Forgotten

G suite adminin aktifleştirmesi gerekiyormuş.

@Forgotten o an misafirin münasip bir tarafına magsafe adaptörü takmak aklından geçmiştir değil mi?

Herkesin ayrı streaming servisi olsun zaten, 1 tane film / dizi izlemek için 25 farklı servise abone olalım. Hatta dizilerin bir sezonu bir serviste, öteki sezonu başka serviste olsun.
 
Çok mantıklı.

aldım ya ben yeşilini

Bütün dünyada (Almanya'daki autobahn hariç; gerçi Almanya'da da autobahn dışındaki otobanlarda da hız sınırı 120) otoyollarda hız sınırı 120-130 dur (Fransa'da 130'du sınır, İspanya, Belçika, Hollanda 120, sınırdan geçince hemen tabelalar uyarıyor artık 120 ile git diye). Otoyollarda hız sınırının 140-150'ye çıkarılması duyduğumuz kaza/ölüm haberlerini en az %50 arttırır. @ObiWan'ın dediği gibi o aradaki 20-30km'lik hız farkı frenleme mesafesi ve kazadan aracın içindekileri koruyabilmesi anlamında exponential olarak artan bir risk getirir. 
 
https://ec.europa.eu/transport/road_safety/specialist/knowledge/speed/speed_is_a_central_issue_in_road_safety/speed_and_accident_risk_en

 

 
Gençlik zamanlarımda ben de "basalım işte bomboş yol, yapıştır git" modunda olduğumu kabul ediyorum ama son 8-10 yıldır hız sınırlarını aşmadan (ama limitlerinde kullanarak) seyahat ediyorum ve birlikte yola çıktığımız basan arkadaşlarla gideceğimiz yere vardığımızda aramızda en fazla 15-20 dakika olmuş oluyor (500-600km'lik seyahatlerden bahsediyorum). Arada molalarda buluşalım dediğimizde bu süre 5-10 dakikalara iniyor. Hatta onlar radara girerse onlardan önce bile ulaşıyorum çoğu zaman.
 
Yukarıda da bahsedildiği üzere trafikte asıl problemimiz eğitimsiz ve bilinçsiz sürücüler. Kavşaklarda yolu her zaman kendisinin zannedenler, yaya geçitlerinde yayalara yol vermeyenler (Karşıyaka'da yaya geçitlerinin çoğu Avrupa'daki gibi tümsekli hale getirildi, ona rağmen yaya'lar tümsek başında yol boşalsın diye bekliyor), sinyal kullanmanın hayalet trafiği azaltacağından ya da diğer sürücülerin senin ne yapmak istediğini anlayıp ona göre davranmasını sağlayacağından habersizler, otoyol'da basıp sonra da otoyolda duraklamanın/durmanın yasak olduğundan habersiz bir biçimde gişeden önce kenara çekip bekleyenler... Evimle işim arası 30km olmasa hiç binmem şehiriçinde arabaya yeminle, şehirdışı için de kalabalık olacağı belli günler kesinlikle yola çıkmam. 
 
neyse dolmuşum ben galiba

Bütün dünyada (Almanya'daki autobahn hariç; gerçi Almanya'da da autobahn dışındaki otobanlarda da hız sınırı 120) otoyollarda hız sınırı 120-130 dur (Fransa'da 130'du sınır, İspanya, Belçika, Hollanda 120, sınırdan geçince hemen tabelalar uyarıyor artık 120 ile git diye). Otoyollarda hız sınırının 140-150'ye çıkarılması duyduğumuz kaza/ölüm haberlerini en az %50 arttırır. @ObiWan'ın dediği gibi o aradaki 20-30km'lik hız farkı frenleme mesafesi ve kazadan aracın içindekileri koruyabilmesi anlamında exponential olarak artan bir risk getirir. 
 
https://ec.europa.eu/transport/road_safety/specialist/knowledge/speed/speed_is_a_central_issue_in_road_safety/speed_and_accident_risk_en

 

 
Gençlik zamanlarımda ben de "basalım işte bomboş yol, yapıştır git" modunda olduğumu kabul ediyorum ama son 8-10 yıldır hız sınırlarını aşmadan (ama limitlerinde kullanarak) seyahat ediyorum ve birlikte yola çıktığımız basan arkadaşlarla gideceğimiz yere vardığımızda aramızda en fazla 15-20 dakika olmuş oluyor (500-600km'lik seyahatlerden bahsediyorum). Arada molalarda buluşalım dediğimizde bu süre 5-10 dakikalara iniyor. Hatta onlar radara girerse onlardan önce bile ulaşıyorum çoğu zaman.
 
Yukarıda da bahsedildiği üzere trafikte asıl problemimiz eğitimsiz ve bilinçsiz sürücüler. Kavşaklarda yolu her zaman kendisinin zannedenler, yaya geçitlerinde yayalara yol vermeyenler (Karşıyaka'da yaya geçitlerinin çoğu Avrupa'daki gibi tümsekli hale getirildi, ona rağmen yaya'lar tümsek başında yol boşalsın diye bekliyor), sinyal kullanmanın hayalet trafiği azaltacağından ya da diğer sürücülerin senin ne yapmak istediğini anlayıp ona göre davranmasını sağlayacağından habersizler, otoyol'da basıp sonra da otoyolda duraklamanın/durmanın yasak olduğundan habersiz bir biçimde gişeden önce kenara çekip bekleyenler... Evimle işim arası 30km olmasa hiç binmem şehiriçinde arabaya yeminle, şehirdışı için de kalabalık olacağı belli günler kesinlikle yola çıkmam. 
 
neyse dolmuşum ben galiba

 
Atladığın bir değişken var ama mantığında, hız sınırı 140-150 olunca şimdi hız sınırlarına uyanlar da (120-130 gidenler) o hızlarda kullanacak  

Bütün dünyada (Almanya'daki autobahn hariç; gerçi Almanya'da da autobahn dışındaki otobanlarda da hız sınırı 120) otoyollarda hız sınırı 120-130 dur (Fransa'da 130'du sınır, İspanya, Belçika, Hollanda 120, sınırdan geçince hemen tabelalar uyarıyor artık 120 ile git diye). Otoyollarda hız sınırının 140-150'ye çıkarılması duyduğumuz kaza/ölüm haberlerini en az %50 arttırır. @ObiWan'ın dediği gibi o aradaki 20-30km'lik hız farkı frenleme mesafesi ve kazadan aracın içindekileri koruyabilmesi anlamında exponential olarak artan bir risk getirir. 
 
https://ec.europa.eu/transport/road_safety/specialist/knowledge/speed/speed_is_a_central_issue_in_road_safety/speed_and_accident_risk_en

 

 
Gençlik zamanlarımda ben de "basalım işte bomboş yol, yapıştır git" modunda olduğumu kabul ediyorum ama son 8-10 yıldır hız sınırlarını aşmadan (ama limitlerinde kullanarak) seyahat ediyorum ve birlikte yola çıktığımız basan arkadaşlarla gideceğimiz yere vardığımızda aramızda en fazla 15-20 dakika olmuş oluyor (500-600km'lik seyahatlerden bahsediyorum). Arada molalarda buluşalım dediğimizde bu süre 5-10 dakikalara iniyor. Hatta onlar radara girerse onlardan önce bile ulaşıyorum çoğu zaman.
 
Yukarıda da bahsedildiği üzere trafikte asıl problemimiz eğitimsiz ve bilinçsiz sürücüler. Kavşaklarda yolu her zaman kendisinin zannedenler, yaya geçitlerinde yayalara yol vermeyenler (Karşıyaka'da yaya geçitlerinin çoğu Avrupa'daki gibi tümsekli hale getirildi, ona rağmen yaya'lar tümsek başında yol boşalsın diye bekliyor), sinyal kullanmanın hayalet trafiği azaltacağından ya da diğer sürücülerin senin ne yapmak istediğini anlayıp ona göre davranmasını sağlayacağından habersizler, otoyol'da basıp sonra da otoyolda duraklamanın/durmanın yasak olduğundan habersiz bir biçimde gişeden önce kenara çekip bekleyenler... Evimle işim arası 30km olmasa hiç binmem şehiriçinde arabaya yeminle, şehirdışı için de kalabalık olacağı belli günler kesinlikle yola çıkmam. 
 
neyse dolmuşum ben galiba

https://image5.sahibinden.com/photos/02/58/22/x5_438025822jc2.jpg @Forgotten
Mesela şu linkte bakarsan görebilirsin kredi kartı yuvası gibi bir yer var. Oraya girecek şekilde düşün

@Erwin Ben çok severim ve fazla takıntılıyım kahve konusunda. Kendi kahvemi falan kavurmaya başladım. Mısır patlatma aletine motor taktım, onunla kahve kavuruyorum. Zaten günde içtiğim kahve sınırlı, içmişken içebildiğim en iyisi olsun diyorum.
 
@Atrin Bunlar alüminyum olanlardan evet, bu 2. resimdeki ilginçmiş, daha önce görmemiştim. Konuşurken V60 muhabbeti olmuş, bence alınabilir. Ben Chemex ve V60 kullanıyorum en çok ve memnunum. Zaten sütlü falan sevmediğim için en kolay bunlarla oluyor kahve.

"Pentagram - Akustik" albümü raflarda (ve diğer müzik medyalarında) yerini almış. ben beğendim, eski-yeni bütün kadro bir arada, murat ilkan'ın sesini yine duyabiliyoruz, ogün iyi ki ayrılmış diyebiliyoruz fln

Yukarıdaki işlemleri yaptık ve temiz bir kurulum imajı elde ettik fakat bize daha fazlası lazım. Temel programları ve güncel sürücü yazılımlarını falan yükleyip bu şekilde bir yedek almak istiyoruz ama kurulumda kullanıcı adı falan sormasını da istiyoruz diyelim.
 
Not: İlk mesajda yapılanları pas geçip doğrudan bu aşamaya da geçebiliriz.
 
Hazırladığımız ile bilgisayarımıza ilk kurulumu gerçekleştiriyoruz. Windows'un yükleneceği sürücüyü seçip kurulumu başlatıyoruz. Bilgisayar kurulum tamamlandıktan sonra otomatik yeniden başlıyor ve karşımıza bilgisayar için bir isim seçmemizi isteyen ekran çıkıyor, bu ekranda herhangi bir isim falan girmeden Control+Alt+F3 tuşlarına basıyoruz, bilgisayar yeniden başlıyor ve Administrator kullanıcısıyla oturumu açıyor.
 
Oturum açıldığında masaüstünde "system preparation tool" penceresi karşımıza çıkıyor.
 

 
Bu pencereyi bir kenera bırakıp sürücülerimizi, yazılımlarımızı yüklüyor, istemediğimiz diğer şeyleri kaldırıyoruz. İşimiz bittiğinde "Generalize" seçeneğini işaretleyip "Shutdown Options" olarak "quit" seçiyoruz.
Ok. tıklayıp işlemin bitmesini bekledikten sonra bilgisayarı yeniden başlatıyoruz fakat yükleme sürücüsünden boot ediyoruz.
 
Kurtarma seçeneklerinden komut satırını bulup DISM ile kurulum yaptığımız sürücünün wim yedeğini alıyoruz.
Dism /Capture-Image /ImageFile:d:\newinstall.wim /CaptureDir:C:\ /Name:"Windows" gibi...
 
 
Daha sonra bu  wim dosyasını kurulum diskimizin içindeki install.wim ile değiştiriyoruz.
 
 
Afiyet olsun..
 
Tabi son olarak şunu da ekleyelim, EFI kurulum yapabilmemiz için Windows kurulum medyası fat32 olarak formatlı olması gerekiyor. Fat32 ise tek dosya boyutu olarak 4gb'ı geçen büyüklükteki dosyaları kabul etmiyor. Dolayısıyla ya program sürücü falan eklerken temkinli davranacağız ya da install.wim dosyasını böleceğiz.
index.wim dosyasını daha küçük boyutlu dosyalara bölüştürmek için
Dism /Split-Image /ImageFile:C:\Temp\Destination\install.wim /SWMFile:D:\sources\install.swm /FileSize:2048 Komutunu kullanabilirsiniz. (2048=2gb). Windows kurulumda otomatik olarak install.wim dosyasını bulamaz ise install.swm dosyalarıyla kurulumu yapacaktır.
 
 
 
 
 
https://www.cursedhardware.com/topic/2199-yaz%C4%B1l%C4%B1ms%C4%B1z-programs%C4%B1z-oem-usulu-kurtarma-partisyonu-olu%C5%9Fturmak/
https://www.cursedhardware.com/topic/2193-programs%C4%B1z-yaz%C4%B1l%C4%B1ms%C4%B1z-windows-yede%C4%9Fi-alma-ve-geri-y%C3%BCkleme/
 
 
 
imagex /ref C:\Temp\install*.swm /check /export C:\Temp\install.swm 1 C:\Temp\install.wim "image" /COMPRESS maximum  

@@Forgotten Trene binme ... 

 
olm şu an busan'dayım... yapmayın böyle şeyler!

 
olm şu an busan'dayım... yapmayın böyle şeyler!

 
olm şu an busan'dayım... yapmayın böyle şeyler!

Milletin kanayan yarasına parmak basmışız
 
Olabildiği kadar önemli kısmı içeren en kısa süreli videoa  link vermek vermeye çalışalım.
 
V for Vendetta 'nın en can alıcı kısımlarından biri bu bence. 
 
Kıyafet , makyaj mükemmel. 
 
I dont feel anyhing anymore
Don't run from it Evy, you've been running all your life.
 
https://www.youtube.com/watch?v=hCgiOsiUTfQ

“Behind this mask there is more than just flesh. Beneath this mask there is an idea... and ideas are bulletproof.”
 

 

 

 
yakala.co'da cinemaximum kampanyası var, imax bilet 15tl'ye geliyor.. ben yandım başkası yanmasın, biletleri aldıktan sonra haberim oldu

 
2016 senesinin özel sayısı Caz Tarihinin En İyi 25 Albümünü konu alıyor. Bu yazı dizisi web sitemizin müzik alt bölümünde farklı zamanlarda peyderpey yayınlandı. Tüm yazıların bitmesi ile genel tabloya baktığımda tüm yazıları uygun şekilde bir araya toparlarsak caz tarihi, müzisyenler ve albümler ile alakalı harika bir referans dergi oluşacağını fark ettim. Bunun üzerine her zaman olduğu gibi ortaokul öğrencisi dönem ödevi kıvamında basit bir dergi çalışması yaptık. Elektronik dergimizde caz tarihinin en iyi albümleri ile alakalı genel kabul görmüş bir listeyi baştan aşağı ele alarak her albüm ile alakalı ayrıntıları, sizlerden çok soru gelen bir konu olan hangi baskıları tercih etmeliyiz gibi noktaları ayrıntılı şekilde ele almaya çalıştık.
Teksir ile çoğaltılan eski dergiler kıvamında, bedava müzik e-dergisi. Bayinizden ısrarla isteyiniz
Tam boy e-dergi: https://drive.google.com/file/d/0B6gkjHXycIKzT29CWHowWlRadmc/view?usp=sharing
Mini boy e-dergi: https://drive.google.com/file/d/0B6gkjHXycIKzT29CWHowWlRadmc/view?usp=sharing (Bu versiyonlar içerik ve yazı anlamında eksiksiz olup, dosyaların küçültülmesi amacı ile resim çözünürlüğü düşürülmüştür. Dosya büyüklüğü yaklaşık 4MB) 
 

...And Justice For All'un gitar ve davul tonlarını bu kadar seven bir ben olamam heralde... mix de inanılmaz... bak eve gidip gitar çalasım geldi yine... Hanım, Explorer'ımı getir!!!

 
https://openvpn.net/index.php/open-source/documentation/howto.html#config
 
sample config dosyalarından kopyalayabilirsin /etc/openvpn klasörüne...

kullanmadığınız eski bir pc varsa HDD'leri takıp freeNAS, nas4free, openmediavault gibi bir OS ile NAS haline dönüştürmek de ucuz yollu bir alternatif...

...And Justice For All'un gitar ve davul tonlarını bu kadar seven bir ben olamam heralde... mix de inanılmaz... bak eve gidip gitar çalasım geldi yine... Hanım, Explorer'ımı getir!!!

Bu yazıyı yazıyorum çünkü işine yarayacaklar olabilir. 
 
Bash on windows geldi geleli epey birşey değişti aslında linux ve windowsu aktif kullanacaklar için. Bash on windows full bir ürün değil ama günlük hayatında bir linux bir windows geçiş yapmak zorunda olan kullanıcıların bazı isteklerine cevap verebilir seviyede. 
 
Öncelikle şunu diyeyim dışarıdan derlenip gelmiş linux binary dosyalarının doğrudan bash altında çalışacağının garantisi yok. Çalışıyor bazıları ama ben çalışmayanları da gördüm. Bu durumda kaynak koddan bash on windows altında derlemeniz gerekecek. Korkmaya gerek yok ubuntu altında nasıl derliyorsanız aynen öyle derlenecek zaten. gereksinimler de yükleniyor sorunsuzca. 
 
Konsol uygulamaları için durum bu ancak GUI uygulamaları olursa ne yapacağız derseniz bir Xserver kurmanız gerekecek bilgisayarınıza. Ben şunu kurdum ama piyasada başkaları da mevcut. https://sourceforge.net/projects/xming/
 
Bunu kurduktan sonra trayde çalıştığına dikkat edin. Ardından GUI uygulamanızı yüklediğiniz bash altından 
DISPLAY=:0 <uygulamanın komutu>  verin ve tadaa..