Netflix Türkiye'ye gelmiş
4 4

Bu konuda 445 mesaj var

Analog kol burası diğer forumlara benzemez,saygı esastır,ben istediğimi derim kimseyi iplemem vs modunda takılırsan Technopat forumlarından hızlı yersin tekmeyi,kimse de seni özlemez. Adabını bozmadan yaz,biz de seni bozmayalım.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

hahahha cidden hiç güleceğim yoktu  :)) kanatlı kanlı ped, saygısızlık nerede, kime saygısızlık yapmışım? asıl saygısızlık yasadan filan kendine vazife çıkarıp olgun insanlara "bunları konuşmayın" diyebilmek cüretkarlığını gösterenin üstüne gelip "arkadaş bizden, uslu dur yoksa biz de seni bozmayalım" demektir, büyüyün biraz. youtube yasaklandığında ozan abinizden izin aldınız mı girmek için, ya minecraft yasak olduğunda abi oynayalım mı ne dersin sen yol yordam yasa usül bilen adamsın mı dediniz? düşünce ve ifade özgürlüğüne saygınız olsun, bütün dünya cayır cayır bu konuları konuşurken siz bitirip okeye dönmüşsünüz aferim; ayrıca sen kimsin ki beni bilmem nereye tekmeleyeceksin, altı üstü bir internet forumunda yazan herkes gibi birisin, koğuş ağası mısın polat alemdarcılık oynuyorsun :D bu da ayrıca ironik he, netflix ve telif üzerinden medeni ayakları çekilen bir yerde yerelliğin dibine vurmuşsun. neyse kendini bu kadar önemseme. bırak forumu sen dünyadan ayrılsan anandan babandan başka seni kim özler? nasıl laflar bunlar? çocuk musun gerçekten yaşın kaç ne bu ergenlik? 

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Ben şöyle yapıyorum: TV'ye bağlı ve hali hazırda başka işlerle de (NAS, GIT server vs.) sorumlu bir Raspberry 2 'm var, harici diske bağlı ve oradan boot ediyorum. XBMC yüklü, Couchpotato/SickRage üzerinden inenler otomatik bu ekrana düşüyor, iOS için uzaktan kumanda yazılımı da var, PC 'den tamamen bağımsız şekilde çalışıyor bu kurulum. Televizyonu açıyorum, telefonumu elime alıyorum menüde takip ettiğim dizilerin yeni bölümleri ya da IMDB 'den eklettiğim filmlerim hazır oluyor, seçip devam ediyorum. Hatta işin güzeli CouchPotato 'nun geleceğe yönelik de film ekletmesi çok hoş, mesela yeni Star Wars 'u ekledim, en az 720p bir sürümü çıkınca menüde göreceğim.

 

Zaten torrentten indirdiğim her şeyi Samba ile networkume de açmıştım, Windows paylaşımı destekleyen başka her cihazdan da izleyebiliyorum böylelikle, gerçi %99 TV dışında izlediğim olmuyor. Tabii bu düzenin kurulumu, konfigürasyonu, bütün bu sistem hali hazırda kurulu değilse beş dakikalık pratik bir şey değil. Ayın çoğunu AKN'yi geçmiş vaziyette geçirdiğim için haliyle stream işinden çok hoşlanmıyorum ben, onun yerine ben yokken her şeyin inip, bana sadece izlemesi kalması çok önem taşıyor.

 

Farklı cihazlardan koleksiyona erişimin (birden fazla TV, SMB desteklemeyen cihazlar vs.) önemli olduğu kullanıcılar Plex sunucu da kuruyorlarmış, o gerekli transcoding işlerini vs. yapıyormuş, kullanıcı dostuymuş da diyorlar. Ben denemedim gerçi neredeyse hep TV 'de izliyorum diye. Sonarr 'ın arayüzü daha hoş, ben SickRage uzun süredir var, hem de torrent desteğinden memnun kaldığım için ilk onu denedim, biraz ayar çekip güzel çalışınca da denemedim Sonarr 'ı.

bu adamın bu yazdıklarının sizin netflixe verdiğiniz üç kuruş kadar değeri olmadığını sanıyorsanız acırım size. teknolojiyle alakalı bir forumda takılıp da ego tatmini adına bu kadar çapsızlık sergilenmemeli. 93 senesinde linus torvalds bu forumda takılıyor olsa yobazlar tarafından taşlanıp techopat forumlarına kovulacaktı demek ki  :P daha da bir şey yazmıyorum isteyen istediğini gevelesin anlayan beni anlamıştır.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Zaten torrentten indirdiğim her şeyi Samba ile networkume de açmıştım, Windows paylaşımı destekleyen başka her cihazdan da izleyebiliyorum böylelikle, gerçi %99 TV dışında izlediğim olmuyor. Tabii bu düzenin kurulumu, konfigürasyonu, bütün bu sistem hali hazırda kurulu değilse beş dakikalık pratik bir şey değil. Ayın çoğunu AKN'yi geçmiş vaziyette geçirdiğim için haliyle stream işinden çok hoşlanmıyorum ben, onun yerine ben yokken her şeyin inip, bana sadece izlemesi kalması çok önem taşıyor.

 

Ana bilgisayarda kullanıyorsanız, 10-15 dk da yapılıyor iki uygulamanın kurulumu. Plex 'i denedim , youtube desteği de var onun . Tv 'nin kendi uygulamasından daha fazla seçenek sunuyor. Ama pratik değildi. Transcode işi de ciddi işlemci gücü gerektiriyor. Pi ile olacak iş değil, bilgisayara kurmak lazım.

 

Torrent ile hiçbir servis rekabet edemez. Mağazada bluerayı bedava dağıtsalar ,yine rekabet edemez, blueray çıkmadan torrenti çıkmış oluyor. Pratik olmama dezavantajı var. Couchpotato onu bir miktar çözüyor. Geriye etik ve legal argüman kalıyor. Uzun vadede ne kadar gider bu belli değil. 

 

Netflix 'in kullanımı bize belki pek uymuyor. Biz belli bir filmi izlemek istiyoruz. Oysa netflix 'te, film izlemek istediğinizde, onun katalogundan seçmeniz gerekiyor. VPN ile aslında arşiv epey genişliyor ama o da uğraştırıyor , gene başa dönmüş oluyoruz. 

 

Teknik olarak da sorun var. Win10 uygulaması sürekli hata verip, çöküyor. Chrome da yüksek bitratelere çıkmıyor, Edge de arayüz hatalı . Ohoooooo. :)

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Win 10 uygulamasında sorun yaşamadım ben,House dizisine başladım birkaç gündür. Çocuklar da Max Steel ve Oscar izliyor. Gün içinde kaliteyi orta seviyeye alıyorum,gece yarısından sonra kota derdi olmadığından (uyku yok servisi ile),yüksek kaliteye alıyorum.

 

Strongvpn'in strongdns servisi de varmış PS3,PS4'te izlemek için iyi oldu.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Netflix'in basarili olmasi icin, beklenen servisi makul bir fiyatla tuketiciye ulastirabilmesi lazim. ABD'de netflix bunu kesin ve net bir sekilde basardi ancak TR'de daha erken bence. Internet kullanicisinin cogunun kota sinirli baglanti sahibi oldugunu goz onunde bulundurursak nasil olcak bilmem.

 

Kotasiz internet sahibi, bu isin hastasi torrentcilari da henuz tatmin etmeyecektir bence cunku bitrate dogal olarak bir bluray rip'ten dusuk.

 

Torrent kullandigi icin kimsenin gocunmasina gerek yok bence, bu sorunu cozmesi gereken bu medyayi pazarlayip bu isten para kazananlar. Netflix turu servislerle bazi ulkelerde bu sorun cozulebildiginde gore sucu adam gibi film izlemek isteyenlere atmanin bir faydasi olmadigi ortada.

 

Video indirme konusuna gelince, bildigim kadariyla amazonun video servisinin android versiyonu videolari cihaziniza indirmenize izin veriyor.

Yani olmayacak is degil ancak daha kontrollu (android/ios) bir ortamda bu fikre sicak bakilir saniyorum, pc'nin dosya sistemine browser uzerinden indirtmez. Videolari sifreli olarak sizin diskinizde saklayabilecegi bir application falan yapmalari lazim once.

Ancak o durumda bile kota problemi yine var, arti istedigini istedigin anda izlemek netflix'i cazip kilan sey. Ortalama kullanici neden dosyanin diskine inmesini beklesin.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

@@Ozan Başeski

Katılmıyorum. "Torrent ile Netflix gibi legal hizmetlerin mukayesesi doğru değil" diyorsunuz, sizin için kişisel olarak uygun gelmiyor olabilir. Insanların Netflix, Spotify, Steam vs. hizmetleri benimserken Torrent vs. yöntemleri gayet de bir rakip olarak gördüklerini, hesaba kattıklarını düşünüyorum, bu sebeple bu servislerin ve içeriği temin ettikleri sektörlerinde bu alternatifleri görmezden gelme lüksü yok.

 

Bu streaming servislerinin de ortaya çıkmasının temel taşlarından biri korsanın var olması ve tüketiciye sağlam bir alternatif sunuluyor olması, aksi taktirde ben sanmıyorum ki hiç bir müzik firması, tek bir hit şarkıyı bir yığın çöple doldurup tam albüm fiyatına, tüketiciyi mağazaya ayağına kadar getirip satmak varken, tüm koleksiyonunu üç kuruşa Spotify 'e açacak olsun. Çağ ilerliyor, hizmet sağlayıcılar bütün iş gücü, sermaye gücüne ve bilgi birikimine rağmen imece usulü alternatiflerle yarışacak çözümler sunamıyorsa ben burada iş modelini, pratiği sorgularım açıkçası, imeceyi değil. Steam olsun, Spotify olsun, kendi sektöründe başarılı olmuş, zayıf yaşam koşullarına rağmen Türk insanı arasında da varlık gösterebilmiş firmalar var, demek ki yapılabiliyor.

 

Yine mesela diske indirebilmenin streamden ne avantajı var, sonuçta aynı veri iniyor diye düşünmüşsünüz, bence yüzeysel kalmış. Aynı veri iniyor, ancak zamanlama farklı. Streamde siz filmi izlerken bir buffer dolduruyor yazılım, bandwidth 'ınız o buffera yetişiyorsa ne güzel. Yetişmiyorsa filmin ortasında yükleme çubuğunu görüyorsunuz. Yarın izleyeceğiniz 2 filmi 1080p olarak geceden seçerseniz, 3mbitlik dandik AKN'li internetle bile yarın akşama Full HD film izlersiniz. Bizimki gibi ülkelerde kullanıcı için çok önemli. "Yapılamaz" demek doğru değil, Spotify 'da çevrimdışı kullanım için müzik indirebiliyorsunuz, Steam 'de "offline mode" var. Tabii ki alıp müziği masaüstüne "Müzik.mp3" diye koyacak kadar kopyayı kolaylaştıracak değiller, ancak bu hizmetlerin kötüye kullanılmamasının sebebi sağlam DRM veya kullanıcılarının çelik gibi etik anlayışları değil (bu her iki servisin de DRM altyapıları tamamen işlevsiz), servisin bunu önemli ölçüde gereksiz kılacak kadar iyi olmasıdır. Netflix isterse -ve bence istemeli de- o filmi diske de yükletir, yükletmesini sektör benimsemiyorsa da maalesef oturup korsandan ötürü ağlamaya devam edilir, ben de kullanıcı olarak herkesin bedava edinebildiği bir dosyanın, para verdiğim halde neden bana stream edildiğini, yahut torrentten çekilip bitirilen nice single-player oyunların, neden para verdiğimde bilgisayarıma çılgın gibi DRMler yüklediklerini sorgularım elbette. Bir hizmeti hiçbir katma değeri olmadan, daha yüksek fiyattan pazarlarsanız, tüketicinin alternatiften haberi olduğu/umrunda olduğunu varsayıyorum: çok az insan -onlar da muhtemelen kişisel idealleri gibi sebeplerden- bu hizmeti alır. Bunu söylemek kötü bir şey değil, bunu söylemek doğruyu söylemek.

 

Yine mesela yasal düzenlemenin bir gün burada da işleri değiştireceğini söylemişsiniz, bu düşünce şekline içerik üreticisi sektörler sizden çok önce sahiplerdi, inandılar ve batırdılar maalesef. Etkisi elbette büyük olur, ciddi bir kullanıcı kitlesi VPN 'le bilmemneyle uğraşmak yerine Netflix alıp geçer evet, ancak bununla da büyük bir kesimi kazanmak yine mümkün olmaz, işin çözümü burada değil. Amerikan kullanıcıya "izlemek istediğin pek çok şey, 10 euroya, pratik" derseniz güzel, Türk kullanıcıya "sana uymayacak hizmet, zayıf içerik, 30 liraya, AKN'li" derseniz olmaz. Bunu düzeltirseniz zaten sıkıntı yok, ilk bahsettiğim "adam gibi hizmeti, rekabetçi bir fiyata veren servis" olmuş olursunuz, önemli bir miktar insan korsanı, en azından sizde olan içerikler kapsamında terk ederler.

 

Bu eksende düşünürsek: Düne kadar Game of Thrones 'ları çatır çatır torrentten 1080p indirip, 3mbit internetiyle izleyen kullanıcı -ki bu yaptığı da yasal değildir mevzu yasallıksa- şimdi "aa yasalı olanı gelmiş" diye buna para ödeyip 720p de stream istemeyecektir. Sahi Netflix 'te GoT var mı onu da bilmiyorum, bunu sorgulatır durumda kalması da Netflix 'in başka bir eksikliği. Bunlar Netflix 'in veya alternatiflerinin çözmesi gereken sorunlar elbette, biz sadece üstüne konuşuyoruz.

 

Bütün bu anlattıklarım ve önceden bu başlığa yazdıklarım, Netflix ile ilgili görüşlerim. Konu "korsanlık etik mi, değil mi" olacaksa onu başka bir yerde tartışabiliriz. Yok konu etiklik değil, yasallık olacaksa: CouchPotato şuan legal bir yazılım, Internet sitesine Türkiye 'den erişim mevcut, rehberleri her yerde, ben bunları bu foruma yazarak suç işlemiş olmuyorum. Netflix bir kullanıcı yazılımı, "deneyim" diyorlar ya, öyle. Bu deneyimin üzerinde yasal veya olmayan alternatiflerinin de çok büyük yeri var, yoksaymak doğru değil.

 

 

Netflix'e verecek paranız yoksa da almazsınız.  Bu hava, su, yemek vs gibi temel bir ihtiyaç değil, lüks tüketim konusudur. Paranız kadar harcarsınız. 

 

 

Bunun üzerine konuşulacak çok şeyler var ancak yeri herhalde burası değil, girmeyelim. Parası olmayanın filmlere, kitaplara, kültür nesnelerine ve bilgiye erişime hakkı olmadığını iddia etmek sizin dünya görüşünüz, Bu görüşe saygı duyarım, katılmayanları kriminalize etmeyi ve konuşulmasını eleştirmeyi doğru bulmam. 21. yüzyılda yaşayan bir insanın temel ihtiyaçları sadece barınma, su ve beslenme değildir bana göre. Bu mevzu Netflix 'in tamamen dışında kalıyor tabii, hayat görüşünden konu açtığınızdan yazıyorum.

MaverocK, CandleGarden and AlperD beğendi

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Analog kol burası diğer forumlara benzemez,saygı esastır,ben istediğimi derim kimseyi iplemem vs modunda takılırsan Technopat forumlarından hızlı yersin tekmeyi,kimse de seni özlemez. Adabını bozmadan yaz,biz de seni bozmayalım.

chronos bu uygun konuşma mı kankacılık yapmayın ayıptır. bloody'ye de uyarı verin madem, gelip posta koyan o. peki abi mi diyecektim, uygunsuz olan cevap vermiş olmam mı?

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

@@AranelSurion yazdıkları arasında önemli br nokta var. Korsanın yerine göre , bu tip yayınların haklarını elinde tutanların konumlarını kötüye kulanmalarında dizginleyebildiği gerçeği.

 

Bunların haklarını elinde tutan şirketlere kalsa, $100 a blueray satar. Her izledinizde para alır, birden fazla kişi izliyorsa, herkes için ek ücret talep eder. Bir de üzerine yarım saat reklam izlettirir. Korsan alternatifi olduğundan fazla zorlayamıyorlar.

 

Daha fecisi de var. Para ödeyip gittiğiniz sinemada bile adamlar reklam izletiyor. Hatta ayarı bile kaçırıp, tv kadar reklam gösteren sinema var.

 

Bu konu ile ilgili ayrı başlık açıyorum. 

 

Netflix 'in bir avantajı da şu . Fazla seyahet ediyorsanız, icabında gittiğiniz otelde tv e cep telefonunuzu bağlar , filme kaldığınız yerden devam edersiniz. 

AlperD beğendi

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

@@AranelSurion

Sizin bu fikre katılıp katılmamanız önemli değil. Torrent yasadışı yani korsan kullanımdır, bunun nesini tartışıyoruz? Spotify, netflix gibi platformlar korsanı rakip olarak elbette görüyorlar. Rakip olarak görmeleri demek onların alternatifi torrent demek değildir. Bu oluşumlar korsan kullanımı minimuma indirebilmek adına kurulmuşlardır. Zaten kurulmalarındaki en büyük amaç insanların uğraşmadan sıkılmadan aylık cüzi bir meblağ ödeyerek istedikleri film, dizi, müzikleri izleme veya dinlemelerini sağlamak. Bunu yaparken de ilgili eserin tüm yayınlama telif haklarını satın alıp müşteriye yasal yollardan içerik sağlamak. Şimdi böyle bir servis ile torrent vs gibi yasa dışı paylaşımla elde edilen işleri kıyaslamak nasıl doğru olabilir? Siz bir arabaya sahip olmak istiyorsunuz ve hırsızın biri de oto galeriye girip on tanesini çalıp bedavadan dağıtıyor diyelim, gidip çalıntı malı alıp kullanır mısınız mesela? Belki biraz abartı bir örnek ama konu aynen bu. Parası olmayan içeriğe ulaşmasın demiyorum ama bu adamların istedikleri paralar zaten atla deve değil. Ayda 30 lira mesela veya spotify 10 lira. Eğer müziğe veya film ya da dizilere bu denli düşkünseniz üç paket sigara parası veya bir öğlen yemeği parasına bu hizmete bir ay boyunca sahip oluyorsunuz. Eğer bunu karşılayamayacak kadar alt gelir seviyesinde iseniz zaten o zaman sizin hayatınızda çözmeniz gereken daha temel sorunlar vardır. O yüzden söylemediğim şeyleri lütfen çarpıtarak önüme argüman diye çıkarmayın.

Stream etmek ile diske kayıtın farkından bahsetmişsiniz. Evet dediğiniz gibi 3 mbitlik bir hızla bir gecede 1080p filmi indirebilirsiniz doğrudur. Yalnız netflix'in sunduğu hizmetin de çok talepkar olmadığını ve stream hızının buffer hızını kolay kolay geçmediğini zaten üç aydır kullanan birisi olarak söylüyorum. Youtube ile kıyaslamayın lütfen zira youtube'da özellikle yurtdışı çıkışını yavaşlatıyorlar. Bence denemeden bu konuda fikir belirtmek çok doğru olmaz o yüzden.

Bir de merak etmişsiniz madem söyleyeyim Netflix'te Game of Thrones yok, daha doğrusu hiçbir serviste yok zira HBO kanalı HBONow ve HBOGo isimli kendi stream servisini kullanıyor Amerikada. Dolayısıyla parasını da verseniz hbo dizilerinin hiçbiri başka platformlarda yayınlanmıyor. Bir de bu konu netflix'in zayıflığı neden oluyor anlamıyorum. Zaten netflix'in tüm olayı merak ettiğiniz film ve dizileri hizmetin veritabanında aratma ve bulma üzerine kurulu.

Sonuç itibariyle işinize gelirse kullanın işinize gelmiyorsa eski bildiğiniz yollarla devam edin. Kimsenin kimseyi kınadığı falan yok burada. Sadece torrent gibi bir sistem ile hiçbir yasal hizmetin kıyaslanmasını doğru ve anlamlı bulmuyorum, bunun tartışılması bile saçma bana göre.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş
Bu oluşumlar korsan kullanımı minimuma indirebilmek adına kurulmuşlardır. Zaten kurulmalarındaki en büyük amaç insanların uğraşmadan sıkılmadan aylık cüzi bir meblağ ödeyerek istedikleri film, dizi, müzikleri izleme veya dinlemelerini sağlamak. 

 

 

Non-profit deseydiniz bari hocam. Sırf insanlık yararı için kurulmuşlar, fakirlere ekmek dağıtıyorlar gibi anlatmışsınız. Yanlış bilmiyorsam bu firmalar kar amaçlı firmalar, kurulmalarındaki en büyük amaç para kazanmaktır, artık bu işlerde bir inovasyon ihtiyacı gördülerse demek.

 

Konu yine korsanın etikliği eksenine gidiyor, Netflix 'ten uzaklaşıyorsunuz. ResetButton 'un bu konuda açtığı yeni bir başlık var, isterseniz buraya taşıyalım.

 

Mesela en klasik argümanla "you wouldn't download a car" diyorsunuz özetle, ben de size derim ki fikri mülkiyetle, maddi mülkiyet aynı şey değildir. Arabamı çalarsanız üzersiniz beni. Kopyalarsanız üzülmem, imkanınız varsa yapın. Herhangi bir X işi/fikri almak, kopyalayıp ucuzunu (bedavasını değil elbette, zira maddi dünyada maddenin de gideri var) üretmek fiziksel dünyanın da parçasıdır. Bu yüzden çay bardağının 100 farklı üreticisi var, kırk kez dava da açılsa, dokunmatik telefonu ilk yapmış olmak sektörü domine etmek ve at koşturmak anlamına gelmiyor, Apple 'ın lightning kablosunun üç kuruşluk olanları pazarda satılıyor vesaire vesaire. Teknoloji bir gün el verirse merak etmeyin, arabaları da kopyalayacaktır insanlar. Şahsi kanaatim, "iyi ki de var" yönünde, bu sizi bağlamaz tabii. Demek istediğim, Fikirler ve fikri ürünler kopyalanabilir, maddi mülkler kopyalanmaz, alır götürürsünüz, sahibinden bir eksilir. Bu ikisini birbirine karıştırmamak lazım. 

 

Gelir mevzusunda; Türkiye için konuşursam, BIM'de 3-5 liraya 500gr sosis alan (sosis aldığını düşünen) tüketicilerin ülkesiyiz. Kaldı ki ben size 30 lira çok pahalı, insanlar bunu alamaz demiyorum, hatta bu başlıktaki ilk yazımda dedim ki "Netflix 'in sorunu fiyatı değil". 30 lirayı orta sınıf Türk insanı daha önce böyle servislere ödedi, yine ödeyebilir. Ben dedim ki, Netflix 'in şuanki ve tahminimce yakın gelecekte verdiği hizmet 30 lira etmez insanların gözünde (ve benim gözümde, bu kısmı önemli olmak zorunda değil), ya fiyatta ya da hizmette -muhtemelen her ikisinde- ciddi revizyonlar gerekir. Bunlar yapılır, Netflix ciddi bir alternatif haline gelirse -ki gelinebiliyor demiştim- insanlar kullanır, yapılmışı var dedim. Ancak sadece "legal olmak" ile bu işin olmayacağını ifade ettim.

 

 

 

Sonuç itibariyle işinize gelirse kullanın işinize gelmiyorsa eski bildiğiniz yollarla devam edin. Kimsenin kimseyi kınadığı falan yok burada. Sadece torrent gibi bir sistem ile hiçbir yasal hizmetin kıyaslanmasını doğru ve anlamlı bulmuyorum, bunun tartışılması bile saçma bana göre. 

 

Olabilir, o da sizin görüşünüz tabii. Ben kıyaslanmalarını mantıklı, ve hatta bu servislerin açısından zaruri görüyorum. Bu yüzden de kıyaslıyorum, siz isterseniz kıyaslamayın.

AlperD beğendi

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Arabamı çalarsanız üzersiniz beni. Kopyalarsanız üzülmem, imkanınız varsa yapın.

 

Hocam arabanı kopyalarsa elbette ki üzülmezsin,araba elinden gitmiş olmaz. Ama o arabayı üreten kişi elbette ki üzülecektir,birisi onun Ar-Ge,üretim masrafı vs. hiç umursamadan bunu çalmış ve üretmiştir. Üretici,yapımcı,dağıtımcı vs. vs. insanların da kızdıkları siz değilsiniz. Onlar da çok iyi biliyor ki birşey bedava ise alan,tüketen vs. elbette olacaktır. Üstüne gittikleri şey bu içerikleri üretenler olacaktır. Ama yine emin olun ki sinema gelirleri çok düşmedikleri müddetçe (ki görüyoruz düşmüyor) bunun üzerine çok yoğun olarak gitmeyecekler. (Tabi bu film vizyona girmeden korsana düşme olayları artmazsa,o zaman durum fena işte.)

 

 

Netflix olayına geri dönelim. Yerel içerik beni zerre ilgilendirmez ama ülke genelini ilgiendirir. Çocuklar için dublaj içeriği şu an ilgilendirir,ilerde Türkçe altyazı ilgilendirir. Film ve dizilerde Türkçe altyazı olsa fena olmaz. Dublaj olsa çok daha iyi olur ama yine beni ilgilendirmez. Beni ilgilendiren İngilizce altyazı hepsinde mevcut. Burada müşterinin esas ilgilendiği şey güncellik meselesi. Netflix ise güncel bir sistem değil. Ama gördüğüm kadarıyla bunu da fiyatının uygunluğu ile kapatıyor. (En azından yurtdışı için)

 

Ben yavaş tüketen biriyim,çok az diziyi güncel takip ediyorum ki baştan beri böyle bir servis olsaydı belki onun için bile acele etmezdim (torrent sisteminde güncel olmayan birşeyi biraz zor bulursunuz. Mesela aratın bakalım benim gençken bayıldığım Quantum Leap,Cosby Ailesi,Perfect Strangers (Kuzen Larry) vs. gibi dizileri. Bu tür sistemle insanları acele etmekten de kurtarıyor ayrıca. Dizinin tamamının orada olduğunu bildiğiniz müddetçe acele etmezsiniz. Mesela ben artık büyük ihtimalle hiç düşünmeyeceğim "ne izlesem" diye,veya eşimle beraber "ne izlesek" diye. Elimin altında çok büyük bir arşiv var ve adını bile bilmediğim bir sürü film ve dizi var. Bu çok güzel birşey. Makul bir ücret oldukça (enpara ile 15tl aylık uygun bence) düşünülebilir Netflix ve gelirse Hulu (güncel dizi,film vs. takibi için)

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

 Burda hadi bizim korsan görüşümüzü dışarda tutalım. (Ki dediğim gibi ben biraz daha ortadayım, paralı ve kafamı yormayacak bir sisteme girmeye çok yatkınım, şartların daha işime görür olmasını bekliyorum, olduğu an atlarım)

 

 Netflix'in de Türkiye'de ciddi bir kullanıcı sayısına sahip olmak istediğini varsayalım.

 

 Şimdi, bu durumda, pazar payını kimden kapmak isteyecek.

 

1- Digiturk, Dsmart gibi kendi uydu cihazını kendi sistemini satmak isteyen ve televizyon odaklı yapılar mı?

2- Tivibu gibi internet üzerinden çalışan ve kotayı yemeyen, daha çok cihazda kullanan yapılar mı?

3- Daha çok yaşlıların rağbet ettiği konvansiyonel TV kanalları mı?

4- Daha çok gençlerin rağbet ettiği dizi siteleri / torrent gibi legalitesi tartışılan yapılar mı ?

 

 Ben yukarıda baktığımda, 1 ve 2 de lokal içeriğin ve özellikle futbolun, 3 te Türkçe desteğinin , 4 te fiyatın ve çeşitliliğin Netflix'te daha güdük olduğunu gözlemliyorum. Hani burda sadece gençleri temsil ediyor olabiliriz ama ben annemi düşünüyorum (ki televizyonu yaşam destek ünitesi gibi kullanır) böyle bir sisteme aylık 30 lira vermesini (ki enpara falan da bilmez) gerçekten çok ihtimal dışında görüyorum.

 

 Daha ücretsiz ayı başlatmadım, ilgilenebilecek vaktim olmadı, umarım yanılıyorumdur. 

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Günümüzde geleneksel manada tv izlenme olayı yavaş yavaş bitiyor ve bir devir kapanmak üzere. Zorlu hayat ve çalışma şartlarında insan kendini tv yayın saatlerine göre bir de ayarlamak zorunda kalmak istemiyor. Tv yayınlarının kendi boş zamanına göre ayarlanmasını bekliyor. İkinci olarak internet çağındayız ve bugün Amerika'da seveceğinizi düşündüğünüz bir dizi başlayınca veya yeni bir filmin bluray'i çıktığında ya da malum yerlere kaliteli hd rip'i düştüğünde artık insanlar beklemek istemiyor ve yeni içeriğe hemen ulaşmak istiyor. Bunun için de elinin altında geniş bant internet seçeneği var ki ülkemizde de yavaş yavaş yayılmaya başladı. Hal böyleyken digitürk, dsmart gibi uydudan yayın yapan geleneksel tarzda tv hizmeti veren platformlarda bana göre izleme oranı gittikçe düşüyor ve düşecek. Digitürk'ün şu anda tek avantajı lig maçları. Diğerlerinde bu da yok. Ancak internet üzerinden on-demand servisleri Digitürk, D-Smart ve Tivibu veriyorlar. Bunlardan digitürk için konuşmam gerekirse çok limitli ve yetersiz bir içerik var özellikle dizilerde. Tivibu'nun biraz daha iyi olduğu söyleniyor, izlemediğim için bilmiyorum ama digitürk'ün çok ilerisinde olacağına da ihtimal vermiyorum. D-Smart bana göre zaten bu üçlü arasındaki en zayıf halka durumunda.

 

Geleneksel tv izleme olayına geri dönersek, bir tek 60-70 yaş ve üzeri emekli kesim için bu alışkanlık değişmiyor diyebilirim ama bizim gibi 30-50 yaş arası grup ile gençler arasında tv izleme alışkanlığının şekil değiştirdiği kesin. Örneğin yaklaşık 10 senedir lig maçları yüzünden digitürk abonesi olan ben artık dizi-film vs paketlerini komple çıkardım hizmetten zira onların verdiği zamanlar bana uymayabiliyor, tabi verdikleri plus kutu sayesinde kaydedip sonra da izleyebilirim ama ikinci bir sorun da çok tekrara düşmeleri. Ben her dizi kanalını açtığımda seyrettiğim bölümlerin yeniden oynamasını görmek istemiyorum. Dolayısıyla Netflix gibi dünyaca popüler bir servis eğer kısa zamanda türkçe altyazı ve dublaj işini kotarabilir ve ülkemize özel bir fiyatlandırma yapabilirlerse ben oldukça popüler olacağına eminim. Torrent kullanan yine bir kesim olacaktır, zaten yeni dizinin son bölümünü izlemek istiyorsanız Netflix size göre bir hizmet sunmamakta ancak torrent'te olmayan ve bulamayacağınız eski ve nispeten yeni birçok kaliteli film ve dizilerin komple sezonları veritabanında bir tık uzağınızda olacak. Bunu da kabul edilebilir hd kalite ile izleyeceksiniz. Hele bir de iTunes gibi türkçe altyazı ve bazı film ve dizilerde Türkçe dublaj koyarlarsa tadından yenmez.  

 

@@AranelSurion fikri mülkiyet ile maddi mülkiyet aynı şeydir demedim hocam ama birinci olarak bir fikrin çalınması da ciddi bir suçtur ve bunun üzerine günümüzde de devam eden tonla copyright vs patent davaları görebilirsiniz. İkinci olarak sizin torrentten indireceğiniz dizi, film, program, oyun vs her neyse bunu yapabilmenizi sağlayan kişilerin çaldıkları bir fikir değil bir fikir sonucu ortaya çıkmış bir üründür ve bu da maddi bir oluşumdur. Bu ürünü kullanarak siz de bu suça ortak olmuş olursunuz. Bu farkı belirtmek istedim naçizane...

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

@@kHanTW ,Ben de aynı nedenlerle burda tutmayacağını düşünüyorum. Şu anki haliyle , ufak bir gruba hitap ediyor. Onlarda gerekirse VPN ile alıyordu üyelik. Zaten aldıktan sonrada , düzgün kullanabilmek için VPN gerekiyor.

 

Bunun alternatifi olan servislere erişilebiliyor mu Türkiye'den? Hulu 'u bilioyorum mesela. 

 

Bir süre kullanınca Netflix mantıklı gelmeye başladı.iş fiyatta bitiyor tabii,  Türkiye'deki alternatiflerine göre fiyatı nasıl?

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Açıkçası appletv üzerinden 5tl gibi ücretlere film kiralayabilmek mümkün. Nispeten daha yeni filmler takip edilebiliyor ve bluray e düşünce itunes a da geliyor filmler. Netflix e fix para bayılmak yerine bu da düşünülebilir çok sıklıkla film izlenmiyorsa. 

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Açıkçası appletv üzerinden 5tl gibi ücretlere film kiralayabilmek mümkün. Nispeten daha yeni filmler takip edilebiliyor ve bluray e düşünce itunes a da geliyor filmler. Netflix e fix para bayılmak yerine bu da düşünülebilir çok sıklıkla film izlenmiyorsa. 

apple'ın kalitesi berbat. müzik de film de lossy. mp4. torrentteki "varoş" adam kadar kaliteli iş yapmıyorlar. tidal geleli yıl oldu milyarlarca fanboyu olan apple efendi hala daha müzik için flac tarzı loseless'a geçecek belki diye söylenti var. (alac olabilri apple loseless audio codec malum.) apple'daki filmler de tırt. görüntünün h.264 olmamasını geçtik 2 kanal stereo film mi olur. tam rezillik.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Hocam, iTunes'daki filmler 1080p H264 video ve Dolby Digital 5.1 ses'e sahip. Istisnalar olabilir, benim oradan izlediklerimin tumu boyleydi.

analog beğendi

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Satın alınırsa indirilebiliyor. Kiralanırsa indiriliyor 30 gün içersinde tüketilmesi gerekiyor. İndirmeseniz de kütüphanenizde duruyor appletv den istediğiniz zaman satın alınanları direk stream edebiliyorsunuz. 

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

evet itunes üzerinde DD 5.1 ve 1080p filmler mevcut. Öyle çöpe atılacak bir durum yok.

Baya uzun süredir kullanıyorum, 100 tane falan filmim vardır, hepsi 5.1 ses içeriyor, görüntü ile ilgili bir problem de yok.

 

Netflix'den üstün görüntü kalitesi gözle farkedilir seviyede.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Netflix ile indirilebilen şeyleri (itunes vs dahil) karşılaştırmak gereksiz. Netflix'de sıkışmış olarak geliyor çoğu data,bir de dinamik olarak kalite değişiyor bandwithe göre (siz belirtseniz de bağlantı hızı düşerse kalite de düşüyor). Ancak PC'de siz diğer kalite seçeneklerini o kısayolla kapatırsanız sürekli en yüksek kalitede izliyorsunuz ki o da  en yüksek kalite değil. Ama bu sayede kota sömürmeden kabul edilebilir kalitede film,dizi izleniyor. 

 

Ama onların da kafalarında birşey olduğu belli,geçen gün yolladılar bir anket. Offline  izleme diye birşey soruyorlardı. Bence de şifre koruma vs. koyarak birşeyler yapabilirler.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Windows 10 uygulaması ile izlenirse, 5800kbits e çıkıyor. Belki en iyi Blueray rip değil ama kalite yeterli. 4K varmış, uygun tv e bağlamak gerekiyor görmek için herhalde. 

 

Vpn ile Kanada'dan bağlanırsanız, forumda adı geçen Animelerin çoğu var. Router'dan sadece bir tane openvpn tanımlanayabiliyorum, yoksa iyiydi. Duruma göre değiştirirdim. 

 

Youtube Red buna alternatif olabilir Türkiye'de.

 

iş , fiyatta bitiyor . Alternatiflerine bakmadığımadn birşey diyemem. Ama takip ettiğiniz diziler varsa, alınabilir. İndirme derdi yok , çok hızlı başlıyor. 

 

Ek olarak harddiks te epey yer açılıyor . Onu da düşünmek lazım. Harddisk masrafından kurtuluyorsunuz.

 

Edit :

GearVR için Netflix uygulaması çıkmış. Elinde GearVR olup,deneyebilecek olan var mı?

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Yorum yazmak için üye olun veya giriş yapın

Yorum yazmak için üye olmanız lazım

Üye ol

Üye olun ve sitemizin tüm avantajlarından yararlanın!


Yeni bir hesap oluştur

Giriş yap

Zaten üyemiz misin? O halde giriş yap


Hemen giriş yap
4 4

  • Bu sayfadaki üyeler   0 üye

    Şu an bu sayfayı görüntüleyen bir üye yok