TiesTorN

evet bu macera da buraya kadarmış... işi bıraktım.
ortaklarımla çok iyi arkadaşız ama maalesef iş konusunda anlaşamıyoruz. "iş başka arkadaşlık başka" lafı boşuna söylenmiş bir söz değilmiş belli ki.
açtığımız günden beri ara sıra tartışmasını yaptığımız mevzular büyüdü ve işin içinden çıkılmaz hale geldiği için ben hisse değerimi devretmek için gereken ücret neyse alıp kendileriyle yolumu ayırmaya karar verdim. bu mevzu ekimin başında oldu, yeni yeni ortalık duruldu, anlaşmalar sağlandı.
özet olarak temel sorun çalışma saatlerinde anlaşamamamız. çok fazla, anlamsız derecede çalışıyorlar. bunun farklı sebepleri var biliyorum ama o konulara girmeyeceğim. sürekli günde 13-15 saat çalışıyorlar ve benden de aynı şeyi bekliyorlar. ben evli barklı bir adamım, onu da geçtim insanın kendine ayırması gereken zamana ihtiyacı var. son zamanlarda eve uğrayamaz oldum. saçmalık boyutuna ulaştı, eşim yüzünü göremiyorum diye sürekli darlamaya başladı vs. 
sonrasında 9 veya duruma göre 10 saatten fazla çalışmayacağımı söyleyip mesaim bittiğinde dükkandan ayrılmaya başladım, gerginlik ve tatsızlıklar başladı tabi. en sonunda yaşadığımız tartışmada bu şekilde bir çalışma hayatı olamayacağını söyleyip ayrılmaya karar verdim.
şu anda aramızda arkadaşlık olarak bir sorun yok, yine eskisi gibi iyi arkadaşız, sırf iş olmadı diye iyi arkadaşlıkları bitirmek de istemem açıkçası, ama iş konusunda kesinlikle anlaşamayacağımızı düşündüğüm için tekrar geri dönmek de istemedim. 1.5 aydır evdeyim, emekli hayatı yaşıyorum. sağda solda freelance iş varsa yapıp 3-5 kuruş kazanıyorum
eski işime dönmeyi tercih ederim (IT) böyle bir bölümde çalışan varsa iş tekliflerine de açığım 

olan oldu, geçti bitti arkadaşlar. hisse paramı da aldım. geri dönmem söz konusu değil artık. dönme şansım olsa bile ben dönmem zaten, kafamda tamamen bitti o iş. arada bir gidiyorum dükkana bizimkilerle takılıyorum, lifte kaldırıp arabamda yapılacak işleri falan yapıyorum ama sadece o kadar yani. artık orası benim için sadece bir hobi alanı oldu.

evet
vuş heralde start butonlu arabada hayatında hiç frene basmadan düğmeye basmayı denememiş

olan oldu, geçti bitti arkadaşlar. hisse paramı da aldım. geri dönmem söz konusu değil artık. dönme şansım olsa bile ben dönmem zaten, kafamda tamamen bitti o iş. arada bir gidiyorum dükkana bizimkilerle takılıyorum, lifte kaldırıp arabamda yapılacak işleri falan yapıyorum ama sadece o kadar yani. artık orası benim için sadece bir hobi alanı oldu.

evet bu macera da buraya kadarmış... işi bıraktım.
ortaklarımla çok iyi arkadaşız ama maalesef iş konusunda anlaşamıyoruz. "iş başka arkadaşlık başka" lafı boşuna söylenmiş bir söz değilmiş belli ki.
açtığımız günden beri ara sıra tartışmasını yaptığımız mevzular büyüdü ve işin içinden çıkılmaz hale geldiği için ben hisse değerimi devretmek için gereken ücret neyse alıp kendileriyle yolumu ayırmaya karar verdim. bu mevzu ekimin başında oldu, yeni yeni ortalık duruldu, anlaşmalar sağlandı.
özet olarak temel sorun çalışma saatlerinde anlaşamamamız. çok fazla, anlamsız derecede çalışıyorlar. bunun farklı sebepleri var biliyorum ama o konulara girmeyeceğim. sürekli günde 13-15 saat çalışıyorlar ve benden de aynı şeyi bekliyorlar. ben evli barklı bir adamım, onu da geçtim insanın kendine ayırması gereken zamana ihtiyacı var. son zamanlarda eve uğrayamaz oldum. saçmalık boyutuna ulaştı, eşim yüzünü göremiyorum diye sürekli darlamaya başladı vs. 
sonrasında 9 veya duruma göre 10 saatten fazla çalışmayacağımı söyleyip mesaim bittiğinde dükkandan ayrılmaya başladım, gerginlik ve tatsızlıklar başladı tabi. en sonunda yaşadığımız tartışmada bu şekilde bir çalışma hayatı olamayacağını söyleyip ayrılmaya karar verdim.
şu anda aramızda arkadaşlık olarak bir sorun yok, yine eskisi gibi iyi arkadaşız, sırf iş olmadı diye iyi arkadaşlıkları bitirmek de istemem açıkçası, ama iş konusunda kesinlikle anlaşamayacağımızı düşündüğüm için tekrar geri dönmek de istemedim. 1.5 aydır evdeyim, emekli hayatı yaşıyorum. sağda solda freelance iş varsa yapıp 3-5 kuruş kazanıyorum
eski işime dönmeyi tercih ederim (IT) böyle bir bölümde çalışan varsa iş tekliflerine de açığım 

evet bu macera da buraya kadarmış... işi bıraktım.
ortaklarımla çok iyi arkadaşız ama maalesef iş konusunda anlaşamıyoruz. "iş başka arkadaşlık başka" lafı boşuna söylenmiş bir söz değilmiş belli ki.
açtığımız günden beri ara sıra tartışmasını yaptığımız mevzular büyüdü ve işin içinden çıkılmaz hale geldiği için ben hisse değerimi devretmek için gereken ücret neyse alıp kendileriyle yolumu ayırmaya karar verdim. bu mevzu ekimin başında oldu, yeni yeni ortalık duruldu, anlaşmalar sağlandı.
özet olarak temel sorun çalışma saatlerinde anlaşamamamız. çok fazla, anlamsız derecede çalışıyorlar. bunun farklı sebepleri var biliyorum ama o konulara girmeyeceğim. sürekli günde 13-15 saat çalışıyorlar ve benden de aynı şeyi bekliyorlar. ben evli barklı bir adamım, onu da geçtim insanın kendine ayırması gereken zamana ihtiyacı var. son zamanlarda eve uğrayamaz oldum. saçmalık boyutuna ulaştı, eşim yüzünü göremiyorum diye sürekli darlamaya başladı vs. 
sonrasında 9 veya duruma göre 10 saatten fazla çalışmayacağımı söyleyip mesaim bittiğinde dükkandan ayrılmaya başladım, gerginlik ve tatsızlıklar başladı tabi. en sonunda yaşadığımız tartışmada bu şekilde bir çalışma hayatı olamayacağını söyleyip ayrılmaya karar verdim.
şu anda aramızda arkadaşlık olarak bir sorun yok, yine eskisi gibi iyi arkadaşız, sırf iş olmadı diye iyi arkadaşlıkları bitirmek de istemem açıkçası, ama iş konusunda kesinlikle anlaşamayacağımızı düşündüğüm için tekrar geri dönmek de istemedim. 1.5 aydır evdeyim, emekli hayatı yaşıyorum. sağda solda freelance iş varsa yapıp 3-5 kuruş kazanıyorum
eski işime dönmeyi tercih ederim (IT) böyle bir bölümde çalışan varsa iş tekliflerine de açığım 

https://www.youtube.com/watch?v=PiUGsmI12xA
aah ah... şu arabanın eski sahibiyle el sıkışıp noterden alınırken ordaydım. piyasadaki en ucuz m5'ti ve haşat durumdaydı.
arabayı komple ben soymuştum iskeletine kadar  kendi arabam da e39 olduğu için arabayı iskelete çevirmem çok hızlı olmuştu, neyin nasıl söküleceğini ezbere biliyorum malum. deri&kumaş kaplanması gereken parçaları da kartalımla bırakmıştım gerekli yerlere. mazi canlandı gözümde
sonrasında ayrıldım zaten, toplama kısmında ben yoktum. ama bu videodan önce gittim bi kaç defa sürdüm o aracı, kendi arabamdan soğudum aq 

evet bu macera da buraya kadarmış... işi bıraktım.
ortaklarımla çok iyi arkadaşız ama maalesef iş konusunda anlaşamıyoruz. "iş başka arkadaşlık başka" lafı boşuna söylenmiş bir söz değilmiş belli ki.
açtığımız günden beri ara sıra tartışmasını yaptığımız mevzular büyüdü ve işin içinden çıkılmaz hale geldiği için ben hisse değerimi devretmek için gereken ücret neyse alıp kendileriyle yolumu ayırmaya karar verdim. bu mevzu ekimin başında oldu, yeni yeni ortalık duruldu, anlaşmalar sağlandı.
özet olarak temel sorun çalışma saatlerinde anlaşamamamız. çok fazla, anlamsız derecede çalışıyorlar. bunun farklı sebepleri var biliyorum ama o konulara girmeyeceğim. sürekli günde 13-15 saat çalışıyorlar ve benden de aynı şeyi bekliyorlar. ben evli barklı bir adamım, onu da geçtim insanın kendine ayırması gereken zamana ihtiyacı var. son zamanlarda eve uğrayamaz oldum. saçmalık boyutuna ulaştı, eşim yüzünü göremiyorum diye sürekli darlamaya başladı vs. 
sonrasında 9 veya duruma göre 10 saatten fazla çalışmayacağımı söyleyip mesaim bittiğinde dükkandan ayrılmaya başladım, gerginlik ve tatsızlıklar başladı tabi. en sonunda yaşadığımız tartışmada bu şekilde bir çalışma hayatı olamayacağını söyleyip ayrılmaya karar verdim.
şu anda aramızda arkadaşlık olarak bir sorun yok, yine eskisi gibi iyi arkadaşız, sırf iş olmadı diye iyi arkadaşlıkları bitirmek de istemem açıkçası, ama iş konusunda kesinlikle anlaşamayacağımızı düşündüğüm için tekrar geri dönmek de istemedim. 1.5 aydır evdeyim, emekli hayatı yaşıyorum. sağda solda freelance iş varsa yapıp 3-5 kuruş kazanıyorum
eski işime dönmeyi tercih ederim (IT) böyle bir bölümde çalışan varsa iş tekliflerine de açığım 

https://www.youtube.com/watch?v=PiUGsmI12xA
aah ah... şu arabanın eski sahibiyle el sıkışıp noterden alınırken ordaydım. piyasadaki en ucuz m5'ti ve haşat durumdaydı.
arabayı komple ben soymuştum iskeletine kadar  kendi arabam da e39 olduğu için arabayı iskelete çevirmem çok hızlı olmuştu, neyin nasıl söküleceğini ezbere biliyorum malum. deri&kumaş kaplanması gereken parçaları da kartalımla bırakmıştım gerekli yerlere. mazi canlandı gözümde
sonrasında ayrıldım zaten, toplama kısmında ben yoktum. ama bu videodan önce gittim bi kaç defa sürdüm o aracı, kendi arabamdan soğudum aq 

mazot son günlerde benzinden daha ucuzdu zaten, brent yüksek olmasına rağmen ne alakaysa mazota bir indirim daha geldi, benzin yine eski günlerdeki gibi piç gibi ortada kaldı.

bu hankook'tan çok "ucuz etin yahnisi" durumu aslında... michelin veya continental gibi premium marka harici markaların hepsi 5 senede çatlıyor. ha bu premium markalar çok mu uzun dayanıyor? hayır onlar da 6. senede, bilemedin 7. senede aynı duruma geliyorlar. aktif kullanılan lastiklerin genel olarak ömrü o kadar zaten. rafta bekleyen lastikte durum daha farklı tabi, onlar 10 seneye kadar dayanır.
aktif kullanılan petlas mesela 2. senede çatlamaya başlar.

önleyici bakım günlükleri...
klima kompresörünün debriyaj kasnak bilyası muhtemelen orjinal, yıllardır gırrrrrrrrrrrrrrrr diye ötüyordu klimayı açtığımda. daha fazla el atmazsam kilitlenip kayış falan sardırıp elimde kalacak yine bir ton masrafa girecez dedim ve geçen gün lifte kaldırıp alttan söktüm. söktüm dediğime bakmayın 24 senedir aynı yerde duran kasnak diğer parçalarla bütünleşmiş tabi pas ve kirden, saatlerce uğraştım sökebilene kadar.
her neyse, bilyada gres namına hiç bir şey kalmamış tabi kupkuru, serbest dönüyor. yağsız kaldığı için de içindeki bilyalar yuvaya yatak yapmış gırgır ses yapıyor. 3 kuruşluk bir bilyaya 500 tl vermeye niyetim olmadığı için bilyanın kapaklarını açtım içini balata spreyi ile tertemiz yapıp yeni shell heavy duty gres bastım ve kapattım. sıfır bilya kadar olmasa da eski haline göre süper smooth oldu, o şekilde geri taktım kayış vs topladım. gır gır sesi azaldı ama tam gitmedi, açıkçası çok da önemli değil kilitlenmesin yeterli. en az 10 sene daha gider o öyle.

önleyici bakım günlükleri...
klima kompresörünün debriyaj kasnak bilyası muhtemelen orjinal, yıllardır gırrrrrrrrrrrrrrrr diye ötüyordu klimayı açtığımda. daha fazla el atmazsam kilitlenip kayış falan sardırıp elimde kalacak yine bir ton masrafa girecez dedim ve geçen gün lifte kaldırıp alttan söktüm. söktüm dediğime bakmayın 24 senedir aynı yerde duran kasnak diğer parçalarla bütünleşmiş tabi pas ve kirden, saatlerce uğraştım sökebilene kadar.
her neyse, bilyada gres namına hiç bir şey kalmamış tabi kupkuru, serbest dönüyor. yağsız kaldığı için de içindeki bilyalar yuvaya yatak yapmış gırgır ses yapıyor. 3 kuruşluk bir bilyaya 500 tl vermeye niyetim olmadığı için bilyanın kapaklarını açtım içini balata spreyi ile tertemiz yapıp yeni shell heavy duty gres bastım ve kapattım. sıfır bilya kadar olmasa da eski haline göre süper smooth oldu, o şekilde geri taktım kayış vs topladım. gır gır sesi azaldı ama tam gitmedi, açıkçası çok da önemli değil kilitlenmesin yeterli. en az 10 sene daha gider o öyle.

konuşma lan kolalı jelibon...

yav şu filmler hakkında atıp tutarken biraz da imdb puanlarını dikkate alarak mı yorum yapsanız acaba  subjektif yorumlarınızı sanki objektifmiş gibi göstermeye ne gerek var.
john wick 3 de 4 de gayet güzel filmlerdi. zaten biri 7.4 biri 7.7 almış, neredeyse 8 olacak. bu demek oluyor ki çoğunluk beğenmiş, buna ben de dahilim. ha bu demek mi ki herkes beğenecek? tabi ki hayır... ben beğenmedim bana göre değil dersiniz de, keanu reeves paraya tapıyomuş bilmemne gibi lafları geçin, adamın filmleri genel olarak diğer çoğu aktörden daha iyi.
john wick filmleri biraz bizim cüneyt arkın filmlerine benziyor; "one man army" tadında, patlamış mısır & cips yerken keyifle izlenebilecek seriler. zaten daha fazlasını arayan zevk alamaz. ana teması çoğu fps oyunu gibi önüne çıkanı öldür tarzında olan bir filmden ne bekliyorsunuz  ona göre izleyin geçin.

konuşma lan kolalı jelibon...

konuşma lan kolalı jelibon...

yav şu filmler hakkında atıp tutarken biraz da imdb puanlarını dikkate alarak mı yorum yapsanız acaba  subjektif yorumlarınızı sanki objektifmiş gibi göstermeye ne gerek var.
john wick 3 de 4 de gayet güzel filmlerdi. zaten biri 7.4 biri 7.7 almış, neredeyse 8 olacak. bu demek oluyor ki çoğunluk beğenmiş, buna ben de dahilim. ha bu demek mi ki herkes beğenecek? tabi ki hayır... ben beğenmedim bana göre değil dersiniz de, keanu reeves paraya tapıyomuş bilmemne gibi lafları geçin, adamın filmleri genel olarak diğer çoğu aktörden daha iyi.
john wick filmleri biraz bizim cüneyt arkın filmlerine benziyor; "one man army" tadında, patlamış mısır & cips yerken keyifle izlenebilecek seriler. zaten daha fazlasını arayan zevk alamaz. ana teması çoğu fps oyunu gibi önüne çıkanı öldür tarzında olan bir filmden ne bekliyorsunuz  ona göre izleyin geçin.

Malachi ile sen de gelirseniz 4v4'de önümüzde kimse duramaz. dördümüz gibi bir grubun daha toplanıp karşımıza çıkma ihtimali minimal. İlla karşı grupta 1 acemi olur. yenilmezlik serisi oluşturabiliriz aslında gelseniz

Gördüm sizi, bizim malachide görmüş hatta o tiese bak 2v2 atıyo falan yazdı. Stardustla atıyolardır dedim girip baktım öyleymiş 4v4 atıyoduk o arkadaş dimi falan dedi; oyun bende de kurulu aslında gaza geliyorum ara ara, belkim gireriz arada bizde. Durduk yere canım çekiyor gerçekten, gelmiş geçmiş en iyi rts bence kesinlikle.

küçük starla nostalji yapalım dedik 6 el oynadık 5'ini kazandık, direkt olarak diamond lige attı bizi. yahu bir nefes aldır arkadaş, at şöyle gold'a falan rahat rahat ezelim milleti ama nerdeee 
şaka maka 3-4 yıldır el sürmemiş olsak bile hala çok iyiyiz. bisiklete binmek gibi beyin otomatik yapıyor bir çok şeyi artık.
oyun olarak bu kadar yıldır strateji türüne sc2 haricinde doğru düzgün bir şey gelmemiş olması da ayrı bir trajik durum tabi. sırf şu strateji açlığımızı gidermek için arada bir oynuyoruz. bu gidişle direkt sc3'e geçiş yaparız heralde kim bilir kaç sene sonra.

küçük starla nostalji yapalım dedik 6 el oynadık 5'ini kazandık, direkt olarak diamond lige attı bizi. yahu bir nefes aldır arkadaş, at şöyle gold'a falan rahat rahat ezelim milleti ama nerdeee 
şaka maka 3-4 yıldır el sürmemiş olsak bile hala çok iyiyiz. bisiklete binmek gibi beyin otomatik yapıyor bir çok şeyi artık.
oyun olarak bu kadar yıldır strateji türüne sc2 haricinde doğru düzgün bir şey gelmemiş olması da ayrı bir trajik durum tabi. sırf şu strateji açlığımızı gidermek için arada bir oynuyoruz. bu gidişle direkt sc3'e geçiş yaparız heralde kim bilir kaç sene sonra.

küçük starla nostalji yapalım dedik 6 el oynadık 5'ini kazandık, direkt olarak diamond lige attı bizi. yahu bir nefes aldır arkadaş, at şöyle gold'a falan rahat rahat ezelim milleti ama nerdeee 
şaka maka 3-4 yıldır el sürmemiş olsak bile hala çok iyiyiz. bisiklete binmek gibi beyin otomatik yapıyor bir çok şeyi artık.
oyun olarak bu kadar yıldır strateji türüne sc2 haricinde doğru düzgün bir şey gelmemiş olması da ayrı bir trajik durum tabi. sırf şu strateji açlığımızı gidermek için arada bir oynuyoruz. bu gidişle direkt sc3'e geçiş yaparız heralde kim bilir kaç sene sonra.

küçük starla nostalji yapalım dedik 6 el oynadık 5'ini kazandık, direkt olarak diamond lige attı bizi. yahu bir nefes aldır arkadaş, at şöyle gold'a falan rahat rahat ezelim milleti ama nerdeee 
şaka maka 3-4 yıldır el sürmemiş olsak bile hala çok iyiyiz. bisiklete binmek gibi beyin otomatik yapıyor bir çok şeyi artık.
oyun olarak bu kadar yıldır strateji türüne sc2 haricinde doğru düzgün bir şey gelmemiş olması da ayrı bir trajik durum tabi. sırf şu strateji açlığımızı gidermek için arada bir oynuyoruz. bu gidişle direkt sc3'e geçiş yaparız heralde kim bilir kaç sene sonra.

bu arada imkan varsa akü geldiğinde voltajını ölçün. 12.6v altındaysa iade edin.