OnLyTNT

CHW
  • Mesaj sayısı

    1.858
  • Üyelik tarihi

  • Son ziyareti

  • Days Won

    23

Mesajlar posted by OnLyTNT


  1. 10 hours ago, Whooosh said:

    Intel mobil için cep telefonlarından alışkın olduğumuz big.LITTLE mimarisi hazırlıyormuş.

    Yani 8 düşük güç tüketimli Atom çekirdeği + 8 performanslı i9/i7 çekirdeği + dahili grafik işlemciden oluşan (8+8+1 yada 4+4+1 ) karma bir yapı 

    zzzzzzzzzzzzz:icon_zzzz:


  2. 1 hour ago, TatanQa said:

    Bende Razar Goliathus 'un çakma olanı var 1,5 yıldır , hala canavar gibi cidden. 20TL ye mi ne almıştım n11 den .  Eskiyince farklı desenlisini yine alırım.  70x30 cm gibi ölçüsü var.

    ürün şu: https://urun.n11.com/mouse-pad/razer-goliathus-buyuk-boy-70-x-30-cm-mousepad-P348802628

    razer-goliathus-buyuk-boy-70-x-30-cm-mou

    Ben de orjinali var, biraz daha kısa olanı bu kadar uzun değil ama ileride uzununu alırım sanırım, masa filan değişirse. Orjinaline bir daha para verir miyim? Hayır, o zamanlar biraz daha zor ulaşılıyordu kaliteli pade...

     

    1 hour ago, Squall said:

    Ben şunu kullanıyorum düz siyah olanı 2 aydır, bloody v7 (metal skatez) ile gayet güzel oldu:

    https://urun.n11.com/mouse-pad/mousepad-kaymaz-oyuncu-gaming-mouseped-P166608931

    Daha önce steelseries quick olanlardan kullanıyordum hemen leş gibi kirleniyordu ve temizlemek mümkün değildi bunda şimdilik öyle bir sorun yok.

    Bunun da OW olanını ofiste kullanıyorum.

    Kumaş mousepad işinde markanın önemi yok. Hepsi güzel, fiyat iyi alın geçin...

    RFID beğendi

  3. 21 minutes ago, Peregrine said:

    GTR mi o? Hayırlı olsun.

    Kulaklık geldi ve gayet güzel. Şarj hiç eksilmiyor gibi birşey. Sesi flat EQ ile gayet iyi (rock preseti ya da v şekilli EQ ayarı gibi, flat'da hiç ellemeden kullanıyorum)  ayrıca bass tuşu var, düşük seste dinlerken daha derin bas isteyince harika iş görüyor. 200₺'sonuna kadar hak etmiş.

    Evet GTR, teşekkür ederim. Size de hayırlı olsun :lol:


  4. N11' in ki iyiydi gerçekten ama bence o iş ellerinde patladı, dikkat ederseniz geçen seneki tantana yoktu (ciro rakamları vs..)... Ha benim için süper oldu, çok iyi hazırlanmıştım :P... Amazfit GTR aldım 800 TL fiyata (yurt dışında 1000 TL + kargo + vergi de cabası). Kırtasiye  dolu siparişimin birisi neredeyse %50 indirimle geldi. Piyasadan alsam direk 2 katı...

    Diğer yerlerde bu tip fırsatlar görmedim.

    Öyle çok ihtiyacım olan bir şey yok ama bakalım çok çok iyi fiyatlı bir şeyler denk gelirse Amazon' dan bir şeyler alabilirim. Onun dışında geçelim abicim...

    Bu arada olaya sadece elektronik vs.. olarak bakmayın. Evin temel ihtiyaçlarını çok uygun fiyata alabiliyorsanız 3-5 alıp depolayın. Deterjan vs... İç giyim, çorap, kozmetik, genel bakım (diş macunu fırça vs..) zart zurt bu tip şeylere de göz gezdirin derim...

    ahat beğendi

  5. Insomnium geçenlerde yeni albüm çıkardı, çok da sarmadı ilk bir kaç dinlemede. Grupta son durum nedir ona da kafam basmadı, yeni gitarist gelmiş, Ville ne kadar son albümde katkı yaptı bilmiyorum. Klasik Insomnium albümü gibi görünse de eski albümlerdeki beni çarpan o havayı henüz yakalayamadım.

    Asıl süpriz benim için Arx Atrata' nın yeni albümü oldu. Bu grubu eminim hiç duymamışsınızdır. Spotify' ı Arx Atrata dinlemek için açtığımda yeni albümü görünce gözlerim doldu çünkü son günlerde atlattığım zor zamanlarımı başta bu grup ve grubun esinlendiği diğer gruplarla geçirdim. Benim gözümde Black Metal' in Insomnium' u denebilir, efsanedir...

    "Arx Atrata play black metal with atmospheric and ambient aspects. Inspired by bands like Coldworld, Winterfylleth, Agalloch, Paysage d’Hiver, and Fen, several years of writing and recording saw debut album ‘Oblivion’ being released in 2013 to critical acclaim. Follow-up ‘Spiritus In Terra’ followed in 2016, and third album ‘The Path Untravelled’ is due for release in October 2019."

    Arx Atrata' nın sitesinden alıntıladığım yukarıdaki metinde geçen diğer gruplar başta Coldworld ve Winterfylleth olmak üzere şans verilebilir. Coldworld yaklaşık benim için Arx ile aynı ayardadır. Bu grupta yeni bir albüm yayınladı ama önceki albümlerle alakası yok maalesef, yine de dinlebilir.


  6. 14 hours ago, Deathknight said:

    @Barbarconan Ürünüm $ 10.69 liralık bir üründü, o günün kurundan TL karşılığı 57,5 lira gibi birşeydi sanırım. %20 gümrüğe uymuş oluyor bu şekilde ama pttci eleman gelince daha isteyecekmi gelince göreceğim.

    İsteyemez hocam, orada görünen rakam paketin üstüne etiket olarak yapıştırılıyor. O noktada  üç kağıt vs çeviremez dağıtan kişi. Gelince paketin üstündeki vergilendirme etiketini kontrol edin...


  7. 37 minutes ago, Najaz said:

     

    OLED aldın mı kralsın...Siyah başarımı ve kontrast söz konusu olduğunda OLED'lerin eline su dökebilen bir teknoloji yok.

     

    OLED panellerde dikkat etmen gereken tek bir nokta var, o da "image retention" dedikleri durum. Ekranda kanal logosu vs. gibi uzun süre sabit duran bir görüntü kalıcı olabiliyor. Sol üst köşede TRT 4K'nın logosu yapışık duran birçok OLED TV kullanıcısı var (hoş, saatlerce TRT seyreden adamın panelinden önce beyninin yanması gerekir).

     

    Güncel modellerde "pixel shifting" olarak geçen, paneldeki pikselleri sağa-sola doğru anlık olarak kaydırarak görüntü yapışmasının önüne geçtiğini iddia eden teknikler kullanılıyor ama ne kadar etkili oluyor bilemiyorum.

     

    Yalnız 4K OLED alacaksan, o TV'nin yanına Xbox One'ı koyarsan ayıp olur. Bir tane de One X alacaksın mecburen.

     

    Samsung telefonlarda yapıyor o kaydırma işini.


  8. Siparişi takipli verirseniz gümrüğe girdikten sonra takip numarasıyla kontrol ettiğinizde ne kadar vergi kesildiği görülüyor. Çin' den gelenlere %20 + sunum ücreti uygulanıyor. Postacı kapıda tahsil ediyor. Takipsizlerde nasıl bir yol uygulanıyor bilmiyorum, henüz takipsiz olanlar gelmedi belki hiç gelmeyecek, bekliyoruz bakalım...

     

    Gelen kutu ise PİM yerine KİM işlem yapabilir, o durumda PTT ye çağırıyorlar. O noktada ben sorun yaşamadım, ama yaşayanlar vardı ben gittiğimde...Ardiye vs.. belge gerekmiyor ama ürün sipariş sayfasının çıktısı vs.. gibi fiyatın tespiti için bir şeyler isteyebilirler bir ihtimal. Ordaki mevzuyu tam anlamadım, ben sorunsuz aldım paketimi dediğim gibi ama orada fiyat yüzünden paketini alamayanlar vardı.

     


  9.  

    Spoiler
    4 hours ago, Whooosh said:

    Bir tane mobil klima aldım.

     

    Evde bir tane büyük 24000 BTU klima var ama yaşadığım yerde elektrik sıkıntısı var elektrik sürekli kesiliyor. Apartmanın kendi jeneratörü var ama jeneratör daire başına sadece 6 amper sağlayabildiği için büyük klimayı jeneratörle kullanamıyoruz.

    Klimasız da yaşanmadığı için mecburen bir de portatif klimalardan aldım.

     

    İnanılmaz gürültülü ve hortumu ayak altında geziyor fakat en azından oda sıcaklığını tahammül edilebilir seviyede tutabiliyor. En güzel tarafı sadece 3 amper çektiği için jeneratör ile de kullanabiliyorum. Fakat gelin görün ki salak alet elektrik gidip gelince otomatik geri çalışmıyor.

     

    Çoğu klimada bunun ayarı var. Belli bir tuş kombinasyonu ile elektirk geldiğinde en son çalışma modunda otomatik olarak çalışmasını sağlayabiliyorsunuz fakat bu salak portatif klimada böyle bir şey yok. Muhtemelen hiçbir hafıza donanımı yok çünkü her elektrik kesildiğinde kendiniz bile açsanız default ayarlarda geri açılıyor, her seferinde elle ayarlamanız lazım.

     

    Ben de şöyle bir şey yaptım. Elimde bir sürü boşta duran Attiny85 vardı. Bunlardan birine eski bir kumandadan söktüğüm IR led'ini lehimledim ve klimanın kendi kumandasından kopyaladığım komutlarla her elektrik kesilip geldiğinde klimayı çalıştıracak şekilde programladım. Bu zımburtıyı da eski bir telefon şarj cihazına takarak klimanın alıcısının görebileceği bir yere de sabitledim. Çiçek gibi oldu :D 

    Attiny85-Micro-USB-Development-Board-01.

    
    
    #include <IRremote.h>
    IRsend irsend;
    
    
    void setup()
    {  
    delay(3000);
    irsend.sendNEC(0x8E700FF, 32); //on
    delay(1000);
    irsend.sendNEC(0x8E728D7, 32); //cool
    delay(1000);
    irsend.sendNEC(0x8E76897, 32); //High
    delay(1000);
    
    for (int i = 0; i < 10; i++) {
    irsend.sendNEC(0x8E7B04F, 32); //minus
    delay(40);
    }
    
    }
    
    
    void loop()
    {
    }

     

     

    dLPv5Q.jpg


  10. Kasamda bir tane bir tane Apacahe, bir tane Arctic Silent var, sanırım işlemcinin üstündeki de bu iki modelden biri de şu an haırlamıyorum... Şu sıvı rulmanlı diye çıkan modeller ikisi de. 10 sene oldu hatta geçmiştir herhalde; bu fanlar tık demediği gibi en ufak ses yok hala...Bir tane Arctic yedekte duruyor. Bileydim zamanında bir kaç tane daha atardım yedeğe...


  11. 3 hours ago, ZvAnA said:

    @Whooosh

    Bu filmi ben de izlemiştim geçen hafta. Ama anlamadığım tek bir yer var. Spoiler içinde vereyim orayı;

     

      Hide contents

    Kız yetiştiği tesiste fare buluyor, anne onu dışarıda hasatlıklı bir durum olmadığını bildiği halde imha ediyor. İstese fareyi göstermelik bir teste tabi tutup hastalıklı olmadığını söyleyip kızın evcil hayvanı yapabilirdi. O fare niye ölmek zorundaydı bir anlam veremedim. Üstelik hayvanların çocuk gelişiminde önemli bir rolü de var. Sonuçta ilk kızı olduğunu düşündüğümüz dışarıdaki kadının silahından çıkan mermilerin aynı olduğunu da idda etmişti, pekala fare için de bir yalan söyleyebilirdi.

     

    Spoiler

    Buna benzer başka eksik, açıklanamayan veya bize göre yanlış kısımlar var. Fakat hayvan-insan ilişkisi, insan psikilojisine bizim mevcut toplomsal ve kültürel yapımızda faydalıymış gibi bir izlenim bırakıyor. Hayvan sevgisine gerçekte ne kadar ihtiyacımız var oturup tartışılır neticede...

     

    İşin felsefi yönü tartışmakla bitmez. Benzer hikayeler ufak tefek şekilde başka filmlerde de işlendi, farklı varyasyonlar halinde ("Matriz" de bunlardan birisi aslında)...

     

    Bu tip hikayeler işlenirken insanların en temel ihtiyaçları hep göz ardı edildiğinden bana bir yönden saçma geliyor. Mesela bu "ana"' nın çocukların altını değiştirmesi, gazını çıkartması vs.. kısımların işlenmesini isterdim :). Şimdi bu hanım kızımız ergenliğe girdi mi? Bu hatun azmayacak mı? Azdı aslında bir noktada... Ne kadar "perfect" çeksen de rastlantısal genetik değişikliklerin, hormonal dengesizliklerin oluşturacağı çatışmaları nasıl önleyeceksin be "anam"?

     

    İnsan davranışlarında diğer canlılarda olduğu gibi örnek alma, esinlenme (hem çevreden hem diğer insanlardan), taklit etme, keşfetme vs... bir sürü karakter gelişimine etki edecek etken varken bu hanım kızımızın tamamen izole bir ortamda baleyi sevmesi bana son derece saçma geldi mesela... Hatunun "anasının" dışında hiç bir etkileşimi yok. Bu gerçekten psikolojik olarak mükemmel olmak için gerekli mi? Bu kadar izole bir ortamda yetişen birey, bir birey midir? İnsan mı yetiştirdik organik robot mu? Üstelik tek amacı diğer bebelere hizmetçilik yapmak... Üstelik kendisi doğurmadığı için hormonal olarak annelik yapması ne kadar mümkün?

     

    Falan filan işte ....

     

    Neyse güzel filmdi, bilim "gurgu" türüne her zaman kapımız açık. İnsanı düşünmeye itiyor, bu bile yeter....

     

    Ek: Sonradan aklıma geldi. O "ana"yı kim koydu oraya? Geçrekten insanlık kendine zarar filan veriyor muydu? Yani "ananın" dediğine bakılırsa öyle de "anayı" kim koydu ortaya? Bu kadar ileri, muhteşem bir medeniyet nasıl çözüm üretemedi de kendini yok etti be "anam"? Anaynın .... diyesim geldi o derece :D