ResetButton

Infuse Pro isinizi gorur. Apple TV basligina bakarsaniz o platformda da cok begeniliyor.

Telefonun adı geçen gün forumda geçince , merak edip özelliklerine baktım. Aklıma yattı. N11 'den , indirimle 1140₺ a aldım. Almadan önce incelemeleri araştırmadım. Zaten birşey almak istiyorsanız, araştırmamak lazım . Aldıktan sonra baktım biraz.
 
NanoSim aldım Avea'dan . Kullanmaya başladım. Yeni kartlar 4.5G destekli geliyor.
 
İlk izlenim şöyle.Detaylı incelemeyeceğim. Sadece önemli gördüğüm noktaları yazıyorum.
Cihazın genel kalitesi iyi . 
İki tane nanoSim yuvası var. Yani ya sdcard, ya simcard gibi bir kısıtlama yok. 
iki simcard desteği genel olarak talep edilen birşey herhalde. Nasıl değişim yapılıyor aralarında bilmiyorum. 
 
Kullanmaya başlayınca , ilk dikkat çeken pil ömrü. İnanılmaz. Saatlerdir arka planda uygulama kuruyor,hem ayarları yapıyorum.. Başka telefonlarda , genelde şarja takarım bu sırada. Bunu takmadan . Hala %85 de. 
 
Ekrandan memnun kaldım. 5.5' , 1080p . Benim için minumum zaten .
Zen serisi gibi mat değil. Renkler doygun ,canlı . Parlaklığı yeterli. Default brightness düşük. Biraz ayarları kurcalayınca, super -brightness gibi bir mode var gerekirse.
 
Qualcomm MSM8939 Snapdragon 615 kullanıyor. Benim için yeterli performansı. 
Benzer telefonlarda 3gb oluyor. Bunda 2gb var. aslında 3gb bir versiyon var ama Türkiye ye getirilmemiş. Oyun oynamayan biri olarak , 2gb 'ın bir zararını görmedim. 
 
Pilin  5000 mAh olması alışılmışın oldukça üzerinde . Başka model bilmiyorum. 
Bundan yararlanıp, ilginç bir özellik koymuşlar. Başka cihazları şarj edebiliyor. Tabii uygun kabloya veya adaptöre ihtiyaç var. Pratikte ne kadar işe yarar kestiremedim. Dışarda yanınızdaki kişinin şarjı bitse, uygun adaptör olmaz. Evde elektrikler kesilirse belki bir işe yarar.
 
Bluetooth 4.1 var. Alternatiflerinde genelde 4.0. Ancak yazılımla 4.1 oluyor çoğu. Tabii üreticiye kalmış.Sonuçta avantaj.
 
Parmakizi okuyucu benim için önemli. Samsung lardaki gibi home tuşu altında. Kullananlar %90 başarılı diyor. Benim denemelerimde başparmağın belli bir yerini kullanırsam okuyor. Güncelleme gelmeye devam ediyor . Tekrar tanıtıp , deneyince, arttı başarı oranı. Başparmak yerine işaret parmağı kullanıca sonuç iyi. 
 
Wi-Fi 802.11 a/b/g/n/ac, dual-band, WiFi Direct, hotspot destekliyor. 
 
Android 5.1 ile geliyor.  Android 6.0 alacak yakında . Bu parmakizi okuyucusu olan bir telefon için önemli. 6.0 önemli yenilikler geliyor
 
İncelemelerde genelde bir hata var. capacitive tuşlarda , arka aydınlatma olmadığı yazılıyor. Oysa aydılatma var. 
 
Diagnostic için yazılım geliyor yanında . En azından alınca hemen deneme şansı oluyor. Bir mağazada alırsanız, o yazılımla deneyim tüm fonksiyonları. 
Falza bloatware yok.  Launcher iş görür durumda , önemli değil bence ,  zaten hemen Nova launcher ı yükledim.
 
Arka kapak geliyor ama yanlardan çıkıntı yapmıyor. Ekranla aynı hizada nerdeyse. Düşme esnasında koruyacak olan o çıkıntı halbuki. Bu haliyle pek bir koruma fonksiyonu yok. Ayrıca , o arka kapak çok kolay çıkıyor. Düştüğünde ayrılır gibi görünüyor. Madem koyacaklar, bari düzgün birşey verselermiş yanında. 

 
Yine kutudan ekran koruyucu çıkıyor. Gorilla Glass 3 olduğu düşünürse, benim için gerek yok. Yıllardır telefonları bu tip korumalar olmadan kullanırım. Çizilen olmadı.
Bu sefer Nillkin flipCase aldım Aliexpress'ten. 
http://www.nillkin.com/english/proshow.asp?mid=2&sid=0&tid=0&cid=1&scid=&id=5596&page=1
 
NFC desteği var. Şu anda pek kullanılmıyor herhalde ama bulunsun. 
 
Kameranın , düşük ışıkta performansından memnun kalmadım. Farklı ayarlarla denemeye devam edeceğim.  dual-LED (dual tone) flash var özellikler arasında.
 
Rocket Charge özelliği var yazıyor. 10 dakikada , 10 saatlik kullanım sunuyormuş.
 
1140₺ a ne almış olduk , ona bakarsak. 
-5.5' 1080p ekran
-Qualcomm 615 işlemci
-Parmakizi okuyu
-32gb, 2gb ram
-BT4.1, NFC 
-Kaliteli üretim.
-Sdcard desteği. 
-iki simcard takılabiliyor.
 
Forumda bir kullanıcı Lenovo servisi ile tecrübesinin çok iyi olduğunu yazmış. Bu da bir avantaj demek ki . 
 
1300-1500 ₺ aralığındaki diğer telefonlara göre avantajlı görünüyor benim için. Mate 7 bulunsa iyi olurdu. Android 6.0 alacağı söyleniyor .
Geçici telefon olarak almıştım ama telefonun fazla bir eksiği yok. Daha uzun süre de kullanılabilir. Pil ömrü önceliğiniz ise, bu model düşünülebilir.

Windows 10 a geçmemek için bu kadar direnecek birşey yok hocam. 
Ne zaman yeni bir OS çıksa, bir kesim direniyor. Sonra geçtiklerinde, bu sefer ondan yeni çıkana geçmek için direniyorlar . 
 
Win 8'den, 10'a geçmemek için bence bir neden yok.Şu ana kadar bir sorun yaşamadım. Ufak tefek kazançlarımız da var. 

Evet.

 

Monitör konusuna yazmak istemedim, aynı yazdığım konu önceki sayfalarda kaldığı için tekrar tekrar sorulabiliyor, bir ara Resetbutton aslında referans olması açısından tavsiye edilen monitörler gibi birşeyler yapılması iyi olur demişti, o konuya da öyle bir mesaj atmak iyi olacak hakikaten referans olması açısından.

Öncelikle monitörü elimde bulunan, boyut ve çözünürlük ve tarama hızı olarak bunun ile aynı olan ancak TN panel kullanan ASUS PG278Q üzerinden de karşılaştırmalar yaparak anlatacağım. Monitörü kullandığım sistem imzadaki gibidir.

Monitör AHVA, başka bir deyişle IPS paneliyle PG278Q'dan direkt ayrılıyor. PG278Q'da olan kafayı oynattıkça rahatsızlık veren kontrast dalgalanması bunda yok, yine renkler, kontrast ve dolayısıyla görüntü PG278Q'dan daha başarılı, hiç monitör v.b. anlamayan birisi dahi bundaki görüntü kalitesi farkını anında anlar, anlamama imkanı yok.

Ayrıca IPS panele sahip olmasına rağmen TN panelli PG278Q'dan da daha uygun fiyatlı.

PG278Q'nun "ROG-Republic of Gamers" serisi bir monitör olması ve Gsync kullanımı nedeniyle Nvidia'nın Gsync modülünü içermesi bu konuda etkili ama artık fiyatının da bir miktar abartı kaldığını belirtmem gerekli.

Artı olarak bu fiyat fazlalağına rağmen, eğer ki DisplayPort dışında da bağlantıya ihtiyacınız var ise PG278Q'da sadece bir adet DisplayPort girişi var, başka da bir bağlantı yeri yok görüntü aktarımı ile ilgili.

MG279Q'da ise birçok bağlantı seçeneği var. Monitöre aynı anda PC, konsol v.b. bağlanıyor ise bu mümkün, PG278Q'da mümkün değil, sadece PC bağlantısına izin veriyor.

Her iki monitörde kullanılan paneller gerçek 8-Bit. "Ucuz" 6-Bit+FRC panel saçmalığı burada yok ve her iki panel de flicker free. Parlaklık ayarları kısıldığında(ki özellikle belli bir seviye altında) ışık titremesi bunlarda yok, "ucuz" 6-Bit+FRC 24" modellerde ise bu olan var, olmayan var, eskiden beri gelen modellerde özellikle var bu maalesef.

MG279Q'da artı olarak mavi ışık filtresi de var, ancak daha bu özelliğini kurcalamadım.

PG278Q ROG serisi olmasının avantajı ile tasarım ve dış görünüş olarak MG279Q'dan bir adım önde, PG278Q çerçevesiz tabir edilen bir modelken MG279Q'da eski usül çerçeve var. PG278Q'nun güç ünitesi monitörün dışında, bunda ise monitörün içinde.

PG278Q'da Gsync aralığı 30-144Hz iken MG279Q'nun Freesync aralığı 35-90Hz. Yani bu ne demek, PG278Q PC'den gelen 30-144 FPS arası hızlara kendisini uydurabilirken, MG279Q da 144Hz bir model olmasına rağmen kendi tarama hızını ancak 35-90 FPS arasında adapte edebiliyor.

Freesync açılıp, 90Hz üzeri tarama hızı seçilir ise monitör Freesync'in devre dışı bırakıldığına dair bir mesaj göstererek Freesync'i kapatıyor.

Bu noktada özellikle 2560x1440 gibi bir çözünürlükte, talepkar oyunlarda 90 FPS üzeri hızlara çıkılması için ciddi donanıma ihtiyaç olduğunu, dolayısıyla bunun çok da bir dezavantaj teşkil etmediği görüşünde olanlar var.

Bana sorarsanız, 144 FPS ve yakın hızlara çıkabilecekken(Dikkat !!! Bu noktada monitörün Hz değerinden bahsetmiyorum, sistemin gücü bu FPS çıkışını sağlamada çok çok önemli bir konu ve çözünürlük 2K. Bu durumda ayarların kısılması veya çoklu kart kurulumlarına yönelmek gibi gereklilikler var artık, bunları yapmam ben deniliyorsa yukarıda belirtilen yorum bu tip bir kullanıcıya ki çoğunluk böyle, gayet uygun düşmektedir)tek kişilik oyunlarda 90 FPS'de kalmak çok şey götürmez ama Battlefield 4 gibi oyunlarda bence yine de 100 FPS aşağısını hedeflememek lazım. Ancak bu noktada da monitörün klasik 144Hz-Vsync ON veya OFF ayarlı bir şekilde kullanıma da izin verdiğini, Freesync kullanılmayarak 144Hz hızına çıkabildiğini de tekrar tekrar belirtmekte fayda var. 6-Bit+FRC TN panel, Gsync ve Freesync içermeyen 24" 144Hz modellerin fiyatları ortadayken, Freesync içeren, IPS 8-Bit 144Hz hıza çıkabilen bir panele sahip hem de 2K çözünürlükteki bir monitör için fiyatının normal sınırlarda olduğunu söyleyebilirim.

Bu noktada da şunu da belirteyim, bu konuda çevresinden dolanma şeklinde, monitörün manuel sürücü ile EDID bilgisine müdahale edilerek 57-144Hz Freesync aralığında çalışmasının sağlanmasına yönelik çözümler de var, gerekli programları indirdim ancak henüz denemiş değilim. Mesela büyük çoğunluk oyunlarda veya devamlı oynanılan birkaç oyunda 100 FPS üzeri hızlar yakalanabilen bir sistem varsa bu çözüme de sorumluluk deneyene ait olmak üzere başvurulabilir.

Gsync ve Freesync'in de esas öne çıktığı yer düşük kare hızları ama sistem gücü olarak mesela 144 FPS sabit tutturamıyorsunuz ama mesela dalgalı bir biçimde 100-120 arası tutturuyorsunuz, bu noktalarda da Vsync kapatıldığında gayet başarılı çözümler bunlar, MG279Q bu konuda 90 FPS sınırında kalıyor ama, PG278Q'da ise bu aralık da var. 90 FPS limitte kalmak çok dezavantajlı değil Battlefield 4'te ama tabii 100 FPS üzeri hızlar haliyle daha iyi.

Şunu da belirteyim Gsync veya Freesync bir monitör kullandıktan sonra bir daha normal bir monitör de kesinlikle kullanmak istemezsiniz diyorlar ya, benim için böyle mesela bu konu gerçekten.

Toparlarsak monitörün görüntü kalitesini baya beğendim "ucuz" TN oyun paneli çözümlerine göre, bu baya beğendim ifadesi kesinlikle havada kalmaması gereken, çok önemli bir hususu belirten bir ifade ve gerçekten de öyle benim için, ben deneyerek aldığım için backlight bleed, ölü piksel falan da yok, AMD kullananlar için gayet iyi bir çözüm -bu arada fiyatı, görüntü kalitesi ve 144Hz bir panele sahip olması nedeniyle 144Hz klasik bir monitör olarak Nvidia ekran kartı sahipleri tarafından da kullanıldığını gördüm- tek bir konu var ki o da daha fazla üst seviye iki ekran kartı bağlayıp Crossfire kullanacaklar için 90 FPS sınırında kalması. Ama onun da gördüğüm çözümleri var, bir adet Fury, Fury X, R9 390X, 390, 290X, 290 bağlayacak adamı da pek etkilemeyecek bir konu.

Us/UK layout u sormamın nedeni, bildiğim kadarı ile, logitech in UK layout olanın tuşları türkçe tuşlar ile değiştirilebiliyor ama US de olmuyor. 
 
Tuşların ilginç bir biçimi var , yanları çıkık. Rahatsız etti mi? Bazı incelemelerde ,o beğenilmemiş.
 
O smartphone dock , bence çok saçma bir fikir . pratik kullanımı yok. Onun yerine ufak bir oled ekran koysalar çok daha iyi olacakmış.

bu nvidia bana bir devlet büyüğümüzü hatırlatıyor.
 
her türlü yalan-dolan, hile-hurda, çalma-çırpma var, çok güzel milletin gözünü boyadığı ortada, ama yine de halk onu tutuyor ve amd'den fazla para ediyor.
 
amd de zaten kıt kanaat geliştirdiği 2-3 teknolojiyi halka açıyor, herkes kullansın diyor, millet yine de nvidia'nın kendine saklamak için 40 takla attığı PhsyX, G-sync ve şimdi de VR teknolojilerini bi halt sanıp gidip aynı performastaki karta daha fazla para veriyor, anlamak güç tabii ki. imaj her şey susuzluk hiçbir şey demek ki.

Windows Store 'da lokasyonu Ukrayna yaparsanız, mağazadan $9 'a Rise of the Tomb Raider (son çıkan) alabiliyormuşsunuz

Crusader Kings 2, Europa universalis ile benzer değil mi? 
1fr.jpg
 
http://kotaku.com/comparing-how-strategic-strategy-games-actually-are-1754363805

Yeni değil , o testlerin çoğu final sürüm ile değil gerçi. 
 
Yalnız hala yaygın olarak kullanılmıyor. tv ler, mediabox lar desteklemediğnden hehalde. 
 
Dün denemek için 170mb lik bir dosya indirdim. MPC sorun çalıştırdı. O boyut için görüntü gerçekten iyiydi. 
 
Belki uyumluluktan vazgeçmemek için , çoğunluk iki kat dosya boyutunu indirmeyi tercih edebilir ama Netflix gibi streaming servisler için çok iyi olacak.

öyle ama lastpass olmasa interneti kullanamam. O kadar password u ne akılda tutabilirim , ne de bir yere kaydetsem, copy/paste ile uğraşılır. 
 
Security Now ! podcast te tartışıldı konu. Ciddi bir risk yok dediler. Sadece master password u değiştirmek yeterli. O da teorik bir risk.

sysinternals 'dan , process explorer isimli bir uygulama var . Onu tavsiye edebilirim. Çalışan uygulamların hash codelarını , ellinin üzerinde virus tarayıcıya gönderip sonuçlarını gösteriyor Şüpheli durumlar için çalıştırılabilir. Veya task manager yerine sürekli çalıştırılabilir.

@@AranelSurion yazdıkları arasında önemli br nokta var. Korsanın yerine göre , bu tip yayınların haklarını elinde tutanların konumlarını kötüye kulanmalarında dizginleyebildiği gerçeği.
 
Bunların haklarını elinde tutan şirketlere kalsa, $100 a blueray satar. Her izledinizde para alır, birden fazla kişi izliyorsa, herkes için ek ücret talep eder. Bir de üzerine yarım saat reklam izlettirir. Korsan alternatifi olduğundan fazla zorlayamıyorlar.
 
Daha fecisi de var. Para ödeyip gittiğiniz sinemada bile adamlar reklam izletiyor. Hatta ayarı bile kaçırıp, tv kadar reklam gösteren sinema var.
 
Bu konu ile ilgili ayrı başlık açıyorum. 
 
Netflix 'in bir avantajı da şu . Fazla seyahet ediyorsanız, icabında gittiğiniz otelde tv e cep telefonunuzu bağlar , filme kaldığınız yerden devam edersiniz. 

 
Bulldog 'un bir numarası yok ama Lapdog hoş, koltukta klavye+mouse tercih edenler için güzel olabilir.
 
Bir de Samsung 'dan abartılı IoT:
 

Netflix in memlekete gelmesi cok olumlu bir sey. Ancak sahsim adina aldigim hizmetin verdigim para ile dogru orantılı olmasi lazim. Sahsen torrent veya online dizi film izleme sitelerini kullanan insanlara kizmiyorum ve bir yandan da hakli buluyorum.
 
Soyle ki,
 
Benim televiyon ile uzaktan yakindan alakam yoktur. Esimle beraber oturmaya basladigimizda 63 ekran bir lcd almıştık eski nesil. Seyretmek istediğimiz filmlerin DVD sini alip seyrediyorduk. Ilerleten donemlerde esimin hamileligi sikintili baslayinca evde dinlenmesi gerekti ve televizyon seyretmeye basladi. Dizilere merak sardi. Bunun uzerine en buyugunden bir televizyon ve memleketteki tum set top box lari aldim bende. Uydunet in HD kutusu, Digiturk ve bir tane daha vardi aklima gelmedi simdi. Uc aylik kullanimdan sonra esim Fox dizilerine devam edecegim deyince dijiturk ve diger hizmeti binbir ugrasla kapattirdim. Ayda cok ciddi para oduyordum bir yandan isime de geldi...
 
Bu kapatma sebebi esimin seyrettigi bir cok dizinin guncel bolumunun bu parasini verdigim hizmetlerden cok daha once bilmem ne nokta kom sitelerine gelmesi idi. Görüntü kalitesi tatminkar altyazisi genelde duzgin cevirilmis bir hizmet verirken bu siteler deve yukuyle para verdigimiz hizmetlerde hem gec hemde sansurlenmis hizmet alinca kimse kusura bakmasin insanlar bu servisleri de kullanir torrent te kullanir. Sahsen ben yargilamam...
 
Hobim geregi muzik stream servislerine uyeyim. Bir kismina basin statusunden uye yapildum bir kismini kendim satin aldim. Parasini bir kenara birakarak konusuyorum eşim geçenlerde Candan Ercetin in yeni albumu cikmis dinlwyelim mi dediginde o album Spotify da da Apple store da da emrime amade idi. Böyle olunca paranizim karsiligini almis oluyorsunuz...
 
Netflix te altyazi kullanmanin bir yolu varmis. Belki ben ugrasirim da esim ugrasmaz. Ne olacak yine hakli olarak online dizi izlemesi sitesini acacak.
 
Bir hizmet yeterince yerellesmeden sahiplenmeyi doğru bulmuyor. Adam gibi hizmet versinler karşılığını alsinlar.
 
Apple in actigi yoldan muzik stream servislerinin dogru adimlari ile muzikte korsan konusunu konusmuyoruz artik. Dogru adimlar yerellesme ve fiyat politikalari ile bu tarz hizmetlerin kullanici alışkanlıklarını değiştirebileceğini gördük. Ancak dizi ve film konusunda simdilik bu durumda uzagiz bence. Bir parantez Apple in film hizmeti icin verilebilir

ctrl+alt+shift+s ile açılan contol panelden bitrate seçebiliyoruz. Settings'den seçtiğimizden yüksek kaliteye geçebiliyoruz.

Bu teknoloji yeni ekran kartı ya da yeni smartphone gibi bir şey değil ,  development kit 2 yi çok tesadüfi biçimde deneme şansım oldu ve gelecek bu cihazlarda , pahalı olsa da olmasa da satılacak ve alınacak ve yaygınlaşacak diye düşünüyorum...

https://www.youtube.com/watch?v=REahRGXMEWs

Telefonun adı geçen gün forumda geçince , merak edip özelliklerine baktım. Aklıma yattı. N11 'den , indirimle 1140₺ a aldım. Almadan önce incelemeleri araştırmadım. Zaten birşey almak istiyorsanız, araştırmamak lazım . Aldıktan sonra baktım biraz.
 
NanoSim aldım Avea'dan . Kullanmaya başladım. Yeni kartlar 4.5G destekli geliyor.
 
İlk izlenim şöyle.Detaylı incelemeyeceğim. Sadece önemli gördüğüm noktaları yazıyorum.
Cihazın genel kalitesi iyi . 
İki tane nanoSim yuvası var. Yani ya sdcard, ya simcard gibi bir kısıtlama yok. 
iki simcard desteği genel olarak talep edilen birşey herhalde. Nasıl değişim yapılıyor aralarında bilmiyorum. 
 
Kullanmaya başlayınca , ilk dikkat çeken pil ömrü. İnanılmaz. Saatlerdir arka planda uygulama kuruyor,hem ayarları yapıyorum.. Başka telefonlarda , genelde şarja takarım bu sırada. Bunu takmadan . Hala %85 de. 
 
Ekrandan memnun kaldım. 5.5' , 1080p . Benim için minumum zaten .
Zen serisi gibi mat değil. Renkler doygun ,canlı . Parlaklığı yeterli. Default brightness düşük. Biraz ayarları kurcalayınca, super -brightness gibi bir mode var gerekirse.
 
Qualcomm MSM8939 Snapdragon 615 kullanıyor. Benim için yeterli performansı. 
Benzer telefonlarda 3gb oluyor. Bunda 2gb var. aslında 3gb bir versiyon var ama Türkiye ye getirilmemiş. Oyun oynamayan biri olarak , 2gb 'ın bir zararını görmedim. 
 
Pilin  5000 mAh olması alışılmışın oldukça üzerinde . Başka model bilmiyorum. 
Bundan yararlanıp, ilginç bir özellik koymuşlar. Başka cihazları şarj edebiliyor. Tabii uygun kabloya veya adaptöre ihtiyaç var. Pratikte ne kadar işe yarar kestiremedim. Dışarda yanınızdaki kişinin şarjı bitse, uygun adaptör olmaz. Evde elektrikler kesilirse belki bir işe yarar.
 
Bluetooth 4.1 var. Alternatiflerinde genelde 4.0. Ancak yazılımla 4.1 oluyor çoğu. Tabii üreticiye kalmış.Sonuçta avantaj.
 
Parmakizi okuyucu benim için önemli. Samsung lardaki gibi home tuşu altında. Kullananlar %90 başarılı diyor. Benim denemelerimde başparmağın belli bir yerini kullanırsam okuyor. Güncelleme gelmeye devam ediyor . Tekrar tanıtıp , deneyince, arttı başarı oranı. Başparmak yerine işaret parmağı kullanıca sonuç iyi. 
 
Wi-Fi 802.11 a/b/g/n/ac, dual-band, WiFi Direct, hotspot destekliyor. 
 
Android 5.1 ile geliyor.  Android 6.0 alacak yakında . Bu parmakizi okuyucusu olan bir telefon için önemli. 6.0 önemli yenilikler geliyor
 
İncelemelerde genelde bir hata var. capacitive tuşlarda , arka aydınlatma olmadığı yazılıyor. Oysa aydılatma var. 
 
Diagnostic için yazılım geliyor yanında . En azından alınca hemen deneme şansı oluyor. Bir mağazada alırsanız, o yazılımla deneyim tüm fonksiyonları. 
Falza bloatware yok.  Launcher iş görür durumda , önemli değil bence ,  zaten hemen Nova launcher ı yükledim.
 
Arka kapak geliyor ama yanlardan çıkıntı yapmıyor. Ekranla aynı hizada nerdeyse. Düşme esnasında koruyacak olan o çıkıntı halbuki. Bu haliyle pek bir koruma fonksiyonu yok. Ayrıca , o arka kapak çok kolay çıkıyor. Düştüğünde ayrılır gibi görünüyor. Madem koyacaklar, bari düzgün birşey verselermiş yanında. 

 
Yine kutudan ekran koruyucu çıkıyor. Gorilla Glass 3 olduğu düşünürse, benim için gerek yok. Yıllardır telefonları bu tip korumalar olmadan kullanırım. Çizilen olmadı.
Bu sefer Nillkin flipCase aldım Aliexpress'ten. 
http://www.nillkin.com/english/proshow.asp?mid=2&sid=0&tid=0&cid=1&scid=&id=5596&page=1
 
NFC desteği var. Şu anda pek kullanılmıyor herhalde ama bulunsun. 
 
Kameranın , düşük ışıkta performansından memnun kalmadım. Farklı ayarlarla denemeye devam edeceğim.  dual-LED (dual tone) flash var özellikler arasında.
 
Rocket Charge özelliği var yazıyor. 10 dakikada , 10 saatlik kullanım sunuyormuş.
 
1140₺ a ne almış olduk , ona bakarsak. 
-5.5' 1080p ekran
-Qualcomm 615 işlemci
-Parmakizi okuyu
-32gb, 2gb ram
-BT4.1, NFC 
-Kaliteli üretim.
-Sdcard desteği. 
-iki simcard takılabiliyor.
 
Forumda bir kullanıcı Lenovo servisi ile tecrübesinin çok iyi olduğunu yazmış. Bu da bir avantaj demek ki . 
 
1300-1500 ₺ aralığındaki diğer telefonlara göre avantajlı görünüyor benim için. Mate 7 bulunsa iyi olurdu. Android 6.0 alacağı söyleniyor .
Geçici telefon olarak almıştım ama telefonun fazla bir eksiği yok. Daha uzun süre de kullanılabilir. Pil ömrü önceliğiniz ise, bu model düşünülebilir.

Satmayacaktı

Aynen ben ordan denk getirdim ya zaten, son zamanlar debelendim durdum. Hatta son telefonu alcağım gün vibe p1 bi kafama kurcaladı, bahsini geçirmiştim. Sonra düşük ram ve işlemciden ötürü benim için biraz düşük kalınca caydım. Miui ve wp10 yönleri ağır bastı. Hayırlı olsun ama güzel telefon bence, incelemeni bekleriz kısa zamanda iyi günlerde kullan.

Ati kart hangi model?
 
9500 mü ne vardı, onu andırdı.

o baştaki harfleri "ı" yaparsan daha iyi olcak sanırım  )
 
neyse... şaka bi yana, win 10'da bu kadar dert edilen şey neymiş onu çok merak ettim. hiç öyle 7'ye 8'e falan döneyim gibi bir düşüncem olmadı kurduğumdan beri -ki 8.1 kullanmaya alışıp da en çok yadırgayanlardan biriydim win10 için, ona rağmen...

Braveheart 'ın çekildiği zamanda bilgisayar grafikleri yeterli noktaya gelmişti sanırım. Jurassic Park 1993 mesela. 
Şimdi önde 10 tane insan oluyor , arkaları bilgisayarda dolduruyorlar. Eskiden de şu matte paiting dedikleri yöntemle arkadaki insanların resimleri çiziliyormuş.
 
Şu çok ilginç . Ne yöntemler varmış. Bunları tasarlamak için iyi kafa yorulmuş.