AranelSurion

VPN erişiminin bloke olması, Uydunet bağlantımın 50/4mbitten 0.25/0.25 mbite düşmesi ve bu nedenle haftasonu için önceden planlanmış Extra Life stream etkinliğinin yalan olması, bu nedenle bir community'e ağır bir şekilde rezil olunmak ve bunun karın ağrısı olarak bünyeye geri dönmesi, acile yatıp famodin iğnesi yemek! Artık fazla gelmeye başladı bu ülkede yaşamaya çalışmak...

Yalnız haberdeki yanlışlık başlıkta gizli. 
Apple kesinlikle Samsung un durumuna düşmez, CEO çıkıp telefonların zaten normalde buzdolabında şarj edilmeleri gerektiğini, lpg tüplerinde patladığını ancak hiç bir zaman geri çağırılmadığını söyler. Herkes mutlu mesut dağılır.

Çok değil, daha yakın geçmişte daha bu ülkede tek bir site kapatılmamış, DNS denen kavram evlere girmemişken böyle yetkilerin illa ki kötüye kullanılacağını, bu kurumlara bu gücün emanet edilmeyeceğini söyleyen insanlara "pornocu" damgası yapıştırılıp uyuşturucu, çocuk pornosu bilmemne üzerinden demagoji yapanlar vardı. Şimdi bakıyorum kalabalık platformlara, o akıllıların sesi hiç çıkmıyor.

Bence trollüyorlar. Tabii ki magnet olarak verebilir, twitterın her yerine yazabilir linki, neredeyse dünyadaki her site 20kb 'lık bir dosyanın upload edilmesine izin de verir. Adamlar baktılar dosya nereye giderse orası uçuyor, iyice saçmalatalım demişlerdir. "X kişinin Y sitede yaptığı upload" üzerinden site kapatmanın, Internet 'e müdahale etmenin olağanlaştırılması ile olacağı zaten buydu. 
 
Özetle adamlar RedHack gibi bir oluşuma, hiçbir benzerine verilmemiş bir güç verdiler: 20kblık bir dosya upload ederek istedikleri siteyi 80 milyon kişiye kapatma gücü, hemde bir gram teknik çalışma gerektirmeden. Böylesi ancak burada olur.

Çok değil, daha yakın geçmişte daha bu ülkede tek bir site kapatılmamış, DNS denen kavram evlere girmemişken böyle yetkilerin illa ki kötüye kullanılacağını, bu kurumlara bu gücün emanet edilmeyeceğini söyleyen insanlara "pornocu" damgası yapıştırılıp uyuşturucu, çocuk pornosu bilmemne üzerinden demagoji yapanlar vardı. Şimdi bakıyorum kalabalık platformlara, o akıllıların sesi hiç çıkmıyor.

Çok değil, daha yakın geçmişte daha bu ülkede tek bir site kapatılmamış, DNS denen kavram evlere girmemişken böyle yetkilerin illa ki kötüye kullanılacağını, bu kurumlara bu gücün emanet edilmeyeceğini söyleyen insanlara "pornocu" damgası yapıştırılıp uyuşturucu, çocuk pornosu bilmemne üzerinden demagoji yapanlar vardı. Şimdi bakıyorum kalabalık platformlara, o akıllıların sesi hiç çıkmıyor.

Bence önce diskte sorun ihtimalini elemek için HD Sentinel gibi bir program kurup SMART kayıtlarını isteyin. Herhangi bir sorun varsa orada yazacaktır. 
 
Diskte bir sorun yoksa, RAM kullanımınıza iyi bakın. 5400rpm diskli notebooklar bile olabiliyor, RAM dolup da Swap yapmaya başladığı (RAM'e sığmayan sayfaları diske page atmaya başladığı) zaman disk ışığı sürekli yanacak ve ağır bir işlem yapmıyorsanız dahi sistem acayip kasacaktır. Bunu anlamanın yolu kaynak kullanımını izlemek, Windows 'da "Resource Monitor" u açıp, Memory kısmında "Hard Faults/sec" istatistiğine bakın, herşeyin süper olduğu bir sistemde bu sayı sıfır veya sıfıra yakın seyreder. Eğer bu sayı sürekli yüksek seyrediyor ve "Physical Memory" kısmında çok az boş alan görünüyorsa demek ki RAM size yetmiyor. Ya daha az şey kullanacaksınız, ya da RAM 'i yükselteceksiniz.
 
Burada da sorun yoksa diski bir uygulama çok kullanıyor olabilir, onu da bahsettiğim "Resource Monitor" ekranından görebilirsiniz. "Disk Activity" sekmesinin altında sıralanacaklardır. Burada alt kısımda Disk Queue Length 'in 0 'a yakın bir sayı olması idealdir. 
 
Kısaca benim ilk etapta tahminim ya disk sorunlu ya da kaynak yetişmiyor.

Bence önce diskte sorun ihtimalini elemek için HD Sentinel gibi bir program kurup SMART kayıtlarını isteyin. Herhangi bir sorun varsa orada yazacaktır. 
 
Diskte bir sorun yoksa, RAM kullanımınıza iyi bakın. 5400rpm diskli notebooklar bile olabiliyor, RAM dolup da Swap yapmaya başladığı (RAM'e sığmayan sayfaları diske page atmaya başladığı) zaman disk ışığı sürekli yanacak ve ağır bir işlem yapmıyorsanız dahi sistem acayip kasacaktır. Bunu anlamanın yolu kaynak kullanımını izlemek, Windows 'da "Resource Monitor" u açıp, Memory kısmında "Hard Faults/sec" istatistiğine bakın, herşeyin süper olduğu bir sistemde bu sayı sıfır veya sıfıra yakın seyreder. Eğer bu sayı sürekli yüksek seyrediyor ve "Physical Memory" kısmında çok az boş alan görünüyorsa demek ki RAM size yetmiyor. Ya daha az şey kullanacaksınız, ya da RAM 'i yükselteceksiniz.
 
Burada da sorun yoksa diski bir uygulama çok kullanıyor olabilir, onu da bahsettiğim "Resource Monitor" ekranından görebilirsiniz. "Disk Activity" sekmesinin altında sıralanacaklardır. Burada alt kısımda Disk Queue Length 'in 0 'a yakın bir sayı olması idealdir. 
 
Kısaca benim ilk etapta tahminim ya disk sorunlu ya da kaynak yetişmiyor.

http://www.dailydot.com/unclick/iphone-7-launch-denmark-sad/
 
iP7 ve son yıllarda çıkan birbirinin aynısı smartphone modelleri bundan güzel bir olayla tarif edilemezdi.
 
Bir de Linus 'un WAN SHOW 'unda konuşuyorlardı bu hafta iP7 işlemcisi şöyle olacak, böyle olacak ama "we don't really care" diye. Bakıyorum AppStore 'a, dün ne varsa bugün de o var, her nesil cihazda CPU/GPU 2x oldu, 5 kat hızlandı falan diye pazarlama yapılıyor da, bakıyorum bundan kaç nesil önceki aletler ne oynatıyorsa bunlar da onu oynatıyorlar, yazılım yelpazesi dünün aynısı, üstelik kalite de üç aşağı beş yukarı aynı. Yazılım tarafında artık bu donanımları kullanacak bir şeyler ortaya konması lazım, veya donanım goygoyunun bırakılması, hakikaten "aldırır" denecek yenilikler olması lazım. Öte türlü buna benzer haberler daha sık görürüz, mobil sektör de ilk iPhone zamanından öncesinin sıkıcılığında devam eder gider.

 
"hiçbir sebep göstermeksizin iade" olarak tanımladığınız Cayma Hakkı günümüzde maalesef büyük ölçüde mağazaların insafına kalıyor. Hatta şöyle diyeyim, Vatan mesela, çok sayıda mağazası olmasına rağmen para iadesi almak istediğinizde hediye çeki kaktırmak için elinden geleni yapıyorlar, sorunlu ürünü aynı gün iade almadıklarına da şahit olmuşluğum vardır. Tüketici kanunu kimsenin çok da umrunda değil, daha önce çok uğraştım bunlarla, oradan biliyorum. Ha neticede mahkemeye gidersiniz, hakkınızı alırsınız ancak para verdiğiniz, o gün kullanmak istediğiniz aletle (hele bir de PC topluyorsanız, o parça olmadan olmuyorsa) ağız tadı kaçacak, uğraşacak olan siz olursunuz, mağazaların bu şekilde mağdur ettikleri yüzlerce müşteri arasında üç beşinin hakkını yasalar önünde, aylar sonra vermek zorunda kalması onlara koymaz, tüketiciye koyar sadece. Bunlar aldığınızda bozuk olacağı varsayımı sadece, aldığınız ürün mesela 8 ay sonra bozuldu, çöpe atmayacaksınız herhalde. İşin o kısmı bundan da beter. O açıdan bence bu alışveriş işleri önemli.
 
--
 
Amazon 'da çok sayıda ürün alındığında işler nasıl yürüyor bilmiyorum, belki tek kargoda birleştirme imkanı sunuluyor olabilir. Ancak geneli itibariyle ürün + kargo, TR 'de bir mağazadan almakla ya kafa kafaya, ya da daha ucuza geliyor. Gümrük işlerinde eğer değişmediyse siz zaten elinizi değmiyorsunuz, Amazon.com 'dan yapılan alışverişlerde "Customs Deposit" gibi bir kalemde o ücret sizden checkout sırasında alınıyor zaten. Ürün gelince kargo firması gümrük işlerini sizin yerinize halletmek için vekalet isteyebiliyor sadece, verdikleri standart bir belge var, imzalayıp gönderiyorsunuz. Bazı durumlarda ürün "bir şekilde gümrüğü geçerse" -geçebiliyor malum- bu depozito size geri ödeniyor bir ay kadar sonra. Bu şekilde yaptığım şanslı bir alışverişte, o zaman 1000 küsür liraya satılan 4790K 'yı, TR 'de satışa sunulana kadar geçen aynı sürede Amazon 'dan 750 TL civarına almışlığım var.
 
Taksit olayına bir şey diyemeyeceğim tabii.

Inventus 'a iyi diyorlar, ben kasa vs. almıştım, memnun da kaldım, yalnız fiyatları hep Vatan 'a göre biraz yüksekti, bilmiyorum şimdi durum nedir tabii. 
 
Tek uyaracağım konu, Vatan 'ın çok mağazası olmasına vs. kanıp kurumsal bir yer yanılgısına düşmeyin, buradan daha önce yaptığım bazı alışverişlerde iadede inanılmaz sıkıntı yaşadım, artık kişisel olarak insanlara ulaşıp ekstra çaba göstermeye dökmeseydim mağdur da olacaktım, müşteri hizmetleri kötü ötesi kötü. Herhangi bir sıkıntı çıkarsa kolay kolay geri almazlar, alınınca distribütöre gider, o distribütör mesela Penta ise yandınız (olmaması için işin yoksa distribütör soruşturman lazım Internet 'ten) kaç defa başıma geldiği üzere göz göre göre bozuk, sorunlu ürünü çat diye kapınızda sağlam etiketiyle bulursunuz. O vakitten sonrası da artık yasal olarak hak arama yollarına giriyor ki, siz o hakkı alana kadar yapacağınız buildin modası geçer. Buradan aldığım ve alındığı anda sorunlu 3-4 ürün olmuştur en az, sorunsuz şekilde iade etmeyi başardığımı hiç hatırlamıyorum, sanırım bir sefer camlı baskül almıştım mağazadan çıkmadan kutudan paramparça çıkmıştı, onu geri aldılar sadece. 
 
İmkan varsa Amazon 'dan alın. Geri göndermesi beklemesi falan dert gibi geliyor ilk bakışta ama burada çekeceğiniz strese ve ürünlerin defalarca git/gel/git/gel yaparak harcanacak vakitte istediğiniz gibi değişim de yaptırırsınız iade de alırsınız.
 
Netice itibariyle: Yasalar belli, hizmet çoğu yerde felaket. Online ya da mağazadan almanız zaten size uygulanacak prosedürü neredeyse hiç değiştirmiyor, her şekilde sorun yaşatılır zaten, Online alıp geçin.

Inventus 'a iyi diyorlar, ben kasa vs. almıştım, memnun da kaldım, yalnız fiyatları hep Vatan 'a göre biraz yüksekti, bilmiyorum şimdi durum nedir tabii. 
 
Tek uyaracağım konu, Vatan 'ın çok mağazası olmasına vs. kanıp kurumsal bir yer yanılgısına düşmeyin, buradan daha önce yaptığım bazı alışverişlerde iadede inanılmaz sıkıntı yaşadım, artık kişisel olarak insanlara ulaşıp ekstra çaba göstermeye dökmeseydim mağdur da olacaktım, müşteri hizmetleri kötü ötesi kötü. Herhangi bir sıkıntı çıkarsa kolay kolay geri almazlar, alınınca distribütöre gider, o distribütör mesela Penta ise yandınız (olmaması için işin yoksa distribütör soruşturman lazım Internet 'ten) kaç defa başıma geldiği üzere göz göre göre bozuk, sorunlu ürünü çat diye kapınızda sağlam etiketiyle bulursunuz. O vakitten sonrası da artık yasal olarak hak arama yollarına giriyor ki, siz o hakkı alana kadar yapacağınız buildin modası geçer. Buradan aldığım ve alındığı anda sorunlu 3-4 ürün olmuştur en az, sorunsuz şekilde iade etmeyi başardığımı hiç hatırlamıyorum, sanırım bir sefer camlı baskül almıştım mağazadan çıkmadan kutudan paramparça çıkmıştı, onu geri aldılar sadece. 
 
İmkan varsa Amazon 'dan alın. Geri göndermesi beklemesi falan dert gibi geliyor ilk bakışta ama burada çekeceğiniz strese ve ürünlerin defalarca git/gel/git/gel yaparak harcanacak vakitte istediğiniz gibi değişim de yaptırırsınız iade de alırsınız.
 
Netice itibariyle: Yasalar belli, hizmet çoğu yerde felaket. Online ya da mağazadan almanız zaten size uygulanacak prosedürü neredeyse hiç değiştirmiyor, her şekilde sorun yaşatılır zaten, Online alıp geçin.

Merak edenler vardıysa, Voksi adında bir Bulgar cracker Denuvo 'yu kırmayı (daha doğrusu kandırmayı) başarmış, Denuvo korumalı oyunlar birer birer torrente düşüyor şu sıra.

KAT gitti diye bu kadar üzülünecek bir şey yok yahu. Eski dost Thepiratebay.org var. Şimdi .org, yarın bakmışsın başka bir domain olmuş, yılmıyor adamlar.

Qt ortamda PyQt, henüz çok kurcalamadım ancak GTK için Glade bir seçim olabilir. Bir de tamamen farklı bir yaklaşım olarak, web teknolojilerini temel alan Electron, Python ile uyumluysa bir şans verilebilir, Atom Editor vs. gibi bazı orta-çaplı yazılımların arayüzünde kullanılıyor.

Ben RasPi 2 ile Raspbian üzerinde kullanıyorum Kodi. Ondan önce de ilk RasPi üzerinde Raspbmc ile XBMC kullanıyordum, hatta yazı yazmıştım onunla ilgili. [1] İlk RasPi ile film izleme sorunsuz, yalnız arayüz biraz hantaldı. RasPi 2 (şimdi 3 de çıktı tabii) ile her şey sorunsuz, gayet güzel gücü yetiyor. Ben ekstra olarak sadece hava durumu ve ekran koruyucuyu kapattım, o kadar. Mobil tarafta mağazalarda ücretsiz Remote uygulaması da var, telefonu kumanda olarak kullanıyorum. Tek dikkat etmeniz gereken şey, bu yeni x265 codecli dizi/filmleri çözemiyor olması. Şimdilik popüler olmadığından -ve zaten ucuz yollu diğer medya oynatıcılar da bu kulvarda pek başarılı olmadığından- sorun değil bu. 
 
 
 
[1] http://aranelsurion.org/2014/linux-dunyasindan/raspbmc-ile-raspberry-pi-ile-medya-oynatici-deneyimi

Alma..

Benim baya ilgim var emulatorlere, normalde PC, Mobil, PSP 'de oyun oynarım, konsollara nadiren el atıyorum, oradaki beğendiğim exclusive birkaç oyunu sonradan PC 'ye emule edilince oynuyorum. 
 
PCSX2 (PS2), Dolphin (Wil/GameCube) ve DesMuMe (nDS) şuan kullandığım emulatorler. Bunlara PSP 'niz yoksa bir de PPSSPP eklenebilir, hepsi kendi platformunda harika emulatorler, her aletin de kendine has, kesinlikle oynanacak mükemmel oyunları var, üstelik PC 'de %99 sorunsuz çalışıyorlar diyebilirim. Üstüne iyi bir kartla oynuyorsanız, oyunları çok daha yüksek çözünürlüklerde render ettirmeniz, ekstra AA, 3D ve efektler açmanız, hatta daha ileri gidip HD Texture Pack 'ler kurmanız mümkün ki oyunlar gayet güzel görünüyor öyle yapınca.
 
Bu saydıklarımdan sadece nDS biraz sıkıntı, zira dokunmatik gerektiren oyunlar tabii ki mouse ile iyi olmuyor, şahsen ben sadece Pokemon 'ları oynadım orada, Pokemon için iyiydi. Diğerleri kesinlikle harika ve kullanmaya değecek emulatorler, PC 'de oynamanın bir dezavantajına denk gelmedim, avantajları var. Wii 'nin kendi kontrolorü, Bluetooth üzerinden PC 'ye bağlanabiliyor, size sadece ucuza satılan bir Sensor Bar lazım, GG 'de vardı satan dükkan. Tüm özelliklerini kullanabiliyorsunuz bu şekilde. (Wii 'nin kontrolcüsü çok yetenekli, mutlaka deneyimlemek lazım) Tüm emulatorleri ben TV'de oynamayı tercih ediyorum.
 
Performans mevzusunda, emulatorler genelde CPU-bound oluyor, GPU daha çok ekstra efektler isteyince işin içine giriyor. Ben 4790K kullanıyorum, saydığım bütün emulatorlerde hiçbir rahatsız edici sorun, fark edilir yavaşlama yaşamıyorum. İyi kötü, stabil olmuş bir emulatorun performansını accuracysi belirliyor. Çok yüksek accuracy hedefleyen, makinenin hatalarını bile emule edeceğim diyen emulatorler "archive-quality" denebilecek şekilde orijinal makineye sadık kalıyorlar ve performans korkunç kötü oluyor, "Oynanır ve farkı gözle anlaşılmaz" seviyesini hedefleyen emulatorler, mesela Dolphin, oldukça performanslı çalışıyor. Hatta bunun bir haberi vardı nette, bilmemkaç GHz isteyen SNES emulatoru diye, sebebi bu.
 
Bu kadar övdüm emulatorleri, her platform için birkaç da oyun önereyim, bu sıralar kendi oynadıklarım:
PCSX2 ile Shaolin Monks, Persona 4, God of War II, Kingdom Hearts (bu platforma çıktı mı bilmiyorum, çıktıysa kesinlikle Dante's Inferno)
Dolphin ile Mario 'lar (özellikle Galaxy 2), Disney Epic Mickey, DKC Returns, Kirby's Return, Sonic Colors, Pandora's Tower, Metroid: Other M, Fragile Dreams. Daha başkaları da var tabii.
DesMuMe ile tabii ki Pokemon 'lar (HeartGold, White ve White 2)
PPSSPP için önerim, The 3rd Birthday 'i mutlaka oynayın, gerisi onun kadar mühim değil. (Şaka tabii, Persona 3, Rock Band falan var)
 
Emulatorlerde asıl bu yıl ve sonrası heyecanlı olacak. WiiU için şimdiden çok iddialı bir emulator (Cemu), PS3 emulatoru rpcs3, 3ds emulatoru Citra ve X360 emulatoru Xenia yolda. Aralarından şuan en hazır görünen Cemu, muhtemelen bu yıl sonuna oynanır seviyede bir şeyler göreceğiz.

Benim baya ilgim var emulatorlere, normalde PC, Mobil, PSP 'de oyun oynarım, konsollara nadiren el atıyorum, oradaki beğendiğim exclusive birkaç oyunu sonradan PC 'ye emule edilince oynuyorum. 
 
PCSX2 (PS2), Dolphin (Wil/GameCube) ve DesMuMe (nDS) şuan kullandığım emulatorler. Bunlara PSP 'niz yoksa bir de PPSSPP eklenebilir, hepsi kendi platformunda harika emulatorler, her aletin de kendine has, kesinlikle oynanacak mükemmel oyunları var, üstelik PC 'de %99 sorunsuz çalışıyorlar diyebilirim. Üstüne iyi bir kartla oynuyorsanız, oyunları çok daha yüksek çözünürlüklerde render ettirmeniz, ekstra AA, 3D ve efektler açmanız, hatta daha ileri gidip HD Texture Pack 'ler kurmanız mümkün ki oyunlar gayet güzel görünüyor öyle yapınca.
 
Bu saydıklarımdan sadece nDS biraz sıkıntı, zira dokunmatik gerektiren oyunlar tabii ki mouse ile iyi olmuyor, şahsen ben sadece Pokemon 'ları oynadım orada, Pokemon için iyiydi. Diğerleri kesinlikle harika ve kullanmaya değecek emulatorler, PC 'de oynamanın bir dezavantajına denk gelmedim, avantajları var. Wii 'nin kendi kontrolorü, Bluetooth üzerinden PC 'ye bağlanabiliyor, size sadece ucuza satılan bir Sensor Bar lazım, GG 'de vardı satan dükkan. Tüm özelliklerini kullanabiliyorsunuz bu şekilde. (Wii 'nin kontrolcüsü çok yetenekli, mutlaka deneyimlemek lazım) Tüm emulatorleri ben TV'de oynamayı tercih ediyorum.
 
Performans mevzusunda, emulatorler genelde CPU-bound oluyor, GPU daha çok ekstra efektler isteyince işin içine giriyor. Ben 4790K kullanıyorum, saydığım bütün emulatorlerde hiçbir rahatsız edici sorun, fark edilir yavaşlama yaşamıyorum. İyi kötü, stabil olmuş bir emulatorun performansını accuracysi belirliyor. Çok yüksek accuracy hedefleyen, makinenin hatalarını bile emule edeceğim diyen emulatorler "archive-quality" denebilecek şekilde orijinal makineye sadık kalıyorlar ve performans korkunç kötü oluyor, "Oynanır ve farkı gözle anlaşılmaz" seviyesini hedefleyen emulatorler, mesela Dolphin, oldukça performanslı çalışıyor. Hatta bunun bir haberi vardı nette, bilmemkaç GHz isteyen SNES emulatoru diye, sebebi bu.
 
Bu kadar övdüm emulatorleri, her platform için birkaç da oyun önereyim, bu sıralar kendi oynadıklarım:
PCSX2 ile Shaolin Monks, Persona 4, God of War II, Kingdom Hearts (bu platforma çıktı mı bilmiyorum, çıktıysa kesinlikle Dante's Inferno)
Dolphin ile Mario 'lar (özellikle Galaxy 2), Disney Epic Mickey, DKC Returns, Kirby's Return, Sonic Colors, Pandora's Tower, Metroid: Other M, Fragile Dreams. Daha başkaları da var tabii.
DesMuMe ile tabii ki Pokemon 'lar (HeartGold, White ve White 2)
PPSSPP için önerim, The 3rd Birthday 'i mutlaka oynayın, gerisi onun kadar mühim değil. (Şaka tabii, Persona 3, Rock Band falan var)
 
Emulatorlerde asıl bu yıl ve sonrası heyecanlı olacak. WiiU için şimdiden çok iddialı bir emulator (Cemu), PS3 emulatoru rpcs3, 3ds emulatoru Citra ve X360 emulatoru Xenia yolda. Aralarından şuan en hazır görünen Cemu, muhtemelen bu yıl sonuna oynanır seviyede bir şeyler göreceğiz.

Benim baya ilgim var emulatorlere, normalde PC, Mobil, PSP 'de oyun oynarım, konsollara nadiren el atıyorum, oradaki beğendiğim exclusive birkaç oyunu sonradan PC 'ye emule edilince oynuyorum. 
 
PCSX2 (PS2), Dolphin (Wil/GameCube) ve DesMuMe (nDS) şuan kullandığım emulatorler. Bunlara PSP 'niz yoksa bir de PPSSPP eklenebilir, hepsi kendi platformunda harika emulatorler, her aletin de kendine has, kesinlikle oynanacak mükemmel oyunları var, üstelik PC 'de %99 sorunsuz çalışıyorlar diyebilirim. Üstüne iyi bir kartla oynuyorsanız, oyunları çok daha yüksek çözünürlüklerde render ettirmeniz, ekstra AA, 3D ve efektler açmanız, hatta daha ileri gidip HD Texture Pack 'ler kurmanız mümkün ki oyunlar gayet güzel görünüyor öyle yapınca.
 
Bu saydıklarımdan sadece nDS biraz sıkıntı, zira dokunmatik gerektiren oyunlar tabii ki mouse ile iyi olmuyor, şahsen ben sadece Pokemon 'ları oynadım orada, Pokemon için iyiydi. Diğerleri kesinlikle harika ve kullanmaya değecek emulatorler, PC 'de oynamanın bir dezavantajına denk gelmedim, avantajları var. Wii 'nin kendi kontrolorü, Bluetooth üzerinden PC 'ye bağlanabiliyor, size sadece ucuza satılan bir Sensor Bar lazım, GG 'de vardı satan dükkan. Tüm özelliklerini kullanabiliyorsunuz bu şekilde. (Wii 'nin kontrolcüsü çok yetenekli, mutlaka deneyimlemek lazım) Tüm emulatorleri ben TV'de oynamayı tercih ediyorum.
 
Performans mevzusunda, emulatorler genelde CPU-bound oluyor, GPU daha çok ekstra efektler isteyince işin içine giriyor. Ben 4790K kullanıyorum, saydığım bütün emulatorlerde hiçbir rahatsız edici sorun, fark edilir yavaşlama yaşamıyorum. İyi kötü, stabil olmuş bir emulatorun performansını accuracysi belirliyor. Çok yüksek accuracy hedefleyen, makinenin hatalarını bile emule edeceğim diyen emulatorler "archive-quality" denebilecek şekilde orijinal makineye sadık kalıyorlar ve performans korkunç kötü oluyor, "Oynanır ve farkı gözle anlaşılmaz" seviyesini hedefleyen emulatorler, mesela Dolphin, oldukça performanslı çalışıyor. Hatta bunun bir haberi vardı nette, bilmemkaç GHz isteyen SNES emulatoru diye, sebebi bu.
 
Bu kadar övdüm emulatorleri, her platform için birkaç da oyun önereyim, bu sıralar kendi oynadıklarım:
PCSX2 ile Shaolin Monks, Persona 4, God of War II, Kingdom Hearts (bu platforma çıktı mı bilmiyorum, çıktıysa kesinlikle Dante's Inferno)
Dolphin ile Mario 'lar (özellikle Galaxy 2), Disney Epic Mickey, DKC Returns, Kirby's Return, Sonic Colors, Pandora's Tower, Metroid: Other M, Fragile Dreams. Daha başkaları da var tabii.
DesMuMe ile tabii ki Pokemon 'lar (HeartGold, White ve White 2)
PPSSPP için önerim, The 3rd Birthday 'i mutlaka oynayın, gerisi onun kadar mühim değil. (Şaka tabii, Persona 3, Rock Band falan var)
 
Emulatorlerde asıl bu yıl ve sonrası heyecanlı olacak. WiiU için şimdiden çok iddialı bir emulator (Cemu), PS3 emulatoru rpcs3, 3ds emulatoru Citra ve X360 emulatoru Xenia yolda. Aralarından şuan en hazır görünen Cemu, muhtemelen bu yıl sonuna oynanır seviyede bir şeyler göreceğiz.

@@Rj0lnir
One Finger Death Punch 'a başladım, çok keyifliymiş 5-10 dakika vakit öldürürüm diye girmiştim 1 saat kadar oynadım. Eskiden çok popüler olan flash/tarayıcı oyunlarını anımsattı.
 
@@analog
Ben de Dolphin ile oynuyorum, kesinlikle çok keyifli platformer oyunlar var Wii 'de. Paper Mario, 2D olanı ve Galaxy 2, üçüde orijinal oyunlar. Özellikle Galaxy 2 'nin gittiğiniz her gezegende oynanışı biraz değiştirmesi, sürekli orijinal bir mekanik sunması çok çok eğlenceli, oyun yapımcılarına ders niteliğinde tekrara düşmeyen bir oyun. Bunların dışında Wii 'de Metroid: Other M, Kirby ve Sonic Colors da iyi platformerlar. Wii 'nin kendi kitlesi dışında oyunları çok bilinmiyor, tutulmuyor ama çok iyi oyunları var aslında. Geçen sene oynamaya başladığımda "vay ben neler kaçırmışım" dedim.

@@Rj0lnir
One Finger Death Punch 'a başladım, çok keyifliymiş 5-10 dakika vakit öldürürüm diye girmiştim 1 saat kadar oynadım. Eskiden çok popüler olan flash/tarayıcı oyunlarını anımsattı.
 
@@analog
Ben de Dolphin ile oynuyorum, kesinlikle çok keyifli platformer oyunlar var Wii 'de. Paper Mario, 2D olanı ve Galaxy 2, üçüde orijinal oyunlar. Özellikle Galaxy 2 'nin gittiğiniz her gezegende oynanışı biraz değiştirmesi, sürekli orijinal bir mekanik sunması çok çok eğlenceli, oyun yapımcılarına ders niteliğinde tekrara düşmeyen bir oyun. Bunların dışında Wii 'de Metroid: Other M, Kirby ve Sonic Colors da iyi platformerlar. Wii 'nin kendi kitlesi dışında oyunları çok bilinmiyor, tutulmuyor ama çok iyi oyunları var aslında. Geçen sene oynamaya başladığımda "vay ben neler kaçırmışım" dedim.

Hocam Amazon'dan alınanın garantisine Vektron bakmıyorsa daha iyi, Amazon'dan almak lazım o zaman

Bu oyunun başarılı olmasını çok istiyordum, Ubisoft yine güzel bir fikri aldı, alladı pulladı, iyi bir reklam yaptı, ama görünen o ki yine başaramadı. En başından şu çatışma mekaniğinin değişmesi gerekirdi, "15 dakika boyunca aynı adama ateş et, sonunda kahrından ölsün" olayı zerre keyifli görünmüyor. Bir de, yine diğer serilerinde yaptıkları gibi (AC, The Crew en son benim oynadıklarım) oyunun ilk birkaç saatini, temelini yapmışlar, üstüne zilyon tane çöp content ekleyip "devasa bir evren, mükemmel bir ortam, öyle böyle olmayan open-world TPS deneyimi" diye pazarlıyorlar. Pazarlamaya harcanan çabanın onda biri geliştirmeye harcansa adından söz ettiren, harika bir yapım kalırdı. Oyunun adı "Tom Clancy's", hiç okumadım ancak bu adam bir yazar nihayetinde, senaryonun şu acıklı, sık kafama öleyim haline bari çözüm getirselerdi. Ubisoft 'un uzun zamandır uyguladığı tarif, "tech demosu yap, yeterince content eklersen oyun diye satarsın".
 
Beğenmedim. Ubisoft 'u biraz biliyorsam oyunu düzeltmeye zahmet etmeyeceklerdir, üstüne DLC'ler, belki expansionlarla sağabildiklerini sağmaya bakacaklardır. Nihayetinde Steam Sale 'a çerez parasına geldiğinde, bir denemek için alınıp bakılıp, tüketilecek bir oyun gibi görünüyor.

Stack Overflow 'u bilmeyen yoktur, bir survey hazırlamışlar, epeyce de katılım olmuş ve sonuçlarını güzelce grafiklendirmişler. İlginç bulabileceğiniz istatistikler var, mesela "bu/geçtiğimiz yılların en sevilen/sevilmeyen teknolojileri, yazılım dilleri", veya "programcıların title dağılımı, eğitim seviyeleri, eğitim seviyesi/kazanç oranı" gibi. Tabii kazanç/eğitim durumu tarzı veriler ağırlıkla US şartlarını yansıtacak şekilde bias altında, zira 56 bin katılımcının 15 bini amerikalı.
 
http://stackoverflow.com/research/developer-survey-2016