Thustu

 
aslinda turkiye'deki tum istasyonlarda bunun olmasi lazim. cunku bunlarin hepsi pompacilarin oldugu "full service station"lar. ama i*neler ön cami bile silmiyorlar. fircayi alip ben silmeye baslayinca "ben silerim agggbi" diye yakariyorlar. lan madem silecektin benim silmemi mi bekledin? okkali bir bas git cekiyorum kendilerine.
 
madem full service station degilsin o zaman pompaci niye var?! neden kredi kartinla odemem gerektiginde iceri gidiyorum, pompada veya popmacinin uzerinde POS makinasi yok?!
turkiye'de neden self service station yok? kendi akaryakitimi dolduramayacak kadar salak miyim?!
 
sanirim bu sorularin cevabini hicbir zaman alamayacagiz  ne acayip bir ulke.
 
avrupadaki kimseyle muhattap olmadiginiz istasyonlar benim cok hosuma gidiyor. 

Evet baya zaman geçmiş son olarak mesaj atıldığından beri.

Ben bu süreç içerisinde Mavic Pro'yu aldım. Bir kenara koydum. 

Baktım dolar falan yükseldi, yahu bende bu cihaz vardı bir kullanayım, beğenmezsem satarım dedim.

Cihazı kullandım, aşırı hoşuma gitti hatta profesyonel falan da kullanayım diye kasarken drone'u düşürdüm. 

GPS modda normal takılırken, bir binanın altından geçiriyordum. Atti mode'a geçti ve hava akımının da etkisiyle sola yalpa yaptı. Kurtarayım derken duvara çarptı ve düştü.

Haliyle en hassas parça gimbal zarar gördü. Overload hatası veriyordu ve dampener plate'i kırılmıştı. Hemen TR'de sahibinden'de yedek parçaları buldum (tabi fahiş fiyatlara satılıyordu).

Dampener plate değişti fakat gimbal overload geçmedi. Ben de çok kolay hasar gören flex cable söyledim. Geldi hemen ama onu takmak baya zordu fakat başardım. Maalesef hata geçmedi.

Ben de sahibinden ilanlarına bakarken direk gimbal'ı satan bir adam gördüm, fiyat da fena değildi ve kamera'yı da içeriyordu. Fakat çarpma drone'dan çıkmaydı, çalıştığını söylemişti ama belli olmuyor tabi.

Taktım, çalıştı fakat bir yöndeki gimbal moturunda titreme var. Nadiren geçiyor ama genelde titriyor ve foto/video çekmek anlamsız oluyor bulanık görüntüden.

Bu sırada hasar sebebiyle içerideki fan'ı da pert ettiğimi zannettim. Cihazı komple açtım, ameliyat ettim. Fan gitmemiş, fanın önündeki ızgaralar çarpmanın etkisiyle fana doğru eğildiği için fanın dönmesini engelliyormuş. Basit bir hamleyle düzelttim. Overheating hatasından kurtulmuş oldum böylece.

Cihaz şu an uçuyor, stabilite sorunu yok gayet iyi. Bir tek gimbal titremesinden çok nadiren çekim yapabiliyorum. 

Aliexpress'den gimbal sipariş ettim 70$'a, kontrol kartlı ve dampener sistemi olanları 210-220$'a falan satıyorlar. Benim işimi kamerasız gimbal bile çözecek gibi ama yine de kameralı komple sistemi aldım, video kablosu ile uğraşmamak için. Bunlar genelde 2. el parça gönderiyorlar ama çoğu kişi memnun gözüküyor. Bir şanssızlık olmazsa tekrar çekimlere başlayacağım.

Bu sırada baya tecrübe kazandım drone tamiri ile ilgili. Sıkıntı varsa çözeriz

Bu sırada DJI Mavic 2 Pro ve Mavic 2 Zoom çıkardı, oldukça güzel aletlere benziyor ama bu dolar kuru/maaş ile alınacak durumda değiller tabi

 
 
Birkaç "aşırı duyarcı" rahatsızın oyundan tek bir kareyi görüp hemen twitter'da falan linç girişimi başlatmaması için E3 lansmanına özel alınmış bir önlem. Oyunda tam çıplaklığın olacağını daha önce açıklamışlardı.
Zaten cyberpunk konseptine de aykırı oluyor sansür. Çünkü cyberpunk dünyasında vücut parçaları yada organların bir mahremiyeti kalmamış alınıp satılan bir mal bir eşyaya dönüşmüş durumda.
 

Valla istediğiniz kadar simitçi deyin, AMD Intel'den daha yenilikçi ve cesur bir firma.
 
Bellek denetçisinin işlemci çekirdeğine alınması, ilk 64-bit x86 masaüstü işlemciler, ilk gerçek çok çekirdekli x86 işlemci, tatminkar grafik performansı verebilen ilk APU hep AMD cephesinden geldi; Intel ise AMD'yi takip etmekle yetindi. Intel'in zamanında AMD'nin satışlarına engel olmak için ne tür yasadışı işlere bulaştığını, ne tür çirkeflikler yaptığını, bunların sonucunda da AMD'ye 1.5 milyar dolar tazminat ödemek zorunda kaldığını da biliyoruz.

Bu oyun bünyelerde/ilişkilerde baya sıkıntılara sebep olacak.

İkinci el Sony SDP-D905 aldım.
 
 
Bu ünite aslında, Sony'nin LBT-D905 müzik setinin ekolayzır katı; daha doğrusu sayısal ses işlemcisi. Kocaman, janjanlı bir dot-matrix ekranı var  Sese reverb, chorus vb. efektler uygulayarak, kendi hafızasında tanımlı profiller olan stadyum, jazz klübü, kilise gibi ortamları simule ediyor. Dilerseniz özel ekolazyır ayarları da yapabiliyorsunuz.
 

 
Uzun zamandır temiz kullanılmış bir ünitenin peşindeydim. Lakin bu cihazla ilgili şöyle bir sıkıntı da var: Cihazın arka kısmında 3 adet optik giriş, 1 adet optik çıkış, 1 çift RCA analog giriş ve 1 çift de RCA analog çıkış bulunuyor. Ancak cihazın kendi üzerinde, bu giriş-çıkışlar arasında geçiş yapmayı sağlayan bir düğme yok. Bu işi, LBT-D905 müzik setinin amfisi üzerinden yapıyorsunuz. İki cihaz, Sony'nin "AU-BUS" arabirimi ile, 3 telli bir kablo ile birbirine bağlanıyor ve amfi üzerindeki seçici ile giriş-çıkışlar arasında geçiş yapılabiliyor.
 

 
Bugüne kadar iki-üç farklı ünite bulabilmiştim, ancak bunların hiçbirinde optik girişler aktif değildi. Cihazlar sadece analog RCA girişten veri kabul ediyor ve analog RCA çıkıştan da ses veriyordu. Setin orijinal amfisi olmadığı için de bu durumu değiştiremiyorduk. Ünite sete takılıyken bu şekilde bırakılmış ve değiştirmek de mümkün değil. Hatta @OnLyTNT ile bu konuda bir muhabbetimiz olmuştu, acaba AU-BUS girişi üzerinden giriş seçimi yapmaya yarayan sinyali taklit edebilir miyiz diye  Aletin devre şemalarına kadar bakmış ama işin içinden çıkamamıştık.
 
Nihayet bugün, optik girişlerinden biri aktif olan ve analog RCA'dan çıkış veren bir ünite bulabildim  Satıcı da evime çok yakın bir yerde oturuyormuş, sözleştik gittim görmeye. Alet pırıl pırıl, kozmetik ve işlevsel olarak 10 üzerinden 10 alır diyebilirim; çok iyi muhafaza edilmiş. 300 TL'ye aldım cihazı, eve getirdim. Project SoniCube kasada takılı olan Asus Xonar Essence ST ses kartının optik çıkışını, SDP-D905'in CD optik girişine bağladım. Cihazın analog RCA çıkışından da, Yamaha A-S700 amfiye giriş yaptım. Foobar2000'de ses çıkışını optik (PCM) olarak seçip denemeye giriştim ve sonuç: Mission Accomplished 
 

 
600$'lık işlemci ite kaka 1800 puan almış, 460$'a AMD 1920X satılıyor, default haliyle 2400 puan alıyor 1920x.
Hiç öyle "They see me rollin', they hatin" lik bir durum yok.

Pek öyle değil aslında. Çok sıradışı durumlarda işlemci oyun performansını hissedilir derecede etkiliyor. Sisteme Titan ekran kartı takıp grafik ayarlarını en düşük yapıp sonra X işlemcisi  CS'de 198 fps, Y işlemcisi 232 fps alıyor demek çok doğru gelmiyor bana. Tıpkı işlemcinin -189 derece 6 ghz çalışması gibi. Adam Titan gibi bir ekran kartı aldıysa ne işi var 800x600 en düşük ayarlarda? Zaten ultra ayarlarda makul çözünürlüklerde orta karar bir işlemciniz var ise ekran kartı fps'i belirliyor.
Yani bu benchmarklar iyidir hoştur ama benana.
 
CS'de 350fps olmuş 470fps olmuş çok mu önemli? Zaten CS oynayacak adamın ne işi var böyle 8-10 çekirdek işlemcilerle?
 
Tabii ki, Intel'in hızlı işlemcileri oyunlarda daha yüksek fps'lere çıkıyor ama bu gerçek hayattaki kullanım senaryolarına ne kadar yansıyor?
 

@Whooosh BF5 demosunda o patlama-çatlama (Emerik!) efektini gösterdikten sonra tam sunum bitecekken "Aa dur bir de oynanış gösterelim" dediler ve haritaya bir oyuncu soktular. Ancak dikkatli izleyenler şunun farkına vardı; haritada oyuncudan başka her şey statikti (bir sahnede uçağın havada asılı durduğunu göreceksiniz). Sunumu yapan DICE elemanı "ooo rock solid 60 FPS" falan diye sıktı ama o haritaya sok bakalım 10 oyuncu daha, değil 60'ı 30 FPS'i görebilecek misin?
 
İnsanlara 2000 dolara 4K HDR 144Hz monitör sattılar. Ondan sonra çıkıp da "Abi, RT açınca FPS 30'a düşüyor, çözünürlüğü de 1080p'ye çekmen lazım. Ama merak etme biz öyle bir AI geliştirdik ki, enterpolasyon falan yapıp o görüntüyü 4K'ya upscale edeceğiz, üstelik yansımalar da daha gerçekçi olacak!" diyecekse NVIDIA'yı tefe koyup oynatırlar.
 
GTX 2080'in 4K HDR benchmark sonuçlarını yayınlamış NVIDIA; orada da durum pek iç açıcı değil. 100+ FPS verebilen oyun yok. Ee biz bu karta mı 700 dolar bayılacağız?
 
Final Fantasy XV: 60 FPS average Hitman: 73 FPS average Call of Duty WWII: 93 FPS average Mass Effect Andromeda: 67 FPS average Star Wars Battlefront II: 65 FPS average Resident Evil 7: 66 FPS average F1 2017: 72 FPS average Destiny 2: 66 FPS average Battlefield 1: 84 FPS average Far Cry 5: 71 FPS average  
NVIDIA'nın neredeyse her ürün lansmanında sıktığı "Pixar kalitesinde gerçek zamanlı grafik" palavrasına alışık olduğumuz için bu söyledikleri de tuhaf gelmiyor. Bence bu seri, başlıbaşına fiyasko olan GeForce FX serisinin bir benzeri olacak ve ancak bir sonraki nesilde durumu toparlayabilecekler.
 
Bir de unutmadan, Engadget'ın Nisan ayında yayınladığı "The Future of Ray Tracing" temalı videosunu gördükten sonra, Teknoseyir'de MG'nin otel odasında çektiği RT videosu mideme kramp girmesine sebep oldu. TS'nin kadrosunda, 3D grafik denince Türkiye'de bu konu üzerinde konuşabilecek 3-5 kişiden biri olan LP dururken RTX lansmanına MG'yi göndermek, RT konulu videoyu da yine Gamsız'la, hele bir de otel odasında yalap-şalap çekmek tam bir gamsızlık örneği olmuş. Yok abi yok, biz bu bilişim yayıncılığı işini beceremiyoruz. Kupa dediler aldık, anahtarlık dediler aldık, abonelik dediler olduk. Hala Youtuber'dan hallice teknoloji videosu atıyorlar, yazık yahu! İnsan birazcık saygı duyar izleyicisine, takipçisine. (TS = Hobi sitesi)
 
 

 
 

 
 

 

Mimari
Geforce256 da ciktiginda yeni mimarisiyle ses getirmisti ama Tnt2Ultra'larin ustune getirdigi performans artisi limitliydi (ozellikle ilk SDR modelin) ve yeni ozellikleri icin performansi real-time'a ucu ucuna yetiyordu. Geforce2'ler 2Ti'lar, 2 Pro'lar vs yeni mimarinin adam akilli kullanilabildigi, performansin oturdugu zamandi. nvidia'nin is modelinde o zamandan bu zamana cok bir sey degismedi. Strateji
Buyuk islemciler yapmak pahasina yeni mimari/teknolojileri piyasaya ilk sunan oluyorlar ki developer'lar yeni nesil oyunlarini onlarin donaniminda hazirlasin. Bu surecte bu developer'larla yakin iliski kuruyorlar ve oyun ciktiginda kendi donanimlarinda optimal calismasi icin caba harciyorlar. Boylece baba oyunlar piyasaya geldiginde en iyi calistigi donanim/driver kombosunu sunduklari icin oyuncular tarafindan tercih ediliyorlar. Piyasa
Buyuk islemci ve arge'nin parasini en hizli, en yeni, en iyi donanimi isteyen hobi/pro/developer takimina urunu basta pahali satarak cikartiyorlar. Bunu takiben piyasadaki en hizli kartlari yapan sirket imajini oturtarak orta ve alt segmentteki satislariyla genis kitlelerden kazanclarini topluyorlar. Kendi ihtiyaciniza, keyfinize gore sizin icin en dogru olan urunu secmek size kalmis, isteyen bu benim hobim der en pahalisini alir, isteyen fayda/maliyet analizi yapar, en elzem olanini alir.

RTX 2080Ti, Shadow of Tomb Raider'da Ray Tracing aktifken 1080p'de ortalama 30 FPS veriyormuş.
 
Bir daha yazayım: 1080p@30 FPS
 
Bu şu demek: 3. nesil RTX kartlara kadar RT işi yalan. Hiçkimse 1080p monitöründe 30 FPS'de daha gerçekçi ışıklandırma göreceğim diye 10 bin TL'lik kart almaz.

 
 
Teknoseyir - Murat Gamsız güzel özetlemiş. 7500 TL istiyorlar 1070 için, iyiymiş, alayım 2 tane SLI yapayım, Battlefield oynarken vitrinden yansımasından adamı bulup vurur frag yaparım.
 
2080 değilde 3080'ler alınır seviyelere gelince Ray Tracing piyasada kabul gören bir teknoloji olursa duruma göre bakarız, ama şu an için buna para yatıracağına mutfağa altın kaplamalı tepesinde pırlanta olan musluk al daha kullanışlı bir yatırım olur, en azından su akar elini yıkarsın, 3 sene sonra elinden çıkardığında 5'te 1'i fiyatına satmak zorunda kalmazsın falan. : )
 

Ray tracing falan hepsi hikaye. Cevabı önemli olan tek soru şu: 4K Ultra'da BF5'te kaç FPS verecek?

Daha önceki Trailerın topa tutulması nedeniyle sanırım DICE Gamescom için yaptık ayağıyla yeni bir Trailer yapmış.. ve gördüğüm kadarıyla eskisini beğenmeyenler dahil herkes beğenmiş gibi görünüyor.. : 
 
 
 
 
Trailera artı olarak bu hafta yalnızca 2-3 gün süren bir Closed Alpha (2) ya davet etmiş DICE beni.. Ben de oynadım.. 
 
 
 

 

 
 
Bildiğimiz piyade sınıfları duruyor:  Assault, Medic, Engineer, Scout 
 
Bu Alpha sürümde piyadelerin deneme sansına sahip olduğu ekipman bunlardı: 
 

 
Mevcut tanklar da bunlar.. : 
 

 
 
 
 
 
 
Öncelikle diyebilirim ki BFV ile BF1 arasındaki benzerlik / ilişki BF3 ile BF4 durumundan çok farklı değil.. 
 
3-4 saatlik oynama süremle gözlemlediğim önemli değişiklikler var .. Ve bunların bazısı yalnızca BF1e göre değişimlerden öte seriyi tamamen değiştirebilecek değişiklikler..  Tabi Alpha dan Beta ya hatta oradan Vanilla sürüme geçecek mi bilmiyorum:  
 
Küçükten büyüğe doğru sıralıcam: 
 
1- Zoom yapıldığında silahta scope var ise Bf1 deki gibi silahın scope una focuslanmaktan ziyade eski bf ler ve codlardaki gibi direkt dürbünlü crosshair görünütüsünün gelmesi .. 
 
2- Bullet drop baya bi arttırılmış öyle HMG ve LMG ler ile uzaktan lazer silahı gibi vurmak yok artık.. 
 
3- Biri zıbardığında (yanlış hatırlamıyorsam Bad Company 2de de vardı bu) yerde yatarken medic e seslenebiliyoruz kurtar beni diye.. 
 

 
4- Yine zıbaran kişiyi takımdaki bütün mediclerin kaldırabilmesi durumunun yanına squad-play i öne çıkaracak bir güncellemeyle squaddaki diğer elemanların da medic kadar efektif olmasa da kaldırabilmesini eklemişler (HPsi daha az ve daha uzun süren bir revive süreci ardından). 
 
5- Artık AUTO-HEAL YOK  mutlaka medice veya 6. maddede yazdığım yerlere gitmeniz lazım.. 
 
6- Özellikle tankçı bebeleri üzecek bir yenilik var ki.. Artık mapin bazı yerlerinde mühimmat ve sağlık ekipmanlarının stoklandığı bir yer var .. yani piyade olarak ola ki etrafınızda ammo veya medikit atacak birini bulamadınız bu noktalardan kendinizi donatabilir iyileştirebilirsiniz.. TANKÇI BEBELER dikkat bu olay sizler için de geçerli.. artık eskisi gibi bitmeyen bombalar kurşunlarla mapte 80 günde devri alem yapmak yok.. ammunition bitti mi APC gibi kalıyorsunuz.. gidip doldurmanız lazım en yakın noktadan.. 
 
Şİmdilik bunları gördüm veya aklıma bunlar geldi.. 
 
P.S. Aldığım screenshotları sitemizin bana verdiği 0,12MB lık alana sığdıramadığım için ve büyük çoğunluğun imguru görememesinden ötürü başka bir hosta yüklemeye çalıştım ama sitede direkt gösterimi sağlayabildim mi emin değilim.. Neyse SS leri thumbnail halinde koydum.. 

Ulan depom da boştu be... 

Kutusundan yangın söndürücü de çıkıyordur umarım.

vergileri sürekli arttırdıkça gelirin de doğru oranda artacağını düşünen vizyonsuz bir devletimiz var. tüm vergiler atıyorum şu ankinden %25-50 daha düşük olsa eminim daha fazla gelir elde ederler. vergi arttıkça insanlar vergi kaçırmaya, kaçak mal sokmaya başlıyorlar. ya da bir ürünü hiç almıyorlar, 0 arabada olduğu gibi.

 
+1
 
şuan kullandığım arabam 5 yaşını doldurdu. araba meraklısı da biriyim. gayet güzel bir araba almış olmama rağmen hiç 5 yaşına kadar kullanacağımı düşünmemiştim. yani en geç 3-4 sene içinde değiştiririm diyordum alırken bile. şuan istediğim sıfır arabayı, istediğim an alacak param da var ama bu hükümet bu şekilde fahiş vergiler uygulayarak, doğru düzgün motora sahip iyi arabalar kullanmak isteyen insanları yolunacak kaz olarak görmeye devam ettiği müddetçe asla yeni araba almam. benim gibi düşünen de çok insan var, satın alma kararlarını sürekli erteleyen. Böyle yaparak hem vergi kaybediyorlar, hem de insanları 1.0 litre, 3 silindirli vs arabalar almaya mecbur ederek ülkeyi de dandik araba çöplüğüne çeviriyorlar. böyle giderse 3-5 seneye 2. elde bile doğru düzgün bir araba bulma imkanı kalmayacak bu memlekette. Hiç abartsız söylüyorum, eğer arabamı satarsam haber vermemi isteyen/bekleyen 15 kişi var. Düzgün kullanılan 2.0 motorlu 5 yaşında bir araç bile kıymete bindi. ki yani 2.0 aslında benim için küçük bir motor, amerikada kullandığım arabalarımın bir tanesi 3.7 diğeri de 4.4 litre motorlardı. herşeyi geçtim 2018 senesinde motor hacmine göre vergi almak kadar ahmakça bir şey olabilir mi... bu ülkede hiç mi kafası biraz olsun çalışan bir yetkili yok. Bu gidişle mercedes s class ve bmw 7 serisine bile 1.6 motor koyacaklar. Arabanın fiyatına göre yükselen vergi koy ama yok... böyle gelmiş böyle gider. Bu halk böyle enayi oldukça insan siyasetçileri de suçlayamıyor ki...
 
şuan benzin 7 değil 70 lira bile olsa umrum olmaz, hatta daha çok sevinirim trafik rahatlayacak diye. ben mi düşüneceğim bu saatten sonra, ülkede herşeyin çok iyi gittiğini düşünen, almanların bizi kıskandığını sanan halk düşünsün... araba bulamazlarsa da faytona binsinler...

2700x i bugun montajladım, stock sogutucu cok hosuma gittiği için noctua yı hiç takmadım  windows 1803 güncellemesi aldı driverları güncelle ,derken daha bir tane oyna girebilmiş değilim(çok özlemişim çocuğumu ya  )
ramleri 3200mhz çekmek haricinde hiç bir ayara /suya sabuna dokunmadan kendisi all core 4ghz çalışıyor duruma göre 4,350e(hepsi değil tabi) kadar çıkıyor, daha oyunda deneyemedim tabi.
eski işlemcimde soc voltajını 1,2v veriyordum, bunda 1.1v kendisi veriyor ve stabil, ama ufak bir detay var bu işlemciyi takmak için son bios güncellemesini yaptım ne olur ne olmaz diye belki biostan kaynaklıda olabilir bu gelişme.
Stock sogutucu bu sefer sesli çalışıyor, özellikle %70 e gelince bayağı hissettiriyor kendisini eskisinde ki %100 den gürültülü kesinlikle.Ama tipi çok güzel  (efekler için coolermasterin ayrıca yazılımı var detaylı ve özelleştirilebilir)
yarın akşam geri döneceğim için fazla test yapma şansım yok bir daha ki geldiğim de artık...
bu sefer olmuş bu işlemci diyebilirim.
Dipnot:stock sogutucu ile tahminimce max 4,1ghz all core şeklinde tutabilir duruyor ama uzun sureli %100 yük altında kesinlikle o hızlarda tutamaz,
4ghz seviyesinde kendisi 1,3v veriyor en yuksek 1,4v vermiş 4,3 için.
bu işlemci de +10C offsetli geliyor(tctl) gerçek değer(tdie) sensörde.
şimdilik aklıma gelenler bunlar.
 
 
 

 
@rammstein Upgrade yapmak isteyen 3.4. nesil ve az sayıda da olsa varsa 5. nesil sistemini yenilemek isteyenler için %25 çokta cezbedici sayılmaz, Çünkü F/P oranı daha iyi Ryzen/Threadripper ikilisi var, i9-9900K aldın diyelim muhtemelen sonraki intel işlemci DDR5 kullanacak  işlemci-anakart-ram üçlüsü bütünüyle değişecek. ben yükseltme yapacak olsam bunu alacağıma ya Ryzen/Threadripper ikilisinden birisini alırım yada en azından sonraki nesli banko takabileceğim sonraki nesil sistemi beklerim, neticede intel 2 nesilde bir komple soket değişimi yaptırıyor.

İhtiyaç ile alakalı bir durum bu. Eğer 3770 adama yetiyorsa bir sorun çıkarmıyorsa, dolar da 5 lira olmuşken kimse 9900k çıkmış gidip alayım demez. 
Zaten quad core dar gelen adamlar Ryzen falan aldılar ve intel'i pek iplemiyorlar artık. 

 
Hayatım boyunca en çok nefret ettiğim şeylerden birinin süpürge makinelerinin olması dolayısıyla kendi kendime çok öncesinde kesinlikle düzgün bir şey alacağım diye söz vermiştim. Peki niye nefret ediyordum? Çünkü cihazlar kocaman ve sürekli bir kablo derdi var + sesli. Evde bir odadan bir odaya geçerken sürekli priz değiştirme derdi, kabloların hortumların birbirine dolanma derdi vs bana çok büyük külfet gibi geliyordu.
 
Durum bu olunca ve teknolojinin de gelişmesiyle birlikte şarjlı süpürge makinesi bakar oldum. Yorumlara ve deneyimlere bakılırsa aralarında açık ara en iyi olarak görünenler Dyson'lar idi. Evlendikten sonra 1 ay boyunca herkesle çatıştım, genel olarak argümanları "bir süpürge makinesine bu kadar para verilir mi?" şeklinde oldu. Ben ise kesinlikle taviz vermeyerek, eve başka herhangi bir süpürge makinesi de almayarak bu cihazı amazonda takip ettim  fiyat dip nokta yaptığı anda siparişi çaktım, 2 gün gecikti diye kargo parasını da iade ettirdim, bana 2400 TL'ye mal oldu. Şu anda 2800 gibi bir şey. (TR'de 3200 TL)
 
https://www.amazon.com/gp/product/B01IENFJ14/ref=oh_aui_detailpage_o00_s00?ie=UTF8&psc=1
 
Her neyse, gelelim cihazın kendisine. 2 haftadır kullanıyorum, ben hayatımda böyle bir rahatlık görmedim arkadaş. Çeşit çeşit başlıkları var, özellikle döner başlı motorlu başlıkları koltukları & yerleri efsane temizliyor. Şunu çok içtenlikle söyleyebilirim ki gördüğüm bir çok elektrikli süpürgeden daha iyi temizliyor bu alet. Sessiz de çalışıyor. Haznesine kısa sürede o kadar çok toz + pislik topluyor ki resmen oha diyorsunuz, bu kadar şey nereden nasıl geldi?
 
Tam şarjda motorlu başlık kullanılmazsa 40dk, kullanılırsa 25dk gidiyor. 25dk kesinlikle kısa bir süre değil, tüm evi baştan sona süpürüp + koltukları ve sehpaları vs. de süpürdükten sonra hala şarjı kalıyor (ev 110m²) Çalıştırma tuşu tetik gibi olduğu için açık bırakamıyorsunuz, sadece gerektiğinde basıldığı için boşa enerji harcamıyor, bu yüzden 25dk fazlasıyla yeterli geliyor. Oyuncak gibi bir şey, süpürmek o kadar basit ve eğlenceli ki 2 günde 1 alıp tüm evi dolaşıyorsunuz hızlıca. Uzun boru çıkarılıp el süpürgesi niyetine de kullanılabiliyor. Parçaları çıkarıp takmak aşırı basit, lego gibi 5sn lik iş. Kapıp gidiyorsunuz arabanın içini falan süpürüyorsunuz mesela. O kadar basit ki
 
Eşim başta olmak üzere şimdi gösterdiğim herkes cihazın hastası oluyor. İyi ki almışsın diyorlar. Şarjlı süpürgeler iyi çekmez, düzgün süpürmez diyorlardı, şu an görenlerin hepsi mest olmuş durumdalar 
 
tl:dr cihazdan aşırı memnunum, imkanınız varsa kesinlikle alın, hele ki hiç elektrikli süpürgeniz yoksa direkt bunu alın, elektrikliye gerek kalmayacak. Parasının hakkını kesinlikle veriyor.
 

OCZ güç kaynakları, 12v kanalındaki dalgalanma (ripple) sorunuyla ünlüydü. İşlemci doğrudan 12v kanalından beslendiği için, PSU olağan şüpheli bence. Farklı bir PSU ile sistemi deneme imkanınız var mı?

@rammstein, biz burada BMW kullanalım sen git Toyota kullan Alman memleketinde. İronik