Otomobil Hakkında Her şey
6 6

Bu konuda 3.894 mesaj var

Tek balata degisimi de ilk defa duydum :)

 

İlginç olan şey balata kırık çatlak gibiydi sanırım o yüzden değiştirdi mecburen. :)

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Bu araç çekilme olayı ve engelli otoparkı konusunda Türkiye'de bir karmaşa var ama tam çözümü yok olayın. Park yasağı olan yerde park edince direkt olarak aracınızı çekiyorlar, normalde bu yasal değil, zaten sadece bu nedenle geçenlerde avukatın biri 90 liralık çekme bedelinin iadesi için dava açıp kazandı diye hatırlıyorum. Trafiğe engel teşkil etmiyorsa ceza yazıp gitmeleri gerekiyor.

 

Türkiye'de herşeyimiz çok düzgün olduğu gibi bir de engelli otopark mevzusu var, şimdi bu engelli otoparkları mantıken iyi yapılmış gibi görünse de aslında birilerinin tatmini ve rahatı için yapılan birşey. Özellikle hastanelerde direkt olarak girişlerde bulunan bu otoparkları "engelli ruhsatlı aracı" bulunan kişiler babalarının otoparkı gibi kullanıyor, sizler de oldukça uzak mesafelere park etmek zorunda kalıyorsunuz. Diyelim hiç yer bulamadınız ve 7-8 tane engelli otopark yeri var, geçici olarak oraya koyuyorsunuz ve döndüğünüzde aracınızı çekilmiş olarak buluyorsunuz, çünkü densizin biri Türkiye'deki herşey çok düzgünmüş gibi şikayet ediyor vs. Daha da kötüsü son dönemde muhtemelen polislere ciddi cezalar yazılması telkininde bulunuluyor ve bu nedenle bu otoparklar sürekli göz altında. Ceza 184 TL, çekme bedeli de 90+10 TL, 284 TL ediyor bir seferde. Utanmaz arlanmaz bir takım insanlar da facebook üzerinden bir de resim çekip "bakın şu ayıya vs." gibi şeyler yazıp yorumlarda bulunuyorlar.

 

Engelli otoparklarıyla ilgili yazdıklarım sizi şaşırtmış olabilir, hiç şaşırmayın, kötü niyetli bir adam değilim. Engelli otoparkları normalde yürümek veya hareket etmekle ilgili engeli bulunan ve bu nedenle hastane vb. herhangi bir yere geldiğinde özel aracından özel tesisatla inilip çıkılmasını sağlayabilecek alanı sağlayan otoparklar. Yani özür oranıyla çok ilgisi yok. Karşılaştırmayı şöyle yapalım, diyelim ki kolunuzu bacağınızı kırdınız ve hastaneye gitmeniz gerekiyor, yakınınız sizi hastaneye götürdü, haliyle hastanenin dibinde park yeri bulamadı, bir şekilde sizi indirmek için tekerlekli sandalye bulmaya gitti, o arada arkadan korna sesleri vs. geliyor, adam sizi güç bela bu araca bindirip orada bıraktı ve park yeri bulmaya gidip geldi. Tam o sırada o. çocuğunun teki %90 üzerinde özürü bulunan bakmakla yükümlü olduğu kişinin ÖTV'si ödenmemiş aracıyla geldi, hastanede kendi muayenesi yaptırmak için engelli park yerine park etti, elini kolunu sallayarak içeriye girdi, oh mis. Daha da bombası, ayağında hafif bir sekme nedeniyle bir şekilde engelli aracı almış olan diğer kişi geldi, çok hafif bir sekerek elini kolunu sallayarak girdi yine sorun yok, daha da bombası sol elinde 3 parmağı olmayan biri gitti yine engelli aracı almış olarak geldi ve o yere park edip siz tekerlekli sandalyede yakınınız park yerinden gelmenizi beklerken yanınızdan geçti gitti. Ve bu arada o yakınınız yanlışlıkla engelli park yerine park ettiyse vay haliniz . İşte durum budur Türkiye'de, bir de o esnada aklı evvel biri de "bakın şu namussuza engelli yerine park etmiş" diye fotoğrafınızı çekip facebook'ta paylaşmıştır zaten:)

 

Bu ara bu engelli otoparkı mevzusuna sinir oluyorum Türkiye'de, bir dönem yeşil kart alan müteahhitlere benzer bir durum oluştu Türkiye'de bir de sosyal medyada sürekli paylaşımda bulunanlar var, paylaşım yaparken o paylaşım yaptığınız araç sahiplerinin aslında ciddi anlamda engeli olabilecek bir durumları (belki yakını ayağını kırmıştır bilemezsiniz) olduğunu düşünün. Öyle bir durumu yoksa bile mevcut haliyle engelli otoparklarını USA veya benzeri ülkelerdekiler gibi değerlendirmeyin lütfen, özel bir minibüsü olup hidrolikle inilip çıkılmasını sağlayan aracı bulunan engellimiz yok bizim maalesef, onları içeri tıkıyoruz, ancak çok iyi park yeri ayarlıyoruz.

 

Edit : harf hatası düzeltildi.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

@@infestor golf ülkemizde nakit yerine geçiyor. satıyorum dediğinizde satarsınız. ne yazık ki ama böyle. 

sadece ülkemizde böyle ama. Türk insanının arabaya yaklaşımı farklı. 

Valla ben denedim satamadim, katilmiyorum...  :D

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

pentaman engellilere döşemeden önce her hastanede sadece doktorlara ayrılmış ve genelde girişe en yakında olan otoparklara döşeseydin keşke. engelliye allah vurmuş bir de siz vurmayın yahu :) özellikle üniversite hastanelerinde bu iş tiksinç bir boyuta varmış 

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Engellilere birşey demedim ben, engelli otoparkları Türkiye'de engelliler tarafından kullanılamıyor, onun yerine değişik tipte insanlar tarafından kullanılıyor (yazının içinde açıkladım) sizin bir engeliniz olduğu dönemlerde de kullanamıyorsunuz. Doktor otoparkları da hasta otoparklarından daha uzak konumda(her sabah 10 dk yürüyorum hastaneye ulaşabilmek için), en azından Kartal'da durum böyle, diğer yerleri bilemem.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

kartalda şu anda müftülük tarafındaki saçma sapan büyüklük ve uzaklıktaki alan dışında hastaların park edeceği bir otopark yok. ben de hastanede işim olduğunda zaten oradan içeri kadar yürüyemiyorum. şöyle tarif edeyim; eski büyük binanın karşısındaki büfe var hani, onun yanında bir yer var bir girişi zincirle ayrılmış, diğer girişinde bariyer var. içi genelde %50 dolu oluyor. hep doktorların lux araçları. zaten bunlara yer var gariban milletin dandik arabasına yer asla yok. doktorluğun memleketteki kariyerist mesleklerinin en yukarısında durmasıyla ilgili sınıfsal bir durum. neyse işte oraya en son aç da girelim diye bayağı ısrarcı olduğum güvenlik valla bizde kumanda yok abi doktorlar alıp götürüyor dedi.. (bariyeri kıracağını bilsem arabayla dalacam bu gibi yerlere. hatta bir sonraki arabamı bu gibi durumları gözeterek zincir-bariyer kopartabilecek cinsten bir şey almayı düşünüyorum.) ne derece doğru bilmiyorum ama sağlam olsam bu tip yerlerdeki bu işin sorumlularına kafa göz dalarım çünkü benim de aracım engelli değil ama hem dizlerimden biri hem de iki ayak bileğim birden sakat, genetik-sistematik bir rahatsızlığımdan dolayı da engelli kartım var. ama dediğiniz gibi engelli otoparkına park edemiyorum, olmaz diyorlar araba engellinin üstüne olacakmış mantığa gel! neyse işte, günde sizin otoparktan hastaneye yürümeye yakındığınız 10dk'yı toplamda yürüyemediğim halde doktorların birinci sınıf hastalarınsa on beşinci sınıf bile addedilmediği hastanelerdeki hiyerarşik piramitten nefret ediyorum. özellikle çapa ve cerrahpaşa gibi hoca sultasının kalelerinde bu iş ayyuka çıkıyor dediğim gibi. özele gidince kralsın devlette sen! gel! git! yat! kalk! park yasak yürü! çapada mümkün değil ama cerrahpaşadaki kuka tabir edilen plastikleri güvenliğe rağmen çok ezmişliğim vardır. kelli felli hocalar hemen kapının ağzını kendilerine rezerv edip oraya park etmeye utanmıyorlar da. 

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Bahsettiğiniz yer idari sorumlulara ait park yeri, ayrıca başhemşire ve yardımcıları da dahil olmak üzere park edebiliyor. Hasta otoparkı benim yürüdüğüm otoparktan çok daha yakın. Müftülüğün dış kısmında yol tarafında, ayrıca gece ışıklandırması yok. Bu engelli otoparklarının amaç dışı kullanımını ve sizin bir yeriniz kırıldığında bu tür bir yeri kullanmanıza engel olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

pentaman; maalesef toplumdaki ahlaki bozukluk nedeniyle bu tür kullanımlar da her zaman çuvallıyor. Şimdi hastane önüne "engelli veya fiziki problemleri olan hastaların kullanımına mahsus" bir park alanı açsanız o park alanı 5 dakika içinde hiç bir engeli/problemi olmayan "uyanık"larla dolacaktır. Bu yüzden de "engelli otoparkı" diye tabela koyup diğer araçlara ceza yazmak dışında yapabileceğiniz fazla bir şey yok. Herkes -ya da en azından çoğunluk- iyi niyetli olsa dediğiniz gibi bir uygulama yapılabilir.

 

Ankara Gazi Üniversitesi Hastanesi otoparkı ücretsiz yapılmış, geçen eşimle bir operasyon için gittik. Sabahtan aracı bıraktım, eşimin operasyonu bitti bir çıktık ki aracın önü, arkası, sağı, solu her tarafı araç dolu... Otoparkın tamamı bu şekilde kördüğüm olmuş durumda... Üstelik çevremizdeki araçların 1'i hariç hiç birinin telefonu yok, neyse ki -şanslıymışız- önden bir araç çıktı, ben aracı aralardan yılan gibi kıvrılarak çıkardım. Özetle hastane yönetimi tarafından yapılan bir iyilik, bir "kıyak" sevgili milletimiz tarafından hemen layığını bulmuş; otoparkta hiç bir kural/nizam kalmamış. Çıkış yolunda bile park eden araçlar vardı.. Geçen gün yine sabahın erken saatlerinde kontrole gittik, aracı otoparka sokmadım, dışarıda bir yerlere bırakıp yürüdük.

 

Sizin durumunuzu çok iyi anlasam da buna saygı göstermek ve anlayışla karşılamak zorundasınız diye düşünüyorum. Maalesef "benim bacağım kırık, engelli otoparkını kullanabilmeliyim" teziniz %100 haklı olsa da; anında suistimal edileceği için pratikte işlerliği yok.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Araç çekilmesi, otopark saçmalıkları ile ilgili çok hoş bir deneyimim olmuştu bende anlatayım. Baş parmağımda tırnak batması olduğu için operasyon geçirdim ve bir süre sonra sonra çalışmaya başladım. Kardeşimin otomatik aracını aldığımdan ve operasyonda sol ayağımdan olduğundan araç kullanabiliyordum. Gün içerisinde izin aldım ve hastahaneye pansumana gittim. Hastahanenin önü işlek bir cadde fakat metro kazıları nedeniyle kapalı trafik başka yerden ilerliyor. Hem zorlanarak yürüdüğümden hemde kapıya yakın olduğu için caddeye bıraktım ( kesinlikle trafik olmayan caddeye :) ). 20 dakika sonra geldiğimde araç yerinde yok. 

 

Arkadaş aracı trafik olmayan yerden çekmek nedir ? Hadi onu da geçtim hastahanenin önünde oraya geldiği belli olan bir aracı kimseye zararı yokken çekmek nedir ? Oradan çıkıp yürüyerek çektikleri otoparka gittim ama ben çok daha kötü durumda orada bulunan bir insan olabilirdim. Giderken ettiğim küfürler ve çektiğim acı hala aklımda. Bu ülkenin %80'de olduğu gibi kurallar araç çekmede de kuralsızca ilerliyor, hatta insafsızca.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Youtube üzerinde share yapıldığı zaman linkler 

 bu şekilde çıkıyor ve diğer forumlar bunu embeded olarak alıyor, burada ise link olarak kalıyor.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Link https olunca forumda çalışmıyor, s harfini silip http olarak yapıştırırsanız çalışır. Forum kodunun https için de değiştirilmesi lazım.

Hamso beğendi

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

https olarak koyulduğunda da çalışıyor. video üzerinden share yapmanın lüzumu yok, girdiğiniz sayfanın linkini direkt alıp buraya yapıştırın, bu kadar basit...

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Ya bu C serisi basima is acacak birgun... Trafikte gordugum zaman gozler kitleniyor direkt, birine gomecem buna bakayim derken ya dur bakalim... Her renk de yakisiyor namussuza, kimin dizayni oldugunu bilen var mi?.. Eski dizaynlari nelermis merak ettim...

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Bugün C ve CLA serilerini inceledim. 1.90 boy ile bu iki arabaya sığmak büyük dert. CLA'da sürücü koltuğu neyse de arka koltuk klostrofobi garantili. C'de de işin sürücü kısmı idare eder ama arkada diz mesafesi felaket. CLA 45'in sürücü koltuğu müthiş rahat bir oturma ve sürme pozisyonu sağlıyor. Kullanılan spor koltuklar sayesinde arka koltukta diz mesafesi gayet yeterli bir hale gelmiş. Baş mesafesi ise yine kabus. Kullanılan malzemeler ve işçilik bir tarafa 300 küsür beygirlik 2 litre motor beni benden aldı. 4Matic zannediyorum "active" denen tipten. Virajlarda verdiği otomobilden ziyade tren kullanıyormuş hissi çok acayip. Valla aşık oldum arabaya. Yarın bir gün çok param olursa edinirim tereddüt etmeden. Arkama oturan da arabayı Hightower kullanıyor gibi düşünsün, bana ne!

​Edit: İki modelde de ekran :icon_dead:

Mono tarafından düzenlendi

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Ya bu C serisi basima is acacak birgun... Trafikte gordugum zaman gozler kitleniyor direkt, birine gomecem buna bakayim derken ya dur bakalim... Her renk de yakisiyor namussuza, kimin dizayni oldugunu bilen var mi?.. Eski dizaynlari nelermis merak ettim...

 

C serisinin tasarımı ve oyuncakları güzel de dizel motoru Renault'dan alıp kaputun altına tıkmaları sonucu oluşan, 135 PS'lik motorun sürüş tecrübesi bence yeterince keyif vermiyor.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Renault'un motoru DCi, Mercedes'in kendi motorlarına bakarak çok afedersiniz boktan kalıyor. 500kg daha ağır 2lt motorlu E250 CDI, Renault motorlu dizel CLA'dan %50 daha hızlı ama gaza basarsanız sadece 1lt fazla yakıyor. Ekonomik kullanırsanız da yarım litre. Üstelik E250'de turbo boşluğu yok ve 350nm-500nm arası bir torku var.

 

Benzinli motorda da tek bir silindir bloğunda 1.6lt 122hp ve 156hp ya da gene aynı bloktan 2lt 184hp ve 238hp güç çıkartıyor.

 

Hatta CLA45'deki 360hp motor da aynı, C180'deki bloktan. Yalnız üretimi farklı bantta, farklı metaryeller ile.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Bu Renault düşmanlığını anlayamıyorum, var mı daha iyi 1.6 litre dizel motor? Hatta şimdi 160ps'liği de çıktı; iyice rakipsiz oldu... 2 litre motorla kıyaslamak da pek doğru gelmiyor bana...

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Renault diye eleştirilen dizel motor gayette verimliliği iyi olan bir motordur. Bu eleştiriler sadece ülkemizde yapılıyor. Tüm dünyanın kabul ettiği, milyar euro paraları harcayan Mercedes Ceo'su kendi markası altına herhalde verimsiz ve markasını zedeleyecek motor koymazdı diye düşünüyorum. 

Hamso beğendi

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Yorum yazmak için üye olun veya giriş yapın

Yorum yazmak için üye olmanız lazım

Üye ol

Üye olun ve sitemizin tüm avantajlarından yararlanın!


Yeni bir hesap oluştur

Giriş yap

Zaten üyemiz misin? O halde giriş yap


Hemen giriş yap
6 6

  • Bu sayfadaki üyeler   0 üye

    Şu an bu sayfayı görüntüleyen bir üye yok