ssHds

merhabalar, aranıza yeni katıldım, heyecanlıyım:)
 
bayram haftasında aşağıdaki kitapları okudum. ilk ikisi kişisel gelişim, diğerleri kısa öykü ve roman kitapları.
 
evrenden torpilim var - aykut oğut:
yazar yaşanmışlıklarından çıkarımlar yaparak evrenin işleyişine bir yorum getiriyor, yararlı olabilecek bir bakış açısı. okunmayı hak etmeyecek kişisel gelişim kitaplarından değil. (çoğu gibi)
- tahmini okuma süresi: 2 saat.
 
kişisel ataleti yenmek - mümin sekman:
yazar aslında harika bir araştırmacı, yine saatlerce yapılmış araştırmanın özetini okuyorsunuz ama yine de çok gereksiz uzun. diğer kitaplarından daha az fayda sağlayacak bir kitap. başka kitaplarını bu kitabından daha çok öneririm.
- tahmini okuma süresi: 2 saat.
 
öteki - fyodor mihayloviç dostoyevski: 
dostoyevski'nin çok başarılı olan ilk romanından sonra yazdığı ve başarısız olan ikinci romanı. okurlar, eleştirmenler ve çağdaşı yazarlar tarafından dalga geçilmiştir. dostoyevski öteki için edebiyata kattığı en önemli fikir olduğunu, fakat metnin biçimsel olarak başarısız olduğunu söyler. tarihin en iyi yazarlarından birinin, henüz o insan olmadan önceki başarısız bir denemesini okumanın ilginç ruh haliyle okunuyor.
-- tahmini okuma süresi: 4 saat.
 
kumarbaz - fyodor mihayloviç dostoyevski:
mükemmel bir duygu durum sahnelemesi. günümüzdeki romanlardan çok farklı bir hayal gücü gerçekliği ve duygusal gerçeklik sunuyor. insan olmaya devam edebilmek için yardımcı metinlerden. modern romanlara benzemediğinden aynı frekansı beklemek mantıksız olur. fakat doğru frekans bizim beklediğimiz frekans olmayabilir:)
- tahmini okuma süresi: 3 saat.
 
dr. jekyll ve mr. hyde - robert louis stevenson:
iyi ve kötünün yazarını geçip insanlığa mal olmuş bir kurgusu. müthiş bir somutlama, akıcı bir dil. kısacık, ve kesin okunmalı. uzun süreli araba yolculukları için youtube'dan okan bayülgenin sesinden de dinlenebilir.
- tahmini okuma süresi: 2 saat.
 
satranç - stefan zweig:
yine enfes anlatım, insanda inanılmaz bir tatil yapmış yada müthiş bir yemek yemiş de tadı damağında kalmış hissiyatı bırakıyor. otoritenin sanattan ve yaratıcılıktan yoksunluğunu, ve aynı otoritenin kontrol edilemez şekilde içinden inanılmaz sanatçılar çıkarmaya mahkum olduğunu, gerçekten muhteşem bir dille anlatıyor. kapılmamak elde değil.
- tahmini okuma süresi: 2 saat.
 
bir de eklemeden edemeyeceğim, j. r. r. tolkien'in elinden çıkmış efsane "silmarillion"u okudum. hem fantastik kurgunun babasıyla ilk tanışmam oldu, hem de gerçekten hayal dünyamın içerisinde bir yolculuğa çıktım. o yolculuk gerçekten varmış dedim yani:) yazara içtenlikle teşekkür ediyorsunuz.
- tahmini okuma süresi: çok saat.
 
konuyu okuduğumda e-kitabın bir çok kişi tarafından kullanıldığını gördüm, e-kitap benim için var olan ama kullanmayı hiç düşünmediğim bir şeydi. sevmediğimden veya karşı olduğumdan değil, sadece düşünmemiştim hiç. ama çok mantıklı görünüyor.

@@kHanTW o kampanya efsaneydi zaten, kampanyanın üç ayının tamamında kendi hesabım haricinde eşin dostun enpara hesaplarını dahi kullanarak sipariş verdim, yamyamlar gibi saldırdım, henüz kutusunu açmadığım kitaplarım var bir yerlerde o derece   Bu kampanyanın sadece indirim kampanyası olduğunun farkındayım, dediğim gibi, bu küçük kampanyanın duyurusu için yeni bir konu açarak kalabalık etmek istemedim

Bu ikisi güzel. 
 
Aya yolculuk iyi ama sanki sonu kitaptaki gibi değil .Devamı olması gerek.
 
Denizler Altında 20000 fersahı beğendim. Efektler ile atmosferi güzel yakalıyor . Türkçe radyo oyunlarının çoğunda bu eksiklik vardı.Kitaptaki tüm detaylar verilmemiş olsa da sürükleyici. 
 

 
https://www.youtube.com/watch?v=tyICYveHX8w

6-İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları: Tennesse Williams'ın eseri 'Sırça Hayvan Kolleksiyonu' hikayesinden ziyade dekor, ışık ve sergilenme tekniklerinin farklılıkları sebebiyle izlenmesi gerektiğini düşündüğüm bir oyun. Anlatıcı ve evin oğlu rolündeki genç oyuncu Edip Tepeliyi de oldukça başarılı buldum. 

Güzel başlık
 
2015 sonbahar döneminde izleyebildiğim oyunlarla ilgili düşüncelerimi naçizane kısaca yazmak isterim.
 
1- İstanbul DT: Orhan Kemal'in güzelim eseri Tersine Dünya'yı katleden yönetmeni ve oyuncuları ömrüm oldukça affetmeyeceğim. Sahnelenmesine müdahil olmayan ve defalarca gönderdiğim eleştiri mesajlarını ısrarla sayfasında yayınlamayan İstanbul Devlet Tiyatroları da ayrıca yazık etmiştir,ayıp etmiştir.
http://www.devtiyatro.gov.tr/programlar-sehirler-istanbul-detay-tersine-dunya.html
 
2- Ankara DT: Haldun Taner'in Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım adlı eserini sahneleyen Ankara Devlet Tiyatrosu, kadrosu, koreografisi, kostümü ile, yani her şeyiyle mükemmeldi. Ankara'da yaşayan ya da yolu düşecek olanlara mutlaka izleyin derim. 
http://www.devtiyatro.gov.tr/programlar-sehirler-ankara-detay-gozlerimi-kaparim-vazifemi-yaparim6.html
 
3-İstanbul DT: Jennifer Haley'in eserinden çevrilip sahneye konan Cehennem isimli oyun da bu sezon izlenmeye değer. Sanal dünyadaki ve gerçek hayattaki rollerimiz üzerine düşündürücü hatta rahatsız edici öğeler içeriyor. Oyundan çıktığımda arkadaşlarla kendimizi kişisel özgürlüklerimiz, zevk ve ahlak üzerine garip ve sonu gelmeyen bir tartışmanın ortasında bulduk.
http://www.devtiyatro.gov.tr/programlar-sehirler-istanbul-detay-cehennem.html 

.
Tadı yok , bana nahoş bu gerçek , neme lazım
.

.
 
 

Muhsin Bey
Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni
Gölge Oyunu
 
İlk ikisini çok severim , Türk Sinemasının yüzaklarıdır.(Burada eşkiya kepazeliğini de hatılatmadan geçmeyeyim)
Gölge oyununu yıllar evvel televizyonda izlemiştim hayal meyal hatırlıyorum .
Muhsin Bey restore edildi ve Youtube'a yüklendi ama bazı kısımları kesilmiş sanırım.(sanırım 20 dakikası eksik)
Aşk Filmlerinin ... restore ediliyor mu bir fikrim yok.
Bu arada Aaah Belinda da .ok güzel bir filmdir...
 

Isaac Asimov- Sonsuzluğun Sonu . Beğenerek okudum. 

''Ben Robot''u izledim geçte olsa Asimov'un yapıtından 2004 ürünü ama güncelliğini koruyor.

Çizgi romanlarını okumadığım Deadpool, film olarak; farklı süper kahraman modellemesi, komik göndermeleri, ve aksiyonuyla bence de oldukça eğlenceliydi. Marvel karakterleriyle pek alakası olmayan kardeşim de beğendi 
 
Firefly'dan Morena Baccarin'i izlemek ayrıca hoştu 

4-İstanbul DT:Duşan Kovaçeviç'in eserinden çevrilen Profesyonel oyunu, güzel senaryosunun üzerine çıkan Bülent Emin Yarar ve Yetkin Dikinciler'in performanslarıyla kesinlikle izlenmeye değer. 1 saat 45 dakikalık oyunu tek perdede büyük bir zevkle izleyeceğinizi düşünüyorum. İzleyici talebinin yüksek olması sebebiyle internetten bilet bulması neredeyse imkansız olduğundan seçtiğiniz oyun tarihinden 13 gün önce sabah saat 10:00 da DT gişelerinde hazır olmanızı öneririm
 
 
2010 Afife Tiyatro Ödülleri - Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu - Bülent Emin Yarar
2010 8. Tiyatro Ödülleri - Yılın Erkek Oyuncusu - Yetkin Dikinciler
 
http://www.devtiyatro.gov.tr/programlar-sehirler-istanbul-detay-profesyonel8.html

5-İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları: Vasıf Öngören'in yazdığı Zengin Mutfağı yıllardır İBŞT'de oynanan bir oyun. Zamanında Şener Şen'in de oynadığı oyunda, İBŞT oyuncuları ayrıca çok başarılılardı. 15-16 Haziran 1970 İşçi Eylemi döneminde sağ-sol ayrımına giden yolda orta-alt tabakanın durumu çok güzel anlatılmış.
 
http://www.ibb.gov.tr/sites/sehirtiyatrolari/tr-TR/Sayfalar/Oyun.aspx?oyunid=413

Bizans Oyunları (afişinde "Geym of Bizans" yazıyor ekstradan) belli ki bol bol Game of Thrones göndermeli, oradaki bazı hadiselerle Bizans - Osmanlı baharatı katarak espri yapmaya çalışan bir film. Ya böyle yeni yetme elemanlar çekse anlarım da, Gani Müjde filan var işin içinde. Bu adamlar hala X filmle (veya yapımla) dalga geçen filmlerin çok çabuk bayatladığını anlayamamışlar. Bizim zamanımızda Hot Shots, Airplane gibi filmler bunu çok yaptı. Kendi dönemlerinin popüler filmleriyle, mesela Rambo'yla, Top Gun'la filan dalga geçtiler. Şimdi kim hatırlıyor onları? Dahası, şu anda 20 yaşın altında olan birisine bu filmleri izlettirsek esprilerin yarıdan fazlasına gülmez, çünkü ömründe Top Gun izlememiştir, Rambo'yu sadece karakter olarak biliyordur, diğer dalga geçilen şeyleri belki de hiç duymamıştır. Bağlantıyı kuramaz. Aynı şey bu Bizans Oyunları filmine de olacak. Bundan 10 sene sonra kimse Game of Thrones'u hatırlamayacak, kimse bağlantıyı kuramayacak.
 
Türk sinema sektörü nedense anlık filmler üzerine yoğunlaşıyor son zamanlarda. Film çekilsin, gösterilsin, sonra da unutulsun istiyorlar. Yani unutulsun istemiyorlardır ama unutulması umurlarında değil işte. Kimse sağlam bir film çekip 30 sene sonra da izlenmeyi umursamıyor.

çatılardan düşmekte
kediler...
o mesafe öldürmez
dediler...
senle ben bu gece
deliler...
gibi sevişsek, uyusak
gemiler...
girer salondaki camdan
ölürsün sen heyecandan
sen ölürsen kediler
seni yer...
kediler...
seni yer...
.
https://www.youtube.com/watch?time_continue=58&v=sZJvi-uXUKU

Ülkemizde "Bir Varmış Bir Yokmuş" adı ile yayınlanmış. Türkçe bulabildiklerimin tümü aşağıda. Kalite düşük ama idare eder.
 
Vücudumuzu Tanıyalım - Bir Varmış Bir Yokmuş - Doğum
https://www.youtube.com/watch?v=WU2vQM_vrm8
 
Bir Varmış Bir Yokmuş - Vücudumuzu Tanıyalım - Beslenme
https://www.youtube.com/watch?v=PWuEgUvEaM0
 
Bir Varmış Bir Yokmuş - Vücudumuzu Tanıyalım - Kalp
https://www.youtube.com/watch?v=Pb5P4JPreAs
 
Vücudumuzu Taniyalim - Böbrek

 
Bir Varmış Bir Yokmuş - Vücudumuzu Tanıyalım - Sindirim
https://www.youtube.com/watch?v=qebactviRjw
 
Bir Varmış Bir Yokmuş - Vücudumuzu Tanıyalım - Hormon
https://www.youtube.com/watch?v=JLUaD6IkW7k
 
Bir varmış bir yokmuş solunum sistemimiz1

The Man from U.N.C.L.E. çok güzeldi. Acaip keyif alarak izledim, hem ajan filmi hemde mizah çizgisi çok iyi bütünleşmiş. Filmin sanırım bi ihtimal devamıda olacak ve İstanbulda geçecek.
 
Red filminin yerini almaya aday olabilir gibi geldi, her ne kadar biraz farklılıklarıda olsa.

Karanlık ve yeteri kadar net olmuyor maalesef standart 3D, IMAX 3D hiç izlemediğim için bilemiyorum. Niye Avatar gibi 3D çekemiyorlar onu da anlamıyorum. O işte acayip bir şeydi, 3D ve 2D olarak izledim, 3D kesinlikle daha iyiydi.

 
 
Iyi bir yeni baslangic, keyifle izlenecek bir film.

Benim tahminler biraz daha farklı  
 

Bir de şu var ki, çeyizinde olmayan hatun alınmaz, açık söylüyorum

Güzel başlık
 
2015 sonbahar döneminde izleyebildiğim oyunlarla ilgili düşüncelerimi naçizane kısaca yazmak isterim.
 
1- İstanbul DT: Orhan Kemal'in güzelim eseri Tersine Dünya'yı katleden yönetmeni ve oyuncuları ömrüm oldukça affetmeyeceğim. Sahnelenmesine müdahil olmayan ve defalarca gönderdiğim eleştiri mesajlarını ısrarla sayfasında yayınlamayan İstanbul Devlet Tiyatroları da ayrıca yazık etmiştir,ayıp etmiştir.
http://www.devtiyatro.gov.tr/programlar-sehirler-istanbul-detay-tersine-dunya.html
 
2- Ankara DT: Haldun Taner'in Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım adlı eserini sahneleyen Ankara Devlet Tiyatrosu, kadrosu, koreografisi, kostümü ile, yani her şeyiyle mükemmeldi. Ankara'da yaşayan ya da yolu düşecek olanlara mutlaka izleyin derim. 
http://www.devtiyatro.gov.tr/programlar-sehirler-ankara-detay-gozlerimi-kaparim-vazifemi-yaparim6.html
 
3-İstanbul DT: Jennifer Haley'in eserinden çevrilip sahneye konan Cehennem isimli oyun da bu sezon izlenmeye değer. Sanal dünyadaki ve gerçek hayattaki rollerimiz üzerine düşündürücü hatta rahatsız edici öğeler içeriyor. Oyundan çıktığımda arkadaşlarla kendimizi kişisel özgürlüklerimiz, zevk ve ahlak üzerine garip ve sonu gelmeyen bir tartışmanın ortasında bulduk.
http://www.devtiyatro.gov.tr/programlar-sehirler-istanbul-detay-cehennem.html 

The Wave diyince şunu anlarım : http://www.imdb.com/title/tt1063669/ ve kesinlikle ama kesinlikle tavsiye ederim.
 
 

20 Kasım 1985'de 1.0 sürümüyle doğan Windows bugün 30 yaşına bastı. Tebrikler ve nice 30 yıllar.
 

 
İyisi kötüsü ve süprizleriyle güzel bir sayfa hazırlamış Register..
 

Asimov - Sonsuzluğun Sonu. Yok böyle bir kitap. Asimov neden Asimov olmuş bunu anlamak için sadece bu kitabı okumak yeter. Tabii Robot ve Vakıf serileri ile devam edeceğim Kindle sağolsun