hakancez

 
Geçen hafta evdeki bilgisayarımda notebook'umu artık gerçekten mobil hale getirip ofisteki makinelerimden bir tanesini eve getirdim. Denemeler yaparken ultrawide screen tabir edilen monitörlerden bir tanesi de bir arkadaşımın israrı ile yeniden eve geldi. Geçtiğimiz zamanlarda Acer'ın benzer ama boyut anlamında daha küçük bir monitörünü denemiştim bu defa daha büyük bir monitör geldi.
 
34inçlik Asus'un gerçekten tasarımı da görüntüsü de çok hoş bir modeli idi. Dışarıdan bakılınca 21:9 monitörler gerçekten hoş gözüküyorlar. Ortada bir çerçeve olmadan kocaman bir ekranı kullanabilmek gerçekten çok güzel. 
 
Ancak benim gibi eski oyunları ve strateji oyunlarını oynamayı sevenler için ekran çok çok büyük. Ha böylesini seven de vardır belki. Oyunları windowed modda çalıştırmak bende biraz sorun yarattı örneğin. İmlecin dışarıya gitmesi vesaire gibi. Ben daha çok yazı ile iş yaptığımdan gerektiğinde bir ekranı yan çevirmek vesaire gibi alışkanlıklarda var tabii. Önceki setupta daha küçük bir monitör kullanıyordum dikey kullanım için. Bu defa ofisten kullandığım monitörün aynısını söküp getirdim. Şimdilik yatay kullanıyorum. Bu durum daha rahat gibi geldi bana ama istediğim zaman her iki monitörde pivot olduğu için canımın istediğini döndürebiliyorum...
 
Alıntı yaptığım eski halinde masanın üzerinde yedekleme diski falan da vardı. NAS'a geçince masayı daha da sadeleştirdim. Masanın üzerinde sadece telefon standı ile dac+kulaklık amplisi altında ise ikinci bir dac artı daha büyük bir kulaklık amplisi hariç hiçbir şey kalmadı. Temizlemesi filan daha kolay oluyor şimdi. Hoşuma gitti bu hali. 
 
 


 
Ortalık şenlensin diyerek eklemek istedim... 

 
Geçen hafta evdeki bilgisayarımda notebook'umu artık gerçekten mobil hale getirip ofisteki makinelerimden bir tanesini eve getirdim. Denemeler yaparken ultrawide screen tabir edilen monitörlerden bir tanesi de bir arkadaşımın israrı ile yeniden eve geldi. Geçtiğimiz zamanlarda Acer'ın benzer ama boyut anlamında daha küçük bir monitörünü denemiştim bu defa daha büyük bir monitör geldi.
 
34inçlik Asus'un gerçekten tasarımı da görüntüsü de çok hoş bir modeli idi. Dışarıdan bakılınca 21:9 monitörler gerçekten hoş gözüküyorlar. Ortada bir çerçeve olmadan kocaman bir ekranı kullanabilmek gerçekten çok güzel. 
 
Ancak benim gibi eski oyunları ve strateji oyunlarını oynamayı sevenler için ekran çok çok büyük. Ha böylesini seven de vardır belki. Oyunları windowed modda çalıştırmak bende biraz sorun yarattı örneğin. İmlecin dışarıya gitmesi vesaire gibi. Ben daha çok yazı ile iş yaptığımdan gerektiğinde bir ekranı yan çevirmek vesaire gibi alışkanlıklarda var tabii. Önceki setupta daha küçük bir monitör kullanıyordum dikey kullanım için. Bu defa ofisten kullandığım monitörün aynısını söküp getirdim. Şimdilik yatay kullanıyorum. Bu durum daha rahat gibi geldi bana ama istediğim zaman her iki monitörde pivot olduğu için canımın istediğini döndürebiliyorum...
 
Alıntı yaptığım eski halinde masanın üzerinde yedekleme diski falan da vardı. NAS'a geçince masayı daha da sadeleştirdim. Masanın üzerinde sadece telefon standı ile dac+kulaklık amplisi altında ise ikinci bir dac artı daha büyük bir kulaklık amplisi hariç hiçbir şey kalmadı. Temizlemesi filan daha kolay oluyor şimdi. Hoşuma gitti bu hali. 
 
 


 
Ortalık şenlensin diyerek eklemek istedim... 

 
Geçen hafta evdeki bilgisayarımda notebook'umu artık gerçekten mobil hale getirip ofisteki makinelerimden bir tanesini eve getirdim. Denemeler yaparken ultrawide screen tabir edilen monitörlerden bir tanesi de bir arkadaşımın israrı ile yeniden eve geldi. Geçtiğimiz zamanlarda Acer'ın benzer ama boyut anlamında daha küçük bir monitörünü denemiştim bu defa daha büyük bir monitör geldi.
 
34inçlik Asus'un gerçekten tasarımı da görüntüsü de çok hoş bir modeli idi. Dışarıdan bakılınca 21:9 monitörler gerçekten hoş gözüküyorlar. Ortada bir çerçeve olmadan kocaman bir ekranı kullanabilmek gerçekten çok güzel. 
 
Ancak benim gibi eski oyunları ve strateji oyunlarını oynamayı sevenler için ekran çok çok büyük. Ha böylesini seven de vardır belki. Oyunları windowed modda çalıştırmak bende biraz sorun yarattı örneğin. İmlecin dışarıya gitmesi vesaire gibi. Ben daha çok yazı ile iş yaptığımdan gerektiğinde bir ekranı yan çevirmek vesaire gibi alışkanlıklarda var tabii. Önceki setupta daha küçük bir monitör kullanıyordum dikey kullanım için. Bu defa ofisten kullandığım monitörün aynısını söküp getirdim. Şimdilik yatay kullanıyorum. Bu durum daha rahat gibi geldi bana ama istediğim zaman her iki monitörde pivot olduğu için canımın istediğini döndürebiliyorum...
 
Alıntı yaptığım eski halinde masanın üzerinde yedekleme diski falan da vardı. NAS'a geçince masayı daha da sadeleştirdim. Masanın üzerinde sadece telefon standı ile dac+kulaklık amplisi altında ise ikinci bir dac artı daha büyük bir kulaklık amplisi hariç hiçbir şey kalmadı. Temizlemesi filan daha kolay oluyor şimdi. Hoşuma gitti bu hali. 
 
 


 
Ortalık şenlensin diyerek eklemek istedim... 

Valla hocam Huanan markasını ben hic duymadım Ram lerin ne olduğu belli değil. Siz arastirmissinizdir mutlaka ama bana tablo biraz, ürkütücü geldi. 
 
Ha Huanan markası onemli bir markadir benim cehaletim olabilir. Ben Xeon anakarti konusunda Supermicro da kalmis bir adamim sonucta.
 
---------------
 
G4560 konusunda internette bir sürü video var. 1050Ti kombinasyonu ile merak ettiğiniz oyunların videolarını izleyebilirsiniz. Bende de var bu donanim ve 1080P oyun icin gayet yeterli diyebilirim. 
 
Ayni fiyata belki cekirdek konusunda eksiklige karşılık daha guncel bir islemci, duzgun bir markadan anakart ve Ram kullanabilirsiniz bir de üzerine adam gibi garantisi olur. 

Belirli bir amaç icin örneğin taşınabilirlik veya yer darlığı gibi konular sebebi ile bu tarz hoparlörlerin kullanılmasını anlıyorum ama sabit bir sistem olarak kullanmak icin cok cazip bir seçenek degil bana sorarsaniz.
 
Bu aletlerin bir çoğu buyuk olcude bas ve tizi sisirilmis dogru ton tutturmak konusunda sıkıntı cihazlar. Klasik tarz bir hoparlor kullanmak varken bluetooth un getirdiği bir suru frekans traslama algoritmasi ile ugrasmak bana cok mantikli gelmiyor nedense.
 
 

Pi streamer DAC projesi için farklı markalar arasında Allo Audio ürünlerini tercih etmeye karar verdim. Üretimdeki Boss DAC, Kali +Piano kombinasyonunu Volt amplilerini edindim. Bugün yarın denemelere başlarım. İlgisini çeken olursa deneme notlarını da buradan da paylaşırım... 

 Evet bendeki eski Stax yerine modern bir modele gecis yaptim..

Kulaklik sistemine ufak bir upgrade. Yeni kulaklik ve amplisi

Kulaklik sistemine ufak bir upgrade. Yeni kulaklik ve amplisi

Kulaklik sistemine ufak bir upgrade. Yeni kulaklik ve amplisi

Kulaklik sistemine ufak bir upgrade. Yeni kulaklik ve amplisi

RX serisi sudur budur ama hayatimda ilk kez bir ekran kartını zarar etmeden sattim ya. Madencilik askina sacmalamis insanlar

Valla ben 1080 ve 1080TI'ın muadili bir kart yapabileceği konusunda AMD ye inanmıyorum. 

@ResetButton Insallah güzel bir seyler duyurulur ve başarılı olur. Firmaların geçmişleri bir sürü saçmalık ile dolu. Ben kendi adıma son 1 senede satin aldigim ekipmanda yasadiklarimi biliyorum.
 
Oncelikle Apu olayi tam ben istediğim sey idi. Harika bir konsept kesinlikle. Ancak uygulamada sikinti vardi. Acayip ısınan işlemciler bir suru problem sonunda illallah dedirtti bana. Topu topu oynayacağım üç kuruşluk eski oyunlar. Oyun oynamak yerine problem çözmeye çalışmak benim istemediğim bir sey. Zaten az zamanım var. Sonunda elimden çıkarttım. Safi zarar. 
 
RX480 çıktığı dönemin hemen ardindan satin aldim. Ilk aylarda devamlı problem yaşandı. Ne ne ile uyumlu ne ile uyumsuz belli degil. Bir driver geliyor bir seyleri düzeltiyor bir suru seyi bozuyor. Sonunda bir arkadasim crossfire merak ediyordu kendisine verdim karti. Su an elimde bir de 470 var. Cok iyi fiyata denk gelince alınmış bir sekilde bana ulaştı. Memnun musun dersen gecmise gore daha iyi ama gun sonunda 570 in cikmasi ile alanin eline patladi maalesef... 
 
Amd tabii ki guclu olsun rekabet olsun ama insanların cogu Nvidia veya Intel ürünlerini daha ucuza satin alabilmek icin Amd guclu olsun istiyor. Doğruyu konuşmak lazim...
 
Haziran ayi icinde belirli bir miktar butce ayirdim ve kuvvetlice bir bilgisayar satin alacağım. Açıkçası Gsync monitor yerine Freesync monitor almak isterim. Bayagi bir miktar ekonomi yapmış olurum. Ama Amd ekran kartina cebimden cikartip para vermek istemiyorum. 
 
Ryzen de gene ayni sekilde. Ayni fiyata daha cok perfomans almak isterim. Ancak su an satın alan hemen herkeste sorun var. Insanlar forumlarda benzer sorun yasayan var mi diye araştırmaya vakit ayiriyor. 
 
Ha bu da bir keyiftir arastirma problem cozme bu hobinin bir parcasi. Ama benim ugrasasim yok. 
 
Keske Ryzen deki problemlerden ortadan kalksa ve Vega basarili olsa, ayni performansı daha uygun fiyata alip monitorden de ekonomi yapsam. Kalan para ile daha yuksek kapasiteli disktir vesairedir alsam...

Valla ben 1080 ve 1080TI'ın muadili bir kart yapabileceği konusunda AMD ye inanmıyorum. 

Valla ben 1080 ve 1080TI'ın muadili bir kart yapabileceği konusunda AMD ye inanmıyorum. 

 
Ben bu aralar Lego olayina sardim. Cocuklugumda ulke sartlari sebebi ile cok fazla Legom olmamisti. Bizim ufaklik cok kucuk olmasina ragmen Legolari acayip sevince firsat bu firsat deyip Classic, Creator ve City serisini iceren bir asortman yaptim eve. Ara ara denk geldikce Technic leri de alıyorum. Yakin zamanda da Mindstorms olayina girerim sanirim...

 
Ben bu aralar Lego olayina sardim. Cocuklugumda ulke sartlari sebebi ile cok fazla Legom olmamisti. Bizim ufaklik cok kucuk olmasina ragmen Legolari acayip sevince firsat bu firsat deyip Classic, Creator ve City serisini iceren bir asortman yaptim eve. Ara ara denk geldikce Technic leri de alıyorum. Yakin zamanda da Mindstorms olayina girerim sanirim...

 
Ben bu aralar Lego olayina sardim. Cocuklugumda ulke sartlari sebebi ile cok fazla Legom olmamisti. Bizim ufaklik cok kucuk olmasina ragmen Legolari acayip sevince firsat bu firsat deyip Classic, Creator ve City serisini iceren bir asortman yaptim eve. Ara ara denk geldikce Technic leri de alıyorum. Yakin zamanda da Mindstorms olayina girerim sanirim...

Valla ayni hikayeyi 480 zamani da yasadik. Ilk baslarda 480, 1080 ile kapisacakti. Sonrasinda yok efendim aslinda 1070 ile kapışacak seklinde değişti tablo. Sonrasinda 2 tane 480 crossfire modunda 1080 ile kapisip daha ucuza mal oluyordu hikayesi çıktı. En sonunda 480 gercek hayat koşullarında aslinda 1060 ile bazi durumlarda kapisan bazi durumlarda da 1070e yaklaşan bir kart oldu. Ilk çıkışta voltaj sorunu konusu ve basit şekilde 4GB modellerin 8GB a cevirilebildigi olayi ve driver sorunlarını saymiyorum bile. Revizyondan gecen 5xz serisinin de hali meydanda. 
 
480 çıktığında acayip heyecanliydim. Sonuc olarak patladik. 
 
Vega da da ayni sey olacak gibi geliyor bana...
 

BTK ile servis sağlayıcılar kota konusunda muhtemelen anlasmislardi. Tepkiler artınca Kablonet hariç diğerleri ger adım attılar anlaşılan. Nereden baksaniz rezillik...
 
Benim Kablonet ile 2019 a kadar sözleşmem var. Ofise ayri paket alayım diyordum sular durulana kadar evdeki hattı kullanacağım. Iyi bir tarifeye denk gelirsem ofise alıp evde de kullanırım olmadi. Ev ve ofis ayni binada olunca kucuk bir avantaj oluyor boyle..
 
Bu arada DH ye de gercekten helal olsun. Guzel yayınlar yapmışlar...

Bana yeni Netmaster İnfinity 401 diye bir modem getirdiler. Routera bağlamaya üşendim, direkt olarak onu kullaniyorum. Gayet memnunum su an...
 
Gelen çocuklar firmwire ini guncelleyip hem 5 hemde 2.4Ghz icin bir suru ayar yaptilar. 2.4 beklendiği üzere evin her tarafında full çekiyor. 5ghz ise en uzak yerde 1 tik düşüyor...
 
7/24 açık modem. 10 gündür herhangi bir kopma olmadi...
 
Not. Kablonette garip kampanyalar oluyor. Web sitesinde falan görmek mümkün degil. 50Mb 150Gb Akn teledunya arti ust paketler arti sinema pakedi yeni modem yeni settop box 60TL ödüyorum ben su an... Modem ve  box a para almadilar...
 
Kablonetin cok eski musterisiyim. Kapima superonline cilar dayandi. Bir iyileştirme yapalim dedim yukaridaki pakedi verdiler.
 

Bu kadar yazıldı çizildi bir kaç şeyin altını çizeyim. 
 
Öncelikle hoparlör DAC vs konuştuğumuz bir konuda dikkat ederseniz müzikten bahsetmiyoruz. Aslında bir ekipmanı alırken en önemli konulardan bir tanesi dinleyeceğiniz müzik tarzı. Sadece dinleyiciler için değil pro audio ile uğraşan insanlar içinde referans monitörlerini seçerken bu önemli bir etkendir. Klasik müzik veya büyük orkestra müziği dinleyeceğiniz bir hoparlörü seçerken dikkat edecekleriniz ile mesela techno dinleyen bir insanın hoparlör seçimi daha doğrusu kriterleri arasında fark olacaktır. Sese özel platformlarda bir noktadan sonra müzik işi bu yüzden ön plana çıkar. 
 
İkinci konu her odanın akustik cevabı farklıdır. Her ne kadar desktop audio konusunda konuşuyor olsak da cam bir masanın üst frekanslara yapacağı etki, ahşap bir masadan farklı olacaktır. Veya masanızın altı dolaplı ile veya 3 tarafı kapalı bir yere konumlandırma yapacaksanız hoparlörün alt frekans cevabı değişecektir. Örneğin bir dolap pasif bir subwoofer etkisi yapar.... Odanın büyüklüğü, eşyalar hepsi ses etkisi olan şeylerdir. 
 
Herkesin kulağının ayrı duyması, farklı beğenilere sahip olması, farklı vurguları sevmesi gibi daha subjektif  maddeler ise seçimleri etkiler. 
 
Bu yüzden çok nadiren ortak beğenilerde buluşulan ürünler oluyor.... 
 
Benim hep yazdığım bir şey var, altı üstü müzik dinliyoruz bunu karmaşıklaştırmak veya basitleştirmek aslında oldukça kolay. Çok uç seçeneklerden kaçınarak eğer özel bir beklentiniz yok ise genel beğeni kazanmış ekipmanları seçmek bence kolay bir yol ve genelde sonuç iyi oluyor. 

@@sCoRPion_tr  Siz yazdıktan sonra haberleri okudum. Maalesef batmışlar ama elle gelen düğün bayram oldu birazcık. Daha konvansiyonel ürünler çıkartması gerekliydi firmanın. Mouse lar ve klavyeler hep egzantirik ve pahalıydı. Bir de sorunlar eklenince bu paraları vermek çok mantıklı değildi zaten...
 
@@ZvAnA    Bende ilk siviçin içine giriştim ama yaşla beraber gözler gidince büyüteç altında pens ile yapmak mümkün olmadı. Bende siviçi değiştirdim... Aklın yolu bir sanırım... 
 
@@kHanTW Siz yazınca hatırladım ama markayı unutmuşum. Atari joysticklerine benziyorlardı galiba değil mi?

Mad Catz firmasının R.A.T. serisi mouse larini bilmeyen yoktur sanırım. Benim bu mouse lar ile aramda ask ile kavga arasinda gidip gelen bir iliski var...
 
Dışarıdan bakıldığında bana sorarsanız​ oldukça agresif gözüken bu mouse lar ozellikle 7 modelinden itibaren elinize tam oturacak şekilde ozellestirilebiliyor. Bence muhteşem bir özellik.
 
Ben sanırım ilk çıktığı dönemden beri kullanıyorum. Evimde, bilgisayar çantamda, ofisimde, yazligimda arti yedek olarak hep bu mouse tan var...
 
Tavsiye eder misin derseniz iste orada isin kavga bölümü çıkıyor. Hayır etmem... Neden diye sorarsanız...
 
İlk revizyonlarında sensor sapitmasi ile başlayan süreç, ikinci revizyonda bu sorunun ortadan kalkması ile normale donduyse de, sıkıntılar bununla kalmadı. Çağdışı yazılım, arada sırada mouse un kaybolması ve takip çıkartmak gerekmesi, muhteşem yapım kalitesine uymayan switch ler dolayisiyla cift tıklama gibi bir sürü sıkıntısı var.
 
Ama Allah var firmanın müşteri ilişkileri müthiş. Bendeki mouse lar cok eski olmasına rağmen hala sarf malzemelerini ücretsiz gönderirler, bir şekilde sorunları çözmeye çalışırlar ama tum bunlar RAT serisinin problemli olduğunu gerçeğini değiştirmiyor... Eğri oturup dogru konuşmak lazım..
 
Geçtiğimiz günlerde ilk RAT imda cift tiklama sorunu baş gösterdi. İçindeki switch i söküp oynadim ama pek kar etmedi dogrusu... Böyle olunca switch leri değiştirmeye karar verdim. Bu beni eski zamanlara götürdü..
 
Ben yaştakiler hatırlatacaktır. Ozellikle C64 lerden itibaren joystick tamiratı hepimizin hayatının bir parçası olmuştur. Atari 2600 lerde joystick ler nasil kaya gibi saglam idiyse C64 döneminde joysticklere özellik eklendikçe daha kırılgan olmuşlar ve joystick tamiratı hayatımıza girmişti. Özellikle Quickshotlarin üst modellerinde yaylı ve ses çıkartan versiyonlarında tamirat neredeyse 15 günde bir yapılan bir rutin haline gelmişti. İlerleyen dönemlerde once büyüklerimiz arkasında da bizler modofikasyona girisip Frankenstein joysyickler ortaya cikartmaya başlamıştık. Vidalar yaylar derken menüde zengindi. Seneler sonra ecnebi arkadaslarla muhabbet ettikçe onlarında bu tarz işlere giriştiğini öğrenmiştim.
 
Aradaki tek fark onlar daha iyi performans veya ergonomi diyerek bu modifikasyonları yaparken bizler yokluktan yapıyorduk...
 
Seneler geçip hayatımıza mouse lar girince onlarda da binbir türlü sıkıntı çıkmaya başlamıştı. O dönemlerde zaten bu zamanki gibi ozel mouse kavrami yoktu ama pahaliydilar ve arıza durumda yenisini almak kolay olmuyordu. Tabii ki o dönemlerde birçoğumuz talebeydik ve kendi gelirimiz yoktu...
 
Universite çağında kendi işimi yaparken hafta sonları kuzenimin bilgisayar firmasında çalışırken bir sürü mouse gecti elimden. Bazılarını tamir ettim bazıları ise yapilamadi maalesef. O dönemin üreticileri bu zamanlarda olduğu gibi belirli üreticilerin parçalarını kullanmak yerine kendi parçalarını ürettiği veya urettirdigi için tamirat en azindan yedek parca anlamında kolay olmuyordu ancak bozuk mouse lardan parcalar toplanip şanslıysanız tek bir saglam mouse ortaya cikartmak mümkündü...
 
Bu donemlerde yavas yavas Doom ve Quake gibi oyunların yayılması ile erken dönem oyunculuk diyebileceğimiz bir dönem başladı. Tabii o zamanlar bu zamanki gibi ozel klavyeler mouse lar yoktu ama sıkı oyuncular klavye ve mouselarinda bazi modifikasyonlar yapıyordu. Galiba o dönemin ekipmanlari daha sağlamdı. Bir de zor elde edildiginden belki mouse değiştirmek klavye değiştirmek diye bir mevzuu olmazdı, tamirat yapılırdı. Ekipman son nefesini verdiyse yenisini alirdiniz. Bugünün anlayışından biraz farklı yani...
 
Neyse böyle bir dönemi yaşamış olmanın etkisiyle benim ilk RAT mouse um cift tiklama sorunu yaşatmaya başlayınca, tamirat yolunu seçip, mouse u söküp switchlerin kodlarina ve degerlerine ulaştım. Çin'de uygun bir switch bulup hemen siparis ettim.
 
Bugun mouse larin neredeyse tamamında hep ayni yapida switchler kullaniliyor. Değerleri tuttuktan sonra farkli markalardan switchleri kullanabilirsiniz. Hatta tipki klavyelerdeki gibi farkli renklerdeki switchler farkli tepkilere sahip. Elinizden biraz is geliyorsa varolan bir mouse u cok daha farkli hale getirmek mümkün...
 
RAT7 uzerinde bol düğme olup kucuk bir alana sahip oldugu icin PCBler katman katman üretilmiş. Sökmek oldukça dertli bir is.. tum katmanları sokup anakarta ulaşınca eski arizali switch i sokmeye başladım. Bunun icin havye ve lehim sokme aparatı yeterli. Eger gözünüz gormuyorsa benim gibi bir buyutecte kullanabilirsiniz.
 
Bu switchler genelde 3 ayakli oluyor, yani genelde 2 veya 3 lehim sökmeniz lazim. Arkasından yeni switchi yerleştirip lehim yapmak lazım.
 
Bu arada ben daha ecnebilerin clicky dedigi bir switch takmak istedim. Biraz daha sesli ancak tepkisi daha hızlı bir switch taktim. Farkli türlerde siparis verdiğim icin zaman icinde denemeler yaparım. Benim gözlerim cok iyi görmemesine rağmen tüm bu işler 5 dakika civarinda sürdü.
 
Biraz uzun oldu hikaye kıvamında kusura bakmayın. Uzun lafin kısası ozellikle genç arkadaşlar icin yazıyorum bugünlerde internette her urun için tamirat veya mod videoları var. Klavye veya fare hatta farkli ürünlerde bile atıp yenisini almak yerine kolayca tamirat yapabilir hatta kendi kullanimiza gore özelleştirebilirsiniz. Biraz merak azda el becerisi haric pek bir seye gerekte yok....