Deathknight

Death
  • Mesaj sayısı

    3.648
  • Üyelik tarihi

  • Son ziyareti

  • Days Won

    97

Reputation Activity

  1. TiesTorN liked şu konuya bir mesaj by Deathknight in Star Wars: Jedi Fallen Order PC/XONE/PS4   
    Oyunu oldukça geç oynadım ama bir kaç gündür oynayıp bitirme şerefini yaşamış oldum. Hikaye olarak gayet iyi, evrene ait 6 gezegene bağlı gezdiriyor bizi. Oyun eski bir yapım olsada görsellik kalitesi falan beni benden aldı. Epic grafiklerle oynayınca film modunda bir oyun sunumu yapıyor gerçekten. Oyun baştan sona aslında padawan kıvamında gidiyor, hep birşeyleri öğrenerek gelişiyor; obi-wanın dizisini izledikten sonrada aslında bunu oynarken bir jedi hayatını biraz daha detaylı anlatıyor bir nevi. BD-1 robot karakterineyse oyun boyunca acaip bir şekilde alışıyorsunuz ve ikisi arasındaki bağı çok iyi vurgulamış oyun, koskoca dünyalarda gezerken kendinizi yalnız hissettirtmemeside cabası.
    Oyun tam aksiyon demek doğru değil, zaten unsur itibariylede rpg öğeleride taşıyor ve kombat dinamiği aslında çok kolayda sayılmaz. Oyunun sonunda max skilleri açmış olsanız dahi çok basit bir şekilde ölebiliyorsunuz. Bazı boss fightlar epey bir cinnet geçirtçek kıvamdaydı. Jedi Master olarak oynadım 1-2 yerde cinnet gelmesin diye jedi knight zorluğa düşüp sonra tekrar master devam ettim. Bir yerden sonra gerçekten bayıyor çünkü; öyle bir kısır döngü var birde artık kontrolün dandikliğinden mi diyeyim nedir belkide oyun gamepad için daha rahat bir oynayışta sunuyordur onuda bilmiyorum şimdi. Klavye mouse ile oynadım ama kontrolcüden ziyade oyunun kendi kontrol dinamiği biraz hantal sanırım. Özellikle bloklama hikayesi bazen çalışmıyor seviyesindeydi(özel vuruşlardan bahsetmiyorum). Checkpoint sistemide bazen cezalandırma seviyesinde, onca şeyi yapıp belli bir yere gelemeden geberdiğiniz bazı büyük haritalarda hoooop aynı şeyleri tekrar yapmak zorunda kalıyorsunuz.
    Özetleyecek olursak, çok hoşuma gitti ve severek oynayıp bitirdim. Etrafı gezip, sağı solu koloçan etmek ayrı keyifliydi. Devam oyunu olarakta Star Wars Jedi: Survivor gelecekmiş heralde hoş bir bağlantı olur diye düşünüyorum.
  2. jackjoker liked şu konuya bir mesaj by Deathknight in Nvidia GeForce RTX40 Serisi - Hopper/Ada Lovelace (2022-2023)   
    RTX3000 için dlss 3 verilmezse tamamen yeni kart satış pazarlaması muhabbeti zaten. DLSS 3 için zaten açıkca DLSS 2 ' de kullanılan tekniğe 2 renderlanan karenin işlenerek yeni bir kare üretilmesi varsayımına dayanan bir mantık ile kullanılacak anlaşılan bu durumda yazılımsal bir durumu eski serinin hatta RTX2000' lerin bile işleyemeyeceği ne var sorusu geliyor insanın aklına ?
    Bunun haricinde kağıt üstü kas güçleri elbetteki farklı. Bu arada nvidia bu isimlendirme ara seriler vs derken iyice sıçış moduna girdi. 4080 gibi bir kart yapıyorsun çift versiyonu var biri AD103 diğeri AD104 temelli, kalkıp AD104' ten birde 4070 yapıyorsun temelde 4080' den farkı yok. "WTF???" dedirtiyor insana. Birde arkadaşlar normalde xx70 serileri eskiden bu yana orta kaslı seri diye biliriz burada arkadaşlar bellek arayüzünde 192bit hatta alt grup olan 4070 için 160bit gibi daha saçma ara bi bit değerine kadar iniyor o ne lan işiniz yoktu 128 - 256 arasına 192 koymuştunuz şimdi bide 160 mı çıkarttınız başımıza...
    Zaten bu aynı isim oyunları altında gelen saçmalama işi 3000 serisinde de son zaman patlak vermişti. Yani rtx3080 yaptınız 10gb üstüne 12gb geldi. Baktığında dersin ki evet 4k içindir 2gb daha fazla düşünülmüş heralde ama gel gelelim kendi donanım gücüde 10gb lıktan çok daha yüksek nerdeyse ti potansiyeli var. 3070 ti için gddr6x yapmışken kalkıp 3070 2. kez modifiye edip gddr6 yerine gddr6x eklemek ney ? Yani bu tamamen biz üretimde baya baya failler veriyoz ti yapamadık kartı yandan çaklı 3070 ama belleği daha iyi bant genişliği var teranesi.
  3. infestor liked şu konuya bir mesaj by Deathknight in Akaryakıt 50 TL'ye doğru giderken...   
    Aynı şeyi geçen bende yazdım
    Sanırım yarın gelecekmiş indirim, geçen haftada c.tesiye denk getirdiler.
    Zaten petrol pek 90 altında kalmaz dolarda yürüyor gıdım gıdım haftaya hemen tekrar gıdık gelir gecikmez.
  4. Deathknight liked şu konuya bir mesaj by ZvAnA in 2004 Sonata elden geçirme.   
    Arabayı kaportacıdan teslim aldım çok şükür. Kaportacıya verme sebebim; Arka sağ ve sol çamurluklar iç kısımlardan dışarı doğru paslanmaya ve boya kabarmaya başlamıştı. Bagajda yine 6-7 sene önce kimyasal bir malzeme taşımıştım iş nedeniyle. O taşımadan sonra bagajın tabanında ufak bir yerde yine paslanma olmuştu. Marşpiyellerde, dikiz aynalarında tamponlarda ufak tefek sürtme izleri dışında arka tamponda 3 kere kırmızı ışıkta duramayıp vuran geri zekalı şoförler yüzünden büyük çatlaklar ve boya dökülmesi vardı. Sol arka çamurlukta bu sefer benim eski işyerimizin dar garajında manevra yaparken kolona vurmam nenediyle oluşan küçük bir göçük ve boya yıpranması vardı. Ben yıllar önce kendim piyasadan sedefli beyaz boya temin edip buıralara uygulamıştım. En azından temiz duruyordu. Arabayı bu şekilde 4-5 senedir kullanıyorum. Ama pas da işin içine girince iyice tüm kaportayı elden geçirmek, bahsettiğim göçüğü düzelttirip boya yapılması gereken her yer için anlaşmıştım kaportacıyla. Bahsettiğim yerler dışında arabanın her yerinde gerekli yerlere de nokta nokta rötüşlar yapıldı. Boyası güneşten yanmış silecek kolları vs boyandı. Yani yepyeni olmasa da tertemiz oldu araba.
    6- 7 yıl önce arabanın orjinal iki ön farına da dünyanın parasını verip far temizleme yaptırdım. Aslında hata yaptım çünkü durumları çok kötü değildi. O zamanki aklımla çok daha yeni gözüksün diye yaptırmıştım. Bu far temizliği sonrası iki far da çok çabuk sararma yapmıştı. Bu şekilde kullanırken sol ön far tarafından ufak bir kaza yaptım ve sol ön far kırıldı.. Hata bende olmadığından karşı tarafın sigortası araçtaki hasarı karşıladı ve yeni orjinal far takıldı. Ancak diğer far bu ayna gibi parlarken sapsarı duruyordu. Önceki performansını düşününce temizletmek istemedim. Götürdüğüm yer de öyle dandik bir yer değildi. Ödediğim ücret de yan sanayi yeni far fiyatının yarısıydı o zaman. Durum böyle olunca internetten yedek parça satan bir yerden yeni sağ ön far aldım ve kendim onu taktım. 3-4 senedir de bu şekilde kullanıyorum. İki farım da gayet iyi durumdalar, sararma, kararma falan yok. Ancak bu yan sanayi far orjinali gibi ayarlanmıyor. Dolayısıyla far ayarlarında hep sıkıntım var. Bunu düzeltmek için bir süredir sağlam olan orjinal sağ farımı kendim temizleyip tekrar kullanmak istiyordum ve bugün o işi hallettim. Aşamaları sizlerle paylaşıyorum.
     
    EVDEKİ MALZEMELERLE "0" MALİYETLE FAR TEMİZLİĞİ
    Açıkçası elinden her türlü iş gelen bir herif olduğumdan evde ne ararsanız bulursunuz. O yüzden başlıkta sıfır maliyet desem de bende hazır olan malzemelerin bir kaçını bazılarımız satın almak zorunda kalabilir. 
    Gerekli Malzemeler;
    - 400, 1000, 2000 su zımparası (Ben de mevcut olan zımparalardan bu iş için uygun olanlar bunlardı. 400 değil de 500-800, 1000 değil de 1200-1500, 2000 değil de 3000 nıumaralı zımparalar da olur.)
    - Kloroform (evde niye kloroform var diye soran olursa, pc mod işlerinden kalma, pleksi yapıştırma amaçlı almıştım koca bir şişe vardı.)
    - Bir adet elektrikli su ısıtıcı ya da kahve cezvesi
    - Kloroformu içine koyacağınız kapaklı bir kap. (Plastik, cam, metal hatta şaşal şişesi bile olabilir. Yeterki kapağı delinip ufak bir hortum geçirilebilecek birşey olsun.)
    - Ufak bir hortum. (Eski basmalı bir sıvı sabun kabından ya da fısfıslı kullanmadığınız birşeyin kabından sökebilirsiniz.) 
    Bunlar olmazsa olmaz malzemelerimiz. Bu malzemeler yanında ekstradan bir adet maske, bir adet kloroformu dökmeden boşaltmak için şırınga öneririm. Bir de buharlama işlemini ne olur ne olmaz havadar bir yerde yapmakta fayda var. Ben kapalı balkonun iki camını açıp yaptım. Tam açık balkonda rüzgar varsa uygulama zor olabilir.
    Bu detayları verdikten sonra farımızın işlem öncesi, dolaptan çıkarıldığı haliyle üzerinde kir, çamur olmadığı halini paylaşayım, gördüğünüz şey kir veya toz vs. değil;

        
    İlk aşama zımparalama; Farımızı bir lavaboya götürüyoruz. Zımparalarımızı devamlı ıslatıp temizleyebileceğimiz bir kabı da hazır ediyoruz.
    Farın yüzeyini bir sünger ya da su püskürtebileceğimiz bir fıs fısla sürekli ıslatıyoruz. 400 zımpara ile yatay bir hat üzerinde ovalamadan zımpara işlemini güzelce yapıyoruz.

     
    Bu işlem sırasında zımpara yaptıkça sararmış olan vernik tabakası nedeniyle suyun sarımsı şekilde aktığını görebilirsiniz. 400'lük zımpara sonunda aşağıdaki görüntüye ulaşıyoruz,

     
    1000'lik zımpara ile devam, bu aşamada sarı çıkan kir yavaş yavaş beyazlaşmaya başlıyor. Bu artık pleksi tabakasını zımparalamaya başladığımızın da bir işareti.

     
    1000'lik zımpara sonucu;

     
    Son olarak 2000'lik zımparayı da tamamlıyoruz. Güzelce ön yüzeyi yıkayıp yumuşak bir bezle siliyoruz ve iyice kurumasını bekliyoruz. Farımız aşağıdaki gibi oluyor.

     
    Artık kloroform buharını fara püskürtmek için gerekli tesisatı hazırlayabiliriz.
    İki sene önceki kasık ameliyatımdaki dikişlerin pansumanını yapmak için kullandığım plastik oksijenli su kabını bir gün işime yarar diye atmamıştım. O gün bu günmüş. Açıkçası bu iş için de cuk oturdu. Kendi tıpasını küçük bir matkap ucuyla delip temin ettiğim hortumu içinden geçirdim. 
      

    Ve kloroform için buhar makinamız hazır 

    Artık kloroformu koyup tesisatımızı gözden geçirebiliriz. Kloroform bayıltma etkisi olan bir madde ve solunduğunda boğazda yanma etkisi de yapabilir. O yüzden bir maske kullanmanızı öneririm.

    Kloroformu hazırladığım küçük kabın yarısını dolduracak şekilde koydum, tek far için fazlasıyla yeterli. Artık buharlama işlemini yapacağımız kapalı balkonumuza geçiyoruz. Cezvemizin içine kloroform kabını koyduğumuzda taşmayacak şekilde su ile doldurup çalıştırıyoruz ve bu işlemi de videoya çekiyoruz.
    https://www.youtube.com/watch?v=ssnb_jHbZao&ab_channel=ZvAnA
    Sonuç mükemmele yakın. Videoda da görüleceği üzere bir ara soğuyan suyu tekrar ısıtmak için cezvenin düğmesini tekrar açıyorum. Ama dalıp suyun fokurdamasına izin verdiğimden farın üzerine su damlaması oldu. Oralar bozulmuş gibi olsa da kloroform buharını üzerine daha fazla tutup gezdirince hiçbirşey kalmadı. Ekstra bir işlem yapmama da gerek kalmadı böylece. 
    İlk ve son halinin fotosunu da yan yana koyalım;

     
    Evet bir tadilat, tamirat projesini de başarıyla sonuçlandırmanın verdiği keyifle diğer projelere geçebiliriz.
  5. Deathknight liked şu konuya bir mesaj by ZvAnA in 2004 Sonata elden geçirme.   
    UYAR! Bu yazı kabus gibi bir tamirat sürecini içerir. 

    Bugün anten çubuğu nihayet elime geçti ve hemen tamir işine koyulayım dedim. Önce evde tamir edebilmem için 12v'luk bir güç kaynağına ihtiyacım vardı. Bu antenleri ben normalde bildiğiniz 12v 7 ah ups aküleriyle çalıştırıyordum ama maalesef elimdeki tüm aküleri tek tek denedim ama hepsi ölmüş. Ayarlanabilir bir basit adaptörle yapabilir miyim diye baktım ama amper değeri çok düşük olduğundan hiçbir işe yaramadı. Kara kara düşünürken aklıma birden evdeki rgb led şeritleri bağladığım 12 v'luk adaptörler geldi ve güç sorununu o şekilde çözdüm.
    Tamamdır artık sorun kalmadı bir iki saate halletmiş olurum diyordum içimden. Ama nereden bilirdim bir tamir işinin bu kadar aksilikle devam edeceğini... Daha işin başında anten motorunun kasasını sökmeye başlamıştım ki kalan son bir somun ben çevirdikçe kendi yerinde boşa dönüyordu. Onu yaptım, bunu yaptım yok. Bana mısın demiyor. Somunun vidalandığı parçanın başı vida gibi değil. Başı düz. Kargaburun gibi birşeyle bir yandan o kısmı sıkarken somunu çevirsem açılacak. Ama işte o vidalı kısmın başı plastik içine gömülü. Herhangi birşeyle kavramama imkan yok. Haliyle sinirlerim tepeme geldi. Sonunda başlarım lan bu işe deyip, aldım elime çekiçle ıskarpilayı kontrollü bir şekilde daldım plastik kısma. İnce uçlu kargaburun kavrayabilecek kadar yaraladım plastiği ve oldu.

    Sırf bu somunu çıkarabilmek için abartmıyorum yaklaşık 5 saat harcadım. Ama sonunda kasayı açabildiğim için keyfim yerine geldi. Artık başka ne sorun çıkabilirdi ki...
    Sıra kasa içindeki pislikleri vs temizleyip, çarklara, hareketli parçalara gress yağı sürmeye gelmişti. Hemen hallediverdim. Metal çubuğu da motorun gri borusundan geçirip, çubuğun plastik kablosunun başını yerine oturttum mu iş bitecekti. Çok beklersin.
    Bu dediğimi yapabilmek için motorun kasasına bir vida ile tutturulmuş en dış gri boruyu sökmem gerekiyordu. Vidasını söktüm, boru milim oynamıyor. Çekiyorum olmuyor, döndürüyorum olmuyor. Öyle bir sıkı ki o borunun yerinden çıktığını bilmesem bunu sabit yapmışlar derim, sırf anten çubuğuna orjinal diye verdiğim 640 liranın içime oturmasıyla işi bırakır giderim. İngiliz anahtarıyla sıkıp döndüreyim diyorum boru eğilmeye başlıyor. Çekiçliyorum hiç bir kıpırdama yok. Wd40 sıkıyorum belki araya nüfüz eder diye o da yok. Kafayı sıyırmaya az kaldı. Baktım olmayacak çekiçle bu sefer ince düz bir saatçi tornavidasını elime aldım. Boruyla kasanın birleştiği noktadan plastikle borunun arasına tornavida ucunu çekiçleyerek sokmaya başladım. İlk denediğim kısımda yine ufak bir yerden plastik kırıldı. Tam aksi yönde aynı işlemi bir daha yaptım ve plastiği biraz daha kırdım.

    Boruyu kavrayan plastik yüzey biraz azalınca başladım zorlamaya ve evet kıpırdadı sonunda. Zorladım zorladım ve nihayet çıktı. Borunun o kısmı nasıl bir oksitlenme yaptıysa plastikle akraba olmuşlar. Bu kısım da 5 saatimi çaldı. Evet anten çubuğunu poşetinden çıkarıp bu aşamaya gelmek 10 saatime mâloldu.
    Artık tecrübe edinmiştim. Bir işi nihayete erdirmeden artık bitti demeyecektim. Şimdi hangi zorluk çıkacak diye korkuyla bekliyordum artık. Bir yandan 640 lirayı boşa mı harcadık acaba, bu kadar aksiliğin üzerine anten çalışmazsa ne yaparım falan diye düşünerek plastik kabloyu haznesinin içine doğru sarmaya başladım. Haznenin gerekli yerlerine yine gress yağı sürdüm ve yerine oturttum. Sadece kasayı kapatmak kalmıştı. Vidaları tek tek yerlerine nazikçe oturttum ve işin başındaki ilk şoku yaşatan somun kaldı yine en sona. Somunu elime aldım yerine oturtacam, ellerim gress'ten dolayı biraz kaygan... Somun pırtı verdi parkeye düştü. Bir sıçrama sesi duydum sonra bir çarpma ve en son yere düşme sesi. Sakinliğimi bozmadan yakın gözlüğümü çıkardım, aşağıya baktım, göremedim. Koltuğumdan kalktım yere eğildim baktım yok. Yok, yok, yok, bulamıyorum. Kafayı gerçekten sıyırma noktasındayım. O tarafta çeşitli adaptörlerin olduğu amazon kutusu vs var. Bakıyorum, kutuyu boşaltıyorum yok ulan yok. Ulan göt kadar odada hemen dibime düştün de nereye gittin kahrolasıca somun. Seni somun yapana, başta oraya takana, anteni kırana, 300 liraya komple yeni universal anten alıp takmayan kafama sövüyorum da sövüyorum. Artık kafa uçtu. Şeytan aldı götürdü, satamadan getirdi gibi tekerlemeler falan söylüyorum. O derece yani. Hanım korkudan birşey soramıyor, arada bir gelip kapıdan napıyor bu deli der gibi çaktırmadan bakıp gidiyor. Dedim bir sakinle Korhan! Zaten ter içindeyim dötümden bile ter akıyor. Git bir bardak soğuk cola koy kendine bir nefeslen. Sakince düşün. Bir somun küçücük odada düşüp nereye gidebilir?

    O an gözüm sehpasında duran gitara ilişti, rahatlamak için bir iki tıngırtadıyım diye uzandım ve o an yok artık dedim. Gitar deliğinden içeri girmiş olabilir miydi? 
    Gitarı şöyle bir salladım ve tadaaaaa. Evet somun parkeden sekip gitarın içine girmişti. Yine başladım sövmeye... bu kadarı da olur mu diye sövüyorum artık. Aldım yerine taktım hemen şerefsizi. Masanın üstüne bakıyorum kesin unuttuğum birşey vardır falan diye ama yok hakikaten montaj bitmişti. Geriye bir tek 12v bağlayıp test etmek kaldı. Anasını satayım bu sefer de korkudan adaptörü prize takamıyorum. Çalışmayacak düşüncesi hasıl oldu. Bu sefer gittim kendime çay koyup geldim. Yaktım bir sigara. Bir adaptöre bakıyorum bir antene. Sigaram bitince korkunun ecele faydası yok deyip taktım adaptörün fişini prize. Motorun sesini duymamla anten çubuğun tavana doğru yükselişini gördüm. Sorunsuz şekilde, hiç teklemeden sonuna kadar açıldı anten. Acaba kapanacak mıydı; Sanki yarım gün anamı ağlatan kendisi değilmiş gibi de gayet cool bir şekilde kapandı pzvenk. 
    Bu sahneden sonra çetin geçen, yolları tuzaklarla dolu, 12 saat süren bir tamir serüvenini başarıyla tamamlamanın verdiği huzurla aşağıdaki videoyu çektim ve sizinle paylaşmak için mutluluk gözyaşlarıyla yazdım bu satırları. Bir sonraki serüvende görüşmek üzere.
    https://www.youtube.com/watch?v=CyFBhSJml18&ab_channel=bmxunderground2
  6. Deathknight liked şu konuya bir mesaj by ZvAnA in Dizi Tavsiyesi   
    Cobra Kai yeni sezon 9 eylülde yayındaymış.
  7. yarimpower liked şu konuya bir mesaj by Deathknight in Sapphire RX580 Nitro+ 4GB   
    I have told before.
    Hayırlı olsun, kripto belirsizliği öncesi olabilecek ederinde gitti hiç üzülme çünkü Eylül' ün 15' inden sonra millet beklentiyi alamazsa bu tipteki eski seri kartlar 1000liralardan satılmaya başlandığını göreceğiz.
  8. MilesTeg liked şu konuya bir mesaj by Deathknight in Akaryakıt 50 TL'ye doğru giderken...   
    Bir ara daha kallavi zamlar gelmeden benzer bir yorumu dile getirmiştim.
    Benzinli araç oldukça kullanan az, yani genele bakarsanız nakliyat vs amaçlı araçların üstünlüğü tamamen dizele endeksli. Devlette yapılan o kadar yolların vergisi falan karşılanması gerekiyor, hal böyle olunca akaryakıta dayadıkça dayanıyor ve getirinin en çok dizelden olduğunu onlar bizden kat ve kat daha iyi biliyor.
    Ben şahsi aracımda gelen lirasal zamların zararını geçtim kontak kapatırsın zorunlu olmazsa binmezsin eyvallahta, işin ucu gıdaya kadar varıyor. Marketlerde ki ateşi görmeyenimiz yok. 1 liralık ürün gelene kadar üzerine akaryakıt farkını yansıtıveriyorlar. Geçen kargo işim düştü mesela aman diyorum kargo falan işiniz düşmesin umarım. Örnekler çoğaldıkça çoğalır, ben böyle bu senede ki değer kaybı eriyiş gibi absürt bir durum görmedim; ülkenin içinden geçildi ve kimse hissetmedi. Daha bide bu filmin jeneriği gibi birşey muhtemelen...
  9. MilesTeg liked şu konuya bir mesaj by Deathknight in Akaryakıt 50 TL'ye doğru giderken...   
    Bir ara daha kallavi zamlar gelmeden benzer bir yorumu dile getirmiştim.
    Benzinli araç oldukça kullanan az, yani genele bakarsanız nakliyat vs amaçlı araçların üstünlüğü tamamen dizele endeksli. Devlette yapılan o kadar yolların vergisi falan karşılanması gerekiyor, hal böyle olunca akaryakıta dayadıkça dayanıyor ve getirinin en çok dizelden olduğunu onlar bizden kat ve kat daha iyi biliyor.
    Ben şahsi aracımda gelen lirasal zamların zararını geçtim kontak kapatırsın zorunlu olmazsa binmezsin eyvallahta, işin ucu gıdaya kadar varıyor. Marketlerde ki ateşi görmeyenimiz yok. 1 liralık ürün gelene kadar üzerine akaryakıt farkını yansıtıveriyorlar. Geçen kargo işim düştü mesela aman diyorum kargo falan işiniz düşmesin umarım. Örnekler çoğaldıkça çoğalır, ben böyle bu senede ki değer kaybı eriyiş gibi absürt bir durum görmedim; ülkenin içinden geçildi ve kimse hissetmedi. Daha bide bu filmin jeneriği gibi birşey muhtemelen...
  10. MilesTeg liked şu konuya bir mesaj by Deathknight in Akaryakıt 50 TL'ye doğru giderken...   
    Bir ara daha kallavi zamlar gelmeden benzer bir yorumu dile getirmiştim.
    Benzinli araç oldukça kullanan az, yani genele bakarsanız nakliyat vs amaçlı araçların üstünlüğü tamamen dizele endeksli. Devlette yapılan o kadar yolların vergisi falan karşılanması gerekiyor, hal böyle olunca akaryakıta dayadıkça dayanıyor ve getirinin en çok dizelden olduğunu onlar bizden kat ve kat daha iyi biliyor.
    Ben şahsi aracımda gelen lirasal zamların zararını geçtim kontak kapatırsın zorunlu olmazsa binmezsin eyvallahta, işin ucu gıdaya kadar varıyor. Marketlerde ki ateşi görmeyenimiz yok. 1 liralık ürün gelene kadar üzerine akaryakıt farkını yansıtıveriyorlar. Geçen kargo işim düştü mesela aman diyorum kargo falan işiniz düşmesin umarım. Örnekler çoğaldıkça çoğalır, ben böyle bu senede ki değer kaybı eriyiş gibi absürt bir durum görmedim; ülkenin içinden geçildi ve kimse hissetmedi. Daha bide bu filmin jeneriği gibi birşey muhtemelen...
  11. Deathknight liked şu konuya bir mesaj by MonkeyBusiness in Ucuz oyun avcısı   
    Bi iyi oldu ya. 20 Sene sonra Starcraft campaign'i bitirdim... O kadar oynayacagimi dusunmemistim ama sardi, guzel oyun.
    Sonra dusundum de, campaign'i yalnizca 2 defa bitirmistim sanirim 20 sene once. Starcraft 2 yi daha hic bitirmedim, ona baslayacagim simdi.
  12. Deathknight liked şu konuya bir mesaj by Executioner in Ucuz oyun avcısı   
    GOG'da stasis bedava, güzel adventure'dur biraz oynamıştım. Kütüphanenize ekleyin:  https://www.gog.com/tr/game/stasis
  13. wazzap liked şu konuya bir mesaj by Deathknight in Android telefonlar üzerine ...   
    Benim yadigar Mi A1 çok iyi telefondu A12.1 Ağustos güncellemesi vs almasına karşın artık 5 senelik kullanımla pilin iyice geberikleşmesi (ki 3080mah) durumlarından zaten sıkıntılıydım. Birde güç tuşu artık eskisi gibi tam çalışmıyordu iyice basıldığında denk gelirse çalışma çalışmama gibi sorun vardı; custom evo x yazılım ekrana tıklayarak uyandır kapat işleri vardı idareten ama geçenlerde de nasılsa telefonu artık yenilerim heralde buna masraf yapılmaz diye parçalanan koruma kauçuğunu yenilemeyince söküp kullanmaya devam ettiydim. 1 tamam 2 tamam 3. de artık bu sefer tam köşeden denk gelince biraz sağlam hazır aldı ki dış koruyucuya hiç bişi olmasada iç camı çatlatacak kadar sıkıntılı durum oldu. Yine kullanıma engel oluşmadı dokunmatik falan çalışıyordu ama biraz görüntü olarak kötü durum oldu zaten daha öncede teli düşürdüğümde kamera camı falanda kırıldıydı kendimce çözümlerle (teknolojik ürünlerde biraz cıcığını çıkarana kadar kullanayım takıntımda sağolsun) kullanıyordum ama artık tak etti.
    Tel fiyatlarına baktım herşey almış başını gitmiş, gönlümde aslında Poco x3 pro gibi cihazlar vardı ama maşallah olmuş fiyatı. Derken bi yandan da aklımda benim kullandığım custom rom uyumlu olan birşey kastırayım derken geri dönük cihazlara bakındım. 2. elde baya bi eşeledikten sonra Xiaomi note 9 pro 6/128gb modeli temiz kullanılmış garantili bir ürün denk geldi ve 2750liraya anlaşınca Karşıyakadan basıp hususi Çeşmede ürünü görüp aldım Tabi daha üst seriler olduğu için şu an buna güncelleme olarak A11 ve miui 12.5 gelmiş, netten bakınca bu ay sonu ya da eylülde kesin a12 ve miui 13 geleceğini görünce şu an için romu bozmadım; kaldı ki bir kaç uygulamam hariç yedekleri ve genel kullanımıma engel olmayacak herşey oturunca şimdilik orijinal resmi güncellemesini beklemeye karar verdim. Tabi ki a12 ' den geri kalınca biraz eksiklikler var şimdilik ama cihaz pro serisi olduğu için donanım gücünü vs doğrudan farkettirdi. Benim için kamera vs çok mühim şeyler değil pek foto falan çekmiyorum sosyal medyayla işim yok doğrusu ama emmc den ufs dahili diske falan geçiş olsun işlemcinin gücünün artışı olsun eski telde epey bir donma az beklemeler vs vardı; epey sağlam fark atmış oldu. Şimdi bunda armor kılıfı var ben bir ekran koruyucu yenilerim pil zaten 5020mah yıpranıkta değil 2 gün götürüyor beni artık A13 macerasında custom romla başlar rahat 3 sene giderim gibi en azından 5g saçmalığı çok gelişip değişim için darlamadıktan sonra.
    Yakın zamanda arkadaş note 11 aldı bir arkadaşta da note 10s var. Donanım kıyaslamalarına bakıyorumda bu pro serileri hakikaten epey güçlü oluyormuş. Nasip belki takasla ileride poco x3 serilerine falan bulursak geçeriz.
  14. wazzap liked şu konuya bir mesaj by Deathknight in Android telefonlar üzerine ...   
    Benim yadigar Mi A1 çok iyi telefondu A12.1 Ağustos güncellemesi vs almasına karşın artık 5 senelik kullanımla pilin iyice geberikleşmesi (ki 3080mah) durumlarından zaten sıkıntılıydım. Birde güç tuşu artık eskisi gibi tam çalışmıyordu iyice basıldığında denk gelirse çalışma çalışmama gibi sorun vardı; custom evo x yazılım ekrana tıklayarak uyandır kapat işleri vardı idareten ama geçenlerde de nasılsa telefonu artık yenilerim heralde buna masraf yapılmaz diye parçalanan koruma kauçuğunu yenilemeyince söküp kullanmaya devam ettiydim. 1 tamam 2 tamam 3. de artık bu sefer tam köşeden denk gelince biraz sağlam hazır aldı ki dış koruyucuya hiç bişi olmasada iç camı çatlatacak kadar sıkıntılı durum oldu. Yine kullanıma engel oluşmadı dokunmatik falan çalışıyordu ama biraz görüntü olarak kötü durum oldu zaten daha öncede teli düşürdüğümde kamera camı falanda kırıldıydı kendimce çözümlerle (teknolojik ürünlerde biraz cıcığını çıkarana kadar kullanayım takıntımda sağolsun) kullanıyordum ama artık tak etti.
    Tel fiyatlarına baktım herşey almış başını gitmiş, gönlümde aslında Poco x3 pro gibi cihazlar vardı ama maşallah olmuş fiyatı. Derken bi yandan da aklımda benim kullandığım custom rom uyumlu olan birşey kastırayım derken geri dönük cihazlara bakındım. 2. elde baya bi eşeledikten sonra Xiaomi note 9 pro 6/128gb modeli temiz kullanılmış garantili bir ürün denk geldi ve 2750liraya anlaşınca Karşıyakadan basıp hususi Çeşmede ürünü görüp aldım Tabi daha üst seriler olduğu için şu an buna güncelleme olarak A11 ve miui 12.5 gelmiş, netten bakınca bu ay sonu ya da eylülde kesin a12 ve miui 13 geleceğini görünce şu an için romu bozmadım; kaldı ki bir kaç uygulamam hariç yedekleri ve genel kullanımıma engel olmayacak herşey oturunca şimdilik orijinal resmi güncellemesini beklemeye karar verdim. Tabi ki a12 ' den geri kalınca biraz eksiklikler var şimdilik ama cihaz pro serisi olduğu için donanım gücünü vs doğrudan farkettirdi. Benim için kamera vs çok mühim şeyler değil pek foto falan çekmiyorum sosyal medyayla işim yok doğrusu ama emmc den ufs dahili diske falan geçiş olsun işlemcinin gücünün artışı olsun eski telde epey bir donma az beklemeler vs vardı; epey sağlam fark atmış oldu. Şimdi bunda armor kılıfı var ben bir ekran koruyucu yenilerim pil zaten 5020mah yıpranıkta değil 2 gün götürüyor beni artık A13 macerasında custom romla başlar rahat 3 sene giderim gibi en azından 5g saçmalığı çok gelişip değişim için darlamadıktan sonra.
    Yakın zamanda arkadaş note 11 aldı bir arkadaşta da note 10s var. Donanım kıyaslamalarına bakıyorumda bu pro serileri hakikaten epey güçlü oluyormuş. Nasip belki takasla ileride poco x3 serilerine falan bulursak geçeriz.
  15. RFID liked şu konuya bir mesaj by Deathknight in İzlenesi film tavsiyeleri ...   
    Harika bir film. 2 gün önce izledim, yoğunluktan yazacaktım unutmuşum. Elbet puanlamayla falan alakası ilgisi yok ama beklenti dahilinde olmadan hatta konusu neymiş diye bakmadan izleyim. Baya sürpriz bir film çıktı. Adeta oyundan fırlamış fizikleri falan hem güldürdü hem eğlendirdi. 😄
  16. Deathknight liked şu konuya bir mesaj by MilesTeg in Dizi Tavsiyesi   
    İlk sezonların şaşırtma etkisi de vardı. Etrafa saçılan etlere, kana, vahşete, sapıklığın sınırlarını genişleten görüntülere alıştık belki de. Ancak yine de katılıyorum, benim için de ilk iki sezon kadar çekici değildi. Final de öylece havada kaldı zaten.
    Senaristler işin kolayına kaçmışlar aslında. Hem DC hem de Marvel evreninden kahramanların ve hikayelerinin "What if" tadında türevlerini alıp üzerinde çok düşünülmemiş yeni hikayelere dönüştürmüler. İlk başlarda çok cazip geliyordu Superman'in kötü olma ihtimali, süper kahramanların cinsel sapkınlar da olabilecekleri vs. ancak bunu da kanıksadık korkarım.
  17. Executioner liked şu konuya bir mesaj by Deathknight in En son aldıklarınız   
    Puma değil bu arada Slazenger Güzel olur ürünleri orta kalite sportif imalat yapıyorlar.
  18. epi liked şu konuya bir mesaj by Deathknight in Dizi Tavsiyesi   
    Starwars ilk başta zaten episodeları kopuk kopuk uç evreleri anlatarak başladı. Gün geçtikçe hala günümüzde anime dizi normal dizi, film vs derken zaten çok büyğk bir evrene sahipken zamansal sıralamaya göre koyarsan hikaye görsel tamamlanır vaziyete geliyor.
    Yani bi ep 4' te aslında aşmış modda bir jedi master obiwan varken nerdeyse düel diyemeyeceğimiz zamanın şartlarında resmedilmiş bir durum varken. Ep 3' te evet iyi ama günümüz koşullarında bu dizide vader ve obinin nerdeyse güçlerinin görsele en iyi yansıtılmış formdaymışcasına hallederini görüyoruz.
    Sw sever birisi olmasa bile son 2 bölüm görsel şölen olarak kesinlikle izlenesi. Obiwandan ziyade bi yandan Anakininde öfkesine yenik düşüp kendini karanlık tarafta daha da nasıl kaybettiğini Obiwanı öldürme arzusuyla nasıp yanıp bittiğini daha da güzel işliyor.
  19. epi liked şu konuya bir mesaj by Deathknight in Dizi Tavsiyesi   
    Obi-wan fazla iyi olmuş. Son 3' leme faciasını saymassan eski çekim 3leme ve güncel ep 4-5-6 arasına tam oturcak seviyede olmuş. Obiyle ilgili bazı soru işaretlerinide daha iyi açıklığa getiriyor.
  20. Omfs liked şu konuya bir mesaj by Deathknight in Akaryakıt 50 TL'ye doğru giderken...   
    Bir kaç kuruş indirim olabilir akbeyaz gazı almak için. Zam gelirken lirayla indirim gelirken kuruşla bundan sonra böyle işinize geliyorsa...
  21. stardust liked şu konuya bir mesaj by Deathknight in Online Streaming Servisleri...   
    Lol babamdan ötürü bende eve Netflix aboneliğine devam ediyorum, hatta şimdiye kadar 2 üyelikli mevcuttu baktım zamcıklar iyi dayanınca tek kişiliğe düşürdüm Allahtan bizimkiler HD' den düşme olayını pek hissetmedi
    Kendi üyeliğim varken kalkıp yinede torrentten izliyorum ayrı mesele. Long live
  22. stardust liked şu konuya bir mesaj by Deathknight in Hangi oyunu oynuyorsunuz?   
    Denk gelirsek gireriz yine D2 Hell yine D3 ' teki gibi çok hızlı hızlı olmuyor dikkat etmek gerekiyor ama evet bizim gruplar genelde biraz fastrun mod oluyor
  23. Deathknight liked şu konuya bir mesaj by MilesTeg in Ucuz oyun avcısı   
    Epic'in bu haftaki bedava oyunu Wolfenstein: The New Order
  24. Deathknight liked şu konuya bir mesaj by wazzap in Dizi Tavsiyesi   
    Obiwan başladı bu ara.
  25. Peregrine liked şu konuya bir mesaj by Deathknight in İzlenesi film tavsiyeleri ...   
    X265 çok başarılı bir sıkıştırmadır, çok yüksek bitrateler gerektirmediği boyutlarıda düşük oluyor. 1080p için 1,3gb rakamlar çok komik değil yani o yüzden. Aynı versiyonun dengi bir X264 2-2,5gb arası olur, x265 kodlama donanımı daha adaptif ve güzel bir şekilde kullanarak çözüm veriyor işin özü.