stardust

 
https://www.amazon.com/Swift-PG278Q-Widescreen-Backlight-Monitor/dp/B077P12M6G/ref=sr_1_8?keywords=pg278q&qid=1552346036&s=gateway&sr=8-8
 
https://www.vatanbilgisayar.com/asus-27-pg278q-1ms-144hz-2k-dp-g-sync-3d-gaming-monitor.html
 
Tolga Abi'den aldığım monitörümü satıyorum, kendisi zamanında bu monitörü profosyonel olarak kalibre etmiş, aldığımdan beri tek bir ayarına dokunmuş değilim. Plug&Play bir deneyim oldu benim için.
 
Bu model TN panel olarak alınabilecek en iyi monitör, 144hz, G-Sync ve 1ms tepki süresi ile özellikle FPS türü oyunlar oynayan arkadaşların mutlaka deneyimlemesi lazım bu hızı ve akıcılığı.
 
Aslında çok fazla reklam yapmaya da gerek yok, bu monitörü bilen ve alıcısı olan çok oyuncu var. Bu sebepten ötürü önce bizim foruma yazıyorum yabancıya gitmesin diye.
 
Monitörde en ufak bir sıkıntı yok. Tolga abi bunu alırken birkaç aynı ürün arasından en az lighbleed olanını seçmiş. Ölü ya da yanık piksel olmadığını söylemeye bile gerek yok. Kozmetik olarak da tertemiz.
 
Sıfır monitör almış gibi hissedeceğinizin garantisini veririm. Kutu ve tam kutu içeriği mevcut. Kargoya uygun. Kutusunun büyüklüğü ve ağırlığı sebebi ile kargo ücreti fazla çıkar, karşı ödemeli olarak en uygun hangisiyse istediğiniz kargo şirketi ile gönderirim.
 
Onun dışında İstanbul'da elden teslim de edebilirim. Fiyat bizim foruma özel ve son 2500 TL. Najaz yazmadan ben yazayım: Çok pahalı.
 
ps: Beylikdüzü tarafına yolunu düşürebilen olursa evde test edip, deneyip de alabilir. Çay, kahve ikramım da mevcuttur...

 
https://www.amazon.com/Swift-PG278Q-Widescreen-Backlight-Monitor/dp/B077P12M6G/ref=sr_1_8?keywords=pg278q&qid=1552346036&s=gateway&sr=8-8
 
https://www.vatanbilgisayar.com/asus-27-pg278q-1ms-144hz-2k-dp-g-sync-3d-gaming-monitor.html
 
Tolga Abi'den aldığım monitörümü satıyorum, kendisi zamanında bu monitörü profosyonel olarak kalibre etmiş, aldığımdan beri tek bir ayarına dokunmuş değilim. Plug&Play bir deneyim oldu benim için.
 
Bu model TN panel olarak alınabilecek en iyi monitör, 144hz, G-Sync ve 1ms tepki süresi ile özellikle FPS türü oyunlar oynayan arkadaşların mutlaka deneyimlemesi lazım bu hızı ve akıcılığı.
 
Aslında çok fazla reklam yapmaya da gerek yok, bu monitörü bilen ve alıcısı olan çok oyuncu var. Bu sebepten ötürü önce bizim foruma yazıyorum yabancıya gitmesin diye.
 
Monitörde en ufak bir sıkıntı yok. Tolga abi bunu alırken birkaç aynı ürün arasından en az lighbleed olanını seçmiş. Ölü ya da yanık piksel olmadığını söylemeye bile gerek yok. Kozmetik olarak da tertemiz.
 
Sıfır monitör almış gibi hissedeceğinizin garantisini veririm. Kutu ve tam kutu içeriği mevcut. Kargoya uygun. Kutusunun büyüklüğü ve ağırlığı sebebi ile kargo ücreti fazla çıkar, karşı ödemeli olarak en uygun hangisiyse istediğiniz kargo şirketi ile gönderirim.
 
Onun dışında İstanbul'da elden teslim de edebilirim. Fiyat bizim foruma özel ve son 2500 TL. Najaz yazmadan ben yazayım: Çok pahalı.
 
ps: Beylikdüzü tarafına yolunu düşürebilen olursa evde test edip, deneyip de alabilir. Çay, kahve ikramım da mevcuttur...

 
https://www.amazon.com/Swift-PG278Q-Widescreen-Backlight-Monitor/dp/B077P12M6G/ref=sr_1_8?keywords=pg278q&qid=1552346036&s=gateway&sr=8-8
 
https://www.vatanbilgisayar.com/asus-27-pg278q-1ms-144hz-2k-dp-g-sync-3d-gaming-monitor.html
 
Tolga Abi'den aldığım monitörümü satıyorum, kendisi zamanında bu monitörü profosyonel olarak kalibre etmiş, aldığımdan beri tek bir ayarına dokunmuş değilim. Plug&Play bir deneyim oldu benim için.
 
Bu model TN panel olarak alınabilecek en iyi monitör, 144hz, G-Sync ve 1ms tepki süresi ile özellikle FPS türü oyunlar oynayan arkadaşların mutlaka deneyimlemesi lazım bu hızı ve akıcılığı.
 
Aslında çok fazla reklam yapmaya da gerek yok, bu monitörü bilen ve alıcısı olan çok oyuncu var. Bu sebepten ötürü önce bizim foruma yazıyorum yabancıya gitmesin diye.
 
Monitörde en ufak bir sıkıntı yok. Tolga abi bunu alırken birkaç aynı ürün arasından en az lighbleed olanını seçmiş. Ölü ya da yanık piksel olmadığını söylemeye bile gerek yok. Kozmetik olarak da tertemiz.
 
Sıfır monitör almış gibi hissedeceğinizin garantisini veririm. Kutu ve tam kutu içeriği mevcut. Kargoya uygun. Kutusunun büyüklüğü ve ağırlığı sebebi ile kargo ücreti fazla çıkar, karşı ödemeli olarak en uygun hangisiyse istediğiniz kargo şirketi ile gönderirim.
 
Onun dışında İstanbul'da elden teslim de edebilirim. Fiyat bizim foruma özel ve son 2500 TL. Najaz yazmadan ben yazayım: Çok pahalı.
 
ps: Beylikdüzü tarafına yolunu düşürebilen olursa evde test edip, deneyip de alabilir. Çay, kahve ikramım da mevcuttur...

Hocam çok güzel özetlemişsiniz. Simyaci ilk okuduğum, okumayı sevmeye basladığım kitap. Yıllar geçtikce de tekrar okumayı alışkanlik haline getirdim. 4 yılda bir okuyorum ortalamada. Bir kitabi birden fazla kez okumanın faydalarıni hep duyardım, bu kitapta yaşama şansım oldu. Özetinizdeki "bakmasını bilirseniz" kısmında diğer iyi kurgularda da görülen "kahramanın yolculuğu" örgüsü var. Bu örgüyü irdelemek bana başıma gelen günlük olayları yorumlamada büyük güç kattı. Eğer kulağa hoş geliyorsa herkese denemeyi öneririm. Kritik düşünmeyi geliştirmenin verimli yollarından biri. 
 
Şu an Orhan Pamuk'tan Sessiz Ev adlı romanı okuyorum. 
 

@stardust
 
https://www.amazon.com/dp/B01H0LFT5W/?coliid=INRJCQBJ7V4TR&colid=20VKMCOWJ4C97&ref_=lv_ov_lig_dp_it&th=1

 
Teklifim: Çok pahalı...

Reklam çok saçma olmuş. Reklamda arabanın görünme süresi %10 falan herhalde. Doğru dürüst göstermemişler hakikaten.

 
o zaman kendim yazımda belirttiğim gibi yorumunun hiçbir kıymeti yok. Netflix'den izlemediysen o deneyimi yaşamadın demektir. Öyle oturup dümdüz izlenecek bir film değil. Kendin seçim yapabildiğinde zaten bir şeye benziyor. Onu da yapmadığın için bir şeye benzetememen normal.
 
Mass Effect'i başkasının seçimleriyle izleyip sonra mass effect'i oynadım beğenmedim demeye benziyor senin bu yorumun.
 
netflix ilk ay ücretsiz zaten. Bandersnatch'i izlemeye başka niyetlenen varsa bedava izlesin netflix'den, jackjoker'ın yaptığı gibi hem filmi hem de zamanınızı boşa harcamayın.

TURMOIL:
https://store.steampowered.com/bundle/6542/All_You_Can_Drill/
 

 
1900'lerin başında petrol çıkardığınız eğlenceli bir ticari strateji oyunu. T şeklindeki sopalarla su arayan tipler vardır ya hani, onlardan tutup önce petrol yatağını buluyorsunuz.Sonra oraya sondaj yapıp, petrol kulesi inşa ederek çıkardığınız petrolü at arabalarıyla rafinerilere taşıyıp satmaya başlıyorsunuz.(o devirde henüz MAN dizel tankerler keşfolmamış) Kazandığınız paralarla yeni sondajlar vs. yapıyorsunuz. Eğlenceli çok yormayan ama öyle çokta kolay olmayan bir oyun. Türü seviyorsanız tavsiye ederim.
 
FIGHT'N RAGE :
https://store.steampowered.com/app/674520/
 

 
Benim gibi Final Fight tarzı Beat'em Up seviyorsanız kaçırmayın. Komboları, vuruş hissi, dengeli karakterleriyle gerçekten zevkli bir beat'em up olmuş. Benzerlerinden artısı ise farklı yollar seçerek farklı bölgelere gidebiliyorsunuz, çizgisel bir şekilde sonuna kadar hep aynı oyunu defalarca oynatmıyor size yani. Bence tek eksiği online co-op olarak oynamayaşınız o da bir eksi olarak sayılırsa. Local Co-op mevcut. Şu an %75 indirimle 7,75 TL'ye satılıyor. Hazır indirim varken değerlendirin derim.
 
HORIZON CHASE TURBO:
https://store.steampowered.com/app/389140/Horizon_Chase_Turbo/
 

 
Forza falan güzel ama nerde eski Lotus'lar diyorsanız sizin ilacınız bu oyun arkadaşlar. Güzel müzikleri, hız hissi, ilerledikçe açılan arabalar ve dozunda ayarlanmış zorluğuyla tam 2019'a yaraşır eski amiga, arcade klasiklerinden esinlenen güzel bir  yarış oyunu olmuş. Ben %50 indirimle almıştım yanlış hatırlamıyorsam, daha çok indirime girdiğini görmedim. Tavsiye ederim.

BOMBER CREW:
https://store.steampowered.com/app/537800/
 

 
WW2'de bir Ingiliz Lancaster Bombardıman uçağı ekibiyle görevlere çıkıyoruz. Oynanışı, görevleri gerçekten çok hoş. İndirimde Deluxe Edition'u uygun bir fiyata almıştım. Deluxe içeriğiyle fiyat farkına değiyor bence. Henüz oynamadığım USAAF DLC'sinde Amerikan B2 bombardıman ekibine dahil oluyoruz. Tavsiye ederim.
 
CROSSING SOULS :
https://store.steampowered.com/app/331690/Crossing_Souls/
 

 
80'lerde 4 çocukla oynadığımız, güzel piksel grafikleri ve hikayesiyle oynanası bir  aksiyon adventure. 2018'de çıkmış olmasına rağmen %80 indirimler aldığını görüyorum. 5-6 TL fiyatlara gelirse kaçırmayın, sigara parası bile değil
 
GLASS MASQUERADE:
https://store.steampowered.com/app/511470/Glass_Masquerade/
 

 
Bu oyundan indirimlerde bahsetmiştim ama görmeyenler vardır belki diye buraya da yazıyorum. Çok güzel, özgün oynanası bir puzzle oyunu. Kurup başlayınca sonuna kadar başka oyun oynamadım. Ben aldıktan sonra 2-3 DLC'si çıktı onları da aldım tükettim. Gördükleri ilgiden memnunlar ki yapımcıları 2.'sini yapıyorlar. İndirim dönemlerinde güzel oranlarda indirimler yakalıyor. Tavsiye ederim.

Konu benim de hoşuma gitti ve faydalanıldığını görmek güzel, ben de sizlerin yazdığı tavsiyelerden faydalanıyorum.
 
LITTLE INFERNO:
https://store.steampowered.com/app/221260/Little_Inferno/
 

 
Bu oyunu bilen çok yoktur, android'e kadar birçok platformda var bildiğim kadarıyla, öyle çok challange'lı, sizi zorlayan bir oynanışı yok. Özet olarak ısınmak için eshop'tan aldıklarınızı teker teker şömineye atıyorsunuz ve yaktıkça size gelen paralarla yenilerini alıyorsunuz. Belli zımbırtıları aynı anda yakarak combo'lar yapıyorsunuz, o combolardan belli sayıda keşfedince yeni katalog geliyor ve onlarla beraber yeni combolar vs. yapmaya çalışıyorsunuz.. Bahsettiğim comboları kendiniz bulmaya çalışın, internetten vs. guide'lara dalarsanız oyunun hiçbir anlamı kalmaz gerçekten. Oyunun dark humour tarzı espri anlayışı, sanat tasarımı falan bir kere başlayınca sonuna kadar sizi bağlayacaktır. En azından bana öyle bir etkisi oldu ve sonuna kadar oynayıp bitirdim. Aşağıdaki  tatliş video oyunun havasını cidden çok güzel ifade ediyo : )
Nispeten eski bir oyun olduğundan indirim dönemlerinde %70+ indirimlerle edinmeniz mümkün, yakalarsanız bu oranlarda tavsiye ederim. Mobil'de de çok rahat oynanabilecek bir oyun. Hatta oyundan etkilenip kibritle evi yakma ihtimali olmayan bilinçli çocuklara oynatılabilir bence (videoyu izleyin ama bunu yapmadan önce:)
 
 
BINDING OF ISAAC REBIRTH:
https://store.steampowered.com/app/250900/The_Binding_of_Isaac_Rebirth/
 

 
Bu oyunu aranızda kaç kişi duydu oynadı bilmiyorum. Flaş oyundan hallice Binding Of Isaac'in başarısından sonra oyunun tasarımcısı Edmund Mc Millen aynı konseptte bir nevi devam oyunu olarak tamamen yenilediği ve çok daha iyi sonuç veren oyun motoruyla Binding Of Isaac Rebirth'ü yaptı. Binding Of Isaac benim oynadığım ilk rogue like türündeki bir oyun ve burada bahsettiğim oyunlar arasında en çok vakti bu ikisine ayırmışım. ( ne kadar oynadığımı yazmıycam utanıyorum : ). Oyunumuzun konusu vaktini Televizyonda Hristiyan dini kanalları izleyerek geçiren anacığıyla yaşayan minik Isaac'imizin dramını anlatıyor. Isaac'in bitch anası bir gün Tanrı'nın günahlarını bağışlaması için oğlunu kurban etmesini buyurması üzerine ( günde 28 saat yobaz tv'leri izleyen herkes bu emirleri duyar) yavrucuğunu kesmek için elinde ekmek bıçağıyla odasına girer, ama Isaac odadaki trap door'u açarak (Türkçesini kasamıycam şimdi bunun) kaçar ve maceramız başlar. Evin altındaki dehlizlerdei binbir türlü canavarla minik Isaac'imizın gözyaşlarıyla mücadele ederek final boss olan anacığıyla savaşarak( aslında anasının tepemize inen koca bacağı demek daha doğru olur) nihai kurtuluşa ermek amacımız diye basit bir konu özetlemesi yapabiliriz.. Bu bahsettiğim sona uğraşırsanız bu sona 3-4 saatte erişirsiniz ama oynadıkça açtığınız bir çok ıtemı görmek,(bundaki item zenginliği diablo'da yok) ilerledikçe açılan yeni boss'lar(evet birkaç kere bitirince anacağınızı rahmetle anacağınız,keşke kaçmasaydım dedirtecek manyak yaratıklar çıkıyor karşınıza), oyunun karanlık espri anlayışı (eziyet çekip psikolojisi bozulan çocuklara ne meraklıymışım ya, bakınız yukarıdaki little inferno videosu ), açılan yeni karakterler ve onlarla bitirmek ve Hristiyanlık göndermeleri vs. vs. derken sizi uzun bir döngüye alıyor oyun. Item'lara bir örnek veriyim, mesela kibrit çöpü buluyorsunuz, sevgili Isaac'imiz o kibrit çöplerini göz kapaklarını kaldırmak için kullanıyo, gözyaşları kanlanıyor bundan dolayı ve atışınız daha güçlü oluyor. Ne güzel di mi : ) Ve bu bahsettiklerimi açmak için oyunun wiki sayfasından yararlanmak şart. Çok güzel eşyalarla patır patır ilerlerken aaa bu neymiş bir deniyim diye atladığınız sakız bulaşmış 1 sent gibi bir eşya sizin bütün buildinizi bozup saçmasapan bir şekilde ilerleyişinizi baltalayıveriyor. Bu oyun wiki sayfalarına hastayım bu arada, uzun uzun stratejiler, açıklamalar, yapılan göndermeler falan gerçekten bu emekler çok takdir edilesi benim açımdan. Beni çok fena sarmıştı ve başka şeylere dalıp bırakmıştım, yoksa cidden 24 saat bu veletlerle zindanlarda dolanarak oyunu %100 yapıcam diye kasmak işten bile değil. Türkiye'de çok popüler olamadı Ayzek'in Dramı ama yurtdışında indie oyun diyince akla gelen ilk örneklerden biridir. Bence bu başarısını sonuna kadar hakediyor ama herkese göre bir oyun değil, yani oyunun oynanış videolarını izleseniz bu ne lan, ben bu bebe oyunu mu oynuycam diyebilirsiniz. Oyun çıktıktan sonra 2 DLC'si çıktı Afterbirth ve Afterbirth+ diye. Ben'de plus yok, düzgün bir indirime girince alacağım ama indirmiyorlar bir türlü namussuzu. İyiki de indirmiyorlar onu alsam başlasam bir 100 saatim heba olur herhalde : ) Neyse çok uzattım, dlc'lerini almak zorunda değilsiniz ilk başta. Rebirth'ün kendisini oynayın, bitirip yeni karakterleri açın biraz, sararsa DLC'leri de denersiniz.  Afterbirth+'ı uygun bir fiyatla bulursanız bana da haber verin : ) Sizi defalarca seyredip her seferinde gülümsediğim Isaac'in giriş videosuyla baş başa bırakıyorum:
 
 

 
Valla oyunu oynamadım o yüzden hakkında pek bir şey bilmiyorum ama farklı bir RPG, çok basit grafikleri var ve bazen çok hızlı aksiyon gerektiren sekansları var, o kadar diyebilirim.
 
 
Oğlan 13 yaşında, oyunun kaç sonu var bilmiyorum ama galiba 3 farklı sonla bitirdi. PC, PS4, Switch var, bir sürü oyun var ve adam buna kitlendi son 2-3 haftadır. 

Ne zaman konu underrated oyunlara gelse ben hep aynı oyundan bahsediyorum, yine öyle yapacağım.  The Secret World.
 
 
Videodan pek bir şey anlaşılmıyor ancak benim için TSW, gelmiş geçmiş en iyi MMORPG oyunudur. Horror/Lovecraftian bir evrende, modern zamanda geçiyor. Oyunun hikayesi Illuminati vs. "secret society"ler etrafında döndüğü için bütün paranoyak conspiracy teorileri bu oyunda kendine yer bulmuş.
 
Bir defa, milyon diğer MMO gibi ok atıp kılıç kuşanmıyorsunuz. Silahlar ve occult yetenekler falan var. Bütün zonelar, karakterler orijinal. Şimdiye kadar bir MMO 'da gördüğüm en keyifli lore bu oyundaydı. Mob tasarımları, oyunun atmosferi (ki daha çok singleplayer tadı veriyor, instancelar çok küçük) aynı şekilde çok iyi. Zannederim ki ilk defa bir MMO 'da senaryoyu, karakterleri bu kadar pür dikkat takip etmişimdir.
 
Class olmadan, zamanla bütün skillere sahip olup onlardan deckler kurduğunuz bir gameplayi var. Çeşit çeşit questleri var, MMO 'ların klasik "at boku toplama" tarzı questlerinden bıkanlar için "investigation quest" denen, baya baya web tarayıcınızı açıp araştırma falan yaparak bulmacalar çözdüğünüz questler bile var. 
 
MMORPG tabii ki herkese hitap edecek bir tür değil, ancak türü seviyorsanız, bu oyun bu türün en kıymeti bilinmemiş oyunu.
 
Not: Bunu reboot edip SWL diye f2p bir oyun yaptılar, berbat ettiler mi bilemem ama orijinal TSW sunucuları da hala açık. Bir ara "New Player Experience" diye bir patch çıktı, ondan sonra oyunun korku kısmı biraz baltalandı çünkü önceden genel MMOların aksine neredeyse her yaratığa kolayca ölebiliyordunuz, NPE sonrasında biraz klasik MMOlar gibi kral oldu herkes. Bir süredir oynamadım ama bir pro-tip vereyim: ilk zone olan Kingsmouth 'ta zombileri falan görüp "bu ne lan zombi, bu mudur" diye çıkmayın. Birkaç saat o kısmı oynadıktan sonra asıl oyuna başlıyorsunuz çünkü.
 
 

Siz niye 10-20k lık makineler topluyorsunuz kuzum, bunları Pentium 75 de oynatır  
 
Benim oğlanın çok sevdiği, metacritic puanı 92 olan Undertale diyeyim madem ben de.
 
https://www.metacritic.com/game/pc/undertale
 

Şu an çok zamanım yok tavsiyede bulunmaya ama ara ara başlığa bakıyorum , bu başlığı açan ve paylaşımda bulunan herkese tek tek teşekkür ediyorum , tam aradığım şeyi buldum . Bütün oyunları whish list 'e ekliyorum , cuma indirimi geldiğinde topluca alım yapacağım.
 
 

 
Mark of the Ninja
 
Platform-Stealth olayını sevenler için gelsin bu da, zamanında oynayıp beğenmiştim.

ben zaten bu başlığı Barış abi doldursun diye açmıştım.
 
@Executioner
 
bana sorarsanız Hollow Knight'dan sonra farz olan antichamber hala oynamadıysanız.
 
benim paylaşılanlardan ilk ilgimi çeken Pinstripe oldu, steam "whishlist'e ekliyorum bunları, indirimlerden alırız sonra oynamayız listede durur öyle 
 
bu arada çağlar'la aramdaki muhabbeti sildim, cillop gibi yepisyeni başlığı kirletmesine daha fazla kalbim dayanamadı.

 
https://store.steampowered.com/app/588650/Dead_Cells/
 
Böyle bir başlık olupta içinde Dead Cells olmaması olmazdı bence. 2017'de Hollow Knight çıktığı zamanlarda erken erişimde steam'e çıkan ve düzenli olarak güncellendikten sonra 2018 sonlarına doğru tam sürüme geçen Dead Cells'i çoğunuz duymuştur ama eminim oynamayan çoktur aranızda. Hollow Knight ile çok kıyaslandığını duydum hatta o mu iyi bu mu iyi tartışması da çok yapılır. Aslında tür olarak benzer gibi görünmelerine rağmen ikisinin kıyaslanması elma ve armut kıyaslaması gibi birşey bence. Hollow Knight daha hikaye ağırlıklı, daha ilerlemeye dayalı bir metroidvania oyunu.  Dead Cells ise ölünce baştan başladığınız ama açtığınız silahların, karakterinizdeki gelişmelerin kaldığı Rogue Like tarzı bir oyun. İkisinden birini seç deseniz ben Hollow Knight'i seçerim ama bu bir kriter olmasın sizin için. Hollow Knight'i hangi oyunla yan yana koysak ben Hollow Knight'i seçerim ama belki her iki oyunu oynayan başka biri Dead Cells'i tercih eder ve ben kesinlikle abi sen bu işten anlamıyorsun demem  kendisine  : )
Dead Cells'in hızlı oynanış tarzı, harika pixel grafikleri,müzikleri, akıcı kontrolleri, güzel silahları ve her ölüp başladığınızda değişen zindan yapısıyla oynanmayı hakediyor. Tavsiye ederim.
 

Or and The Blind Forest:
 
Duygusal bir bünyeniz varsa, çeşmeleri akıtabiilir.
 
İkincisi bu yaz gelecek sanırım.

Banner Saga 
 

 
https://store.steampowered.com/app/237990/The_Banner_Saga/
 
Combat sistemiyle Heroes serisini sevenlerin zaten adını duyup oynamış olduklarını tahmin ettiğim Turn Base bir strateji oyunu... diyerek geçiştirmeyelim çünkü savaş dışındaki ortamlardaki dialog ve seçimleriyle dolu dolu RPG öğelerine de sahip güzel bir oyun.. 
 
 
Punch Club 
 

 
https://store.steampowered.com/app/394310/Punch_Club/
 
Bu oyunu nerden buldum bilmiyorum, her türlü 80s retro ve klişesini refere eden Management tarzı değişik bir oyun... Aslında dövüş oyunu ama diil çünkü combatta kontrolünüz yok oralar biraz football manager gibi oynanıyor.. Hikayesi falan yine klişeyle başlayıp çok garip yerlere bağlanan acayip bir oyun.. İlk telefonda oynamıştım sonra Steame alıp tekrar bitirdim..
 
Tharsis 
 

 
https://store.steampowered.com/app/323060/Tharsis/
 
Bunu daha önce önermişimdir muhtemelen ama yeri gelmişken görmeyenler için tekrar önerelim ... Uzay mekiğiyle Marsa yolundaki ekibin başına katastrofik olaylar gelir doğru zamanda doğru kararlar vererek ölmeden ve tek parça marsa gitmeye çalıştığınız board game yapısında strategy survival oyunu ... Biraz zor bir oyun ve bazen fazlaca şansa bağlı olsada aslında mantığı kavradığınızda şansın etkisini oldukça azaltabiliosunuz... 
 
Edit: detay girdim.. 

 
https://store.steampowered.com/app/457140/Oxygen_Not_Included/?l=turkish&curator_clanid=31068585
 
Don't Starve'ın yapımcısı Klei'nin erken erişimde olan ve düzenli olarak güncellenen Oxygen Not Included'unu tavsiye ederim. Oyunu oynayabilir seviyeye gelmek için youtube'da birçok tutorial izledim, okudum. Biraz yoruyor öğrenmesi  ama belli bir seviyeye gelip biraz oynamaya başlayınca deli gibi eğlenceli ve başında saatlerinizi geçireceğiniz özgün bir oyun olmuş.Türünü seviyorsanız ve vakit ayırabilirseniz denemenizi, en azından taklibe almanızı öneriyorum.
 

 
https://store.steampowered.com/app/262060/Darkest_Dungeon/
 
Darkest Dungeon'u daha önce de tavsiye etmiştim. Bunu ve Hollow'u 2017'de oynayıp bitirmiştim, her ikisini de benim için aşan bir oyun olmadı. Hollow için yukarıdaki mesajımda ne kadar güzel ve eksiksiz hissettirdiğinden bahsettim. Darkest'da hemen hemen böyle benim için, şurası şöyle olsa keşke dediğim yerleri var ama kesinlikle oynanması, deneyimlenmesi gereken bir oyun. Partinizin stres yönetimi, ufak bir hatanız yüzünden isimsiz bir zindanın dibinde ölen level 29 süper şampiyonunuzu kaybetmenin ağırlığı falan derken. Oyun aslen korku ve gerilim oyunu değil ama o stres yönetimi ve adamlarınızı kaybetme korkusu sizi deli gibi geriyordu ve benim diyen gerilim-korku oyununda bunu hissetmedim. ( Alien Isolation hariç ama o bir istisna : ).
 
Düşünün şimdi elinize kılıcınızı almışsınız bir zindana dalmışsınız 3 arkadaşınızla beraber. Bir anda karanlık bir köşeden yüzünden etleri sarkan bir zombi çıkıyor ve uluyarak elindeki sopayı kafanıza ekleştiriveriyor. Naparsınız o zaman? Hiçbirşey olmamış gibi baltanızı çekip zombiye mi vurursunuz? Hayır tabiki korkarsınız, hatta paniğe kapılıp tamamen kontrolü bile kaybedebilirsiniz ve bu durumları Darkest Dungeon'da karakterlerinizde birçok kere yaşayacaksınız. Alacaksanız kesinlikle DLC'leriyle beraber alın ve oynayın. özellikle Crimson Court DLC'si çok şey katıyor oyuna. Ana oyun yeterince zor değilmiş gibi dahada beter zorlaştırıyor ama buna karşılık en sevdiğim sınıf olan psikopat Flagellant karakteri bu DLC ile açılıyor. Şu an dlc'li full sürümü olan Ancestral Edition 86 TL'ye satılıyo, güzel indirim oranları aldığını gördüm, oynamadıysanız bugüne kadar kesinlikle tavsiye ederim. Anlatıcı abimin seslendirmesi bile başlı başına bir oynama sebebi benim için : )
 

Bence bu başlığın asıl adamı sensin @Executioner zaten nerde kimsenin duymadığı oyun sen oynuyo oluosun her baktığımda..   
 
Hadi aydınlat bizi..
 
 
Türü ne ki bunun Fallout Shelter gibi mi? 

Teşekkürler. İndie oyunları seviyorum, Ubisoft, EA vs. gibi iş yapan formülleri devamlı olarak yenileyip yenileyip temcit pilavı gibi önümüze sürmektense yeni birşeyler, yeni fikirler deniyorlar. Bugün popüler olan ( ve pek umrumda olmayan ) Battle Royale bağımsız bir firmanın elinden çıkan PUBG sayesinde bugünlere geldi.
 
Fallout Shelter ile alakası yok, bir kere adamlarınız uzaylı yaratıklarla değil, açlık ve oksijen gibi materyallerin eksikliği, mikrop kapma falan gibi şeylerle mücadele ediyorlar. Steam'de tür olarak base building, survival vs. olarak geçmiş. Doğru da kategorilendirilmiş ama özgün bir oyun olmuş gerçekten, mesela bunun gibi gaz fizikleriyle uğraştığınız başka bir oyun olduğunu sanmıyorum. Tam sürüme geçince nasıl bir hal alacağını merakla bekliyorum ama erken erişimdeki hali hiçte eksik hissettirmiyor ki öyle erken erişime falan pek yüz vermem. Ama sevdiğim ve güvendiğim bir firma olan Klei işin içine girince ve sağda solda çok övüldüğünü görünce bir deneyeyim dedim pişman olmadım.  Ama dediğim gibi kesinlikle user friendly bir oyun değil, oyunu youtube'dan tutoriallarını izlemeden, deneyip yanılarak falan oynamanın imkanı yok, uzun uzun bu elemanın videolarını izledim gayette güzel anlatıyor. Biraz izleyin fikir sahibi olursunuz:
 
 
Aslında herkese göre bir oyun değil. Tam sürümde düzeltilir mi bilmiyorum ama yapacağınız şeylere dair falan hiçbir bilgi verilmiyor. Eğer internet, youtube falan olmasaydı kesinlikle oynanamazdı bu oyun ama ben çok sevdim gerçekten. Ara ara açtığım bir önceki oyunları Don't Starve'da öyle aslında, onu da wikisi, tutorial'ları olmadan oynamak imkansız gibi birşey. Şöyle bir setup'u oyunda yapabilmek gerçekten zor ve sabır gerektiren bir iş ( ben yapmadım henüz  ) :
 
 
 
Laf açılmışken bir oyun daha tavsiye edeyim, çoğunuz duymuştur ama çok alıp oynayan olduğunu zannetmiyorum, Limbo'nun yapımcısı Playdead'in 2. oyunu İnside'da bu listeye çok yakışır. Tavsiye ederim :
 
https://store.steampowered.com/app/304430/INSIDE/
 

Yakın zamanda oynadıklarımdan devam edeyim...
 
Pid
 

https://store.steampowered.com/app/218740/
 
Çok güzel tasarlanmış bir platform oyunu daha. Bilinmedik bir gezegende küçük bir çocuğun başından geçenleri anlatıyor. Özellikle müzikleri çok başarılı (Spotify'dan dinlenebilir).
 
Frostpunk
 

https://store.steampowered.com/app/323190/Frostpunk/
 
Geçen yılın en iyi oyunları arasında gösterilmişti. Oyunun atmosferini çok beğeniyorum, zor olmasına rağmen uzun zaman kendinde tutan bir yapısı var.
 
Her Majesty's SPIFFING
 

https://store.steampowered.com/app/488770/Her_Majestys_SPIFFING/
 
Bunu daha önce başka bir başlıkta daha yazmıştım diye hatırlıyorum. Çok kısa sürüyor olmasına rağmen alaycı İngiliz espirilerinden hoşlanıyorsanız bakılabilir.
 
80 Days
 

https://store.steampowered.com/app/381780/80_Days/
 
Klasik "80 Günde Devr-i Alem" kitabının oyunu, mobil platformlarda da var. Kitaptakinden farklı olarak burada başınıza bin türlü musibet geliyor ve çoğunlukla 80 günde yolculuk tamamlanmıyor. Tasarım dili olarak da çok başarılı bence.
 
Aklıma geldikçe ekleme yaparım yine.

ben zaten bu başlığı Barış abi doldursun diye açmıştım.
 
@Executioner
 
bana sorarsanız Hollow Knight'dan sonra farz olan antichamber hala oynamadıysanız.
 
benim paylaşılanlardan ilk ilgimi çeken Pinstripe oldu, steam "whishlist'e ekliyorum bunları, indirimlerden alırız sonra oynamayız listede durur öyle 
 
bu arada çağlar'la aramdaki muhabbeti sildim, cillop gibi yepisyeni başlığı kirletmesine daha fazla kalbim dayanamadı.