Hamso

@Hamso şuan en son seri olan ryzen 3000 serisini çalıştırır. Ama bundan sonra gelecek olan 4000 serisi için bir şey diyemem. Bu önerdiğim işlemci 4c/4t. 2400g olan 4c/8t ama fiyati daha fazla. Siz ihtiyacınıza göre f/p'ı değerlendirin.

@Hamsohocam bende de vardı o ekran kartından oradan biliyorum. ?

@Hamso
https://www.akakce.com/siparis/?p=491718274&ref=akakce&v=1.8.8
 
https://www.akakce.com/anakart/en-ucuz-msi-b450-tomahawk-am4-ddr4-atx-fiyati,292682433.html
 
https://www.akakce.com/bellek/en-ucuz-corsair-vengeance-8-gb-3000mhz-ddr4-cmk8gx4m1d3000c16-fiyati,260974890.html
 
Üçü beraber 1400-1500 TL civarına geliyor. Üstelik işlemcinin içerisindeki GPU 5850'den çok daha iyi. DDR3 RAM ile 5850'yi 150 TL'ye bile satsanız kafa kafaya denk geliyor. 
 
Ayrıca bu anakart ile Ryzen 3000 serisini de kullanabilirsiniz.

Kaç para? 5-10 liraya satıyorsa değer. 2010'dan 2012 yılında yükselmiş olursunuz.

Arabadan memnunsanız kötü de, memnun değilseniz tekrar değiştirme, karar verme muhabbeti olacak. Genelde pert olunca da düşük fiyat biçerler, orada da pazarlık mevzuu olur.

Bir tanıdık için yaptırdığımızı tavsiye edeyim bende  
faturayı a4 e dik olacak şekilde 2ye veya 3e sığdırıp alanlardan cırt yırtılabılır şekil de lazer yazıcı ile çıktı alın, hem çok kibar duruyor(zarfın içine felan kut diye giriyor) hemde pratik.

Merhaba,
 
Elimdeki faturalar, böyle üstten ciltli bir kitap şeklinde ve hazır bir şablona sahip.
 
2 nüsha, üstteki ne yazınca alttaki ne kopyası çıkıyor.
 
Üsttekini müşteriye veriyorum, alttaki defterin içinde ciltte duruyor.
 
Bunu kalemle doldurmaktan gına geldi.
 
Ben bunları yırtıp yazıcıya koysam, cırt cırt yazsam, kopyayı bir kutuda biriktirip sonra onlar tel zımba yapsam.
 
1. Muhasebesel anlamda sorun olur mu sizce
2. Sablondaki adres yerini, ürün yerini, fiyat yerini iskalamadan hangi yazıcı ile yazabilirim.

Nokta vuruşlu için hazırlanmış birden fazla nüshası olan otokopili kağıtlara nokta vuruşlu yazıcı dışındaki yazıcılarla yazmak pek mümkün olmuyor kağıt daha ince olduğu için genelde sıkışıyor, yırtılıyor ya da yazıcı kağıdı besleme kısmından hiç çekmiyor.
Otokopili daha düz daha stabil çıktı sağlar yazıcısı uzun süre dayanır pek dert çıkarmaz (oki, epson, panasonic) , biraz pahalıdırlar. alacaksanız epson lx 350 tavsiye ederim.
Lazer yazıcılar için fatura bastırsanız bile kağıtları yazıcıya koy yazdır işi sorun olabiliyor, yazıcı yamuk alabiliyor birde ortak kullanılan bir yazıcı ise fatura koyup yanlışlıkla başka şeyler yazdırılması söz konusu olabiliyor.
Çok fatura kesiyorsanız nokta vuruşlu yazıcı tavsiye ederim.
Çok fatura kesmiyorsanız, elinizdeki nüshalar bittiğinde A4 isterseniz matbaa ona göre ayarlar, yalnız otokopi olmadığı için örneğin 4 nüsha fatura için 4 kere yazdırmak gerekebilir (bazı ön muhasebe programı dizaynında 4 tekrar işaretlenebiliyor, otomatik olarak fatura yazdırdığınız da 4 kez yazıyor.)
Ayrıca ön muhasebe programı ile detaylı takip yapmasanız da ucuz yada ücretsiz bir program kullanırsanız her seferinde dizayn işleri, müşteri adı adresi stok adı gibi şeyleri tekrar yazmakla uğraşmazsınız, epey vakit kazandırır.

Elinizdeki faturalarla normal yazıcıdan çıktı alamazsınız, alttaki nüshaya geçmeyecektir (öyle biliyorum). Nokta vuruşlu yazıcı da olmaz çünkü form besleme yapmanız lazım ya da elle yapacaksınız o işi, doldurmak daha kolay olabilir veya daha basit bir yöntemi varsa bilemiyorum.
 
Elinizdeki faturalar bitince
 
1- Nokta vuruşlu, form beslemeye uygun fatura bastırabilir
2- Direk lazer yazıcıya uygun, tercih edilen boyutta fatura bastırabilir (genelde bu tercih ediliyor)
3- E-Arşiv seçeneğini düşünebilirsiniz ama size uymaz, astarı yüzünü geçer...
 
Faturalar bitmeden yeni seriden devam edilebiliyor sanırım fakat mevzuat kısmını tam bilemiyorum, fatura sayısı çoksa maliyetli olabilir...
 
Her durumda bir muhasebe programı ihtiyacı olacaktır.

Larian hakkını vererek yapabilirse efsane olur.
 
 

araba temizliği konusunda takıntılıyım; havalar güzelse mutlaka su lekesi bile kalmayacak derece yıkayıp parlatırım aracı. tüm malzemeler elimde mevcut, karcher basınçlı su makinesi, deterjan püskürtücü ucu, her türlü parlatıcı, cila, temizleyici vs.
 
özellikle iç temizlik hakkında kimsenin bilmediği bir püf noktayı paylaşayım; kesinlikle parlatıcı falan kullanmayın döşemeyi rezil ediyorsunuz. aracınızın fabrikadan çıktığı tertemiz ve mat haline dönmesini istiyorsanız arap sabunu kullanacaksınız. ben kendi arabamda geçen sene keşfedip kullandım, çıkan pisliğe inanamazsınız. simsiyah kustu resmen. o kadar güzel ve temiz oldu ki aklım durdu. deri koltukları da aynı şekilde arap sabunuyla köpürterek temizledim. gören bir kaç kişi aracın içini yeniden mi kaplattın vs. gibi sorular sordular, gerçekten 0 haline yakın oldu 20 senelik araba.
 
kapı & kaput & bagaj fitilleri için ise vazelin'den başka bir şeye gerek yok. ŞOK'tan 1 kutu vazelin alın aracın üzerinde ne kadar fitil varsa sürün, 1-2 günde tamamen çekiyor ve yumuşacık oluyor. 10 sene daha ellemeye gerek yok.

Corsair sabre rgb aldım, güzel hafif şık ustundeki materyal hos kaymaz bir yapısı var.

Lemfo Y8 saat aldım.Halı sahada takmak için..
https://tr.aliexpress.com/i/32963017844.html

https://www.youtube.com/watch?time_continue=1&v=SVRLrJVuWM4

 
Hayırlı olsun. Ufak bir hatırlatma: Amazon.de'nin verdiği garanti ürün bazında değil kullanıcı hesabı bazında; yani garantiden sadece siparişi veren kişinin hesabından başvuru yapılırsa faydalanılabiliyor. Bu yüzden kartı aldığınız kişinin tutumu ve iyiniyetli olması çok önemli. Kartta herhangi bir sıkıntı olursa bu kişi üzerinden başvuru-gönderim yapılmalı. Olası bir değişim / para iadesi durumunda da yeni ürün bu şahsa gönderilir, para iadesi şahsın kredi kartına yapılır.

neredeyse 1 ayın sonunda şanzıman maceramı da kapatmış oldum...
 
ilk olarak şanzıman dağıtıldı ve daha önce yapan atco'nun aslında hiç bi skim yapmadığını gördük. şanzıman içinde değişen fazla parça yoktur, mekaniğe bir şey olmaz zaten. aşınan ve eskiyen şeyler contaları (o-ring) ve balatalarıdır. bi de türbün işte (tork konvertörü)
 
o-ringlere baktık hepsi taş gibi çıktı, 20 senelik resmen. hiç biri değiştirilmemiş. balatalara baktık, bir kaç tanesi değiştirilmiş onlar da ZF marka değil başka bir marka koymuşlar. türbün desen ne yapmışlar bilmiyorum, içini açıp bakan türbüncü (çok tanınmış ve dürüst biridir, bostancı sanayide zülfü diye biri) kötü durumda yenilememiz lazım deyip sonnax marka güçlendirilmiş balatalar ile yeniledi. o.ç. atco tamir kitlerini alıp bunların hepsini güyya yapmıştı 2 sene önce.
 
velhasıl kelam, şanzıman takıldı verildi, taktım laptopu teste çıktım sıcaklık kontrolü için. ilk dikkatimi çeken şey sıcaklığın çok yavaş artıyor olması oldu. eskiden şanzıman içinde neler yaşıyodu bilmiyorum ama şu ankinden 2 kat daha hızlı artardı sıcaklık cold starttan itibaren. muhtemelen o-ringlerin eskiliğinden ötürü basınçlı sıcak yağı tutamayıp salıyordu + türbün daha çok kaydığı için sıcaklık yaratıyordu. neyse, sıcaklık yavaş artmasına yavaş artıyordu ama yine de sanki hiç soğutması yokmuş gibi stabil bi şekilde sürekli artarak devam etti, 30dk'nın sonunda 130c sıcaklığa ulaşıp her türlü küfürü saydırarak kapadım kontağı...
 
günler süren kafayı sıyırma seansı ve bu sorun neyden kaynaklı olabilir konulu araştırmamdan sonra ana motor radyatörümün tıkalı olabileceğini düşündüm. (benim araçta motor ve şanzıman aynı radyatörden soğuyor) radyatörün üstünden motor soğur, alt kısmından şanzıman. radyatörün en son ne zaman değiştiğini bilmiyorum alırken üzerinde gelmişti muhtemelen çok eski, biriken tüm pislik alt kısma birikip şanzımanı soğutan kısmı etkiliyor olabilir dedim ve yeni sıcak iklim radyatörü sipariş verdim. standart radyatör 10lt kadar su alırken, sıcak iklim versiyonu 15lt alıyor ve içinde daha geniş soğutma yolları var. aşağı yukarı 1.5x soğutma kapasitesi var. her neyse, bu da takıldı araca, yine teste çıktım ve yine düzelmediğini gördüm. sinirden kafamdan ateş çıkıyodu artık  ha radyatörü boşuna mı aldım? hayır. takan usta eskisini sökerken rezil durumda olduğunu söyledi, altından hep kireçli bembeyaz pis pis şeyler akmış. içi kim bilir ne halde.
 
şanzıman soğutma sistemi 3 parçadan oluşuyor (şanzımanın kendisini de sayarsak 4) bunlardan 2si halledildi. şanzıman tamamen revizeli, radyatör de yepyeni. geriye 2 parça kaldı, eşanjör ve şanzıman termostatı. düşünüyorum, eşanjörü zaten arabayı aldığımda değiştirmiştim. termostatı da geçen sene değiştirmiştim. bu parçalardan olabileceğine ihtimal vermiyorum. ama yine de kafaya koydum bakılacak. termostat çıkarıldı bakıldı, tam bir çöp... 1 sene kadar sadece su ile kullanmıştım aracı antifriz koyulmadı hiç, muhtemelen onun kirecinden ötürü her tarafı kireç kaplanmış hatta çürümüş, içinden bi parçası koptu falan. oha dedim. eşanjöre bakıldı, görünürde hiç bişey yok tertemiz. ama dedim bu kadar kireç çıktıysa diğer parçalardan bunun içindeki gözenekler de kesin tıkanmıştır. gözü karartıp gittim iki parçayı da yenisini alıp taktım ve mutlu sonla bitti. soğutma sistemindeki tüm her şey çöp olmuş haberim yokmuş 
 
şanzıman revizyonundan sonra araç bariz şekilde yere daha iyi güç aktarıyor. eskiden muhtemelen kaçırdığı için tam güç veremiyordu yere. eskiden 1. viteste gazı kökleyince sürekli esp ışığı yanardı, şimdi 2. viteste dahi esp ışığı nerdeyse sönmüyo 3e atana kadar sürekli patinajda. lastikler ısınana kadar tabi. ısındıktan sonra 2de de bırakmıyor, koltuğa yapıştırıyor.

bu yapılan işlemden sonra bir tık iyileşmişti şanzıman ama sorun o değilmiş. kış boyunca hava soğuk olduğundan çok sorun olmadı ama zorlaya zorlaya içinde hangi contaları patlattım bilmiyorum, artık hava 20c olsa bile 1 saatlik yola gidince (rampa olmasa bile ve pek zorlamasam bile) hemen hararet ve vuruntu yapıyor şanzıman, yarrayering oldu...
 
atco'ya verdikten sonra geçen 2 senede şanzımanın içi ve çalışma mantığı vs. hk bilgim kat kat arttı, atco'nun nasıl bir o.ç. olduğu hakkındaki duyumlarım da baya arttı sağdan soldan oraya yaptıranlardan. değiştirmeleri gereken contaları aslında değiştirmemeleri eskileri bırakmaları, türbün'ü 0'dan yapmak yerine üstüne balata yapıştırmaları (sürtünme ve sıcaklık yaratıyor) gibi gibi...
 
bu sefer işi şansa bırakmayıp, tüm revize kitini (conta, piston vs) hatta daha da fazlasını kendim isviçreden getirttim. geçen hafta şanzıman işçiliğine gözüm kapalı güvendiğim ustama bıraktım aracı. yine indirilip dağıtılacak koca şanzıman. içinden ne saçmalıklar çıkacak merakla bekliyorum.
 
keşke daha önce bu adamı tanısaydım da buna verseydim. en çok sinirime dokunan şey zaten yaptırmış olduğum şeyleri doğru yapılamadığı için tekrar yaptırmam. tamamen para israfı, sinir stres. bu adamın en iyi özelliği yaptığı işi sahiplenmesi. yaptıktan sonra bir sorun çıktığında diğerleri gibi tekrar para istemiyor. benim hatam diyip komple dağıtıp yeni baştan yapıyor tek kuruş istemeden.

Turuncu yerden EVGA GTX 1080 FTW aldım. 
 

Bu forumda bu olayın sonunun buraya geleceği zaten daha önce söylenmişti. Artık %18-20 denen oranın yavaş yavaş %30, %50, %100 olarak arttırıldığını göreceğiz.

Elimdeki tablete takas düşünür müsün, bisiklet var dediler. 1000TL değer biçmiş.
Foto rica ettim,

Sele konusunu fazla takma hocam bir süre sonra iron ass olacaksın alışman lazım..

İkinci al arayın komik fiyatlı şeyler oluyor çoğu insan gaza gelip alıyor 2 kere binip yok fiyata satıyor çünkü.. 

Migros'larda Turmepa'nın ağır yağ sökücüleri satılıyor. Portakal özütünden imal edilmiş ve doğada %100 çözülebilen, çevre dostu bir ürün. 5-10 lt. kadar alıp son temizlik için kullanabilirsin.

Tahminimce gliserin içeren temizleyiciler (bulaşık jeli) iyi gelecektir.

Hayırlı işler, bol kazançlar diyelim o halde
 
Bende geçen hafta Mi band 3 aldım. Arkadaşta mi band 2 vardı, benimde ilgimi çekiyodu adım takibi olayı, günlük ortalama en kötü 10000 i tutturmak için biraz teşvikte ettirmiş oluyor bahaneyle. Masabaşı iş dolayısıyla günüm ağır aksak geçiyor genelde, boş kaldıkça işte volta atmaya gayret ediyorum tempolu tempolu tabi o çok bir iş değilde hareketsizliktense iyidir. İşe artık kesinlikle arabayla gidip gelmiyorum, park ya da sahil yürüyüşü yapıyorum falan bahane oldu epey. Nabız ölçüm olayı güzel, egzersiz modunda güncellenerek ölçüm falan yapıyor takip için. Çok keşfetmedim aslında da mi fit uygulamasında da uyku takibiyle ilgili birşeyler yapıyor derin uyku hafif uyku uyanık kalma süresi gibi bişiler.

Egzotiklerin alayı öyle, konfor filan aramayacaksın.
 
Bu egzotiklerin en ikonik komikliklerinden birisi Countach mesela: