TiesTorN

26 minutes ago, pentaman said:

Geçenlerde hanım da sinir olmuş, saçma sapan kişilerle muhatap olduğu için, ben neden akaryakıt istasyonuna gidiyorum diye söyleniyordu. Muhtemelen onun da elektriklisine geçeceğiz. 

bu ne demek yahu  63 yaşındaki annem sürekli gidip kendi benzin alıyor bir kere şikayet ettiğini duymadım.

niyetim rencide etmek değil ama gerçekten komik geldi...

ben aliexpress'ten almıştım, uğraşacak bir şey de yok en geç 1 ayda geliyor kapınıza kadar.

aliexpress'in tek dezavantajı süre. o kadar beklemek istemeyebilirsiniz. ama fiyat daha uygun olur ve tr'de bulunamayacak daha uzun ömürlü ve hissiyatı daha farklı olan switchleri bulursunuz. ben mesela sol click için aşağıdaki ürünü aldım;

https://www.aliexpress.com/item/4001353071369.html

standart omron'ların ömrü 10 milyon clicktir, uzun ömürlü omron'lar 20 milyondur, bu ise 60 milyon ile 3'e katlıyor. hem de omron'a göre bir tık daha serttir, tıklarken çatır çutur ses çıkarıyor benim hoşuma gidiyor

bir de yanına 2 tane şundan aldım;

https://www.aliexpress.com/item/1005002247081277.html

bunlar 80 milyonluk switchler. hissiyat olarak omron ile aynı olduğu söyleniyor yani sert değil. ben daha kullanmadım yedek olarak duruyorlar.

not: şimdi baktım tr'de de satan yerler türemiş gibi bu markaları.

şahsen ben olsam (ki zaten öyle yaptım) switch yenilerken -en azından sol click için- en uzun ömürlü switchlerden takmaya çalışırdım bir daha uğraşmamak için.

motor son zamanlarda (bir kaç aydır) çok zayıf marş basmaya başlamıştı. uzun zamandır nispeten zayıftı ama son zamanlarda boku çıkmıştı artık. hele soğuk havalarda, akü de yatmaktan ötürü biraz zayıflamışsa soğuk marşlarda o kadar yavaş marş basıyordu ki elimle çevirsem daha hızlı döner yani.

3 olasılık vardı; zayıf akü, marş motoruna giden kablonun oksitten ötürü direncinin artmış olması veya marş motoru kömürlerinin artık bitmiş olması. aracın 284k km'de olması dolayısıyla zaten marş motorunun elinin kulağında olduğunu tahmin ediyordum artık. çok kafaya takmadım bakarız bir ara dedim hep.

arabayı salı günü hidrolik hortumlarından birinin değişmesi için tamircime bırakmıştım, dün telefon geldi -biraz da stresli bir ses tonu ile- "abi senin araç marş basmıyor, tık diye kaldı. marş motorun gitti galiba" dediler. benden acaip bir tepki bekliyorlar tabi siz bozdunuz falan dememi... dedim ki "hadi ya iyi bari sizdeyken olmuş.. bekliyordum zaten böyle bir şey." acaip rahatladılar  "abi işten anlayan adam bir başka oluyor ya gereksiz stres yaptık burda" falan dediler. her neyse. ama gerçekten iyi oldu yani, garajdayken bozulsa ne bok yiyeceğim? olabilecek en iyi yerde hakkın rahmetine kavuşmuş.

neyse, ben zaten arabayı aldığımdan beri marş motorunun bozulacağını tahmin ettiğim için ve orjinal marş solenoid'inin de TR'de bulunmadığını bildiğim için bir kaç sene önce yurtdışından kampanyalı bulup çöp parasına getirtmiştim. yıllardır rafta yatıyordu, kısmet düneymiş. kömür her yerde bulunuyor o sorun değil ama bu bulunmuyor. standardı bulunuyor ama bendeki sadece 540'a özel olan otomatik (bas bırak) marş solenoidi olduğu için bulunmuyor. zaten bulamayanlar standardı takıyorlar o zaman da otomatik özelliği gidiyor. tofaş gibi anahtarı basılı tutarak çalıştırıyorsun. ne anladım o işten.

sanayide bu parçaya marş taşşağı diyorlar hemen ustamı tekrar aradım ve eğer marş taşşağında sorun varsa boşuna aramamalarını bende sıfır olduğunu söyledim. tamam dedi kapadı, yarım saat sonra tekrar telefon geldi "evet abi taşşak da bozulmak üzereymiş getirebilir misin" dedi. atladım kartala götürdüm, sıfır kutuyu açıp çıkardılar parçayı... bir parçaya baktılar bir bana, abi sen çatlaksın dediler evet dedim çatlak olmasam bu kadar orjinal kalır mı bu araba?

değişen parçalar şunlar;

çıkan kömür yatağı (kömürler bitmiş ve uçları parçalanmış, bu kadar dayanması bile mucize)

bu da bahsettiğim solenoid;

marş motorunun komple halini nedense çekmedim ama baya büyük. normal araçların 2 katı boyunda falan.

işlem bittikten sonra arabaya takıldı, usta kontak başına geçti. nasıl basıcak diye merakla dinliyorum. kontağı çevirdi, araç öyle bir marş bastı ki ağzım kulaklarıma vardı  aldığım günden beri bu kadar hızlı basmamıştı hiç. ışık hızında bastı resmen. tamam dedim demek ki başından beri derdi buymuş bunun. bir sorunun daha üstü çizildi.

o sorunun win11 ile ilgili olduğuna emin misin? ben kaç tane fullscreen oyun açtım öyle desktop çözünürlüğünden farklı olan, bir sorun yaşamadım.

@Atrin

bu konu hakkında daha önce burda da yazmıştım... yağ değişiminde süre olayı hikaye.

google bu konuda 2'ye bölünmüş değil aslında. bir tarafta yağ üreticileri ve servislerin tavsiyeleri var ki bunlar genelde yağın max 1 senede değişmesi üzerine kurulu. bu süreyi 6 aya kadar düşürenler bile var. bunun tek sebebi para kazanmak. teknik olarak hiç bir dayanakları yok, bahsettikleri gerekçeler palavradan ibaret.

diğer tarafta ise bu konu hakkında tarafsız ve bağımsız kişilerin yaptığı testleri ve tecrübeleri okursanız yağ değişiminde süre diye bir şeyin olmadığını göreceksiniz.

yağda oluşabilecek tek negatif durum araç uzun süre kullanılmadığında yağın içinde biriken nemdir ve enjektörlerden içine damlayan yakıttır. ama bu kalıcı bir şey midir? hayır. aracı çıkarıp 1-2 saat sürdüğünüzde yağ zaten 100c ve üstü sıcaklıklara erişiyor, içindeki nem ve yakıt ne varsa hepsi uçup gidiyor, geriye saf yağ kalıyor.

sürekli kendini temizleyen bir sistemi size sanki temizlenmiyormuş ve yağ çöp oluyormuş gibi lanse ediyorlar. kanmayın.

alakasız ama konu yağdan açıldığı için yazacağım, yağların raf ömrü diye bir şey de yoktur. 5 sene ömür olayı tamamen palavra, para kazanma üzerine kurulu bir yalan. uzun süre rafta bekleyen yağda olan tek şey katkı maddelerinin dibine çökmüş olmasıdır. kutuyu iyice çalkalayıp motora koyduğunuzda zaten tekrar birleşiyor o katkılar. eski tarihli ucuz yağ bulursanız alın geçin, düşünmenize gerek bile yok.

2 hours ago, Atrin said:

Son update'in verdiği gaz ve dlc paketi ile oyuna sıfırdan başladım. Gerçi DLC yi beleş verecez demişlerdi ama neyse. Düzelmiş tabi oyun baya ama AI çok iyi değil hala. DLC ye daha başlamadım. şu boks görevlerini yapamıyorum bir tek. skill falan da harcamadım boxa. var mı bunun bir taktiği. gelen geçen dövüyor. 

"gorilla arm" tak.

39 minutes ago, pentaman said:

Size çok daha net bir örnek vereyim, Google'da "alev alan araç 2024" diye bir arama yapın bakalım kaç tanesi elektrikli bu yananların. Benzincide patlayanı mı dersin, benzinciden çıkmadan patlayanı mı dersin, yolun ortasında motordan alevler çıkaranı mı dersin her türlüsü var. Sırasıyla Karaman, Antalya, Adıyaman Besni, Bursa, Ankara çıkıyor ilk sayfada, Daha Ocak ayının ilk 15 gününde yanan benzinli, dizel ve gazlı araç sayısı neredeyse 10 olmuş

o iş oran orantıya bakar... tr'deki elektrikli araç sayısı akaryakıtlı araç sayısının 1/20'si bile değil hala + olarak elektriklilerin hepsi hala nispeten yeni araçlar olduğu için sorun çıkma olasılıkları da daha düşük.

+ olarak o yangınların söndürülememesinin sebebide sönmediği için değil kimse yangın söndürücü taşımadığı için. lityumu denizin içine atsan yanmaya devam eder.

ben bu işin normalini söylüyorum, nerde o yazı bakayım da ne için diyormuş onu anlarız. sırf hızlı şarj olsun diye dereceyi ya da voltajı fazla toleranslı tutup ömürden feragat etmişlerdir belki.

15 minutes ago, stardust said:

sonuçta elektrikli araba alıp evde 11 ya da 22 kw AC şarj ile şarj etmeyip, dışarıda DC şarj ile şarj ederseniz yüksek ücret ödemek bir yana aracın pilini de çabuk öldürürsünüz. Ne kadar yavaş şarj, o kadar uzun ömür.

bu şehir efsanesi  lityumda izin verilen max voltajı geçmediğin sürece ve sıcaklık artmadığı sürece hızlı şarjın yavaş şarjdan bir farkı yok zarar olarak. ki koca firmalar zaten onun önlemini alıyorlardır, ısınmaya başlarsa şarjı yavaşlatır.

bu arada ticarethane elektriği eve göre aşırı pahalı, öyle %10-20 lik bir fark değil. bildiğin 2-3 katı falan.

21 hours ago, Hugh Bullet said:

Bu ne ya, orta çağ işkencesine benziyor.

 sesli güldüm...

o neymiş öyle hakkaten...

1 hour ago, JardeL said:

Gecen yolda gordum bunu, guzelim 5 serisi ne hale gelmis...

yeni 7 serisinden çok daha güzel bence... o ne öyle tam bir ucube.

muhtemelen 7'ye gelen ağır eleştiriler sonrası 5'in tasarımını değiştirdiler biraz, özellikle ön tarafı.

7 hours ago, SkyWarrior said:

Blue Shift ve Opfor un remakelerini bekliyorum aynı ekipten. Çalışıyorlar ancak epey zaman alıyor herhalde. Opfor özellikle süper olacak gibi. Black Mesa zaten mükemmeldi. 

evet ben de bekliyorum bunları yıllardır ama baya yavaş ilerliyorlar. blueshift yanlış hatırlamıyorsam chapter 5'e kadar ilerledi, opposing force'u bilmiyorum. black mesanın 15 yılda tam haline ulaştığı düşünülürse fazla heyecanlanmamak lazım

evet işsizliğe devam...

tekrar oynamak güzel oldu, özlemişim... daha önce de söyledim tekrar söylüyorum, mükemmel bir remake. hl1'in tadını iliklerinize kadar hissettiriyor.

bilinçli olmak lazım... sürdüğün araca göre değişir. altındaki aracın ne olduğunun farkında olmayan kekolardan geliyor başımıza ne geliyorsa. adam tofaş sürüyor 140-150 ile gitmeye çalışıyor... mal mısın birader. senin neyine o hızlar. ben tofaş ile 80-90'ı geçmiyorum.

bmw merso süren adamın da 100 km ile gitmesi saçma mesela. 140-150 gayet ideal bu araçlar için. daha üstü gereksiz zaten. ha 140-150 ile bir yere çarpsan muhtemelen yine geberirsin de, en azından bu araçlarda ani manevra ve fren yapabiliyorsun güvenli bir şekilde. tofaş gibi tenekelerde öyle bir şansın da yok.

amerika yolları bana hep tr'den daha güvensiz gelmiştir çünkü sabit ve yavaş bir hızla tren gibi gidince insanın uykusu geliyor. kaç defa uyuklamamak için kendimi zor tuttuğumu bilirim.

şu ötv denen illetten gına geldi be... hayatımızı zehir etmek için çıkarılmış bir vergi türü resmen her şeyin içinde.

17 minutes ago, Hugh Bullet said:

1974 President Nixon signs national speed limit into law

eh... 55 mph gibi saçma sapan hız limitlerinin böyle bir olaydan çıktığı belliydi zaten. aklı selim adam 55'le falan gidilmeyeceğini bilir o yollarda. amerikada yaşarken çok küfrettiğim yer olmuştu bu yola bu hız limiti koyulur mu ya ne alaka gibisinden... havaalanı gibi yol var, gittiğin hız 55-65 mph. saçmalık.

On 12/31/2023 at 4:33 PM, Najaz said:

300bin km'ye gelene kadar şanzıman yağını değil de aracı değiştirmek daha mantıklı olur sanki

avrupada yaşıyorsan dediğin mantıklı. tr'de 1 araba alabiliyorsan ölene kadar sürüyorsun zaten bu ekonomide, ne kadar iyi bakarsan o kadar karlı çıkarsın.

bu da canı gönülden sevdiğim oyunlardan biri olduğu için geri dönüp biraz achievement kasayım dedim, malum bu aralar işsizim evde...

https://steamcommunity.com/id/tiestorn/stats/1449560/achievements/

üst seviye hayatsızlık olanlar hariç yaptım 

aslında gereksiz bir iş gibi ama bu achiemevent kasma olayını şu yüzden seviyorum, hem oyunu tam anlamıyla bitirmişlik hissiyatı veriyor (parasının hakkını veriyor  ) hem de gerçekten achievementları tamamlarken oyundaki her etkileşimi vs. yapmanız gerektiği için iyice oyunun içine giriyorsunuz. tüm hikayeyi dinleyip görmediğiniz yerleri görüyorsunuz vs. o hoşuma gidiyor.

bu arada bu konuda hiç bahsi geçmemiş 2 tane ek dlc'si var bu oyunun, onlar da çok iyi. oynamayanlara tavsiye ederim. baştan savma dlc olsun işte kafasıyla yapılmamış. ana hikayeye güzel katkısı oluyor.

bir kaç gün sonraki edit: son 2 kalanı da yaptım, ağır hayatsızlık ama neyse artık  olan oldu... gönül rahatlığıyla silebilirim.

13 hours ago, Mr.Smith said:

şanzıman olayında o yağ bence değişecek. 200-300 bin km fln yağ dayanmaz gerçekçi olalım. bu fren hidroliği gibi değilki. dişliler ve balataların arasında dolanıp zorlanıyor. sıcaklığı baya bi yükselip soğuyor fln. şanzımancılar 50 - 60 bin km diyolar tam otomatiklere.

değişecek tabi ki... hiç yağı değişmeyen şanzıman 200k km gider ama ömrü orda son bulur. arabayı sıfır alıp bu km'leri görmeden satan adamların pek umrunda olmuyor tabi, sonraki sahipleri çekiyor ceremesini. halbuki düzenli yağı değiştirilen ve hararet görmeyen şanzıman rahat 500k km gidiyor.

not: tam otomatiklerden bahsediyorum. dsg gibi 100k da geberen şanzımanlara değişmiyorum hiç.

14 minutes ago, Najaz said:

Otomatik şanzımanlı araçlarda ise, tam kapalı sistem oldukları için şanzıman yağı sistemin ömrü boyunca kullanılabilir; değişime gerek yoktur.

evet fren hidroliği 2 yıldır, ama çok toleranslı bir değerdir. şahsi fikrim 4-5 yıldan önce değişmeye pek gerek yok.

trafik 20 yıldır fren hidroliği değişmemiş araba kaynıyor ve hepsi de durabiliyor sonuçta. hiç bir servis veya usta özellikle belirtmedikçe bu değişimi yapmadığı için maalesef durum bu.

1 hour ago, T800 said:

Plastik sağlam gibi de plastik enjeksiyon mu denilir, onun kalitesi iyi değil, dalga dalga izler var.

Yüzey görüntüsü homojen değil, kimi yerlerde ton dalgalanıyor.

evet abi bazı yerlerinde var öyle bir durum ama sadece görsel. elle falan bir şey hissedilmiyor.

eh öyle başa böyle tarak demişler... tr'yi 3. dünya ülkesi konumuna getirenler utansın.

sadece suzuki'nin değil başka markaların da benzer şeyler yaptığını düşünüyorum.

1 hour ago, pentaman said:

Ben kayınpeder ve kayınvalideye bozulan elektrikli süpürge yerine Beko'nun borusu katlanarak koltuk altına girebilen modelinden aldım. 6 aydır kullanıyorlar, çok mutlular, pille ilgili bir sorun yok, Beko servisinden isterseniz şu anda da yedek alabiliyorsunuz. Onlar çok memnun kalınca biz de yazlık eve bir tane aldık, biz de memnun kaldık. Benim elektrik süpürgesiyle ilgili görüşlerim çok net, bunlar sağa sola çarpıla çarpıla kırılan bozulan aletler, en çok dayananlar genelde en ucuz olan modelleri oluyor. Bizim işyeri ve ev için 4 tane yedek Beko'nun en ucuz normal elektrikli süpürgemiz var depoda (sanırım en son 700 TL gibi bir fiyata aldım dördünü de), işyerinde 2 tane bozuldu bugüne kadar 7 senede, her defasında direkt çöpe atıp yedekten aldığımızı kullanmaya başladık. Çok daha pratik ve ucuz bir yöntem, boşuna öyle çok para verip uğraşmayın diye bunları yazıyorum. Beko'nun ürünü 9 bin TL'ydi, bu Greenote 2750 TL. Dyson'dan bir tane alıp yedek parçayı Çin'den kovalayacağınıza 3 tane Beko veya 10 tane Greenote alıp kenara koyun, bozulup performansı azalanı direkt çöpe atın. Bir ömür boyu çözüm olur size.

dediğiniz şey "mercedes almayın onun yerine 5 tane tofaş alın yedeğe koyun, bozuldukça yenisine geçin nasıl olsa hepsi eskiyor" demeye benziyor

5 senede bir boruyu bir bataryayı değiştiremeyecek olanlar beko alsınlar bence de...  biz dyson ile mutluyuz.

not: 10. kattan aşağı falan atmadığınız sürece dyson'ı kıramazsınız. plastik kalitesi çok iyi, acaip sağlam.

41 minutes ago, Najaz said:

Ne olursa olsun, orijinal Dyson hortumun performansını veremez...

dyson hortumu alman için komple başlığı alman gerekiyor, ayrıca satılmıyor diye biliyorum. komple başlık 3000 tl. hortum 50 tl. 10 tane hortum alır yedeğe koyarım. ayrıca aliexpressten alınan bu tarz parçalar o kadar da kötü kalite olmuyor. orjinalinin en az yarısı kadar gider.