Mr.Smith

bu arada sentetik motor yaglari hk. ogrendiklerimi paylasayim belki %0,001 de olsa  isinize yarar
motor yaglari 5 sinifa ayriliyor: grup 1,2,3,4 ve 5
grup 1 ve 2 ucuz fiyatli ve hampetrolden uretilen mineral yaglar. sentetik degiller.
grup 3 ise en cok karmasa ve pazarlama hilelerinin dondugu grup. aslinda tamamen sentetik degil ama yaglama kapabilitesi bakimindan full sentetiklere yakin. buna ragmen "%100 sentetik" diye pazarlaniyorlar. shell'in dogalgazdan (GTL) urettigi helix serisi yaglarin bir kismi bu gruba giriyor mesela. bugun cogu modern araba grup yaglari kullaniyor. averaj bir surucu icin gayet yeterli.
grup 4 ise full sentetik. PAO (polyalphaolefin) bazli deniyor bu gruba. fiyat olarak bunlar digerlerine gore pahali yaglar. averaj bir surucu icin cok elzem degil ama olsa guzel olur grubu bu
grup 5 ise  fosfat ester, polyalkylene glycol (PAG), polyolester kullanilan bir ust grup. fiyatlar oldukca kazik olup bu gruptaki yaglar averaj araci olan birisi icin pek bir anlam ifade etmiyor. ekstrem sartlarda zorlanan motorlar (mesela yaris) icin bu gruptan yaglar kullaniliyor. mesela motul'un 300v serisi bu gruptan yag muhteva ediyor. 10w-60 falan gibi abarti bir viskozite degeri var haliyle
 
bir de soyle birsey var: piyasada satilan yaglarin cogu harman. "x-bazli" ama karisim orani ne kadar bilmek guc (data sheetlerde yazmiyor). mesela shell'in helix'i "GTL-bazli" ama ne kadarinda var? ayni sey castrol edge 0w-30 c3 icin gecerli. "PAO-bazli" ama ne kadari? bazdan ziyade yagin nihai performansi onemli. 
 
bi de su kiyas tablosunu asagi birakarak kacizliyorum
 

 
 
 
 

arkadaş karavan almış. çeki demiri yaptıracak. detayları öğrenebilirsem yazarım . sadece ayaküastü ne kadar diye sordum. totalde 1500 fln dedi. muayene dahil. çok ayrıntıya giremedim. lineya yaptıracak bizimki.

yersen...

Cibuti'de biri şöyle demiş.
Hiçbir şey yapılmasa daha iyi , çünkü her yapılan şey birilerine rant sağlamak üzerine kurulu , o rantı da vergi olarak biz ödüyoruz.
Cibuti'de işler iyi gitmiyor demek.

önceki sayfada tofaş, reno broadway falan derken neden öyle dediğimi daha iyi anlamışsındır  piyasa uçtu.

Bu arada 2.el piyayası pilota bağlamış. 
Hanım 'a küçük bir araba bakalım dedik , vay anam vay. 6 ay önce 35TL olanlar 50TL olmuş . Etmediğim küfür kalmadı , hergün sahibinden sitesine bakmaktan , markaların 2.el sitelerine bakmaktan öğk geldi.
Birkaç arabaya baktım leşş. Bayan 'dan araba almayın abi , rezillik ötesi hepsi. Tek bildikleri çalıştır gideceğin yere git, bakım makım temizlik hak getire. Dün bi tane Toyota Yaris geldi ustamda buluştuk , kadın arabanın bakımını opet 'de yaptıyomuş , işte yağ ve filtre falan diyorlar yapıyorlar dedi.   İçimden " Bir insan ne kadar daha gerizekalı olabilir yarışması galiba " diye geçirdim.  Opet ne?  Filtre ne takıyor hangi moktan yağı koyuyor , tee Dünya 'dan haberi yok. " Tamam size iyi günler" diyip yolladım zaten araba yağ yakıyordu daha 122bin km 'de.
Başka araçlarda da sağı solu vuruk kırık içi leş direksiyon soyulmuş , yahu arkadaşım hiç mi bakmıyorsun bindiğin araca , eşek olsa ayda bir yıkarsın hayvanı.
Asabım çok bozuk bu konuda çok. 

Türkiye'nin öncelikli ihtiyacı olan çok aşırı ar-ge masrafı içermeyen, ar-ge'nin insan olduğu yazılım gibi sektörlerde istihdam sağlayacak ve beyin göçünü önleyecek projelere ihtiyaç varken bir araba ısrarı neden anlamak gerçekten güç. Önceki araca verilen milyonlarca euro ne oldu kimsenin ağzını bıçak açmıyor. Sosyal medya üzerinde herkes ağız birliği etmişçesine "haklarını verelim, güzel proje vs." gibi beylik laflar ediyor. Proje güzel de bunun bize geri dönüşü nasıl olacak düşünen hiç yok, bu proje sonunda elde edilmesi beklenen gelir nedir ? Kaç senede harcanan parayı amorti edecek ? Bu sorular hep havada. Varsa yoksa araba şöyle güzel böyle güzel. Erken seçim havası esiyor ülkede yine, 3 gün sonra yerli uçak haberi de çıkacak muhtemelen. Belli ki 2020'de bir seçim geliyor.

Sosyal medya çıldırmış durumda, her mecrada millet orgazmik bir şekilde yerli otomobil güzellemesi yapıyor. Araba piyasaya çıksa tekerleğinin jant civatasına parası yetmeyecek tipler gaza geliyorlar yerli araba diye. Millet ne ezikmiş ya bir otomobil bile üretemiyoruz diye, tamam gaza gelin sevinin de ortada dandirik bir prototipten başka birşey yok. Daha ortada fabrikası bile yok, yukarıda Najaz'ın fotosunu koyduğu gibi büyük girişimcimiz Fadıl Beyefendi'de prototip yaptırıp açılış yapmıştı. Hikaye çok benzer geliyor.

ne demis ecnebi? "don't believe the hype"
bunu oyunlardan cok guzel biliyoruz (Daikatana'dan baslayip No Man's Sky'a giden bir silsile var)
arabayi uretsinler, insanlar satin alip sursunler o zaman gorecez ak gotu kara gotu. 
sahsi fikrim agir bir sicis olacagi yonunde. 
neoliberal gibi konusmak istemiyorum ama turkiye'de devlet eliyle pohpohlanmis ne basarili oldu ki?! hele ki su zamanda hersey icini bosaltma ve rant uzerine.

Öyle bir tantana yapılıyorki, bu arabayı hadi ürettin, bu paralara yerli piyasaya nasıl satacaksın? Dışarıya satacağız diye bir hedefiniz varsa daha adı sanı duyulmamış bir markanın ilk modelini hangi ülke alır? Atıyorum bir yanda Audi Electroking, bir yanda Togg Şokçu Fatih 1453 Sedan 8 kapı : ) Hangisini alır Avrupa'lı arkadaş. Bu gazla verirsiniz Zİraatten senelik %2,5 faizle kredi, kimseninde gıkı çıkmaz vatan haini ilan edilmek var sonuçta, zaten devletin 30.000 alım garantisi de yapılmış, iyi valla. Arabayı italyana tasarlattır, fabrikayı almana kurdurt, üretimi japona yaptır, proje batarsa görev zararı diye vergiyle vatandaşa yüklersin. Başarılı olursa da onlar konuşur, biz yaparız diye caka satarsın.
Kağıdını bile üretemeyen bir ülke haline geldik, şeker fabrikaları peşkeş çekildi ve kapandı. Zaten az olan sanayi üretimi artık kan ağlıyor ve bir bir batıyor. Bu ortamda biz yerli otomobil yapıyoruz diye hava atarsanız kusura bakmayın ben o gaza gelen kısımdan olmayacağım.

Açıkçası elektrikli motor yapacak kadar ileri görüşlülük beklemiyordum.

Sorun araçta değil, sanki araba icat etmiş gibi , 0 dan hepsini kendileri yapmış gibi tanıtılmaya çalışılmasında. 

Sonunda izmir batı lastiğe gidip lastikleri aldım. Araç VW Golf 1.4 TSi idi. Alındığında üzerinde Hankook Ventus S1 Evo 2 vardı. Satıcı yine aynı lastiğin Evo 3 olan modelini önerdi. Continental'de satıyorlardı onuda sordum ama yanakları hankook kadar dayanıklı değil dedi. Arabayıda benden başka eşim ve kayınpeder falanda kullanıyor arada o yüzden hankook'a karar verdim. Continental Premium Contact 6 serisi 525 TL idi 225/45/R17 boyutlar için. Hankook Ventus S1 Evo 3 425 TL ve 4 lastik alınca 1 yıl yol yardımı + Opet'ten 100TL benzin hediyesi vardı. 1700 yerine esasında 1600TL ye gelmiş oldu. Lastiğin etiketleri: Yakıt Ekonomisi (C), Yağmurlu hava (A) ve ses seviyesi 72db. 

5 yaşında araba 128 binnira.
Piyasa uçmuş ( sıfır fiyatlar da çok yüksek)

Amerika'da yer alan kullanıcıların oluşturduğu forumları kurcaladım bir süredir.

Kışlık lastik ama asfalt kullanımına yönelik şeklinde ki şikayetim oralarda lastik üzerinde 'P' yada 'LT' olarak indekslenerek kullanıcıya belirtildiğini öğrendim.
P, passanger çar
LT, ligth truck manasına geliyor ve LT olanlar daha agresiv kullanıma yönelik tasarlanan lastiklerde yer alıyor.

Sonuç olarak kışlık lastik minimumunda yer alan standartlara uyan lastiklere 3 zirveli tepecik ve içerisinde kar tanesi yer alan bir sembol koyabilme akreditasyonu veriliyor.
three peak mountain snowflake

Hem LT olup hem bu sembole sahip bazı markalar öğrendim bu forumlardan. Birçok LT lastikte M+S bulunuyor ama bu kar taneli tepeler her lastikte yok.

Türkiye'de LT lastikler, XL olarak extra load şeklinde isaretleniyor.

Kullandığım Lassa Competus da XL ve ayrıca M+S özellikli ancak 3 tepeli dağ sertifikası yok. Kışlık olanda da XL izelligi yok, asfalta yönelik bir dış yapısı var.

Neyse, bu Amerikalıların forumlarında yer alan lastiklere örnek verecek olursak,
Pirelli scorpion are plus
General grabber AT3
Bf Goodrich bazı modelleri,
Vs var idi.

Ben tercihimi general grabber AT3 yönünde kullandim, zira Avrupa'da Continental tarafından bir lowcost countryde üretiliyor ve fiyat anlamında Türkiye'de aradan siyrliyor. Birçok Amerikan forumunda da iyi notlar almış.

Rio bendede vardi gecen sene hatta sizinle konusmustuk üzerinde. Ben rio yu km cok yuksek oldugundan sattim. Incik boncuk cok masrafi vardi. Bide sag yani surtunce gidici oldu. Ama cekisi harika idi. Kullandigim en güçlü motordu. Sonra model yükseltelim benzinli olsun dedik. Egea baktik ama o paralara herkesin ortak fikri yazik gunah dediler. Zaten 1.5 dizelden sonra atm. Benzinli neye geçsen ağır gelecek.
 
Ben olsam sportage düşünmem.  Nerdeyse iyi yorum yok aracla ilgili. Bide yakit evlere şenlik.  10 lt benzin günümüzde üzer artık. Hele 5 lt mazottan sonra.
 
Yine dizel bakındım ve 1.6 hdi c5 aldim. Riodan sonra biraz buyuk oldu ama. En azından dolu 6lt mazotla gezebiliyor ve ucuz. Rampalarda üzmüyor. Ayrica konforda iyi geldi riodan sonra. 
 
Bence 1.5 dizel riodan sonra 1.6 gitmeyen ve yakan sportage üzecek gibi

 
Hocam selamlar , uzunca bir süredir bisiklet dünyasıyla yakından ilgiliyim. 2 sene önce  Salcano City Sport 40 şehir bisikletiyle başladığım bu hobiye bu yıl o bisikletimi satarak  Triban 500 başlangıç yol bisikletiyle devam ediyorum ki daha yeni aldım . Şehir bisikletinin hantallığından sonra daha akıcı ve hızlı bir bisiklet istediğime karar verdim ve kararımdan memnunum.
 
Burada önemli olan ne amaçla süreceksiniz önce buna karar verin.  Bildiğiniz gibi  MTB , Şehir/Hibrit bisiklet ve Yol bisikleti olarak 3 ana kola ayrılabilir bisiklet türleri.
 
Daha çok şehirde sürecek ve dağa taşa gitmeyecekseniz sıklıkla , MTB almayın derim.
www.bisikletforum.com  sitesine göz atmanızı da tavsiye ederim.
 
Edit1.  Alabileceğiniz en iyi bisikleti almanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Bütçenizi zorlayın mümkünse , zira sonrasında mutlaka yetmeyip 'keşke' biraz daha koyup şu marka/modeli alsaydım diyeceksiniz. Acele etmeyin ve mutlaka boyunuza göre kadro boyunu en uygun olanını seçin. Bu iş aslında ciddi bilimsel birşey şakası yok . Spor yapayım derken zamanla sakatlıklar çıkmasın. İstanbuldaysanız mutlaka BikeFit yaptırın , benim Antalya'da böyle şansım olsa hiç durmazdım.

Hem Ümit hem Kron bisikletlerin kadro üretim kaliteleriyle ilgili sıkıntıları var. Mümkünse bütçeyi biraz daha arttırıp, Accell Bisiklet'in Manisa'da üretimini yaptığı Bianchi, Carrraro gibi markalara yönelmek daha mantıklı olur.

Raylı sistem işi biraz zor. Öncelikle madenler sürekli kazildigi için sürekli şekil değistiriyor. Her seferinde rayları taşımak sıkıntı olacaktır. Ayrıca raylı sistemler genelde eğer bir kablo ile cekilmiyorlarsa rampa tirmanamiyorlar.
 
Bu makineler bir nevi para basma makinesi ve  çalıştıkları her dakika şirketine para kazandırıyorken durdukları her saniye ki buna yakıt almak da dahil şirketler için kayıp demek. Tabii ki pahalı oyuncaklar ama kazandırdıkları düşünüldüğünde maliyeti pek önemli değil. Çalışırlarsa maliyetlerini fazlasıyla karşılıyorlar. Tabi bataryaların bir süre sonra yenilenmesi gerekiyor ama bataryalar hem geri dönüştürülebilen bir şey hem de elektrikli araçlarda hareketli oynar parça sayısı çok az. Oynar parçanın az olması demek bakım ve arızaların daha az olması demek.
 

Kusura bakmasin

açıkçası o kadar hızlı oldu ki, daha sen yorum yapamadan ben kargoya verdim bile
 
@Najaz

Bizim revirde omron görünce bende ondan almıştım.  Arada tansiyon takibi gerekince kullaniyorum. Hafizali sanirim. Modeline bakar yazarim. 3yil fln oldu sıkıntı çıkarmadı. 

Aslında her ikisi de çok pahalı , sözüm ona troller Avrupa 'da daha pahalı gerzekliğini dile getirdiklerinde kafalarının şarj etmediği gerçekliği ortada.
 
Adamlarım Euro bazında aldığı maaş hatta asgari ücret çok iyi yerlerde. Hollanda 'da 1 depo 40LT benzini bir çalışma arkadaşım 63,5€ ya doldurdu. TL 'ye çevirirsen 380TL diyelim ortalama. Evet yüksek gibi de adamın kazancı 3.000€ (yani 18.000TL)  sen burda kaça dolduruyorsun ?  40LT depo x 6,5TL = 260TL  (yani 43€ civarı) . Kazancın nedir aynı pozisyonda ?  Ortalama 6.000TL .  ( 1.000€) 
 
Bu matematiğe göre ordaki vatandaş depoyu 1.000TL gibi rakama dolduruyor olsaydı kafa kafayaydık.
 
Olması gereken benzinle mazot  2.5TL 'dir. O zaman satar direkt benzinli alırdım , verirdim ayarı  

oradaki ücret oranlarına bi girersen bi daha çıkamazsın zaten abi  ben aynı delirme durumlarını her gün yaşıyorum düşünüp düşünüp. biz burda resmen yaşamıyoruz sürünüyoruz...