ZvAnA

@Atrin Hayırlı olsun abicim. Aslında illa benim önerdiğimi almak zorunda değildin, scannersız model de işini görürdü. Ama en azından resmi evrak vs bir iş olduğunda daha düzgün scan işlemi yapmış olursun. Model belli olduğuna göre şu videoları paylaşayım seninle.

Drum dediğimiz kısım toner kartuşunun yerleştirildiği bölmedir. Belli bir ömrü vardır. Üretici sayfalarında bu ömür şu kadar baskı diye belirtilir. O civarda bir baskı yaptıktan sonra makina drum uyarısı vermeye başlar. Ama bu demek değildir ki illa ömrü bitmiş olsun. Ömrünün bittiği baskı kalitesinden anlaşılır. Genel olarak baskı yapılan kağıtta siyah lekeler, gölgeler falan olmaya başladığında ömrünün sonuna gelmiş demektir. Ama uyarı verdiği halde halen temiz baskı alınıyorsa aşağıdaki videoda görüleceği gibi drum'ı resetleyerek kullanmaya devam edebilirsin. Gerçekteen ömrü bittiğinde de piyasadan drum temin edip yine bu işlemi yapıp kullanmaya devam edebilirsin. Bu modeli özellikle önermemin nedeni drum'ının da değiştirilebilir olması. Bazı modellerde drum sabittir daha doğrusu son kullancı değiştiremez. O yüzden drum'ı kullanıcı tarafından çıkarıp değiştirilebilen modeller tercih edilmeli.

https://www.youtube.com/watch?v=0HoxBQv2YeU&ab_channel=DinamikKartuşToner

22 saat önce, Atrin said:

şunu peki doğru mu anlıyorum. kartuşlu vs sistemin aksine lazer bir yazıcıyı uzun bir süre kullanmadığımda sorun çıkartmıyor değil mi ? 

Aynen öyle. Mesela benim evde de bir mono küçük lazer yazıcım var. Senede 1 bile kullanmıyorum sanırım. 40 yılda bir işim düşüyor, hemen dolaptan çıkarıp masaüstüne koyup usb'den takıyorum pc'ye. Çıktımı alıp kaldırıyorum. Lazerde baskı kafası tıkanması, mürekkep donması vs bu tür sorunlar asla olmaz.

17 dakika önce, Whooosh said:

It Takes Two

https://store.steampowered.com/app/1426210/It_Takes_Two/

Evde çocuklarla birikte oynayabileceğimiz split screen co-op oyunlar bakarken varlığından haberdar olduğum bir oyun.
EA logosunu görünce falan beklentilerimi çok düşürmüştüm fakat resmen sürpriz oldu.

It Takes Two çok net bir şekilde son yıllarda oynadığım en iyi oyunlardan biri. Özellikle split screen oynayabileceğiniz birileri varsa kesinlikle kaçırmayın derim.

Şimdi farketmen talihsizlik olmuş hocam. Çıktığında ortalığı kasıp kavuran bir oyundu.

Şu her printer tavsiyesi isteyene tanklı yazıcıları önermeyi bırakın diye çok kavga etmişliğim var.

@Atrin Hangi yazıcının alınacağını yapılan iş ve baskı sayısı belirler. İş yerleri için en sorunsuz ve iyi seçenek her zaman lazerdir. Hem ekonomiktir hem hızlıdır. Önemli olan sizi chiple ve çeşitli yollarla vs. orjinal toner kartuşu almaya zorlamayacak, muadil toneri ve muadil drum'ı vs piyasada kolay ve ucuza bulunabilecek marka ve modelleri tespit edip ona göre satın alım yapmaktır. Bu konuda her zaman benim için Brother en iyi seçenek olmuştur. Hem kendim Brother MFC-L5750DW gibi yüksek baskı kapasiteli bir ürünü kullanıyorum, hem de daha az sayıda baskı yapacak yerlerde kullanılmak üzere önerdiğim küçük kapasiteli brother modellerini satın alıp kullananlar çok memnun. En son iki sene önce MFC-1911W modelini kayınbiradere aldırmıştım, arkamdan duacı. Ama scanner gerekli değilse ona göre bir model araştırmalısınız. Bunu yaparken belirlediğiniz modelin ismini yazıp, muadil toner ve muadil drum diye aratırsanız o model için piyasada ucuz ve muadil kartuş vs var mı, fiyatları ne alemde görmüş olursunuz. Ayrıca modele özel youtube vs toner kartuşunun nasıl değiştirildiğine dair de araştırma yapın ki chip gibi istenmeyen bir özelliği var mı ya da yeni kartuş takarken bir reset işlemi varsa kolay olup olmadığının mutlaka ön araştırmasını yapmanız gerek. Kendim iki senedir vs bir piyasa yoklaması yapmadığım için size maalesef direk şu modeli alın diyemiyorum ama parmak bastığım noktalara dikkat ederseniz işini düzgün yapan ekonomik bir yazıcıya sahip olabilirsiniz.

On 10.05.2023 at 02:38, RFID said:

Fiberde modeme ihtiyaç duyulmuyor mu? 

Bu isp'nin size sağladığı bağlantı durumuna göre değişir. ISP'lerin bir kısmı fiberi ont cihazına fiber ile bağlar, ont cihazından ethernet kablosu ile bir router'a bağlar. Sizin ki de böyle ise; Evet kendi routerınızı alıp takabilirsiniz. Ancak örneğin benim vodafone kendi altyapısından internet aldığım gibi de olabilir. Yani internet bağlantısı fiber kablo ile odaya kadar gelip bir fiber modeme giriyorsa bu durumda alacağınız routerı tek başına kullanamazsınız. Ancak yapabilirseniz isp'nin modemini ya bridge moda alarak onun üzerinden kendi routerınızı kullanabilir(vodafone'da mümkün değil, Türk Telekom'da mümkündü.) ya da yine isp'nin modemini DMZ moduna alıp kendi routerınız üzerinden bağlantınızı yönetebilirsiniz. İkinci bağlantı türünde illaki isp'nin cihazı ile routerı birlikte kullanırsınız.

Disney+ da güzel zam yemiş. Yıllık 650 lira olmuş, mail geldi.

Hayırlı olsun Tolga, güle güle kullan.

@MilesTeg, @JardeL Palit iyidir f/p olarak iyi markadır, iki senedir 3080'inini kullanıyorum.  Biraz şans işi tabi ama coil whine falan bile yok. İlk başta sıvı soğutma ile kullanmak için sipariş ettiğim blok gelene kadar da fanlarıyla kullanmıştım. Gayet iyiydi ses/soğutma performansı. Açıkçası 4080 bir iki kere aklımı çelse de ben 4000 serisi kartlardan 5xxx için beklemedeyim.  İkinize de hayırlı olsun.

54 dakika önce, MilesTeg said:

Ama o zaman ufak bir dinleti isteriz abicim, kaçışın yok

Akustiğe biraz daha alışayım(perdeler ve tel aralıkları biraz daha dar benim klasiğe göre) buraya inşallah güzel bir kayıt atarım Çağlarım.

@MilesTeg, @NoFlyZone, @Forgotten teşekkür ederim dostlar. Aslında el yapımı ön kapağı solid sedir yapımı olan, Bon Jovi'nin de sahne gitarı olarak kullanmış olduğu Takamine EF341SC modelini almak hayalimdi ama gitar için ayırdığım bütçeyi aşıyordu maalesef. Bir de yeni zamlanınca 36700 lira veresim gelmedi o gitara. Biraz daha beklesem bugün aldığım gitar da o fiyata çıkacaktı. O yüzden beklemenin bir anlamı da olmayacaktı. Zaten GD90 gelince sesi olsun, malzeme kalitesi olsun diğerini direk unutturdu bana. Şuan tercihimden çok memnunum. Cordoba klasik gitarımı da farklı tonda ezgiler için elde tutacağım.

Ben de bugün şu güzelliğe kavuştum. Klasik gitarla başlayan serüvenim Takamine'nin bu GD90CE-ZC elektro akustik modeliyle ile devam edecek. Gitarlara da fazla fazla zamlar gelmeye başlayınca bunu zamlanmadan edinebildim. Ben aldıktan hemen sonra aldığım mydukkan.com'da satış fiyatı 21.000 lira oldu.

Ses muazzam. Bu fiyat segmentinde bence diğer markaların modelleriyle kıyaslandığında performans, malzeme kalitesi, işçilik ve fiyat hepsi dikkate alındığında bence çok iyi bir akustik gitar.

valla ben  5080 beklemeye devam

İlk iki sezon hem mw2 hem warzone'u 200 saate yakın oynayıp ara vermiştim. 3. sezonda tekrar başlamayı düşünüyorum.

Just now, stardust said:

@ZvAnA steelseries PBT tam uyar buna amazonda 500 liraya satılan. Ama hem PBT hem TR dizilim yok, tekrar dikkatini çekmek isterim.

Evet haklısın, onu farkettim ben de. İtopya'da stokta olmayan beyaz tr layout'lının hemen altında siyahlı görünce o da tr diye düşündüm ama onda Tr diye açıklama yok.

On 07.04.2023 at 10:06, MilesTeg said:

Aynısından bende de var ama bir de sıkıntım var bu setle ilgili. Metal cilalı gövde kayma yapmıyor mu elde? Biraz daha pürüzlü ve kavramaya uygun bir yüzey olsaydı çok daha iti olurdu saki. Onun dışında güzel ürün.

Aynısından bende de var.  Ve evet kayma işi çok can sıkıcı. Çekmecede yer kaplamaması açısından çok kullanışlı bir takım ama.

Benim klavye'de bu şekilde;

+ kısımları uyumlu ise benim için sorun yok o zaman. Ama ABS almam artık. Bu durumda steelseries tek seçenek. Uymayan tuş olursa orjinalini ya da yedektekileri kullanırım. Eyvallah sağol abicim.

5 dakika önce, stardust said:

UK layout ise tamamen uyar. US ise “enter” (büyük enter çıkıyor) enter’ın üstündeki “/“ taksim tuşu ve sol shift dışında hepsi uyar. ( benim fotoda görebilirsin o tuşlar eski, altları puding değil).

benimki tr layout ama hem syeelseries hem hyperx de var tr layout. Pudding görünümü değil derdim.

@stardust Cihan; bu Steelseries PBT ve HyperX Pudding tuşları sıkıntısız Corsair'e uyuyor mu? Benim K70 MKII klavyemin tuşları çatır çatır kırılmaya başladı. Önce Corsairden C tuşu istedim yurtdışından iki tane yedek C tuşu gönderdiler ama sonrasında L, sonrasında numlock 5 gitti. Hep mekanik switchin üstündeki "+" yı saran kısımdan gidiyor tuşlar ve belli ki kırılmaya devam edecek. Her seferinde corsair'le iletişime geçmeye üşendiğimden piyasadan bir tane K55 için olan tam tuş takımı bulabildim kırılanları oradan değiştiriyorum ama bu iş canımı sıkıyor. Bunlardan alsam K70'e takabilirim değil mi?

EDIT: Bir de hangisini önerirsin?

Bahsedilen monitor eğer samsung üretimi bir qd-oled panelse ben olsam kendini henüz ispatlamamış bir modelden uzak dururdum. Samsung geçtiğimiz sene; TV'lerde yıllar sonra olede  S95B modeli ile QD oled olarak geri döndü ama müthiş sıçtı. İlk modeli alanlar fena mağdur oldular. Youtube'da Tech Giant diye bir kanal var. 3 kere tv değişti ve yine aynı panel arızasından muzdarip. Diğer bir sürü sıkıntısını anlatsam uzun sürer. İlgili dh forum başlığı ağlama duvarına dönmüştü.

Valla ben hiç sorun yaşamadan akşam saatlerinde girdim, saatlerce oynadım, mevcut izin verilen her yeri didik didik ettim. Valla 3. oyun çıktıktan sonra Diablo büyük hayal kırıklığıydı benim için. O günden bu yana da diablo ile ilgili hiç birşey ile ilgilenmiyordum. Ama bu betada ben 1 ve 2. oyunun havasını aldım, bu sefer olmuş dedirtti bana. Haa 6 Haziranda çıkacak oyuna para vermem. Betadan kısa süre sonra çıkacak olsa düşünürdüm. Bir de Microsoft - Activision satın alımının durumu netleşmeden ileriki tarihte çıkacak oyuna para vermeyi düşünmem. Benim fikrim; satın alımdan sonra Diablo gamepass'e kesin gelecek. Böyle düşünmemin nedeni Microsoft'un gamepass ile derdinin artık oyun satmak olmaması. Aynı Netflix vs diğer stream servisleri gibi aboneyi elde tutmak dertleri. Bunu da Diablo ile çok iyi başaracaklarından Diablo'nun özellikle gamepass'e geleceğini düşünüyorum. Ha baktık satın alım vs gerçekleşmedi ya da uzun bir süre beklemek gerekecek o o zaman düşünürüz. 

2 saat önce, MonkeyBusiness said:

Artik kablosuz mouslarin kablolular kadar iyi oldugunu okudum

Hocam en az 10 senedir bu durum böyle zaten. 

On 11.03.2023 at 17:23, ZvAnA said:

Gitar çalmaya başlayalı yaklaşık bir sene oldu. Artık, gitar ve vokallerimi pc'de DAW programları aracılığıyla düzgün bir şekilde kayıt etmek, altyapı oluşturmak ve miks işlemleri yapmak istiyorum. Çok önceden beri teee creative xi-fi elite pro zamanlarından beri amatörce pc'ye kayıt yaparım. Şuana kadar eldeki hem dahili hem harici ses kartlarım ve mixerlerim ile amatörce kayıt alıyordum. Lakin artık stüdyo kalitesinde olmasa da daha iyi kayıtlar almak istediğimden ve artık işin içinde enstrüman kaydı da olduğundan epeydir ev stüdyosu giriş seviyesi harici ses kartlarını takip ediyorum. Dün en sonunda kararımı verip Universal Audio'nun bu segmentteki ilk ürünlerinden Volt serisinin dahili vintage preamp ve compresorlü 276'sını satın aldım ve bugün elime ulaştı.

https://compel.com.tr/ses-kartlari/1167-universal-audio-volt-276-0819937003219.html

Universal Audio'nun stüdyolarda kullanılan  meşhur UA610 tube preamplifikatörden alınan Vintage Mic Preamp'i ve klasik 1176'sını temel alan analog compressor devresinin direk üzerinde olması bir avantaj. Canlı bir akışta bile sanki DAW'da sese müdahele edilmiş ve compressor eklenmiş bir ses alınabiliyor. Ayrıca kartın yanında gelen yazılımlar da seçimimde etkili oldu. Diğer firmaların verdiklerinden çok daha anlamlı geldi bana. Özellikle UJAM'ın virtual drummer, virtual basis ve Celemony'nin Melodyne pluginleri benim çok işimi görecek pluginler. 

Ses kartını da aldıktan sonra DAW yazılımı olarak da Ableton Live'i bana en uygun kayıt ve mix programı olarak gördüm. Zaten ses kartıyla da Lite sürümü ile birlikte geliyor. İşin içine daldıkça, yazılım üzerinde vakit geçirdikçe hergün birşey öğreniyorum ve iyice keyifli işler de ortaya çıkmaya başladı. Plug-in' ler ve bilgisayar klavyesi yardımıyla drum yazmak, piano, bas gitar vs diğer enstrümanlarla altyapı yapmak çok keyifliymiş. Öyle ki sanırım electro akustik bir gitardan önce bir sonraki alacağım şey 49 ya da 61 tuşlu bir midi klavye olacak. Bilgisayar klavyesiyle bir yere kadar çünkü. Ama şu ana kadar da fena işler ortaya çıkmadı. İşin içine girdikçe keşke bir 10-15 sene önce uğraşmaya başlasaymışım bu işlere diyorum. 

Şu ana kadar yaptığım mix'lerde en büyük sorun hep kulaklıkta neredeyse stüdyo kalitesinde bir kayıt dinlerken, atıyorum odamdaki z5500'de aynı kaydı dinlediğimde o kalitede sesleri duyamamam. Z5500'den zaten ne bekliyorsun diyebilirsiniz ama kaliteden kastım, kanallardaki bazı enstrümanların veya vokalin çok öne çıkması ya da geri planda kalması. Başka sahip olduğum oldukça kaliteli focal ve Q-Acoustics hopörlerde de aynı kaydı dinlediğimde sesler tabiki daha kaliteli gelmesine karşın bu dengesizliği yine hissediyorum. bunun sebebi sanırım daha mastering olayını becerememem  ve mix yaparken referans bir monitör kullanmamam. Ufukta bir de referans monitör satın alınacak gibi görünüyor.

@argelfelhis Focusrite benim de almayı düşündüğüm kartlar arasındaydı. Zaten en son Volt 276, Audient D14 MKII ve Scarlett 2i2 arasında kalmıştım. Volt 276'nın kayda değer bir fiyat farkı olmasına rağmen benim için sunduğu özellikler ve yanında gelen yazılımlar açısından en kullanışlı olan oydu.

10 saat önce, Najaz said:

Kart artık boşa çıktığına göre, koleksiyona hediye etmeyi düşünürsün belki, diyerekten konuya salça olayım

Küçük bir pc de hâlâ ofiste severek kullanıyorum abicim