TiesTorN

@
 
İlk mesajından tahmin etmiştim buna benzer bir cihaz aradığını.. Sonuçta lens değişen makinada illa ki yanında lens falan taşıman gerekiyor ve bir süre sonra o makina evde yatıyor. TS'in Youtube sayfasında güzel örnekler ..vs koymuşlar. Eğer makina taşıyacağımı bilsem herhalde ben de bu cihazı alırdım. Ama eminim yanıma almayı unutacağımdan.

@
 
Önermiş olduğun alet de kafama çok yattı açıkçası, benim için önemli olan taşıması kolay olan ama aynı zamanda iyi fotoğraf çeken birşey almak idi Foto kalitesi nasıldır gerçi daha incelemedim ama.

Ben de NEX-6 kullanıyorum. Kit lens, 35 1.8 ve 55-210 var, bir de Canon FD 50 1.4 lensi adaptörle kullandım.
 
A6000 şu anda en alınası (fiyat/performans bakımından) aynasız makine, şu anda sıfırdan yeni makine alacak olsam herhalde bunu alırdım. NEX-6'dan özellikle odak takibi konusunda çok başarılı. Yalnız çıkalı bayağı oldu, bir ara devamlı "Haftaya yenisi çıkıyor, önümüzdeki ay yenisi çıkıyor" muhabbeti olurdu ama henüz çıkmadı. Büyük ihtimalle sen aldıktan sonra çıkacak.
 
Arkadaşların dediği gibi az ışıklı ortamlar için (ki herhangi bir iç mekan buna örnek verilebilir) sabit bir lens çok iyi olacaktır. Sabit de denildiği gibi zoom yapamayan, buna karşılık daha geniş bir diyafram ile daha çok ışık alan lensler demek. f değeri diyafram genişliğinin lensin odak uzaklığına oranı. Yani 35 mm f/1,8 bir lenste ışık 19,44 mm çapında bir delikten geliyor. 16-50 f/3,5-5,6'da ise en geniş açıda (16/3,5) 4,57, en uzak zoomda (50/5,6) 8,93 cm çapında bir delikten ışık geliyor. Deliğin çapı iki katına çıkınca gelen ışık 4 kat artıyor (alan çapın karesiyle orantılı olduğu için). 1,4 (kök 2) kat çap artınca ışık 2 kat artıyor. Bu yüzden 35 f/2 olursa 35 f/5,6'ya göre 8 kat daha fazla ışık alabiliyorsun.
 
Daha fazla ışık alınca fotoğrafı daha kısa sürede oluşturabiliyorsun. Musluk problemi gibi; belirli bir miktar ışık toplaman lazım, ya musluğu çok açacaksın ya da uzun süre akıtacaksın. Uzun süre yapınca bu sefer elimizin titremesi ve çektiğimiz şeylerin hareketi yüzünden fotoğraf bulanık çıkıyor. Bu yüzden kısa sürede çekebilmek önemli, bunu da iç mekanlarda ancak sabit lens sağlıyor.
 
Sabit lensin bir diğer avantajı da üstte görüldüğü gibi arkaplanı bulanıklaştırmak. Fotoğraf kurslarında/kulüplerinde/gezilerinde en çok sorulan sorudur "arkaplanı nasıl bulanıklaştırırım". Kompakt makinesi varsa (sensör küçükse) "O makinayla bulanıklaştıramazsın" demek çok hoşuma gidiyor. 
 
Sabit lensi hangi açıda seçeceğin keyfine kalmış. Ben 35 mm'den memnunum, full frame makinada 50 mm'ye alışmıştım, ona çok yakın olduğu için rahat oluyor. Ama bir sonraki sabit lensi daha geniş açı verecek 20-24 arası almayı planlıyorum.
 
Bu "35 nasıl 50 oluyor" konusu da şöyle, eski makara film ile aynı boyutta (36x24) sensör yapmak kol gibi pahalı, o yüzden 1,5 kat küçüğü (24x16) sensör yapıyor, bu ölçüye "APS-C crop" diyorlar. Tam boy olan ise az önce dediğim "full frame". Aradaki fark kadar lensin odak uzaklığını (24, 35, 16-50 olan şey bu) çarpıyorsun, full frame'deki dengini buluyorsun. Micro Four Thirds'çüler 2 ile çarpıyorlar mesela. Sensör küçülünce fiyat düşüyor, makine ufalıyor, ama az ışıkta çekim kalitesi düşüyor ve arka planı bulanıklaştırmak daha zor oluyor. Bu yüzden ucuz fotoğraf makinesi veya cep telefonu ile foto çekince her yer net oluyor.
 
Bayağı bir şey yazmışım. Bir oku, sorun olursa sor, biraz daha yazayım. Ama uzun lafın kısası bence A6000 + kit lens 16-50 al, bir süre kullan, "genel amaçlı" en çok hangi odak uzaklığında kullandığına bak, sabit lensi de o uzaklıkta al. Genelde gruplar, iç mekanlar falan çekiyorsan 24 mm alırsın, sokakta ve biraz daha uzakta şeyler çekiyorsan 35 alırsın, portre çekiyorsan 50 alırsın..

Hımm.
 
35mm f1.8
 
35mm olan kısmı açısı, ne kadar düşük olursa o kadar geniş açı oluyor lens.
f1.8 ise diyafram açıklığı, yani ne kadar düşük olursa o kadar fazla ışık alıyor yani karanlıkta daha iyi çalışıyor.
Prime yada sabit odak ise zum yapamıyor demek. Telefonlardaki kameralar gibi, sabit.
 
35mm zoom kaçıyor, çünkü geri alma yok, sabit. Sen geri gideceksin.

Sabit odaklı lenslerde (prime lensler yani) zoom yok, zoom ile kadraj ayarı da haliyle yok. Yani odak uzaklığını ayarlayamazsınız. Zoom için, o an her ne çekiyorsanız ona fiziken yaklaşmanız lazım.
 
Ama harika alan derinliği verir o lensler. Nispeten ucuz oluyorlar. Yine nispeten keskin fotoğraf çekilebilir. F değerleri daha düşük (yani diyaframları daha açık). Diyaframın çok olması demek lensten daha çok ışık geçiyor demek. Algılayıcıya daha çok ışık düşmesi de düşük ışıkta daha iyi sonuç almak anlamına geliyor. Hafiftirler bi de.

 
Hocam bence diğer oyunları fırsatın varken öne al... Witcher 3 ten sonra insanın dönüp de diğer oyunlara bakası gelmiyor çünkü...

Adam 6 haftada yaklasık 743 saat oynadı, topice attıgı iki msgı arasında 100 saatlik gameplayi var.. Ama halen iki msgında da ısrarla chapter 1 i bitiremedim o yüzden konuşmıcam diyo..
Sen oyunu açıp alt tab layıp miki film falan mı izliosun olm dostlar alışverişte görsün hesabı..

bu muydu yere göğe sığdıramadıkları mgs   oynamadım ama anlattığına bakarak yazık diyorum sadece... ben olsam küfürü basardım direkt üstüne de silerdim oyunu.

@@Hungarde GOTY my ass, suck my dick bitch..
 
 
 
 
p.s. 100. msgımı da böyle kutliim..

sanırım şansıma çok iyi bir 980ti denk gelmiş )
 
%81.8 asic quality'si var ve extra volt vermeden 1500mhz'de sorunsuz çalışıyor gibi görünüyor şimdilik çok test etmiş olmasam da... kasa içine kartın tam üstüne üfleyecek şekilde 140'lık bir fan koydum backplate'i soğutsun diye, acaip farketti. 1500mhz'de 80c görmez oldu, süper oldu )
 
işlemciyi de artık değişme vaktinin geldiğini düşünerek (boşuna mı delid yaptık arkadaş zaten ısınmıyor) 4.7ghz'e çıkarıp bastım voltu, bundan sonra böyle kullanacam   bozulduğunda değişirim.

@@Narcissus 
 
sana bi beddua ederim 6 ay doğrultamazsın sistemi supocan.   

Ozan abi elmaları kiloyla mı alıosun..

Valla ben yılların momo'suyla idare ediyorum. Bir ara G25 sonra G27 almayı düşünüyordum ama çok sık da racing oyunları oynamadığım için pek de gerekli değildi açıkçası.

Ties'in "Aç Köpek Sürüş Teknikleri" eğitim videolarına göz atabilirsin hocam.
 

Kahrolsun EA,Ubisoft, Yaşasın CD Project ve bilumum bağımsız indie yapımcılar

 
Ayağını denk al Narcissus arkadaşım. Bugüne bugün CHW ocaklarının en yetkili adamlarından birine laf sokuyorsun. Senin gibiler ve kapitalist düzenin uşağı EA, Origin ve bilimum mihrak'ın karşısında dimdik duran TiesTorN ve CHW ocağı üyelerine laf etmek haddinize değildir. EA 1 Kasımdan sonra görecek gününü.

oyunu yapanın ea olduğunu bildiğimize göre ertelenmesinin tek sebebi konsollarda çok satsın diye olacaktır. aradan geçen süre içerisinde pc versiyonuna dokunmayacaklar bile, olduğu haliyle sürecekler bug'lı olarak.

Acer, Predator serisi ile baya bir ağırlık verdi bu işlere.
 
İki yeni model daha geliyor, geçen yılın ucuz TN 4K modellerinden sonra XB271HK ile 27" IPS panele sahip 4K bir model geliyor. G-Sync destekli bu model dikkat 75Hz ile geliyor. Sanıyorum yine G-Sync modülü üzerinden overclock söz konusu. 27" 4K için küçük olarak görülebilir ancak IPS, G-Sync ve 75Hz bir arada oyunculara yönelik başka herhangi bir model de yoktur.
 
Geçen sene çıkan ve G-Sync olarak türünün tek örneği olan(Freesync tarafında da benzer ASUS MG279Q var, o da o tarafta tek örnek) 27" IPS 2560x1440 144Hz destekli XB270HU modelinin güncellenmiş versiyonu XB271HU geliyor. XB270HU okuduğum kadarıyla şikayetlerden bir ara Amazon'dan satıştan falan kaldırılmış, Amazon'dan getirtmeyi düşünen varsa güncellenmiş versiyonunu beklesin derim.
 
Daha önce de bahsettik gerçi ama Predator X34 ve Z35 adlı ultrawide modeller de geliyor. X34 34" IPS 3440x1440 75Hz ancak G-Sync üzerinden overclock ile 100Hz. Bu noktada benzer özelliklerdeki ASUS PG348Q da beklenebilir, ondan direkt 100Hz olarak bahsediliyor.
 
Yine bu arada çok böyle model bekleyen var eğer yakın zamanda TN dışı, ultrawide, 120-144Hz 3440x1440 model bekleyen varsa daha baya beklemeleri gerekecek. 3440x1440 100Hz bantgenişliği sınırına dayanıyor Displayport 1.2 standardının.
 
Bu noktada Z35 çok ilginç 200Hz gibi akıl almaz bir overclock değeri ile geliyor, daha önce Eizo Foris'te de 240Hz modu vardı ama o gerçek değildi, TV'ler gibi araya kare ekleme ile ilgili bir teknolojiydi, bu direkt 200Hz overclock ile.
 
Bu arada bunların hepsi yılbaşına kadar gelecek modeller, yani yakın zamanda çıkacak.
 
Tabii ASUS dışında, ASUS monitör duyurduktan sonra çıkarması baya bir süre alıyor, o monitör sanırım Haziran-Temmuz 2016'dan önce gelmez.
 
Yine Acer modeller için her monitör o hızlara overclock olabiliyor mu, bu özellik kullanılırsa garanti ne oluyor, görüntü bozulması oluyor mu v.b. sorular için incelemeleri beklemek gerekecek.
 
Monitör alımında da hep birşeylerden vazgeçilmek zorunda kalınması da yıllardır ayrıca bir sorun. 120-144 Hz mi istiyorsun, TN panele mahkumsun, renk doğruluğu, düzgün renkler, görüntü istedin IPS veya VA alacaksın 60Hz ve dahası modeline göre ağır lag ve piksel cevap sürelerine mahkumsun.
 
Bu anlamda yıllardır ancak rüyalarda görülebilecek IPS özelliklerinde panel, 1080p'den büyük çözünürlük ve 120-144Hz tarama hızı AU Optronics'in AHVA panelleri ile piyasaya girebildi, Acer ve Asus XB270HU ve MG279Q buna örnek.
 
Son aşamada ultrawide bu tarz bir model görmek kaldı, Z35 ve benzeri Benq XR3501 ile yaklaşıldı ancak bant genişliği nedeniyle çözünürlüğün 2560x1080 seviyesinde kalması ve bu nedenle 79 PPI gibi son derece düşündürücü bir değerde kalınması ile yarıda kalmış bir görüntü ortaya çıktı.
 
Yeni nesil ekran kartları, Displayport 1.3 ile o rüya model de gelecektir diye düşünüyorum.

Monitörlerin piksel yoğunlukları ile bilgileri de buradan verelim merak edenler için:
 
24" 1920x1080-91.79 PPI
27" 1920x1080-81.59 PPI
27" 2560x1440-108.79 PPI
28" 3840x2160(4K)-157.35 PPI
27" 5120x2880(5K)-217.57 PPI
34" 3440x1440(Ultrawide QHD)-109.68 PPI
29" 2560x1080(Ultrawide FHD)-95.81 PPI
22" 1680x1050-90.05 PPI
19" 1440x900-89.37 PPI

Hocam cüzdandaki para sizi bu kadar rahatsız ediyorsa wishlistimden birşeyler hediye ederek bu ızdırabınızı biraz da olsa hafifletebilirsiniz..  ) 

24" üzerisinde 1080p bence de çok iyi olmuyor ama bir süre kullandıktan sonra o kadar da dert olmuyor açıkçası gözler alışıyor.
 
ben f/p diyebileceğim bir ürün olan şunu önereceğim;
 
http://www.amazon.com/VG278HE-27-Inch-Screen-LED-lit-Monitor/dp/B00906HM6K/ref=sr_1_7?ie=UTF8&qid=1441003599&sr=8-7&keywords=27%22+asus
 
hem de 144hz kullanmış olursunuz mis gibi. 

sonuçta windowsun orjinal yapısını bozan abidik gubidik bir program olduğu gerçeğini değiştirmiyor  yenisine alışmaya bakın bence artık bu kadar örümcek kafalı olmaya gerek yok derim...

Boşuna eski tip başlat menüsüne dönmek için kaynak tüketen abidik gubidik programlar yüklemeyin. Mevcut menü bence gayet güzel, alışmaya bakın.

+ gerçek pc'ci adam başına talihsiz bir olay geldi diye, ki o da şansa, pc'yi bırakıp konsola geçmeyi falan düşünmez, sorunu çözmekle uğraşır 

İsterse komple DX12'yi desteklemesin, sonuçta Nvidia'nın desteklediği kadarı piyasada kullanılacak. Kullanıcıların %70'ini elinde tutuyor.