Griffon

evet, cuma günü itibariyle hastanedeki işime elveda diyorum... bugün istifamı verdim. ihbar süresini beklemeden ve kıdem tazminatımı alarak çıkıyorum (o nasıl oldu diye sormayın uzun hikaye)
kendi işime yoğunlaşma vakti geldi 

Söylenecek her şey söylenmiş zaten ama ben şuraya bir küçük dipnot bırakayım.
Ram sadece ve sadece kullanıldığı zaman işe yarayan bir şey. Dolayısıyla sisteme ihtiyacın üstünde bellek takmak yada yüksek bellekli bilgisayarlar almak çok doğru değil. İsraf olur.
Ayrıca bilgisayarların o günün ihtiyaçlarının çok altında bellek miktarları ile satıldığı ve kullanıldığı karanlık dönemi yaşamış kişiler bugün sistemlerinde fazlasıyla bellek miktarı olmasına rağmen hala programların fazla bellek tükettiğinden şikayet ediyorlar ama işin aslı pek böyle değil.
Modern işletim sistemleri ve yazılımlar stabilite ve hız konusunda getirdiği avantajlar nedeniyle mevcut belleği mümkün olduğunca çok kullanmaya göre optimize ediliyor. Dolayısıyla bilgisayarınızda telefonunuzda tabletinizde sistem belleği kullanım oranının %50'leri, %70'leri %80'leri gördüğünde endişelenmeyin, sistem daha fazla kullanılabilir belleğe ihtiyaç duyulduğunda mevcut verinin zorunlu olmayanlarını çöpe ve aktif yazılımların çalışması için gerekli olan ama aciliyeti olmayanların bir kısmını ise sabit sürücüye kopyalanarak bellekte yer açacak.
Yani yazılımların ve işletim sistemlerinin belleğe "aşırı" yüklenmesi kötü bir şey değil. Aksine eğer sistemde yeteri kadar kullanılabilir bellek varsa ve yazılım bunu mümkün olduğunca verimli kullanmıyor ise bu bir kabahat.
Geleceğe yatırım konusu ise DDR4'ün yavaştan ömrünün sonuna geldiği şu günlerde pek geçerli değil çünkü yakın zamanda DDR5 hayatımıza girecek.
Bazı android cep telefonlarında absürt bellek miktarları göze çarpıyor. Bu tamamen ticari bir hareket ve dünya pazarındaki bellek fiyatlarını yukarı çekmek yada daha fazla telefon sattırmak dışında bir olayı yok.

Geçen hafta 11 promax aldım, güzel bir telefon. Elimdeki iphone 8'i tamire vereceğim için biraz erken almış oldum ancak iyi ki almışım dedirtti. 
Artıları :
- Hızlı, video edit programları inanılmaz hızlı çalışıyor
- Ekran büyüklüğü Youtube'da ara ara video izlemeyi seven benim gibi biri için çok iyi.
- Kamera güzel görüntü alıyor, geniş açı vs. her şey gayet güzel. Ancak yanında a6000 taşıyan biri olarak tabi ki cep telefonu kamerası sonuç itibarı ile
- Face id de oldukça hızlı.
- En önemli artısı pil ömrü, inanılmaz ölçüde iyi. Günlük 1-2 saat youtube, 3-4 saat kadar mesajlaşma yazılımlarını aktif kullanan biri olarak 2 gün gidiyor şarjı. Normalde iPhone 8 aldığım günden itibaren 1 günden az gidiyordu, aynı kullanımla daha büyük ekranla 2 gün inanılmaz bir süre gerçekten.
Eksileri : 
- Stok sınırı. Koyu yeşil-gri modellerinin sadece 64 gb stokları var, bir süre böyle gidecek sanırım. Mecburen beyaz-gümüş rengi aldım.
- Pahalı. Maalesef elimdeki iPhone 8'in de fiyatının aldığım zamana göre 2 katına çıkmış olması nedeniyle gerçekten üzgünüm. Fiyatlar inanılmaz ölçüde pahalı.

Yanlış görmediysem bunlar hdd, apple ürünleri hareketli parçası olan bütün disklerle problem yaşıyorlar. Bir de hız konusu çok önemli, 80-90k fotoğraf arşivleriyle uğraşırken muhtemelen bekleme süreleri çok can sıkıcı olacaktır.
@Najaz, Sandisk Extreme 500 gb olan harici disk de m2 ssd içeriyor sanırım. 600 tl civarında bulunabiliyor, kompakt bir yapıda, tek parça olması güven veriyor gibi. Diğer taşınabilir ssd olarak kullandığım üründen son derece memnunum aslında ancak 120 TL kutu parası verince üzerine bir de m2 ssd fiyatı eklenince yekpare bir ürün almak daha mantıklı geldi.

Keşke daha önce yazsaymışım bu konuya, neyse şimdi farkettik, yazalım.
 
Ben de dSLR'dan aynasıza geçmiştim 2012 yılında, uzunca bir süre NEX-6 kullandıktan sonra Nisan ayında A6300'e geçtim. A7 II de ciddi olarak düşündüm ama fiyatı ve yenilenme ihtimali yanında Sirkeci'deki Sony Showroom'unda deneyip APS-C makinelerden ciddi manada büyük ve ağır olduğunu farketmem sonrasında yine APS-C bir makine aldım, aynı lensleri kullanma imkanım da olmuş oldu.
Yine de bir sonraki makinem full frame olacak gibi duruyor. Keşke ilk A7 gibi ufak, hafif ve uygun fiyatlı bir makine çıksa yine.
 
Pil konusunda, aynasızlarda dikkat edilmesi gereken bir konu, fotoğraf çekmesek bile ekran açık olduğu sürece pili tükettiği. Bu yüzden foto çekim sayısından çok açık kalma süresi belirliyor pil ömrünü.
 
Bol fotoğraflı günler!

xbox a arayüz güncellemesi geldi.
 
artık xbox tuşuna bir kere basınca ana ekrana dönme olayı yok. sol tarafa eski x360 benzeri herşeye ulaşılan menü çıkıyor bir kere basınca.(iki kere basma olayı kalkmış) arayüz, store hızıda artmış. son zamanlarda hele store da gezinirken çok yavaşlıyordu. halletmişler bu sonrada çıkan yavaşlık işini.

Merhaba,
 
EOS 100D güzel bir makine, hem dSLR'ın optik vizör ve iyi odaklama ve odak takibi özelliklerinden yararlanıyorsunuz, hem de ufak ve hafif. Bence mutlu eder.
 
Alternatif olarak, fiyatta da uçmayacak şekilde Sony A6000 (aynasız) bakılabilir. Hem küçük, hafif ve iyi görüntü kalitesi veriyor, hem uygun fiyatlı ve odak sistemi iyi. Bir tek lens seçeneklerinin Canon kadar çok olmaması can sıkabilir. 

Bunca senedir türlü sıkıntılara rağmen topluluk desteğiyle ayakta kalan sitenin streaming servislerinin Türkiye'ye gelişinin ardından kapanması tesadüften biraz öte bir durum sanki.

Benim de bugün paketim geldi. Pi2 üzerinde hifiberry digi kati takili simdilik. Yakin zamanda Dac + modeline de gecis yapacağım. Bu Dac artı streamer olarak görev yapacak. Ayrica Mecmua ya mevzuu tabii...
 
Pi3 ise retro oyun makinesi ve medya center olacak. Ilk once oyun makinesi olayıni hallediyorum. Sevdigim oyunlarin cogunu buldum ve calistirdim. Bugun heatsink fan vesaire aksesuarlarimda geldi... Kutu fan heatsink Nintendo gamepad filan uc kurusa mal oldu... Hazir kasayi hallederken bir de on off dugmesi yaptim Retropie yuklu olana...
 
Muthis eglence.
.

Delidli işlemciye mahallenin yosması muamelesi niye..

 
Bu "geyik" falan degil, durumu tamamen aciklamasa da olan buyuk olcude aynen bu. Problemin bir kismi finansal problemler nedeniyle tasarim grubunun kuculmesi. 2010-2012 doneminde sirketin uc buyuk tasarim grubundaki toplam muhendis sayisi 4000'den 2000'e dustu. Bunlarin bir kismi parasal nedenlerle isten cikarilanlar, bir grubu da surekli diken ustunde calismaktan bikarak kendisi ayrilanlar ;-).  Zaten daha once de durum pek parlak degildi. Sanilanin aksine tasarim sureci oldukca emek gerektirebilen bir sey : islemci cekirdegini ve onemli alt sistemleri belki 20-25 kisilik "ak sakalli" tecrubeli bir ekip tasarliyor, ama isin asil uzun suren kismi olan back-end design (fiziksel devre tasarimi), pre-Si, post-Si validation (silikon oncesi ve sonrasi dogrulama) icin yuzlerce kurek mahkumu parlak yeni mezun muhendis gerekiyor.
 
Diger faktor ise zaman: 2011-2012'ye kadar Bulldozer cekirdegini gelistirerek adam edebileceklerini dusunuyorlardi. 2012'de Bulldozer tasarimindaki olumcul ihmallerin(*) duzeltilemeyecegi anlasilinca cok tecrubeli muhendislerden ufak bir grubu toplayip sonradan Zen adini alan projeyi baslattilar.  2012'den sonrasini ben orada olmadigim icin bilemiyorum ama sifirdan bir cekirdek tasarlanmasi 1.5 - 2 yil, o cekirdegi kullanan SoC'nin tasarlanmasi 2 yil surse 2012'de baslattiklari caba ancak sonuc veriyor. Bu buyuklukte bir proje icin bu sure normal.
 
Modern bir yuksek performansli islemci insanligin tasarladigi en kompleks seylerden birisi. Oyle 1-2 yilda cikarilabilecek bir sey degil. 1-2 yilda cikarabilecekleri sey en fazla modifiye edilmis bir Bulldozer cekirdegi etrafinda sekillenebilirdi ki onun da iki sirket arasindaki acigi kapatabilmesi imkansizdi.
 
(*): Bu olumcul ihmallerin en onemlileri her cekirdegin kendisine ozgu FPU'su olmamasi ve SMT (Intel'in "hyperthreading" dedigi konsept)  olmamasi. 

Off wake-on-lan fonksiyonunu da açtım ve laptopu gözden ırak bir yere gizledim. harika oldu. Uzaktan aç kapat kullan. Mükemmel. 

Kore'nin milli balatası bu. Tüm Kore üretimi arabaların üzerinde bu gelir. Hayırlı olsun.

ilkbaharda gelecek xbox one güncellemesi le snap olayı bitiyor.
 
https://twitter.com/XboxQwik/status/823937530676453376
 
adamlar en başında xbox 360 ın menülerin aynısını yapacaklarına farklı şeyler yaptılar şimdi düzeltiyorlar. 
 

 
burdaki videoya görede 2 kere quide a basınca açılan menü 360 ın benzeri olmuş.

bu 5 serisini de 1.6 motor çıkarırlarsa yemin ederim bir daha ömür boyu bmw almayacağım.
 
ben böyle rezalet görmedim hayatımda, her yer 520i, ayağa düştü güya "premium" olması gereken bir marka ve model.
 
lawnmower'a audi konusunda hak vermemek elde değil, tasarım olarak ilgimi çekmeseler de gidip de A6'yı 1.6 motorla satmıyorlar hiç değilse.

Arabaların egzost emisyonlarını düşürmek için daha küçük motor tercih edilmez. Emisyonu düşürmek için araba hafifletilir, motorun verimi arttırılır, şanzımanın verimi arttırılır, hibrid sisteme geçilir, vs... Kasaya göre küçük motor kullanmak emisyonu ve tüketimi düşürmediği gibi motor arabayı hareket ettirmekte daha fazla zorlanacağı için daha yüksek devirde çalışacak ve daha fazla yıpranacaktır. Ayrıca, NOx emisyonu yüksek devir ve sıcaklıklarda katlanarak arttığı için küçük dizellerde emisyon daha da fazla olacaktır.
 
Mesele üreticinin vergi sistemindeki engeli aşmak istemesi değil. Bu zaten doğal bir durum. Mesele üreticinin bunu yaparken kendi imajını zedelemesi ve prensiplerinden vazgeçmesi. Güvenilirliğiyle tanınan Mercedes E180'in rezilliğini gizlemek için katalog verilerinde yalan söylemek zorunda kaldı. Hem hızlanma, hem de tüketim verileri gerçekle tamamen alakasız. Nerede kaldı güvenilirlik? BMW "sportif premium araba" olarak bilinir. Tüm BMW modelleri hızlı gaz tepkileri ve keyifli sürüşleriyle kendi segmentlerinde sivrilirler. E kocaman arabaya 1.6L motor koydular, nerede kaldı sürüş keyfi? "Sheer driving pleasure" arıyorum bulamıyorum?
 
Bu işin sadece bir kısmı. İşin bir de hitap edilen müşteri kitlesi kısmı var. Onu da yukarıda zaten yazdım, tekrar yazmayacağım. Volkswagen Transporter'dan filan Mercedes'e veya BMW'ye geçiş yapanlar bu modelleri çok beğenebilirler. Ancak 530 veya E350 müşterileri durumdan hiç memnun değiller.

"Geliyoo, Türk kültürüne, aile yapısını ve değerlerini korumak, gençlerin gelişimini, çocuklarımızın geleceğini daha temiz ve kültürümüze bağlı olarak... "
 
Yorum yapmak istemiyorum.

Xbox One S, 1 TB, FIFA 17 ile beraber.
 
Bayağı birşeyler aldım Kasım sonundan beri, bir tek düzgün oyun oynayacak bir cihaz eksikti, onu da tamamladık çok şükür. Keyifle oynayalım..

Arabaların arazi ve yük taşıma becerilerini arttıran şeyler genelde asfalt performansını azaltır.
 
-Sabit aks
-Yumuşak ve hareketli ("travel oranı fazla) süspansiyon
-Arkada helezon yerine makas yaylar
-Tam şasi
-Yerden yüksek tasarım
-Kilitli diferansiyel
 
Bunlar hep arazide çok işe yarayan, ama asfaltta işi bozan şeyler. Bunları ne kadar arttırırsanız araba toprakta çamurda o kadar rahat gider, ama asfalt sürüşü de bir o kadar bozulur. Bu "ayar" firmanın elinde. Üretici firma o araba asfaltta gitmesin, ama arazi canavarı olsun isterse ortaya Toyota Hilux çıkar. Başka bir firma daha farklı bir formül kullanıp (daha sert yaylar, daha az travel, yere daha yakın tasarım, vs.) asfaltta devrilmeyen ama arazi performansı Hilux kadar olmayan bir araba yapabilir. Bu tamamen firmanın hedeflediği müşteri kitlesiyle alakalı. Toyota Ortadoğu ve Asya'daki kırsal kesim müşterilerini hedeflemiş. Yani ortada bir beceriksizlik yok, hedeflenen bu zaten. Toyota'yı savunmuyorum, tam tersine kıl oluyorum. Lakin adamların amacı zaten bu.
 
Diğer yandan, bu test bize çok garip gelse de herkesin başına gelebilecek bir olayı simüle ediyor. Otobandasınız, 150 ile gidiyorsunuz, önünüze bir engel çıktı (yola fırlayan köpek, aniden duran araba, uzaktan görünmeyen çukur, vs.) ve ani manevrayla kaçmanız gerekiyor. Arabanın altyapı kalitesi işte böyle durumlarda önem kazanıyor. Ben hep süspansiyon kalitesinden bahsederken bazıları "ben sakin gidiyorum, dikkatli gidiyorum, süspansiyon kötü ama 8 airbag var, blututlu dokunmatik ekran var, hem de daha ucuza" filan diyorlardı. Şu Toyota gibi 2 teker üzerinde kalınca 8 airbag, elektrikli koltuk, dokunmatik ekran filan teferruat haline geliyor. O yüzden arabanın önce yol tutuşu iyi olacak. Aksesuar filan hep ikinci planda olan şeyler.

http://www.hepsiburada.com/hp-pavilion-15-au110nt-intel-core-i5-7200u-2-5ghz-3-1ghz-8gb-1tb-8gb-ssd-15-6-ips-tasinabilir-bilgisayar-y7y28ea-p-HBV0000027SE0
 
hediye olarak bunu aldım. şimdi geldi kurdum. 1920x1080 çözünürlük şart olmuş notebooklara. iyiki 1366x768 birşey almamışım çünkü ilk açtığım zaman çözünürlük 1366x768 de olabilir sandım, meğer 1080 deymiş. 1080p tam kararında olmuş. ips olmasına rağmen masaüstü monitör asus un ips si kadar değil. (belki parlak ekran olduğundandır) ips olmayan notebook da almamak lazım yani. (tabi markadan markaya fark ediyordur bu ekran işi)
 
malzeme kaliteside yeterli.

Şöyle bir şey gördüm.

UI Redesign söz konusu galiba. 

Baya basit sade tasarıma kaçmışlar.

http://www.whatsontech.com/2017/01/05/windows-10-ui-redesign-leaked-screenshots/42320/

 
Apt-X'de de kalite kaybı var ama oldukça az , en azında iddiaları öyle. 
 
Apt-X e gerek var mı , yok mu o  ayrı konu. Mesela kulaklıkla kaynak uygun bir protokolde anlaşıyorlarsa ses kaliteisnde BT'den kaynaklanan kayıp olmayabiliyor. Mesela bazı modellerde AAC çözümü kulaklık üzerind yapılıyor , dolayısı ile yapılan bir dosya transferi gibi kayıpsız. 

Memleketin tek derdi buydu. F klavye gelince bilişimde patlama yapacağız, Hindistan'mış, Güney Kore'ymiş, Japonya'ymış falan hepsini ezip geçeceğiz. Bunun önünde iki engelimiz vardı, birincisi gavur icadı Q Klavye, ikinciside inşallah önümüzdeki günlerde gelecek başkanlık sistemiyle bekle bizi 2023. Geliyoruz mehter marşıyla gümbür gümbür, titreyin, korkun F klavyeli Osmanlı torunları geliyor.

Kısayol olayı doğru. Kes - Kopyala - Yapıştır alakasız yerlerde olacak. Ctrl+A saçma gelmeye başlayacak. Ctrl + W ve Ctrl + Q eziyete dönüşecek.
 
Sebebi tahmin edemiyordum ama klavye ihalesi ve batıdan kopma cidden olabilir.

You met me at a very strange time in my life.