Rj0lnir

Üye
  • Mesaj sayısı

    323
  • Üyelik tarihi

  • Son ziyareti


Reputation Activity

  1. Rj0lnir liked şu konuya bir mesaj by Ozan Başeski in Oyun Dünyasından Kısa Haberler   
    Witcher 1 ve 2 yi oynamış ama 3'ü henüz oynamamış birisi olsam da o listede Witcher 3 bana göre diğerlerinden ayrılan bir oyun. Ancak Bloodborne'u da kenara atmak bence yanlış olur. Bu ikisi arasında çekişme olmasını bekliyorum şahsen. Bunun haricinde Fallout 3, New Vegas ve 4'ün rpg olarak adlandırılması da bana çok saçma geliyor kimse kusura kalmasın. Bu savım sadece Fallout 3 için değil tabi, biraz karakter gelişimi vs konan her FPS/TPS'ye RPG denmesine uyuz oluyorum. Role Playing Game deyince benim aklıma SSI serisi oyunları - Pool of Radiance, Curse of The Azure Bonds, Secret of The Silver Blades, Pools of Darkness gelir. Daha sonraki evrimleri ise Baldur's Gate, Neverwinter Nights, Icewind Dale, Fallout 1-2, Dragon Age Origins, Pillars of Eternity gibi oyunlardır. Şimdi bu oyunlar RPG ise ki öyle diğerleri olsa olsa hormonlu RPG'dir kimse kusura kalmasın. Bundan o oyunları sevmediğim anlamı çıkmasın, onlar da kendi kategorilerinde güzel ama içinde rpg ögeleri olan FPS/TPS denmesi bana daha doğru bir tanım gibi gelmekte.
  2. Rj0lnir liked şu konuya bir mesaj by ionian in Oyun Dünyasından Kısa Haberler   
      Arkadaşlar her biri için ayrı bir başlık açmaya değmeyecek ama bir yandan da sektördeki gelişmeleri takip edip diğer arkadaşları da bilgilendireceğimiz ve en önemlisi üzerine yorumlar yapabileceğimiz bir konunun olmadığını gördüm ve bu ihtiyacı gidermek adına böyle bir başlık açmaya karar verdim.   Benim dikkatimi çeken ilk kısa haber 2015 Game Awards adaylarının açıklanması oldu;   http://www.gamespot.com/articles/witcher-3-leads-game-of-the-year-nominees-for-2015/1100-6432282/   Yapımlar şu şekilde; Bloodborne Fallout 4 Metal Gear Solid V: The Phantom Pain Super Mario Maker The Witcher 3: Wild Hunt  
    Sizin favoriniz hangisi?       İkinci olarak da Ars Technica SteamOS' in performansını masaya yatırmış ve sonuçlar pek iç açıcı değil;
     
    http://arstechnica.com/gaming/2015/11/ars-benchmarks-show-significant-performance-hit-for-steamos-gaming/
     
    Umarım zamanla OpenGL' in daha da olgunlaşması ve gpu üreticilerinin linux driver' lara da gereken önemi vermesiyle bu fark kapanır.
     
     
     
    ilk çıkış gününde Fall 4' ün 12 milyon adet dağıtımı yapılmış;
      http://www.gamespot.com/articles/fallout-4-ships-12-million-copies-in-one-day-break/1100-6432277/   Çıkışıyla birlikte birçok oyuncuyu ikiye bölmesine karşın şurası kesin ki oyunun satışları çok iyi olacak. Umarım Bethesda bu paranın bir kısmını artık antika sayılacak oyun motorunu geliştirmeye ayırır. Bir sonraki oyunlarında bu teknik yetersizlikle birçok oyuncuyu şimdiki gibi memnun edemeyecektir.  
  3. Rj0lnir liked şu konuya bir mesaj by MilesTeg in Hangi kitabi okuyorsunuz   
    25. yılı şerefine Simyacı'yı tekrar okudum. İlk okuduğumda daha çocuk denecek yaştaydım ve bana çok fazla birşey ifade etmemişti. Ancak şimdi farklı bir gözle, hayatın değiştirdiği gözlerle bir kere daha okuyunca anlamlar değişti haliyle. Yine de birşeyler eksik kalıyor bu kitapta sanki. Aradığımız şeyin gözümüzün önünde, yanıbaşımızda, yüreğimizde olduğunu vurgulama yöntemi biraz yavan kalmış sanki. Kitabı kötülemiyorum elbette ancak kitap boyunca koruduğu etkileyiciliği son anda toz olup gitmiş sanki. Yine de herkesin okuması gerekiyor bence.
     
    Sözü açılmışken bir kitap tavsiyesinde bulunacağım. Oruç Aruoba'nın Hani adlı kitabını okudunuz mu bilmiyorum ancak benim başucu kitaplarımlarımdandır. İnsanı alır yere vurur, kaldırıp sever, bağrına basar, ardından duvara çarpar ve yine şevkat gösterir. İçinde biryerlere dokunma başarısı inanılmazdır bence. Hayatın anlamını tıpkı bir sevgiliye duyulan özlem ve sevginin peşinde koşarcasına adamın gözüne sokar. Kısacıktır, bir çırpıda bitiverir ama sizi de bitirir. Damıtılmış damlalar halinde cümleler bir yana bazen de tekrar tekrar okuyup anlamaya çalıştığınız paragraflar vardır içinde. Ancak bir kere kavradığınızda beyninize kazınır. Yok öyle, Secret, Tanrılar Okulu vs. sınıfında değildir Hani. Okuduğunuzda anlayacaksınız zaten. Onların uzun uzun yazıp anlatmayı başaramadığı şeyi küçük bir kitapla gözünüze gözünüze sokar.
     
    "Yavaştır hayatın anlamı" diye başlar. Bittiğinde ise fazla söze gerek bırakmaz. Kısa bir örnekle kapatayım bu konuyu...
     
    “Kendi olarak, sana gelen-
    sana gereksinimi olmadan, seni isteyen-
    sensiz de olabilecekken, senin ile olmayı seçen-
    kendi olmasını, seninle olmaya bağlayan- -
    O, işte...”
  4. Rj0lnir liked şu konuya bir mesaj by Kibitzer in Warcraft The Beginning   
    Burada gözükmese de ben şu görsele takıldım. Çok insansı, orc vahşiliği yok neredeyse, sadece dişler;
     

     
    Ama şu muhteşem tek kelime ile;

  5. Rj0lnir liked şu konuya bir mesaj by Chronos in Vücudu Tanıtan Çizgi Film   
    Ülkemizde "Bir Varmış Bir Yokmuş" adı ile yayınlanmış. Türkçe bulabildiklerimin tümü aşağıda. Kalite düşük ama idare eder.
     
    Vücudumuzu Tanıyalım - Bir Varmış Bir Yokmuş - Doğum
    https://www.youtube.com/watch?v=WU2vQM_vrm8
     
    Bir Varmış Bir Yokmuş - Vücudumuzu Tanıyalım - Beslenme
    https://www.youtube.com/watch?v=PWuEgUvEaM0
     
    Bir Varmış Bir Yokmuş - Vücudumuzu Tanıyalım - Kalp
    https://www.youtube.com/watch?v=Pb5P4JPreAs
     
    Vücudumuzu Taniyalim - Böbrek

     
    Bir Varmış Bir Yokmuş - Vücudumuzu Tanıyalım - Sindirim
    https://www.youtube.com/watch?v=qebactviRjw
     
    Bir Varmış Bir Yokmuş - Vücudumuzu Tanıyalım - Hormon
    https://www.youtube.com/watch?v=JLUaD6IkW7k
     
    Bir varmış bir yokmuş solunum sistemimiz1

  6. Rj0lnir liked şu konuya bir mesaj by sad in Dizi Tavsiyesi   
    Kızmayın dostlar, ben Behzat ç' yi özledim.
  7. Rj0lnir liked şu konuya bir mesaj by Chronos in IOS Oyun : Fallout Shelter   
    Bir saat önce oyuna başladım. Altı abla hamile kaldı, yanılmıyorsam üçü aynı abiden. Bu üç ablayı aynı odada tutmamaya çalışıyorum. Abiyi de sefere gönderdim, umarım geri dönemez.
  8. Rj0lnir liked şu konuya bir mesaj by Narcissus in STREET FIGHTER V (PC / PS4)   

     
     
    Street Fighter serisinin PCcileri hep yüz üstü bıraktığı geçmiş yıllardan sonra böyle hızlı bir şekilde güncelleme ve yeni oyunlarla PCde olması yüzümde güller açtırıyo desem yalan olmaz... O kadar ki gençlik yıllarımdan başlayan SF severciliğim abidik gubidik konsol releaseleri harici platformlarda bulunmayan Sf 3 serisini falan hiç oynamamış biri olmama neden olmuştu.. Alphaları bile emülatörlerde oynadım yani.. 
     
    Neyse Street Fighter V PC ye geliyor, PS4 e de geliyor ama traji komik bir şekilde Xbox One adlı güzide konsolumuza asla gelmiyor / gelmicekmiş.. Artık ne planlıyorlar veya neden böyle bilmiyorum ama benim için hava hoş.. 
     
     
    Oyun şuanki duyurulmuş olduğu tarihe göre 2016 baharında piyasaya çıkacak ama bildiğim kadarıyla Steamden falan preorder edenler olursa Beta Releaselerde oynama fırsatı veriyorlar.. Sanırım beta tarihlerine bir baktıktan sonra alacağım çünkü karakter kadrosuna artık Vega yı da duyurdular ve benim için gereken startı vermiş oldular.. 
     
    Şu ana kadar kadroya eklenen karakterler ve Reveal Videoları.. 
     
    Ryu, Chun Li, Ken, Charlie Nash, M. Bison, Necalli (adını şimdiden Necati olarak değiştiriyorum) Cammy, Birdie, Vega ve Raschid.
     
     







     
    Edit: Raşit kardeşimiz eklendi..
  9. Rj0lnir liked şu konuya bir mesaj by emre666 in Mafia 3 (pc,ps4,xone) 7 Ekim 2016   
    mafia 1 in senaryosu kaç saat sürüyordu? şimdilerde gta da 50 saat senaryo olarak sürüyor ama yanında bir sürü ıvır zıvır işe takılıyoruz. mafia da yan görev olmadan çok uzun bir oynanış süresi var diye hatırlıyorum. hele bir suikast görevi vardı..
     
    deli eden otomobil yarışınında en az 1 saat sürmesi etkendir tabi
  10. Rj0lnir liked şu konuya bir mesaj by Squall in Witcher 3   
    Ilk oyunu sallarsaniz kendinize witcher demeyin. 
  11. Rj0lnir liked şu konuya bir mesaj by Kibitzer in Fantastik/bilimkurgu kitap tavsiyesi   
    Drizzt Efsanesi Serisi'ni önermiştim. İlk üç kitap ile başlanınca zaten devamı geliyor. Internetten de edinilebiliyor. Ben şu anda 18. kitapta falanım. İlk üç kitabı Türkiye'deki ilk basımlarından okumuştum, sonradan araya Zaman Çarkı falan girdi okumadım. Geçenlerde neredeyse tüm serisi edinince okumaya başladım tekrar. Bu kadar uzatıp da gelmek istediğim nokta Wow alemi ile arada o kadar benzerlikler var ki okudukça daha çok seviyorum. Kesinlikle okunmalı, çok çok ağır bir seri olmadığından yormadan çabucak okunuyor.
     
    Güncel serilere ve tarzlarına alışınca eskinin en popüler serileri bile ezik gelebiliyor.  Kralkatili Güncesi - Kan Şarkısı(henüz tek kitap) - Buz ve Ateşin Şarkısı - Elantris gibi kitaplar/seriler bence en güzel güncel eserler. Zaman Çarkı zaten hepsinin ötesinde bence. Mesela ben Belgariad'ı o kadar da beğenmedim. Şu anda elimde poşetinde Malloryon duruyor, kesin okuyacağım ama hiç acelem yok. Yine David Eddings'ten Elenium okudum, fena değildi. Fakat Tamuli'ye hiiiç ısınamadım, yarım bıraktım gibi birşey, devam edeceğimi zannetmiyorum.
     
    Raymond E. Feist'ten Gediksavaşlarını okudum. İlk başlarda fena değildi ama sonradan hikaye boğuldu gitti. Bir de bildiğin ortaçağ Avrupa'sı abicim. Kral kafasına göre "Dur şu kaleyi sana verelim, yok seni bilmemne lordu yapalım da topraklarından gelirin olsun..." muhabbetlerine girince sıkıldım devam etmedim.
     
    Dune'un ilk kitabını okudum. İkincisi yarım kalmıştı. Şimdi elimde tüm seri, mutlaka okuyacağım.
     
    Stephen King'in Kara Kule'si muhteşemdir. Ayrıca birçok kitabında birbiri ile bağlantılı karakter/olaylar vs bulunur. Bunların listesi internette biryerlerde olacaktı. Bir bakıverin. O ortak noktaları bilip okuyunca keyif katlanıyor.
  12. Rj0lnir liked şu konuya bir mesaj by Squall in SENNHEISER HD 598 Inceleme   
    Kulakligi 3 yildir kullanan biri olarak inceleme yazmak istedim.
     
    Amacim hem muzik, hemde film ve oyunlarda kullanabilecegim iyi bir kulaklik bulmakti, eski kulakligim arenadan cok memnun olmama ragmen artik uzun yillardan sonra bir upgrade istiyordum.
    Oyunlarda kullanilacak bir kulakligin ilk olarak sahnesinin cok iyi olmasi gerek, HD598, 3 boyutlu resimleme ve dengeli sesi ile unlu bir kulaklik. Sanalmarketimdeki indirimide firsat bilip satin aldim.
    Kulaklik over-the-ear, son derece buyuk ve rahat, kulaginiza degmiyor, acik yapisi sayesinde terletmiyorda, hafif, dunyanin en rahat kulakliklarindan biri. Saatlerce takabilirsiniz, kablosu 3 metre, cikartilabilir kablo, 6.3 mm, kutudan birde 6.3 den 3.5 mm ye adaptor cikiyor, kutudan tek cikan kablo ve adaptor zaten, baska birsey yok. Kulak sungerleri ve kafa bandi yastigida cikartilabiliyor.
    Sennheiser bu kulakta EAR teknolojisi kullanmis, suruculer kulaga acili bir sekilde bakiyor.
     
    Bej ve ahsap renkli, plastik yapida son derece guzel bir kulaklik. Tasarimini lux avrupa arabalardan esinlenmisler.
     
    Kulaklik 50 ohm ve surmesi kolay, ama amfi ile daha iyi bir ses veriyor, asus phoebus ses kartimda 60-150 ohm arasi ayarda kullaniyorum.
     
    Ses dogal, temiz ve dengeli, sibilans yok, tizler cok iyi ve detayli, baslar gene abartisiz ama kesinlikle bir basshead kulakligi degil, baslar bazilarina zayif gelebilir. Sahne cok genis, ses uzaktan geliyor, battlefield oynarken adamlarin ayak seslerini ve nerden geldiklerini duyabiliyorsunuz. Bu ses ozellikleri filmlerdede cok avantaj sagliyor, ozellikle korku filmleri ve oyunlarinda en ufak sesi bile duydugunuz icin cok korkunc oluyor. Ben bu kulaklikla onlarca oyun oynadim, hepsindede cok memnun kaldim, ozellikle oyundaki sesler fazla sikistirilmamissa ve bf serisindeki gibi hifi denebilecek kalitede ise cok iyi. Ses karakteri genel olarak parlak ve canli, dogal. Kayit kalitesiz ise veya asiri ekolayzirli ise rahatsiz edebiliyor, ornegin black flag oynarken kilic kavgalarinda metallerin carpisma sesi o kadar gercekciki gercek hayatta olacagi gibi rahatsiz oluyorsunuz.
     
    Folk, jaz, klasik ve pek cok muzik turune uygun bir kulaklik, belki elektronik muzik icin yeterince 'immersive' olmayabilir. Genede hicbir sartda ezilmiyor, her isin altindan kalkiyor.
    Vokaller, ozellikle kadin vokaller harika.
     
    Kulaklik acik yapida oldugu icin izolasyon yok, baslarda biraz zayif. Masaustune koyup hoparlor olarak kullanabilirsiniz. 
     
    Pros: 
    Genel kullanim icin en dengeli ve genis sahneli kulaklik.
    Son derece rahat.
    Muhtesem tizler ve cozunurluk.
    Amfi gerektirmiyor.
     
    Cons:
    Baslar zayif.
    Ses karakteri immersive degil.
    Izolasyon yok.
     
     

  13. Rj0lnir liked şu konuya bir mesaj by Najaz in B'TWIN Tilt 7 Katlanır Bisiklet Aldım; 1 Aylık Kullanım Tecrübem :)   
    Merhaba bisiklet dostu arkadaşlar...
     
    Bundan 1 ay kadar önce, şehiriçi ulaşımda kullanmak üzere B'TWIN Tilt 7 model bir katlanır bisiklet almıştım. Bisikletimin üzerinde 1 ay kadar bir süre geçirdikten sonra, kullanım tecrübelerimi sizlerle paylaşmak istedim. Bisikletforum'a da yazdığım tecrübelerimi buraya da koyuyorum:
     
    10 Nisan 2015; bisikletle ilk buluşma
     
    Bisiklet bugün geldi. Decathlon bisikleti ve ilave aldığım bagaj ile park ayağını 2 ayrı paket halinde göndermiş. Bisikletin kutusundan alyan anahtarı ile somun anahtarı çıkıyor, bisiklet kurulum gerektirmese de ince ayar yapmak için bu anahtarları pakete ilave etmeleri çok hoş olmuş. Bagajın yanında da gerekli montaj vidaları ve alyan anahtar geliyor. Kutulama ve içerik konusunda Decathlon çok başarılı diyebilirim.

    Kutuyu açar açmaz istemsizce Adnan hoca tepkisi verdim: "Sen aşırı derecede sevimli bi'şeysin!"  Hiç çekinmeden söyleyebilirim ki Tilt 7, sahip olduğum en güzel bisiklet. Kadro yapısı, kadro rengi falan şahane. Üstelik zili de var!

    Bisikleti bir müddet uzaktan seyrettikten sonra hemen kolları sıvadım ve ilk önce bagaj ile park ayağını monte ettim. Daha sonra bisikletin kendi elciklerini sökerek (tüyo: Elcikleri rahatça sökmek için iç kısımlarına bir miktar alkol sıkın) barendli Ergon elciklerimi gidona iliştirdim. Aslında bisikletin üzerinde gelen aluminyum gidonu da değiştirecektim ama bisikletin kırmızı-siyah renk kontrastını bozmak istemedim ve kendi gidonunu kullanmaya karar verdim. Count8 km. sayacını takıp gerekli lastik ayarlarını da yapınca (tüyo: Tilt serisinde kullanılan 20x1.95 lastiklerin çapı 1565 cm; km saatine girmeniz gereken değer bu) bisiklet kullanıma hazır hale geldi.

    Ama saat çok geç, dışarısı çok soğuk ve şu an bisiklet bana, ben bisiklete bakıyorum; hasretle bakışıp duruyoruz yani  Yeni bisikletimle ilk turumu atacağım Pazar gününü iple çekiyorum...
     
    12 Nisan 2015; ilk sürüş izlenimleri
     
    Bugün bisikletimi ilk defa sürdüm, yaklaşık 25 km'lik bir sürüş yaptım. Katlanır bisiklet deneyimi bambaşkaymış  SRAM'in göbektek otomatik 2 vitesli Automatix sistemini de çok başarılı bulduğumu söyleyebilirim. İlk mesajımda da belirttiğim gibi, Eskişehir gibi yokuş fakiri bir şehirde benim ev-iş arası ulaşımıma ve gerektiğinde şehir içinde, çarşıda ve haftasonları Pazar gezmelerinde kullanacağım araç ihtiyacıma kökten çözüm getirecek bu alet.
    Bisikletin selesi çok rahat, kayışlı-otomatik çekiş sistemi Eskişehir için biçilmiş kaftan, frenleri ortalama performansta (çok hız yapmayacağım için yeterli gibi, belki ileride Deore ayarında fren bacakları alıp takabilirim). Bisiklet gelir gelmez monte ettiğim Ergon elciklerle sürüş daha da konforlu hale geldi.
     
    17 Mayıs 2015; ilk 1 aylık kullanım deneyimleri...
     
    Tilt 7 bisikletimle olan birlikteliğimiz 1 ayı aştı Bu süre zarfında ev-iş arasında yegane ulaşım aracım oldu kendisi. Ev-iş arası ulaşım için önceleri tramvay hattını kullanıyordum, evimin hemen yakınında yer alan tramvay durağı sayesinde, eğer tramvay saatlerine riayet edebilirsem 15 dakika gibi bir sürede işyerime varabiliyordum. Tramvayı kaçırdığımda ise bu süre 25-30 dakikaya kadar uzayabiliyordu. Oysa şimdi bisikletimle evden çıktıktan tam 10 dakika sonra işyerime ulaşmış oluyorum; hem zamandan hem de bilet parasından tasarruf etmemi sağladı yani bisikletim
      Bisikletime iliştirdiğim B'Twin Count8 km saati sayesinde günlük katettiğim mesafeyi ve ortalama hızımı ölçebiliyorum. Sabah ve akşamları ev-iş arası katettiğim mesafeye ek olarak, gün içinde çarşıda sağa-sola gitmek için de sıkça bisikletimi kullandığımı söyleyebilirim Bu şekilde günde ortalama 25 km. kadar bisiklet sürmüş oluyorum. Ortalama hızım ise 20 km/saat kadar.   Bisikletimin çekiş sisteminden de kısaca bahsetmem gerekirse... SRAM'in Automatix göbekten otomatik 2 vitesli çekiş sisteminde zincir yerine kevlar kayış kullanılmış ve bu sistem, Eskişehir gibi engebesi, yokuşu, rampası olmayan bir şehir için biçilmiş kaftan. Sürüş çok sessiz ve temiz; pantolon paçalarınız kirlenmiyor ve en önemlisi sistem bakım gerektirmiyor.   20 km/saat hızı aştığınız zaman otomatik olarak bir büyük vitese geçen çekiş sistemine alışmak ise kısa bir süre istiyor. Çok ender de olsa, vites büyütmek için kadansı (pedal devrini) aniden arttırmak, yani bir nevi sprint atmak gerekebiliyor :  İşte bu aşamada, sisteme alışana kadar vites büyüdüğü anda ayağınız pedallardan kayabiliyor, ama sistemin nasıl çalıştığını anladıktan sonra vitesin ne zaman büyüyeceğini sezinlemeye başlıyorsunuz ve bir nevi doğal refleks geliştiriyorsunuz Çarşıda, insanlar arasında, ara sokaklarda gezerken fazla hızlı gitmediğiniz için bisikleti genellikle ilk viteste kullanıyorsunuz. Viteste "boşta" tabir ettiğimiz bir ara kademe de var; bisikleti katlayıp ileri-geri hareket ettirdiğinizde pedalların da dönmesini engelleyen bir özellik bu.   Bisiklette kullanılan 1.95'lik 20" lastikler, özellikle tramvay yolundaki ray boşluklarına girmeyecek kadar kalın; bu açında bisiklet size güven veriyor. Lastiklerin 1.95'lik olması, bozuk yolda nispeten konforlu bir sürüş sağlıyor. Pek tabii ki, amortisörlü maşa ve 26/28 jantlı bir bisikletin rahatlığını beklememek lazım.   Bisikletin yanında arka bagaj ve park ayağı da almıştım. Decathlon'un tanımladığı 20 TL'lik hediye çekini kullanarak, sonradan Tilt bisikletler için üretilen sepeti de satın aldım; hediye çekiyle birlikte 17 TL'ye maloldu bu sepet. Tilt serisi katlanır bisiklet almak isteyen arkadaşlara tavsiyem; sepet çok elzem olmasa da arka bagaj ve park ayağını mutlaka bisikletle birlikte satın alın.   Bisikletimle ilgili 3 konuda şikayetim olduğunu söyleyebilirim, ama bunlar ufak tefek ve (sonuncusu haricinde) pek can sıkıcı şeyler değil. Aşağıda bunlarla ilgili resimler de paylaşacağım. Özetlemek gerekirse:   1. Bisikletin kadrosunda aynakolu çevreleyen bölüm, bisikletin katlı halinde park ayağı vazifesi görüyor. Kadronun doğrudan zeminle temas etmesini önlemek adına üretici bu bölgeye iki adet kauçuk tampon yerleştirmiş. Ancak bu tamponlarda kullanılan yapışkan etkisiz ve kalitesiz; zira bisikletimi kutusundan çıkardığım anda tamponlardan birinin kutunun içine düştüğünü farketmiştim. Diğer kauçuk tampon da kolaylıkla yerinden çıktı. Tamponları Derby yapıştırıcı ve siyah izole bant kullanarak yerine sağlamca sabitledim (izole bant yerine plastik kelepçe de kullanılabilir). Tamponları kaybetmeden bu hususla ilgili tedbir almak lazım   2. Bisikletin sele borusu üzerinde, sele borusunun boyunu ayarlamak için kullanabileceğiniz bir çizelge var; bu sayede sele borusunu her seferinde kendiniz için uygun konuma getirmek çok kolay. Ancak, sele borusu kelepçesindeki bir sorun sebebiyle, sele borusu iki-üç günlük kullanım sonrasında bir kademe kadar aşağıya inebiliyor. Ayrıca, sele borusu kelepçesinin sıkıştırma mandalı, açılıp kapandıkça kelepçenin kendisine sürtüyor; aşağıdaki resimde de görebileceğiniz gibi bu bölümdeki siyah boya bir haftalık kullanım sonrasında aşındı.   3. Bisikleti katladığınız zaman, katlanan gidonu kadroya sabitlemek için bir klips mekanizması kullanılmış. Ancak bu klips mekanizması gidonu ve bisikletin ön kısmını kadroya pek sağlıklı sabitlemiyor. Burada bir tasarım hatası var, belki de mıknatıslı bir sistem kullanılması daha iyi olurdu. Klipsin iç tarafına kauçuk bir malzeme uydurup bu sorunu kendimce çözmeye çalışacağım; zira bisikleti katladığınız zaman sürükleyip götürmek istediğinizde, zaman zaman klipsten kurtulan ön kısım size zor anlar yaşatabiliyor (özellikle ufak engebeleri aşmak istediğinizde).   Sonuç olarak, ben bu bisikleti (ve genel anlamda katlanır bisiklet kavramını) çok sevdim Bir aylık kullanım süresi boyunca şehir içinde elim-ayağım oldu bu bisiklet; hemen her yere onunla gitmeye başladım. Şimdi sizi çektiğim birkaç fotoğrafla başbaşa bırakayım                                  
  14. Rj0lnir liked şu konuya bir mesaj by Narcissus in Ucuz oyun avcısı   
    OHA halen almayan falan varsa adventure oyunları oynadığını sağda solda söyleyen falan ya hemen alsın yada bileğini tırnak makasıyla kessin.. 
  15. Rj0lnir liked şu konuya bir mesaj by Firienholt in Yeni Steam grubumuz   
    DHW'den umudu tamamen kestim artık. Cursed Hardware olarak devam etmeye alışmak gerekecek. Başlangıçta ben de nasılsa bu foruma yazılanlar DHW'ye taşındıktan sonra uçacak diye düşünürken, yazmaya başlamanın zamanı geldiğine kanaat getirdim, geç de olsa
  16. Rj0lnir liked şu konuya bir mesaj by ResetButton in E-Kitaplar üzerine...   
    ingilizceniz iyiyse hiç uğraşmayın çeviri ile. Hata olup olmadığını anlamak için orjinali ile satır satır karşılaştırmak gerekir. Sevdiğim "bestseller " da olan bir kitabın Türkçesini almıştım. O zaman fark ettim , çok yerde anlam değiştiren çeviri hataları var. Hatta arada satır falan atlamış. ingilizcesi elimde olmasa bilmeyecektim . Kaldı ki , zaten çeviri hiçbir zaman orjinali gibi olmuyor. Bazı kelime oyunları , o dile özel, çevirmek mümkün olmuyor. 
     
    Google play 'de de ekitap satılıyormuş. Türkçe de var. Onun igaranti, enpara kampanyasından faydalanma gibi bir şansı oluyor.  Ama bu ekitap fiyatları zaten saçma. Basılı kitapla yaklaşık aynı fiyata satıyorlar heryerde.
  17. Rj0lnir liked şu konuya bir mesaj by TiesTorN in Grand Theft Auto 5 (14 Nisan 2015)   
    steam dolar kurunu pek kaale almıyor normalde, 1.5-2 tl arası dolar kuruyla çıkarıyor çoğu oyunu. gta5'teki durum şerefsiz aral yüzünden.
     
    neyse... 50TL altına düşene kadar beklicem ben zaten, hem o zamana kadar bir sürü patch de çıkmış olur mis...
  18. Altan Yoklar liked şu konuya bir mesaj by Rj0lnir in Seagate 3 tb diskim bozuldu   
    Öncelikle geçmiş olsun. Bugüne kadar 3 adet 1 TB Seagate harici diskim bozuldu. 2 diskte nispeten önemli belge ve resimlerim pert oldu. 3. diskteki semptomları önceden fark ederek yedek aldığımdan yırttım. Kendisi aslında çalışıyor ama çalışmıyor. Yani diğer 2 diskin aksine sistemde görünüyor, format atılabiliyor ama bu format saatler sürüyor Okuma da aynı şekilde, bir takılıyor, bekle dur... öyle duruyor kenarda atıl şekilde, ne yapabilirim, nasıl değerlendirebilirim, bilmiyorum.
    Ama bildiğim bir şey var, bundan sonra bir daha Seagate disk almam, aldırmam.