fikir versin... 

 

Neyse, dikkatimi çekti paylaşmak istedim. İyi ki burada "beğenmedim" butonu yok.  : :)

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Opel, Peugeot, Citroen gibi ezik markaların kullanıcıları markanın ezikliğini paylaşıp "İnadına Opel (veya Peugeot, vs.)" moduna giriyorlar. Gayet normal bir durum, umursamamak lazım.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Peugeot ve Citroen kullanıcılarında benzer tepkileri görmüyorum hocam; en azından mantıklı eleştirilere böyle tepkiler verdiklerini görmüyorum. Bir de onların haklı nedenleri var çünkü bahsi geçen markalar yalan yanlış çok eleştiriliyorlar. Çünkü bu markalara karşı aşırı bir ön yargı var ama Opel'e karşı böyle bir ön yargı yok; hatta Türkiye'de Opel VW gibi çok yüksek bir imaja sahip...

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Hocam bende opel var ama çok da fifi modundayım. Açıkçası ucuz ve yedek parça sorunu çekmediğim için rahatım ama diğer yandan bu kadar takoz bir araba daha olabilir mi diye arada sorguluyorum kendimi. Motoru sağlam haliyle bile yağ yakan, vites aralıkları saçma sapan olan (çok uzun 3. vites ve çok kısa 5. vites gibi) bir araba daha yoktur herhalde. Ha bagaj vs hatchback bir araba için yeterli ama benim gözüm başka markalarda artık. Değiştirme zamanı geldi. Hanımı da düşünerek otomatik vites istiyorum. Sıfır alacak güç kalmadı mardinden taşınmak vs doktoraya başlamak çocuğu kreşe vermek bütçeyi bayaa sarstı. Dolayısı ile birazcık sabır ile ancak eldekini kafa kafaya takas edebileceğim  otomatik vites bir corolla filan bakıyorum 2000 model civarı.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Yav benim üniversiteden bir arkadaşım var. Bafra'da yaşıyor. Durumu çok iyi değil. Evlenirken hanımla birlikte sağa sola gitmek lazım olur diye 95 model bir Opel Corsa aldı. Arabanın her tarafından sorun akıyordu. Eski araba sonuçta. Benim arkadaş kafasında Opel'i ve GM'i acaip büyütmüş. Opel'in aslında Mercedes ayarında araba olduğunu ama hakkının yendiğini filan düşünüyor. İkisi de GM markası olduğu için Corvette'i tasarlayan adamların Corsa'yı da tasarladığını hayal ediyor.

 

Neyse, bu arkadaşın geçen sene bebekleri oldu (ikiz). Corsa yetmemeye başladı tabi. Daha büyük bir araba alacak, ama fazla para da vermek istemiyor. Yine 10 yaşında filan arabalara bakıyor. Ben kendisine gayet mantıklı seçenekler sundum. İlk başta SW almasını önerdim. Eşi SW istemiyormuş. Çok hantal görünüyormuş. Bafra'nın köylüsü bir kızın otomobiller konusunda yorum yapması beni derinden etkiledi. Kia veya Hyundai önerdim. Özellikle eski kasa Kia Ceed gayet sağlam bir araba. İstemedi. Renault Megane önerdim. Servisi bol, parçası ucuz. Eşi "herkeste var" diye istememiş. Kendisine bir doz Morgan Three Wheeler yazıyorum. Hyundai i20 önerdim, küçük geldi. Ford Focus önerdim, konforsuz buldu. Skoda Octavia önerdim, sedan istemiyorlarmış. Aslında bunların hepsi bahane. Arkadaşım "hakkı yenen" Opel'den başka araba almak istemiyordu. Sonunda da gitti 2005 model Astra aldı.

 

Şimdi ben bunları boşuna yazmadım. Tamam 10 yaşında arabada elbet bazı sorunlar olacak ama Opel'de çok saçma sorunlar var. Kornası bir çalıyor, bir çalmıyor. Çalınca bazen müzik sisteminin sesi açılıyormuş kendiliğinden. Ya o kadar araba kullandım, çok yaşlılara da denk geldim, kornasına basınca sesi açılan araba hiç görmedim. Bu durum arkadaşımın arabasına özgü değilmiş. Opel'lerde direksiyonun içinde CIM modülü diye birşey varmış. Bu sık sık arıza yapıyormuş. Opel forumları bundan şikayet edenlerle doluymuş. Kimisi yurtdışından getirtiyormuş, kimisi kendisi söküp temizleyip tekrar takıyormuş ve düzgün çalıştığını iddia ediyormuş filan. Ya ön takımdan ses gelsin, motoru aksasın, turbosu bozulsun, bunlar zaten beklenen mekanik arızalar. Tüm arabalarda eninde sonunda olacak. Bunlar olsun da, böyle korna çalmaması gibi osuruktan arızalar olmasın. Oluyorsa da o firmanın arabalarının kaliteli olduğu iddia edilmesin.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

@@JardeL, bagajın biraz küçük oluşu ve geri görüşün nispeten kısıtlı olması dışında gayet alınabilir bir araç.

 

Opel mevzusunda, GM grubundaki çoğu markayı dikkate almamak lazım bence. Zira Opel'in elle tutulur nerdeyse pek az yanı var (özellikle de rezil Corsa'ların). Saab bile, adamları sallamayıp göz göre göre iflasa gittiyse vardır bir bildikleri. :) O yüzden çevremdeki Opel fanboylarını genellikle görmemezden geliyorum.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

 

Neyse, bu arkadaşın geçen sene bebekleri oldu (ikiz). Corsa yetmemeye başladı tabi. Daha büyük bir araba alacak, ama fazla para da vermek istemiyor. Yine 10 yaşında filan arabalara bakıyor. Ben kendisine gayet mantıklı seçenekler sundum. İlk başta SW almasını önerdim. Eşi SW istemiyormuş. Çok hantal görünüyormuş. Bafra'nın köylüsü bir kızın otomobiller konusunda yorum yapması beni derinden etkiledi. Kia veya Hyundai önerdim. Özellikle eski kasa Kia Ceed gayet sağlam bir araba. İstemedi. Renault Megane önerdim. Servisi bol, parçası ucuz. Eşi "herkeste var" diye istememiş. Kendisine bir doz Morgan Three Wheeler yazıyorum. Hyundai i20 önerdim, küçük geldi. Ford Focus önerdim, konforsuz buldu. Skoda Octavia önerdim, sedan istemiyorlarmış. Aslında bunların hepsi bahane. Arkadaşım "hakkı yenen" Opel'den başka araba almak istemiyordu. Sonunda da gitti 2005 model Astra aldı.

 

 

Yahu ben böyle evlilikleri anlamıyorum. Kadın arabayı kullanmayacak, parasını çıkartıp vermiyor, sadece yan koltukta oturacak, arabadan da anlamıyor, arabayı sabah akşam kullanacak erkekten daha çok fikir beyan ediyor ve onun istediği alınıyor sonuçta.

 

Tamam bu güzelmiş, değilmiş dersin de "herkeste var" diye arabayı aldırmamak tam bir kezban davranışı. Karısına bu konuda bile karşı çıkamayan adamda da suç var.

 

Belki arkadaşın sırf Opel almak için bahane de etmiş olabilir ama böyle çok kadın görüyorum.

 

Eşimin bir arkadaşı (ki okumamış da değil, doktor) sırf gri renk arabalar fakir arabası gibi gözüküyor diye kocasına aldırmadı 2. arabayı. Kendilerinde de beyaz araba var bu arada.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Eşimin bir arkadaşı (ki okumamış da değil, doktor) sırf gri renk arabalar fakir arabası gibi gözüküyor diye kocasına aldırmadı 2. arabayı. Kendilerinde de beyaz araba var bu arada.

 

Beyaz arabalara da "kiralık" ya da "şirket aracı" diye bakılıyor? :D

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Beyaz arabalara da "kiralık" ya da "şirket aracı" diye bakılıyor? :D

 

Ondan yazdım zaten, gri fakirse beyaz fasfakir olmalı. :P

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Eski arabalardan konu açılmışken hala muhafaza ettiğim  97 model bir Toyota Corolla var bu arabayı yaklaşık 10 senedir kullanıyorum. Rutin bakım ihtiyaçları dışında gerçekten masraf çıkarmadı. Ha vites geçişleri, yol tutuşu, verdiği konfor, sahip olduğu eksi teknolojiler ayrı bir konudur ama araç gerçekten de sağlam.

 

Türkiye şartlarında bugün alınacak araba Reno'dur hem yedek parça hem ikinci elinin düzgünlüğü açısından. Parası olan adamın alabileceği en iyi araba da BMW'dir.

 

Diğer konu kadınlar gerçekten artık araba satın alırken erkeklere çok fazla karışıyorlar. Hatta bir model üzerine anlaşılmış olsa bu sefer rengine iç kaplamasına kadar

burunlarını sokuyorlar bunun tek çözümü ise kadının çenesini kapatacak ona özel bir araba almak galiba...

 

Opel ile ilgili olarak geçen bir arkadaşın 2013 model Astra'sına bindim arabada ilk gözüme çarpan dizel motoru sesinde çalışan benzin motoruydu. İç aksesuarları güzel gibi görünüyor ama malzeme kalitesi çok iyi değil esasında. 

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Benim çevredem bir kaç arkadaşım Astra ile "yolda giderken kapanma" sorunu yaşadılar. Birisi sırf bu yüzden acilen aracını sattı... Araç yolda giderken motor duruyor ve tüm elektronik aksam devre dışı kalıyor... Bundan daha korkunç bir problem olabilir mi...

 

Opel gerçekten çok sorunlu bir araç... Millet Fransız arabalarına saydırır ama Opel sorunsuzluk konusunda bence Fransızlardan daha kötü durumda... İlginç bir anekdot daha paylaşayım. Bizim şirkette 4 Alman, 1 de benim dandik Fransız arabam var. Benim aracım 80.000 km'de; 2 adet Insginia var onlar da aynı şekilde, BMW 3.16 55.000km'de ve Fiesta 15.000km'de. Bu araçlar içinde arıza yapmayan tek araç benim dandik Fransız aracım; Insignia'lar 2-3 kez motor ve şanzıman arızası verdi. BMW en az 5 kez arızalandı, motoru falan indi aracın.

 

Türkiye'de otomobil konusunda çok saçma ön yargılar var... Mesela yeni Clio'da arka camlar tüm versiyonlarda manuel'di... Sanki arka camları elektrikli yapamıyormuş gibi Renault'ya söylenmeyen söz kalmadı, Renault da sonradan elektrikli cam ekledi ki bence B segmentinde arka camlar elektrikli olmasa da olur. Oysa Teknoseyir videosundan öğrendiğim kadarıyla Corsa'da durum böyleymiş ve bu durum nedeniyle hiç Opel'e saydıran görmedim...

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Ya kadınların karışma oranı arttı, çünkü artık karı koca birlikte çalışılıyor. Eskiden kadın evde otururdu, erkek çalışırdı, araba alınıyorsa bunun maddi yükünü erkek sırtlanırdı. Haliyle kadına sadece fikir belirtmek düşerdi. Şimdi araba krediyle alınıyor, karı koca birlikte çalışıp o krediyi ödüyor. Haliyle kadın gerçek anlamda arabanın yarısının sahibi oluyor. Kadınlarda bir eziklik var, bir hakka sahip olmuşlarsa sonuna kadar kullanmak istiyorlar. "Ben anlamam pek, sen uygun birşey seç işte" diyemiyorlar. İllaki müdahale edecekler. Müdahaleleri de saçma oluyor. Bu renk, döşeme deseni gibi şeyler yine akla yatkın şeyler. Estetik kaygı var işin içinde, bir mantığa sığdırılabilir. Bir de "filancanın kocası da aynı arabadan aldı geçen ay, şimdi biz de alırsak onlara özenmiş gibi olacağız" diyerek çok mantıklı bir arabaya itiraz eden de var. Onlar hepten fena.

 

Mesela Meza'nın bahsettiği Corolla gibi böyle acaip sorunsuz, kişiyi hiç üzmeyen bir araba marka fanatizmi yaratır. Honda Civic sahiplerinde çok görülür bu. Civic'in altyapısı çok kalitelidir, ayrıca araba acaip sorunsuzdur. Bakımları düzgün yapılırsa hiç arıza yapmaz. Yol tutuşu da arkadaki çift salıncaklı düzen sayesinde çoğu modern kompakt arabadan (burulma çubuklu arabalardan yani) iyidir. Bu yüzden mesela Civic kullanan birisinin arabasını değiştirirken tekrar Honda almak istemesine şaşırmam. Lakin Opel'de böyle bir durum yok. Mesela arkadaşımın eski Corsa'sının heryerinden arıza akıyordu. Aşağı yukarı hergün WhatsApp veya Facebook üzerinden muhabbet ederiz. Her muhabbetin başında mutlaka o gün yaşadığı arızayı anlatır. Bir gün çalışmaz, bir gün şanzımandan ses gelir, diğer gün motoru aksak çalışır, başka gün farları yanmaz, egzostu çürür, motoru yağ eksiltir, ot olur bok olur, arıza hiç bitmez. Bir insan neden böyle bir arabanın üreticisine hayran kalıp aynı markadan ikinci arabayı alır ki? Mazoşizm midir, nedir bu?

 

Fransız arabalarının üzerine yapışmış bir "çürük" etiketi olduğu doğru, ancak o etiketi hakederek aldı Fransızlar. Bir üründe kaliteyi belirleyen şeylerden biri de kalite kontroldür. Aynı fabrikadan çıkan on arabadan yedi tanesi çok sağlam, ama üç tanesi sıkıntılıysa o üretime kaliteli denemez. O yedi taneden birinin 10 yıl tık demeden çalışması o markayı kaliteli yapmaz. Bunu daha önce biryerlerde konuşmuştuk. Üreticiler çoğu parçayı dışarıdan alıyor. Mercedes'e de, Volkswagen'e de, Peugeot'ya da enjektör aynı yerden (Bosch) geliyor. Mercedes gelen enjektörlerin yarısını kendi standardına uygun olmadığı için iade ediyor. Volkswagen üçte birini iade ediyor. Peugeot onda birini iade ediyor. Bu kalite kontrol politikası tüm üretim sürecinde uygulandığı için maliyeti arttırıyor. X markanın Y markadan daha kaliteli olmasının sebebi zaten bu. Yoksa birşeyin nasıl çalışması gerektiğini, nasıl yapılırsa daha dayanıklı olacağını Fransız da biliyor. Bir nevi okul gibi düşünün işte. Tüm çocuklar aynı müfredatı okuyor, hatta aynı ders kitaplarını takip ediyor, ama mahalle lisesinde (Maltepe lisesi diyelim mesela) sınavlar kolay, hemen herkes geçiyor. İyi bir lisede (örneğin Galatasaray lisesinde) sınavlar zor, çalışmayan veya kapasitesi yetmeyen geçemiyor. Maltepe lisesinden ÖSS birincisi çıkması, GS lisesinin ilk 100'e adam sokamamış olması Maltepe lisesini GS lisesinden daha kaliteli yapar mı? Siz patron olsanız işe adam alırken geçen senenin ÖSS birincisi Maltepe lisesinden çıktı diye o lisenin mezunlarına öncelik verir misiniz? Durum aynen budur. Her fabrikadan sorunlu araba çıkar, önemli olan o sorunlu arabaların sorunsuzlara olan oranı.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

99 brava rutin bakımlarında da ekstra birşey çıkarmadı, onların dışında da.

Kusuru, her Fiat gibi boyasında ağır oranda vernik yanığı oluştu. 15 yaşına geldiğinde radyoteyp'in teyp kısmında kaseti tutan tırnak kırılmış; kaseti takınca aşağı doğru inip kafaya yaklaşıyor, eject'e basınca çıkıyor ve o pozisyonda kalıyordu. Artık kalmıyor :)

Bir de klasik elektrik problemleri var. Herşey düzgün çaışmasına rağmen bazen ön konsolda ki sis farı nın ışığı hafif yanıyor gibi oluyor :) Artık oradaki kablolar ne hale geldiyse.. açılıp bakılması lazım.

 

Uzun süredir araba bakmama rağmen almıyorum. Nedeni bir ton para verip, borca girip, sabit masrafları katlamama rağmen bana yeni arabanın sunacağı şeylerin Brava'dan yeterli kadar fazla olmaması. Bir dönem Amcama aldığımız üst donanım (sunroof ve otomatik vites yok) Octavia'yı kullandım. Gerçekten farklı bir his ama kasko, MTV, trafik sigortası falan düşününce Brava'yı gidip kucaklayasım geliyor.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Fransız arabalarının üzerine yapışmış bir "çürük" etiketi olduğu doğru, ancak o etiketi hakederek aldı Fransızlar. Bir üründe kaliteyi belirleyen şeylerden biri de kalite kontroldür. Aynı fabrikadan çıkan on arabadan yedi tanesi çok sağlam, ama üç tanesi sıkıntılıysa o üretime kaliteli denemez. O yedi taneden birinin 10 yıl tık demeden çalışması o markayı kaliteli yapmaz. Bunu daha önce biryerlerde konuşmuştuk. Üreticiler çoğu parçayı dışarıdan alıyor. Mercedes'e de, Volkswagen'e de, Peugeot'ya da enjektör aynı yerden (Bosch) geliyor. Mercedes gelen enjektörlerin yarısını kendi standardına uygun olmadığı için iade ediyor. Volkswagen üçte birini iade ediyor. Peugeot onda birini iade ediyor. Bu kalite kontrol politikası tüm üretim sürecinde uygulandığı için maliyeti arttırıyor. X markanın Y markadan daha kaliteli olmasının sebebi zaten bu. Yoksa birşeyin nasıl çalışması gerektiğini, nasıl yapılırsa daha dayanıklı olacağını Fransız da biliyor. Bir nevi okul gibi düşünün işte. Tüm çocuklar aynı müfredatı okuyor, hatta aynı ders kitaplarını takip ediyor, ama mahalle lisesinde (Maltepe lisesi diyelim mesela) sınavlar kolay, hemen herkes geçiyor. İyi bir lisede (örneğin Galatasaray lisesinde) sınavlar zor, çalışmayan veya kapasitesi yetmeyen geçemiyor. Maltepe lisesinden ÖSS birincisi çıkması, GS lisesinin ilk 100'e adam sokamamış olması Maltepe lisesini GS lisesinden daha kaliteli yapar mı? Siz patron olsanız işe adam alırken geçen senenin ÖSS birincisi Maltepe lisesinden çıktı diye o lisenin mezunlarına öncelik verir misiniz? Durum aynen budur. Her fabrikadan sorunlu araba çıkar, önemli olan o sorunlu arabaların sorunsuzlara olan oranı.

 

Hocam ben paylaştığım anektodu bir "sorunsuzluk kanıtı" olarak vermedim, yanlış anlaşılmasın. Ancak yine de; 2 tane aynı marka-model aracın 2'si de 50-60.000 km kullanımda 2-3 kez ciddi arıza veriyorsa, bu "tesadüf" ile açıklaması zor bir durum.

 

Genel olarak söylediklerinize katılıyorum; Fransızlar da boşuna "çürük"e çıkmadılar elbette ama son yıllarda Fransızların kalite konusunda çok yol aldıklarını düşünüyorum. Kendi aracım için internette araştırma yaptım ve ADAC dahil genelde Alman menşeli bir kaç istatistik kurumunun arıza istatistiklerini inceledim ve aracımın genelde ilk 20 içinde olduğunu gördüm. Piyasada yüzlerce model araç olduğunu düşünürsek, ilk 20'de olmak "tamamen sorunsuz" olmak demek ve bence büyük bir başarı.

 

Mesela Peugeot için 207 ile beraber kalite çıtasının çok yükseldiğini düşünüyorum. 207 kullandığım dönemde forumlarını sürekli takip ederdim, kesinlikle sorunlu denebilecek bir araç değildi. Arızaların çoğu münferit ve basit arızalardı. Bir "delil" değil ama Fiat'ta çalışan bir mühendis yakınımız var, üretim ve kalite süreçlerine hakim biri...Her zaman premium markalar dışında araç alınmaz der; kendisi de hep premium araç kullanır... Bu adam bile Peugeot 508'i çok beğeniyor ve alınır diyor... (Teknik olarak)

 

Kesinlikle Fransız otomobillerinin hayranı değilim ama sorunsuzluk konusunda son modellerine ciddi biçimde güveniyorum. Zaten dikkat ederseniz son yıllarda adı "sorunlu" ya çıkan bir Fransız aracı yok... (Peugeot 307 gibi)

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Uzun süredir araba bakmama rağmen almıyorum. Nedeni bir ton para verip, borca girip, sabit masrafları katlamama rağmen bana yeni arabanın sunacağı şeylerin Brava'dan yeterli kadar fazla olmaması. Bir dönem Amcama aldığımız üst donanım (sunroof ve otomatik vites yok) Octavia'yı kullandım. Gerçekten farklı bir his ama kasko, MTV, trafik sigortası falan düşününce Brava'yı gidip kucaklayasım geliyor.

 

Hocam bu konuda pek katılmıyorum. Aksine, yeni otomobillerin kullanım rahatlığı, yol tutuş ve frenleme başarısı, ses yalıtımı konusunda 2000'li yıllardaki araçların çok önünde olduğunu düşünüyorum. Bir süre 0 km bir araç kullansanız, Brava'ya bindiğiniz gibi inmek istersiniz diye düşünüyorum. Tabii vergi vs konusunda kesinlikle haklısınız.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Bazı marka ve modellerin belli üretim yıllarında sorun oranı fazla olabiliyor. Mesela astra H 2005 ten 2008'e kadar problemli bir araç olarak bilinir. Makyaj sonrası sorunları azalmıştır. astra J'de de ilk 2 sene sorun yaşayanlar oldu diye biliyorum. Diğer markalarda da böyle yeni modelin ilk 1-2 yılında spesifik sorunlar çıkabiliyor. Biraz olgun araç alınırsa risk azalıyor.

2008 yılında peugeot 308 alan arkadaşım biraz da kıllığından her ay servisteydi. Garip küçük küçük problemleri (kapıya su dolması, sileceklerin tam temizleyememesi, direksiyon düz durmaması vs.) vardı.

Normal şartlarda 10 seneden eski araçlarda sorunlar olacaktır. Bunu da vergi düşmesi ile tolere edebilirsiniz. Yeni araç olsa senelik 1000 tl vergi ödenecek, 10 senelik olsa ortalama 200 tl. İşte bu fark ile arabaya ekstra bakım maliyeti vereceksiniz yani değişen pek birşey yok. Ama yeni araba tabi ki herzaman daha güvenli olacaktır.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Çevremde opel kullanan herkes şikayetçi. 97 corsası olan arkadaş kaç defa yolda kaldı. 2003 corsası olan arkadaşın oto vites arıza yaptı. Kaç usta gezdi yapamadılar. Sonunda bunlar böyle dediler. Araç çok çabuk vites yukseltiyordu. Araba su eksiltmeye başlayınca sattı kurtuldu. 98astrasınolan arkadaş rot kırdı. Şansına şehir içinde yavaş giderken kırdı. 2004 corsası olan arkadaşın arıza ışıkları hiç sonmezdi. Aracı sattı ertesi gün conta yakmışlar. Yarı parasını karşıladı. Halaoğlu 2002 astra kullanıyordu. Satmış. Hayırdır dedim. Arızasından usandım dedi. Arabada çok temiz 120k kmdeydi dedi.

 

İş arkadaşım astra almıştı. Oda 2004 modeldi sanırım. Değişmedik sensor kalmadı 2500 tl sensore verdim diyordu.

 

Vesselam opelden özellikle eskilerden uzak durulmalı.

 

Ben parası az olan adama reno veya japon öneriyorum. Başka bişeye bakıpta maceraya gerek yok hiç.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

 

 

2003 corsası olan arkadaşın oto vites arıza yaptı

 

Bir arkadaşımda da oldu otomatik şanzıman arızası Almanya'dan şanzıman komple değişti. Ayrıca o arabada yolda kendi kendine kapanıyordu !

HB Opel Astra 2011 ve 2012 olması lazım .

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Yorum yazmak için üye olun veya giriş yapın

Yorum yazmak için üye olmanız lazım

Üye ol

Üye olun ve sitemizin tüm avantajlarından yararlanın!


Yeni bir hesap oluştur

Giriş yap

Zaten üyemiz misin? O halde giriş yap


Hemen giriş yap
6 6

  • Bu sayfadaki üyeler   0 üye

    Şu an bu sayfayı görüntüleyen bir üye yok