İzlemesek de olurdu dediğimiz filmler
3 3

Bu konuda 501 mesaj var

canim sikkinti tikladim linke trailer scarleti cok srvmedemse angeilna cirkin gudubet bulmam actionu gorunce hehe eglencilmis dedim ki

gerizekalica %10 beyin kullanimi dedigi anda buz gibi sogudum laan artik bu hurafe bitsin yahuu yok boyle limited beyinde

 

vucud deseneyvallah kasalrin uretebildigi gucu sinirliyoruz yoksakaslar yirtilir kemikler kirilir.

ustelik bunun hem filmi hem dizisi baska turlu yapildi

limitless

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Yeni spiderman i izlemeseniz de olur. 

Bunun hikayesi ihtiyaca göre yeniden yazılıyor herhalde. Çocukken bir dönem okurdum örümcek adam, iron man 'in buna mentor luk ettiğini hatırlamıyorum. 

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

beyaz sacli may hala tas gibi marisa tomei.tamam benden 9 yas buyuk genc degil ama tas.

 

misal b yayinlarini spidermanini okurken baska marvel gecisli bolumler olurdu

misal bi keresinde punisher bi mallda falan may hala bu beyaz sacmal boyasiz ilk tobbie spidermanindaki gibi bi kadin ince boyasiz beyaz saclar yasli

 

kalp kirizi yada kriz numarasi yapiyo punisher atliyaip yanina geliyo numara yapiyorum onlar hakla falan gibisinden

 

o sirada spiderman i may hala gazeteden falan gorunce elstriyo falan

 

o yuzden cok dalga geciliyo

 

bi sonraki spidermanda elizbeth bank ondan sonra natili portamn sonrasi artik 13-14 yasinda spidermanla 29 yasşindaki halasinin maceralina donucak

 

bizim okudugumuz turkiyedeki yayinlar kabaca spidermanin orta donemi rebooti ile .nedense obur dunyaya gitigi bolum eksik olmak uzerine ortayasar ve sonrasi.

melankolik donemi falan derken hope doner biterdi.

turkiyede olay bootleg oldugu icin

 

bu isin uzmanlari haric 90larinda mailorderla faxla cizgi roman alip yurtdisinda posetlerde biriktiren bi kac kisi biliyordum.

bazen 2 ser kopya alirdi bunlar birini al oku digerini fullden hic elmesmeden sakla seklinde

 

iste onlarindunyasina biraz internet sonrasi goz atinca

 

tonla arc tonla ozel bolum

tonla degisik yni anda yada yayinlanip biten donemler var

 

peter marker bilmemene spider soyle boyle spiderman amazin spiderman

bide bolum bolum seneler icinde baska yazarlarin cizerlerin donemi var

 

misal bu forumdakilerde tim burtonin micheal keatnli batmanini sevmezler obur karanlik yeni seriyi severler

 

ama frank miller o dunyayi ve seriyi filmden bi kac sene once yarati

batman oncesinde oyle

daha karikatorize

 

iste yeni nesil bu islerle ilgienmeyeler bilemiyorum

 

kabaca tum populer kahrmanlar hala devam eden 3-5 serileri oluyo

bunlarin hepsi ayni evren mantik icinde bile olmamabilir.

bunun disinda bitmis seriler kisa ozel hikayeler corssoverlar tonla meterials var

 

kitaplarin harici cizgi filminde kendi alemi var

 

misal bi kac spiderman cizgi film serisivar ordaki bazi hikayerler 100 kere tekrar eidlmis.kisimlarinda bile farklilik var

misal ortayasak bu cizgi filmlerinden birinde jamasonun astronot oglu dunyaya mekigi ile cakiliyo uzayli buraya oyle geliyo

 

yada harley queen ciztgi romanda olmayan bir karakter cizgi film icin yaratiliyo

oyle tutuoyu oyle seviliyo ki kendi cizgi romani bile yapiliyo

 

yani simdi ee ben cocukken batman okudum yoktyu boyle bir harley queen dersen %100 hakli ama evrenin paracasi bu artik hemde temelli

 

deli zel durumlar var

cok idda etmiyim

ama sanirim joker ile batmanin kardes olduklari yayin bile var sanirim

batman delirip superkahraman joker delirip super vilian oluyo ailesini kaybedince gibi

 

 

spidermanin bence engicik yani may hala

yani onceki de sally field di

ilk spidermanlerde oynayan orjinal teyzeye benziyen hatun sag ama sinamacilar action istiyo

milf e dondurduler isi

 

marisa tomei be kardesim ayip

 

o kadar ki civil warda ironman bile kac kere hot aunt falan diyip duruyo

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Cult of Chucky' i izledim eskiden sevdiğim bir seri olduğu için ama iş olsun torba dolsun niteliğinde film çekmişler :)

 

Birde dün 47 meters down diye bişi izledim, zaten izlerken uyudum. Hani tamam kurgu olarak öyle bir durum yaşansa olacak birşeyleri film etmek istemişler ama oyunculuk falan bayattı baya.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Şimdi özellikle bir giriş bölümü yapacağım ki, yazacağım yorumun samimiyetini tüm şiddetiyle aktarabileyim.

 

En son sinemada film izlemeye, -o zamanlar nişanlım olan- eşimle, 2013 senesi mayıs ayında "Iron Man 3" ve yine 2013 haziran ayında da "Celal ile Ceren" fimlerine gittik.

 

Eşim zaten aksiyon filmleri ile pek ilgili değil, hele çizgi roman uyarlaması tipinde aksiyonları ise hiç sevmiyor. O yüzden doğal olarak Iron Man 3 ona kötü gelmişti.

 

Celal ile Ceren ise, aslında adını bile anmaktan nefret ettiğim, kusmuk gibi film, büyük oranda unutmuş olmama rağmen yaşattığı iğrenç tat hala aklımda. 

 

Zaten insanımızın sinema kültürü olmaması, salonda çatur çutur bir şeyler yemesi, telefonla ya da başka biriyle konuşması, cep telefonu ışığını açması, arkadan ayakla dürtülmek vs. şeyler yüzünden sokarım bir daha da sinemaya falan gitmem, alırım 165 dev ekran, blu-ray'i çıktıkça bulur izlerim filmleri demek oldu.

 

Ve yaklaşık 4 sene 4 aydır da bu kararımı hiç esnetmeden uyguladım.

 

Şimdi gelelim bu geceye...

 

Popüler kültür işte, bir aşamada yakalıyor, kaçamıyorsun. Akşam yemeğe çıktıktan sonra sinema afişlerinde gördük o filmi. Ne bahtsızlık ki "gelsin hele, gideriz olmadı" falan gibi yarım ağızla da bir laf söylemiş bulunmuştum önceden. Eşim görünce afişini gidelim diye ısrar etti tabii ki verdiğim sözü unutmayıp.

 

Ben de kaçacak bir yer bulacağım ya, IMDB'yi açtım 7.9 puan, tutunacak bir dal arıyorum hemen rottentomatoes %85, denize düşen yılana sarılır bari metacritic'e bakalım 70 puan, kullanıcılar da 10 üzerinden 8.0 vermiş ortalama. Artık basiretimiz bağlandı bir kere.

 

Bu kadar puan almış heralde çok kötü olamaz dedi bana iç sesim. Kitabını okumadım, yazarı biliyorum sadece. Hiçbir önyargım da yok, tamamen nötr bir şekilde bu gecede böyle olsun artık dedim.

 

Afişi gördüğümüz yerde film Türkçe dublajlı, abi beni zincirle bağlasanız yine de dublajlı film izlemem. ilkokul 3. sınıfta ingilizce öğrenmeye başladığım andan itibaren de izlememişimdir heralde.

 

Fimi orjinal ingilizce gösteren civardaki en kaliteli, koltuklarının rahatlığıyla ve projektörünün teknolojisiyle ödül almış bir sinema salonuna internetten bilet aldım, hani zaten bilet fiyatları kazık değilmiş gibi 4 lira da "hizmet bedeli" almayı ihmal etmediler.

 

Neyse salona girdik, cidden rahat falan, bir de fazla seyirci yok, yarısından fazlası boş, keyifle izleriz umarım dedim ama salon nasıl havasız, adamlar film arasında tasarruf olsun diye klimayı mı kapıyorlar ne, onu da gittim ben açtırdım hemen.

 

20 dakika da fragman, reklam falan. Yani bu çağda insan zaten açar izler merak ettiği filmin fragmanını ama ona da eyvallah dedik, izledik.

 

En sonunda film başladı. Hani ilk baştaki 5 dakkalık sahne ne olduğunu belli etmese, yanlış salona girdik oturduk diyeceğim.

 

Çocukluğumuzdan bildiğimiz, hafta sonu sabahları yayınlanan, mahalle çocuklarının toplanıp sahildeki bir mağaranın içinde korsan gemisi bulunca yaşadıkları maceraları anlatan çocuk filminin aynısı. İşte zorba "bully" tipler, ezikler, arkadaşını savunmalar, ilk öpücükler falan.

 

Ama abi biz bu filme korku filmi diye gelmiştik, ne bir gerilim, ne bir korku diye düşünürken ara oldu. Bu "film arası" olayına da amerikadan döndüğümden beri hala alışamadım, noluyoruz amk diyorum hala her seferinde. Çünkü ara falan olmaz orda filmlerde, başlar ve biter. Bence ışıkların yanması, milletin ayaklanması falan iyice sıçıyor filmin içine ki, zaten film sarmayı başaramadıysa o noktaya kadar vay haline. O aşamada bir çift pılını pırtını topladı ve gitti, geri de gelmediler. Ordan feyz almalıydım ama işte puanlar hala aklımda ya, ulan dedim bu yönetmen şimdi bizi ilk rahatlatıyor bir şey yokmuş gibi, 2. yarıda taşşaklara yan bastıracak kesin...

 

Abi 2. bölümde de çocuklar gittiler, sağdan soldan emanet topladılar, işte efendim korkuluk demiri, baseball bat, kızılcık sopası falan. palyaçoyu dövdüler, öldü mü ölmedi mi o bile belli değil, film bitti.

 

İlk yeminimi 4 yıl sonra bozdum, sanırım bu yeminimi 40 yıl sürdürürüm o kadar ömrüm olursa.

 

Bu aralar kendinize bir kötülük yapıp sinemaya gitmek isterseniz filmin ismi: it

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Yukarıdaki msg filmden daha uzun olmuş,  o nedenden ötürü özet geçmek gereği duydum...

 

Olay şu arkadaşlar; sinemaya gitmeyen, gittiği zamanlarda da keko filmlere giden.

2 hours ago, stardust said:

En son sinemada film izlemeye, -o zamanlar nişanlım olan- eşimle, 2013 senesi mayıs ayında "Iron Man 3" ve yine 2013 haziran ayında da "Celal ile Ceren" fimlerine gittik.

gittiği zamanda da çok üzülen ön yargılı bir çocuk yine bir gün sinemaya gider ve olaylar gelişir...

 

IT i daha izlemedim ama IT denen bu film aslında eskiden mini seri olarak bir TV filmiydi, 6 bölüm falandı sanırım ama sallıyor olabilirim ve hatta biz de küçükken kuzenlerimle 1990larda bunun birleştirilmiş halini video kasetciden kiralamıştık gerilmiştik falan (6-7 yaşlarındayım)... O nedenle bu film zaten daha çok önceki filmi izleyen eski kitleye veya stephen king türü gerilimleri sevenlere hitap ediyor.. senin gibi iron man 3 ve celal ile ceren gibi saçma sapan filmlere gidenlere yeni yetme bebelere diil.. 

 

 

Spoiler

:lol::lol::lol::lol::lol::lol:

 

TiesTorN beğendi

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

rahat dur evladım, sinemaya gitmiyoruz dedik diye film izlemiyor muyuz sandın. Hayır zaten biliyorsun ne anlatmak istediğimi de illa bir laf atacaksın yani :D yoksa yani senin dünya üstünde yaşadığın gün kadar ben film izlemişimdir evlat.

 

o filmeleri adını zaten beni sinemaya gtimekten soğuttukları için özellikle yazdım, ama sen her zamanki gibi yazının ana temasını kaçırmışsın malesef. :D

 

daha sinemaya gitmeden sana hangi filme gideceğimizi söyledim, adam olsaydın da "o filme gitme, bak arkadaş bu yüzden bu film sana hitap etmiyor" falan deseydin o zaman bıdı bıdı yapmana katlanır hatta "gel seni bir alnından öpeyim evladım, beyhudar ol" derdim ama bu yaklaşımla benim takdirimi kazanman zor.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş
11 hours ago, stardust said:

yoksa yani senin dünya üstünde yaşadığın gün kadar ben film izlemişimdir evlat.

 

Bunu imzana koyman lazım artık.. 

 

Torrentte gezinip her gördüğünü indiren bebelerin kendini sanat eleştirmeni ilan etmesine hastayım.. 

 

open-uri20160811-32147-ez24tc_fd5e5e0f.j

Narcissus tarafından düzenlendi

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

ya bi kaybol... hangi filme gitsen & izlesen hemen gelip burda yazıyosun, böyle yapınca kendini cool sanan bebeler gibi... eşek hoşaftan ne anlar lafı senin için yaratılmış bunu anladım :1pof:

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

şu baba oğul dayanışmasına bak! gözlerim yaşardı. sizi hep böyle ailecek kenetlenmiş görmek istiyorum ama hatrınız için de kötü filme iyi diyemeyeceğim. güzel bulduğum filmleri ilgili başlığa yazıyorum zaten.

 

boş adamlar olduğunuz için anlayamıyorsunuz ama bir gün benim gibi yoğun olursanız anlayacaksınız ki 2 saat bir filme ayrılıyorsa belli kriterleri karşılamak durumunda, bu senin adınla özdeşleşmiş it ise film demeye bile bin şahit, en fazla TV çocuk filmi olabilir, asla sinemada gösterilmemesi gereken bir garabet.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş
13 hours ago, stardust said:

senin dünya üstünde yaşadığın gün kadar ben film izlemişimdir evlat.

 

15 minutes ago, stardust said:

bir gün benim gibi yoğun olursanız anlayacaksınız ki 2 saat bir filme ayrılıyorsa

 

 

forumdaki doktorları göreve çağırıyorum.. 

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş
14 minutes ago, stardust said:

boş adamlar olduğunuz için anlayamıyorsunuz ama bir gün benim gibi yoğun olursanız anlayacaksınız ki 2 saat bir filme ayrılıyorsa belli kriterleri karşılamak durumunda

diğer boş yorumlarını kaale bile almıyorum da, şuna katılarak güldüm resmen :lol: haftanın 3 günü çalışıp 4 günü yatan biri tarafından böyle bişeyin söylenmesi o kadar abes olmuş ki...

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

yoğun olmak bilfiil sürekli işe gitmeyi gerektirmiyor, çalışmadığım zamanlarda da düşünüyorum. sen sadece "sürüngen beyin" kullandığın için düşünen beynin yoğun olmasını anlamlandıramıyorsun tabii ki. sana şimdi bunu anlatacağıma doğuştan kör birine renkleri anlatırım daha iyi.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

-  Evet çocuklar ders bitmeden önce bugün yeni öğrendiğimiz fillerle cümleler kuralım.. Evet söyle bakalım Ömer "düşünmek"... 

 

-

6 minutes ago, stardust said:

çalışmadığım zamanlarda da düşünüyorum

 

 

:facepalm:

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş
20 hours ago, stardust said:

Şimdi özellikle bir giriş bölümü yapacağım ki, yazacağım yorumun samimiyetini tüm şiddetiyle aktarabileyim.

 

En son sinemada film izlemeye, -o zamanlar nişanlım olan- eşimle, 2013 senesi mayıs ayında "Iron Man 3" ve yine 2013 haziran ayında da "Celal ile Ceren" fimlerine gittik.

 

Eşim zaten aksiyon filmleri ile pek ilgili değil, hele çizgi roman uyarlaması tipinde aksiyonları ise hiç sevmiyor. O yüzden doğal olarak Iron Man 3 ona kötü gelmişti.

 

Celal ile Ceren ise, aslında adını bile anmaktan nefret ettiğim, kusmuk gibi film, büyük oranda unutmuş olmama rağmen yaşattığı iğrenç tat hala aklımda. 

 

Zaten insanımızın sinema kültürü olmaması, salonda çatur çutur bir şeyler yemesi, telefonla ya da başka biriyle konuşması, cep telefonu ışığını açması, arkadan ayakla dürtülmek vs. şeyler yüzünden sokarım bir daha da sinemaya falan gitmem, alırım 165 dev ekran, blu-ray'i çıktıkça bulur izlerim filmleri demek oldu.

 

Ve yaklaşık 4 sene 4 aydır da bu kararımı hiç esnetmeden uyguladım.

 

Şimdi gelelim bu geceye...

 

Popüler kültür işte, bir aşamada yakalıyor, kaçamıyorsun. Akşam yemeğe çıktıktan sonra sinema afişlerinde gördük o filmi. Ne bahtsızlık ki "gelsin hele, gideriz olmadı" falan gibi yarım ağızla da bir laf söylemiş bulunmuştum önceden. Eşim görünce afişini gidelim diye ısrar etti tabii ki verdiğim sözü unutmayıp.

 

Ben de kaçacak bir yer bulacağım ya, IMDB'yi açtım 7.9 puan, tutunacak bir dal arıyorum hemen rottentomatoes %85, denize düşen yılana sarılır bari metacritic'e bakalım 70 puan, kullanıcılar da 10 üzerinden 8.0 vermiş ortalama. Artık basiretimiz bağlandı bir kere.

 

Bu kadar puan almış heralde çok kötü olamaz dedi bana iç sesim. Kitabını okumadım, yazarı biliyorum sadece. Hiçbir önyargım da yok, tamamen nötr bir şekilde bu gecede böyle olsun artık dedim.

 

Afişi gördüğümüz yerde film Türkçe dublajlı, abi beni zincirle bağlasanız yine de dublajlı film izlemem. ilkokul 3. sınıfta ingilizce öğrenmeye başladığım andan itibaren de izlememişimdir heralde.

 

Fimi orjinal ingilizce gösteren civardaki en kaliteli, koltuklarının rahatlığıyla ve projektörünün teknolojisiyle ödül almış bir sinema salonuna internetten bilet aldım, hani zaten bilet fiyatları kazık değilmiş gibi 4 lira da "hizmet bedeli" almayı ihmal etmediler.

 

Neyse salona girdik, cidden rahat falan, bir de fazla seyirci yok, yarısından fazlası boş, keyifle izleriz umarım dedim ama salon nasıl havasız, adamlar film arasında tasarruf olsun diye klimayı mı kapıyorlar ne, onu da gittim ben açtırdım hemen.

 

20 dakika da fragman, reklam falan. Yani bu çağda insan zaten açar izler merak ettiği filmin fragmanını ama ona da eyvallah dedik, izledik.

 

En sonunda film başladı. Hani ilk baştaki 5 dakkalık sahne ne olduğunu belli etmese, yanlış salona girdik oturduk diyeceğim.

 

Çocukluğumuzdan bildiğimiz, hafta sonu sabahları yayınlanan, mahalle çocuklarının toplanıp sahildeki bir mağaranın içinde korsan gemisi bulunca yaşadıkları maceraları anlatan çocuk filminin aynısı. İşte zorba "bully" tipler, ezikler, arkadaşını savunmalar, ilk öpücükler falan.

 

Ama abi biz bu filme korku filmi diye gelmiştik, ne bir gerilim, ne bir korku diye düşünürken ara oldu. Bu "film arası" olayına da amerikadan döndüğümden beri hala alışamadım, noluyoruz amk diyorum hala her seferinde. Çünkü ara falan olmaz orda filmlerde, başlar ve biter. Bence ışıkların yanması, milletin ayaklanması falan iyice sıçıyor filmin içine ki, zaten film sarmayı başaramadıysa o noktaya kadar vay haline. O aşamada bir çift pılını pırtını topladı ve gitti, geri de gelmediler. Ordan feyz almalıydım ama işte puanlar hala aklımda ya, ulan dedim bu yönetmen şimdi bizi ilk rahatlatıyor bir şey yokmuş gibi, 2. yarıda taşşaklara yan bastıracak kesin...

 

Abi 2. bölümde de çocuklar gittiler, sağdan soldan emanet topladılar, işte efendim korkuluk demiri, baseball bat, kızılcık sopası falan. palyaçoyu dövdüler, öldü mü ölmedi mi o bile belli değil, film bitti.

 

İlk yeminimi 4 yıl sonra bozdum, sanırım bu yeminimi 40 yıl sürdürürüm o kadar ömrüm olursa.

 

Bu aralar kendinize bir kötülük yapıp sinemaya gitmek isterseniz filmin ismi: it

Filimi gormedim, gitmeyede niyetim yoktu, hele yukaridakileri okuduktan sonra gitmeme istegimin kat sayisi bayagi yukseldi.

En son 2001 den beri, ( aynen o zamanki nisanli oldugum esimle beraber gitmistim ) Turkiyede hic sinemaya gitmedim. Hala daha filim arasi oldugunu bilmiyordum.  Neyse ogrenmis oldum. Bir daha yolum duserse aklimda bulunsun.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

bence tum dunyada boyle

 

bu arada ben bizim sinamalari ameriiakay tercih ederim

artik yaslandim falan ama o derece degil

 

sen sabah oglen evden cikip aksama kadar tuvalete gitmedendurabilen biriyim

 

ama millet duramiyo o arada kosturuyorlar

 

amerikada ara yok ama salak salak misir aliyip kola aliyim dahil filmin soyle bos zamaninlara denk getirip cikiyor

 

buda onunden girip cikan adamlar falan  olusturuyo

 

bende bizde 10-15 dk ara amerikanin araliksizindan daha az dikkat dagitici ve sorun

 

sinamada ses olayina gelince

 

amerikalar kendiler bile bunla dalga gecio dururlar

 

dandare dhw zamanindan sdonradan ulkeye kesin donus yapmisti.

bilidigim elite guzel zencisi az bi sinama var oraya gidiyorum

 

yoksa heriflerin bagirip cagirip anirmasi cekilecek gibi degil demisti

 

boyle deli gibi geulen bagirip caligirip konusan okuz tipler alt gelir grubunda bol orda

 

yani bizim krolar bence onlarin korlarindan efendi davraniyorlar

 

bence zati sinama devri bitti gitti

ama illa gidilecekse arkadas gurubuyla falan gidilir

 

nisanli es ile gidince mal film deneyimi %99

 

ya boyle 90lardaki gibi romatizim kasilacak diye ofleye poffleye sonrasi baska muhabet olucak diye 3 saat 3-4 kere gitmeli titanic eziyeti falan gibi

erkek arkadas gurubun kalkip seni zorla hemde 3-5 kere titanige falan goturmez

sen de sonrasinda karsilik bulucan diye alttan almazsin

 

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş
36 minutes ago, ResetButton said:

Geostorm.

2017'de bu kadar kötü bir filmin çekilebilmiş olması önemli tartışma konusu olabilir. Senaryo kötü, diyaloglar ayrı kötü. Hatta bazen o kadar kötü ki , "acaba kasıtlı olarak mı bu kadar kötü yaptılar" diye düşünüyor insan.

http://www.imdb.com/title/tt1981128/

 

Olabilecek her yerden kötü yorum/puan almış başkan, sen istemişsin kendine bu kötülüğü yapmayı.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş
12 minutes ago, stardust said:

 

Olabilecek her yerden kötü yorum/puan almış başkan, sen istemişsin kendine bu kötülüğü yapmayı.

Türü sevdiğim için, kadroda sağlam , herhalde izlenebilir düzeydedir , dedim. Ancak izlenecek gibi değil. CGI ları da kuzenin bilgisayarında yapıp ucuza getirdiler herhalde.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş
8 hours ago, ResetButton said:

CGI ları da kuzenin bilgisayarında yapıp ucuza getirdiler herhalde.

 

Aslında görsel efektleri yapanlar genelde kötü iş yapmayan firmalar (Double Negative, Framestore vb.) ama bu film bir bütün olarak başarısız.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Yorum yazmak için üye olun veya giriş yapın

Yorum yazmak için üye olmanız lazım

Üye ol

Üye olun ve sitemizin tüm avantajlarından yararlanın!


Yeni bir hesap oluştur

Giriş yap

Zaten üyemiz misin? O halde giriş yap


Hemen giriş yap
3 3

  • Bu sayfadaki üyeler   0 üye

    Şu an bu sayfayı görüntüleyen bir üye yok